Φ LeylaM Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 22 Aralık , 2007 Bir kadın hayatındaki her şey yolunda giderken, iyi bir işi, harika bir sevgilisi ve sadık dostları varken, istediği yere gidip istediğini yapacak maddi olanaklara sahipken, ufak tefek gündelik problemler dışında elle tutulur hiçbir sorunu yokken mutsuzluğun ve tuhaf bir boşluk hissinin pençesine düşebilir mi? Düşebilir, hem de kolayca… Rutin bir hayat sürmek, her sabah kalkıp bir önceki günün aynısını tekrarlamak, sık sık “Ben bu anı daha önce yaşamıştım” hissine kapılmak, her hafta sonu aynı mekanlara gidip aynı yüzleri görmek bazen insanı amansız bir hastalık gibi avucunun içine alan, ruhundaki enerjiyi tüketen, yaşama sevincini körelten bir can sıkıntısına neden olur. Böyle zamanlarda hayatımızın inişsiz çıkışsız, engelsiz, tehlikesiz, sapaksız, tuzaksız bir yol olduğunu düşünür, adeta umutsuzluğa kapılırız. Hatta zihnimizde "Bir sorunum olsa da onunla uğraşsam, hayatıma renk gelse..." gibi abuk sabuk fikirler bile belirir. Kendi içimizden çıkmak, kimliğimizden uzaklaşmak, bambaşka bir yerde bambaşka bir hayata başlamak isteriz. Yaşamı baştan yaratmak Eğer siz de son zamanlarda sık sık bu tür hislere kapılanlardansanız ve art arda sıralanan günlerden oluşan upuzun zincire bağlanmış sürüklendiğinizi hissediyorsanız, hayatınızda ciddi bir reform yapmanızın zamanı geldi demektir. Ancak sakın bu reformu gayet iyi giden bir duygusal ilişkiyi bitirerek, arkadaşlarınızla görüşmeyerek ya da rahat bir hayat yaşamanızı sağlayan işinizden ayrılarak yapacağınızı sanmayın. Çünkü böylesi gereksiz ve anlamsız bir maceraya atılmaktan öte hiçbir işe yaramaz. Unutmayın ki, hayatınıza bir şeyler eklemeye ihtiyacınız var, ondan bir şeyler eksiltmeye değil. Yeni bir başlangıç için öncelikle kendinize sormanız gereken bazı sorular var ve hayatınızı tekdüzelikten kurtaracak güce ve enerjiye sahip olup olmadığınızı anlamak için bu soruları dürüstçe yanıtlamanız şart. İşte yaşamınızı değiştirecek dokuz soru: 1. Gün içinde neleri sadece alışkanlık icabı yapıyorsunuz? 2. Bu yaptıklarınızdan hangilerine gerçekten devam etmek istiyorsunuz? 3. Neden geri kalanını yapmayı bırakmıyorsunuz? 4. Hayatınızda neleri değiştirmeye ihtiyacınız var? 5. Sizi bu değişiklikleri yapmaktan alıkoyan ne? 6. Bu değişiklikleri yaparsanız olabilecek en kötü şey ne? 7. Bu en kötü ihtimalin gerçekleşmesi olasılığı ne? 8. Tam anlamıyla mutlu musunuz? 9. Yoksa sadece hayatınızdan memnun musunuz? Artık eylem zamanı Bu soruları yanıtladıktan sonra kendiniz ve hayatınız hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuzu fark edeceksiniz. Şimdi sıra işin uygulama bölümünde. İçinizdeki potansiyel enerjiyi ortaya çıkarmak ve kinetik enerjiye dönüştürmek için uymanız gereken sadece beş basit kural var. Beklemeyin, harekete geçin: Harekete geçmek için yapılması gereken tek şey harekete geçmektir, bu kadar basit. Gündelik yaşamınızı daha renkli, heyecanlı ve eğlenceli hale getirmeye karar verip hiçbir girişimde bulunmazsanız, verdiğiniz kararın da hiçbir geçerliliği kalmaz. Kısacası planlarınızı gerçekleştirmek için yarını beklemeyin, beklerseniz o "yarın" asla gelmez. Kelime haznenizi gözden geçirin: "Keşke, aslında, yapabilirdim, mümkün olsa" gibi kelimelerin hayatını değiştirmek isteyen bir insanın kişisel sözlüğünde yeri yok. Bunları kafanızdan ve yaşamınızdan çıkarın. Yani artık "Aslında bugün spora gitmek istiyordum" diye bir şey olamaz. Ya gidin, ya da gitmeyin. Kendinizi geliştirmek için yeni bir kursa başlamanızı, daha önce hiç gitmediğiniz bir yere gitmenizi ya da farklı insanlarla bir araya gelmenizi engelleyen hiçbir şey yok. Unutmayın ki yeni şeyler denemekten korkar ve korkaklığınızın üstünü bahanelerle kapatmaya çalışırsanız, o dümdüz ve sıkıcı yolda yürümeye devam etmek zorunda kalırsınız. Şikayet etmeyi bırakın: Bir insana kendine acımaktan daha fazla hiçbir şey zarar veremez. Arabesk düşüncelerden uzaklaşın ve sorununuzu akılcı yöntemlerle çözmeye çalışın. Hayatınız değişsin diye illa ki sevgilinizi değiştirmeniz gerekmez. Evinizin dekorasyonunda ya da dış görünüşünüzde yapacağınız küçük bir yenilik içinizde ciddi bir farklılık hissi yaratabilir. Kendinize acımaktan vazgeçin ve büyük dönüm noktaları beklemek yerine küçük küçük değişimleri birer mutluluk kaynağı olarak görmeye çalışın. Olumlu düşünün: Negatif düşüncelerin, karamsarlığın ve mutsuzluğun esiri olan bir insan kesinlikle renkli ve farklı bir hayat kuramaz. Dış koşulları değiştirmeniz için önce içsel olarak buna hazır olmanız gerek. Olumlu ve yeniliklere açık bir kimlik edinmeye çalışın. Size küçük mutluluklar veren kişilerin, olayların, durumların ve gelişmelerin üzerinde daha fazla durun. Yaşadığınız sokağa, çalıştığınız iş yerine, buluştuğunuz insanlara hatta içtiğiniz kahveye farklı bir gözle bakmaya ve hayatınızdaki her şeyi yeni baştan keşfetmeye çalışın. Diğerlerini unutun: Kendinizi başkaları için değiştirmeye, ailenizin ya da sevgilinizin hayalindeki insan olmaya çalışmayın. Çünkü bu sizi daha mutlu kılmaz. Önemli olan sizsiniz, yalnızca siz... Diğerlerini boş verin ve kendi isteklerinizi, özlemlerinizi ve hayallerinizi gerçekleştirmeye konsantre olun. Kendinizle vakit geçirin: Yaratıcılığı mesleğinizle sınırlı bir olgu olarak görmeyin. Çünkü önemli olan hayatın her anında ve her alanında yaratıcı olmak... Hayal gücünüzü geliştirmek için ara sıra sadece ve sadece kendinizle vakit geçirin; bir şeyler yazın, okuyun, düşünün, özel zevklerinize vakit ayırın, bilinçli yalnızlığın tadını çıkarın. İstediğiniz hayatı yaşayıp yaşamadığınızı düzenli aralıklarla kontrol edin ve gereken değişiklikleri yapmak için bir saniye bile beklemeyin. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sedelina Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Aralık , 2007 evet olumlu düşünme kısmı güzeldi,fakat tam olumlu bır havaya gırdığımde bozacak bir durum çıkıyor,buna ne yapmalı Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ suheda Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Aralık , 2007 Bir kadın hayatındaki her şey yolunda giderken, iyi bir işi, harika bir sevgilisi ve sadık dostları varken, istediği yere gidip istediğini yapacak maddi olanaklara sahipken, ufak tefek gündelik problemler dışında elle tutulur hiçbir sorunu yokken mutsuzluğun ve tuhaf bir boşluk hissinin pençesine düşebilir mi? Düşebilir, hem de kolayca… Rutin bir hayat sürmek, her sabah kalkıp bir önceki günün aynısını tekrarlamak, sık sık “Ben bu anı daha önce yaşamıştım” hissine kapılmak, her hafta sonu aynı mekanlara gidip aynı yüzleri görmek bazen insanı amansız bir hastalık gibi avucunun içine alan, ruhundaki enerjiyi tüketen, yaşama sevincini körelten bir can sıkıntısına neden olur. Böyle zamanlarda hayatımızın inişsiz çıkışsız, engelsiz, tehlikesiz, sapaksız, tuzaksız bir yol olduğunu düşünür, adeta umutsuzluğa kapılırız. Hatta zihnimizde "Bir sorunum olsa da onunla uğraşsam, hayatıma renk gelse..." gibi abuk sabuk fikirler bile belirir. Kendi içimizden çıkmak, kimliğimizden uzaklaşmak, bambaşka bir yerde bambaşka bir hayata başlamak isteriz. Yaşamı baştan yaratmak Eğer siz de son zamanlarda sık sık bu tür hislere kapılanlardansanız ve art arda sıralanan günlerden oluşan upuzun zincire bağlanmış sürüklendiğinizi hissediyorsanız, hayatınızda ciddi bir reform yapmanızın zamanı geldi demektir. Ancak sakın bu reformu gayet iyi giden bir duygusal ilişkiyi bitirerek, arkadaşlarınızla görüşmeyerek ya da rahat bir hayat yaşamanızı sağlayan işinizden ayrılarak yapacağınızı sanmayın. Çünkü böylesi gereksiz ve anlamsız bir maceraya atılmaktan öte hiçbir işe yaramaz. Unutmayın ki, hayatınıza bir şeyler eklemeye ihtiyacınız var, ondan bir şeyler eksiltmeye değil. Yeni bir başlangıç için öncelikle kendinize sormanız gereken bazı sorular var ve hayatınızı tekdüzelikten kurtaracak güce ve enerjiye sahip olup olmadığınızı anlamak için bu soruları dürüstçe yanıtlamanız şart. İşte yaşamınızı değiştirecek dokuz soru: 1. Gün içinde neleri sadece alışkanlık icabı yapıyorsunuz? 2. Bu yaptıklarınızdan hangilerine gerçekten devam etmek istiyorsunuz? 3. Neden geri kalanını yapmayı bırakmıyorsunuz? 4. Hayatınızda neleri değiştirmeye ihtiyacınız var? 5. Sizi bu değişiklikleri yapmaktan alıkoyan ne? 6. Bu değişiklikleri yaparsanız olabilecek en kötü şey ne? 7. Bu en kötü ihtimalin gerçekleşmesi olasılığı ne? 8. Tam anlamıyla mutlu musunuz? 9. Yoksa sadece hayatınızdan memnun musunuz? off zaten rutin ve sıkıcı bir hayatım var birde bu kadar uzun yazı okunurmu yavvv kısaca özetini çıkar Leyla bir zahmet... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LeylaM Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2007 evet olumlu düşünme kısmı güzeldi,fakat tam olumlu bır havaya gırdığımde bozacak bir durum çıkıyor,buna ne yapmalı bu herkeste mi oluyor,demek ki tuhaflık bende değilmiş olumlu havaya her zaman girebiliriz,marifet sürekliliğini sağlamaktır belki de off zaten rutin ve sıkıcı bir hayatım var birde bu kadar uzun yazı okunurmu yavvv kısaca özetini çıkar Leyla bir zahmet... zaten alıntıladığının dışındaki yerler özet ya da sadece başlıkları okusan olur hatta düşündüm de hayatın böyle yazıları sürekli okumaktan dolayı rutin ve sıkıcıysa hiç okuma,maksat farklılık yapmak Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ bursercan Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2008 cok guzel yazı olmus sagol.benım bır tek yolum dumduz degıl yolumun uzerındekı cukurlarıda dusunmem gerekıyor.ya o yolu kullanma yada o yolu yenıden ınsa et.ben sımdı ne yapacagımı bılmıyom.ınsallh yolumu bulurum. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ crazy mom Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2008 sanirim ben hayatimdan memnun degilim,hep ayni...Monotonluk slklcllasiyor...Sevgilimi ozluyorum ama goremiyorum... Benim durum kotuya yada 18.yy filozoflari gibi optimist bir bakis acisiylami yaklassam bu olaya... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LaRsiE_ Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 3 Şubat , 2008 bunun erkek için olanı varmı acaba işten eve evden işe gidiyoz çalıştıgım yere baya çok bayan arkadaş geliyor ama müşteriyede yanaşmak olmuyor işte Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.