Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

vahiy ne demektir?


Misafir 4mevsim

Önerilen İletiler

Vahiy nedir, çeşitleri nelerdir?

 

Sözlükte gizli konuşmak, emretmek, ilham etmek, îma ve işâret etmek, seslenmek, fısıldamak, mektup yazmak ve göndermek anlamlarına gelen vahiy, dini bir terim olarak, Allah’ın Peygamberlerine iletmek istediği mesajlarını, doğrudan doğruya veya Cebrail vasıtasıyla bildirmesine denir.

 

Kur’ân ve diğer kutsal kitaplar, vahiy ürünüdür. Vahiy, ilâhi ve gayr-i ilâhi olmak üzere iki kısma ayrılır. İlâhi vahiy, Allah’ın vahyi demek olup 5 çeşittir:

 

1- Cebrail’e (Necm, 53/10) ve diğer meleklere vahyi (Enfâl, 8/12).

 

2- Cansız varlıklardan yeryüzüne (Zilzâl, 99/4-5) ve gökyüzüne (Fussilet, 41/12) vahyi. Bu vahiy, “emretmek” anlamındadır.

 

3- Canlılardan bal arısına vahyi (Nahl, 16/68-69). Bu vahiy, ilham, içgüdü anlamındadır.

 

4- İnsanlardan Hz. Musa (a.s)’ın annesine (Kasas, 28/7) ve Hz. İsâ (a.s)’ın havarilerine (Mâide, 5/111) vahyi. Bu vahiy, fıtrî ilham, îma, emir anlamındadır.

 

5- Peygamberlere vahiy (Nisâ, 4/162. A’râf, 7/117, 160) Bu vahiy, ıstılâhî anlamdaki gerçek vahiydir. Vahiy denince ilk akla gelen bu vahiydir. Bu vahiy, sözlü, sözsüz ve Cebrail vasıtasıyla olur. Sözlü vahiy, Allah’ın perde arkasından Peygamberine hitap etmesidir. Sözsüz vahiy; rüyada veya uyanık iken vahyin Peygamberin kalbine ilkası şeklinde olur. Cebrail vasıtasıyla vahiy;

 

a) Peygamber uyanık veya uykuda iken vahyi Peygamberin kalbine ilkası ile,

 

B) Cebrail’in melek veya insan suretinde vahiy getirmesi ile,

 

c) Cebrail görünmeden vahyin çıngırak sesi şeklinde gelmesi ile olur.

 

Vahyin geliş şekillerinden bir kısmı, Şûrâ suresinin 51. âyetinde bildirilmiştir. Vahiy, Allah ile Peygamber arasında bir sırdır. Mahiyetini insanların tam anlaması imkansızdır. Vahiy geldiği anda Peygamber titrer, rengi değişir, alnı terler ve nefesi sıkışırdı. Hz. Muhammed (a.s.) gelen vahyi aynen hafızasına alır (Kıyamet, 75/16-19), sonra vahiy katiplerine yazdırırdı. Her sene Ramazan ayında inen âyetleri ve sûreleri Cebrail’e okuyup arz ederdi.

 

Gayr-i ilâhi vahy yani ilâhi olmayan vahy ise, cin ve insanlar arasında cereyan eden vahye denir. Zekeriya (a.s)’ın kavmine vahyi gibi (Meryem, 19/11), bu vahiy, imâ ve işâret etmek anlamındadır. Şeytanın şeytana vahyi gibi (En’âm, 6/121); bu vahiy, fısıldamak ve gizli konuşmak anlamındadır.

 

http://www.diyanet.gov.tr/turkish/sorular.asp?id=29

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soru: Vahiy nedir?

 

Cevap: Vahiy, bir bilgiyi, bir işareti muhataba en hızlı ve en kestirme yoldan ulaştırmak anlamını taşır. Bu ulaştırma işi çeşitli vasıtalarla olabilir.

 

Bu, meselenin filolojik tarafıdır.

 

Vahyin terminolojik ve dinsel yönüne gelince: Kuran'ın tetkikinden anlıyoruz ki; vahiy, Yaratıcı Kudret'in bütün varlıklara, yaradılış düzenine uygun hareket tarzlarını bildirme yolu ve insanla ‘‘konuşma’’ yollarından biridir.

 

İlk ve genel şekle göre, Allah, varlıklara hareket tarzlarını vahyetmektedir. Bu anlamda vahiy, yaradılış düzeninin varlıklar tarafından algılanması ve bu düzene uygun hareketlerin sergilenmesi sistemidir. Vahyin bu kısmı, zorunludur. Bu vahyin gerektirdiği davranışları icra etmek bir varoluş zorunluluğudur. Burada hürriyet ve irade söz konusu değildir. Kuran bu tür vahye değinirken göklere, yeryüzüne, hayvanlara vs'ye görevlerinin hareket tarzlarının vahyedildiğini söyler. Örneğin, Fussılet suresi 12. ayette şöyle deniyor: ‘‘Böylece gökleri, yedi planlı gök olarak kendi zaman ölçüleriyle iki günde düzenledi ve her gök planına, kendisiyle ilgili görevlerini vahyetti.’’

 

Nahl suresi 68'inci ayette de şöyle deniyor: ‘‘Rabbin, balarısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin...’’ Zilzal suresinde yeryüzünün şiddetli sarsıntısı anlatılırken şöyle deniyor: ‘‘O gün arz, kendi üstünde neler olup bittiğini bir bir anlatacaktır. Çünkü, Rabbin ona böyle yapmasını vahyetmiştir.’’

 

İnsan, biraz sonra göreceğimiz vahiy ile beraber, şu ana kadar gördüğümüz vahiyden de pay almaktadır. Çünkü, insan da, ‘‘sünnetullah’’ denen ilahi tavır ve tarzın ölçüleri içinde seyreden bir varlıktır. O da vahyin, sünnetullahı düzenleyen direktiflerinden sıradan bir varlık olarak nasipleniyor. Ama, onun muhatap olduğu daha başka bir vahiy türü veya şekli vardır.

 

Burada altı çizilecek bir nokta da şudur: Vahyin kurumsal kısmını mühürleyen Son Peygamber Hz. Muhammed'in zuhurundan sonraki devrede, Yaratıcı'nın insanla diyaloğu bir kurumsal vahiy olayı değil, bireysel ilham olayı olarak devam etmektedir.

 

Ancak, İslam'a göre ilham sadece ona sahip olan kişiyi bağlar; genel ve bağlayıcı bir özellik taşımaz. Bu genellik ve bağlayıcılık sadece bilimindir.

 

Bu ilkeyi çiğneyerek kişilerin ilham ve rüyalarının ardı sıra giden İslam dünyası, bilimden uzaklaşarak evliya ve şeyh unvanlı yüzlerce düzenbazın hegemonyası altına girmiş ve perişan olmuştur. (Yaşar Nuri Öztürk)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

vahyin getirdiklerinin geçersiz olduğunu ispatlamak için ..

 

hz muhammedin peygamber olabilemeyeceğini ispata çalışmak...vahiy olabilir ama peygamber ona uygun biri değildir gibi..

vahiy diye birşey olamaz çünkü tekrarlanamıyor deneye tabi tutulamıyor....vahiy yoksa peygamber de kuran diye birşey de olabilemez..

vahiy olamaz çünkü zaten vahyi göndermesi için önce bir tanrı düşüncesinin kabulü gerekir..tanrının olmadığını ispat için oldukça uzun bir yol...

vahiy diye birşey yok...tanrı vahiy göndermek zorunda değil...hem neden göndersin ki...

vahiy var ama kuran vahiy ürünü değil..olamaz..

 

anladığım kadarıyla eleştiriler bu noktalardan hareketle yapılıyor...

 

vahiy dine ait bir terminolojidir...tanımını da din yapar...vahiy olağandışı bir durumdur zaten...bu olağan birşey değil olmaz böyle şey demek ne derece mantıklı..

peygamberi o işe ehil görmemek vahiy alıp almadığı noktasında bizi bir yere ulaştırmaz..

tanrı yok diyen insan için vahyin olabilir ya da olamazlığını konuşması zaten vakit kaybıdır..

tanrı hiçbirşeye mecbur değildir elbette...ama dilediğini de yaparken izin almaz heralde...tanrı kavramına hangi manaları yüklediğimizle ilgili bir durum..

kuran vahiy ürünü olamaz...neden...kim vahiy aldı da onunla kıyaslıyor...allah kuranda neleri göndereceği noktasında da o toplumun sorularına cevap olarak ayet indirirken soracak mıydı birilerine...

 

tanrı düşüncesini çoktan yoketmiş olanlar için ardından konuşulacak pek birşey kalmıyor..

tanrı var ama dini hayatımızın hangi durumuna çözüm yapacağız noktasında herkesin elbette farklı arayışları ve farklı çözüm yolları olacaktır...

dileyen dilediği rehberi hayatına referans alabilir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

vahiy dine ait bir terminolojidir...tanımını da din yapar...

 

Dinin dışında olanlara da fikir söylemek değil, ot yemek düşer yani, öyle mi? Bu sav, din kimseye karışmayan, toplumu yönetecek kurallar koyma iddiasında olmayan bir kurum olsaydı, geçerli olurdu.

 

tanrı hiçbirşeye mecbur değildir elbette...ama dilediğini de yaparken izin almaz

 

Elbette, yaratırken de izin almamıştı. Tabii, dilediğini buyursun.

 

ayet indirirken soracak mıydı birilerine...

 

Estağfurullah... Ne haddimize? İndirmeye indirsin, indirmiş de zaten. Kimse niye indirmiş demiyor. İtiraz indirmeye değil, bindirmeye. Bir de giydirmeye... Önce "dinde zorlama yoktur, sizin dininiz size, bizim dinimiz bize" deyip, sonra güçlenince "müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, ehli kitabı da cizyeye bağlayın, insanlarla lailaheillallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bunu söylemedikçe kanları, malları bana helaldir" denmesine itiraz...(*)

 

4mevsim, espriden anladığından ve hoşgöründen eminim. Selamlarımla...

 

(*) Gerçi İsa peygamber böyle dememiş de sonuç ne olmuş? Yine önce misyonerler, sonra sömürgeciler gelmiş ama, çarmıha gerilip idam edilmese de yaşayıp güçlenme fırsatı bulsa onun da söyleyeceğinin farklı olduğunu sanmıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dinin dışında olanlara da fikir söylemek değil, ot yemek düşer yani, öyle mi? Bu sav, din kimseye karışmayan, toplumu yönetecek kurallar koyma iddiasında olmayan bir kurum olsaydı, geçerli olurdu.

 

 

 

Elbette, yaratırken de izin almamıştı. Tabii, dilediğini buyursun.

 

 

 

Estağfurullah... Ne haddimize? İndirmeye indirsin, indirmiş de zaten. Kimse niye indirmiş demiyor. İtiraz indirmeye değil, bindirmeye. Bir de giydirmeye... Önce "dinde zorlama yoktur, sizin dininiz size, bizim dinimiz bize" deyip, sonra güçlenince "müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün, ehli kitabı da cizyeye bağlayın, insanlarla lailaheillallah deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bunu söylemedikçe kanları, malları bana helaldir" denmesine itiraz...(*)

 

4mevsim, espriden anladığından ve hoşgöründen eminim. Selamlarımla...

 

(*) Gerçi İsa peygamber böyle dememiş de sonuç ne olmuş? Yine önce misyonerler, sonra sömürgeciler gelmiş ama, çarmıha gerilip idam edilmese de yaşayıp güçlenme fırsatı bulsa onun da söyleyeceğinin farklı olduğunu sanmıyorum.

 

sayın demirefe

kırmızıladığım cümlenizi okuyana kadar eyyvahh ne kadar yanlış anlaşılmış cümlem diye düşünürken sonra rahatladım...asla bunları söylerken kimseye size laf söylemek düşmez manasını kastetmedim...siz de takdir edersiniz ki her sistemde sadece o sisteme ait istılahlar vardır..vahiy dini bir tanımlama içerir...demek istedim..neyse yaa..siz anladınız..

 

selamlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

4mevsim, beni çok düşündüren bir konu vardır. Yanıtını okuyunca hemen aklıma geldi. Bu, "aslında hepimiz, her şeyi anlıyoruz" biçimindedir. Bunu zaman zaman hissediyorum. Her söylenenden, her gördüğümüzden aslında çıkarsamamız gerekeni çıkarsıyoruz. Farklı ölçülerde... Ama yanlış anlama diye bir şeyin olmadığını düşünüyorum. Sadece farklı açılardan yaklaşma var diye düşünüyorum. Hayata çok farklı bakış perspektiflerimiz var. Beklentilerimiz, korkularımız, hayallerimiz, yapmak istediklerimiz, başaramadıklarımız... O kadar karmaşık perspektiflerimiz var ki... Beynimiz o kadar karmaşık ki, hatta bu karmaşık beyinle bu dar alana sıkışmış olmak haksızlık, bunun bir çıkış noktası vardır, düşüncemizi özgür ve limitsiz kılacak bir yol olmalı diye düşünüyorum.

 

Aslında böyle düşününce zaten dar alanda kısıtlı olan algılarımın bir an gelip tümüyle kapanmaması gerektiğini düşünüyorum.

 

Eski bir dostum vardı. Bana bir gün "bir balinayı bir havuzda görsen, o balinanın oraya ait olmadığını, okyanusa ait olduğunu, oraya gitmesi gerektiğini anlarsın" demişti. Bu sözü aslında yıllardır hiç unutmuyorum. O dostum şimdi nerede, ne yapıyor bilmiyorum. Ama bu sözünü asla unutmadım, unutamıyorum. Bunda doğaseverliğimin payı var sanıyorum. Bir muhabbet kuşum var, kafesin içinde görmeye dayanamam. Kazara kapatılmış görsem, hemen açar ve her yeri batırmasına izin veririm. Bilmiyorum toparlayabildim mi, karışık bir anlatım olduğunun farkındayım.

 

Aslında bir forum, tartışma konusu da değil bu. Öyleyse de ben bunu tartışmak istemiyorum. Sana tanıdık gelen bir konu olduysa bu söylediklerim ve fikrin varsa, özelden almak isterim.

 

Selamlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 9 yıl sonra...

Vahiy empoze'dir, duygu ve düşüncelerin genel odaklara aşılanmasıdır. islamda vahiy, muhammedin gündelik yaşamına avantaj sağlayan tanrısal bir öğedir. Muhammedin istemediklerini ayıklayıcı olan ve istediklerini düzenleyici olan bir empoze öğesidir. Vahiy tanrısal olmasaydı, muhammed ahzap 36 benzeri ayetleri araplara kabul ettiremezdi.

 

Ahzap 36 resuluhu emren en yeküne lehumul hıyeretu min emrihim.

Allahın resulü, müminlere bir işin olmasına emrettiğinde, müminler kendi işlerinde seçim hakkı yapamazlar.

 

Anayasa mahkemesi başkanı Zühtü Arslan'ın Tayyip Erdoğan'a eğilerek selam vermesinde vahiyle gelen ahzap 36'nın yadsınamayacak payı vardır. Siyasi düzen vahiyle gelmek zorundaydı çünkü vahyin asayiş düzenleyici görevi vardı. Muhammed'in polis ve jandarma gibi silahlı kolluk gücü yoktu. Bu nedenle muhammed vahyi, asayiş düzenleyici kolluk gücü olarak kullanmıştı. Vahyin asayiş düzenleyici görevini tek kavrayan muhammed değildi. Muhammedin sağlığında başka peygamberler de vardı. Muhammed ve diğer rakip peygamberler aynı vahiy ile siyasi amaçlara yelken açmışlardı. Abrakadabra ile devrim veya darbe yapabilir kuvvete erişemedikleri için vahiy sanatını kullanmışlardır bunlar. Bu konuda en beceriksiz olanı Esvedül Ansi'dir.

 

Müseylime hiç yoktan birkaç tane vahiy yazabilmiştir.

Örnek Müseylime vahyi; "Tohum ekerek, Ekin yetiştirenler, Ekinleri biçenler, Buğdayları savuranlar, Sonra öğütenler, Onlardan ekmek yapanlar. Bu ekmekleri umufak doğrayarak Et suyunda ıslatanlar ve bunların üzerine katışıksız yağ dökerek yiyenlerin şerefine andolsunki siz, hayvan besleyerek cadırda yaşayanlardan daha meziyetlisiniz..."

 

Müseylimet ül Kezzab, Hz.Muhammed ile mektuplaşma şerefine erişmiştir ama Esvedül Ansi, Muhammed'le boy ölçüşür erki olmasına rağmen, yazdığı vahiyleriyle beraber yalan olup gitmiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

sırrı hakikat deminden yazıyoruz?

...vahiy arı vızıltısı ve çan çınlamasıdır? 

...rabbimiz allah arıya vakyedince arı vahyin ağırlığından ötürü vızıldamaya başlamıştır.ve resululaha da çan sesi çınlaması ile baki kalmıştır işte bu yüzden insanın kulak çınlamasıda vahiy çınlamasıdır ki buda bize resulullahtan kalmıştır tüm insanlık için?

...ve bizim resulümüz aynı zamanda bir vahiy meryemidir.meryem bir vahiy ile isaya gebe kalmıştır bizim resulümüzde 6666 isaya gebe kalmıştır tabir-i caiz ise.isa allahın sözüdür ama bir sözüdür vahiy ise 6666 sözdür semboliktir aslında kuranda 6666 ayet yoktur ama bunu zemahşeri ilan etmiştir.tarihte ne ehlibeytten ne ashab-ı kiramdan ne 12 imamdan ne 4 mezhep imamından 6666 rakamı hiç verilmemiştir.ancak barnabas incilinde 6666 cin isa tarafından çıkartılmış ve bu cinler lejyon olarak domuz sürüsüne girmiş uçurumdan atlayıp helak olmuşlardır.belki de bu 6666 cin şeytanlarının herbirine bir ok misali 6666 ayet mevcuttur.isa alahın sözüdür derken hıristiyan yazarlar derki: isa sözdü ve herşey onunla oldu? bu yanlıştır.herşey "ol" veya "kün" emri ile oldu.yani rabbimiz allah birşey diledi ol dedi oldu.öl dedi öldü.ol demese öl demese ne olur nede ölür işte burda söz ol emridir isa değildir. STOP

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 10 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.