Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gloria

Önerilen İletiler

DSC_2373-custom;size:502,333.jpg

 

 

 

 

 

14.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 30.Gününde BİRGÜN

 

13/11/2007Telekom yönetimi gösteriyor, polis de gözaltına alıyor pix.gifBir hukuk devleti olduğu iddia edilen Türkiye'de, grev hakkı yasalarca tanınmış olan ve toplusözleşme sürecinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine gerev çıkan Türk Telekom işçileri dün ülkenin dört bir yanında polis tarafından inanılması güç sebeplerle göz altına alınırken, grevin 29. gününde 7 işçinin iş akitleri de çeşitli gerekçelerle feshedildi. Türk Telekom yetkilileri, Ankara'da 2, İstanbul'da 2, Konya'da 1, Erzurum'da 1 ve Hatay'da 1 işçinin iş akdini feshetmesinin "çeşitli gerekçelerini", "sabotajda suçüstü", "kablo hırsızlığı", "şirket aleyhine müşteri ve 3. kişilere bildiri dağıtma", "şirket çalışanlarına saldırı ve darp", "şirket çalışanlarını ve müşterilerini tehdit" olarak sıralarken, Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akçan, üyelerinin iş akitlerinin grev kırıcılığını önlemeye çalıştıkları için feshedildiğini söyledi. Telekom yönetiminin, söz konusu işçiler hakkında ayrıca savcılıklara suç duyurularında bulunduğu öğrenildi.

 

'GREV KIRICILIĞA ENGEL OLDUK'

 

 

Başından beri grevlerine olumsuz yansıyacak herhangi bir davranışı kimden gelirse gelsin tasvip etmediklerini vurgulayan Akçan, ancak örneğin Konya Cihanbeyli'de bir üyelerinin "ambardan malzeme çıkarılmasına engel olduğu için" iş akdinin feshedildiğini bildirdi. Akçan, grevdeki bir iş yerinde bu tür eylemlerin olamayacağını, bunun "grev kırıcılıK" olduğunu ifade ederek, benzer şekilde "grev kırıcı" faaliyetlere engel olmak isteyen ve aralarında sendika temsilcisinin de olduğu bazı üyelerinin iş akitlerinin feshedildiğini kaydetti.

 

VALİLİKLERE SUÇ DUYURUSU

 

 

Grevdeki Türk Telekom çalışanlarının gözlerinin önünde haksız bir şekilde ekmekleriyle oynanmasına engel olmak istediklerini vurgulayan Akçan, grevi kırma girişimlerine engel olan bütün üyeleri için tüm hukuki yolları kullanacaklarını belirterek, şunları söyledi:

 

"Arzalar çoğaldıkça bir takım gerekçeler yaratılıp polis gücü kullanılarak arkadaşlarımız gözaltına alınıyor, taşeronlar şebekelere sokuluyor. Grevimizi kırmaya yönelik girişimlere olanak yaratan İstanbul ve Diyarbakır Valileri hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Gelinen nokta grevdeki işçiye linç girişimine dönüşmüş durumda. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, greve engel olma girişimlerine rağmen onurlu bir şekilde grevimizi devam ettiriyoruz."

 

ORTADA DELİL YOK GÖZALTI VAR

 

 

Haber-İş Başkanı Akçan, Diyarbakır'da 'şebekelere yönelik yapılan sabotaj' sonucu uçakların havalimanına inişinin engellendiği iddialarına da tepki gösterdi. Uçakların inişini engelleyen herhangi bir durum olmadığını ifade eden Akçan, Diyarbakır Ha-valimanı'nda oluşan arızalar nedeniyle veri iletiminde sıkıntı oluştuğunu, bu nedenle de yolcularla ilgili işlemlerde aksamalar yaşandığını belirtti. "Arızanın yasalara aykırı bir şekilde giderildiği" haberini alan üyelerinin duruma müdahale ettiklerini dile getiren Akçan, bu sırada alınan kamera kayıtlarına giren tüm üyelerinin daha sonra gözaltına alındığını kaydetti. Akçan, "Ortada iddia edildiği gibi arkadaşlarımızı suçlayacak delil diye bir şey, telefon kaydı yok" dedi.

 

* * *

KILIÇ: Keyfilik hüküm sürüyor

 

TÜRK-İş Genel Başkanı Salih Kılıç da işçilerin iş akitlerinin feshedilmesiyle ilgili, "Grevdeki işçinin iş akdi feshedile-mez. Yasalara aykırı yapılan bu işlemler korsandır" dedi. İşverenin yaptığı işlem ve davranışlarla "hukuku çiğnediğini" vurgulayan Kılıç, "Grev kırıcılık devam ediyor, keyfilik hüküm sürüyor. Bu tür işlemler yasalara, Anayasa'ya aykırı ve keyfidir. Hukuk dışı bu davranışları kınıyoruz" diye konuştu.

 

'Polis işçiyi değil grev kırıcıyı koruyor'

 

 

TELEKOM yönetiminin yasayla yasaklanmış olmasına karşın grev kırıcı uygulamalarına devam ettiğini belirten Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Hukuk Dairesi Müdürü Av. Necdet Okcan, bununla ilgili şunları söyledi: "Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun 43. maddesine göre, işveren greve çıkan işçilerin yerine hiç bir suretle daimi ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya işleri yaptırmak için başkalarını çalıştıramaz. Dolayısıyla Türk telekom'un taşeron olarak işçi çalıştırması ve grevdeki işçinin işini bu kişilere yaptırması hukuka aykırı. Yasanın mantığı zaten grevi etkili kılmaktır, diğer türlüsüne izin verilse zaten gereve çıkılmasının bir anlamı olmaz ve bu kanunla da bu sağlanmaya çalışılıyor. 7 işçinin iş akitlerinin bu sebeplerle fesh edilmesi hukuka aykırıdır, tamamıyla grevi kamuyou nezdinde bitirme ve yok etme çabasıdır. Yasa grevdeki işçinin de başka bir yerde çalışmasını yasaklayarak aslında her iki tarafı da koruyucu maddeler getirir yani bir denge kurmuştur. Ama polis bu yasanın bir tarafını koruyor gibi görünüyor. Polisin işçileri değil grevi kıranları gözaltına alması ve hukuka aykırı tutumları yüzünden bunlar hakkında yasal işlem yapması gerekir."

 

* * *

Türkiye'nin dört bir yanında 63 işçi gözaltına alındı

 

GREVİN en başından bu yana grev kırıcılık yapan Türk Telekom yönetimine dokunmayan yargı ve güvenlik birimleri en ufak bir arızada sabotaj iddiasıyla grevci işçileri gözaltına almaya devam ediyor. Gaziantep'te Haber-İş Sendikası Şube Başkanı ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 41 kişi, Telekom tesislerinnde "teknik bakım" adı altında yapılan grev kırıcılık çalışmalarını engelledikleri iddiasıyla gözaltına alındı.

 

Türk Telekom'da grev başlatılan 16 Ekim'den bu yana Gaziantep il ilçelerinde internet ve haberleşme hizmetlerinin kesintiye uğratılması amacıyla yapılan 41 eylemle ilgili soruşturma başlatıldı. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Organize Büro Amirliği ekiplerinin araştırması ve teknik takibi sonucu, TürkiyeHaber-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur'un da bulunduğu 41 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 40'ının Türk Telekom Gaziantep İl Müdür-lüğü'nde çalışan işçiler olduğu belirlendi.

 

"Teknik bakımı engelleme", "tehdit", "hakaret", "sabotaj" ve "kundaklama" suçlamalarıyla gözaltına alınan 41 kişinin cumhuriyet savcısınca sorgulandığı öğrenildi. Polisin gece geç saatlerde de Türk Haber-İş Sendikası Gaziantep Şubesi hizmet binasında arama yaptığı belirtildi.

 

'BAKANLIK MÜFETTİŞ GÖNDERMEDİ'

 

 

Dün İstanbul Bahçelievler Türk Telekom Ankesörlü Telefon Müdürlüğü'nde grevde olan işçilerden 4'ü de, 'grevdeki işçilerin işini farklı kapsamdaki işçilere gördürme' şeklindeki grev kırıcılıkların önüne geçmek üzere bulundukları grev yerlerinde 'giriş çıkışları engelliyorsunuz' gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı.

 

Haber-İş İstanbul Bahçelievler Ankesörlü Telefon Müdürlüğü İş Yeri Baş Temsilcisi Nurettin Altun, son günlerde grevde oldukları iş yerlerinde, grevde olmayan, kapsam dışı, 2. Tip çalışanların, grevde olan işçilerin işini yaptıklarına; akrt sattıklarına şahit olduklarını ifade etti. Gözlemledikleri grev kırıcılık girişimleri için Çalışma Bakanlığı'na başvurarak müfettiş talep ettiklerini belirten Altun, bakanlıktan herhangi bir yetkili gelmediğinin altnı çizerek "Biz de grevin ilk gününden itibaren sürdürdüğümüz grev gözcülüğünü devam ettirdik. Ancak, 'Vatandaşın giriş çıkışlarını engelliyorsunuz' diyerek 4 işçi arkadaşımızı gözaltına aldılar" açıklamasında bulundu. Önceki gün de Diyarbakır Telekom İl Müdürlüğü'nde grevdeki işçilerden 4'ü, Konya'da da 14 işçi gözaltına alındı.

 

 

 

HÜRRİYET

 

Ekonomispacer.gif14 Kasım 2007Sendikasız telekom çalışanına greve sahip çık çağrısı

 

ANKA

 

Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) ile Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ve Makina Mühendisleri Odası (MMO), sendikasız bırakılan Türk Telekom çalışanlarına, Kurum’da Haber-İş üyesi işçilerin sürdürdüğü greve sahip çıkmaları, grev kırıcılığına destek vermemeleri çağrısında bulundu.

 

Üç kuruluşun, sendikasız bırakılan Telekom çalışanlarına dağıtmaya başladığı ortak bildiride, çalışanların grev kırıcılığına zorlanmasının yasa dışı olduğu belirtilerek, bu yöndeki talimatlara uyulmaması istendi.

Bildiride, Türk Telekom yönetiminin "Çirkin iddialarla grevci işçileri hedef haline getirmeye çalıştığına" dikkat çekilerek, "Bunlar haklı taleplerin üstünü örtemez" denildi. Türk Telekom yönetiminin grevi kırmak için yasaları ihlal ettiğine dikkat çekilen bildiride, 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun "Grevdeki işçiler yerine başkalarının çalıştırılamayacağı ve grevdeki işçilerin işlerinin başkalarına yaptırılamayacağına" ilişkin 43. maddesi anımsatıldı.

 

Bildiride şöyle denildi:

 

"Bazı işyerlerinde arızalara ve şebeke işlerine taşeron firma elemanlarını gönderiyor. Bazı işyerlerinde ise 1. Tip, 2. Tip ya da kapsam dışı statüdeki kurum çalışanları grevdeki işçilerin işlerini yaptırmaya zorluyor. Bu uygulamaların tamamı hukuk dışıdır. Grevdeki işçiler bu durumları tespit ederek, bulundukları ilin Cumhuriyet Savcılığı’na başvurmakta, işçilerin yerine çalıştırılanlar ve sorumlu yöneticiler hakkında suç duyurusunda bulunmaktadır."

 

Takvim

 

BF9CD7774BDD954E81D93827b.jpg1_pix_beyaz.gif1_pix_beyaz.gif

Yıldırım: Tatlıya bağlanacak

 

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, taraf olmamasına karşın Türk Telekom'da greve çıkılmaması için elinden geleni yaptığını, neden anlaşma sağlanamadığının hâlâ kimse tarafından açıklanamadığını söyledi. İşçileri temsil eden sendika başkanının kendisini aradığını açıklayan Yıldırım, "Tekrar görüşmelere başlamak istediklerini söyledi. Görüşmeye başladılar sanırım. Bu iş tatlıya bağlanacak" diye konuştu. Yıldırım, şunları kaydetti: "Kabloların kesilmesi olayını kimin yaptığını bilemeyiz. Ancak, neresinden bakarsak bakalım, ortada kamu malına zarar verme var. Milletin iletişim hakkını kesintiye uğratmaya kimsenin hakkı yok."

 

 

evrensel

 

14/11/2007

Grevci işçilere saldırılar sürüyor

Telekom işçilerinin mücadelesi sürerken, baskı ve gözaltılar Türkiye geneline yayıldı.

Diyarbakır ve Batman’da yaşanan gözaltıların ardından Gaziantep’te 49 işçi, Ümraniye’de ise 12 kişi gözaltına alındı.

Gaziantep Organize ve Kaçakçılık Şube ekipleri, sendika üyesi 49 işçiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında Haber-İş Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur, Şube Sekreteri Mustafa Şenyurt, Mali Sekreter İbrahim İnik, İşyeri Baştemsilcisi Ekrem Bayındır da bulunuyor.

Gün boyunca süren gözaltılar sırasında emniyet güçleri, sendikanın kurduğu grev çadırına gelerek ellerindeki listede bulunan işçileri gözaltına aldı. Gözaltına alınan kimi işçilerin evlerinde ve sendika binasında da aramalar yapıldı. Gözaltına alınanların aileleri, grev çadırına gelerek işçilere destek verirken, işçiler, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı ile gözaltıları protesto etti.

 

Delil yok

 

Çadıra gelen sendika avukatı Özgür Öztürkmen, işçilerin, “fiber kabloları yakmak, yakılan kabloların tamiratına engel olmak ve arızaları onarmaya çalışanlara cebir uygulamak ve onları tehdit etmek” iddiasıyla gözaltına alındıklarını, ancak polisin elinde hiçbir kanıt olmadığını ifade etti. Bugüne kadar yetkililere grev kırıcılığına ilişkin 20 dosya sunduklarını belirten Öztürkmen, işçiler şüphe üzerine gözaltına alınırken, kanıtlarıyla sundukları dosyalar hakkında işlem yapılmadığını vurguladı.

Gözaltına alındıktan sonra evi basılarak arama yapılan Haber-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur’un oğlu Niyazi Tabur, babasının yasal hakkını kullandığını belirterek, “Gözaltına alınsa da eve gelmese de sorun değil. Ben ve ailem babamla gurur duyuyoruz” diye konuştu.

 

 

Ümraniye’de polis saldırdı

 

 

Ümraniye’de Fatih Sultan Mehmet Sanayi Sitesi’nde bulunan saha dolabındaki arızayı yapmaya gelen taşeron firma çalışanları, çevik kuvvet eşliğinde çalışmak istedi. Yapılanın grev kırıcılığı olduğunu belirten işçiler ve Haber-İş Anadolu Yakısı Şube yöneticilerine savcılığın emri olduğunu söyleyen polis, işçileri sahadan uzaklaştırmak istedi. İşçilerin ayrılmaması üzerine işçilere saldıran polis, Şube Sekreteri Sedat Deniz, Mali Sekreter İsmet Deniz ve beraberindeki 12 kişiyi gözaltına aldı. Sendika tarafından yapılan açıklamada, bölgede banka ve fabrikaların bulunduğu, grevin ilk gününden beri meydana gelen arızayı yapamayan taşeronun, son olarak polis eşliğinde arızayı giderdiği belirtildi.

Yenibosna’da ise Telekom müdürünün grevi kırma çabası işçiler tarafından engellendi. Müdürün, Telekom bayilerini arayıp kart verileceğini söylemesi üzerine dün sabah müdürlüğe gelen bayiler, işçiler tarafından müdürlüğe alınmadılar.

Saldırılara ilişkin gazetemize açıklama yapan Haber-İş Kocaeli İl Temsilcisi Erdoğan Çakır, yaşananların kabul edilemez olduğunu belirtti. Hükümeti patrondan taraf olmakla suçlayan Çakır, “Haber-İş olarak bu tür operasyonların yapılmasını, taşeron çalıştırılmasını kınıyoruz. Bunun devlet eliyle yapılmasını kınıyoruz” dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

 

Telekom grevinde yeni umut

121120072339274441671.jpgTürk Telekom, Haber-İş ve Türk-İş yetkilileri dün yeniden biraraya gelerek uzlaşma için teknik çalışma başlattı.

 

Uzlaşma masası yeniden kuruldu

 

 

Tarafların bu kez masaya anlaşma için oturduğu belirtiliyor

 

27. gÜnÜne giren Telekom grevinde yeni bir umut doğdu. Türk Telekom, Haber-İş ve Türk-İş yetkilileri dün bir araya gelerek, uzlaşma için yeni bir teknik çalışma başlattılar. Dün saat 14:00 itibarıyla tüm taraflara ait teknik heyet Türk-İş’e gelerek yeniden masaya oturdu. Pazarlık masasının bu kez, grev sürecinden uzlaşma sürecine geçmek için kurulduğu vurgulandı.

Haber-İş’e bağlı 25 bin çalışanın 16 Ekim’de başlattığı grev 5. haftasına girerken, grevdeki işçiler kadar Türk Telekom yönetimi de büyük sıkıntı yaşadı. Bu nedenle her iki taraf için bir an önce uzlaşmaya varılarak grevin sona erdirilmesi eğilimi güçlendi.

Aldığı kararla greve tam destek veren Türk-İş Başkanlar Kurulu, “Grev 1 hafta içinde sonuç vermezse, 33 sendika ve 650 şubemizle eylemlerimizi tüm yurda yayacağız” açıklamasını yapmıştı.

Yeni uzlaşma masasında, şu ana kadar anlaşılamayan 26 madde de masaya konuldu. Her bir maddeyle ilgili yapılabilecekler teker teker ele alınmaya başlandı. Sözkonusu çalışmanın ‘teknik’ bir çalışma olduğu belirtildi. Sendikanın 4 maddeden vazgeçmeyeceği vurgularken, diğer bazı maddelerde esneyebileceği ifade ediliyor. Özellikle anlaşmaya bağlanamayan 4. madde, sendikanın örgütlenmesiyle ilgili unsurlar içeriyor. Anlaşma için kritik bir madde de işverenin 4857 sayılı yasaya göre esnek ve telafi çalışmasını imzalanacak toplu iş sözleşmesine geçirmek istemesi olacak. İşverenin bu iki maddede esnemesi, uzlaşmanın önünü açacak gibi görünüyor.

Grevdeki 25 bin işçi için maaş günleri 14-15 Kasım. Ancak işverenin grevdeki işçilere maaş ödeme yükümlülüğü olmadığı için işçilerin mağdur olabilecekleri kaygısıyla Türk-İş bünyesinde bir fon oluşturulmuştu. Yeni uzlaşma süreci, bu hafta işçilere yapılacak ödeme açısından da belirleyici olacak.

 

Telefon dinlendi, uçakların yönünü bozan çete çökertildi

 

Diyarbakır’da fiberoptik kablolara yönelik sabote girişiminde bulundukları iddiasıyla 17 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Haber-İş Sendikası başkan ve yardımcıları da bulunuyor.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda, sabotaj yapan bir çete çökertildi. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla 3 haftadır devam eden çalışmada, sabotajlardan dolayı bazı kişiler dinlemeye alındı. Operasyonda Diyarbakır Haber-İş Sendikası başkan ve yardımcılarının da aralarında bulunduğu toplam 17 kişi Telekom kablolarına sabotaj iddiasıyla gözaltına alındı. Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda sabotajda kullanılan kesici aletler ele geçirildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde sorguları devam eden zanlılar, adliyeye sevk edilecek. Zanlıların Diyarbakır Havaalanı’ndaki fiberoptik kablolara büyük zarar verdikleri ve bu sebeple bazı uçakların iniş yapamadan Adana’ya yönlendirildiği belirtiliyor.

http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=13.11.2007&Newsid=146703&Categoryid=2

 

Haber Yayın Tarihi: 14 Kasım 2007 Çarşamba Saat 12:05

 

Telekom Çalışanlarının Fiberoptik Kablolara Sabotaj İddiasıyla Gözaltına Alınması

 

Diyarbakır'da Türk Telekom'a Ait Fiberoptik Kablolara Sabotaj Girişiminde Bulundukları İddiasıyla Gözaltına Alınan 17 Kişi, Adliyeye Sevk Edildi.

 

Diyarbakır'da Türk Telekom'a ait fiberoptik kablolara sabotaj girişiminde bulundukları iddiasıyla gözaltına alınan 17 kişi, adliyeye sevk edildi.

 

Türk Telekom'da yaklaşık bir ay önce başlayan grev devam ederken, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü ekipleri fiberoptik kablolara zarar verenlere yönelik operasyon düzenledi. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla sabotajlardan dolayı bazı kişilerin dinlemeye alınmasının ardından yapılan operasyonda, Haber-İş Sendikası Diyarbakır Şube Başkanı ve yardımcılarının da aralarında bulunduğu 17 Telekom çalışanı gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslar, sorgulamalarının

 

ardından bugün adliyeye çıkarıldı.

 

Adliye önünde olay çıkmaması için geniş güvenlik önlemleri alan polis, adliyeye çıkarılan Telekom işçilerine destek vermek için gelen mesai arkadaşlarını ve yakınlarını didik didik aradı. Adliyeye minibüsle getirildiklerinde alkış yağmuruna tutulan zanlılar, savcılıkta ifade veriyor.

 

(SK-FA-CC-Y) (İhlas Haber Ajansı) 2 saat önce.. [1090421]

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 125
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Haber-İş, yarından itibaren grevdeki Türk Telekom işçilerine ödeme yapacak

14/11/2007 12:29:48

ANKARA - Türkiye Haber-İş Sendikası, yarından itibaren grevdeki Türk Telekom işçisine yaklaşık 1000'er YTL ödeme yapacak.

Alınan bilgiye göre, Türk-İş, grevdeki işçilere yapılacak ilk ödeme için Türkiye Haber-İş Sendikası'nın talebi doğrultusunda hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı.

 

Buna göre, sendikanın ihtiyacı doğrultusunda yaklaşık 25 milyon YTL'lik bir kaynak oluşturularak yarın yapılacak ödeme öncesi Türkiye Haber-İş'e aktarılacak. Sendikanın grevdeki üyelerine yapacağı ilk ödemenin, bazı işçilere yerleşim biriminin konumuna bağlı olarak Cuma günü ulaşabileceği belirtildi

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_displ...mp;referrer=rss

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

valla ödeme mi yapıyolar, prim mi veriyolar, avans mı veriyolar ne yaparlar artık bilmiyorum ama bişiler yapılsın artık bu grev konusunda -_- bugün şirkette bu grev yüzünden anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi resmen :angry:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

valla ödeme mi yapıyolar, prim mi veriyolar, avans mı veriyolar ne yaparlar artık bilmiyorum ama bişiler yapılsın artık bu grev konusunda -_- bugün şirkette bu grev yüzünden anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi resmen :angry:

 

 

DOSTUM DEVAM EDEN GREVDE BU PARAYI VEREN SENDİKA YANİ İŞÇİ YILMASIN GREVE DEVAM ETSİN DİYE YÖNETİM KURULU DA DEVAM EDEN GREVDE SENDİKANIN NEKADAR PARA VERİP VERMEYECEĞİNİ ÖLÇEREK ŞU ANDA DEVAM EDEN TOPLU GÖRÜŞMELERDE YA MASADAN KALKACAK YA DA DAHA ESNEK DAVRANARAK GÖRÜŞMEYİ TATLI BİR ŞEKİLDE BİTİRECEKLER SORUN EĞER SENİN ADSL VEYA TELEFON TESİS ARIZA NAKİL VEYA BAKIMSA AŞAĞIDA VERDİĞİM LİNK ADRESİNİ TIKLARSAN BELKİ SORUNUNA BİR ÇÖZÜM BULABİLİRSİN DERİM

NEŞE İLE KAL :)

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...mp;#entry620422

 

2045_07111414092276.jpg

TÜKDER: "Telekom faturanızı ödemeyin"

 

 

Tüketicileri Koruma Derneği yaptığı açıklamada; tüketicileri, Telekom grevi yüzünden alamadıkları hizmetin faturasını ödememeye çağırdı.

Türk Telekom'daki grev nedeniyle telefon ve internet hizmetlerinin aksadığına dikkat çeken Tüketicileri Koruma Derneği (TÜKDER) Genel Başkanı Fikri Karagöz; "Grev nedeniyle yeni abonelerin telefonları günlerdir bağlanmıyor. Faturaları zamanında tahsil edilmediği gibi bu nedenle haksız yere gecikme faizi ödeyen vatandaşlarımız hizmetini alamadıkları aylara ait faturaları ödemesinler" dedi.

Grev nedeniyle çok sayıda tüketiciden konuyla ilgili şikayet aldıklarını vurgulayan TÜKDER Başkanı Fikri Karagöz, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Telekom ile işçilerin anlaşmazlığının faturasının tüketiciye çıktığına dikkat çekti. Faturaların tahsilinden ötürü gecikme faizi ödeyenler ve telefonları arızalı olduğu için internet hizmetinden yararlanamayanların, hizmetini almadıkları aylara ait faturaları ödememeleriniisteyen Karagöz; "Türk Telekom, ayıplı hizmet vermektedir, derhal gerekli önlemleri almalı ve tüketicilerimizi mağdur etmemelidir" dedi.

KAYMAKAMLIKTAN ÜCRET İADESİ TALEBİ YAPILABİLİR

Açıklamasında; "Faturaların tahsilinden ötürü gecikme faizi ödeyenler ve telefonları arızalı olduğu için internet hizmetinden yararlanamayanlar, hizmetini almadıkları aylara ait faturaları ödemesinler. Şayet ödemek zorunda kalırlarsa ikamet ettiği kaymakamlıklardaki hakem heyetlerine başvurarak ödedikleri ücretlerin iadesini isteyebilirler" uyarısında bulunan Karagöz, "Haberleşme bir ülkenin en önemli can damarlarından ve stratejik önemi olan hizmetlerindendir. Onun için Telekom özelleştirilmemeliydi. Hele hele yabancılara hiç satılmamalıydı. Bu nedenle biz haberleşmenin özelleştirilmesine defalarca karşı çıktık." görüşünü de dile getirdi.

 

Telekom işçilerinden eylem

 

İSTANBUL (CİHAN)

Türkiye genelinde grev yapan Türk Telekom işçileri, Beyazıt'tan Sultanahmet Meydanı'na kadar yürüyerek eylem yaptı. Yürüyüş sırasında basına tepki gösteren ve basın mensupları ile aralarında gerginlik yaşanan Telekom çalışanları, İstanbul Valisi Muammer Güler hakkında suç duyurusunda bulundu.

 

 

 

Türk İş'e bağlı Türkiye Haber İş Sendikası'nın grevde olan işçileri Beyazıt Meydanı'nda toplandı. İstanbul'un farklı Telekom şubelerinden gelen ve bazı sendikaların da desteğiyle sayıları 1000'i bulan işçilerin 'Telekom işçisi direnişin simgesi, Zafer direnen emekçinin olacak, Telekom işçisi köle değildir" yazılı dövizler taşıdığı görüldü. Beyazıt Meydanı'nda toplanan işçiler İkitelli'de bir arızaya taşeron firma ile müdahale edilmesini protesto etti. İstanbul Valisi Muammer Güler'in talimatıyla arızanın yasal olmayan bir şekilde tamir edildiğini savunan işçiler, "İşçi düşmanı vali istifa" şeklinde slogan attı.

Grevdeki işçilerin eylemi sırasında vali ve hükümetten daha çok basına tepki görmesi ise dikkat çekti. Basının günlerdir eylemde olmalarına rağmen grevlerine destek vermediğini ve meydana gelen arızaları sabotaj diye gösterdiklerini öne süren işçiler, "Satılmış basın istemiyoruz, Yalaka basın bunu da yazın" şeklinde tepki gösterdi. Beyazıt Meydanı'nda yürüyüşe hazırlanan işçilerden birinin basın mensuplarına küfür etmesi üzerine gerginlik yaşandı. Bir kameramanın duruma tepki göstermesi üzerine bazı işçiler gazetecilerin üzerine yürümeye çalıştı. Yaşanan gerginlik sendika temsilcilerinin araya girmesiyle büyümeden önlenirken Türk İş Bölge Başkanı Faruk Büyükkucak basın mensuplarından özür diledi.

Gerginliğin ardından yaklaşık 1000 işçi Vali Güler hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere adliyeye doğru yürüyüşe geçti. Tramvay yolunda gerçekleştirilen yürüyüş sırasında polis geniş güvenlik önlemleri alırken herhangi bir taşkınlık yaşanmadı. Kalabalık grubun adliye önüne geçmesine polis izin verilmezken açıklama yapmaları için Mehmet Akif Ersoy Parkı gösterildi. Parkta toplanan grup, sloganlarla valiyi ve hükümeti protesto etti.

Parkta basın açıklaması yapan Türkiye Haber İş Sendikası Avrupa Yakası Şube Başkanı Levent Dokuyucu, İkitelli'de meydana gelen bir arızaya taşeron firmanın müdahale ettiğini hatırlattı. Dokuyucu, 2822 sayılı yasaya göre grevde olan işçinin hizmetlerini başka bir işçi ya da kurumun yerine getiremeyeceğin belirterek, "İstanbul Valisi Muammer Güler'in ve işveren yetkililerin talimatıyla bu arıza taşeron firmaya yaptırılmıştır. Bu tamamen yasa dışıdır ve grev kırıcılıktır. Bazı basın organlarından İkitelli'deki kabloların işçiler tarafından kesildiği yer almıştır. Bu da tamamen yanlıştır. Orada devam eden metro çalışması sırasında kablolar iş makinesi tarafından hasar görmüştür. " şeklinde konuştu.

 

Basın açıklamasının ardından bazı sendika temsilcileri ve avukatlardan oluşan grup, Sultanahmet Adliyesi'ne girerek Vali Güler, Telekom İstanbul İl Müdürü Mehmet Beytur ve Telekom Avcılar Müdürü Müjdat Demirkesen hakkında suç duyurusunda bulundu.

 

(Genel SE,MU, - Date : 14. 11. 07 Time 14:04) {00187882} 14.11.2007

 

Haber Yayın Tarihi: 14 Kasım 2007 Çarşamba Saat 12:01

Telekom'daki Grev Meclis Gündeminde

CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Türk Telekom Yönetimi Sizden Aldığı veya Alacağı Destek Güvencesiyle mi Grev Kararından Önce ve Sonra Sendikanın Gösterdiği Uzlaşma Çabalarına Karşılık Vermiyor?' Diye Sordu.

 

CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Türk Telekom yönetimi sizden aldığı veya alacağı destek güvencesiyle mi grev kararından önce ve sonra sendikanın gösterdiği uzlaşma çabalarına karşılık vermiyor?'' diye sordu.

Coşkunoğlu, TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, 15 milyondan fazla üyesi bulunan Uluslararası Sendikalar Ağının (Global Union), Türk Telekomdaki grevin başladığı gün, Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a mektup gönderdiğini ifade etti.

 

Global Union'un, mektupta, grevi haklı bulduklarını ve desteklediklerini ifade ettiklerini belirten Coşkunoğlu, önergesinde şu soruları yöneltti:

 

''Bu mektuba yanıt verdiniz mi? Verdiyseniz içeriği nedir? Vermediyseniz, neden yanıt vermediniz? Mektubun içeriğine katılıyor musunuz?

 

Grev, haberleşmede kesintiler ve ulusal güvenliğimizi tehdit eder hale geldiği halde, THY'deki grev üzerine gösterdiğiniz ilgi ve duyarlılığı neden şimdi göstermiyorsunuz?''

 

Coşkunoğlu, Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle aynı konuda TBMM Başkanlığına sunduğu bir başka soru önergesinde ise ''Türk Telekomun yeni yönetiminin 2006'da 950 milyon dolar yatırım yapması gerekirken, sadece 300-350 milyon dolar yatırım yaptığı iddiası doğru mudur?'' diye sordu.

 

BAKARMISINIZ OLAY NERELERE VARDI....frown.gif

 

Türk Telekom'a alternatif şart

Türkiye'nin önde gelen 13 Bilişim STK'sı Türk Telekom grevine ilişkin ortak bir bildiri yayınladı. Türk Telekom A.Ş.'de ilk kez bir grev yaşandığına dikkat çekilen bildiride, daha ilk günden karşılaşılan kesintilerin birçok alanda önemli aksamalara neden olduğu ve bu gibi durumlarda kesintisiz haberleşme güvenliğinin sağlanması için alternatif altyapıların kurulması ve kullanılmasının gerektiği vurgulandı.

http://haber.mynet.com/detail_news/?type=Technology&id=O1193298651480&date=25Ekim2007

YOKSA BUNLARIN HEPSİ ALTERNATİF BİR TELEKOM KURMAK İÇİN Mİ YAPILDI

BU DA BENİM KOMPLE TEORİM ÇÜNKÜ YÖNETİM KURULU BAŞKANI SYN. DOANY DAHA EVVEL BRİTİSH TELEKOMUN GENEL MÜDÜR İMİŞ SONRADAN İNGİLTERE'DEN MADDİ VE TEKNİK KONULARDA YARDIM ALAN HARİRİ GRUBU TARAFINDAN İHALE SONRASI APAR TOPAR TRANSFER EDİLEREK TÜRK TELEKOMUN BAŞINA GETİRİLMİŞ

diyeceksiniz ki hadi sen de zaten tekel elinde piyasanın %97 si onda iken neden kendi kendini zedelesin...

cevap ;Daha esnek daha ucuz daha girişken daha teknolojik daha hızlı..bir telekom neden olmasın baksanıza %45 hükümet de hala ağır ve çağdışı grev olayına bile hala bir çözüm bulamadılar zaten kulağıma gelen bilgilere göre (bunlar tabi söylenti)Hükümet kendi hisselrini, satıp Hariri İnşaat şirketine bağlı olan Turktelekomdan ayrılıp yeni bir telekom kurma düşüncesi içerinde imiş

Paul Donny Hakkında daha detaylı bilgiyi buradan bulabilirsiniz

http://ulusalkanal.com.tr/index.php?...415&Ite mid=4

 

Kayseri'de 2 bini aşkın telefon arızalı

Yilmaz_Tohumoglu_Kayseri_Turk_Telekom_Muduru_0.jpg

Kayseri'de İl Telekom Yöneticisi Yılmaz Tohumoğlu, 16 Ekim'de başlayan ve bir aya yaklaşan kurumlarındaki sendikalı işçilerinin grevi nedeniyle telefon arızalarına yetişemediklerini belirtirken, il genelinde 2 bini aşkın telefon hattında arıza bulunduğunu bildirdi.

 

İl Telekom Yöneticisi Tohumoğlu, gazetemize yaptığı açıklamada, Kayseri'de mevcut 305 bin sabit telefon abonesinden 2 bini aşkının hattında arıza olduğunu ve bu arızaları sırasına göre gidermeye çalıştıklarını söyledi.

 

Tohumoğlu, "Kurumuzdaki Türkiye Haber-İş sendikası işçilerin grevi nedeniyle arızalara yetişemiyoruz. Elimizde bulunan sınırlı ekip ise, arızaları gidermekte yetersiz kalıyor. Mecburen önceliği hastane, emniyet, banka, okul gibi yaşamda önem arz eden kurumlarda oluşan telefon arızalarına veriyoruz. Arta kalan zamanda da, ekiplerimiz diğer abonelerin arızalarına bakıyor. Fakat sayı çok olduğu ve mevsim itibari ile oluşan şiddetli rüzgârdan her geçen gün bu sayı arttığı için, telefon arızalarında yığılma oluyor. Bu arızaları grev nedeniyle hızlı bir şekilde giderme imkânımız yok" ifadesini kullandı.

 

"Bayilerimizde ücret karşılığı fatura tahsilâtı söz konusu değil"

 

Öte yandan grev nedeniyle telefon faturası tahsilatlarının ağırlıklı olarak kurumlarına bağlı bayilerden yapıldığına dikkat çeken Tohumoğlu, "Bize bağlı bayilerin vatandaştan belirli ücret dahilinde fatura tahsilatı yapması söz konusu değil. Kayseri'de bir bayi böyle bir uygulamaya girişmiş. Bunu tespit ettik ve gerekli yasal girişimlerde bulunduk. Bu bayiinin bizimle alakası kalmadı. Vatandaşlardan isteğimiz 1 YTL karşılığında fatura tahsilâtı yaptığı öğrenilen bu bayii, bizim resmi bayiimiz şeklinde görmemeleri. Bizimle anlaşmalı hiçbir bayide belirli ücret karşılığında fatura tahsilâtı kesinlikle yapılmıyor" diye konuştu.

 

14 Kasım 2007 - 10:29:18 AM

 

Haber-İş: Grevden dönmeyeceğiz

Eser: Grev kaç gün sürerse sürsün, hiçbir şey Telekom işçisini bu mücadeleden geri döndüremeyecektir.

 

Türk Haber-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Muammer Eser, grevin kaç gün süreceğinin önemli olmadığını belirterek, "Grev kaç gün sürerse sürsün, hiçbir şey Telekom işçisini bu mücadeleden geri döndüremeyecektir." dedi.

 

Türk-İş, DİSK, TÜMTİS ve KESK'e bağlı sendikaların Gaziantep şubelerinin yönetici ve üyeleri, Demokrasi Meydanı'nda toplandı ve Türk Telekom işçilerinin 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı içindeki grev çadırına kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca grevdeki işçileri destekleyici sloganlar atıldı.

 

Haber-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Muammer Eser, burada yaptığı konuşmada, yürüttükleri grevin etkisiz hale getirilmesi için yasal olmayan yollara başvurulduğunu ileri sürdü.

 

Onurlu bir biçimde sürdürdükleri grevin 1. ayını doldurduğunu belirten Eser, işçilerin moralini bozmak, inançlarını kırmak ve grevin başarısız olmasını sağlamak için yapılan girişimlerin boşa çıktığını söyledi.

 

Grevdeki Telekom işçilerinin, halkın gözünde kötü gösterilmeye çalışıldığını öne süren Eser, bir takım çevrelerin, grevin 1 ayı bulması nedeniyle sendikanın işçilere para ödeyemeyeğini iddia etti.

 

Eser, "Ellerinde son bir koz kaldı, dedikodu yapıyorlar. 'Grev bir ayını doldurduğunda işçi, iş yerinden para alamayacak, sendikanın parası yok, bu grev kırılacak' diyorlar. Türk Telekom bunu bekliyor. Yönetim kurulumuzun aldığı kararla cuma gününden itibaren işçilerimize biner YTL ödemeye başlayacağız. Son yaptıklarının da boşa çıktığını görecekler. Bu grev kaç gün sürerse sürsün, hiçbir işçiyi onurlu mücadelesinden vazgeçiremeyecekler." diye konuştu.

 

TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, DİSK Genel İş Sendikası 9. Bölge Başkanı Nihat Bencan, KESK Gaziantep Dönem Sözcüsü Yusuf Şahinler ve Gaziantep Tüketici Koruma Derneği Başkanı İsmet Değirmenci de birer konuşma yaparak, Türk Telekom işçilerinin grevini desteklediklerini açıkladı.

 

CİHAN

 

 

14.Kasım.2007 17:09:01

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Telekom sabotajcıları cezaevinde

 

 

 

Diyarbakır'da, T. Telekom'a ait fiberoptik kablolara sabotaj düzenledikleri iddiasıyla gözaltına alınan Haber İş Sendikası şube başkanı ile birlikte 12 sendika üyesi tutuklandı.

 

14556.jpg

bırakılırken, Haber-İş Sendikası Diyarbakır Şubesi Başkanı Salih Taşdemir ile kimileri sendika üyesi olan Türk Telekom çalışanları sanıklardan Adem Kızıl, Cebrail Erol, Cevdet Yetişkin, Hacı Tekin, Kazım Artar, Mehmet Şirin Örnek, Mustafa Mazi, Mustafa Nergiz, Veysi Bademkıran, Yıldırım Şengün ve Yusuf Karadeniz tutuklandı.

 

AA muhabirine açıklama yapan sendika üyesi sanıkların avukatı Volkan Yılmaz, Türk Telekom personeli ve sendika üyesi müvekkillerinin tutuklanması konusunda ''savunma haklarının ihlali'' gerekçesiyle yarın mahkemeye itirazda bulunacağını bildirdi

 

AA

 

ULUSAL TV

 

 

TELEKOM GREVİ İÇİN YALAN HABER FURYASI

Çarşamba, 14 Kasım 2007

zaman.jpg

Telekom yönetimi, grevin ilk gününden itibaren işçileri karalamak için gazetelere yalan haber yaptırıyor. Yalan haberlere bugün bir yenisi daha eklendi. Fettullah’ın Zaman gazetesine göre işçiler, askeri karasal haberleşme sistemi olan TAFİCS kablolarını sabote etti, operasyona giden f-16'lar havaalanına inemedi.

Zaman gazetesinin yalan haber yaptığı askeri yetkililerce de doğrulandı. Yetkililere göre kablo kopması kara-hava iletişimini etkilemez.

 

 

Zaman’ın yalanlarla dolu haberine göre işçiler çete kurmuş ve askeri hatları kesmiş. Sonra da Diyarbakır’dan operasyon için havalanan uçaklar geri dönememiş ve Malatya’ya zorunlu iniş yapmak zorunda kalmış.

 

Askeri yetkililer “bu habere kargalar bile güler” yorumunu yapıyor. Askeri haberleşme uzmanlarına göre kule ile havadaki uçaklar arasındaki iletişim bağlantısıyla TAFİCS hatları arasında en ufak bir ilişki yok. Uçakla kule arasında TAFİCS kablosu da çekilemeyeceği dikkate alınırsa haberin yalan olduğu gün gibi ortada.

 

Diyelim ki TAFİCS hattında bir arıza oldu. Böyle bir durumda ise arızanın giderilmesi görevi sadece ordunun ilgili bölümü olan muhabere birliklerine aittir.

 

Oysa Zaman gazetesinin haberinde arızanın, Diyarbakır Valisi’nin devreye girmesiyle onarıldığı söyleniyor. Yani arıza vali aracılığıyla Telekom’a onartılmış.

 

Bu tür haberlere son günlerde sıkça rastlar olduk. Zira, Telekom’un reklamlarıyla beslediği medya kuruluşları arasında Zaman yer alıyor.

 

Son Güncelleme ( Çarşamba, 14 Kasım 2007 )

 

VE DOSTLAR TAM 1 AY GEÇTİ BURASI NERESİ ?HANGİ ÜLKE? NEREDE İSE ÜLKEDE G.DOĞU OLAYLARINDAN DOLAYI BİR SEFERBERLİK VAR HALA KONU BASIN TARAFINDAN İŞLENMİYOR İŞLENMEDİĞİ İÇİNDE VATANDAŞIN MAĞDURİYETİ TAM OLARAK BİLİNMİYOR MAĞDUR OLAN VATANDAŞ HAKKINI ARAYAMIYOR TARAFLAR ORTALIĞI MEYDAN SAVAŞINA ÇEVİRİYOR EMO. DAN TUTUN DA MMO. KADAR BÜTÜN ODALAR VE DERNEKLER BU GREV BİTSİN DİYOR ...KISACASI BOMBALAR TEK TEK PATLIYOR BİRİLERİ BUNA BİR EL ATSIN

15.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

31.Gününde

Telekom.108-custom;size:500,350.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"İşverenden yüzdelik zam talebinde bulunmuyoruz, aynı statüde aynı işi yapan sendikalı ve sendikasız işçiler arasındaki farkın kapatılmasını talep ediyoruz. Telekom'da yaklaşık 13 bin çalışan kapsam dışı durumda bulunuyor ve onların ücretlerine yapılan iyileştirme sendikalı işçiler için de yapılmalıdır. Bu da ortalama yüzde 19’luk bir artış denk geliyor."

 

Bu nasıl bir açıklamadır anlayan varsa söylesin

1. cümle biz zam is-te-mi-yo-ruz

2.cümle sendikasıza uygulanan iyileştirme sendikalıya uygulanmadı %19 farkı kapatmalılar

 

yahu kardeşim para için yapmıyoruz dedin hadi birilerini inandırdında bu açıklama ne ?

ya birinci cümleyi söyleme yada ikincisini laf çoğaltmayla maaş çoğaltılmaz bilinmesinde fayda var

 

bu arada grev 31. günün doldurmuş hayırlı olsun diyelim

ahkam kesen sendikacıyı grevcilerin maaşlarını öderken görmek temennisindeyim

bakalım bu güne kadar yapılan sendika kesintilerin ne kadarını geri ödeyecekler

bekleyelim görelim....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

valla telefon tarifeleride çok yüksek..cep telefonlarıda öyle..üstelikte şu sabit ücret konusunu anlamış diğilim..verginin dolaylı hali galiba..yüksek tarifeler için aslında herkez grev yapmalı..hatta grevin grevi yapılmalı..neyse yaaa..boş konuşuyorum..zam yapıldıkça telefon kullanımının dahada artacağını biliyorum.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

15.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

31.Gününde

BİRGÜN

 

 

14/11/2007Sendikasızlaştırma operasyonupix.gif

 

 

Toplu sözleşme sürecinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine yasal olarak greve giden Türk Telekom işçileri üzerinde baskılar artarken, bu baskılara yönelik olarak ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ve CHP'li milletvekillerinden tepki geldi. Gerek Uras gerekse CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu verdikleri soru önergeleriyle Türk Telekom işçilerinin durumunu Meclis gündemine taşıdı. CHP milletvekili Yaşar Ağyüz, hükümeti sendikasızlaştırma ve işçi tasfiyesi için greve göz yummakla suçladı.

Ufuk Uras Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde, şunları kaydetti: "2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 43. maddesi 'işveren kanunu bir grevin veya lokavtın süresi içinde, 42. madde hükümleri gereğince hizmet aletlerinden doğan hak ve borçları askıda kalmış işçilerin yerine, hiçbir surette daimi veya geçici olarak başka işçi alamaz veya çalıştıramaz' şeklinde olmasına rağmen, grevdeki sendika tarafından işçilerin yerine birçok yerde taşeron elemanlarının arızalara müdahale ettiği tespit edilmiş ve Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmuştur.

Özgür biçimde toplusözleşme ve grev hakkını korumakla yükümlü olan bakanlığınız bu ihlaller konusunda ne gibi girişimlerde bulunmuştur?; Bakanlığınızın iş müfettişleri halen niçin görevlendirilmemiştir?; Telekom yönetimi hakkında herhangi bir işlemde bulunacak mısınız?"

 

'POLİS GREV KIRMA GİRİŞİMİNİ KOLLUYOR'

 

Uras, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a verdiği soru önergesinde de, grevde bulunan işçilere ve sendika yöneticilerine yönelik polis baskısı ve gözaltı uygulamalarını, grevdeki işçilerin yerine taşeron işçilerinin polis nezaretinde arızalara müdahale ettirildiği ve bu ihlalleri engellemek isteyen grevdeki işçilerin ise polisin sert müdahalelerine maruz kaldığını hatırlattı. Uras, Atalay'a, "Yasaları uygulamakla görevli polisin, yasal bir grevi kırmaya yönelik girişimleri kollaması ve grevdeki işçiler ile sendikacılara baskı uygulayarak gözaltına almasının demokratik hukuk devletiyle bağdaşır tarafı var mıdır? Polisin görevleri arasında greve giden işçilere müdahale etmek var mıdır?; Bu uygulamaların olduğu illerin valileri ve emniyet müdürleri hakkında herhangi bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?" sorularını yöneltti.

'THY HASSASİYETİ NEDEN BURADA YOK'

 

CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz ise 8 Kasım'da Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle Türk Telekom greviyle ilgili soru önergesi verdiğini hatırlattı. Türk Telekom'daki greve sendikasızlaştırma ve işçi tasfiyesine ön ayak olmak için hükümetin sessiz kaldığını kaydeden Ağyüz, "Bu durum bilinçli olarak yaratıldı. Telekom'da sendikasızlaştırmanın, işçi tasfiyesinin önünü açmak için arabuluculuk yapılmadı. Hükümet Telekom'un yabancı ortağına destek oldu" dedi. Ağyüz verdiği soru önergesinde de bu yıl içinde yaşanan Hava-İş Sendikası grevinin önlenmesi için Hükümetçe gösterilen çaba ve girişimlerin, Türk Haber-İş Sendikası için neden gösterilmediğinin açıklanmasını isterken, "Aileleriyle birlikte yaklaşık 100 bin kişiyi ilgilendiren Türk Telekom grevinin bitirilmesi için Haber-İş Sendikası ile işveren arasında arabuluculuk ve koordinasyon yapılmasını düşünüyor musunuz?" diye sordu.

 

YONETIM HÜKÜMETTEN DESTEK MI ALIYOR?

 

CHP Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu da, 15 milyondan fazla üyesi bulunan Uluslararası Sendikalar Ağının (Global Union), Türk Telekomdaki grevin başladığı gün, Başbakan Erdoğan, Çalışma Bakanı Çelik ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a mektup gönderdiğini ifade etti. Global Union'un, mektupta, grevi haklı bulduklarını ve desteklediklerini ifade ettiğini belirten Osman Coşkunoğlu, dün verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti: "Bu mektuba yanıt verdiniz mi? Verdiyseniz içeriği nedir? Vermediyseniz, neden yanıt vermediniz? Mektubun içeriğine katılıyor musunuz? Türk Telekom yönetimi sizden aldığı veya alacağı destek güvencesiyle mi grev kararından önce ve sonra sendikanın gösterdiği uzlaşma çabalarına karşılık vermiyor? Eğer böyle bir güvence vermediyseniz, bir aya yaklaşan grev konusunda uzlaşma girişiminde bulunmak için ne bekliyorsunuz? Grev, haberleşmede kesintiler ve ulusal güvenliğimizi tehdit eder hale geldiği halde, THY'deki grev üzerine gösterdiğiniz ilgi ve duyarlılığı neden şimdi göstermiyorsunuz?"

EVRIN GÜVENDİK ANKARA

* * *

'Grev kırıcı emirleri dinlemeyin'

HABER-SEN, EMO ve MMO, Telekom'da sendikasız çalışanları, greve sahip çıkmaya davet etti. Haber-Sen, EMO ve MMO tarafından ortaklaşa yapılan açıklamada, kapsam dışı çalışanların grev kırıcılığına zorlanmasının yasa dışı olduğu vurgulanarak, Telekom çalışanlarının yasa dışı talimatlara uymaması çağrısında bulunuldu.

Bu kuruluşlar tarafından çalışanlara dağıtılmaya başlanan "Türk Telekom çalışanlarına çağrımızdır; greve sahip çıkalım" başlıklı bildiride, Telekom yönetiminin grevi kırmak için yasaları ihlal ettiği ifade edildi. Bazı iş yerlerinde arızalara ve şebeke işlerine taşeron firma elemanları ya da kapsam dışı statüdeki işçilerin gönderildiği kaydedilen bildiride, bu uygulamaların hukuk dışı olduğu belirtildi.

Grevin Anayasa ve yasaların güvencesinde bir hak olduğu vurgulanan bildiride şöyle denildi: "Bu grevin başarıya ulaşmasından sadece işçiler değil, sendikasız çalışmak zorunda bırakılan Telekom çalışanları da kazançlı çıkacaklar. Göreviniz olmayan işi yapmayın. Göreviniz ve unvanınız dışındaki işleri yapmanızı isteyen yöneticilerden talimatı yazılı vermesini isteyin. Sizin göreviniz olmayan işleri yapmaya zorladıklarında, taşeron ya da dışarıdan elemanlar işlere müdahale ettiğinde bize ya da Haber-İş'e bildirin. Yaşadığımız deneyimler, sustukça sıranın herkese geldiğini bugüne kadar defalarca gösterdi. Bugün Telekom'daki greve destek vermek hepimizin tarihsel görevidir." Birgün

BİRGÜN

 

 

14/11/2007

Gözaltındaki işçiler serbest bırakılsınpix.gif

TÜRK Haber-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Muammer Eser, sendikanın Gaziantep Şube Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte 50 kişinin gözaltına alınmasını kınadı. Gaziantep 100. Yıl Parkı'nda bir basın açıklaması yapan Eser, yasal haklarını kullanırken "müthiş bir grev kırıcılığıyla karşı karşıya" olduklarını söyledi. Türk Haber-İş Gaziantep Şube Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleriyle yaklaşık 50 kişinin hiçbir delil yokken gözaltına alındığını belirten Eser, "Gözaltında bulunan arkadaşlarımızın bir an evvel bırakılmasını istiyoruz. Çünkü sabotaj diye iddia edilen olaylarla sendikamızın ve üyelerimizin uzaktan yakından alakası yoktur" dedi.

Telekom İşçileri Serbest Bırakıldı

telekom-iscileri-serbest-birakildi_o.jpgGaziantep'te Gözaltına Alınan Telekom İşçilerinin Serbest Bırakılmalarının Ardından Açıklama Yapan Haber-iş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur, "Demokrasinin Çiğnendiği Bir Yerde Adalet Tecelli Etmiştir" Dedi.

 

Gaziantep'te gözaltına alınan Telekom işçilerinin serbest bırakılmalarının ardından açıklama yapan Haber-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur, "Demokrasinin çiğnendiği bir yerde adalet tecelli etmiştir" dedi.

 

Türk Telekom tesislerine sabotaj yaptıkları iddiası üzerine tutuklama istemiyle adliyeye sevk edilen 14 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar arasında bulunan Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur, kurulan grev çadırına gelerek açıklamalarda bulundu. Ali tabur ve beraberindeki arkadaşları, 'Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları arasında karşılandı. Tabur, burada yaptığı açıklamada, yapıldığını savunduğu bütün baskılara rağmen direnişlerini sürdüreceklerini belirterek, "İşine, ekmeğine sahip çıkan yiğit arkadaşlarımla ne kadar gurur duysam azdır. Demokrasinin çiğnendiği bir yerde adalet tecelli etmiştir. Adalet tecelli etmiştir, dolayısıyla işverinin oyunuyla oyuna gelinmemiştir. Bu nedenle ben ve diğer arkadaşlarım tekrar aranıza döndük. Ben görevimi yaparak grevde sizlerle birlikte mücadelemizi sürdüreceğim. Ekmeğinize sahip çıkmak için grevimizin 31. gününde aranıza tekrar dönmenin sevincini yaşıyorum" dedi.

Grevdeki Telekom işçilerine 1000'er YTLTürkiye Haber-İş Sendikası, grevdeki Türk Telekom işçilerine 1000'er YTL ödeme yapmaya başladı.İlk ödeme için yapılan hazırlıkların tamamlanmasının ardından Haber-İş Sendikası yöneticileri, grevdeki işçilere para vermeye başladı.

 

http://www.haber7.com/haber.php?habe...ne-1000-er-YTL

Grevdeki işçilere eczacılar destek verdi

Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, grevdeki Türk Telekom işçilerinin ilaç bedellerinin ödenmemesi ile ilgili olarak, ''Türk Telekom yönetimini, yasal mevzuata aykırı hareket etmekle suçladı.

 

15 Kasım 2007 19:54

İlaç bedellerinin ödenmemesine ilişkin olarak, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin Bölge Eczacı Odalarına yazdığı yazının, çeşitli basın-yayın organlarında yanlış biçimde haberleştirildiğini savundu.

 

Türk Eczacılar Birliğinin bir sağlık meslek örgütü olarak insan sağlığını her türlü maddi ve hukuksal konunun önünde gördüğünü ifade eden Çolak, ''Türk Eczacılar Birliğinin demokratik bir kitle örgütü olarak, işçilerin grev yapmasını doğal hak sayan bir anlayışı savunduğunu belirtti. Çolak, ''Eczacılarımız ve birliğimiz herhangi bir kişinin ilaca erişmesinin önünde kendisi bizzat bir engel olarak duramaz'' dedi.

 

Grevdeki Türk Telekom işçilerinin ilaç bedellerinin ödenmemesinin, ilaca ulaşamayan hastaları ve eczacıları mağdur ettiğini kaydeden Çolak, Türk Telekom yönetiminin ''grevdeki işçilerin sosyal güvencelerini ortadan kaldıran, yasal mevzuata aykırı olarak sağlıklarını tehdit eden'' bu uygulamasına bir an önce son verilmesini talep ettiklerini kaydetti.

 

Çolak, ayrıca Türk Eczacıları Birliğinin Türkiye'de bulunan 26 bin eczanenin temsilcisi bir meslek örgütü olarak üyelerinin meslek haklarını savunmakla görevli olduğunu ifade ederek, ''Hem hastaları hem de eczacıları mağdur eden bu uygulamanın sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılması için Birliğin üzerine düşen görevi yapmaya hazır olduğunu'' bildirdi

 

AA

 

 

(HD-OK-Y) (İhlas Haber Ajansı) 4 saat önce..

 

Ya bir adam suçlu ise tutuklanır suçsuz ise tutuklanmaz :wub: suçlu olup olmadığının anlaşılması için geçen zamana gözaltı denir; bu Zaman gazetesini anlamıyorum bir manşet attılar "testere operasyonu" arkasından "çete üyesi" arkasından "PKK işbirlikcisi"diye şimdi serbestler :unsure: Bu geçen zaman kime mi yaradı Grevde görevde :( olan Taşaronlara ben bu adamların yerinde olsam Manşet atan Zaman vb.gazetelerin hepsine manevi tazminat davası açarım ... :blushing:;)

neşe ile kalın :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu nasıl bir açıklamadır anlayan varsa söylesin

1. cümle biz zam is-te-mi-yo-ruz

2.cümle sendikasıza uygulanan iyileştirme sendikalıya uygulanmadı %19 farkı kapatmalılar

 

yahu kardeşim para için yapmıyoruz dedin hadi birilerini inandırdında bu açıklama ne ?

ya birinci cümleyi söyleme yada ikincisini laf çoğaltmayla maaş çoğaltılmaz bilinmesinde fayda var

 

bu arada grev 31. günün doldurmuş hayırlı olsun diyelim

ahkam kesen sendikacıyı grevcilerin maaşlarını öderken görmek temennisindeyim

bakalım bu güne kadar yapılan sendika kesintilerin ne kadarını geri ödeyecekler

bekleyelim görelim....

 

dostum ilk olarak ben şunu belirtmek isterim Ben burada açtığım konu itibari ile sendikadan veya Telekom yönetiminden yana bir tavır koymayıp tam tersi mağdur olan vatandaşın bilgilenmesi amacını gütmekteyim. -_-

İlk olarak konuyu baştan okursanız istenmeyen zam değil; yüzdelik zamdır ,aynı binada aynı odada aynı işi yapan 2 kişi 1 tanesi zamanında şirketle anlaşmış 2000YTl aylık alıyor diğeri sendikalı 1100 YTL aylık alıyor şahsen benim ailemde bakmakla mükellef olduğum 2 evladım olsa büyüğünü her işe kullanıp cep harçlığı 50 ytl versem küçüğüne ise hiçbir iş yaptırmayıp 150 YTL versem sanırım beni dışarıdan gören birisi taraflı olduğum kanaaatine varır bilmem anlatabildim mi ? :unsure:

Diğer konuya gelince de senelerden beri zannediyorum bu insanlardan cüzi bir miktar para kesilmiş ben zaten sendikaya sendika demem bu günler için kestiği paraları ortalama 20 sene çalışıp da bügünlerde grevde olan personeline vermezse ..Ben burada bu grevin bitmesi için kamuoyu toplamaya çalışırken sizin bilmem bakalım ne kadar sürecek bu sendikanın veriği paralar görelim demenizi 2şeye bağlıyorum ya bu kısırdöngüden rant sağlamaya çalışıyorsunuz ya da buralarda değil de patagonya'da falan yaşıyorsunuz esefle kınıyorum.., :wub:

Neşe ile kalın :)

15/11/2007

Grev kırıcılarına öfke!

Telekom işçileri, grevlerine yönelik karalama kampanyasına ve gözaltılara yürüyüşle yanıt verdi

İstanbul’da Beyazıt Meydanı’nda toplanan 3 bini aşkın grevci işçi, İstanbul Valisi’ni istifaya çağırdı. Grevlerine yer vermeyen basına da tepki gösteren işçiler sık sık “İşçi düşmanı vali istifa”, “Tayyip’i alana Aydın Doğan bedava”, “En büyük hain Aydın Doğan”, “Krala el etek, işçiye dayak kötek” sloganlarını attılar. Sultanahmet’te bulunan İstanbul Adliyesi’ne yürüyen işçiler adına Haber-İş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu açıklama yaptı

İkitelli’de metro çalışması yapan firma telefon kablolarına hasar verdi. Taşeron firma il müdürünün talimatıyla hasarlı olan kabloları kesip sabotaj diyor. Neden? Çünkü böyle yaptığı zaman hem inşaat firması tazminat ödemekten kurtuluyor, hem de Telekom o bölgedeki abonelere tazminat ödemekten kurtuluyor. Bu yapılan hukuksuzluğu da valinin talimatıyla yapıyorlar. Vali emir veriyor binlerce çevik kuvvet polisi taşeronların çalışması için önlem alıyor.”

Yasalara uymuyorlar

 

 

Meclis’in çıkarttığı yasaların İstanbul’da farklı yorumlandığını belirten Dokuyucu, medyanın da bu oyuna ortak olarak ‘işçiler sabotaj yaptı’ haberlerini yayınladığını kaydetti. Dokuyucu, bu basın yayın organlarını hem almayacaklarını hem de protesto edeceklerini ifade etti.

Gebze’de eylem

 

 

Gebze’de ise Cumhuriyet Parkı’nda bir araya gelen Telekom işçileri hukuk dışı uygulamaları ve güvenlik güçleri eliyle yapılan grev kırıcılığını protesto ettiler. Gebze Sendikalar Birliği üyelerinin de destek verdiği eylemde “Telekom işçisi yalnız değildir”, “Oger şaşırma sabrımızı taşırma”, “İş, aş yoksa barış da yok” sloganları atıldı. Burada konuşan Haber-İş Gebze Temsilcisi Ömer Kaymak, bir taraftan Telekom’un yasadışı uygulamalarıyla mücadele ederken diğer taraftan da güvenlik güçleri ile karşı karşıya geldiklerini dile getirdi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

 

 

 

BİRGÜN

 

14/11/2007İşçilerden Vali Güler hakkında suç duyurusu pix.gifTelekom işçileri, grevin başladığı günden bu yana valilikleri ve polisi yanına alarak Telekom yönetiminin grev kırıcı uygulamalarını, gözaltıları ve işten atılmaları protesto etmek için Beyazıt Meydanı'ndan Sultanahmet Adliyesi'nin önüne yürüyerek, Telekom İstanbul İl Müdürü Mehmet Beytur, İstanbul Valisi Muammer Güler ve Telekom Avcılar Müdürü Müjdat Demirkesen hakkında suç duyurusunda bulundu.

 

 

 

 

15/11/2007

MERCEK

A. Cihan [email protected]

Greve devlet müdahalesinin anlamı

 

Telekom grevine hükümet, vali, polis ve savcı müdahalesi, hemen her gün-her saat, “hepimiz aynı gemideyiz” nakaratıyla işçi ve emekçileri haklarından feragate çağıran sermaye cephesinin işçi sınıfı ve emekçiler karşısındaki sınıf konumu ve tutumunu bir kez daha ortaya koyması bakımından çarpıcı bir ‘bileşik örnek’tir! Burjuvaziyle ‘yasama-yürütme-yargı’ kurumlarının birleşik sınıfsal müdahalesinin göstergesidir. Yaklaşık bir aydır devam eden Telekom grevine, hükümet, kendisine bağlı vali ve polis gücüyle doğrudan saldırıda bulunurken, savcılar da hak mücadelesindeki işçi ve emekçileri “gizli örgüt üyesi olmak, yasadışı eylem yapmak” suçlamasıyla gece yarısı baskınlarıyla gözaltına aldırıp tutuklatmışlardır. Ortada, sınıf mücadelesinin gereklerinden sayılabilecek sonuçlar olmakla birlikte, burjuvazi, hükümet ve devlet kurumlarının grevci işçilere saldırılarının yasalara karşı niteliği bakımından gerçek bir “skandal” durumuyla karşı karşıyayız. Önce bir vali, bölgesindeki grevi kırdırmak üzere polis gücünü seferber etmiş, grevci işçilerden altısını zor yoluyla kendi eylemlerine karşı bir tutuma zorlayarak onları polis zoruyla çalıştırmış, ardından daha kapsamlı bir müdahale “yargı organları” aracıyla devreye konmuştur. Oysa, sermaye ve kurumlarının belirlediği ve onların çıkarları tarafından sınırları çizilmiş yasalar çerçevesinde dahi, işçilerin Anayasal ve yasal hakkı olarak belirlenmiş grev eylemini kırmak, kırmaya çalışmak, bir “hukuksuzluk hali”dir! İşçilerin yasal eylemi, hak mücadelesi, talepleri, valinin ve savcının “talimatı” ve polis zoruyla kırılmaya çalışılmaktadır.

 

 

levent-custom;size:502,351.jpg

 

16.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

32.Gününde

 

 

ulusal kanal

 

TELEKOM'DA TARAFLAR YENİDEN TOPLANIYOR

Thursday, 15 November 2007

turk-is.jpg

Bu arada, Türk-İş’in çağrısıyla yeniden bir araya gelen teknik heyetler, uyuşmazlık maddelerini yeniden masaya yatırıyor. İlk toplantısını Pazartesi günü gerçekleştiren teknik komitenin yarın yeniden bir araya gelmesi planlanıyor.

 

Yeniden uzlaşma arayışları çerçevesinde bir araya gelen işçi ver işveren tarafı temsilcileri anlaşmazlık nedeni olan 26 madde üzerinde tek tek uzlaşı arayışına girişti.

 

Grev öncesi 15’er kişinin katılımıyla yürütülen görüşmelerde verim alınamadığı için; taraflar bu kez 5’er kişilik heyetlerle görüşmeleri sürdürmek konusunda anlaştı.

 

Yarın yapılması düşünülen toplantıda heyet başkanlarının yanı sıra her iki taraftan da toplu sözleşme yetkilileri hukuk müşavirleri de hazır bulunacak.

 

Haftalar sonra tarafların yeniden bir araya gelmesinde, Türk-İş’in resti etkili olmuştu. Geçen hafta toplanan Türk-İş Başkanlar Kurulu toplantısından sonra, masaya oturması için işverene bir hafta süre vermiş; aksi taktirde eylemlerin yurt geneline yayılacağı ilan edilmişti. Bu karardan hemen sonra işveren tarafı yeniden masaya oturdu.

 

EVRENSEL

 

manset.jpg

16/11/2007

Fırıncılara da söyleyin ekmek vermesinler

Telekom yönetimi ve Türk Eczacılar Birliği, greve çıkan kapsam içi işçilere ilaç verilmemesini istedi

 

Telekom patronu, grevi kırabilmek için akıl almaz oyunlara başvuruyor. Son olarak işçilerin ilaç almalarını engellemek için Türk Eczacılar Birliği (TEB) ile görüşerek grevdeki işçilerin ilaç paralarını karşılamayacağını bildirdi. TEB Merkez Konseyi de odalara gönderdiği yazıyla grevcilere ilaç verilmemesini istedi. İstanbul Eczacılar Odası ise, “O zaman fırıncılara da söyleyin grevcilere ekmek vermesin” dedirtecek bu talebi, insan haklarına ve hukuka aykırı olduğu için reddetti.

 

Genel başkanı AKP’den milletvekili oldu

 

 

Eski genel başkanı AKP’den milletvekili olan Türk Eczacılar Birliği’nin (TEB) Genel Sekreter Sertaç Özmen’in imzasıyla odalara gönderdiği yazıda; Sivas Eczacı Odası’na gelen yazı üzerine yapılan şifahi görüşmede Türk Telekom İl Müdürlükleri ile sözleşmeli eczanelerin grev süresince karşılamış olduğu kapsam içi personele ait reçete bedellerinin ödenmeyeceğinin ifade edildiği aktarıldı. Reçete bedellerinin ödenmesi için Telekom Genel Müdürlüğü’ne gerekli başvuru yapıldığı ifade edilen yazıda “Yazılı başvurumuza cevap verilene dek odanıza bağlı sözleşmeli eczanelerin, grev kapsamına giren personele ait reçetelerin karşılanmaması hususunda uyarılması için gereğini rica ederim” dendi.

 

 

İstanbul’dan uyarı

 

 

İstanbul Eczacılar Odası ise Türk Telekom Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıyla bu talebi sert bir dille reddetti. Oda Sekreteri Z. Cenap Saroailoğlu imzasıyla gönderilen yazıda “Öncelikle grev yasal bir hak olup Türk Telekom’un grevde olan işçilerin reçete bedellerinin karşılanmaması yönündeki uygulama başta Anayasamızla korunan insan hak ve özgürlüğüne dair kurallara, iş kanunlarına tamamen aykırı ve gayriinsani bir tutumdur. Diğer yandan Türk Telekom’la eczaneler arasında yapılan protokollerde de bu yönde bir hüküm yoktur ve olması da düşünülemez. Sonuç itibarı ile kurumunuzun uygulamasının tasvip edilecek hiçbir yönü ve hukuki dayanağı yoktur” dendi.

Telekom’un grevdeki Telekom personelinin ilaçlarının karşılanmaması yönündeki uygulamanın hukuka uygun olmayan keyfi bir uygulama olduğuna dikkat çekilen yazı şöyle devam etti: “Bu uygulamanın sonlandırılıp gerek eczacılarımızın gerekse Telekom personelinin mağduriyetinin giderilmesi konusunda gerekli önlemlerin ivedilikle alınmasını, aksi takdirde yasal yollara başvuracağımızı bildiririz.”

Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Gaziosmanpaşa Telekom Baştemsilcisi Ahmet Karatay, tüm bu uygulamaların grevi etkisiz hale getirmek için gündeme geldiğini söyledi. “Eczacılara ilaç vermeyin diyorlar. O zaman fırıncılara da söyleyin ekmek vermesin” diyen Karatay, İstanbul Eczacılar Odası’na ise teşekkür etti. Karatay, bu kadar saldırının gündeme gelmesinin patronun ne kadar sıkıştığının göstergesi olduğunu bildirdi. (İstanbul/EVRENSEL)

 

 

birgün

 

15/11/200712 Telekom işçisi tutuklandı pix.gifTürk Telekom yönetiminin 16 Ekim'de Türkiye Haber-İş Sendikası'na üye yaklaşık 26 bin işçinin direnişlerini bitirme yönündeki grev kırıcı uygulamalarına karşın hiçbir girişimde bulunmayan hükümetin polisi, geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da, Türk Telekom'a ait kablolara sabotaj düzenledikleri iddiasıyla gözaltına aldığı 17 işçiden 12'sini tutuklayarak, mahkemeye şevketti. Gazetemize açıklama yapan tutuklanan 12 işçinin avukatı Volkan Yılmaz, işçilerin gözaltına alındığı gün mahkemeye itiraz ettiklerini, ancak savcılığın, işçilerin tutuklanmasını öngören dosyaya "gizlilik" kararı koyduğunu ve bundan dolayı itirazlarının reddedildiğini kaydetti.

 

DİYABAKIR ŞUBE BAŞKANI DA TUTUKLU

 

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındıktan sonra sabah saatlerinde Diyarbakır Adliyesi'ne getirilen Haber-İş Sendikası Diyarbakır Şubesi Başkanı Salih Taşdemir ve 12 sendika üyesinin aralarında bulunduğu 17 kişi savcılıktaki ifadelerinin ardından nöbetçi sulh ceza mahkemesine sevkedildi.

 

Mahkemeye çıkarılan işçilerden 5'i serbest bırakılırken, Haber-İş Sendikası Diyarbakır Şubesi Başkanı Salih Taşdemir ile kimileri sendika üyesi olan Türk Telekom çalışanlarından Adem Kızıl, Cevdet Yetişkin, Cebrail Erol, Hacı Tekin, Kazım Artar, Mustafa Nergiz, Mehmet Şirin Örnek, Mustafa Mazi, Veysi Bademkıran, Yıldırım Şengün ve Yusuf Karadeniz tutuklandı.

 

İŞTE İDDİALAR

 

Tutuklanan 12 işçinin avukatı Volkan Yılmaz, Türk Telekom personeli ve sendika üyesi müvekkillerinin tutuklanması konusunda "savunma haklarının ihlali" gerekçesiyle bugün mahkemeye itirazda bulunacağını bildirdi. İşçilerin gözaltına alındığı gün mahkemeye itiraz ettiklerini belirten Yılmaz, savcılığın, işçilerin tutuklanmasını öngören dosyaya koyduğu 'gizlilik' kararından dolayı itirazlarının reddedildiğini kaydetti.

 

Gizlilik kararı konulan ve halen soruşturma aşamasında olan dosyada, işçilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardında sabotaj iddialarını barındıran 'haberleşmeyi engelleme' iddiasınının dışında 'örgüt kurmak', 'örgüte üye olmak', 'örgüte yardım etmek', 'çalışma hürriyetine ve görevli memura tehdit' iddialarının da yer aldığını bildiren Yılmaz, delil diye iddia ettikleri bir unsurun da, polislerin yaptığı aramada "işçilerden birinin, evinde babasından kalma, kullanılmayan bir silahın bulunması" olduğuna dikkat çekti.

 

Haber-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yahya Memiş ise yaptığı açıklamada hükümetin, THY çalışanlarının yaptığı grev oylamasında greve çıkma hakkını kazandıktan sonra alelacele bakanlarını devreye sokarak yaptığı arabulucukla grevi önlediğini kaydederek, aynı önemin Telekom işçileri için gösterilmediğini belirtti. THY'nin Türkiye'de havayolu ulaşımı anlamında tek olmadığını, birçok özel havayolu şirketinin olduğunun altını çizen Memiş Türk Telekom'un bu anlamda telekomünikasyon ve haberleşmede tek olduğunu vurgulayarak, "THY için, greve çıkılmadan arabuluculuk yapan hükümet, Telekom grevi birinci ayını doldurmasına rağmen neden hâlâ neden devreye girmiyor? Hükümetin Telekom işçisine ve sendikamıza bir kastı mı var?" dedi.

 

Diyarbakır'daki işçilerin tutuklanmasıyla da ilgili değerlendirme yapan Memiş, Telekom işçilerinin, yönetiminin iddia ettiği sabotaj girişimlerinde asla bulunmayacaklarından emin olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Biz grev başlamadan işçilerimize açık kalan telefon kutularına bile dokunmamalarını, ilgili emniyet birimini arayarak durumu bildirmelerini; gelebilecek teknik zararlar konusunda, ekmek kapıları olan işyerlerini korumaları anlamında her türlü uyarıyı yaptık. Telekom işçisi de bunun farkındadır. Dolayısıyla işçilerin sabotaj girişimlerinde bulundukları söylentileri iddiadan öteye geçemeyecektir."

 

 

evrensel

 

51.jpg 16/11/2007

Grevciye ahlaksız teklif

Talip Aytimur

Telekom yetkilileri, bir aydır grevde olan Telekom işçisi babaya, lösemi hastası olan 13 yaşındaki oğlunun tedavi masrafları karşılığında grev kırıcılığı teklif etti.

 

Telekom yetkilileri, bir aydır grevde olan Telekom işçisi babaya, lösemi hastası olan 13 yaşındaki oğlunun tedavi masrafları karşılığında grev kırıcılığı teklif etti.

Grevde olan Telekom işçileri hak arama mücadelelerine devam ederken, Telekom yetkilileri de Emekli Sandığı üyesi olan işçi ve işçi yakınlarının, sağlık giderlerini önceden karşılarken, grev sonrası bu uygulamaya son verdi. Yetkililer, işçilere ancak greve son verdikleri takdirde bu haktan yararlanabileceklerini söylüyorlar.

Emekli Sandığı’na bağlı Telekom işçilerinin ve hasta olan yakınlarının, grevden önce tedavi masraflarının karşılandığını, ancak grev sonrasında yetkililerin, bu uygulamayı kaldırdığını söyleyen Telekom işçisi Duran Deliçay, “Bana ‘Grevi bırak, her türlü tedavi masrafını biz karşılayalım. Yoksa hiçbir masrafın karşılanmayacak’ şeklinde konuşarak şantaj yapıyorlar” dedi.

Bu duruma boyun eğmeyeceğini söyleyen Deliçay, Telekom işçilerinin her şart ve koşulda birlik, beraberlik içinde olacaklarını ve her sorunun üstesinden dayanışmayla geleceklerini söyledi. Deliçay, sendikanın da bu olay karşısında yetkililer aleyhine dava açtığını dile getirdi.

 

Kontrol edilmesi gerekiyor

 

 

Oğlunun Gazi Üniversitesi’ne yatırıldıktan sonra 8 ay boyunca tedavi gördüğünü söyleyen Deliçay, “Bu tedaviden sonra hastaneden çıkardık. Ancak çocuğun üç ayda bir kontrollere gitmesi ve hastalığın ne boyutta olduğunun gözlenmesi gerekiyordu. Bu durumda işyerinden yol masrafını alıyorduk ve oradaki hastane masraflarını da karşılıyorlardı. Emekli Sandığı’na bağlı olduğumuz için sağlık giderlerimizi Telekom karışılıyordu” diye konuştu.

Oğlunun hastalığı nedeniyle ellerinde avuçlarında ne varsa harcadıklarını dile getiren Deliçay, grevin ardından daha da zor duruma geldiklerini söyledi. “Evdeki eşyaları satar duruma geldik, şu an faizle borç para alıyorum. Bu koşullarda oğlumun tedavisi için gereken parayı bulmam imkansız” diyen Deliçay, şöyle devam etti: “Oğlumun hastalığı çok ciddi, son zamanlarda ayda bir kez hastaneye götürmeye başladık, çünkü kan değerleri düşük çıkıyordu. 24 Ekim’de hastaneye yatması gerekiyordu, ancak sağlık ve yol masraflarının Telekom tarafından karşılanmayacağını öğrenince götüremedik.”

Bu durumu konuşmak için Adana Telekom başmüdür yardımcısıyla görüştüğünü anlatan Deliçay, “Müdür Bey bana sağlık masraflarının karşılanmayacağını, işyerinde çalışmayan işçilerin böyle bir hakkı olmadığını söyledi. Ancak grevi bırakırsam ve grev kırıcılığı yaparsam, oğlumun tüm sağlık giderlerinin karşılanacağını, işe başlamamın benim için en hayırlı sonuç olacağını söyledi” diye konuştu.

Telekom’un yüzde 45 hissesinin devletin elinde olmasına karşın bütün inisiyatifi patronlara bıraktığını anlatan Deliçay, patronların iyice pervasızlaştığını söyledi. “Bizlere yavrularımızın canıyla şantaj yapıyorlar. Kendi çıkarları için yapamayacakları şey kalmamış. Biz işçiler, birlik ve beraberlik içinde aşacağız bu durumları ve mücadelemize devem edeceğiz” diyen Deliçay, grevden vazgeçmeyeceklerini bildirdi.

Haber-İş Adana Şube Başkanı İbrahim Kaya da patronun işçi haklarını gasp ettiğini belirterek, “İşveren işçiyi kendisi işten çıkarmış olsa dahi, 6 ay boyunca tüm sağlık giderlerini karşılaması zorunludur. Bu sebepten dolayı işveren aleyhine dava açmış durumdayız ve kazanacağımıza inanıyoruz” dedi. (Adana/EVRENSEL)

 

AKP, üyelerini değil patronu savundu

Sinan Ceviz

 

Bayrampaşa’da grevdeki işçiler, grevin 29. gününde AKP ilçe teşkilatını ziyaret edip, AKP’nin grevleri karşısındaki sessizliğini eleştirdi. AKP’ye üye işçilerin de bulunduğu ziyaretçi gruba verilen cevap, işçilere, ‘bir daha AKP ye oy’ yok dedirtti.

AKP Bayrampaşa İlçe Teşkilatı yöneticisi olan Talip Tigen’in de bulunduğu grubu karşılayan AKP Bayrampaşa İlçe Başkanı Cemil Yıldız’ın işçilerin talepleri karşısındaki tutumu şöyle oldu: “Biz yüzde 47 oy aldık, Bayrampaşa’da da yüzde 51 oranında oy aldık. Biz tabii ki küreselleşen sermaye içinde KOBİ’lerimizi destekleyeceğiz. Bayrampaşa’da da bunun çalışmalarını yapıyoruz. Elbette uluslararası sermaye kuruluşları ülkemize gelecek.”

Bu yanıtın üzerine Telekom işyeri Baştemsilcisi Erdal Oflaz, grevlerine parti olarak hiç destek vermediklerini, ilçe binalarının yanında bulunan santrallerinin önünden geçerken ‘bir kolay gelsin’ bile denilmediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Özelleştirme sonrasında Oger işçilerin haklarını gasp etmeye çalışıyor, ülkenin en stratejik kurumunun özelleştirilmesini siz gerçekleştirdiniz, bu özelleştirme sonucunda ülkenin en önemli kurumu yabancıların eline geçtiği gibi, buradan elde edilen vergi de verilmez oldu. Şimdi de Oğer işçilerin haklarını gasp etmek istiyor, taşeron aracılığıyla grev kırılmaya çalışılıyor. Polis arkadaşlarımızı gözaltına alıyor ve AKP tüm bu hukuksuzluklara seyirci kalıyor” dedi.

Yıldız’ın söylenenler karşısında “Greve çıktığınız kurum Telekom’dur. Burada internetin açık olması lazım, telefonların açık olması lazım, bir şeyin yürümesi lazım, Türkiye’de bir şeyleri yürüdüğü koşullarda kabloların kesildiği gibi haberlere kimse sahip çıkmaz, inşallah anlaşırsınız” dedi.

 

Bir daha AKP’ye oy yok

 

Bu sonuçsuz ziyaretin ardın bir kahvede işçilere AKP ilçe başkanının sormadığı soruyu biz sorduk: “AKP’den ne bekliyorsunuz?”

İlk olarak bu sorumuzu Telekom işçisi, aynı zamanda AKP Bayrampaşa İlçe Yöneticisi Talip Tigen yanıtladı: “Grev başladığından beri yapılan toplantılara gitmiyorum, ben AKP’nin bu konuda tutumunu beğenmiyorum. Ben 22 yıllık işçiyim, ilk defa grev görüyorum. Bunun nedeni özelleştirmedir ve özelleştirme AKP döneminde yapıldı. İlçeye haber yolladım işçiler ziyaret edilsin diye ama gelmediler. AKP döneminde özelleşti diye tepkiden çekiniyorlar herhalde.”

Görüşmeye katılan Mehmet Bülent Balkamış ise şunları söylüyordu, “Ben AKP’ye üç defa oy verdim ama bizim yanımızda bir kez olsun yer almadı. İsterdim yanımızda olsunlar ama işverenin yanında yer alıyorlar. Ben bir daha AKP’ye oy vermem. İlçe başkanı bizi dinlemek yerine özelleştirmeyi anlattı. Bizi bu duruma getiren özelleştirme politikalarıdır. İktidara geldikleri günden beri hep işçi aleyhine yasa yapıyorlar.” (İstanbul/EVRENSEL)

 

 

 

evrensel

 

16/11/2007

Asıl ihanet eden AKP oldu

Diyarbakır’da grevde olan Telekom işçilerinden AKP’ye oy verenler pişman. İşçiler, bundan sonra sonunda ölüm olsa da AKP’ye oy vermeyeceklerini söylediler.

Mehmet Yıldız (Telekom işçisi): Ben bu hükümetin de bu işin içinde olduğunu düşünüyorum. Ekonomi bakanı olsun, ulaştırma bakanı olsun, bu işe duyarlı olabilirlerdi. İşçiye sahip çıkabilirlerdi. Bu işin buraya kadar gelmesine engel olabilirlerdi. Maalesef bizi kaderimizle baş başa bıraktılar. Ben artık hayatta sonu ölüm de olsa AKP’ye oy vermem.

Ömer Tan (Telekom işçisi): Maalesef kanuna rağmen grev kırıcılığına devam ediyorlar. İşverene hak hukuk varken, bu işçinin hakkı hukuku nerede? Bu hükümet, bu iktidar nerede? Bunları görmüyor mu? Ben hem 2002 seçiminde hem de 2007 22 Temmuz seçimlerinde AKP’ye oy verdim. Ben Erganiliyim. AKP Ergani’de en yüksek oyunu aldı. Bizim aileden 50 kişi AKP’ye oy verdi. Diyarbakır’da Telekom işçilerinin yüzde 90’ı AKP’ye oy verdi. Ben AKP’nin ılımlı bir parti olduğunu; savaşa karşı, operasyonlara karşı olduğunu biliyordum. CHP’ye göre daha iyi niyetlidir, daha aklıselimdir diye verdik oyumuzu. İşçi düşmanı olduğunu bilmiyordum. Müslüman bir parti biliyordum. Biz 1 aydır grevdeyiz. Bir tek AKP’li gelip bizi sormadı. Ama maalesef biz, AKP’nin ihanetine uğradık. İktidar olmasına rağmen hakkımızı hukukumuzu korumadı. (Diyarbakır/EVRENSEL)

 

KÖŞE YAZARLARI

Hayat için Telekom / KONUK YAZAR Nazım ALPMAN

7_b.jpg

Hayat için Telekom

Grevde birinci aylarını tamamlayan Telekom işçileri mücadelelerini kararlı biçimde sürdürüyorlar.

 

Grev bir bilek güreşidir!

 

İki taraf da gücünü birbirlerini sıkı sıkıya tuttukları bilekleri üzerinden gösterirler.

 

Artık kim daha güçlü ve dayanıklıysa?

 

Bilek güreşinde yumruk atılmaz!

 

Telekom grevinde işveren bir eliyle güreş tutarken diğer eliyle de yumruk atıyor. Ayaklarıyla masanın altından tekmeler savuruyor. Haber-İş üyesi işçiler ise sadece tek kollarıyla direniyorlar.

 

Bu kadarla da kalsa yine iyi.

 

Daha grevin ilk günlerinden itibaren ?bilek güreşinin? tarafsız hakemi olması gereken mülki yöneticiler, işçinin üzerine çullanıyorlar. İşverenle birlikte işçinin bileğini masaya yapıştırmak için var güçleriyle abanıyorlar.

 

Bu kadar ?faulü? nedense gören yok.

 

Fransa"daki grevi haberleştiren yaygın medya Telekom işçilerine yapılanları göremiyor!

 

Neden?

 

Çünkü Telekom işvereni lezzetli bir reklam pastası takdim ediyor. O pastadan alınacak pay adına işçilere yapılan fauller görülmüyor. Onlar sadece Telekom"un sevimli reklam yüzü Cem Yılmaz"ın üzerinden bakıyorlar hayata?

 

Oysa hayat Cem Yılmaz kadar sevimli değil.

 

Gaziantep 100. Yıl Parkı"nda basın açıklaması yapan Haber-İş Gaziantep Başkanı Ali Tabur, şube yöneticileriyle birlikte toplam 50 işçi gözaltına alındı.

 

Ayrıca grev kırıcılığı da resmi görevlilerin bizzat talimatlarıyla yası-dışı biçimde sürdürülüyor.

 

İşçinin çalışma yeteneğinden başka gücü yok. Greve çıktığında o gücü kullanıyor. Grevci işçilerin yaptığı işleri dışarıdan getirilen veya kurum içinde bulunan kimseler yapamaz. Bu yasa hükmü.

 

Ama dinleyen kim?

 

İşveren yası dışı biçimde kaçak işçi çalıştırarak grevi etkisiz hale getirmek istediğinde sendikanın bu durumu engelleme hakkı doğuyor. Çünkü işveren masanın altında tekme atıyor. Grevci işçiler, ekmek mücadeleleri için grevi savunurken güvenlik güçleri devreye giriyor.

 

İşveren grev kırmak isterken neredesiniz?

 

O aşamada tarafsız oluyorlar.

 

İşçiler ?hop? deyince, devlet kendini gösteriyor.

 

Grevci işçilerin çocukları ?şaşkınlıkla? soruyorlar:

 

-Baba, devlet neden seni değil de işvereni koruyor hep?

 

Telekom işçileri grevde bir ayı geride bıraktı. İşveren reklamlara verdiği parayı işçilerinden esirgiyor.

 

Bilek güreşinde kazanamayacağını anlayınca kuralları çiğniyor.

 

Masanın üstünden yumruk atıyor.

 

Altından tekmeler savuruyor.

 

Devlet yasa uygulayıcı olarak ona ?dur bakalım? diyeceği yerde işverenle birlikte hücum pozisyonu almış saldırıyor.

 

Haber-İş üyesi Telekom işçileri sadece kendileri için değil toplumun da yüzünü ağartmak için direniyorlar.

 

Grevdeki Telekom Çalışanlarına 'İlaç Yok'

 

grevdeki-telekom-calisanlarina-ilac-yok_o.jpgTürk Telekom ile Haber-iş Sendikası Arasında Anlaşma Sağlanamayınca 16 Ekim'de Greve Giden Telekom Personeline İlaç Verilmemesi Geniş Yankı Uyandırdı.

 

 

Türk Telekom ile Haber-İş Sendikası arasında yapılan 7. Dönem Toplu İş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca 16 Ekim'de greve giden Telekom personeline ilaç verilmeyeceği yönündeki haberimiz kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

 

Türk Eczacıları Birliği (TEB), alınan kararın Türk Telekom'un sorumluluğunda olduğunu belirterek, topu kurum yönetimine attı. İHA'nın, grevdeki Telekom işçilerine 'ilaç verilmemesi' için ecza odalarına gönderdiği uyarı yazısına ilişkin haberi, başta Telekom çalışanları olmak üzere kamuoyunun hemen her kesiminin tepkisini topladı. Bu gelişmelerden sonra TEB yazılı bir açıklama yaparak, 'yanlış anlaşıldıklarını' savundu ve topu Telekom yönetimine attı. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak imzasıyla yapılan açıklamada, grevdeki Türk Telekom işçilerinin ve ailelerinin ilaç bedellerinin ödenmemesine ilişkin olarak şu ifadelere yer verildi:

"Grevdeki Türk Telekom işçilerinin ilaçlarının bedellerinin ödenmemesine ilişkin olarak, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti'nin Bölge Eczacı Odaları'na yazdığı yazı, çeşitli basın-yayın organlarında yanlış bir biçimde haberleştirilmiştir. Türk Eczacıları Birliği bir sağlık meslek örgütü olarak, insan sağlığını her türlü maddi ve hukuksal konunun önünde görmektedir. Türk Eczacıları Birliği demokratik bir kitle örgütü olarak, işçilerin grev yapmasını doğal bir hak sayan bir anlayışı savunmaktadır.

 

Eczacılarımız ve Birliğimiz, herhangi bir kişinin ilaca erişmesinin önünde kendisi bizzat bir engel olarak duramaz. Fakat, grevdeki Türk Telekom işçilerinin ilaç bedellerinin ödenmemesi, ilaca ulaşamayan hastalarımızı mağdur ettiği gibi, bu ilaçları karşılayan eczacılarımızı da mağdur etmektedir. Türk Telekom yönetiminin, grevdeki işçilerin sosyal güvencelerini ortadan kaldıran, yasal mevzuata aykırı olarak sağlıklarını tehdit eden bu uygulamaya bir an önce son vermesini talep etmekteyiz. Diğer yandan,

 

Türk Eczacıları Birliği, Türkiye'de bulunan 26 bin eczanenin temsilcisi bir meslek örgütü olarak, üyelerinin meslek haklarını savunmakla görevlidir. Hem hastalarımızı hem de eczacılarımızı mağdur eden bu uygulamanın sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması için birliğimiz üzerine düşeni yapmaya hazırdır."

 

TEB Genel Sekreteri Ecz. Sertaç Özmen imzasıyla eczacı odalarına gönderilen yazıda, şu ifadelere yer verilmişti:

 

"Birliğimize Sivas Eczacı Odası'ndan gelen yazıya istinaden yapılan şifahi görüşmelerde, Türk Telekom İl Müdürlükleri ile sözleşmeli eczanelerin grev süresince karşılamış olduğu kapsam içi personele ait reçete bedellerinin ödenmeyeceği ifade edilmiştir. Konu hakkında birliğimize ulaşan resmi bir bildirim olmadığından, söz konusu grev döneminde de personele ait reçetelerin eczacılarımız tarafından karşılandığı; bu itibarla üyelerimizin mağdur edilmemesi ve karşılanan reçete bedellerinin ödenmesi için Türk

 

Telekom Genel Müdürlüğü'ne gerekli başvuru yapılmıştır. Yapılan yazılı başvurumuza cevap verilene dek odanıza bağlı sözleşmeli eczanelerin, grev kapsamına giren personele ait reçetelerin karşılanmaması hususunda uyarılması için gereğini rica ederim".

 

(YZE-NÇ-ÖK-Y) (İhlas Haber Ajansı) 3 saat önce.. [1094140]

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

alıntı "Telekom İşçisine şimdi de ilaç ambargosu!

TEB’in internet sitesinde Bölge Eczacı Odaları’na hitaben dün yayınlanan açıklamada, Sivas Eczacı Odası ile Telekom İl Müdürlüğü arasındaki şifahi görüşmede “kapsam içi personele ait reçete bedellerinin ödenmeyeceğinin ifade edildiği” söylenerek, konuya dair Türk Telekom’a yazılı başvuruda bulunulduğu söyleniyor. Açıklamada ”yazılı başvuruya yanıt gelen dek grev kapsamına giren personele ait reçetelerin karşılanmaması”</B> konusunda eczacılar uyarılıyor.

 

İşte girişiminin belgesi

 

TÜRK TELEKOM GREVİ KAPSAM İÇİ PERSONELİN REÇETELERİ HAKKINDA

35.A.00.9859

12.11.2007

 

BÖLGE ECZACI ODASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA,

 

Birliğimize Sivas Eczacı Odası’ndan gelen yazıya istinaden yapılan şifahi görüşmelerde, Türk Telekom İl Müdürlükleri ile sözleşmeli eczanelerin grev süresince karşılamış olduğu kapsam içi personele ait reçete bedellerinin ödenmeyeceği ifade edilmiştir.

Konu hakkında Birliğimize ulaşan resmi bir bildirim olmadığından, söz konusu grev döneminde de personele ait reçetelerin eczacılarımız tarafından karşılandığı; bu itibarla üyelerimizin mağdur edilmemesi ve karşılanan reçete bedellerinin ödenmesi için Türk Telekom Genel Müdürlüğü’ne gerekli başvuru yapılmıştır.

Yapılan yazılı başvurumuza cevap verilene dek Odanıza bağlı sözleşmeli eczanelerin, grev kapsamına giren personele ait reçetelerin karşılanmaması hususunda uyarılması için gereğini rica ederim.

Saygılarımla,

Ecz.Sertaç ÖZMEN

Genel Sekreter alıntı"

 

zel-custom;size:502,462.jpg

 

 

 

17.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 33.Gününde

 

Adalet geç olsa da yavaş yavaş yerini buluyor galiba...yukarıdaki alıntıyı bilhassa verdim .. çünkü aşağıdakiler okununca ne kadar taraflı bir yayın anlayışımız olduğu ortaya çıkacak gibi ...ne dersiniz ? -_-

 

 

cat_guncel.gif

Grevde ilaç skandalı

Türk Eczacılar Birliği, eczanelere gönderdiği ve bir aydır grevde olan Türk Telekom çalışanlarına ilaç verilmemesi istenen yazısı nedeniyle kınanarak grev kırıcılığıyla suçlandı

 

 

Şükran Pakkan - İstanbul

 

Türk Eczacılar Birliği'nin (TEB), bir aydır grevde olan Türk Telekom çalışanları ve yakınlarının reçetelerin, eczaneler tarafından karşılanmamasını isteyen uyarı yazısı ortalığı karıştırdı. Bu uyarıyı İstanbul başka olmak üzere birçok eczacı odası esefle kınadı ve TEB'i "grev kırıcılığına alet olmakla" suçladı.

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak tarafından 12 Kasım'da yapılan duyuruda, Sivas Eczacı Odası'ndan gelen yazı üzerine gerçekleştirilen şifahi görüşmelere göre, grevdeki işçilerin ilaçlarının bedelinin ödenmeyeceğinin ifade edildiği bildirildi. Karşılanan reçete bedellerinin ödenmesi için Türk Telekom'a başvurulduğunu kaydeden Çolak, "Cevap verilene dek odanıza bağlı sözleşmeli eczanelerin, grev kapsamına giren personele ait reçetelerin karşılanmaması hususunda uyarılması için gereğini rica ederim" dedi.

 

Eczacılar: Grev kırıcılığı

Açıklama büyük tepki çekti. İstanbul, Bursa, Zonguldak, Kastamonu ve Kocaeli Eczacı Odaları ortak bir açıklama yaparak şöyle dedi:

"TEB Merkez Heyeti'nin kamuoyunda olumsuz yorumlara yol açan tavrını esefle kınıyoruz. Bilinmesini isteriz ki, Türkiye'de mesleklerini yapmakta olan 23 bin eczacının büyük çoğunluğunun görüşleri kesinlikle bu yönde değildir. Kaldı ki, grev bitiminde reçete bedellerinin kurum tarafından ödeneceğinden kaygımız yoktur. Reçetelerin karşılanmamasını isteyerek kurum yöneticileri bizzat grev kırıcılığına soyunmuşlar ve buna TEB Merkez Heyeti üyelerini de alet etmişlerdir. Bu kusurun sadece kendi şahıslarını bağlayacağının gözden kaçırılmamasını talep ediyoruz."

TEB Başkanı Çodlak önceki gün yaptığı ikinci bir açıklamada, "Türk Telekom yönetiminin, grevdeki işçilerin sosyal güvencelerini ortadan kaldıran, yasal mevzuata aykırı olarak sağlıklarını tehdit eden bu uygulamaya bir an önce son vermesini talep etmekteyiz" dedi. *

 

'Sorumlu kim?'

Milliyet'e konuşan Çolak, ilk açıklamanın aceleye geldiğini, asıl niyetlerinin greve karşı olmak değil, eczaneleri mağdur etmemek olduğunu söyledi. *

Türk Telekom Kurumsal Marka Yönetimi Direktörü Soydan Cengiz ise yasa gereği, grev sürecisinde iş sözleşmelerinin askıya alındığını, ancak işçilerin altı ay boyunca SSK güvencesi altında olduğunu söyledi. SSK yetkilileri de "Grevdeki işçilere ilaç vermemek gibi bir durum söz konusu olamaz."

Türk Eczacılar Birliği'nin ilk uyarı yazısına konu olan Sivas Eczacılar Odası yetkilileri, "Biz de şüpheye düştüğümüz için TEB'e sıkıntımızı ilettik" dedi.*

http://www.milliyet.com.tr/2007/11/17/guncel/gun02.html

ne güzel çevirmeler var ben şahsen okudum güldüm ve utandım bu yorumları yapanlara bakın Kurumsal Marka yönetmeni*Türk Eczacılar Birliği(TEB)başkanı* vay be yukarılardakilerin yeri orası mı acaba?

dip not SSK tarafından bir problem çıkmıyor fakat E.S(Emekli Sandığı) tarihinde ilk defa grev yapan işçilerin primleri 15 inden 15 ine yatırıldığı için mağduriyetleri hala giderilememiş gibi gözüküyor

 

 

'Telekom grevine gizli eller müdahale ediyor'

 

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Haber-İş Üyesi Türk Telekom işçilerinin sürdürdüğü grevin, “Hükümetin el altından verdiği destekleö etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını iddia etti.

EMO Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, “greve gizli eller müdahale ediyorö denildi. Grev üzerinde Türkiye’de şu ana kadar görülmemiş bir baskı uygulandığı ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:

“Türk Telekom’da çalışan işçilerin sürdürdüğü grev üzerinden ülkemizde görülmedik bir baskı uygulanmaktadır. Yasal süreci anımsatan bir bildirinin çalışanlara dağıtımına dahi tahammül edilememekte, bu bildiriyi dağıtanlar gözaltına alınmakta, grev kırıcılığına göz yumulmakta, çalışanların en temel insan hakkı olan yaşama hakkını elinden alacak bir uygulamayla eczanelerden ilaç alımı engellenmekte, grev hükümetin el altından verdiği destekle söndürülmeye çalışılmaktadır."

 

BİLDİRİ DAĞITAN 5 İŞÇİYE GÖZALTI

EMO açıklamasında, Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) ile Elektrik Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası’nın birlikte hazırladığı "Telekom Çalışanlarına Çağrımızdır: Greve Sahip Çıkalım" başlıklı ortak bildiriyi dağıttıkları gerekçesiyle dün İzmir’de 5 Haber-Sen il yöneticisinin gözaltına alındığı bildirildi.

 

ANKA

http://www.milliyet.com.tr/2007/11/17/son/soneko10.asp

 

Telkoder Dava Açtı

 

 

 

TELKODER, Türk Telekom"un 21.07.2007 tarihinden itibaren geçerli olan tarifesini onaylayan Telekomünikasyon Kurumu kararının iptali ve dava

18 Eylül 2007 Salı 14:34

 

TELKODER, Türk Telekom"un 21.07.2007 tarihinden itibaren geçerli olan tarifesini onaylayan Telekomünikasyon Kurumu kararının iptali ve dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulması istemiyle, Danıştay 13. Dairesi"nde, 06.09.2007 tarihinde dava açtı.

Türk Telekom"un Mart 2007"de yürürlüğe giren tarifesinin iptal edilmesi için, TELKODER 29.01.2007 tarihinde Danıştay"da dava açmıştı. Danıştay, TELKODER"in başvurusunu haklı bularak, 28.05.2007 tarihli kararı ile bu tarifenin yürütmesini durdurmuştu.

Türk Telekom, bunun üzerine yeni bir tarife hazırlayarak Telekomünikasyon Kurumu"nun onayına sunmuş ve Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanan tarife, 21.07.2007 tarihinde yürürlüğe girmişti.

TELKODER, Türk Telekom"un 21.07.2007 tarihinde yürürlüğe giren tarifesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle, Danıştay"da 06.09.2007 tarihinde yeni bir dava açtı.

 

TELKODER"in dava dilekçesinde yer alan konular şöyledir:

• Türk Telekom"un Mart tarifesinin Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulma gerekçelerinden birisi, Türk Telekom"un Mart tarifesi ile çapraz sübvansiyon (bir hizmetin bedelinin diğer bir hizmet tarafından karşılanması) uyguladığı yönündedir. Danıştay"ın kararına göre aynı tarifede yer alan hizmetlerin bir kısmında zam yapılırken, bir kısmında indirim yapılması, çapraz sübvansiyon yapıldığını göstermektedir.

Mart tarifesinde yer alan zam/indirim oranları şu şekilde gerçekleşmişti:

Sabit Ücret: %23 zam

Şehiriçi Görüşme: %26 zam

Şehirlerarası ve Uluslararası Görüşme: %57"ye varan rekabeti yok edici indirim

Cep Telefonu Aramaları: %15 indirim

Temmuz tarifesinde ise diğer tüm zam ve indirimler, Mart tarifesi ile aynıdır. Sadece şehiriçi görüşmelere yapılan zam oranı, bu defa %6 olarak belirlenmiştir. Danıştay"ın çapraz sübvansiyon yapılıyor gerekçesi, bu tarife için de geçerlidir.

• Türk Telekom, Temmuz tarifesinde ücretlendirme periyotlarını uzatmıştır. Bu yolla, tüketiciler, konuşmadıkları sürelerin bedeli olan yaklaşık 131 milyon YTL"yi fazladan Türk Telekom"a ödemek zorunda kalacaklardır.

• Türk Telekom, SabitHatt abonelerine verdiği ücretsiz kullanım hakkını kaldırmış, HesaplıHatt ve YazlıkHatt abonelerinin ücretsiz kullanım haklarını kısıtlamıştır.

• HesaplıHatt ve YazlıkHatt aboneleri (yaklaşık 10 milyon abone), şehirlerarası, milletlerarası ve cep telefonu arama hizmetlerini, daha cazip koşullar sunan yeni işletmecilerden alma hakkından mahrum bırakılmaktadır. 19 milyon sabit telefon abonesinin yarısından fazlası, rekabet dışında bırakılarak, rekabet ihlali yapılmaktadır.

• TELKODER, rekabeti yıkıcı ve tüketiciye zararlı bu tarifenin de yargıdan dönmesini

kuvvetle ummaktadır.

TELKODER (Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği)

http://www.gunaydinaliaga.com/news_detail.php?id=4203

 

KÖŞE YAZARLARI

 

Karayazı1983

 

Telekom grevinde 3. gün

 

 

 

Daha grevin ilk günü Türkiye ikiye bölündü. Özellikle de sermaye medyası... Medya deyip de geçmeyin. Patronların sesi ve onların söylemeye cesaret edemediğini bile “basın olma” avantajını da kullanarak söyleyen; taraflılıkta herhangi bir patrondan daha açıkça taraf olmayı “hakkaniyet”miş gibi gösteren bir madrabazlar ordusu sermaye basını. Nitekim sermaye basını, sağcısıyla “solcusu”yla, ortacısıyla, liberaliyle, milliyetçisiyle emek düşmanlığında birleşti. Daha grevin ilk günü, üstelik de eski görüntüler eşliğinde, bir sabotaj yapıldığına dair hiçbir kanıt da gösterme ihtiyacı duymadan patron temsilcilerini ekrana çıkarmakla kalmadılar; “sabotaj”ı işçilerin yaptığını ima eden bir üslupla yaydılar yalan haberi. Oysa az çok aklı, vicdanı olan herkes bilir ki greve çıkan işçinin, üretimi ya da hizmeti durdurmak için sabotaj yapmaya hiç de ihtiyacı yoktur. Çünkü, greve çıkan işçi çalışmayacağı için zaten arızalar olacak, Telekom’un alanı gibi bir hizmette ise grev uzadıkça hizmetin durması yavaş yavaş hızlanarak tüm sektörlere yayılacaktır. Onun içindir ki işçinin, kendi sesini duyurmak ya da patrona baskı yapmak için bir sabotaja ihtiyacı yoktur.

Dahası, işçi sınıfı mücadele tarihinde “sabotajlarla mücadele yürütmek”, grevin, eylemin etkisini bu yöntemle artırma girişimleri, işçi sınıfına yabancı yöntemlerdir. Ama patronların ve uşaklarının, işçileri kamuoyu karşısında karalamak için yalan, iftira, sabotaj gibi yöntemlere başvurdukları sıkça görülmüştür.

Hava işkolundaki mücadele sürecinde de emek düşmanı bir safta olduğunu açıkça ilan eden basın ve her soydan emek düşmanı çevre, şimdi Telekom grevini yenilgiye uğratmak için işbaşındadır. Bu çevreler, THY’de aldıkları yenilgiden sonra, rövanşı almak için Telekom grevine daha da yükleneceklerdir. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yoktur.

Grevin daha ilk üç günü göstermiştir ki Telekom grevi, işçi sınıfı ve emekçiler üstünde bir heyecan uyandırmıştır. Uzun zamandan beri ciddi bir grev yaşanmayan ülkemizde, az çok emek kaygısı duyan sendikacıların, emek örgütü yöneticilerinin, ileri emekçi kesimlerinin bu greve destek olmak için ellerindeki imkanları seferber etmeye hevesli oldukları gözlenmektedir.

Öte yandan Haber-İş yönetimi, işçisiyle barışık ve mücadelede kararlı bir yönetim olarak grevin başarısı için birleşmiş bir görünüm sergileyerek dostlarına güven veren bir tutum içindedir.

Dolayısıyla, özellikle de grev uzarsa, mücadele iki cephe arasında; Telekom patronunun arkasında mevzilenen sermaye güçleri ile Haber-İş’in ve grevci işçilerin arkasında mevzilenmiş emek güçlerinin arasında sürecektir. Mücadelenin sonucunu da bu iki güçten en direngen, en örgütlü ve mücadele kararlılığı en yüksek olan kazanacaktır.

Genellikle böyle durumlarda; patronların en örgütlü, en güçlü olduğu söylenir. İlk bakışta, patronların yüksek örgütlülük düzeyi ve devlet olarak da örgütlenmiş olması düşünülerek bu haklı gibi de görünür. Ama şu daha bilimsel bir gerçektir ki patronların gücü, işçinin güçsüzlüğünden, yeterince örgütlenememiş ve kendi içinde birliğini sağlamamış olmasından gelir. Yoksa patronların gücü kof bir güçtür.

Telekom grevi, işçilerin kendi güçlerini birleştirme ve tüm diğer emek güçleriyle de dayanışmak için son derece önemli imkanlara sahip olduklarının işaretlerini vermiştir. Bu yüzden de Telekom işçileri ve sendikaları, grevlerini, patronların çabalarını boşa çıkararak, işçi sınıfı mücadelesinin önüne yeni yollar açabilecek bir grev olarak başarıyla sürdürebilirler.

Herkes bu sorumlukla davranır, bu sorumlulukla mücadeleye destek olabilirse; sendika yönetimi, bu sorumluluğun bilinciyle davranmaya devam ederse, aşılamayacak hiçbir sorun olmayacaktır.

Yani, grevin mücadeleyi ilerleten bir doğrultuda gelişmesi, tamamen emek güçleri cephesinin sorumluluğundadır.

 

19.10.2007, 16:07

 

 

Karayazı1983

 

 

 

[email protected]

 

 

"emeğe saygı emek hırsızlığı ile olmaz"

 

 

 

 

Türk Telekom'da neler oluyor?

 

 

 

Adı Türk kalsa da sahibi Türk olmayan Türk Telekom’da neler oluyor? Stratejik değil yalanı ile, İMF dayatmaları sonucu %55’i satılan Türk Telekom karıştı. Devletin elinde olduğu zaman çok daha fazla personel istihdam edilen Telekom’da bugüne kadar hiç grev yapılmamış. İşçi ücretlerinde problem olmamış. Kurum sürekli kar etmiş kurumlar vergisinde en fazla vergi veren kurum olarak liste başı iken şimdilerde vergi yerine reklam, yatırım yerine işçi çıkarmayı alışkanlık haline getiren Türk Telekom Şimdilerde kurum çalışanlarını greve zoramıştır. Bu da sözde Lübnan’lı Hariri, perde arkasında ise İngiliz istihbaratının kontrolünde olduğu zamandayız Telekomun içine sızan 3 İngiliz istihbarat ajanı tespit edilerek sınır dışı edilmişti.

 

Milliyetçi Bakan Enis Öksüz’ü Telekom nedeni ile ayağının kaydırılması ve Kemal Derviş’in alelacele ABD’ye gidip “çıkarımız tehlikede” raporu vermesinin ardındaki gerçekler şimdi ortaya daha net çıkıyor.

MİT, TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü haberleşmesinin alt yapısını AKP tarafından tekel durumuna getirilen sahibi Türk olmayan ’Türk Telekom’dan alıyor. Bugünlerde TSK’nın sınır ötesi harekatı söz konusu iken, Türk Telekom işçileri neden greve zorlanıyor. haftalardır grev devam ederken futbol yorumcularına bile müdahale eden hükümet bu greve neden müdahil olmuyor? Bir başka örnek verecek olursak, Türk Hava Meydanlarındaki greve anında müdahale eden hükümet, gittikçe riski yükselen bu grevi sizce neden görmezden geliyor. Dinci ve AKP yanlısı medya bu grevi ve zararlarından hiç ama hiç söz etmiyor.

 

Türk Telekom Genel Müdür Yardımcısı Celaleddin Dinçer art arda düzenlenen sabotajlardan söz etti. Bu söylemden vahim bir gerçekle daha karşılaşıyoruz.. Birileri tarafından önemli bir süreç başladığı anda kesildiği söylenen kabloların yedeği

 

olmadığı ortaya çıktı. İşin bir başka boyutu, bu haber ile teröristler de bu bilgiye sahip oldular ve göbek atıyorlar. Gizli bir el ve Türkiye’deki uşakları zor duruma düşeceği beklenen çocuk katillerine hemen destek oluyor Ayrıca edindiğim bilgilere göre kesintiler büyük oranda Güneydoğu illerinde de olmuş. Bu arada tesadüfe bakın ki Gaziantep’te de telefon hatlarının dağıtım dolapları yakılmış, emniyetin Doğu ve Güneydoğu yüksek hız devreleri kesilmiş.

 

Telekom Yetkilileri “sendikanın yaptığı sabotaj” diyor. Türkiye’nin en milliyetçi sendikası da bu sabotajı kabul etmiyor. Pekiii, şu aklınıza gelmiyor mu? Bütün bu sabotajlar yabancı istihbaratların provokasyonu olamaz mı? Bunlar her zaman yapılabilir şeyler. Bunlar sağ-sol dönemlerinde nasıl yapıldı ise, 15 yaşındaki çocukların eline nasıl silah verildi ise şimdi de bu sabotajlar yaptırılamaz mı?

Bütün illerde sendika ile Telekom arasındaki sinir harbi yaşanıyor. Konuştuğumuz işçiler tedirgin. Basın ve televizyonlar bu greve ilgisiz. Hükümet emri almış, görmezden geliyor. Ve ipler giderek geriliyor. Çok vahim durumlara gebe olan bu grevin ardındaki asıl gerçek ortaya çıktığında çok geç kalınmış olabilir.

 

Güneydoğumuzda onca olay olurken, bu grev her türlü provokasyona açıktır. Yetkililer bu işe biran önce el atmalıdır. Yoksa bu danışlı-dönüşlü bir durum diye inanmaya başlayacağız.

 

Türk Telekom’un satışı Tayip Erdoğan’ın eş başkanı olduğu BOP doğrultusunda IMF’nin emri ile gerçekleşmiştir. Bundan AKP kadar MHP,CHP VE ANAP da sorumludur. “Türk Telekom Stratejik değildir” diyen yalancılar da şimdi yalanlarının altında eziliyor. Ama olan Türk milletine ve Türkiye’nin çıkarlarına oluyor.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslinda AKP iktidarinin cobansiz köy bulup degneksiz dolasmasinin ana nedenlerinden birisi,CHP nin muhalefet görevinin bilincinde olmamasi ve ucuz politikalar pesinde kosmasi,dolayli olarak AKP iktidarina destek olmasidir.Recep Tayyip Erdoganin birakin milletvekili olmasini basbakan olmasinin önünü acanda CHP dir.CHP yanlis hesaplar pesinde kosarak al gülüm ver gülüm oyunlarina basvurmus ama ne yazikki kendi verdiklerinin karsilignda kocaman bir hic almistir AKP den.Cünkü AKP ne yaptigini ne yacagini inceden inceye hesaplayipta iktidar olmus bir partidir.Bakin söyle bir AKP nin tarihine.Türkiye Cumhuriyetinin anayasasi ceza yasasi Recep Tayyip Erdogani milletvekili sectirebilmek ugruna degistirildi buna destek verende CHP oldu.CHP bununlada kalmadi,1 mart tezkeresi icin red oyu kullanarak AKP nin icindeki PKK li milletvekilerine yardimci oldu.Bugün Kuzey Irakta yasananlarin bas sorumlulari AKP oldugu kadarda CHP dir.

CHP nin yanlislari coktur,Türk Telekomunun satisindada onun sucu vardir.Ülkenin hayati kurumlari satilirken CHP bunlara karsi etkili bir tepki koyamamis adeta AKP ile müsterek calismistir.Dolayisiyla Türk Telekom calisanlarinin bugünkü duruma getirilmis olmalarinda CHP nin katkisi yok sayilmaz.Hala mecliste Türk Telekom grevi ile ilgili bir oturum yapilmamaktadir,medyanin suskunlugu gayet dogaldir.Medya simdilik mümkün oldugu kadar Recep Tayyip Erdogan reklamlari ile mesguldür,onun söyledigi hersözü ayet gibi halka sunmaktadirlar,dogrumu yanlismi yerindemi degilmi diye yorum dahi yapmadan yapma geregi duymadan onun agzindan alip halka iletmektedirler. medya kendisine verilen halki uyutma görevini yerine getirmekte büyük bir basari sergiliyor bu görevin icinde Türk Telekom grevini hasir alti etme görevide vardir.Haberlerde Güneydoguyla ilgili filimler ve Recep Tayyip Erdogan disinda birsey yokki Türk Telekomun grevide olsun.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Grevin 33. gününde İstanbul'daki tüm sendikalar, Telekom işçileriyle birlikteydi. Türk-İş, DİSK ve KESK bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, Gayrettepe'yi bayram alanına çevirdiler.

 

 

Mecidiyeköy Ali Samiyen Stadı önünden yürüyüşe başlayan Türk-İş'e bağlı İstanbul Şubeleri platformu üyeleri sloganlar eşliğinde Gayrettepe Telekom İl müdürlüğü önüne geldi.

 

Haber-İş İstanbul 1. Nolu Şube Başkanı Levent Dokucu, Telekom işçisinin mücadeleye devam edeceğini belirterek, kendilerini destekleyen işçilere teşekkür etti.

 

Türk-İş'e bağlı sendikalara üye işçiler, kendi aralarında topladıkları paralarla Telekom işçisine maddi olarak da destek oldu. Platform adına konuşan Rabia Özkara, Türk-iş'i göreve çagırdı.

 

KESK İstanbul Şubeler Platformu sözcüsü Songül Beydilli, türk işçisinin vatana ihanet etmeyeceğini, asıl telekomu satanların vatana ihanet ettiğini söyledi.

 

Konuşmaların ardından Telekom işçileri Sanatçı İlkay Akkaya'nın türküyeriyle halaylar çektiler.

 

Hariri ihale peşinde

İŞÇİYE HAKKINI VERMEYEN İŞVEREN YATIRIMLAR İÇİN DÜĞMEYE BASTI

Çalışanı grevde yönetim ihale peşinde

Star’a fon yağdıran Hariri Telekom, işçinin hakkını sadece promosyona dağıtmıyor. Hariri ve Avea, 2 milyar YTL’yi bulan bir dizi yatırım ihalesi için sözleşme imzaladı

 

 

Hariri Telekom’da örgütlü Haber-İş Sendikası’nın tüm Türkiye’de başlattığı grev sürerken, işçiye zam vermekten kaçınan yönetimin ihale peşinde koştuğu ortaya çıktı. Hariri Telekom ve Avea’nın Ekim 2007 sonu itibariyle sözleşme imzaladığı yatırım ihaleleri toplamının 2 milyar YTL’ye ulaştığı açıklandı. Hariri Telekom’da 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri’nin sonuçsuz kalmasının ardından başlayan grev, bugün 33. gününe girdi.

 

25 bin 270 çalışan eylemde

Türkiye genelinde 37 bin 350 kişinin çalıştığı Hariri Telekom’da, bir aydır 25 bin 270 sendikalı çalışan grev yapıyor. Grevin birinci ayını doldurmasının ardından, Haber-İş Sendikası, greve katılan telekom çalışanlarına, statü farkı gözetmeksizin seyyanen 1000’er YTL ödeme yaptı. Grevdeki çalışanlar, önceki gün sabah saatlerinden bu yana, bağlı bulundukları ildeki sendika şubelerine giderek, paralarını alıyor. Kanunen Telekom yönetiminin grevdeki çalışanlara ödeme yapma zorunluluğu bulunmuyor.

 

2 milyar dolarlık imza

Öte yandan, Hariri Telekom ve Avea, toplam değeri 2 milyar YTL’yi bulan bir dizi yatırım ihalesi için sözleşme imzaladı. Hariri Telekom’dan yapılan yazılı açıklamada, Hariri Telekom ile Avea’nın, Ekim 2007 tarihi sonu itibariyle sözleşme imzalanan yatırım ihaleleri toplamının 2 milyar YTL’ye ulaştığı bildirildi. Açıklamaya göre, bu yatırım miktarının 1.7 milyar YTL’si Hariri Telekom, 300 milyon YTL’si ise Avea’ya ait bulunuyor.

 

Yine işçileri suçladılar

Açıklamada, Hariri Telekom’un 2007 yılı için öngördüğü yatırım bedelinin 1.4 milyar YTL olduğu ifade edilirken, “Projelerin uygulamasına hızla devam eden Hariri Telekom, belediyeler ve Karayolları’nın çalışmalarından kaynaklanan gecikmeler ve içinde bulunduğumuz mücbir sebep teşkil eden grevnedeniyle projelerin bir kısmının uygulamasına henüz başlamamıştır” denildi. Hariri Telekom’un 10 Temmuz 2007 tarihinde erişim şebekesi global ihalesi sözleşmesini 1 milyar YTL tahmini yatırım bedeli ile imzaladığının hatırlatıldığı açıklamada, şöyle denildi: “700 milyon YTL’lik çağrı merkezi, faturalama altyapısının geliştirilmesi, fiber optik kablolarının döşenmesi gibi projeleri içeren sözleşmeler imzalandı.”

 

 

Büyük direniş 33. gününe girdi

Hariri Telekom’da toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının ardından başlayan grev, bugün 33. gününe girdi. Türkiye genelinde 37 bin 350 kişinin çalıştığı Hariri Telekom’da, greve giden 25 bin 270 sendikalı çalışana 7’den 70’e her kesimden destek yağıyor.

 

 

Gaziantep’te 14 işçi serbest

Gaziantep’te Hariri Telekom tesislerine sabotaj iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen 14 kişi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı tarafından sorgulanmalarının ardından tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye gönderilen ve burada yeniden ifadesi alınan 14 kişi, haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme, Türk Haber-İş Gaziantep Şube Başkanı Ali Tabur’un da aralarında bulunduğu 14 kişiyi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. 14 kişinin yakınları ve kendilerine adliye önünde bekleyerek destek veren Hariri Telekom işçileri mahkemenin kararını sevinçle karşıladı.

 

 

Hariri Telekom’dan işçiye ahlaksız teklif

Oğlu lösemi hastası olan kurum çalışanı baba Duran Deliçay’a grev kırıcılığı yapması karşılığında tedavi sözü verildi

 

 

Hariri Telekom yetkilileri, bir aydır grevde olan Telekom işçisi bir babaya lösemi hastası olan 13 yaşındaki oğlunun tedavi masrafları karşılığında grev kırıcılığı teklif etti. Telekom işçisi Duran Deliçay, “Oğlumun 24 Ekim’de hastaneye yatması gerekiyordu. Ancak sağlık harcamalarının Telekom tarafından karşılanmayacağını öğrenince götüremedik. Bu durumu konuşmak için Adana Telekom Başmüdür Yardımcısı’na gittim. Bana sağlık masraflarının karşılanmayacağı söylendi. Ancak grevi bırakırsam, oğlumun tüm giderlerinin karşılanacağı ifade edildi. İşe yeniden başlamamın benim için hayırlı sonuç olacağını kaydetti” diye konuştu. Emekli Sandığı üyesi olan işçi ve işçi yakınlarının sağlık gideri önceden karşılanırken, grev sonrasında bu uygulamaya son verildi. Hariri Telekom yetkilileri, greve son verildiği zaman bu haktan faydalanabileceklerini belirtti.

 

 

İşçinin ilacına da el koydular

Hariri Telekom, grev kırabilmek için her yolu deniyor. Hariri son olarak, grevdeki işçilerin ilaç paralarını karşılamayacağını bildirdi. Bu gelişme üzerine Türk Eczacılar Birliği, odalara gönderdiği yazıda ilaç verilmemesni istedi. İnsan haklarına ve hukuka aykırı bu talebi sert bir dille reddeden İstanbul Eczacılar Odası ise, Hariri Telekom yönetimine gönderdiği yazıyla mağduriyetin giderilmesini istedi ve aksi halde yasal yollara başvurulacağı uyarısında bulundu. Sürdürmekte oldukları grevin kırılmasına izin vermeyeceklerini söyleyen işçilerin tepkisi ise şöyle oldu: “’O zaman fırıncılara söyleyin, ekmek de vermesinler

 

 

Sattığı arsanın parasını grevdeki işçilere dağıttı

Haber-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Necip Akyüz, büyük fedakarlık örneği göstererek

22 bin YTL’ye sattığı arsasının parasını grev yapan Hariri Telekom çalışanlarına dağıttı.

 

 

Haber-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Necip Akyüz, grevde bulunan Hariri Telekom işçileri için arsasını satarak, parasını 22 işçiye dağıttı. Samsun’da grevde olan işçiler Telekom İl Müdürlüğü önünde toplanıp eylem yaptı. Eylemde konuşma yapan Haber-İş Sendikası Samsun Şube Başkanı Necip Akyüz, “sendika grevdeki işçilere para ödeyemez” diye düşündüklerini belirterek, “’Sendika para ödemezse bunlar grevi kırar, geri işe başlar’diye düşündüler. Gelsinler, işçinin birlik ve beraberliğini görsünler. Bizim bu onurlu mücadelemizde bizlere maddi ve manevi desteğini esirgemeyen Türk-İş’imize ve kardeş sendikalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

 

Çalışanlar bayram etti

Türkiye’de bir ilk olarak, ilk defa Telekom çalışanlarına para dağıttıklarını hatırlatan Necip Akyüz, “Samsun’da 810 kişiyiz. Ancak, 22 arkadaşımızın maaş alamadığı için zor durumda olduğunu tespit ettik. Bu arkadaşlarımız için arsamı 22 bin YTL’ye satıp, 1000’er YTL dağıttık. Ancak, bu parayı ben kendilerine ihtiyaçlarını giderip zor durumda kalmasınlar diye borç veriyorum. Türk-İş bize yarın para gönderecek” dedi.

 

 

Sendikadan Hükümete tepki

Haber-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yahya Memiş ise yaptığı açıklamada hükümetin, THY çalışanlarının yaptığı grev oylamasında greve çıkma hakkını kazandıktan sonra alelacele bakanlarını devreye sokarak yaptığı arabulucukla grevi önlediğini kaydederek, aynı önemin Telekom işçileri için gösterilmediğini belirtti. THY’nin Türkiye’de havayolu ulaşımı anlamında tek olmadığını, birçok özel havayolu şirketinin olduğunun altını çizen Memiş, Hariri Telekom’un bu anlamda telekomünikasyon ve haberleşmede tek olduğunu vurgulayarak, “THY için, greve çıkılmadan arabuluculuk yapan hükümet, Telekom grevi birinci ayını doldurmasına rağmen hâlâ devreye girmiyor? Hükümetin Telekom işçisine ve sendikamıza bir kastı mı var?” dedi. Açıklamasında, Diyarbakır’daki işçilerin tutuklanmasını da değerlendiren Memiş, Telekom işçilerinin, sabotaj yapacağına inanmadığını söyledi.

 

 

Çalışanlar, zarar görmeyecekmiş!

İşçinin alınteri mücadelesini engellemek için yazılı ve görsel medya aracılığıyla grevi kırmaya çalışan Hariri Telekom’a, promosyon kampanyasına destek verdiği Star Gazetesi övgüler dizmeyi sürdürüyor. Hariri Telekom’da grev 16 Ekim tarihinden bu yana sürerken, Star Gazetesi, şirketin Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Genel Müdür Paul Doany’nin, internet internet sitesinde yayınladığı mektuba yer verdi. Mektubuna “Size anlatacağım çok şey var” diye başlayan Doany, “En önemlisi şirketimizi daha başarılı kılmak için ne gerekirse yapacağız. Greve katılan ve katılmayan tüm arkadaşlarımızla birlikte biz bir aileyiz ve bu aile birlikteliğinin zarar görmesine hep birlikte engel olacağız.”

 

 

Haber Tarihi : 17.11.2007

Haber Editörü :

Haber Kaynağı : yeniçag.com

telekomy-custom;size:501,353.jpg

 

18.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

 

34.Gününde

 

 

18/11/2007

Ücret bahane hedef sendika

 

Telekom işçilerinin istediği toplam para 172 milyon YTL. Grev süresindeki kayıpların karşılığı ise 500 milyon YTL

Telekom işçilerinin grevi 27 günü geride bırakırken, geçen sürede Telekom’un zararı da 500 milyon YTL’ye yaklaştı. Haber-İş Sendikası’nın toplusözleşmede istediği rakam ise 172 milyon YTL. Telekom, 2006 yılında net 2 milyar 710 milyon dolar kâr ederken işçilerin istediği rakam ise bu rakamın sadece yüzde 6’sı.

85 bin YTL maaş!

 

İşçilerin greve çıktıkları gün Telekom genel müdürü, işçilerin 2 bin 500 YTL gibi piyasanın çok üstünde bir ücret aldığını, buna rağmen daha fazlasını istediklerini ileri sürmüştü. Telekom işçilerinin piyasadaki ücretlerden yüzde 59 fazla aldığını iddia eden müdür, bazı işçilerde bu oranın yüzde 100’leri aştığını savunmuştu.

Telekom işçilerinin aldıkları ücret, aylık 800 ile 1200 YTL arasında; yani, bu rakamları çok bulan Telekom yöneticilerinin aldığı paranın yanında devede kulak kalıyor. Türk Telekom’da il müdürleri 16-20 bin YTL, müdürler 8-12 bin YTL, genel müdür muavinleri 25-40 bin YTL, icra müdürleri ise 80-85 bin YTL arasında maaş alıyor.

İşçinin ücreti 964 YTL

 

Bordrosunu gösteren grevci işçilerden Özdemir Eskin, aylık net olarak 964.08 YTL ücret alıyor. Eskin, “Telekom işçileri esnek çalışmaya zorlanmaktadır. Bizim istediğimiz, özlük haklarımızın korunmasıdır. Bu nedenle grevdeyiz” dedi.

Oger’in, Telekom’un yüzde 51 hissesini satın aldıktan sonra sendika üyesi olmayan kapsam dışı personele yüzde 35 zam, bir aylık ücreti de ikramiye olarak verdiğini aktaran Eskin, “300-700 YTL arasında üret farkı oluştu. O zaman kapsam içi personelin, ‘bu hakkı toplusözleşme ile alacağını’ söylemişti. Biz 1.5 yıldır sabrediyoruz. Şimdi kucaklarını kapsam içi personele açma zamanıdır” diye konuştu. Kapsam dışı ile kapsam içi arasında ciddi bir ücret farklılığının oluştuğunu anlatan Eskin, aynı işi yapan aynı unvanda olan iki tip çalışan arasında ücret farklılığının oluştuğunu vurguladı.

Hedef sendikal örgütlülük

 

Eskin, Oger Telekom patronunun asıl hedefinin kurumdaki sendika olduğunu belirterek, “Şirket yönetimi, sendika ile sadece ücretler konusunda anlaşma sağlanmadığını açıklayarak kamuoyunu yanlış yönlendirmektedir. Asıl amaçları, Türk Telekom gibi güçlü bir kuruluşta sendikal örgütlülüğü ortadan kaldırıp taşeronlaşmaya yönelmektir” diye konuştu.

Arızalar çoğalıyor

 

Grevde 34. gün geride kalırken, geçen her gün grevin maliyeti artıyor. Grev nedeniyle Telekom’un zararı yaklaşık 500 milyon YTL’yi buldu. Buna rağmen Oger Telekom, Haber-İş Sendikası’nın 172 milyon YTL’lik teklifini kabul etmek yerine, taşeronlarla işi götürmeye çalışıyor.

İşveren temsilcilerinin, her gün biraz daha artmakta olan arızaları kamuoyuna yansıtmamak için merkezi sistemden kapalı gösterdikleri iddia ediliyor.

Grev süresince oluşan arızaların 3 milyonu aştığı söyleniyor. (İstanbul/EVRENSEL)

Dershane öğrencileri bildiri dağıttı

 

Kartal Doruk Dershanesi öğrencileri, Kartal’da Telekom işçilerinin bildirilerini dağıttıktan sonra işçileri ziyaret ettiler. Ziyarette öğrenciler adına konuşan Şerafettin Gökdeniz, “Sizleri sendikasızlığa mahkum etmek isteyenlerle, biz gençleri işsizliğe, geleceksizliğe mahkum edenler, hayatımızı 3 saatlik adaletsiz bir sınava sığdırmaya çalışanlar aynı egemenlerdir” diye konuştu. Gökdeniz, Telekom işçisinin başarısının gençlerin daha iyi bir gelecek kurmasına katkı sunacağını dile getirdi. (İstanbul/EVRENSEL)

18/11/2007

Eğitimcilerden kampanyaya destek

 

Çorum merkeze bağlı 80. Yıl İlköğretim Okulu’ndaki Eğitim Sen üyesi öğretmenler, Telekom işçilerine destek olmak için topladıkları paraları Haber-İş İl Temsilcisi Muammer Karaca’ya teslim ettiler. Önceki gün Haber-İş İl Temsilciliği’nde 141 işçiye maaş ödemesi esnasında bir araya gelen sendikacılar, greve destek vermeye devam edeceklerini ifade ettiler.(Çorum/EVRENSEL

 

09/11/2007 Telekom çalışanlarının yaklaşık üç hafta önce başlattıkları greve Türk metal sendikası Aksaray Şubesinden destek geldi. Türk metal Sendikası Aksaray Şube Başkanı Zeki Yongül ve sendika yetkilileri Telekom binası önüne giderek işçilerin başlattıkları grevi desteklediklerini söyledi. Sendika Başkanı Yongül “İşveren işçi kardeşlerimizin haklı ve malkul taleplerini görmezlikten geliyor. Sendikal bir hak olan grevi destekliyoruz, işçi kardeşlerimizin talepleri yerine getirilene kadar bu grevde kendilerine destek olacağız.” Şeklinde konuştu.

 

http://www.myaksaray.com/index.php?option=com_content&task=view&id=1178&Itemid=2

 

 

CHP'li Selvi: Telekom grevi kangren olmadan, biran önce sonuçlanmalı

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, "Telekom grevi kangren olmadan, bir an önce sonuçlandırılmalıdır" dedi.

Selvi, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 26 bin işçi ve ailesinin mağduriyetine neden olan Telekom grevinin, "işverenin art niyetli anayasa ve yasalara uymama alışkanlığı sonucu ısrarla sürdürüldüğünü" savundu.

Telekom’un sendikasız bir iş yeri haline getirilmek istendiğini öne süren Selvi, şunları kaydetti:

"Hukuk devletinde böyle bir haksızlığa ve adaletsizliğe ilgisiz kalınamaz. Sorumluları ise yasaları çiğneyen işveren, iktidar, özellikle sorumlu bakanlardır. Bu haksız ve kasıtlı sürdürülen ve bir ayı geçen Telekom grevi, Telekom yönetimi tarafından istismar edilmekte, anti-demokratik uygulamalarla tüm sendika ve işçilerin sabrını zorlamaktadır. Özelleştirme sonucu büyük sıkıntılar çeken Telekom çalışanları, yasal ve demokratik hakları olan grevde de baskı altına alınmaktadır. Bu grev, işverenlerin önceden yasaları yok sayarak yaptığı hazırlığın sonucu olarak işveren tarafından sürdürülmektedir. İktidar, yasa dışı baskılara göz yummakta, hatta teşvik etmektedir.

Art niyetle, ısrarla greve zorlanan işçiler ve sendikaları, şimdi de suçlanarak yine yasalar çiğnenerek, sonuç alınmaya çalışılmaktadır.

İlgili bakanları görevlerini yerine getirmeye çağırıyorum. Telekom grevi kangren olmadan, bir an önce sonuçlandırılmalıdır."

http://www.milliyet.com.tr/2007/11/19/son/sonsiy16.asp

 

 

Telekom'un sendikasız bir iş yeri haline getirilmek istendiğini öne süren Selvi, şunları kaydetti:

“Hukuk devletinde böyle bir haksızlığa ve adaletsizliğe ilgisiz kalınamaz. Sorumluları ise yasaları çiğneyen işveren, iktidar, özellikle sorumlu bakanlardır. Bu haksız ve kasıtlı sürdürülen ve bir ayı geçen Telekom grevi, Telekom yönetimi tarafından istismar edilmekte, anti-demokratik uygulamalarla tüm sendika ve işçilerin sabrını zorlamaktadır. Özelleştirme sonucu büyük sıkıntılar çeken Telekom çalışanları, yasal ve demokratik hakları olan grevde de baskı altına alınmaktadır. Bu grev, işverenlerin önceden yasaları yok sayarak yaptığı hazırlığın sonucu

olarak işveren tarafından sürdürülmektedir. İktidar, yasa dışı baskılara göz yummakta, hatta teşvik etmektedir. Art niyetle, ısrarla greve zorlanan işçiler ve sendikaları, şimdi de suçlanarak yine yasalar çiğnenerek, sonuç alınmaya çalışılmaktadır. İlgili bakanları görevlerini yerine getirmeye çağırıyorum. Telekom grevi kangren olmadan, bir an önce sonuçlandırılmolarak işveren tarafından sürdürülmektedir. İktidar, yasa dışı baskılara göz yummakta, hatta teşvik etmektedir. Art niyetle, ısrarla greve zorlanan işçiler ve sendikaları, şimdi de suçlanarak yine yasalar çiğnenerek, sonuç alınmaya çalışılmaktadır. İlgili bakanları görevlerini yerine getirmeye çağırıyorum. Telekom grevi kangren olmadan, bir an önce sonuçlandırılmalıdır.” 19.11.2007

http://www.yenisafak.com.tr/politika/?t=19...c=2&i=82713

 

 

DP, GREVE DESTEK VERDİ

9588.jpg

 

Türk-İş Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu grevdeki Türk Telekom işçilerine destek ziyaretinde bulundular. Demokrat Parti İl Başkanı Adnan Demirel, Haber-İş sendikasının işlerini aksatmadan, grev hakkını sürdürdüğünü söyledi.

 

HABER-İŞ GÖREVİNİ İYİ YAPAR

Haber- İş sendikasının grevinin bugüne kadar öneminin ortaya çıktığını ve bu grevin hem ulusal basında, hem de yerel basında sürekli gündemde olması gerektiğini ifade eden Muharrem Uslu, ziyarette yaptığı konuşmada; “Demokrat Parti İl Başkanlığımız ve Merkez İlçe Başkanlığımız yönetimi ile birlikte sizleri desteklemek için burada bulunmaktalar. Bu grev ile ilgili Türk-İş Başkanlar Kurulu sürekli görüşmekte ve toplantılar yapmaktadırlar. Bu grev Türk-İş"in takip etmiş olduğu bir grevdir. Ülkemizde yapılan en büyük grevlerden bir tanesi de budur. Türk-İş olarak bu grevin mutlak suretle başarıya ulaşması adına gerekli bütün tedbirler Türk-İş Başkanlar Kurulu tarafından alındığını bundan önceki yapmış olduğumuz toplantıda sizlere ifade etmiştim. Bende temsilciniz Osman Demir arkadaşımız ile sürekli telefon görüşmesi yapmak suretiyle, buradaki grevin gidişatını, Osman Demir"den almış olduğum bilgileri sürekli Türk-İş Genel Başkanına ve Türk-İş"in diğer yönetim kurulu üyelerine aktarmak suretiyle, bu grevin amacına ulaşması adına büyük bir çaba sarf ediyoruz. Bu grevin hem işveren tarafı hem de hükümet tarafı genel süreci iyi değerlendirip, bu grev ile ilgili sendikayı görüşmeye çağırmasının zorunluluk olduğunu buradan tekrar dile getiriyorum” dedi.

 

GREV DEMOKRATİK BİR HAK

Muharrem Uslu"nun ardından bir konuşma yapan Demokrat Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Adnan Demirel, bu grevin demokratik bir hak olduğunu ifade etti. Haber-İş sendikasının mevcut işlerini aksatmadan grev hakkını da sürdürdüğünü söyleyen Demirel; “Her zaman olduğu gibi işçimizin, özellikle Haber-İş Sendikasının yanındayız. Bu olayın beni sevindiren bir de şu tarafı var. Belki bu durum gözden kaçmış olabilir. Haber-İş sendikası işlerini aksatmadan, demokratik hakkı olan grev hakkını sürdürmektedir. Biz bu konuda hem Haber-İş sendikasını, hem de Türk-İş"i tebrik ediyoruz. Demokratik haklarının ülkemizin gerçekleri çerçevesinde çözümlenmesi dileklerimizle bu desteği vermek için burada bulunuyoruz. İnşallah iyi bir sonuçlu karşılaşırsınız” diye konuştu. Son olarak bir konuşma yapan Demokrat Parti Merkez İlçe Başkanı Mehmet Arık ise bu grevin iki tarafın anlaşması ile noktalanacağını ifade etti. Grevin sadece bir araç olduğunu söyleyen Arık; “Sendikalarla işverenlerin temel amacı masa başında toplu iş sözleşmesini bağıtlamaktır. Grev sadece bir araçtır. Gelinen süreçte Haber-İş sendikamızla işverenimiz arasında uyuşmazlık noktasına gelindiği için Haber-İş sendikamız da yasalardan doğan hakkın kullanarak grev kararı almış ve uygulamaya koymuştur. Yine umut ediyoruz ki bu grev iki tarafın anlaşması ile noktalanacaktır. Yine umut ediyoruz ki bu nazik ortamda her iki tarafın uzlaşıyla sonuçlanması temel dileğimizdir. İnşallah en kısa sürede bu grevde, hem sendikamızın, hem işverenimizin beklentileri doğrultusunda noktalanacağını ümit ediyor, grevinizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

http://www.zafergazetesi.com/news_de..._id=1195672585

 

Tel.1-custom;size:500,348.jpg

 

 

 

 

 

19.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi 35.Gününde

 

birgün

 

19/11/2007

Telekom işçilerine destek

pix.gifTürk-İş'e bağlı çeşitli sendikalara üye bir grup, 33 gündür grevde olan Türk Telekom işçilerine destek için Şişli'de yürüyüş yaptı.

 

İstanbul Mecidiyeköy Metro İstasyonu önünde bir araya gelen sendika üyeleri Yıldız Posta Caddesi'nde yürümeye başladı. Gayrettepe'deki Avrupa Yakası Türk Telekom Müdürlüğü önüne kadar yürüyen grup, burada grevdeki işçilere destek verdi.

 

Türkiye Haber-İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu yaptığı konuşmada, sürdürdükleri grevin 33'üncü gününe ulaştığını hatırlatarak, tüm çalışanlarla bir arada olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Telekom işçilerinden yılgınlık bekleyenlerin hayal kırıklığına uğradığını ifade eden Dokuyucu, "Bizler bu haklı mücadelemizi yılmadan, sonuna kadar sürdüreceğiz" dedi.

 

KÖŞE YAZARLARI

 

BUGÜNSelim EROL

19.Kasım.2007

 

Telekom kapı duvar olmuş kimin umurunda!

 

Son günlerde eminim hepimiz Telekom reklamlarını zevkle izliyoruz. Mahzar Alanson elinde gitarı duygusal ritimle söylüyor.

 

Aileler de mest olmuş şekilde eşlik ediyor; "TT-Net, Güvenli İnternet..." bir de bakmışsınız diğer reklamda, yine Mahzar Alanson internetin hızıyla savruluyor. Cem Yılmaz durur mu? Gök gürlüyor, yağmur yağıyor, espriler havada uçuşuyor. "Evde ev, işte iş telefonu kullanılır..."

 

-Telekom reklamlarını izleyince, "Telekomlu hayat, oh ne rahat, internetimiz de tam gaz, ev ve iş telefonumuz da hemen yanı başımızda daha ne isteyelim ki..."

 

-Eski Milli Eğitim Bakanımızın hatıralarda kalan; "-Ah şu öğrenciler ve öğretmenler olmasa Milli Eğitim'i ne güzel idare ederdim misali..." Eh Telekom da bu sözü aratmıyor zaten.

 

-Başkent'te iki haftadır çoğu ev ve işyerinin telefonundan tık yok. Dolayısıyla internetinden de...

 

-Evde ev, işte iş telefonu kullanacağız kullanmasına da ama ne mümkün? Zira çalışmıyor.

 

-Neyse, evde ev telefonu kullanamamanın derin üzüntüsüyle bir o kadar da mecburiyetten cep telefonunu alıp çeviriyoruz "Telekom arıza 121" servisini.

 

-Karşımıza telesekreter çıkıyor. Telefon arızası için "1" internet arızası için "6"yı tuşlayın.

-Emre itaat şart! İşimiz görülecek ya.

 

-Arkasından büyük bir şevkle 10 haneli hizmet numaramızı da tuşluyoruz. Cevap gecikmiyor. Telesekreter: "Şu an için bütün operatörlerimiz dolu, bekleyin." Mecburen bir umut bekliyoruz. Tekrar tekrar bıkmadan usanmadan deniyoruz. Ama nafile.

 

-Nihayetinde bant kaydını dinlemeye muvaffak oluyoruz. Bant kaydı: "Bölgenizde, genel bir arıza nedeniyle... çalışmalara devam ediyor... arıza giderilmeye çalışılıyor..."

 

-İyi de bu arızayı kim giderecek?

 

-İşçiler grevde. Medyadan hatırımızda kaldığı kadarıyla, işçiler haykırıyor: "25 bin işçiye reklama harcadıkları para kadarını çok gördüler" diye...

 

-Oğlum; "-Baba, internet çalışmıyor. Ödevimi yapamıyorum." Eh çocuk haklı, ne yapsın müfredat çoklu zeka kuramına dayalı. Öğrenim sistemine göre internet mecburen.

 

-Eşim öğretmen olduğu için şikayet sırası onda; "- Bey, internet çalışmıyor. Öğrencilerime hazırlık yapamıyorum. Haftaya sınıfıma müfettiş gelecek günlük ve haftalık planlar birikti. Ders programlarını hazırlayamıyorum." Eh o da haklı, internet mecburen.

 

-Bu arada eşim ve oğlum en azından şikayetlerini bana anlatmanın mutluluğu ve huzuru içindeler.

 

-Neyse ki kızım bebekleriyle oynama çağında olduğundan internetle ilgili bir şikayeti şimdilik yok.

 

-Eş, dost, konu, komşu arıyor: "-Nerelerdesiniz? Günlerdir sizi arıyoruz. Telefonunuz pişkin pişkin çalıyor. Hasta mısınız, sağ mısınız?" Eh onlar da haklı. Evde ev telefonu kullanılır mecburen.

 

-Ama Telekom'un aklına gelmiyor, arıza için akıl ettiği telesekreter uygulamasını bizim telefonu arayanlara da yönlendirsin. Sonra düşünüyorum Telekom haklı! Olur mu? Neme lazım prestiji falan sarsılır Alim Allah. Telefonun arayan için pişkin pişkin çalıyor gözükmesi daha iyi olsa gerek.

 

-Anlayacağınız Başkent'te 15 gündür bizim yaşadığımız (halen de yaşanmakta olduğumuz ve ne zaman sona ereceği meçhul olan) zihni sinir diyaloglar aldı başını gidiyor. - İşçi feryat figan greve çıkmış, ülke haberleşememiş sağır olmuş, kimin umurunda?

 

-Öğrenci ödevini yapamamış, kimin umurunda?

 

-Öğretmen araştırmasını ve öğrencisine hazırlığını yapamamış, kimin umurunda?

 

-Mahalledeki esnaf, tüccar faks alıp siparişini karşılayamamış, kimin umurunda?

 

-Ben mecburen bu yazımı gazeteye interneti çalışan bir yer bulup zar zor yollamanın derin hazzını yaşayarak yollamışım, kimin umurunda?

 

-Bizim ve bizim durumda olan birçok mahalle Telekom'da tele sekreter dışında canlı bir sese ulaşamamanın gerginliğiyle saç baş yolmuş, kimin umurunda?

 

-Araya hatırlı kişiler koyarak Telekom'a ulaşmanın ayrıcalığını yaşayanlardan öğreniyoruz ki, kahve falı misali arızamızın giderilmesi 1 hafta ya da 1 ay sürebilirmiş, bekleyelim ki arızamız giderilsin ta ki üç vakte kadar...

 

-Ama gel gelelim deve kuşu misali, Telekom'da kapılar duvar olmuş. Bağlamış vatandaşın şikayetini telesekretere anlat derdini anlatabilirsen.

 

-Yine de Telekom bıkmadan usanmadan reklamlarına devam ediyor. Reklamlarda ise, slov şarkılar, espriler, şovlar gırla gidiyor. Eh anladık! "TT-Net son sürat güvenli internet..." Ha unutmadan, diğer slogan da; "Evde ev, işte iş telefonu kullanılır..."

 

-Tabi çalışırsa... Ama ne mümkün.

 

-Sevgili okurlar, yukarıda benim ve benim gibi birçok kişinin başından geçen (halen problemle yaşamaya devam ettiğimiz) tamamıyla gerçek olayı, sizlere aktarmaya çalıştım.

 

-Ama çağımız iletişim çağı. Saniyelerimiz bile hepimiz için çok önemli. Zamanında ulaşamadığımız bilgi artık bizim için bir şey ifade etmemeye başladı.

 

-Gel gelelim bu iletişim çağında ülkemizde yaşananlar gerçekten yüreğimizi burkuyor.

 

-Bu ülkeye yazık olmasın. Doğru kararlar doğru zamanda verilsin...

 

-Acaba bizlere açıklanmayan grevin uzamasında çok ciddi açmazlar mı var?

 

-Yoksa her şey kuru bir inat uğruna mı yaşanıyor? Eğer öyleyse bu ülkeye inanın çok yazık oluyor.

 

-Hele hele birçok badireyi üst üste yaşadığımız bu zamanda, tam da işçisiyle, işvereniyle, memuruyla, köylüsüyle, kentlisiyle el birlik içerisinde tek yürek olmak varken...

 

-Zira başka Türkiye yok.

 

-Ülkemize yazık etmeden...

 

Sağlıcakla ve sosyal güvenlikle kalın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KÖŞE YAZARLARI

Rıza Zelyut

Star Telekom

 

spacer.gif Hariri Telekom Grevi 16 Ekim'de başladı, hala sürüyor.

Hariri Telekom da nedir, demeyin. Türk Telekom'un yeni şekli Hariri Telekom.

Çünkü; bu şirketin artık Türk ile ilgisi kalmadı.

Çokuluslu bir ailenin kazanç kapısına dönüştürüldü.

Türk Telekom, Türkiye'nin en karlı kuruluşu idi.

Yılda ortalama 2 milyar dolar civarında kar ediyordu.

Başbakan Erdoğan uçağa atladı; Lübnan'a gitti; Hariri ailesi ile görüştü.

Ona göre siyasette bir 'marketing' vardı.

'Ülkesini pazarlıyordu'

Sonunda Telekom, Hariri'lerin oldu.

Çalışanlar, bu karlı şirketten haklarını istediler.

Haririler; 'Olmaz!' dedi.

Kendi elemanlarına cimri olan Lübnanlı; öte yandan Star Gazetesi'ne para akıtıyor.

Star; Uzanların idi.

Uzanları batırıp öbür şirketler gibi gazeteyi de aldılar.

Ve Star'ı tarikatçi bir gruba (Fethullahçılara) sattılar.

(Yakında Sabah da Fethullahçı bir gruba verilecek!)

Bu Star; şimdilerde asker düşmanlığı yapıyor.

Yalan haber yaparak subayları kamuoyunun gözünde kötü göstermeye uğraşıyor.

Telekom'un sahipleri; Star'ın çok satması için düzenlenen kampanyaya trilyonlarca lira para veriyorlar.

Kitap basacaklar...

Okullara verecekler.

Çocukları elbirliği ile tarikatçi yapacaklar.

***

Star'da başyazar Mehmet Altan...

Hariri'nin parası, Mehmet Altan'ın da cebine girmiş oluyor.

Mehmet Altan; köşesinde AKP'nin kale kumandanı gibi savaş veriyor.

Cumhuriyete küfrediyor; askeri kötülüyor; Türkiye Cumhuriyeti'ni savunanlara saldırıyor.

Telekom'un karı müthiş...

Alan aile; minnettarlığını para saçarak ortaya koyuyor.

Kimi besliyor?

Hükümetin propagandasını yapan gazeteleri...

Mehmet'in ağabeyi Ahmet, Taraf adlı bir gazete çıkartıyor. (Taraf adını da İBDA-C'den apardılar. Acaba Salih Mirzabeyoğlu ne düşünür; yoksa izin mi verdiler?)

Bu gazete de Hariri destekli Fethullahçı Star'ın tesislerinde basılıyor.

Sistemi anladınız mı?

Devletin altın yumurtlayan tavuğu Türk Telekom, ortalama 3 yıllık karı karşılığında Hariri'lere veriliyor o da verenlere veriyor.

İşin daha ilginci şu: Haririler'in şirketi Suudi Arabistan'da SAUDİ OGER LCC

Ve bu şirket şu sıralarda Avea adlı cep telefonu işleticisiyle sıkı projeler geliştiriyor.

İngiltere- Suudiler-Lübnan iç içe...

Parası götürülen ama bu arada tarikatçi kesimi beslenen ülke de Türkiye.

 

SABOTAJ SABOTAJI

Telekom işçisi yasalardan doğan grev hakkını kullanmaya başlayınca, Haririciler karşı atağa geçtiler.

Bunlar; grevcileri, kabloları kesmekle suçladılar.

Gazeteler bu haberi işlediler.

Şimdi aklımıza tam tersinden cevaplar takılmaya başladı:

Bu kabloları kestirenler; şirket yöneticileri olmasın. Bu işi grevi kırmak amacıyla planlamadıkları ne malum?

Telefonları susan vatandaşlar grevcilere düşman olacak. Sendika da grevden vaz geçecek...

İşte büyük plan, büyük sabotaj bu olmalı.

Tarafıma gelen elektronik mektuplarda da böyle açıklamalar yer alıyor.

Hariri Telekom yönetimine sesleniyorum:

İşçilerin hakkını verin...

Adınızdan da 'Türk'ü kaldırın. Size yakışan en iyi isim şudur: Fethullah Telekom

İlişki ve desteğiniz bunu göstermiyor mu?

 

KÖŞE YAZARLARI

Rıza Zelyut

Star Telekom

 

spacer.gif Hariri Telekom Grevi 16 Ekim'de başladı, hala sürüyor.

Hariri Telekom da nedir, demeyin. Türk Telekom'un yeni şekli Hariri Telekom.

Çünkü; bu şirketin artık Türk ile ilgisi kalmadı.

Çokuluslu bir ailenin kazanç kapısına dönüştürüldü.

Türk Telekom, Türkiye'nin en karlı kuruluşu idi.

Yılda ortalama 2 milyar dolar civarında kar ediyordu.

Başbakan Erdoğan uçağa atladı; Lübnan'a gitti; Hariri ailesi ile görüştü.

Ona göre siyasette bir 'marketing' vardı.

'Ülkesini pazarlıyordu'

Sonunda Telekom, Hariri'lerin oldu.

Çalışanlar, bu karlı şirketten haklarını istediler.

Haririler; 'Olmaz!' dedi.

Kendi elemanlarına cimri olan Lübnanlı; öte yandan Star Gazetesi'ne para akıtıyor.

Star; Uzanların idi.

Uzanları batırıp öbür şirketler gibi gazeteyi de aldılar.

Ve Star'ı tarikatçi bir gruba (Fethullahçılara) sattılar.

(Yakında Sabah da Fethullahçı bir gruba verilecek!)

Bu Star; şimdilerde asker düşmanlığı yapıyor.

Yalan haber yaparak subayları kamuoyunun gözünde kötü göstermeye uğraşıyor.

Telekom'un sahipleri; Star'ın çok satması için düzenlenen kampanyaya trilyonlarca lira para veriyorlar.

Kitap basacaklar...

Okullara verecekler.

Çocukları elbirliği ile tarikatçi yapacaklar.

***

Star'da başyazar Mehmet Altan...

Hariri'nin parası, Mehmet Altan'ın da cebine girmiş oluyor.

Mehmet Altan; köşesinde AKP'nin kale kumandanı gibi savaş veriyor.

Cumhuriyete küfrediyor; askeri kötülüyor; Türkiye Cumhuriyeti'ni savunanlara saldırıyor.

Telekom'un karı müthiş...

Alan aile; minnettarlığını para saçarak ortaya koyuyor.

Kimi besliyor?

Hükümetin propagandasını yapan gazeteleri...

Mehmet'in ağabeyi Ahmet, Taraf adlı bir gazete çıkartıyor. (Taraf adını da İBDA-C'den apardılar. Acaba Salih Mirzabeyoğlu ne düşünür; yoksa izin mi verdiler?)

Bu gazete de Hariri destekli Fethullahçı Star'ın tesislerinde basılıyor.

Sistemi anladınız mı?

Devletin altın yumurtlayan tavuğu Türk Telekom, ortalama 3 yıllık karı karşılığında Hariri'lere veriliyor o da verenlere veriyor.

İşin daha ilginci şu: Haririler'in şirketi Suudi Arabistan'da SAUDİ OGER LCC

Ve bu şirket şu sıralarda Avea adlı cep telefonu işleticisiyle sıkı projeler geliştiriyor.

İngiltere- Suudiler-Lübnan iç içe...

Parası götürülen ama bu arada tarikatçi kesimi beslenen ülke de Türkiye.

 

SABOTAJ SABOTAJI

Telekom işçisi yasalardan doğan grev hakkını kullanmaya başlayınca, Haririciler karşı atağa geçtiler.

Bunlar; grevcileri, kabloları kesmekle suçladılar.

Gazeteler bu haberi işlediler.

Şimdi aklımıza tam tersinden cevaplar takılmaya başladı:

Bu kabloları kestirenler; şirket yöneticileri olmasın. Bu işi grevi kırmak amacıyla planlamadıkları ne malum?

Telefonları susan vatandaşlar grevcilere düşman olacak. Sendika da grevden vaz geçecek...

İşte büyük plan, büyük sabotaj bu olmalı.

Tarafıma gelen elektronik mektuplarda da böyle açıklamalar yer alıyor.

Hariri Telekom yönetimine sesleniyorum:

İşçilerin hakkını verin...

Adınızdan da 'Türk'ü kaldırın. Size yakışan en iyi isim şudur: Fethullah Telekom

İlişki ve desteğiniz bunu göstermiyor mu?

Sayin Bezgin,vermis oldugunuz bilgiye tesekkürler,bu arada Mehmet Altan ve Ahmet Altan,babalari gibi bu ülkenin kaymagini yiyip bu ülkeye bu ülkenin askerine gecmisine ve kurucusuna küfreden takimidri.bu nedenle onlarin babalari nasilki bir zamanlar büyük solculardan gecinip aslinda takiye yapan birisiydi ogullarida aynidir,Ülkeye karsidirlar ama ülkenin sirtindan ceplerini doldururlar.

 

 

saygilarla

 

20.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

36.Gününde

'Hukuk devletinde Telekom'daki haksızlıklara göz yumulmaz' pix.gifCHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, "Telekom grevi kangren olmadan, bir an önce sonuçlandırılmalıdır" dedi. Selvi, yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 26 bin işçi ve ailesinin mağduriyetine neden olan Telekom grevinin, "işverenin art niyetli anayasa ve yasalara uymama alışkanlığı sonucu ısrarla sürdürüldüğünü" söyledi. Telekom'un sendikasız bir iş yeri haline getirilmek istendiğini vurgulayan Selvi, şunları kaydetti:

 

"Hukuk devletinde böyle bir haksızlığa ve adaletsizliğe ilgisiz kalınamaz. Sorumluları ise yasaları çiğneyen işveren, iktidar, özellikle sorumlu bakanlardır. Bu haksız ve kasıtlı sürdürülen ve bir ayı geçen Telekom grevi, Telekom yönetimi tarafından istismar edilmekte, anti-de-mokratik uygulamalarla tüm sendika ve işçilerin sabrını zorlamaktadır. Özelleştirme sonucu büyük sıkıntılar çeken Telekom çalışanları, yasal ve demokratik hakları olan grevde de baskı altına alınmaktadır.

 

Bu grev, işverenlerin önceden yasaları yok sayarak yaptığı hazırlığın sonucu olarak işveren tarafından sürdürülmektedir. İktidar, yasa dışı baskılara göz yummakta, hatta teşvik etmektedir. Art niyetle, ısrarla greve zorlanan işçiler ve sendikaları, şimdi de suçlanarak yine yasalar çiğnenerek, sonuç alınmaya çalışılmaktadır. İlgili bakanları görevlerini yerine getirmeye çağırıyorum. Telekom grevi kangren olmadan, bir an önce sonuçlandırılmalıdır."

 

Birgün

 

20/11/2007

 

grevci işçiden patrona yanıt

Telekom patronu, işçilere yolladığı mektupta sendikayı suçladı, işçilerden grevi bırakmalarını istedi

Baskı ve karalama kampanyası ile grevi kıramayan Oger Telekom patronları, şimdi de işçileri bölmeye çalışıyor. İşçilerin evlerine 11 sayfalık mektup gönderen Oger, Haber-İş Sendikası’nı sabotajcılıkla ve şiddet yanlısı olmakla suçlayarak işçileri işbaşı yapmaya çağırdı. Bu mektup, işçilerin ve sendikacıların tepkisini çekti. Grevin ancak taleplerinin kabul edilmesi halinde biteceğini söyleyen işçiler, birliklerinin bozulmasına izin vermeyeceklerine dikkat çektiler.

Telekom Yönetim Kurulu Genel Müdürü Paul Doany imzalı mektupta, sendikanın uzlaşmadan kaçarak keyfi olarak işçileri greve çıkardığı ileri sürülüyor. İşçilerin grev yapma hakkına saygı duydukları ve işçiyi düşündükleri iddialarına yer verilen mektupta, sendika açıkça sabotaj yapmakla suçlanıyor. Bunlara kanıt olarak ise gazetelerde çıkan ve yalan olduğu belirlenen haberler gösteriliyor. Mektupta dikkat çekici bir şekilde sendikayı her karalayan cümlenin ardından, “İşçiler şirketin gururu” gibi işçileri öven cümleler geliyor. Gelişmelerin tek taraflı aktarıldığı ve sendikanın taleplerine hiç yer verilmeyen mektup şu sözlerle bitiriliyor: “Greve katılmayan sendikalı çalışanlar tüm yasal haklarını alacaktır.”

Provokatörlük!

Mektubu “Provokatörlük yapılıyor” şeklinde yorumlayan Bakırköy İşyeri Temsilcisi Muzaffer Varşıllı, patronun, mektupla işçiyi bölmeye ve grevi kırmaya çalıştığına dikkat çekti. Esenler Baştemsilcisi Fazlı Gökhan da mektupla işçinin kendisine ve ailesine ihanet etmesinin istendiğini vurguladı. İşçilerin mektubu dikkate almayarak yırtıp attığını ifade eden Gökhan, “Biz haklarımız için direniyoruz, bize sabotajcı diyeceklerine ne istediğimizi halka açıklasınlar” dedi.

Avcılar İşyeri Temsilcisi Halil Düzgün ise işçilerin bölünmeye çalışıldığını dile getirdi. “Patron ne yaparsa yapsın, biz Haber-İş Sendikası’na bağlıyız. Sendikamız arkasında greve devam ediyoruz. Bu tip çabalar boşuna. Yapacakları tek şey, sendikayla masaya oturup haklarımızı kabul etmektir” dedi.

Nurhan Uzun isimli işçi de patronun sendikaya karşı güvensizlik yaymaya çalıştığını dile getirdi. Uzun, “Mektupta ücretten bahsediliyor. Niye kapsam dışı uygulamasından, sendikal hakların yok edilmek istenmesinden bahsedilmiyor? Bu mektup boş. Biz mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

Bayrampaşa İşyeri Baştemsilcisi Erdal Oflaz, işçilerin moralini bozarak grevi kırmak istediklerini kaydetti. “Şimdiye kadar grevin kırılması için çok şey yapıldı ama başarılı olamadılar” diyen Oflaz, mektubun da başarıya ulaşamayacağını ifade etti. 35 gündür direndiklerini, hakları kabul edilene kadar da direneceklerini belirten Oflaz, bu tip oyunların birliklerini bozamayacağını anlattı.

Ali Akcan’dan yanıt

Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan, bu mektuba mektupla yanıt verdi. Doany’in mektubunda doğruların ifade edilmediğini kaydeden Akcan, “İşverenimiz madem ki işçilerin grev yapma hakkına saygı duyuyor; neden grevdeki işçilerin işlerini, greve katılmayan kapsam dışı 1. tip ve 2. tip çalışanlar ile 2822 sayılı Yasa gereği üretime yönelik olmamak üzere belirlenen grev ve lokavt dışı kalan işçilere yaptırmakta? Türk Telekom daha da ileri giderek taşeronların işçilerini çalıştırmakta hiçbir sakınca görmemektedir. Tek başına bu uygulama bile kanun tanımaz bir anlayışın sonucudur” dedi. Eşit işe eşit ücret istediklerini ifade eden Akcan, sabotaj iddialarını sendikanın ve üyelerin üzerine yıkma anlayışını ise “çirkin bir niyet” olarak değerlendirdi. Greve katılımın engellenmesi için patron vekillerinin işçilere telkinde bulunduğuna dikkat çeken Akcan, az sayıdaki işçinin bu telkinlerden etkilenerek grevden vazgeçtiğini hatırlattı. 2822 sayılı Kanun gereği, greve katılmaktan vazgeçenlerin yapılacak olan sözleşmeden yararlanamayacağını vurgulayan Akcan, “Ortada böyle bir gerçek var iken Telekom yönetimi greve katılanları etkilemek için ‘Greve katılmayan üyelerimizi yasalar ve iş sözleşmeleri çerçevesinde kendileri için yapılabilecek ne varsa yapacakları konusunda temin ederiz’ ifadesini kullanmaktan çekinmemektedir” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

20/11/2007

Öğretim üyeleri grevcilerle buluştu

Haber-İÖğretim Üyeleri Derneği, 36 gündür grevde olan Telekom işçilerini ziyaret ederek destek verdi.

Haber-İÖğretim Üyeleri Derneği, 36 gündür grevde olan Telekom işçilerini ziyaret ederek destek verdi. Telekom Avrupa Yakası Bölge Müdürlüğü’ne dün gelen öğretim üyeleri, Telekom işçileri tarafından alkışlarla karşılandı. ş 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, grevin bitmesi için taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Asgari ücretli bir işçinin 5 lirasını paylaşıp Telekom işçisine gönderdiği bir süreçte, Telekom işçisinin taleplerinden vazgeçerek geri adım atmasının mümkün olmayacağını belirten Dokuyucu, mücadelenin süreceğini kaydetti.

Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere de “Bu haklı mücadelenizde her gün yanınızda olmak istiyoruz, ama çok yoğun gündem var. Emekçiler, yoksullar üzerinde ciddi oyunlar oynanmakta. Hükümet, ABD ile birlikte emekçilere saldırıyor. Biz ABD ile değil emekçilerle birlikte olmak istiyoruz. Bizler de emekçiyiz. Bunun gibi mücadeleler bizi aydınlık Türkiye’ye götürecek” diye konuştu.

Bu mücadelenin sadece bir ücret mücadelesi olmadığını, aynı zamanda siyasi bir mücadele olduğunu öğrendikten sonra çok mutlu olduğunu söyleyen Prof. Dr. İzzettin Önder, uluslararası sermayeye karşı mücadelelerinden dolayı grevci işçileri tebrik etti.

Doç. Dr. Özgür Müftüoğlu ise böyle bir dönemde greve çıkmanın yürek istediğini, Telekom işçilerinin de bu yüreğe sahip olduğunu herkese gösterdiğini ifade etti. Grevin herkesin grevi olduğunu, Türkiye’deki işçi ve emekçilerin sahiplenmesi gerektiğini vurgulayan Müftüoğlu, “AB sürecinde demokratikleşmeden bahsediliyor ama bunun gerçekleşmediğini bu grevle görüyoruz. AB bize haklarımızı vermeyecek, biz, işte böyle mücadele ederek kazanacağız” diye konuştu.

Ziyaretler sürüyor

Emek Partisi Ümraniye İlçe Örgütü üye ve yöneticileri Ümraniye Telekom Müdürlüğü’nde grevde olan işçilerini ziyaret etti. İşçiler, sloganlarla grev yerine gelen ziyaretçileri alkışlarla karşıladılar. Burada EMEP’liler adına konuşan Necati Kotan, grevi başarıya ulaşana kadar destekleyeceklerini dile getirdi. İMES, DES ve Organize Sanayi Bölgesi’nde greve destek için imza kampanyası gerçekleştirdiklerini kaydeden Kotan, imzaları bakanlığa faksladıklarını söyledi. Haber-İş Anadolu Yakası Şube Başkanı Turgut Aktaş da grev süresinde dostu ve düşmanı çok iyi öğrendiklerini söyledi. Grevin Anayasal bir hak olmasına karşın karşılarında polis copu, gaz bombası ve gözaltıları bulduklarını dile getiren Aktaş, “Bize okul olan grevimiz başarıyla sonuçlanacaktır ve daha güzeli görmemiz yakındır” dedi.

Harb-İş Kayseri Şubesi de grevdeki Telekom işçileri ile bilişti. İşçilerin yanında olacaklarını söyleyen Harb-İş Şube Başkanı Ahmet Vekli, işçilerine sahip çıkması için AKP Hükümeti’ni görevi çağırdı. Kocaeli’nde ise EMEP İl Örgütü Alemdar’da işçileri ziyaret etti. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

Greve uluslararası destek

 

Çeşitli ülkelerden gelen Uluslararası Sendikalar Ağı’na (UNI) üye sendikacılar grevdeki Telekom İşçilerini ziyaret etti. Basın-İş’in düzenlediği bir toplantı nedeniyle İstanbul’da olan sendikacılar dün Telekom Avrupa Yakası Bölge Müdürlüğü’nde grevci işçiler sohbet ettiler. Haber-İş 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu’nun grev hakkında bilgi vermesinin ardından söz alan Basın-İş Genel Başkanı Yakup Akkaya, maddi manevi Haber-İş üyelerinin yanında olduklarını kaydetti. İngiltere’den gelen Peter Ellis, Telekom işçilerine 90 milyon üyesi olan UNI’nin desteğini getirdiklerini kaydetti. Filistin Grafik İşçileri Sendikası Başkanı Ali Santrisi de Ortadoğu işçilerinin grevcilerin yanında olduğunu belirterek, “Biz hep Türkiye halkından destek aldık. Şimdi sizleri desteklemeyle geldik” dedi. İspanya, Hindistan, Tayland, Brezilya’dan gelen sendikacılar da desteklerini açıkladılar. (İstanbul/EVRENSEL)

20/11/2007

Dayanışma güçleniyor

Gaziosmanpaşa’da (GOP) kurulan Telekom İşçileriyle Dayanışma Komitesi, grevi anlatmak amacıyla hazırladığı bildirileri halka dağıttı. GOP Merkez Santrali’nde toplanan grevciler ve komite üyeleri, “Telkom işçisi yalnız değildir”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganlarıyla meydana yürüdü.

Meydanda komite adına halka seslenen Eğitim Sen 4 No’lu Şube Yöneticisi Günay Deniz, “Hiç kimsenin halkı mağdur etmeye hakkı yok” sözleriyle grevi karalayanlara yanıt verdi. “Telekom 6.5 milyar dolar gibi komik bir rakama satılırken, bu halk mağdur edilmedi mi? Oger yönetimi abonelik ücretlerini 14 YTL’ye çıkartırken, bu halk mağdur edilmedi mi? Telekom işçisi hakkını arayınca mı halkın mağduriyeti aklımıza geldi?” diyen Deniz, halkı greve sahip çıkmaya çağırdı. Konuşmanın ardından komite birleşenleri halka bildiriler dağıttılar. Bazı işçilerin çocukları ile katıldığı bildiri dağıtımına, GOP Belediyesi işyeri temsilcileri ve işçiler, Eğitim Sen şube yöneticileri ve üyeleri, Türkoğlu Ambalaj işyeri temsilcileri, Tüm Bel-Sen temsilcisi ve 50’ye yakın Telekom işçisi katıldı. Dağıtama ilgi gösteren Gaziosmanpaşalılar, alkışlarla grevcilere destek verdiler.

Gazetemize açıklama yapan Türkoğlu Ambalaj İşyeri Baştemsilcisi Zeki Öztürk, “Fabrikadaki bütün işçi arkadaşlarımızla birlikte, her türlü haksızlığa ve iftiraya maruz kalan Telekom işçilerinin yanındayız” dedi. Sendikaları Basın-İş’in de her türlü dayanışmayı gösterdiğini ifade eden Öztürk, Telekom işçilerinin karşılaştığı sorunların yarın kendi başlarına gelebileceğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Örgütlü ya da örgütsüz tüm işçileri ve halkı, Telekom grevi ile dayanışmaya ve mücadele etmeye çağırıyoruz.”

GOP Belediyesi İşyeri Baştemsilcisi ve Belediye-İş 1 No’lu Şube Yöneticisi Hamza Akpınar da Telekom işçilerinin, patronların ve IMF’nin baskılarına karşı direndiğini söyledi. Telekom grevinin başarıya ulaşması için ellerinden geleni yaptıklarını dile getiren Akpınar, grevin yenilgisinin, işçi sınıfı ve bütün bir sendikal hareketin yenilgisi olacağına dikkat çekti. Daha önce 400 işçiyle ziyarete gittiklerini hatırlatan Akpınar, “Bu grev uzarsa bu defa bütün işçilerimizle GOP merkeze yürürüz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

Ankara'nın Vergi Rekortmenleri Türk Telekom ile Rahmi Koç

 

Ankara'da 2005-2006 Yıllarında Kurumlar Vergisinde Türk Telekom, Gelir Vergisinde R.Koç Vergi Rekortmeni Oldu.

 

 

Ankara'da 2005-2006 yıllarında kurumlar vergisinde Türk Telekom, gelir vergisinde R.Koç vergi rekortmeni oldu.

 

Ankara Ticaret Odası ATO 2005-2006 yılları vergi rekortmenleri için plaket töreni düzenledi.

 

2005 yılında kurumlar vergisinde, Türk Telekomünikasyon A.Ş. 1 milyar 323 milyon 838 bin 902 YTL ile ilk sırada, Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü 904 milyon 236 bin 584 YTL ile ikinci, Vakıflar Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü 256 milyon 73 bin 632 YTL ile üçüncü, Halk Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü ise 254 milyon 437 bin 199 YTL ile dördüncü sırada yer aldı.

 

Anadolu Ajansı 20.11.2007 13:08

 

Telekom grevinde taraflar bir araya geliyor

20 Kasım, 2007 15:05:00 (TSİ)

 

Türk Telekom'da 36'ncı gününü dolduran grevde, taraflar anlaşma zemini aramak üzere yarın yeniden biraraya geliyor.

 

 

Taraflar ücretten çok öteki haklar ve sendika kapsamına alınacak işçiler konusunda anlaşamıyor.

 

Türk Telekom, grevdeki 26 bin işçiye ilk yıl yüzde 10, ikinci yıl ise yüzde 4+4 olmak üzere ortalama yüzde 8 zam öneriyor.

 

Sendika ise, aynı işyerinde çalışan işçiler arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi için ayrılan bütçenin 25 milyon YTL'den 26.5 milyon YTL'ye çıkarılmasını istiyor.

 

Telekom'daki grev devam ediyor

 

Türk Telekom yönetimi ile Haber-İş Sendikası arasında yaklaşık 25 bin 680 kişiyi ilgilendiren görüşmelerden anlaşma çıkmayınca, işçiler 16 Ekim'den bu yana grevde Türk Telekom tarihinin ilk grevine çıkmadan dört saat önce Edirne, Kırklareli, Bursa, İzmir, ve Ankara'da da uluslararası internet bağlantısı ve data aktarımı sağlayan kritik noktalardaki fiber optik kablolar kesilmişti.

 

Bu olaylardan kısa süre sonra da Erzurum'un Aşkale ilçesinde Türk Telekom'a ait fiber optik kablolar kimliği henüz belirlenemeyen kişiler tarafından testere ile kesilmişti.

 

CNN turk 20.11.2007 15.11

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÖNEMLİDİR OKUYUNUZ VE GÖRÜNÜZ DÖNEN DOLAPLARI :angry:

 

KÖŞE YAZARLARI

Türk Telekom Suudi Arabistan'a atv ve Sabah Oger'e mi?

Atv-Sabah ihalesini araştırıyordum, karşıma Türk Telekom haberi çıktı. Öyle uzun uzun anlatacak bilgilere sahip olamadım ama Türk Telekom'un yüzde 55'ini alan Oger Telecom, hisselerini Suudi Arabistan'a satıyor.

Sabah-atv ihalesi ile Oger'in ne ilişkisi var? Ben de bilmiyordum. İhale konusunda Habertürk'e bağlandığım sırada, Melda Yücel sordu. Yücel, "Akın İpek, Ethem Sancak, RTL konsorsiyumunu Saudi Oger destekliyormuş" diyordu.

Soruşturdum, "Olabilir" dendi ve Telekom meselesi anlatıldı. Telekom'u 2005'te 6.5 milyar dolara alan Oger'in hisselerini Suudilere satması sürpriz olmasa gerek.

 

Hariri Kral'ın eniştesiydi;2005'te Lübnan'da yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitiren Refik Hariri, Saudi Oger'i 1978'de Suudi Arabistan'da kurmuş ve 25 milyar dolarlık müteahhitlik projelerine imza atmıştı.

1998'de Oger Telecom'u kuran Hariri, Suudi Arabistan'da Kral Fahd'ın kız kardeşiyle evlendi. 1988'den sonra işlerini devrederek Lübnan'a döndü ve 1992'de ülkesinin Başbakan'ı oldu. Oger'in başında oğlu Saad Hariri bulunuyor. Oger'in Lübnan'dan çok bir Suud sermayesi olarak görülmesi tüm bu ilişkiler ağı içinde tarif ediliyor.

Türkiye'de üst düzeyde ağırlanan Suud Kralı Abdullah ile uzun yıllara dayanan "yakın temas" sonuç veriyor. Türk Telekom "Suud akrabalığının" yeni doğan çocuğu:Telekom, Oger hisselerini satmak üzere Fransız Vivendi ile görüşüyordu. Bu arada Saudi Oger'in Fransa'da da yatırımları bulunuyor.

 

Murdoch girmiyor

Atv ve Sabah'ın 5 Aralık'ta yapılacak ihalesi için ön yeterlilik başvuru süresi dün doldu. Üç grubun bu süreyi değerlendirdiğini öğrenmiştik. Bunlar: Nurol-Carlyle, Akın İpek-Ethem Sancak-RTL (Alman televizyonu) ve Turkuaz (Çalık grubunun kurduğu medya şirketi).

Herkes, "Bir sürpriz olur mu?" diye soruyor. Saat 17.00'ye, yani başvuru süresinin sonuna kadar, yaptığım tahminler: Murdoch ihaleye girmeyecek. En son Süzer grubu ile görüştü.

 

İpek-Sancak-RTL

İhaleye girecek gruplar içinde TMSF'nin şartlarını bire bir yansıtan grup İpek-Sancak-RTL. İhale şartlarında belirtildiği gibi, en fazla iki yerli ortak bulunuyor. Ortaklardan en az biri medyayla ilgili olmalı deniyordu, burada ikisinin de medya şirketi var. Yabancının payı yüzde 25'i geçmeyecek ve 300 milyon dolar özsermaye konacak.

İpek, yürüttüğü ortaklık görüşmelerinde yönetim hakkından taviz vermedi ve RTL'ye Türkiye'de 'sağlam' duracak bir medya ortağı görüntüsü verdi. Sancak, Başbakan'a ve hükümete yakın. Okul istiyorlar yapıyor, cami istiyorlar yapıyor, ortağı olduğu Star'da hükümeti destekliyor. Daha ne yapsın?!

İhaledeki diğer isim olan Turkuaz'ın durumu ilginç. Turkuaz'ın yönetim kurulunda Başbakan'ın dünürü Sadık Albayrak'ın oğlu Serhat Albayrak, Çalık grubunda finans yöneticisi Bülent Aksu ve grubun patronu Ahmet Çalık görülüyor. Albayrak bir ara Çalık grubundan Star gazetesine CEO olarak gitmişti.

atv-Sabah ihalesinde, Nurol-Carlyle konsorsiyumu bağımsız duruyor, diğer iki talip birbirine yakın ilişkiler içeriyor. Star'ın ortaklarından Sancak'ın RTL-İpek ortaklığıyla, Albayrak'ın da Çalık ile ihaleye girmesi, Ahmet Çalık'ın Star grubunu yedeklediği izlenimi veriyor.

ALINTI : MİLLİYET

YAZAR : S.Yılmaz

 

DÜŞÜNDÜRÜCÜ ;)

KULAKLARA KAR SUYU KAÇTI GALİBA...MEDYA İHALESİ VE FRANSIZ ORTAK ARAYIŞLARI İPTAL İPTAL ARKASINDAN SENDİKA İLE MASAYA OTURMACA B) ÇOK ENTERESAN :excl:

 

 

İstanbul (AA)- Oger, ATV-Sabah ihalesine girmeyecek.

 

Saudi Oger ve Oger Telecom Limited'ten yapılan yazılı açıklamada, basında yer alan haberler hatırlatılarak, şu görüşler dile getirildi:"Geçtiğimiz günlerde medyada yer alan bazı haberlerde Oger Telecom'un, ATV ve Sabah ihalesi için Akın İpek, Ethem Sancak ve RTL konsorsiyumunu desteklediğine ilişkin bazı iddialar yer almıştır. Çıkan bazı haberlerde yer aldığı gibi telekomünikasyon alanında hizmet veren Oger Telecom Limited'in değil, ancak Orta doğu'da medya alanında faaliyetlerde

bulunan Saudi Oger'in bu imkanı değerlendirdiği ve aralarında Sancak Grubunun da bulunduğu bazı Türk gruplar ile bu konuda görüşmelerde bulunduğu bilgisi doğrudur.

Ancak Saudi Oger, medyada yabancı ortaklığı hususundaki kısıtlamalar nedeniyle bu ihaleye katılmamaya karar vermiştir. Ne Saudi Oger, ne de herhangi bir iştiraki ve bağlı şirketi bu ihaleye katılmayacaktır."

 

21.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

37.Gününde

21/11/2007

Telekom işçileri ailece grevdeler

Derya Karaçoban - Murat Soylu

Kazanılmış haklarını korumak için grevde olan işçilere en büyük destek ailelerinden geliyor

123 Telekom işçisinin grevde olduğu Malatya’da 13 yıllık Telekom işçisi Özgür Eren’in evine konuk oluyoruz. 2 çocuk babası olan 32 yaşındaki Eren’in evine, akrabaları, aynı zamanda dostları olan Ali Polat ve eşi Nuray Polat da çocukları Nilay ile birlikte ziyarete gelmiş.

Belgin Eren, eşinin grev dönemindeki stresinin kendisi ve çocuklarını etkilediğini vurguluyor. Evin her karesinde grevin etkilerini görmek mümkün... Konuşulan sohbet ‘grev’ sınırlarının dışına çıkmazken, haberler belki de Eren ailesinde hiç bu kadar pür dikkat dinlenmemiştir.

 

‘Biz yaptık, nasıl zarar veririz’

 

 

Özgür Eren, hükümetin Telekom’u ucuza peşkeş çektiğini vurguluyor. Kapsam dışı çalışanlardan olduğunu vurgulayan Polat, “Grev esnasında sendikanın ne olduğunu öğrendim. Sendikanın mücadele etmek olduğunu bir kez daha görmüş oldum” dedi. Haklarının ellerinden alınmasına karşı grevde olduklarını dile getiriyor Eren. Eşinin sonuna kadar yanında olduğunu söyleyen Belgin Eren ise, “Yaşayana kadar grevi bilmiyordum. İnsanın hayatı değişiyor. Stresli geçiyor ama yine de eşimin arkasındayım. Birkaç ay ya da daha fazla sürebilir ama sonuna kadar ben eşimin destekçisiyim” diyor güvenle.

Özgür Eren, mücadele sürecinde kimlerin dostu kimlerin düşmanları olduğunu öğrenmiş. Özellikle basının hak mücadelelerini görmezden gelen tutumuna öfkeli: “Biz Türkiye’deki basını, 26 bin kişi olarak bütün medyayı kınıyoruz. Yerel kanallar destek veriyor. Diğer medyaya reklam yüzünden satılmış medya diyor ve onları kınıyoruz. Medya arkamızda olması gerekirken bizi gaspçı veya hain olarak ilan etti. Nerede bir hainlik varsa kablo çalınma koparılma davaları… Biz çalışırken bunlar gündeme gelmiyordu çünkü biz çözüyorduk sorunu. Halka da yansımıyordu. Biz greve gittiğimiz için herhangi bir durumda direk bize yansıyor. Biz yaptık, nasıl zarar veririz.”

‘Babam grevde’

5 yaşındaki Tuyan babasının grevde olmasına çok seviniyor. Çünkü daha fazla zaman geçiriyor babasıyla. Babasının kulağına fısıldadığı “İşçiyiz haklıyız hakkımızı söke söke alırız” sloganını atarak, “Öğretmenime, arkadaşlarıma babamın grevde olduğunu söyledim. Onlar dediler ki tamam hadi gel bizimle oyna” diyor.

Baba Özgür Eren sözü alıyor: “Sonuna kadar götüreceğiz. Devamlı el ele birlikte olmaya devam edeceğiz. Umarım grevimiz en yakın zamanda çözülür. Sürekli çalıştığımız için oturmaktan rahatsızız. Bir arabamız var onu da mücadelemiz için gerekirse satarız. Sendikamızın sonuna kadar arkasındayız.”

‘Yanlarındayız’

Komşu Nuray Polat, komşularının ekonomik anlamda yaşadıklarına tanık olduğunu söyleyerek, “Biz komşuları olarak bu zor günlerinde yanlarında olmalıyız” diyor.

Komşu ve aynı zamanda akrabası olan Ali Polat, Türkiye geneline yayılan bir eylemin önemine dikkat çekiyor: “26 bin işçi grevde ama 100 bin civarı kişi etkileniyor. Umarım bu grev işçilerden yana sonuçlanır. Esnaflık yapan komşusu olarak bunu söylüyorum.” (Malatya/EVRENSEL)

21/11/2007

Ziyaretler sürüyor

CHP İstanbul İl Meclis üyeleri Telekom Avrupa Yakası Bölge Müdürlüğü’ne dayanışma ziyareti gerçekleştirdiler. 300 işçiye erzak getiren CHP’liler, dayanışmanın süreceğini kaydettiler. Haber-İş 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, ziyaretlerinden dolayı CHP’lilere teşekkür etti.

21/11/2007

Grev kırıcılığına izin vermediler

Ümraniye ve Çekmeköy’de grev kırıcılığı yapmak isteyen taşeron firmaya işçiler engel oldu.

Ümraniye’de Fatih Sultan Mehmet Sanayi Sitesi’nde bulunan saha dolabında meydana gelen arızayı yapmak için buraya gelen taşeron firma yetkilileri işçileri tarafından engellendi. Taşeronun gelmesi üzerine buraya gelen Haber-İş Anadolu Yakası Şube yöneticileri ve grevci işçiler, arızanın yapılmasına izin vermeyeceklerini ifade etti. Polise tutanak tutturan işçiler, taşeron firma ayrılana kadar saha dolabının olduğu yerden ayrılmadılar. Çekmeköy’de ise jandarma desteği ile arızaları gidermek isteyen taşaren firma yine işçiler tarafından engellendiler. (İstanbul/EVRENSEL)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Telekomdan muhteşem hizmet!

21 Kasım 2007

Çarşamba 12:43

 

Bir gazeteci dostumuzun evindeki telefon arızası ve arından yaşananlar Türkiye'ye özel trajikomik bir durumu özetliyor. Türk Telekom’da grev komedisi sürüyor.

 

10 gün önce ev telefonumda birden bire çevir sinyali kesildi. Hemen Türk Telekom’un İnternet sitesine girerek arıza kaydı yaptırdım ve bildirimin ellerine geçtiğine dair bir de cevap geldi.

Gönderdikleri belgede (Hepsi tarafımda saklanmaktadır), Arızanın giderilmesi için çalışmaların devam ettiğini ve en kısa sürede bilgilendirileceğimi yazmışlardı.

 

Yazının başında da belirttiğim gibi aradan geçen on gün süresince telefonumda hiçbir düzelme meydana gelmeyince. İş başa düştü diyerek bu işlerden anlayan bir arkadaşımla beraber apartmanın telefon kablolarını teker teker ayıklayarak yeniden bir bağlantı yapıp güzelce isole ettik. Telefonumuz birden bire saat gibi çalışmaya başladı. Yağan yağmurlardan kaynaklanan bir kontak problemi olduğu belliydi. Buraya kadar aslında hiçbir şey normal değil! Hiç de benim işim olmadığı halde bir arızayı çözmeye çalıştım ve şans yaver gitti birşeklde çözdüm. Ancak beni hayretler içersinde bırakan ve şaşkınlıktan neredeyse küçük dilimi yutmama sebep olan şey ise akşam üstü Türk telekom’dan aldığım mail oldu.

Mail aynen şunlar yazıyordu.

20/11/2007 tarihinde saat 17:12 itibariyle 22618642 referans numarasıyla alınan arızanız giderilmiştir. :lol:

 

Bu kadar iyi çalışan bir sistem karşısında söyleyecek söz bulamıyorum!... :unsure:

Ufuk İŞMAN

Kaynak: Haberciler

 

0000-custom;size:500,350.jpg

 

22.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

38.Gününde

 

BİRGÜN

21/11/2007

Grev günlerinde dayanışma pix.gif

38 gündür grevde olan Telekom işçilerinin neden greve gittiklerini biliyoruz ama hangi şartlar altında grev yaptıkları birçoğumuz için merak konusuydu. Basında sık sık 'sabotajcı işçiler' olarak karalanan işçilerin greu çadırlarında nasıl yaşadıkları, bu 38 günü nasıl geçirdikleri birçoğumuz için merak konusuydu.Grevin son bulup bulmayacağının tartışıldığı şu günlerde İstanbul Gayrettepe Telekom Müdürlüğü'ne giderek kaldıkları çadırda onları dinledik.

»Sürdürdüğünüz grevi ve sizi bu noktaya getiren süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

1980'den sonra, Türkiye' nin kaynaklarının çokuluslu şirketlere ve onların yandaşı iktidarlara peşkeş çekilme modasına maalesef Telekom' u da kattılar. Özelleştirme adı altında sadece kurumları değil; biz işçileri ve emeklerimizi de sattılar, hibe ettiler. Bu kadar kar yapan bir şirketin yüzde 55 i OGER şirketine 6.5 milyon dolara hibe edildi ve bu OGER sanki buranın yüzde 100 hissesine sahipmiş gibi davranmaya başladı. Özelleştirirken iş istihdamı sağlayacaklarını söyleyen iktidarların bu yalanı, diğer kurumlarda olduğu gibi Telekom' da da ortaya çıktı. Bizim burda 20 yıllık bir emeğimiz var. Ama bu özelleştirme meraklıları düğmeye bastılar ve bizleri işsiz bırakan bir süreç işlemeye başladı.

Sizi greve götüren sebepler neler oldu?

Aslında 1 Mart' da toplu iş sözleşmelerimizin başlaması bir çok şeyin başlangıcı oldu. Biz bu şirkette 52 bin çalışandan, 37 binlere düştük ve bu kalan işçiler arasında da haksız bir sınıflandırma oluşturuldu. Örneğin: normal memur arkadaşlarımız istifa ettirilip 1. tip dediğimiz kategoriye sokuldular ve kişiye özel yıllık sözleşmelere imza attılar. Bu arkadaşlarımızı istedikleri zaman başka kurumlara gönderebiliyorlar. 12 bin ı.tip dediğimiz, sendikasız ve örgütsüz bir yapıda olan arkadaşımız var ve yönetim bunları maaşlarına yüzde 40'lara varan zamlar yaparak, 2. tip dediğimiz arkadaşlarımızın vergilerini bile şirket ödeyerek ödüllendirdi. Ama biz sendikalı işçiler ise yüzde 3 zam, esnek çalışma koşulları ve ikramiyelerimize el konulması gibi cezalara tabi tutulduk. Tek taraflı anlaşmalar yapıldı ve biz de birleşerek böyle bir oyuna gelmeyeceğimizi gösterdik.

1980 'den bu yana grev ağza alınmadığından toplumda bir unutkanlık oldu ve biz greve ilk çıktığımızda bunun ceremesini biraz da olsa çektik. Ama sonrasında insanlar ekmeğe nasıl bir saldırı olduğunu ve biz işçilerin ne kadar haklı, kararlı bir duruşu olduğunu anladılar ve artık en kötüsü bile sempatiyle bakıyor. Bu süreç bize Türkiye' deki bürokrasi sendikalarının aslında sınıfsal mücadeleden ne kadar uzak olduğunu da, sermayenin yeri geldiğinde medya ya varana kadar bütün kolluk kuvvetlerini kullandığını gösterdi. Kari Marks'ın dediği gibi, "Grev bir okuldur" ve bu okul hayatı bize çok şey kattı.

 

EKMEK MÜCADELESİ KAZANACAK

İZZET KANBER Müşteri temsilcisi

Ben buraya işe gelir gibi sabah saat 8 de geliyorum greve. İlk günler çok zorlandık tabi hava şartları sebebiyle. Polis grev noktamıza müdahale etmek istedi. Sonra bir inşaata gittik ve mühendisten çadır yapmak için tahta vermesini rica ettik.' 'Buna yetkim yok ama ben görmeden alın ve çadır yıkıldığında geri getirin" diyerek bize çadır kuracak kadar tahta temin etti. İlk günler teneke den soba yapıyorduk ama sonra gelen yardımlar arasında bir de güzel bir kömür sobası çıktı. Biz yakacak sorununu kara kara düşünürken vatandaştan yardımlar gelmeye başladı.Zor günler diyelim... Sendika bize destek oluyor ve paramızı ödüyor aslında ama grevin ne kadar süreceğini bilmediğim için bir tedirginlik var içimde. 3 öğünümüz 2 öğüne düştü tabi ama biz guruluyuz. Yani sendika para veriyor tabi ama ben 1.000 YTL maaş alarak 500 YTL kira ödüyorum

Peki dışardan aldığınız olumsuz tepkiler de oluyor mu?

Oluyor tabii ama ben, bizim konuştuğumuz bir insanın bize hak vermediğini henüz görmedim. Medya organları tarafından yapılan maksatlı ve yanlış haberler yüzünden vatandaş bir süre bize sabotajcı gözüyle baktı. "2.000 YTL para alıyorlar hala grev yapıyorlar" sözleri duyduk ve kırıldık. İnanın burada en çok alan 1.200 YTL maaş alıyor ve onlar bile azınlıktır.

İnsanlar size nasıl bakıyor peki?

Sermaye basını hariç herkes bizim yanımızda pasif olarak da olsa direniyor. Gidip basın organlarına faks çektiğimde kırtasiyeci 15 YTL'lik masraf için 5 YTL aldı mesela. Bakkallar, manavlar yakmamız için meyve kasaları verdiler.

 

 

VATAN HAİNİ İLAN EDİLDİK

NURİ ALTAY Telekom işçisi

Cumhurbaşkanı Gül ve Abdullatif Şener henüz milletvekiliyken kendileri 100 milyon dolar fiyat biçtikleri Telekom'un, hükümet oluştuklarında yüzde 50 sinden fazlasını 6.5 milyon dolara sattılar. Bizim emeğimizi peşkeş çektiler ve biz bu yüzden grevdeyiz.İlk zamanlar yanlı medya organlarının yaptığı haberler sebebiyle oldu tabii. Bizi vatan haini gösteren medya, böyle bir kuruluşu çok uluslu şirketlere peşkeş çeken, yıllarca emek vermiş işçileri aç bırakanlardan hiç hesap sorma gereği duymadı. Bu süreç zaten bize bu anlamda dostumuzu-düşmanımı-zı tanıma fırsatı tanıdı. Ama artık insanların tepkileri gayet olumlu.Bir grev hikayesi

GREVDEN önce maaşlarımızın yattığı bankadan bir telefon geldi ve bana 2.000 YTL limitli bir kredi kartı yollamayı teklif ettiler, ben de kabul ettim. Greve girdiğimizde hepimiz kredi çekmeye çalıştık ki, kiramızı, giderimizi ödeyebilelim. Benim aklıma da bankanın teklif ettiği kredi kartı geldi. Bir arkadaşımı alarak kartı alacağımdan emin, bankaya gittim ama banka görevlisi kadın "Siz grevdesiniz, maalesef kartınız iptal edildi" dediğinde çok utandım. O kartı alacağıma emin olduğum için grev arkadaşlarıma süpriz yapacağıma söz vermiş, ve rahata ereceğimle ilgili hayaller kurmuştum ama anladımki sermaye bütün kuvvetleriyle işçi sınıfına abanıyor. Ama biz artık uyandık ve silkelendiğimizde hepsi sav-rulacaklar. Erkan Altun Müşteri temsilcisi

Karayolları işçileri grevcilerin yanında

 

Küçükyalı’da bulunan Karayolları 1. Bölge işçileri, grevde olan Telekom işçilerini ziyaret etti.

Karayolları’ndan Küçükyalı merkeze kadar yürüyen işçiler, “Telekom işçisi yalnız değildir”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları attılar.

Mücadele etmeden hak kazanılmaz

Telekom önünde bir konuşma yapan Yol-İş 1 No’lu Şube Başkanı Ali Akdağ, bu grevin kendilerinin de grevi olduğunu, desteklerinin süreceğini ifade etti.

Akdağ, bu grevin sadece ücret grevi olmadığını, sendikasızlaştırmaya ve özelleştirmeye de karşı olduğunu kaydetti. Mücadele etmeden bu hakların kazanılmasının mümkün olmayacağını belirten Akdağ, grevin başarıya ulaşması için de işçi sınıfının dayanışmayı artırması gerektiğini dile getirdi.

Akdağ, Telekom işçilerinin kazanacağına yürekten inandığını söyledi.

Konuşmaların ardından Karayolları işçileri, grevci işçilerle birlikte oturup çay içerek sohbet ettiler. (İstanbul/EVRENSEL)

köşe yazarları

 

 

Grevi kırmayın efendiler!

Aziz Çelik

Birgün

21/11/07

26 bin Türk Telekom işçisi 16 Ekim 2007'den bu yana grevde. Ancak katılan işçi ve grevde geçen işgünü açısından 1995 sonrasının en büyüğü olan ve 40 güne yaklaşan Telekom grevi inanılmaz bir grev kırıcılığı ile yüz yüze. Hükümet-işveren işbirliği ile yürütülen grev kırıcılığı yüzünden yaşamsal bir sektördeki grev günlük yaşamda caydırıcı bir etki göstermiyor. Oysa grevi grev yapan caydırıcı etkisidir.

 

Türk Telekom'un resmi internet sitesinde şu inanılmaz açıklama yer alıyor: "Hizmetlerimizin sürekliliği için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hizmetlerimizin kesintisiz bir şekilde devam etmesi için gerekli tedbirlerin alındığını ve haberleşmenin sürdürülebilmesi için tüm hazırlıkların yapıldığının altını bu vesileyle önemle çizmek isteriz".

Peki 26 bin işçinin grevde olduğu bir şirkette nasıl olur da hizmetler kesintisiz sürer? Bunun tek bir yanıtı var: Grev kırıcılığı. Kısaca grevci işçilerin yerine başkalarının çalıştırılması. Türk Telekom sayıları 14 bine yaklaşan kapsam dışı işçiyi (sendika üyesi olmayanları) ve taşeron şirket işçilerini grevci işçilerin yerine çalıştırıyor. Böylece arızalar gideriliyor, hizmetler aksamıyor. Müşteri memnun!

Oysa yasalara göre grevci işçinin yerine başka işçi çalıştırmak, grev kırıcılığı suç. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası'nın 43. maddesine göre, işveren grevci işçilerin yerine hiçbir surette daimi veya geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz.

Yasa böyle; ancak yasa işverene vız geliyor. İki nedenle: Birincisi, yasayı uygulayacak kamu yetkilileri bizzat grev kırıcılığına ortak oluyor, teşvik ediyor. Grev kırıcılarını değil, buna direnen işçileri ve sendikacıları engelliyorlar. İkincisi ve daha da önemlisi yasanın uygulanması son derece zor ve yaptırımı komik.

Öncelikle grev kırıcılığın tespiti gerekiyor. Ancak grev kırıcılığı tespit edilse de, grevci işçilerin yerine başka işçi çalıştıran işveren, çalıştırdığı her işçi başına 150 bin liradan (150 YTL) az olmamak üzere ağır(!) para cezasına mahkûm edilebiliyor. Minareyi çalan kılıfını hazırlar! Grev kırmak isteyen işveren bu kadar ağır(!) para cezasını zaten göze alır. Yasa, grev kırıcılığı öylesine hafif bir cezayla geçiştiriyor ki adeta teşvik ediyor.

Yasanın bu grev kırıcı ve adaletsiz yanı aynı yasada yer alan bir başka cezaya bakınca daha iyi anlaşılıyor. 2822 sayılı Yasa'nın 77. maddesine göre, grev süresince işyerinde çalışmaya mecbur olan işçilerden (grev kapsamı dışında yer alan işçilerden) geçerli bir özrü olmaksızın çalışmayanlar ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor. İşte adalet, işte grev kırıcılığını açıkça teşvik: Grevi kıran işverene para cezası, greve katılan işçiye hapis cezası. (Bu arada hazırladığı bir torba yasa tasarısı ile grevci işçilere verilecek hapis cezalarını artıran AKP'nin, grev kırıcı işverene ise ağır(!) para cezasıyla yetindiğini ekleyelim.)

Grev kırıcı yasaları ve hükümet desteğini arkasına alan Telekom işvereni grev kırıcılığında ısrar ediyor. İşveren örgütleri de grevin kırılmasını bekliyor. O kadar ki, geçtiğimiz yaz aylarında THY grevi gündeme geldiğinde yeri göğü inleten(!) ve grevin ertelenmesini isteyen işveren örgütleri (örneğin TİM Başkanı Oğuz Satıcı) iletişim gibi hassas bir sektördeki grev karşısında pek tepki vermiyor.

Öte yandan rakı bardağı ve otomobil lastiğinin "milli güvenliği" bozduğu iddiasıyla cam ve lastik grevlerini defalarca erteleyen AKP hükümeti bu kez "grev hakkına saygı" maskesi takıp Telekom grevini ertelemeyeceğini söylüyor. Bir yandan erteleme sopasını elinde tutuyor, öte yandan grevi kırmayı ve sendikayı dize getirmeyi umuyor.

Grev kırıcılığın panzehiri grevci işçinin ve sendikanın dayanma gücü ile sınıf dayanışmasıdır. Telekom grevi bütün işçilerin ve sendikaların grevi haline gelirse; Türk-İş'in başlattığı dayanışma yaygınlaşır ve grevci Telekom işçisi maddi ve manevi olarak desteklenirse bu grev kırılmaz.

Onlar grevi kırmayı ve sendikayı dize getirmeyi umuyorlar. Ama yüz binlerce sendikalı işçi 26 bin Telekom grevcisine destek olursa ve grev etrafında bir sınıf dayanışması yaratılırsa bu grev kırılmaz.

 

 

Grev haberi,gazete sattırmaz mı?

Haluk Geray

Media Ankara

21/11/07

Türk-İş'e bağlı Türkiye Haber-İş Sendikası'nın Türk Telekom işyerlerinde 27 bin işçinin katılımıyla yürüttüğü grev bir ayını doldurdu. Türk Telekom yönetiminin işçilere yönelik olarak "hatlara sabotaj" yapıldığı yolundaki savlarının yarattığı kargaşayla geçti ilk ay... Yüzde 50'den fazlası Hariri Grubu'na satılmış olan Türk Telekom'un yönetimi bütünüyle yabancılara verilmiş durumda. İşçinin küreselleşmeyle sınavı olarak değerlendirilebilecek bu grev, BirGün gibi büyük sermayeden bağımsız gazetelerin önemini ortaya çıkarttı. İyi ki varsın BirGün dememiz gereken bir ayı geride bıraktık.

• • •

Egemen medya dediğimiz en çok satan, en çok izlenen basın kuruluşlarının tek yanlı haberleri genellikle işçilerin sabotaj yaptıkları savlarını içeriyordu. Telekom işçilerinin "Sabotaj yok, direniş var!" sloganlarıysa ne ekranlara ne manşetlere yansıdı. BirGün gazetesi, işçilerin sesini en ön sayfada gösterdi. Bağımsız iletişim Ağı (BİA) internet sitesinde geçtiğimiz hafta Gökçe Gündüç imzalı bir haber yayımlandı. Telekom'un Karaköy şubesindeki grev gözcülerinden biri, diğer gözcüye soruyor: "Gazeteler manşetlerine senin resmini koysalar mı daha fazla satar, yoksa bir magazin haberi mi?" Gülüşüyorlar...

Habere göre, Telekom çalışanları çay eşliğinde, basından göremedikleri ilgiden şikâyet ediyorlar. "Onlar her zaman işverenin sesini duyuruyor..." Haberde grev gözcülerine göre Telekom'un tarihinde ilk kez gittiği bu grev gazetelerin ilk sayfasında büyük boy yer almalıydı. Şöyle diyor grev gözcüleri: "Türkiye'nin genelinde 26 bin Telekom çalışanı greve gitti. Telekom da Türkiye'nin en büyük kuruluşlarından... Herkesi ilgilendiriyor. Bunu tüm gazetelerin yazması lazım. Televizyonların da öyle..."

• • •

Egemen medyada grevin yansımasına örnekler de verilmiş incelemede. Radikal gazetesi "Grev Sabotajla Başladı" başlığıyla verdiği haberde, Telekom Genel Müdürü Paul Do-any'nin sabotaj iddiasına ve sendikanın yanıtına yer veriyor. Sabah gazetesinin haberi "Greve 'Sabotaj' Gölgesi Düştü, Asker de Arızadan Şikâyet Etti" başlığıyla ekonomi sayfasında. Milliyet'm ilk sayfadan duyurduğu haberler "Telekom'da 'Kriz Masası'" ve "13 Hat Makasla Kesildi, Sabotaj Var" başlıklarını taşıyor.

"Telekom'da İlk Greve 'Sabotaj' Karıştı" diyen Hürriyet, ilk sayfasında sadece işverenin iddialarını yansıtıyor, sendikanın cevabına değinmiyor. Star gazetesi "Telekom'da Sendika Kaprisi 70 Milyonu Hattan Düşürdü" başlığını attığı haberi sadece işverenin iddialarıyla 1. sayfada yayımlıyor. Zaman gazetesinin yine ilk sayfaya attığı başlıksa "Telekom'un kabloları kesildi, şüpheler sendikanın üzerinde".

• • •

Galiba internet sitelerinde haberler daha az sansürlü çıkıyor. Örneğin saptayabildiğim kadarıyla NTV televizyonunda grevle ilgili olarak yapılan işçi eylemlerine görüntülü olarak yer verilmedi. Ancak www.ntvmsnbc.com adresindeki NTV sitesinde, Elektrik Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası ve Ha-ber-Sen'in grev kırıcılığına karşı çıkan haberi de okunabiliyor.

Bu haberin altına bazı yorumlar yapılmış. Bir Türk Telekom çalışanı Kayseri'den şunları yazmış: "Bu kurumda en az çalışan 7-8 yıldır çalışıyor, bense 15 yıldır çalışıyorum. Türk Telekom'un şebekesini yağmur çamur, kar kış demeden bizler inşa ettik. İnsan kendi emeğine, kendi ekmek kapısına zarar veremez. Telekom bizim ekmek kapımız, yasal olarak greve gittik. Hak aramak en tabii hakkımız, ancak sabotaj yapan arkadaşlar varsa onları da nefretle kınıyorum. Yarın grevimiz bitince bizim ekmek kapımız yine TürkTelekom'dur. Hükümete sesleniyorum, Telekom'la sendikanın arasını bulun, şu işi bitirin. Bu işten zarar gören Telekom çalışanları ve Türk halkıdır."

Bir başka sıradan vatandaşın yorumu da, çalışanların haklarına hoşgörü konusunda almamız gereken çok mesafe olduğunu gösteriyor. Ankara'dan gelen ileti şöyle: "Telekom işçileri ve sendikalar haklarını elde etmek üzere grev yaparlarken bizlerin haklarını gasp ettiklerini hiç düşündüler mi? Telefon nakil işlemini bile yaptıramadığım bugün, bu grevin, grevi yapanların ve destekleyenlerin hakkında soruşturma yapılması gerektiğini düşünüyorum." Ne diyelim?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GREVACIBADEM-custom;size:500,375.jpg

 

23.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

39.Gününde

 

TİS'DE ANLAŞMA SAĞLANAMADI

 

Türk Telekom A.Ş. ile Sendikamız arasında yürütülmekte olan 7.Dönem İşletme Toplu İş Sözleşme görüşmelerinde bu gün saat 15.00’da Türk-İş Konfederasyonu Genel Merkezinde Sendika yetkililerimizle Türk Telekom A.Ş. yetkilileri bir araya gelmişlerdir.

Saat 03,00’da itibariyle bir anlaşma sağlanamamış olup, görüşmelerin devam eden günlerde yapılmasına karar verilmiştir.

23/11/2007

Greve destek sürüyor

 

İstanbul’da Çağdaş Avukatlar Grubu, grevci işçileri ziyaret etti.

Avrupa Yakası Telekom Bölge Müdürlüğü’ne gelen avukatlar, kendi aralarında topladıkları paraları grevci işçilere verdiler. Çağdaş Avukatlar Grubu adına konuyan Kemal Aytaç son 25 yıldır Türkiye genelinde bu kadar geniş kapsamlı bir grev yaşanmadığını belirterek “Yasal olarak greve çıkmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde sizler 26 bin işçi ile grevdesiniz” dedi. Aytaç, avukatlar olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.

Emeklilerden destek

Emekliler Bölge Müdürlüğü’nde Telekom işçileri ile buluştu. Emekliler “Telekom işçisi yanlız değildir” sloganları ile grev alanına geldiler. Telekom Baştemsilcisi Yener Ünal, “AKP ve çok uluslu şirketlerin saldırılarını grevden sonda daha iyi anladık” dedi. Ziyarete gelen emekliler adına konuşma yapan Mahinur Şahbaz ise işçilere şöyle seslendi: “38 gündür süren bu haklı mücadelenizi takip ediyoruz ve sizi destekliyoruz. Sermayenin oyunu bitmez ama bu oyunlar sizin mücadelenize engel olamayacak. Evlerinde oturanlar aslında sizin sayenizde internete bir tıklayınca ne kadar kolay girilmediğini öğrenmiş oldu. Siz Telekom işçileri bir tarih yazdınız” dedi.

12 SAAT MASADAN KALKMAMACASINA GÖRÜŞTÜLER...

 

TÜRK TELEKOM GÖRÜŞMELERİNDEN SONUÇ ÇIKMADI

Türkiye Haber-İş Sendikası ile Türk Telekom temsilcileri arasında gecenin geç saatlerine kadar süren görüşmelerde, grevin bitirilmesi sağlayacak anlaşma sağlanamadı.

 

Alınan bilgiye göre, tarafların Türk-İş Genel Merkezi`nde yaptıkları görüşme yaklaşık 12 saat sürdü.

 

Grevden önce toplu sözleşmenin birinci yılında yüzde 10, ikinci yılında 6`şar aylık dönemler halinde yüzde 4`erlik zamlar öneren Türk Telekom temsilcileri, görüşmede birinci yıl zammı için yüzde 9,5, ikinci yıl zammı için tek seferde yüzde 5`lik artışlar önerdi.*

*Dip Not : Daha evvel işveren İlk Yıl için %10 ikinci yıl için %4+%4 Ücretler arasındaki dengenin sağlanması içinde 25 Milyon YTL vermişti işveren bu sefer bu teklifini geri çekti..frown.gifdl_smilie.png

Türk Telekom temsilcilerinin ayrıca grevden önce ücretler arasındaki dengenin sağlanması için önerilen 25 milyon YTL`lik teklifi 20 milyon YTL`ye çektikleri ifade edildi. Grevin önemli nedenleri arasındaki kapsam maddesindeki uyuşmazlığın da devam ettiği belirtildi.

 

Türkiye Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan, ``Türk Telekom`un getirdiği yeni tekliflerde ısrar etmesi halinde uzlaşmanın mümkün olamayacağını`` söyledi. Akcan, mali konularda grevden önceki mutabakat şartlarının üzerine, grevin kalkmasını sağlayacak kazanımlar konulması gerektiğini kaydetti.

 

Görüşmeyi yetkili kurullarında değerlendirecek taraflar, tekrar bir araya gelecekler.

Kaynak: AA

Haber Tarihi : 23.11.2007

Haber Editörü : ismail özmekik

Haber Kaynağı : nethaber.com

 

23/11/2007

Türk Telekom Çalışma Müdürlüğü mü?

Ekin Saltık / Hakkı Tali

 

Bursa’da Türk Telekom’un talebi üzerine

 

Çalışma Bölge Müdürlüğü 70 işçiyi grev

 

dışına çıkardı

Telekom patronu grevi kırmak için resmi makamları kullanıyor. Telekom Bursa İl Müdürlüğü’nün talebi üzerine Bölge Çalışma Müdürlüğü, arızaları gidermeleri için 70 işçiyi grev kapsamı dışına çıkardı. Haber-İş Sendikası ve grevci işçiler bu uygulamaya tepki gösterdi.

35 asil, 35 yedek olmak üzere 70 işçiye 21 Kasım’da “Greve katılmayacaklarına ilişkin tebliğ ve tebellüğ” belgesi imzalatıldı. Aynı gün, Gençosman Telekom Müdürlüğü’ne çağrılan işçilerden işbaşı yapmaları istendi.

2822 sayılı Kanun’a göre greve katılmayacaklar, grevin ilk günü belirlenmişti. Ancak geçen bunca zamanın ardından böylesi bir kararın verilmesi, işçiler tarafından grev kırıcılığı olarak değerlendirildi.

Bu yollarla grevi kıramayacaklar

Haber-İş Bursa Şube Sekreteri Yusuf Bektaş, işverenin her gün yeni adımlar atıp grevi kırmaya çalıştığını söyledi. Yusuf Bektaş, “Bölge Müdürlüğü’ne yapılan müracaatla arkadaşlarımız grev dışına çıkarılıyor. Üyelerimize bugün tebliğ yapıldı, İl Müdürlüğü’nün hedefini, grevimizi kırma girişimi olarak değerlendiriyoruz. Zaten daha önce de yine işverenin yaptığı müracaatla yüzde 1.5 oranında arkadaşımızın çalıştırılması için izin alınmıştı. Biz de bu duruma karşı, yürütmenin durdurulması için itirazımızı yaptık ve kararın iptal edilmesini bekliyoruz” dedi.

Çağrılanlardan ismini vermek istemeyen bir işçi, grev nedeniyle işleri yürümediği için patronun bu yola başvurduğunu anlattı.

Bu durum karşısında sendikanın alacağı karara göre hareket edeceklerini dile getiren işçi, grevin kırılmayacağına olan inancını yineledi. Bu koşullarda kimsenin işe dönüp çalışmayacağını anlatan işçi, böyle yaparak kendilerini üzerinde baskı oluşturduklarını, onları daha çok tahrik ettiklerini söyledi.

Hukuk dışı uygulamalar var

Haber-İş Mali Sekreteri Bülent Bağdatlı ise şunları dile getirdi: “İşyerlerimizde birçok hukuk dışı uygulama var. Daha önce Bölge Müdürlüğü’ne çok kez müracaatımız oldu. İşyerine müfettiş talep ettik. Her defasında ‘Gönderdik’ demelerine rağmen, henüz bu yasadışı uygulamalara karşı ciddi bir tedbir aldıklarını görmedik.

Bölge Çalışma Müdürlüğü eliyle grevimizi kırmaya çalışıyorlar. Bu tür yollarla arkadaşlarımızı içeride çalıştırabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Grevle birlikte birliğimiz daha fazla güçlendi. Haklarımızı alana kadar grevimizi devam ettirmekte kararlıyız.

Yetkililer görüş vermedi

Bursa Çalışma Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise “yoğun olduklarını” ileri sürerek görüş bildirmediler

İşçilerin kaldığı büroya saldırı

 

Tunceli’nin Ovacık ilçesinde Haber-İş üyelerinin kullandığı büroya saldırı düzenlendi. Büronun camlarının kırıldığı saldırı, önceki gece gerçekleşti.

 

Telekom'un Diyarbakır'da Çalınan Kabloları Birecik'te Yakalandı

Türk Telekom'a ait Diyarbakır'da çalındığı tahmin edilen 3 bin 300 metre telefon kablosu Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde bir kamyonetin kasasında bulundu. Türk Telekom'a ait Diyarbakır'da çalındığı tahmin edilen 3 bin 300 metre telefon kablosu Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde bir kamyonetin kasasında bulundu. Birecik Jandarma Trafik ekipleri Şanlıurfa-Gaziantep E-90 karayolunda yapılan kontrolde şüphelendikleri 47 KV 443 plakalı bir kamyonette arama yaptı. Aramada, Türk Telekom'a ait olduğu belirlenen çok sayıda parçalanmış telefon kablosu gören Jandarma ekipleri, araca ve kablolara el koydu. Ekipler tarafından alıkonulan araç jandarma garajına çekilirken, araç şoförü Süleyman Altaş gözaltına alındı. Altaş'ın daha önce de kamu kurum ve kuruluşlarına ait malları çalmak suçundan sabıkalı olduğu anlaşıldı. Altaş, ilk sorgusunda, kabloları Diyarbakır'dan aldığını ve Adana'ya götürdüğünü söyledi. Altaş, yapılan sorgusunun ardından Cumhuriyet savcılığına sevk edildi. Araçta 3 bin 300 metre kablo olduğu anlaşıldı.

(Cihan Haber Ajansı)

Haber Yayın Tarihi: 23 Kasım 2007 Cuma

Saat 16:41

 

GREV,TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİNİN UYUŞMAZLIKLA SONUÇLANMASI DURUMUNDA SÖZLEŞMENİN İMZALANABİLMESİ MAKSADIYLA İŞVERENİ ZORLAMAYA YÖNELİK ANAYASAL BİR HAKTIR. BU ANAYASAL HAKKIMIZI 16 EKİM 2007 TARİHİNDE BAŞLATMAK ZORUNDA KALMIŞTIK.

 

ÖNCELİKLE GREVİN İLK GÜNÜNDEN 39 NCU GÜNÜ OLAN BU GÜNE KADAR GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ AZİM, KARARLILIK VE SABIR NEDENİYLE HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDİYOR VE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM.

 

 

BU ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANIR İKEN ÜLKEMİZİN İÇİNDE BULUNDUĞU HASSAS DURUM NEDENİYLE HABERLEŞMENİN KESİNTİSİZ YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİLİĞİ, GEREK TÜRK HALKININ MAĞDUR OLMAMASI, GEREK ÇALIŞANLAR, GEREKSE TÜRK TELEKOMUN MENFAATLERİ GÖZETİLEREK GREVİN BAŞLADIĞI İLK GÜNDEN İTİBAREN ÇEŞİTLİ VESİLELERLE GREV ESNASINDA DA GÖRÜŞMELERE AÇIK OLDUĞUMUZ VE İŞVERENİ GÖRÜŞMELERE DAVET ETTİĞİMİZ HERKESÇE BİLİNMEKTEDİR.

 

 

ANCAK, BU DAVETİMİZİN BAZI KESİMLERCE SENDİKAMIZIN GERİ ADIM ATTIĞI ŞEKLİNDE YORUMLANDIĞINI ÜZÜLEREK MÜŞAHADE ETMİŞ BULUNUYORUZ. OYSA DAVETİMİZ, TAMAMEN SORUMLU SENDİKACILIK ANLAYIŞI İÇİNDE, ÜLKEMİZE, MİLLETİMİZE VE ÜYELERİMİZE KARŞI ÜSTLENDİĞİMİZ SORUMLULUKLARIMIZIN BİR GEREĞİ OLARAK YAPILMIŞTIR.

 

 

BİLAKİS, UYGULAMAYA KOYDUĞUMUZ GREVİN BAŞARIYA ULAŞMASI İÇİN ÜYELERİMİZLE BİRLİK VE BERABERLİK İÇERİSİNDE, İLK GÜNKÜ HEYECAN, AZİM, KARARALILIK VE DİK DURUŞUMUZ DEVAM ETMEKTEDİR.

 

 

BU SORUMLU DAVRANIŞIMIZA KAYITSIZ KALAMAYAN TÜRK TELEKOM YÖNETİMİ, ÇAĞRIMIZA GREVİN 38 NCİ GÜNÜNDE YANIT VEREREK GÖRÜŞMELERE KATILMA KARARI ALMIŞ VE 22 KASIM 2007 TARİHİNDE TÜRK-İŞ TOPLANTI SALONUNDA İLK TOPLANTI YAPILMIŞTIR. BU TOPLANTIDAN OLUMLU BİR SONUÇU ALINAMAMASI ÜZERİNE ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DE GÖRÜŞMELERİN DEVAM ETTİRİLMESİ NOKTASINDA TARAFLARCA GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARILMIŞTIR.

 

 

YİNE, 23 KASIM 2007 TARİHİNDE TÜRK-İŞ YÖNETİCİLERİNİN, ESKİ ULAŞTIRMA BAKANLIĞI MÜSTEŞARI YENİ TRT GENEL MÜDÜRÜ VE TÜRK TELEKOM A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANVEKİLİ İBRAHİM ŞAHİN BEY İLE YAPTIKLARI GÖRÜŞME SONUCUNDA TARAFLARIN 26 KASIM 2007 PAZARTESİ GÜNÜ ÖĞLEDEN SONRA YENİDEN BİR ARAYA GELEREK TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİNİ DEVAM ETTİRMELERİ KARARLAŞTIRILMIŞTIR.

 

 

SİZ DEĞERLİ ÜYELERİMİZ ŞUNU ÇOK İYİ BİLMELİSİNİZ Kİ; BU GÖRÜŞMELERDEN SİZLERİN İSTEDİĞİ SONUCA ULAŞABİLMEMİZ, GREVİ UYGULAMAYA KOYDUĞUNUZ İLK GÜNDEN BUGÜNE KADAR GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ AZİM, KARARLILIK VE BAĞLILIĞI, TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN İMZALANMASINA KADAR DEVAM ETTİRMENİZE BAĞLIDIR.

 

 

ANCAK, TÜRK TELEKOM YÖNETİMİ GREVİN ÜZERİNDEN 30 GÜN GEÇTİKTEN SONRA İŞÇİLERİNİ HATIRLAYARAK GREVDE YAŞANANLARI KENDİLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİREN VE GERÇEKLERİ YANSITMAYAN BİR MEKTUP GÖNDEREREK GREVDEKİ SİZ DEĞERLİ ÜYELERİMİZİ ETKİLEMEYE ÇALIŞMIŞ, BİRÇOK YÖNÜYLE YANILTICI OLAN BU MEKTUPTAN SONUÇ ALAMAYAN İŞVEREN, BU DEFA İLLERDEKİ İŞVEREN VEKİLİ KONUMUNDAKİ ÜNİTE AMİRLERİ VASITASIYLA DAHA DA İLERİ GİDEREK SİZLERİ AÇIKÇA GREVİ BIRAKIP İŞE DÖNMEYE DAVET ETME AMACIYLA ÇEŞİTLİ TOPLANTILAR DÜZENLEDİĞİ TARAFIMIZDAN TESPİT EDİLMİŞTİR. BU TÜR TOPLANTILARIN AMACI SİZ DEĞERLİ ÜYELERİMİZİN KAFALARINI KARIŞTIRIP DİRENCİNİ KIRMAKTIR.

 

 

BU TÜR YAKLAŞIMLARIN BUGÜNE KADAR GÖSTERDİĞİNİZ VE İMZA TARİHİNE KADAR GÖSTERECEĞİNİZE KESİN BİÇİMDE EMİN OLDUĞUM AZİM, KARARLILIK VE BAĞLILIĞINIZI BOZAMAYACAĞINA İNANIYOR, ONURLU MÜCADELEMİZDE BAŞARILAR DİLIYOR VE HEPİNİZİN ALINLARINIZDAN ÖPÜYORUM.

 

 

ALİ AKCAN

 

 

GENEL BAŞKAN

 

bir sonraki görüşme 26.11.2007 günü öğleden sonra ..Eski Müşteşar Yeni TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin beyin nezaretinde yapılacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GREVACIBADEM-custom;size:500,375.jpg

 

23.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

39.Gününde

 

TİS'DE ANLAŞMA SAĞLANAMADI

 

Türk Telekom A.Ş. ile Sendikamız arasında yürütülmekte olan 7.Dönem İşletme Toplu İş Sözleşme görüşmelerinde bu gün saat 15.00’da Türk-İş Konfederasyonu Genel Merkezinde Sendika yetkililerimizle Türk Telekom A.Ş. yetkilileri bir araya gelmişlerdir.

Saat 03,00’da itibariyle bir anlaşma sağlanamamış olup, görüşmelerin devam eden günlerde yapılmasına karar verilmiştir.

23/11/2007

Greve destek sürüyor

 

İstanbul’da Çağdaş Avukatlar Grubu, grevci işçileri ziyaret etti.

Avrupa Yakası Telekom Bölge Müdürlüğü’ne gelen avukatlar, kendi aralarında topladıkları paraları grevci işçilere verdiler. Çağdaş Avukatlar Grubu adına konuyan Kemal Aytaç son 25 yıldır Türkiye genelinde bu kadar geniş kapsamlı bir grev yaşanmadığını belirterek “Yasal olarak greve çıkmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde sizler 26 bin işçi ile grevdesiniz” dedi. Aytaç, avukatlar olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.

Emeklilerden destek

Emekliler Bölge Müdürlüğü’nde Telekom işçileri ile buluştu. Emekliler “Telekom işçisi yanlız değildir” sloganları ile grev alanına geldiler. Telekom Baştemsilcisi Yener Ünal, “AKP ve çok uluslu şirketlerin saldırılarını grevden sonda daha iyi anladık” dedi. Ziyarete gelen emekliler adına konuşma yapan Mahinur Şahbaz ise işçilere şöyle seslendi: “38 gündür süren bu haklı mücadelenizi takip ediyoruz ve sizi destekliyoruz. Sermayenin oyunu bitmez ama bu oyunlar sizin mücadelenize engel olamayacak. Evlerinde oturanlar aslında sizin sayenizde internete bir tıklayınca ne kadar kolay girilmediğini öğrenmiş oldu. Siz Telekom işçileri bir tarih yazdınız” dedi.

12 SAAT MASADAN KALKMAMACASINA GÖRÜŞTÜLER...

 

TÜRK TELEKOM GÖRÜŞMELERİNDEN SONUÇ ÇIKMADI

Türkiye Haber-İş Sendikası ile Türk Telekom temsilcileri arasında gecenin geç saatlerine kadar süren görüşmelerde, grevin bitirilmesi sağlayacak anlaşma sağlanamadı.

 

Alınan bilgiye göre, tarafların Türk-İş Genel Merkezi`nde yaptıkları görüşme yaklaşık 12 saat sürdü.

 

Grevden önce toplu sözleşmenin birinci yılında yüzde 10, ikinci yılında 6`şar aylık dönemler halinde yüzde 4`erlik zamlar öneren Türk Telekom temsilcileri, görüşmede birinci yıl zammı için yüzde 9,5, ikinci yıl zammı için tek seferde yüzde 5`lik artışlar önerdi.*

*Dip Not : Daha evvel işveren İlk Yıl için %10 ikinci yıl için %4+%4 Ücretler arasındaki dengenin sağlanması içinde 25 Milyon YTL vermişti işveren bu sefer bu teklifini geri çekti..

Türk Telekom temsilcilerinin ayrıca grevden önce ücretler arasındaki dengenin sağlanması için önerilen 25 milyon YTL`lik teklifi 20 milyon YTL`ye çektikleri ifade edildi. Grevin önemli nedenleri arasındaki kapsam maddesindeki uyuşmazlığın da devam ettiği belirtildi.

 

Türkiye Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan, ``Türk Telekom`un getirdiği yeni tekliflerde ısrar etmesi halinde uzlaşmanın mümkün olamayacağını`` söyledi. Akcan, mali konularda grevden önceki mutabakat şartlarının üzerine, grevin kalkmasını sağlayacak kazanımlar konulması gerektiğini kaydetti.

 

Görüşmeyi yetkili kurullarında değerlendirecek taraflar, tekrar bir araya gelecekler.

Kaynak: AA

Haber Tarihi : 23.11.2007

Haber Editörü : ismail özmekik

Haber Kaynağı : nethaber.com

 

23/11/2007

Türk Telekom Çalışma Müdürlüğü mü?

Ekin Saltık / Hakkı Tali

 

Bursa’da Türk Telekom’un talebi üzerine

 

Çalışma Bölge Müdürlüğü 70 işçiyi grev

 

dışına çıkardı

Telekom patronu grevi kırmak için resmi makamları kullanıyor. Telekom Bursa İl Müdürlüğü’nün talebi üzerine Bölge Çalışma Müdürlüğü, arızaları gidermeleri için 70 işçiyi grev kapsamı dışına çıkardı. Haber-İş Sendikası ve grevci işçiler bu uygulamaya tepki gösterdi.

35 asil, 35 yedek olmak üzere 70 işçiye 21 Kasım’da “Greve katılmayacaklarına ilişkin tebliğ ve tebellüğ” belgesi imzalatıldı. Aynı gün, Gençosman Telekom Müdürlüğü’ne çağrılan işçilerden işbaşı yapmaları istendi.

2822 sayılı Kanun’a göre greve katılmayacaklar, grevin ilk günü belirlenmişti. Ancak geçen bunca zamanın ardından böylesi bir kararın verilmesi, işçiler tarafından grev kırıcılığı olarak değerlendirildi.

Bu yollarla grevi kıramayacaklar

Haber-İş Bursa Şube Sekreteri Yusuf Bektaş, işverenin her gün yeni adımlar atıp grevi kırmaya çalıştığını söyledi. Yusuf Bektaş, “Bölge Müdürlüğü’ne yapılan müracaatla arkadaşlarımız grev dışına çıkarılıyor. Üyelerimize bugün tebliğ yapıldı, İl Müdürlüğü’nün hedefini, grevimizi kırma girişimi olarak değerlendiriyoruz. Zaten daha önce de yine işverenin yaptığı müracaatla yüzde 1.5 oranında arkadaşımızın çalıştırılması için izin alınmıştı. Biz de bu duruma karşı, yürütmenin durdurulması için itirazımızı yaptık ve kararın iptal edilmesini bekliyoruz” dedi.

Çağrılanlardan ismini vermek istemeyen bir işçi, grev nedeniyle işleri yürümediği için patronun bu yola başvurduğunu anlattı.

Bu durum karşısında sendikanın alacağı karara göre hareket edeceklerini dile getiren işçi, grevin kırılmayacağına olan inancını yineledi. Bu koşullarda kimsenin işe dönüp çalışmayacağını anlatan işçi, böyle yaparak kendilerini üzerinde baskı oluşturduklarını, onları daha çok tahrik ettiklerini söyledi.

Hukuk dışı uygulamalar var

Haber-İş Mali Sekreteri Bülent Bağdatlı ise şunları dile getirdi: “İşyerlerimizde birçok hukuk dışı uygulama var. Daha önce Bölge Müdürlüğü’ne çok kez müracaatımız oldu. İşyerine müfettiş talep ettik. Her defasında ‘Gönderdik’ demelerine rağmen, henüz bu yasadışı uygulamalara karşı ciddi bir tedbir aldıklarını görmedik.

Bölge Çalışma Müdürlüğü eliyle grevimizi kırmaya çalışıyorlar. Bu tür yollarla arkadaşlarımızı içeride çalıştırabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Grevle birlikte birliğimiz daha fazla güçlendi. Haklarımızı alana kadar grevimizi devam ettirmekte kararlıyız.

Yetkililer görüş vermedi

Bursa Çalışma Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise “yoğun olduklarını” ileri sürerek görüş bildirmediler

İşçilerin kaldığı büroya saldırı

 

Tunceli’nin Ovacık ilçesinde Haber-İş üyelerinin kullandığı büroya saldırı düzenlendi. Büronun camlarının kırıldığı saldırı, önceki gece gerçekleşti.

 

Telekom'un Diyarbakır'da Çalınan Kabloları Birecik'te Yakalandı

Türk Telekom'a ait Diyarbakır'da çalındığı tahmin edilen 3 bin 300 metre telefon kablosu Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde bir kamyonetin kasasında bulundu. Türk Telekom'a ait Diyarbakır'da çalındığı tahmin edilen 3 bin 300 metre telefon kablosu Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde bir kamyonetin kasasında bulundu. Birecik Jandarma Trafik ekipleri Şanlıurfa-Gaziantep E-90 karayolunda yapılan kontrolde şüphelendikleri 47 KV 443 plakalı bir kamyonette arama yaptı. Aramada, Türk Telekom'a ait olduğu belirlenen çok sayıda parçalanmış telefon kablosu gören Jandarma ekipleri, araca ve kablolara el koydu. Ekipler tarafından alıkonulan araç jandarma garajına çekilirken, araç şoförü Süleyman Altaş gözaltına alındı. Altaş'ın daha önce de kamu kurum ve kuruluşlarına ait malları çalmak suçundan sabıkalı olduğu anlaşıldı. Altaş, ilk sorgusunda, kabloları Diyarbakır'dan aldığını ve Adana'ya götürdüğünü söyledi. Altaş, yapılan sorgusunun ardından Cumhuriyet savcılığına sevk edildi. Araçta 3 bin 300 metre kablo olduğu anlaşıldı.

(Cihan Haber Ajansı)

Haber Yayın Tarihi: 23 Kasım 2007 Cuma

Saat 16:41

 

ÖNCELİKLE GREVİN İLK GÜNÜNDEN 39 NCU GÜNÜ OLAN BU GÜNE KADAR GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ AZİM, KARARLILIK VE SABIR NEDENİYLE HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDİYOR VE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM.

 

 

BU ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANIR İKEN ÜLKEMİZİN İÇİNDE BULUNDUĞU HASSAS DURUM NEDENİYLE HABERLEŞMENİN KESİNTİSİZ YÜRÜTÜLMESİ GEREKLİLİĞİ, GEREK TÜRK HALKININ MAĞDUR OLMAMASI, GEREK ÇALIŞANLAR, GEREKSE TÜRK TELEKOMUN MENFAATLERİ GÖZETİLEREK GREVİN BAŞLADIĞI İLK GÜNDEN İTİBAREN ÇEŞİTLİ VESİLELERLE GREV ESNASINDA DA GÖRÜŞMELERE AÇIK OLDUĞUMUZ VE İŞVERENİ GÖRÜŞMELERE DAVET ETTİĞİMİZ HERKESÇE BİLİNMEKTEDİR.

 

 

ANCAK, BU DAVETİMİZİN BAZI KESİMLERCE SENDİKAMIZIN GERİ ADIM ATTIĞI ŞEKLİNDE YORUMLANDIĞINI ÜZÜLEREK MÜŞAHADE ETMİŞ BULUNUYORUZ. OYSA DAVETİMİZ, TAMAMEN SORUMLU SENDİKACILIK ANLAYIŞI İÇİNDE, ÜLKEMİZE, MİLLETİMİZE VE ÜYELERİMİZE KARŞI ÜSTLENDİĞİMİZ SORUMLULUKLARIMIZIN BİR GEREĞİ OLARAK YAPILMIŞTIR.

 

 

BİLAKİS, UYGULAMAYA KOYDUĞUMUZ GREVİN BAŞARIYA ULAŞMASI İÇİN ÜYELERİMİZLE BİRLİK VE BERABERLİK İÇERİSİNDE, İLK GÜNKÜ HEYECAN, AZİM, KARARALILIK VE DİK DURUŞUMUZ DEVAM ETMEKTEDİR.

 

 

BU SORUMLU DAVRANIŞIMIZA KAYITSIZ KALAMAYAN TÜRK TELEKOM YÖNETİMİ, ÇAĞRIMIZA GREVİN 38 NCİ GÜNÜNDE YANIT VEREREK GÖRÜŞMELERE KATILMA KARARI ALMIŞ VE 22 KASIM 2007 TARİHİNDE TÜRK-İŞ TOPLANTI SALONUNDA İLK TOPLANTI YAPILMIŞTIR. BU TOPLANTIDAN OLUMLU BİR SONUÇU ALINAMAMASI ÜZERİNE ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DE GÖRÜŞMELERİN DEVAM ETTİRİLMESİ NOKTASINDA TARAFLARCA GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARILMIŞTIR.

 

 

YİNE, 23 KASIM 2007 TARİHİNDE TÜRK-İŞ YÖNETİCİLERİNİN, ESKİ ULAŞTIRMA BAKANLIĞI MÜSTEŞARI YENİ TRT GENEL MÜDÜRÜ VE TÜRK TELEKOM A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANVEKİLİ İBRAHİM ŞAHİN BEY İLE YAPTIKLARI GÖRÜŞME SONUCUNDA TARAFLARIN 26 KASIM 2007 PAZARTESİ GÜNÜ ÖĞLEDEN SONRA YENİDEN BİR ARAYA GELEREK TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİNİ DEVAM ETTİRMELERİ KARARLAŞTIRILMIŞTIR.

 

 

SİZ DEĞERLİ ÜYELERİMİZ ŞUNU ÇOK İYİ BİLMELİSİNİZ Kİ; BU GÖRÜŞMELERDEN SİZLERİN İSTEDİĞİ SONUCA ULAŞABİLMEMİZ, GREVİ UYGULAMAYA KOYDUĞUNUZ İLK GÜNDEN BUGÜNE KADAR GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ AZİM, KARARLILIK VE BAĞLILIĞI, TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN İMZALANMASINA KADAR DEVAM ETTİRMENİZE BAĞLIDIR.

 

 

ANCAK, TÜRK TELEKOM YÖNETİMİ GREVİN ÜZERİNDEN 30 GÜN GEÇTİKTEN SONRA İŞÇİLERİNİ HATIRLAYARAK GREVDE YAŞANANLARI KENDİLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİREN VE GERÇEKLERİ YANSITMAYAN BİR MEKTUP GÖNDEREREK GREVDEKİ SİZ DEĞERLİ ÜYELERİMİZİ ETKİLEMEYE ÇALIŞMIŞ, BİRÇOK YÖNÜYLE YANILTICI OLAN BU MEKTUPTAN SONUÇ ALAMAYAN İŞVEREN, BU DEFA İLLERDEKİ İŞVEREN VEKİLİ KONUMUNDAKİ ÜNİTE AMİRLERİ VASITASIYLA DAHA DA İLERİ GİDEREK SİZLERİ AÇIKÇA GREVİ BIRAKIP İŞE DÖNMEYE DAVET ETME AMACIYLA ÇEŞİTLİ TOPLANTILAR DÜZENLEDİĞİ TARAFIMIZDAN TESPİT EDİLMİŞTİR. BU TÜR TOPLANTILARIN AMACI SİZ DEĞERLİ ÜYELERİMİZİN KAFALARINI KARIŞTIRIP DİRENCİNİ KIRMAKTIR.

 

 

BU TÜR YAKLAŞIMLARIN BUGÜNE KADAR GÖSTERDİĞİNİZ VE İMZA TARİHİNE KADAR GÖSTERECEĞİNİZE KESİN BİÇİMDE EMİN OLDUĞUM AZİM, KARARLILIK VE BAĞLILIĞINIZI BOZAMAYACAĞINA İNANIYOR, ONURLU MÜCADELEMİZDE BAŞARILAR DİLIYOR VE HEPİNİZİN ALINLARINIZDAN ÖPÜYORUM.

 

 

ALİ AKCAN

 

 

GENEL BAŞKAN

alıntı :haber_iş sitesi

 

 

BİR SONRAKİ TİS GÖRÜŞME TARİHİ

 

YİNE, 23 KASIM 2007 TARİHİNDE TÜRK-İŞ YÖNETİCİLERİNİN, ESKİ ULAŞTIRMA BAKANLIĞI MÜSTEŞARI YENİ TRT GENEL MÜDÜRÜ VE TÜRK TELEKOM A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANVEKİLİ İBRAHİM ŞAHİN BEY İLE YAPTIKLARI GÖRÜŞME SONUCUNDA TARAFLARIN 26 KASIM 2007 PAZARTESİ GÜNÜ ÖĞLEDEN SONRA YENİDEN BİR ARAYA GELEREK TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİNİ DEVAM ETTİRMELERİ KARARLAŞTIRILMIŞTIR.

Gül’ün, Türk-İş’e bağlı Türkiye Haber-İş Sendikası ile Telekom yönetimi arasında dün tekrar başlayan müzakerelerde de payı olduğu ifade edildi. Telekom grevi sorunu Gül’ün, dün Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç başkanlığındaki heyetini kabulünde gündeme geldi. Kılıç, görüşmede Gül’e, "Bizim konfederasyon olarak en büyük sıkıntımız Telekom grevi. Bu grev devam ettikçe hoş olmayan suçlamalar ve olaylar oluyor, gerginlik yaşanıyor. Bu grevin bir an önce müzakere masasında anlaşmayla sonuçlanmasında yarar var" dedi.

 

GÜL YAKINDAN İLGİLENİYOR

 

Gül de, "Evet, Telekom grevini ve gelişmeleri yakından izliyorum. Benim de bu grevin bir an önce sonuçlanması en büyük arzum. Gürcistan gezim sırasında Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’dan bilgi aldım ve uzlaşmayla sonuçlandırılması dileğimi ilettim. Sayın Başbakanımız’a da konuyu açacağım" dedi. Cumhurbaşkanı Gül’ün grevin müzakere masasında bitirilmesi yönündeki arzusuna karşın, dün Haber-İş ile Türk Telekom yöneticileri arasında Türk-İş Genel Merkezi’nde başlayan görüşmelerde, işveren kesiminin grev başlamadan önceki teklifinin de altında teklifte bulunduğu öğrenildi. Görüşmelerin bir bölümüne katılan Türk-İş Başkanı Kılıç, bu yaklaşımın "yapıcı olmadığını" belirterek, "Bu şartlarda uzlaşmak ve grevi sona erdirmek zorlaşır" dedi.

alıntı:38haber.com

 

 

 

Telekom grevinde yine uzlaşma yok

 

eko08.jpg

ANKARA Milliyet

 

 

Türk Telekom'a bağlı iş yerlerindeki grevde 39. gün geride bırakılırken, Türkiye Haber-İş Sendikası ile Türk Telekom temsilcileri arasında önceki gece geç saatlere kadar süren görüşmelerde, grevin bitirilmesi sağlayacak anlaşma sağlanamadı.

İşçi ve işveren kesiminin önceki gece Türk-İş Genel Merkezi'nde yaptıkları görüşme yaklaşık 12 saat sürdü. Grevden önce toplu sözleşmenin birinci yılında yüzde 10, ikinci yılında 6'şar aylık dönemler halinde yüzde 4'erlik zamlar öneren Türk Telekom temsilcileri, görüşmede birinci yıl zammı için yüzde 9.5, ikinci yıl zammı için tek seferde yüzde 5'lik artışlar önerdi. Türk Telekom temsilcilerinin ayrıca grevden önce ücretler arasındaki dengenin sağlanması için önerilen 25 milyon YTL'lik teklifi 20 milyon YTL'ye çektikleri ifade edildi. Grevin önemli nedenleri arasındaki kapsam maddesindeki uyuşmazlığın da devam ettiği belirtildi.

Türkiye Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan, Türk Telekom'un getirdiği yeni tekliflerde ısrar etmesi halinde uzlaşmanın mümkün olamayacağını söyledi. Akcan, mali konularda grevden önceki mutabakat şartlarının üzerine, grevin kalkmasını sağlayacak kazanımlar konulması gerektiğini kaydetti.

Sendikanın talepleri arasında çalışanlar arasındaki ücret farklılığının giderilmesi için ayrılan bütçenin 25 milyon YTL'den 26.5 milyon YTL'ye çıkarılması, yeni işe alınacakların sendika kapsamında olması ve çalışanlar arasındaki ücret farklılığının giderilmesi bulunuyor.

 

 

köşe yazarları

MELİHA OKUR SABAH

Telefonlar sussa da diyalog sürmeli!

 

Türk Telekom grevinde taraflar bir türlü uzlaşamıyor. Türk Telekom

yönetimi ile Haber İş Sendikası karşılıklı olarak birbirinin gücünü sınıyor. "Ben daha güçlüyüm!" demek için özel bir çaba harcıyor. Esnek yönetim ve ücret pazarlığı asla konuşulmuyor.

Türk halkı ise taraflar arasındaki güç denemesinin faturasını ağır ödüyor. Hizmet almakta zorlanıyor. O yüzden çareyi sabit hat yerine GSM'i tercih etmekte bulmuş. Başta GSM pazarının en fazla aboneye sahip şirketi

Turkcell olmak üzere Vodafone ve Avea sabit hat pazarını kapmak için ince bir strateji yürütüyor. Bu sürecin GSM operatörlerine büyük kazanç sağlayacağı ortada. Olan Türk Telekom'a oluyor!..

Elbette greve karşı olamayız.

Grev, sendikalı her bir çalışanın hakkı. Çalışanların sendikal haklarına toplumun ve işverenin saygılı olması şart. Daha iyi bir gelecek, daha iyi çalışma şartlarını kim istemez ki? Ancak çalışan hakkını savunurken kurumun zayıflamasına da çalışanlar izin vermemeli. Ancak ne dersek diyelim 45 gündür süren grev, çalışanların özgüvenini zedeledi, kurum sevgisini bitirdi. En önemlisi yıllardır birlikte iş yapan arkadaşlar birbirine düşman oldu. Kurum, 'İçerdekiler ve dışardakiler' diye ikiye bölündü. Cepheleşiyor.

Sahi, "İş niye bu noktaya geldi?

Kim nerede hata yaptı?"

Birlikte irdeleyelim.

Bana göre Türk Telekom yönetimi de, Haber İş Sendikası da süreci iyi okuyamadı! Karşılıklı olarak hata yaptılar.

Sendika grev öncesi karşısında uzun süre muhatap bulamadı. Ancak yönetim de, grev sürecinin bu kadar uzayacağını öngöremedi. İş kabak tadı verdi. 45 günü aşan bir grev yönetim açısından stratejik bir hata!

Kulislerde, "Telekom yönetimi çalışanların grevden sıkılıp işe döneceğini düşünüyor" diye yorum yapanlar haklı çıktı. Galiba bazı işgüzarlar, Türk Telekom yönetimine yanlış bilgi verdi...

Haber İş Sendikası'nın sorunu ise zaten belli. Sendika, özelleştirme sürecini doğru okuyamadı. Eğer süreci iyi analiz etmiş olsaydı çalışan istihdamı konusunu özelleştirme öncesi çözer, Güneydoğu Avrupa ülkelerinde olduğu yasal altyapıyı hazırlardı. Herkes bile bile lades dedi.

Sağlıklı altyapısı olmayan özelleştirme, köklü bir sorunu kartopuna dönüştürdü.

Sorunumuz hayırlı olsun!..

alıntı: Sabah Ekonomi

 

Türk Telekom'dan grev açıklaması

Türk Telekom, gerek grev öncesi gerekse toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ve grev sonrasında bütün taraflar açısından olumlu bir süreç yaşanması için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.

Türk Telekom'dan yapılan yazılı açıklamada, Haber İş Sendikası ile yürütülen 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kaldığı ve sendikanın 16 Ekim 2007'den itibaren greve gitme kararı aldığı hatırlatılarak, şöyle denildi:

 

''Bu olumsuz sürecin grevde olan çalışanlarımızı ve ailelerini de etkilediğini üzüntü ile izlemekteyiz. Türk Telekom olarak, gerek grev öncesi gerekse toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ve grev sonrasında bütün taraflar için olumlu bir süreç yaşanması için elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Şirketimiz, Haber İş Sendikası ile Türk-İş Genel Merkezi'nde yapılan görüşmelerle grevin bitirilmesi için uzlaşma arayışını sürdürmektedir.''

Önceki gün başlayan ve yaklaşık 12 saat süren görüşmelerde uyuşmazlık maddeleri üzerinde teknik çalışmalar yapıldığı ve ortak bir noktaya gelinmesi için gayret gösterildiği ifade edilen açıklamada, Türk Telekom yönetiminin, çalışanların huzuru, güvencesi, refahı ve takım ruhu içerisinde hizmet yapmalarını sağlayacak çalışma ortamını sağlamak ve sürdürmek için tüm imkanlarını sonuna kadar zorlamaya devam ettiği kaydedildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

 

''Tüm anlaşmazlık sebebi olan konuların çözümü için iyi niyetli yaklaşımımızı sürdürüyoruz. Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Türk Telekom yönetimi grev olmaması için elinden gelen gayreti göstermiş ve grevin başlamasının ardından da sona ermesi için tüm imkânları zorlamıştır. Bu çabalara rağmen gidilen grevde çalışanlar yasal çerçeve içerisinde haklarını kullanırken, yoğun bir şekilde bir kısmı failleri belli, büyük bir bölümü meçhul olan sabotaj olayları yaşanmıştır. Yurdumuzun birçok yerinde yüzlerce saha dolabına zarar verilmiş, bakır ve fiberoptik kabloları kesilmiştir. Bunun sonucunda yüz binlerce telefon kesintiye uğramış, yurt içi ve yurt dışı iletişimde aksaklıklar yaşanmıştır. Bu müdahaleler sonucunda oluşan kesinti ve arızaları gidermek ve iletişimin kesintisiz şekilde devam etmesini sağlamak için grevde olmayan çalışanlarımız canla başla gece gündüz demeden çalışmıştır ve çalışmaya devam etmektedirler.

Pazartesi günü, Türk Telekom tüm iyi niyetiyle tekrar Haber-İş Sendikası ile görüşmelere devam edecektir. Grevin önümüzdeki günlerde sona ermesi için ilk günkü gibi anlaşma umudu taşıyoruz. Bugüne kadar Türk Telekom tarafından gösterilen iyi niyet ve uzlaşmaya yönelik adımların, Haber-İş Sendikası Yönetimi tarafından samimi bir şekilde değerlendirilmesi halinde, görüşmeler yoluyla uzlaşmanın kolaylaşacağına inanıyoruz.''

alıntı : A.A.

Türk Telekom temsilcileri Bu ne perhiz bu ne lahana Turşusu...

Sen İlk toplantıda toplu sözleşmenin birinci yılında yüzde 10, ikinci yılında 6'şar aylık dönemler halinde yüzde 4'erlik zamlar öner Arkasından 2.toplantıda , görüşmede birinci yıl zammı için yüzde 9.5, ikinci yıl zammı için tek seferde yüzde 5'lik artışlar öner, ayrıca grevden önce ücretler arasındaki dengenin sağlanması için önerilen 25 milyon YTL'lik teklifi 20 milyon YTL'ye çek...Maksat Vatandaş mağdur olsun da grevdeki işçiler köşeye sıkışsın..Derenin Taşı ile Derenin kuşunu vurmak buna derler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

000014-custom;size:501,339.jpg

 

 

24.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

 

40.Gününde

birgün

23/11/2007

Telekom yönetiminden alaycı teklif

 

pix.gifTürk Telekom grevi 40. gününe girerken, Türkiye Haber-İş Sendikası ile Türk Telekom temsilcileri arasında önceki gün gecenin geç saatlerine kadar süren görüşmede, grevin bitirilmesi sağlayacak anlaşmanın sağlanamadığı bildirildi. Telekom yönetiminin görüşmede, 26 bin 500 Telekom işçisinin greve çıkmalarındaki en önemli neden olan ve sendikayı kurumdan silmeye dönük girişimlerinden biri olan sendikalı ve kapsam dışı personel arasındaki ücret farkını gidermeye yönelik 25 YTL'lik teklifini 20 YTL'ye düşürdüğü kaydedildi. Grevin diğer önemli bir nedeni olan kapsam dışı personelle ilgili uyuşmazlığın da devam ettiği belirtildi. Türkiye Haber-İş Genel Başkanı Ali Akçan, "Türk Telekom'un getirdiği yeni tekliflerde ısrar etmesi halinde uzlaşmanın mümkün olamayacağını" söyledi. Akçan, mali konularda grevden önceki mutabakat şartlarının üzerine, grevin kalkmasını sağlayacak kazanımlar konulması gerektiğini kaydetti.

 

Aynı işi yapan sendikalı işçi ile kapsam dışı personele farklı ücretler ödeyerek, işçileri sendikasızlığa teşvik etmeye çalışan Türk Telekom yönetimi, grevden önce toplusözleşmenin birinci yılında yüzde 10, ikinci yılında 6'şar aylık dönemler halinde yüzde 4'erlik zamlar önerisini de, görüşmede birinci yıl için yüzde 9,5, ikinci yıl zammı için tek seferde yüzde 5'e düşürdü.

 

Çağdaş Avukatlar: Grev emek hareketinin yüz akı

ÇAĞDAŞ Avukatlar Grubu (ÇAG), İstanbul Gayrettepe'deki Telekom Müdürlüğü önündeki grev çadırını ziyaret ederek, Telekom işçilerine destek verdi. Susturulmaya çalışılan işçilerin seslerinin Telekom greviyle hiç olmadığı kadar gür çıtağını ifade eden Çağdaş Avukatlar Grubu Sözcüsü Kemal Aytaç, "Telekom yönetimi şunları bilmelidir ki, burjuva medyasını kullanarak baskı altına almak istediği işçilerin direnişini bütün demokratik güçler sahiplenmektedir.

 

 

 

 

birgün23/11/2007

Gözaltılar protesto edildi

 

TÜRKİYE Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) üyeleri, Ankara Şube Başkanı ve yöneticilerinin gözaltına alınmalarını protesto etti. TÜMTİS'in Nakliyeciler Sitesi'ndeki temsilciliği önünde basın açıklaması yapan TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, sendikalarının bir komployla karşı karşıya olduğunu vurguladı. "Polisin gece yarısı Ankara Şube başkanı ve yöneticilerinin evlerine baskın düzenleyerek, şube başkanı ve yöneticilerini çete suçlamasıyla göz altına aldığını" belirten Öztürk, şöyle konuştu:

 

ÖRGÜTLENMEYE TAHAMMÜL YOK

 

 

"Emniyet güçleri bu arkadaşlarımızı gündüz emniyete çağırsaydı, gider ifadelerini verirlerdi. Yapılan hukuksuz bir işlemdir. Burada 12-14 saat köle gibi işçi çalıştıran işverenlerin bir oyunudur. İşverenin asılsız şikayetleriyle sendika yöneticileri, emniyet güçleriyle karşı karşıya getiriliyor. Hükümet, bir yandan demokratikleşmeden bahsediyor, AB'ye girmekten bahsediyor, diğer yandan anayasal bir hak olan örgütlenme hakkına bile tahammül edemiyor.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MHP'li Serdaroğlu Grevdeki Telekom Çalışanlarını Ziyaret Etti

Türk Telekom Çalışanlarının Parasal Değil, İş Güvenliği Nedeniyle Grev Yaptığını Belirten Milliyetçi Hareket Partisi Kastamonu Milletvekili M.SERDAROĞLU "Türk Telekom'un Stratejik Bir Kuruluş Olduğu İçin Özelleştirilmesine Karşı Çıktık. Bundan Sonraki Süreçte Telekom Kontrolde Tutulmalıdır" Dedi.

 

Türk Telekom çalışanlarının parasal değil, iş güvenliği nedeniyle grev yaptığını belirten Milliyetçi Hareket Partisi Kastamonu Milletvekili Mehmet SERDAROĞLU "Türk Telekom'un stratejik bir kuruluş olduğu için özelleştirilmesine karşı çıktık. Bundan sonraki süreçte Telekom kontrolde tutulmalıdır" dedi.

Milletvekili Serdaroğlu, yaklaşık 1.5 aydır grev yapan Türk Telekom çalışanlarını ziyaret etti. Grevdeki çalışanlarla bir süre sohbet eden Serdaroğlu, yapılan grevin çalışan ve ailelerinin yüzü gülerek sonuçlanmasını istedi. Telekom çalışanlarının maddi bir beklentisi olmadığını ifade eden Serdaroğlu, "Telekom çalışanlarının iş güvenliği bakımından bazı eksiklikleri var. Çalışanlar bunun için grev yapmaktadır. Yapılan grev ve istenilen talepler bunun için haklıdır" dedi.

 

Türk Telekom'un özelleştirilmesine değinen milletvekili Serdaroğlu, Telekom'un Türkiye'nin en önemli kuruluşlarından biri olduğunu söyledi. Türk Telekom'un özelleştirilmesi ve özelleştirme şeklini yanlış bulduğunu kaydeden Serdaroğlu, "Türk Telekom'un yüzde 55'i 6.5 milyar dolara, 5 yıl vade ile satıldı. Bu rakam telekomun tamamının 12 milyar$edeceği anlamına gelir. Oysa Türk Telekom'un bir yıllık geliri 5 milyar dolar seviyesindedir. Burada ciddi bir yanlış vardır. Telekom, değerinden çok az bir

 

paraya satılmıştır" diye konuştu.

 

Yunanistan'daki ile Türkiye'deki telekomun özelleştirilmesini karşılaştıran Serdaroğlu, "Yunanistan'ın telekomu 11 milyar$satıldı. Yunanistan'dakinin 2 buçuk katı büyüklüğünde olan Türk Telekom'un buna göre 28 milyar dolara satılması gerekirdi. Biz parti olarak Türk Temlekom'un özelleştirilmesine baştan beri karşı çıktık. Çünkü telekom stratejik bir kuruluştur. Bu kuruluşun yabancılara satılması ayrı bir yanlıştır. Bundan sonraki süreçte Telekom kontrolde tutulmalıdır" şeklinde konuştu.

25.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

41.Gününde

41 KERE Maaşallah :)

25/11/2007

Halk grevcinin yanında

Sinan Ceviz / Erdoğan Alayumat

Oger Telekom’un işçileri suçlayan iddialarına inanmayan halk, grevin sorumlusunun patron olduğunu düşünüyor

Telekom grevi 40 günü geride bırakırken, medyada yapılan yanlı haberler nedeniyle işçileri suçlayan halk da asıl suçlunun Oger Telekom olduğunu görmeye başladı. İşçileri greve çıktığı ilk günden itibaren sabotajcılıkla suçlayan, bazı basın kuruluşlarında yanlı haberler yaptıran Telekom patronu, ilk günlerde halkı kandırmayı başarmıştı. Telekom işçileri bulundukları bölgelerde toplantılar düzenleyerek, bildiriler dağıtarak grevin sorumlusunun kendileri olmadığını halka anlattı.

Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ali Er, Türk Telekom’da 40 gündür grev yapan işçilerin yanında olduklarını kaydetti. Telekom işçilerinin neden grevde olduğunu halkın bildiğini ifade eden Er, mağdur olan abonelerin derneklerine müracaat etmesini istedi.

Esenler’de esnaflık yapan Ramazan Boztürk, hakkını almak isteyen işçilerin yanında olduklarını ifade etti. Boztürk, “İşçiler durumları iyi olsaydı greve çıkmazdı. İşçilerin sabotaj yaptığına inanmıyorum” diye konuştu.

‘Haklarını istiyorlar’

Telekom’un yabancılara satıldığını, yabancı patronun işçilerin hakkını vermediğini söyleyen Serkan Aysever ise Türk halkının malı olan Telekom’un yabancılara satılmasının halka bir hakaret olduğunu kaydetti. Yaşanan arızaların sorumlusunun işçiler olmadığını belirten Aysever, işçilerin taleplerinin kabul edilmesini, kendilerinin de mağdur edilmemesini istedi.

Bülent Akın isimli esnaf da işyerlerine yeni hatlar çekemediklerini, aileleriyle görüşemediklerini belirterek, grevin en kısa sürede işçilerin talepleri kabul edilerek bitirilmesi çağrısı yaptı.

Ev hanımı Hatice Aynur şöyle konuştu: “Ben telefonumu kapatmak istiyorum. Özelleştikten sonra faturalar arttı. Kapatamıyorum, işçiler grevde ben grevin yanındayım. İşçileri destekliyoruz. Zaten haklarımızı aramadığımız için oluyor bunlar. İşçilerin haklarını versinler, biz de mağdur olmayalım onlar da mağdur olmasın.”

Ev telefonunun arızalı olduğunu, aradığı zaman “Gelin yapalım” yanıtı aldığını, ancak müdürlüğe geldiği zaman grevin devam ettiğini gördüğünü, kendisiyle dalga geçildiğini düşünen Nuran Bakırcı, mağduriyetlerinin sorumlusunun işçiler olmadığını söyledi. Bakırcı, “İşçilerin hakları verilmeli, bir an önce bu grev bitirilmeli. İşçileri de bizi de bu duruma sokmaya hakları yok. Madem çalışanlar olmadan bu işler yapılamıyor, o zaman niye haklarını vermiyorsunuz? Kimse fazla bir şey istemiyor, sadece hakları olanı istiyorlar” diye konuştu. Öte yandan Haber-İş ile Telekom yöneticileri yarın yeniden bir araya gelecek.

 

25/11/2007

Türkiye gençliği grevi sahipleniyor

Emek Gençliği üyeleri ve Türkiye Yazarlar Sendikası Yöneticisi Şair Mustafa Köz ve Şair Müslim Çelik, Telekom işçilerini ziyaret ettiler.

 

Emek Gençliği üyeleri ve Türkiye Yazarlar Sendikası Yöneticisi Şair Mustafa Köz ve Şair Müslim Çelik, Telekom işçilerini ziyaret ettiler. Acıbadem’de bulunan Telekom İl Müdürlüğü’ne, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları ile gelen Emek Gençliği üyeleri, okullarında, işyerlerinde ve mahallelerinde Telekom işçilerinin haklılığını anlattıklarını ifade ettiler.

Ziyaretçileri alkışlarla karşılayan Telekom işçileri grevleri hakkında bilgi verdiler. Emek Gençliği Merkez Yöneticisi Sercan Bakır, bulundukları tüm alanlarda Telekom işçilerinin haklılığını anlattıklarını dile getirdi. Türkiye gençliğinin gelecekleri için mücadele eden Telekom işçilerinin yanında olduğunu ifade eden Bakır, Türkiye geneline yayılan ‘5 liranı paylaş’ kampanyasını kendilerinin de başlattığını belirtti.

Şair Mustafa Köz, Telekom işçilerinin grevinin ve bu sürede verdiği mücadelenin birçok alanda örnek olduğunu ifade etti. Köz, sendika olarak greve her türlü desteği vermeye devam edeceklerini belirtti.

Bağcılar’da ise Eğitim Sen 1 No’lu Şube üyesi öğretmenler, esnafları, yöre derneklerini Telekom grevi hakkında bilgilendirmek için komite kurdu. Öğretmenler ayrıca üç okulda topladıkları parayı grevci işlere verdiler.

Bornova’da 500 kişi yürüdü

Bornova Demokrasi Platformu, bir yürüyüş düzenleyerek Telekom işçilerini ziyaret etti. Eğitim-Sen 4 No’lu Şube, EMEP, ÖDP, DTP, SHP, Emekli-Sen, Pir Sultan Abdal Derneği, ÇÖYDER, ÖVDER, Tüm Bel-Sen İşyeri Temsilciliği’nin oluşturduğu Platforma, TÜMTİS, Ege 78’liler Derneği, SES İzmir Şube Başkanı da katılarak destek verdi.

Bornova Migros önünde toplanan Platform üyeleri ellerindeki bildirileri halka dağıtarak, sloganlarla Özkanlar Telekom Müdürlüğü’ne yürüdü. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı yürüyüşe çevredekiler de alkışlarıyla destek verdi. Platform üyeleri adına açıklama yapan Eğitim-Sen 4 No’lu Şube Başkanı Sezai Turan, işçiler, emekçiler, demokrasi güçleri olarak, barış içinde, kardeşçe ve insanca yaşayacak demokratik ülke özlemiyle Telekom işçilerinin grevini desteklediklerini belirtti.

Karşıyaka’da Eğitim Sen 2 No’lu Şube yönetici ve üyeleri şube binasında toplanarak Karşıyaka Çarşı içindeki Telekom’a yürüyerek grevcileri ziyaret etti. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

 

25/11/2007

EKONOMİ ve POLİTİKA

İzzettin Ö[email protected]

Burjuva demokrasisinden yansımalar

AKP yönetimi toplumu demokratikleştirdiğini iddia ederken, giderek zayıflayan grev dalgalarını kırmada bir beis görmemektedir. Seçim öncesinde SEKA grevinin sonlandırılması gibi, kırkıncı gününe yaklaşan Telekom grevi de, sermaye yanlı siyasîlerin demokrasi anlayışını yansıtmaktadır. Telekom grevini, emekçiler açısından, yaşanan uzun sessizliğin delinmesi şeklinde algılamak gerekirken, sermaye çevrelerinin ve arkalarındaki siyasal gücün manevralarını da iyi kavramak gerekmektedir.

Sermaye ve onun politik erki konumundaki siyaset pusulasının yönü olan AB’nin demokrasi anlayışına paralel olarak, kapitalizmin güçlenmesiyle Türkiye’de de yerleştirilmeye çalışılan demokrasi anlayışı, sermayenin çizdiği meşruiyet sınırları içinde kalmak koşulu ile sadece konuşma özgürlüğü ile çerçevelendirilmektedir. Belirlenen meşruiyet sınırları dışına çıkmak suç olduğu gibi, sınırlar içinde kalınmış olunsa dahî, konuşmayı aşan eylem suç sayılmaktadır. Bunun üzerine oturtulan “sosyal Darvinizm” görüşü de sermayenin demokrasi anlayışını güçlendirdiği gibi, yaşam süresini de uzatmaktadır. Şöyle ki; “uyum sağlayan yaşamda kalır” görüşüne göre, kapitalizm içinde yaşayanlar, sosyal ortamı oluşturan ve onun içindeki davranış kalıplarını belirleyen sermaye kurallarına uyum sağladığı sürece kendileri yaşamda kaldıkları gibi, sistemin yaşam süresini de uzatmış olmaktadır. Bireyin eleştirel ve kalkışmacı olma gücünü kırarak, onu köleleştiren bu yaklaşım, burjuvanın demokrasi ve “insan hakları” anlayışıdır.

Burjuva demokrasisinin bireyi böylesi köleleştirici yaklaşımının, özel mülkiyetin kutsandığı sistemlerde özel sektörde geçerli olması fazla yadsınabilecek bir olgu değildir. O kadar değildir ki, kamu harcamalarını şiddetle eleştirerek toplumsal emanet olan vergi gelirlerinin doğru yerde kullanılmasını önerenler, büyük patronların, aşırı kâr şeklinde kendilerine teslim edilmiş olan “sosyal emanet”lerin toplumsal yarar doğrultusunda değil de, kendilerinin uygun gördüğü şekilde, bazen aşk bazen zevk yolunda kullanmalarını sosyal eleştiri konusu yapmamaları, burjuva kültürünü de aşarak, yoz kültüre girmektedir.

Burjuva demokrasisinin hakim olduğu sistemlerde görece halka dönük olabileceği düşüncesine kapılarak, kamusal kurumların sermayeden görece esnek olabileceği düşüncesinin de, maalesef, fazla geçerli olmadığı şu örneklerden anlaşılmaktadır. 2008 Malî Yılı Bütçe rakamlarına göz attığımızda, harcama tutar ve kanallarının olduğu kadar, gelir yapısının da demokrasi açısından fazla ümit verici olmadığını görmekteyiz. Harcama kanadında personel ve tüm diğer harcama kalemleri gerçek enflâsyon oranının altında saptanmıştır. Personel maaşlarının enflâsyonun altında kalmadığı savı, enflâsyonun hesaplanma tarzına bağlı olarak, doğru olduğu kabul edilse bile, yaklaşım olarak yanlıştır. Zira, salt enflâsyona göre ayarlanan maaşlar, ekonomik büyümeden pay almadığı gibi, başlangıçta zaten çok düşük olan maaşların gerçek değeri ile hesaplanmış enflâsyonun bir miktar üzerinde artırılmış olması halinde de, reel gelirde ciddî bir iyileşme yaşanmaz. Aynı şekilde kamu yatırım harcamaları da zaman içinde eritilmekte ve alt-yapının sağlıklı gelişimi sağlanamamaktadır. Kamu hizmetlerinden yararlanmak durumunda olan halkın büyük bölümü, nicel ve nitel olarak çökertilen kamu hizmetleri yoluyla ciddî olarak yoksullaştırılmaktadır.

Kamu gelir sistemi de, artık herkes tarafından da bilindiği üzere, fevkalade sağlıksız ve adaletsiz gelişmektedir. Sadece şu örnek bile sorunun ne derece vahim olduğunu göstermektedir: 2008 Bütçesi’nde toplam gelirler içinde Gelir ve Kurumlar Vergisi gelirlerinin toplamı % 32 oranına ulaşırken, KDV ve ÖTV tutarları % 57.2 oranına yükselmektedir. Kaldı ki, görece adil olduğu sanılan Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi de sermaye kesimine sağlanan avantajlarla bu özelliğini önemli ölçüde yitirmektedir. Maliye Bakanı bütçe sunuş konuşmasında, 2002 ve 2007 yılları sonu itibariyle en düşük memur maaşının % 115 oranında (yıllık ortalama % 23) arttığını ifade ederken, söz konusu vergilerle bu artışların ne oranda tırtıklandığını vurgulamamıştır.

Ama bu iktidar oy almıştır. Ne ekonomik anlamda demokratikleşme ve bireysel düzeyde özgürleşme olmuştur, ne de toplumsal refah ciddi olarak yükseltilerek tüm göreli bozukluklara karşın mutlak iyileşme sağlanmıştır. Hal böyle olunca, sağlık alanında alınan bazı palyatif önlemler gibi konuşabileceğimiz diğer bazı alanlar dışında, alınan oyları cemaatçilik mantığı ile açıklamak fazla yanlış olmasa gerek. Cemaatçilik mantığını ise, sosyolojik olarak tarikatçılığa, ekonomik olarak da yaygınlaştırılan sadaka kültürüne dayandırabiliriz. Sosyal demokrasiden dahî aldatıcı olan ve toplumu köleleştiren sadaka kültürü ile tarikat kültürü arasındaki örtüşme alanları, siyasetin ve burjuva demokrasi anlayışının önünün açılmasında büyük işlev görmüştür.

Toplumsal gelir dağılımı ve bireyin özgürleştirilmesi sol teori uygulama bağlamında üretim ilişkileri ve mülkiyet sorunları etrafında tartışılır ve çözülmeye çalışılır. Buna karşın, sosyal demokraside ise, mülkiyet ilişkisine ve birincil dağılıma fazla müdahale edilmeden, genellikle yeniden gelir dağılımı uygulaması sisteme sokulur. Cemaat kültüründe ise, sosyal demokrasiden de farklı olarak, birey bir partiye ya da örgüte bağımlı kılınıp köleleştirilerek gelirden yararlandırılır. Sosyal demokrasi uygulamasında vatandaş olan birey, sadaka kültüründe kul olmaya dönüştürülür. Sıkışan kapitalizm ortamında sermayenin onun siyasal temsilcisi konumundaki partilerin de istediği tam da budur. Hele de gelişmekte olan kapitalist ortamlarda kaynakların sermaye tarafından şiddetle emilmesi karşısında, bireyin siyasal tercihinin saptırılmasının en ideal yolu sadaka kültürü ve “izinli-paylaşım sistemi”dir.

Zengin kapitalist ülkelerde fazla fark edilemeyen burjuva demokrasi anlayışının çirkin yüzü, yoksul ekonomilerde netleşmektedir. Ancak, bireysel bilinç ve toplumsal uyanış da belirli zenginlik ve görece özgürlük düzeyinde oluştuğundan, yoksul ülkeler kendi fasit dairesinde dönerken, bunun üzerinden varsıl ülkeler ya da yoksul ülkelerdeki varsıl kesimler yaşam sürelerini uzatmaktalar. Keynes’in, “Uzun dönemde nasıl olsa herkes ölüdür!” söylemi acaba bunu mu doğrulamaktadır!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Görülüyorki,Türk Telekom veya baska gücler grevi kirabilmek,calisanlari güc durumlara sokabilmek icin sabotajda dahil her hileye ve yola basvurmaktadirlar.insan kendi eserini yok etmeyecegi icin,calisanlara atilan suclarda asilsizdir.Calisan insanlarin calistiklari ekmek yedikleri tekneye neden zarar vermek ihtiyacini hissetmeleri gerektigini Türk Telekomdan veya grevi kirmaya calisan güclerden hicbirisi cevaplayamaz cünkü böyle birsey olamaz.Türk Telekomla ilgili döndürülen dolaplar ve onun yanisira satilmis ve satilacak medyanin bu grevi yürütenlere karsi takindigi tutum ibret vericidir.

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk Telekom grevinde anlaşma umudu

 

Türk Telekom ve Haber-İş teknik heyeti Perşembe günü Bakan Binali Yıldırım'la toplantı yapacak.

 

26.11.2007 21:11

 

Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan, teknik heyetin toplantı halinde olduğunu belirterek, “Perşembe günü Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ında katılacağı bir toplantı yapacağız” dedi.

 

Grevin 42’inci gününde Türk Telekom ve Haber-İş teknik heyeti tekrar masaya oturdu. Taraflar, toplantının yeri ve saatini açıklamaktan kaçındı. Haber-İş Genel Başkanı Ali Akcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, teknik heyetin toplantısının devam ettiğini söyledi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Türk-İş yetkililerinin görüştüğünü belirten Akcan, “Perşembe günü Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da katılacağı toplantıda taraflar yeniden bir araya gelecek. Toplantıda Türk-İş yetkilileri de yer alacak” dedi.

 

ANKA

 

Ben bu habere gerçekten telekom çalışanı olmadığım halde inanmak istiyorum ama :wub: Basın o kadar taraflı davranıyor ki umarım bunun sonu da fossss çıkmaz

devam eden grevlerde taraflar biraraya geldimi herzaman yapıcı olmalı yani 1 verdi ise bu sefer 2 tarafda 1,5 vermeli yok bu böyle değil sen Telekom Yönetimi greve çıkmadan evvel %10 ver geçen sefer ki görüşmede %9,5 e düş...anlaşılırmı ya...anlaşılmaz tabi ondan sonra da bazı yazılı ve görsel medya "Türk telekom yönetimi tekrar zeytin dalı uzattı" diye yaz :excl::D

ŞUNU ANLAMIYORLAR GREVDEKİ İŞÇİNİN EYLEM OLARAK YAPACAKLARI VAR YAPAMAYACAKLARI VAR GİTTİLER BASIN GİTTİ G.DOĞUDAKİ OPERASYONLARDAKİ HER OPERASYONDA OLABİLECEK AKSAKLIKLARI TELEKOM GREVİNE BAĞLADI HALBUKİ TAFİCS DEDİĞİMİZ BİR HAT VAR BU HAT SADECE ASKERİYEYE AİT YANİ ASKERİYE KENDİ İLETİŞİMDE BU HATTI KULLANIYOR SENDİKA BAŞKANI AÇIKLAMA YAPTI "DİYARBAKIR YOLCU LİMANINDA YOLCULARA AİT BİLGİSAYARLARDA SIRA VE KOLTUKLA İLGİLİ İŞLEMLER YAPILAMIYOR BAŞKA BİRŞEY YOK"DEDİ BUNU BASIN AÇIKLAMADI GENELKURMAY BAŞKANI KENDİ AĞZINDAN "DEVAM EDEN TELEKOM GREVİNİN BİZİM OPERASYONUMUZLA BİR İLGİSİ OLAMAZ" DEDİ SİTESİNDE AÇIKLAMA YAPTI TARAFLI BASIN BUNU DA YAYINLAMADI BİR TAKIM AMAÇLAR İÇİN BASINI DEVAMLI KULLANDILAR VE SONUÇDA TERSİNE TEPTİ ŞİMDİ VATANDAŞ İBREYİ GREVDEKİ İŞÇİDEN YANA ÇEVİRDİ BUNU ANLAMIYORLAR BU GREV VATANDAŞI VURUYOR VE VATANDAŞIN CEBİNDEN ÇIKAN PARA İLE ALINAN GAZETELER OKUNAN İNTERNET SAYFALARI BAKILAN TELEVİZYON YAYINLARI ASLINDA TARAFLI HABER YAPMAKLA VATANDAŞI CEZALANDIRIYOR...SEN KAMUOYUNA HERZAMAN DOĞRU BİLGİ VERMEKLE SORUMLUSUN TARAFLI YAYINA KARŞIYIM HERZAMAN ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tg05-custom;size:502,351.jpg

 

 

26.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

 

42.Gününde

 

26/11/2007

 

Taşeron saldırdı polis seyretti

Can Denizci

 

Taşeron firma elemanları Telekom işçilerine saldırdı. Olay yerinde bulunan polis ise seyretmekle yetindi

 

Telekom bünyesinde bulunan taşeron firma İşkaya’nın elemanları kürek sapları, demir çubuklar ve bıçakla saldırdığı grevci işçileri ölümle tehdit etti. Olay yerinde bulunan polis, “Bizim görevimiz taşeronları korumak” diyerek gelişmeleri seyrederken, saldırının ardından grevci işçileri gözaltına almaya çalıştı.

Gaziosmanpaşa Telekom Müdürlüğü’nün hemen her santralinde polis ya da jandarma eşliğinde grev kırıcılığı yapan İşkaya firması, önceki gün Yunus Emre Mahallesi’nde kendini gösterdi.

1298 Sokak’ta bulunan 521 saha dolabına bağlı abonelerin arızalarını onarmaya çalışan İşkaya firmasını, GOP Telekom Müdürlüğü’ndeki grevci işçiler uyardılar. Uyarı üzerine çalışmayı durduracaklarını söyleyen taşeron elemanları, grevcilerin olay yerinden uzaklaşmaları üzerine arızaları onarmaya devam ettiler. Bunun üzerine geri dönen grevci işçiler, İşkaya’nın alt taşeronu olarak çalışan Murat Atlay’ın “Biz ekiplerimizi çekmiyoruz. Gücünüz yeterse siz gönderin” tehditleri ile karşılaştılar. Buna karşın soğukkanlılıklarını koruyan grevciler taşeron firma elemanlarına yapılanın yasal olmadığını anlattılar. Tartışmaya giren İşkaya patronu Sercan Atmaca, “Yasal çalışıyoruz ve bu işi yapmak zorundayız” dedi. Bu sırada olay yerine gelen GOP Telekom İşyeri Baştemsilcisi Ahmet Karatay ve temsilci İsmail Çay, yasal olarak çalışma haklarının olmadığını anlatmaya çalışırken Murat Atlay ve taşeron firma çalışanlarının saldırısına uğradılar. Kürek ve kazma sapları, demir çubuklarla Telekom işçilerine saldıran İşkaya’nın adamları işçilere bıçak da çekti. Saldırıda çok sayıda grevci Telekom işçisi yaralanırken, saldırı sırasında ve sonrasında Murat Atlay, Baştemsilci Karatay’ı “Sen artık öldün Ahmet” sözleriyle tehdit etti.

Polis cesaretlendiriyor

Olay yerinde gelişmeleri izleyen sivil polisler, saldırı olana kadar taşeron işçilere müdahalede bulunmadılar. Polisler, işçilerin “Neden hiçbir şey yapmıyorsunuz” sorusuna ise “Biz taşeron işçilerin can güvenliğini sağlarız. Kimin haklı olup olmadığına karar veremeyiz” şeklinde yanıtladı. Telekom işçilerinin “Taşeronun adamlarının elinde bıçak var, bizim can güvenliğimizi kim sağlayacak” sorusu ise “Ya silah çıkarıp sıksalardı” şeklinde cevaplandı. İşçiler bunun üzerine “Taşeron mafyasına hayır” sloganları ile polise tepki gösterdi. Bu sırada olay yerine gelen Gazi Polis Karakolu’na bağlı polisler ise taşeronlar yerine Baştemsilci Ahmet Karatay’ı gözaltına almak istedi. Bu, işçileri daha çok öfkelendirdi. Grevci işçilerin tepkisi üzerine sivil polisler taşeron firmanın olay yerinden ayrılmasını sağladılar. Baştemsilci Ahmet Karatay’ın karakola kendisinin gidip ifade vereceğini belirtmesi üzerine grevci işçiler hep birlikte karakola doğru hareket ettiler.

Saldırı bitmedi

Karakola doğru giden grevci Telekom işçileri, yol üzerinde yeniden taşeron firmanın saldırısına uğradı. Kamyonetlerini Telekom işçilerinin üzerine doğru süren taşeron firmanın adamları araçlardan inerek İşyeri Baştemsilcisi Ahmet Karatay’a saldırdı. Bu sırada Murat Atlay’ın kardeşi Feridun Atlay bıçakla Karatay’a saldırmak istedi. Telekom işçilerinin müdahalesi ile engellenen Feridun Atlay polis tarafından gözaltına alındı. Feridun Atlay ile birlikte Murat Atlay’ın diğer kardeşleri Serhat ve Hasan Atlay da polis tarafından gözaltına alındı. Burada çıkan arbede de başta Ahmet Karatay olmak üzere birçok Telekom işçisi yaralandı.

Polisin ancak havaya ateş açarak durdurabildiği saldırı sonrasında taşeron firmanın 6 elemanı ve GOP Telekom Müdürlüğü’nde çalışan grevci işçi Yalçın Gül gözaltına alındı. Yaşanan saldırılar ve gözaltılar üzerine Haber-İş 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, Şube Sekreteri Ali Koçkaya ve Avukat Murat Çelebi karakola geldiler.

Gözaltına alınan grevci işçi Yalçın Gül ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, Baştemsilci Ahmet Karatay’ın ifadesi hastanede alındı.

Grevci işçilere destek

Gözaltına alınan ve hastanedeki arkadaşlarını bekleyen grevci işçilere birçok kesimden destek geldi. Emek Partisi, SDP, ESP gibi siyasi partilerin yanı sıra, Eğitim Sen 4 No’lu Şube yöneticileri, Türkoğlu Ambalaj işyeri temsilcileri ve bazı mahalle muhtarları gözaltındaki arkadaşları serbest bırakılana kadar grevcilerin yanında beklediler. (İstanbul)

 

 

26/11/2007

Telekom işçilerini yalnız bırakmıyorlar

 

Emekten yana kesimler yurt genelinde gerçekleştirilen ziyaretlerle, grevdeki Telekom işçilerini yalnız bırakmıyor.

Manisa KESK Şubeler Platformu’nu oluşturan Eğitim Sen, SES, BES, Tarım Orkam-Sen ve Haber-Sen’e üye kamu emekçileri grevdeki Telekom işçileriyle buluştu. Manolya Meydanı’nda toplanıp buradan Telekom Müdürlüğü’ne kadar sloganlarla yürüyen kamu emekçilerini Haber-İş Manisa Temsilcilik Başkanı Burhan Utanç karşıladı. Şubeler Platformu adına konuşan Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Fatih Yoğurtçuoğlu “Emekçilerin haklı mücadelesini, ne grev kırıcı yönetim ne de polis kelepçeleri engelleyebilir. KESK, grevde olan işçilerin yanındadır” dedi. Burhan Utanç da desteğe teşekkür etti. Ziyarete EMEP ve ÖDP il yöneticileri de katıldı.

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Recep Koç, Genel-İş Antalya Şube Başkanı Matoş Gonca ile Emekli-Sen ve Sosyal-İş Şube temsilcileri Antalya Arapsuyu Telekom’daki grevcileri ziyaret etti. “Bu güzel grev Türkiye’ye mal olan bir grev artık” diyen Recep Koç, grev bittikten sonrada bu birlik ve beraberliğin korunması gerektiğini ifade etti. Haber-İş Antalya Şube Başkanı Alim Zengin de masaya oturmaya yaklaştıkça saldırı ve yıldırma çabalarının artabileceğini bildiklerini, bu nedenle daha dik durmak gerektiğini dile getirdi. Zengin, “Biz de grevi kazanıp buradaki Novamed işçisi arkadaşları ziyaret edeceğiz. Başarımızla onlara destek vermeyi istiyoruz. Bize sundukları desteği unutmuyoruz. Bu vesileyle grevde olan Novamedli arkadaşlarımıza selamlarımızı yolluyoruz” dedi.

EMEP Antalya İl ve Merkez İlçe Örgütü de Meydan Kızıltoprak’ta grevcilerle bir araya geldi. İşçilerin eş ve çocuklarının da katıldığı ziyaret sırasında, EMEP’li kadınlar getirdikleri yiyecekleri işçilere dağıttılar. Grevcilerin çocuklarından Volkan “Sendikaya teşekkür ediyorum. Babamları yalnız bırakmadılar” dedi. İşçi eşleri de hükümet ve medyaya tepki gösterdi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

 

26/11/2007

Grevin 1. günü!

 

Telekom grevi birinci ayını geride bıraktıktan sonra Haber-İş Sendikası ile patronlar arasında görüşmeler de başladı. Patron, işçilerin direncini kırmak için, grev öncesi teklifinden de geri bir teklif sundu. Ancak bu durum işçileri yıldırmak yerine, mücadeleye daha sıkı sarılmalarına neden oldu. İşçiler kararlılıklarını “Biz daha grevin 1. günündeyiz” sözüyle dile getirdiler.

Saldırıların en yoğun olduğu bölgelerden olan Ümraniye’de, grev kırıcılarına engel olduğu için işten atılan işçilerden Rahmi Çakar, patronun artık dayanamayacağını söyledi. Telekom grevinin insanca yaşamak isteyen herkesin grevi olduğuna dikkat çeken Çakar, ne olursa olsun mücadele edeceklerini ifade etti. Bundan dolayı kaçıncı gün olursa olsun işçiler “Grevin kaçıncı günü” sorusuna aynı yanıtı veriyor: “1. günündeyiz.”

Haber-İş Afyonkarahisar Şubesi’nde sorularımızı yanıtlayan işçiler de aynı kararlılığı dile getirdi. İşçiler adına konuşan Haber-İş Bölge Temsilcisi Osman Demir, grevin başarıya ulaşması için gerekli kararlılığın Afyon’da da olduğunu söyledi. İzmir’de İşyeri Baştemsilcisi Temel Polat ise, “Taşeronlarla grev kırıcılarla moralimizi bozmaya çalışıyorlar ama biz kazanacağız” dedi. İşyeri Temsilcisi Güner Kaya da “Diyarbakır’da İstanbul’da bize ve sendikamıza karşı alınan tutum bu işin arkasında başka güçlerin olduğunu düşündürtüyor” dedi. Telekom işçisi Aynur Kılıç da, “Patron için bir günde karar veren yargı, işçi için süreci uzatıyor” dedi. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)

 

Telekom kablosunu keserken yakalandı

Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, Türk Telekom'a ait telefon kablolarını kesen bir şahsı suçüstü yakaladı.

 

Edinilen bilgiye göre; Eski Doğubeyazıt Yolu üzerinde bulunan Fidanlık mevkiinde Türk Telekom'a ait telefon kablolarını keserken görülen H.K. isimli şahıs, suçüstü yakalandı. H.K.'nin 50 metre uzunluğunda kablo kestiği belirlendi.

 

H.K.'nin alınan ifadesi sonrasında C.I ve T.G. isimli şahıslar da yakalandı. Emniyet ekiplerinin, zanlıları Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk etti. Şüpheli şahısların tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı bildirildi.

 

Emniyet ekipleri, çalıntı kabloları satın aldığı tespit edilen M.A. isimli şahsın bakkal dükkanında yaptığı aramada Türk Telekom'a ait olduğu belirlenen 52 kilogram ağırlığında bakır tel ele geçirdi. Kablo hırsızlığı olaylarına karıştığı tespit edilen iki kişinin daha arandığı öğrenildi.

 

CİHAN

 

Telekom, Birgün gazetesini de engelledi!

 

TTnet'in ADSL abonelerine ücretsiz sunduğu internet filtre programı Birgün gazetesinin web sitesine erişimi engelliyor.

27 / 11 / 2007 17:58

 

TTnet, ADSL abonelerine kendi web sitesinden ücretsiz olarak yükleyebilecekleri bir internet filtreleme programı sunuyor. "Aile Koruma Şifresi" adlı programı bilgisayarınıza yükleyerek o bilgisayardan hagi internet sitelerine ulaşılıp hangilerine ulaşılamayacağını denetleyebilirsiniz. Program bunun için bilgisayar sahibine bir şifre veriyor ve programın yönetimi ancak o şifreyle yapılabiliyor.

Bununla birlikte, programın devamlı güncellenen veri tabanında kimi siteler yasaklı;birgün.net de bu sitelerden biri. Sözcük bazında da erişim engelleyen aynı filtre programı örneğin bianet'te çocuk pornografisiyle mücadele üzerine yapılmış olan "Pornografik Görüntü Eyleme Teşvik Ediyor" başlıklı habere de "müstehcen içerik" diyerek yasak koyuyor.Birgün.net adresine gitmeye çalıştığınızda sitenin "şans oyunları/şiddet" içerdiği nedeniyle engellendiği uyarısı karşınıza çıkıyor.

Şirketin "Temiz İnternet" sloganıyla tanıttığı hizmet, abonelerin özellikle çocukları zararlı içerikten korumak için bilgisayarlarında çeşitli sitelere erişimi kapamasına olanak sağlıyor. Programla istediğiniz siteleri yasaklamak ya da varolan yasağı kaldırmak mümkün.

İnternet filtreleme programları üreten birçok ticari şirket var. Mayıs'ta çıkan İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve Kasım'da yürürlüğe giren İnternet Toplu Kullanım Sağlayıcıları Hakkındaki Yönetmelik'le özellikle internet kafelere bu tip programları kurma zorunluluğu getirildi.

Fakat bianet, özellikle Emniyet'in etkisiyle program üreticilerinin yasak listelerini keyfi olarak oluşturduğunu ortaya çıkarmıştı. Öte yandan, uzmanlar internet üzerinde çocuk pornografisi ve çocuk istismarının mücadele edilmesi gereken ve daha da önem kazanacak bir sorun olduğunu belirtiyor.

Zaman kısıtlaması da mümkün

ADSL abonesiyseniz TTnet sitesinden ücretsiz yükleyebileceğiniz programın özellikleri şöyle:

Çocuklarınızın internetteki zararlı içeriklere erişimini engelleyebilirsiniz.

Çocuğunuz engellenen bir siteye erişmeyi denediğinde size e-posta ile haber verilir.

İçeriği sakıncalı olmadığı halde yanlışlıkla yasakladığınız siteler olursa, çocuğunuz bu sitelere erişmek istediğinde bir uyarı mesajıyla karşılaşır ve sadece bir butonla sizden erişim izni isteyebilir.

Filtreleme özelliğini, çocuğunuzun internette erişebileceği veya çocuğunuzun erişimini engellemek istediğiniz kategorileri seçerek kullanabilirsiniz.

Dilediğiniz siteler için istisna yaparak kategorisini değiştirebilir ve çocuğunuzun bu sitelere erişimine izin verebilir ya da engelleyebilirsiniz.

Anlık Mesajlaşma uygulamalarını da kontrol edebilir, sohbet içeriklerini denetleyebilirsiniz.

Aile Koruma Şifresi isterseniz engelleme dışında, uyarı modunda da çalışabilir. Bu modda iken erişim engellenmez, sadece bir uyarı pencresi açılır; böylelikle çocuğunuzun yanlışlıkla girebileceği bir siteden kendi iradesi doğrultusunda korunmasını sağlayabilir ve aynı zamanda internet erişimini kısıtlamamış olursunuz.

Ayrıca programla sizin dışınızdaki insanların o bilgisayardan internete ne kadar süreyle bağlanabileceğini de belirleyebilirsiniz. Her kullanıcı için ayrı filtreleme özellikleri belirlemeniz de mümkün.

Medyatava

Yaylacık mahallesinde telefon kablolrını özel firmaya tamir ettirildiği gerekçesiyle Telekom hakkında suç duyurusu yapıldı.

Türk Telekom’ um Trabzon’un Akçaabat İlçesinin Yaylacık Mahallesinde kesik olan telefon kablolarını dün tamir etmesi olayı Türk Haber-İş Sendikası tarafından yargıya taşındı.

Türk Telekom’daki grevin ilk günlerinde Yaylacık Mahallesindeki alt geçitten geçen kabloları kesilmişti. Telekom yönetimi tarafından yaklaşık bir aydır kesik olan kabloların dün Akçaabat Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekiplerinin nezaretinde tamir edilmeye başlanması nedeniyle olay yerine giden Türk Haber-İş Sendikası Akçaabat Temsilcisi Eray Yıldız ve diğer telekom personeli mütaahhit elemanları tarafından kabloların tamir edilmesinin yasal olmadığını 2822 sayılı Grev ve Lokavt kanununun 38, 41 ve 42 maddelerine göre “ greve çıkan işçinin işinin bir başkasına yaptırılamaz” ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle tamir işinin yapılmamasını gerektiği belirtildi. Bunun üzerine mütaahhit elemanlarınca tamire devam edilmesi nedeniyle olay yerine Türk Haber-İş Sendikası Trabzon Temsilcisi Kenan Kuzur gelerek bir durum değerlendirmesi yaptıkları ve daha sonra Kenan Kurzur Akçaabat Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek olayla ilgili olarak suç duyurusunda bulundular. Bunun üzerine Türk Telekom yetkilileri de Akçaabat Emniyet Müdürlüğüne bağlı polis ekiplerine tutanak tutturarak olayı yargıya intikal ettireceklerini belirttiler.

alıntı: Akcaabat haber

Başkan Torun'dan Telekom İşçilerinin Grevine Destek

baskan-torun-dan-telekom-iscilerinin-grevine_o.jpgOrdu Belediye Başkanı Grevde Bulunan Türk Telekom İşçileri Ziyaret Ederek Destek Verdi.

Ordu Belediye Başkanı S.torun grevde bulunan Türk Telekom işçileri ziyaret ederek destek verdi.

Türk Telekom işçilerinin Haber-İş Sendikası öncülüğünde yurt genelinde gerçekleştirdiği grevde 43. güne girilirken destek ziyaretleri de sürüyor. Ordu Belediye Başkanı S.Torun beraberinde dsp'li Belediye Meclis üyeleri,dsp Merkez İlçe Başkanı Pervin Özcan olduğu halde işçileri yalnız bırakmadı. Başkan Torun ve meclis üyelerini, Türk Telekom binası önünde devam eden grevde Haber-İş Sendikası Şube Başkanı Mehmet Okumuş ve çok sayıda işçi karşıladı. Başkan Torun, Telekom işçilerinin verdiği bu mücadelenin zaman içerisinde haklılıklarını ortaya çıkaracağını söyledi. Torun, "Bu mücadelenin amacı iyi anlaşılmalı. Son özelleştirme furyalarından biride Telekom'un özelleştirilmesiydi. Özelleştirmeler tekrar gözden geçirilmelidir. Biz sizin verdiğiniz bu onurlu mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz" dedi.

Haber-İş Sendikası Şube Başkanı Mehmet Okumuş da Başkan S.Torun'un kendilerine verdiği destek için teşekkür ederek, "Sayın Torun, Ordu insanının yanında olduğunu bir kez daha kanıtladı. Emekten yana, işçiden yana olduğunu gösterdi. Örgütlü mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz" diye konuştu.

alıntı: Ordu Haberler

Telekom Grevi

Türk Telekom İşçilerinin 16 Ekim'de Başlayan Grevleri 42'nci Gününde Soğuk Havaya Rağmen Sürüyor. Telekom İşçileri, Kars'ta İki Gündür Soğuk ve Dondurucu Havayla Mücadele Ediyor. Gece Eksi 8 Derece Olan Hava Sıcaklığının Yaşandığı Kars'ta Ayaz Karşısında Çaresiz Kalan İşçilerin İmdadına Bir Vatandaş Yetişti ve Telekom Binasının Karşısında Boş Bir Binayı Geçici Olarak İşçilere Tahsis Etti. Gün B...

Türk Telekom işçilerinin 16 Ekim'de başlayan grevleri 42'nci gününde soğuk havaya rağmen sürüyor. Telekom işçileri, Kars'ta iki gündür soğuk ve dondurucu havayla mücadele ediyor. Gece eksi 8 derece olan hava sıcaklığının yaşandığı Kars'ta ayaz karşısında çaresiz kalan işçilerin imdadına bir vatandaş yetişti ve Telekom binasının karşısında boş bir binayı geçici olarak işçilere tahsis etti. Gün boyu grev yerlerinde duran işçiler üşüdüklerinde gözcülerini grev yerinde bırakıp tahsis edilen binaya giderek ısınıyor. Boş binaya soba kuran işçiler ısındıktan sonra tekrar grev yerlerine dönüyorlar.

Türkiye Haber-İş Sendikası Kars İşyeri Baştemsilcisi Hasan Oğuz, grevden hiçbir şekilde geri adım atmayacaklarını belirterek, "Bugün Telekom'da grev 42'nci gün olmasına rağmen devam etmektedir. Dün görüşmelerin teknik olarak iyi gittiğini genel başkanımız beyan etmişti. Bundan sonra da taslak üzerinde yapılacak imza töreniyle bu işlerin sona ereceğini düşünüyoruz" dedi. Oğuz, il genelindeki arızalarla ilgili olarak da şunları söyledi: "Resmi olarak 2 bin üzerinde arıza var. Yaklaşık 22 köyün telefon

bağlantıları şu an kesik. 800 üzerinde de ADSL arızası bulunuyor. Bütün teknik arkadaşlarımız grevde olduğu için hizmet veremedik."

İşçilere zaman zaman vatandaşlardan destek geliyor. Bazı vatandaşlar ise grev sebebiyle mağdur olduklarını belirterek grevin ne zaman biteceğini sordu.

Oğlunun Afganistan'da asker olduğunu belirten bir vatandaş ise borcu yatırmalarına rağmen telefonlarının açılmadığını belirterek sorunun çözülmesini istedi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BORSADA TELEKOM ARIZASI :(

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB ) Hisse Senetleri Piyasası'nın açılışının Türk Telekom kaynaklı teknik bir arızadan dolayı ertelendiği kaydedildi.

 

İMKB'nin konu ile ilgili duyurusunda, Türk Telekom kaynaklı, veri yayın

kuruluşlarının bağlantısını ilgilendiren teknik bir nedenden dolayı

Hisse Senetleri Piyasası Seansının açılış saatinin ertelendiği

belirtildi.

 

Açıklamada, seans başlangıç saatinin duyurulacağı ifade edildi.

ALINTI : sabah

 

 

 

Türk Telekom'daki grev şimdi de İMKB'yi vurdu :wub:

 

İMKB Hisse Senetleri Piyasası'nın açılışının Türk Telekom kaynaklı teknik bir arızadan dolayı ertelendiği bildirildi.

YENİ ŞAFAK İNTERNET - AJANSLAR

Türk Telekom'daki grev, şimdi de ekonominin kalbi sayılan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı (İMKB) vurdu. Bu sabah, Hisse Senetleri Piyasası'nın açılışı gerçekleştirilemedi. İMKB yönetimi, olayı Türk Telekom kaynaklı teknik bir arızada olarak nitelendirmeyi tercih ederken, alım satım işlemlerinin gerçekleştirilememesi, mağduriyete yol açtı.

 

 

İMKB'nin konu ile ilgili duyurusunda, Türk Telekom kaynaklı, veri yayın kuruluşlarının bağlantısını ilgilendiren teknik bir nedenden dolayı Hisse Senetleri Piyasası Seansının açılış saatinin ertelendiği belirtildi. Açıklamada, seans başlangıç saatinin duyurulacağı ifade edildi.

Türk Telekom'da bir süredir devam eden grev nedeniyle, iletişim sistemlerinde sık sık arızalar meydana gelmesi, oluşan arızalarında da zamanında giderilmemesi, ekonomideki zararın boyutunu artırıyor.

ALINTI : YENİŞAFAK

 

 

 

Borsaya Türk Telekom rötarı! :(

İMKB’de hisse senedi işlemlerinin açılışı teknik bir nedenle ertelendi. Borsa Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada açılışın, Türk Telekom kaynaklı, veri yayın kuruluşlarının bağlantısını ilgilendiren teknik bir nedenden dolayı yapılamadığı belirtildi. Seansın başlangıç saati daha sonra duyurulacak

ALINTI : 8 SUTUN.COM

 

internetde sörf yaparken ilgimi çekti buraya taşıdım :excl: ENTERESAN ....! B)

Aydınlık'ın Rus kaynaklardan aldığı bilgiye göre Telekom ihalesini alan Arap şirketinin arkasında İngiliz gizli servisi MI-6 var. Aydınlık Ortadoğu Bürosu'nun yaptığı araştırmalara göre şirket Suudi Arabistan'da kuruldu ama Arap dünyasında her zaman İngilizlere en yakın şirket olarak tanındı. Saudi Oger, mali kaynağı sağlarken şirketin teknik işlerini İngilizler yürütüyor. Üst düzey yöneticilerinin büyük kısmı İngiliz olan Saudi Oger şirketi Ortadoğu'da televizyon kanalları ve radyo istasyonları sayesinde büyük bir propaganda ağı oluşturmuş durumda.

KİLİT NOKTALARDA İNGİLİZ YÖNETİCİLER

Saudi Oger şirketinin kurucusu olan Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri'nin İngilizlerle olan yakın bağı, Ortadoğu'da bilinen bir gerçek. Lübnan Hizbullahı, Hariri'nin İngiliz Gizli Servisi MI-6'yla yakın ilişkisi olduğunu sürekli vurguluyor.

Oger Şirketi'nin telekomünikasyon konusundaki danışman şirketi ise British Telecom. Ancak Oger'in danışman kadro olarak gösterdiği kişiler İngiliz gizli servisi MI-6'nın ya doğrudan elemanı ya da MI-6'ya çok yakın. Oger'in danışman olarak gösterdiği kişiler British Telecom'a bağlı British Teleconsult International'ın üst düzey müdürleri. Bazıları ise Oger şirketinde önemli görevler alıyor. Örneğin Oger adına Telekom ihalesine Genel Müdür sıfatıyla katılan Dr. Paul Doany, Britisih Teleconsult İnternational'in İdari Müdürü. İngiliz şirketin, özellikle strateji ve planlama bölümü ile Bilgi Teknolojileri bölümü yöneticilerinin İngiliz gizli servisiyle yakın ilişkide olduğu belirtiliyor. Bu bilgi hem Ortadoğu kaynakları hem de bazı Rus kaynaklar tarafından doğrulanıyor. İşte Oger şirketinin danışman olarak tanıttığı Britisih Telecom'un önemli yöneticileri...

1) Dr. Paul Doany: İdare Müdürü

2) Dr. Mabelle Sonnenschein: Strateji ve Planlama Şefi

3) Joe Jinah Haj Ali (Pakistan asıllı İngiliz): Proje Müdürü

4) Fred Coetzer: Operasyon Şefi

5) Mike Hughes: IT (Information Technologie) Müdürü

6) Paul Medlin: Müşteri Hizmetleri Müdürü

7) Martin Chambers: Lojistik Destek Ofisi Müdürü

RUM KESİMİ'NDE TELEKULAK DAVALISI İNGİLİZ DANIŞMANLAR

Oger şirketinin danışman olarak tanıttığı İngiliz British Telecom, Rum Kesimi'nde davalık. British Telecom Rum Kesimi'ndeki Agratur ve Dikelya İngiliz askeri üslerinin iletişim ve murakabe faaliyetlerini de yürütüyor. Bu üslerde "iletişim casusluğu" yapıldığı ve saniyede binlerce yazılı ve sözlü elektronik ve mobil görüşmelerin dinlendiği ve anında İngiltere'de MI-6'nın Yorksheir kentindeki deşifre merkezine iletildigi yönünde bilgiler Ortadoğu basınına yansımış durumda. Tabii Ortadoğu basını için haber değeri olan kısım British Telecom'un bir Ortadoğu şirketi olan Oger'le yakın ilişkisi. Şu anda Rum mahkemelerinde British Telecom'la ilgili telekulak davaları devam ediyor.

İSRAİL'LE İLİŞKİLER

Lübnan asıllı Suudi sermayeli şirketin İsrail'le de bağlantıları olduğu belirtiliyor. İddialara göre Lübnan Hizbullah'ı için birinci dereceden tehdit kapsamında yer alan Hariri ailesinin Saudi Oger şirketi, Ortadoğu'da kurduğu iletişim ağının, İsrail tarafından rahatça dinlenmesini sağlıyor.

Şirketin plan ve strateji müdürlüğünde çalışan üç üst düzey müdür yardımcısının yahudi olduğu belirtiliyor. İsimleri sır gibi saklanan bu kişiler şirketin genel müdürlükten sonra en değerli birimi olarak gösterilen plan ve strateji müdürlüğünde önemli yerler tutuyor.

Ayrıca Ortadoğu'da bilinen bir gerçeğe göre Arap ülkelerinde MOSSAD'a Bilgi akışını sağlayan en önemli istihbarat birimi İngiliz dış istihbarat servisi MI-6. Üstelik Telekom'u alan Lübnan şirketinin ortağı da İtalya Başbakanı Berlusconi'nin önemli ölçüde etkin olduğu Telecom İtalia! Berlusconi ailesi ve İtalyan mafyasının Ortadoğu bölgesinde en önemli ilişkilerini yahudilerle kurduğu da bilinen başka bir gerçek.

MI-6, MOSSAD, Dikelya, Agratur, Hariri ailesi... Bütün bunlar olur da CIA işe karışmamış olur mu?

PEŞİN Mİ, VADELİ Mİ TARTIŞMASI

Gelelim ihaleye? Oger'in Telekom'a ilgisi yeni başlamadı. Türk Telekom'u ele geçirmek için şirket daha önce üç kez teklif verdi. Ancak daha sonra bu tekliflerini geri çekti. Zira önce Telekom'un yüzde 51'lik hissesi kamunun elinde kalacaktı. Ama Telekom'un yüzde 55'inin satışı için ihale açılınca Saudi Oger şirketi hemen talip oldu.

Oger'in karşısındaki en yüksek teklifi veren ikinci konsorsiyumun yöneticileri, ihalenin Oger'e verildiği açıklandıktan sonra gazetelere konuştu. Etisalat Grubu'nun ortağı, Çalık Şirketler Grubu Başkanı Ahmet Çalık, peşin ödeme teklifinde bulunduklarını vurguladı. Oger grubuysa, 1,3 milyar dolarını peşin, geri kalanı 5 yılda ödemeyi teklif etmişti. Peki iki şirketin teklifleri arasındaki fark ne kadar? Sadece 50 milyon dolar.

İşte bu olay, ihalenin ısrarla Oger'e verilmek istendiğini ortaya çıkarıyor. Nitekim ihalenin ardından üzerinde en çok durulan konulardan biri bu oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın "henüz ihale sonuçlanmış değil" yönündeki açıklaması tartışmaları körükledi. Diğer konsorsiyum adına konuşan Çalık, "6,5 milyar dolara ihaleyi bize verin, peşin ödeyelim, ihale şartnamesinde belirtilen yüzde 5'lik peşin ödeme indirimini de istemiyoruz" dedi. Bunun üzerine Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci apar topar basın toplantısı düzenledi. İhalenin sona erdiğini ve ihaleyi Oger Telekom'un kazandığını söyleyen Kilci, "ihale şartnamesine göre peşin ödeme seçeneğinin, taksitli ödeme seçeneğine göre herhangi bir öncelik ya da üstünlüğü söz konusu değil" dedi. Kilci'nin kamu çıkarını hiçe sayan bu açıklaması, ihalenin, Oger'e verilmesi için önceden bazı pazarlıklar yapıldığı bilgisini doğrular nitelikte.

Hürriyet'in Ekonomi yazarı Vahap Munyar'ın hesabına göre, Etisalat'ın peşin 6,5 milyar dolarlık teklifi 8 milyar dolara denk. Munyar bunu şöyle açıklıyor: "Türkiye IMF'den yüzde 3,5-4 faizle borçlanıyor. Sözkonusu 6 milyar 550 milyon dolar IMF'den tek kalemde alınırsa ve geri ödemesi yüzde 4 faizle 5 yıla yayılırsa ne olur? IMF'ye ödeyeceğimiz para, 8 milyar dolara yaklaşır."

ETİSALAT-ÇALIK GRUBU, NE OLDU DA DIŞARIDA KALDI?

Sektörde "İhalede en az 500 milyon dolarlık bir komisyon alındığı" iddiası da dilden dile dolaşıyor. 500 milyon dolar, yani 675 trilyon Türk Lirası. İş dünyasında bu büyüklükte bir ihalede bu komisyonun gerçekçi olduğu kaydediliyor.

İHALEYİ OGER DEĞİL, BT VE TIM ALDI

İhaleye girme sürecinde sürekli küçük ortak olarak anılan Telecom İtalia Mobile (TIM)'i, Türkiye kamuoyu 555 ve 505 kodlu cep telefonu şirketi Avea'daki yüzde 40'lık hissesi ile tanıyor.

21 Haziran 2005 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın yaptığı açıklamada, Türk Telekom ihalesine katılacak olan dört girişim grubu içinde, Etisalat, Koç ve Turktell'in her birinin altında birçok şirket sayılırken, Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu altındaki listede sadece iki şirket ismi bulunuyordu: Oger Telecoms L. L. C. ve Saudi Oger Ltd. Aynı açıklamada, "Türk Telekom İhale Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda aşağıdaki ortak girişim gruplarının ihaleye katılmaları onaylanmıştır" denilerek de, sadece bu dört grubun ihaleye katılarak teklif verebilecekleri vurgulandı. Peki Oger'in gizli ortakları BT ve TIM nereden çıktılar?

YÖNETİM OGER'DE, KABLOLU TELEFON BT'DE, CEP TIM'DE

Oger Grubu, İtalyan TIM'i bir türlü herhangi bir kalıba sokamadı. Oger, önce ihaleye girerken küçük ortaklarının TIM olduğunu basına sızdırarak, haberlerde bu şekilde yer almasını sağladı. Türkiye kamuoyu da cep telefonu şirketi Avea'daki yüzde 40'lık hissesinden dolayı tanıdık olan İtalyan TIM firmasının Oger'in küçük ortağı olmasını çok fazla yadırgamadı. Ama bu plan yolunda gitmedi! Sonra Oger Grubu, yüzde 55'ini aldığı Türk Telekom'un yüzde 20'lik hissesini TIM'e devredeceği haberini yaydı. Oger'in bunu resmiyete de döktüğü ve bu yönde ÖİB'den "olur" aldığı belirtiliyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da ÖİB'in verdiği izne dayanarak, "Oger Telecom, Türk Telekom'un yüzde 20'sini TIM'e satacak" itirafında bulunuverdi.

Telaşlanan Oger yetkilileri 6 Temmuz Çarşamba günü Reuters ajansına şu açıklamayı yaptı: "Türk Telekom'un yüzde 20'sinin satılması hiçbir şekilde söz konusu değildir. Hisselerin tekrar satışına ihale şartnamesi ve işlem dökümanları 3 ila 5 yıl boyunca izin vermemektedir."

OGER VE TIM'İN KONSORSİYUM DIŞI ÖZEL ANLAŞMASI

Aydınlık, İtalyan TIM şirketinin Oger'le konsorsiyum dışı, özel bir anlaşması olduğu bilgisine ulaştı. Anlaşma bazı kaynaklarca 100 milyon Avroluk bazı kaynaklarca da 200 milyon dolarlık olarak tanımlanıyor. Bu anlaşmaya göre; Oger, TIM'e Türk Telekom'un yüzde 40 oranındaki Avea hisselerini devredecek. Böylece İtalyan TIM'in Avea'daki hisse miktarı da yüzde 80'e çıkmış ve Türk Telekom da GSM sektöründen çıkmış olacak.

Bu özel anlaşmadan dolayı, TIM'in Başkan Yardımcısı Giampaolo Zambeletti, Oger Grubunun Mali İşler Koordinatörü Muhammed Hariri ile birlikte, ÖİB Başkanı Metin Kilci'nin huzurunda Türk Telekom'un satış pazarlığında Oger komisyonunun içinde hazır bulundu. Bu görüntü, televizyonlardan canlı yayınlanan ihale görüntülerine de yansıdı. Hatta, Oger'in ihalede en yüksek teklifi vermesinin kesinleşmesinin ardından, Oger'den daha fazla TIM'ciler sevindi.

Zambeletti, ihaleden sonra şunları söyledi: "TIM, Oger ile Avea şirketini beraberce yönetecek ve dünyada da gözlemlenen sabit hat ve cep telefonu işlemlerinin bir ortak noktada buluşmasını bu özelleştirme çerçevesinde gözlenmesini bekliyoruz."

İMTİYAZ SÖZLEŞMESİ TK MEVZUATINA AYKIRI!

Aydınlık, bu karışık ortaklık ya da hisse devirlerinin mevzuata uygun olup olmadığını da araştırdı ve ihaleyi iptal ettirecek bilgilere ulaştı. Aydınlık'ın araştırması sonucunda, Oger'in gizli ortakları olan İngiliz British Telecom ve İtalyan TIM ile yasal olarak hiçbir ortaklık yapamayacağı ortaya çıktı. Telekomünikasyon Kurumu mevzuatına göre; Oger'in kurduğu ortaklık mevzuata uymadığı için Oger'in imtiyaz sözleşmesinin onayı da zora girebilir!

Telekomünikasyon Kurumu'nun yönetmelikleri, normal görünen ihale sürecinde birden çok şaibeye ışık tutuyor. Bu gizli ortaklıklar, mevzuat açısından Oger Grubunu zor durumda bırakacağa benziyor.

26 Ağustos 2004 tarih ve 25565 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Telekomünikasyon Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği"nin 34'üncü maddesinin "b" fıkrası şöyle:

"İmtiyaz sözleşmesi ile yetkilendirilen işletmeci, bu lisansı Türkiye'de aynı hizmet ve altyapıya ilişkin lisans almış olan şirketlere, bu şirketlerin ortaklarına veya bu şirketlerin ortaklarının doğrudan veya dolaylı bir biçimde hisse sahibi oldukları ya da başka yollarla kontrolleri altında bulundurdukları şirketlere ve iştiraklerine ve bunların tamamının yöneticileri ile birinci ve ikinci dereceden kan ve sıhri hısımlarına hangi surette olursa olsun devredemez."

İhaleyi kazandığı ilan edilen Oger Grubuyla devir aşamasına gelindiğinde imtiyaz sözleşmesinin imzalanması gündeme gelecek. Bu sözleşme daha sonra İdare Mahkemelerinin en üst organı niteliğinde olan Danıştay'ın görüşüne sunulacak. Uygun görüş çıkarsa son olarak bu imtiyaz sözleşmesini Telekomünikasyon Kurumu da onaylayacak. Ama mevzuat tüm bu sürecin aksamadan yürümesine izin vermiyor! İtalyan TIM, imtiyaz sözleşmelerini olanaksız kılan bir rol oynuyor.

Bu süreçlerden de önce de ilk sınav, ihalenin Rekabet Kurulu'nda incelenmesi sırasında verilecek. Rekabet Kurulu, ihaleyi alan ortaklığın "rekabeti bozucu bir etkisinin olup olmayacağını" inceleyecek. Kurul'un 30 gün inceleme süresi bulunuyor. Burada, ihaleye giren şirketlerin Türkiye'de yatırımının olup olmadığına ve tekelleşmeye bakılacak. İtalyan TIM bu sırada yine gündeme gelecek.

alıntı : dolarasatar.sitemynet.com/telekom.rtf

 

tg172-custom;size:502,349.jpg

27.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

43.Gününde

 

Çocukları için grevdeler

Şirvan Işık

27/11/2007

Grev nöbetini bir gün bile aksatmayan kadın işçiler, çocuklarının geleceği için mücadele ediyor

Grev onlara hayatın başka bir yönünü öğretti. Grev başladığından beri hiç aksatmadılar grev gözcüsü önlüğünü giymeyi. Her sabah işe gelir gibi geliyorlar grev yerine ve giyiyorlar önlüklerini. Akşama kadar neden greve çıktıklarını Gaziosmanpaşa Küçükköy’deki Telekom Müdürlüğü’ne gelen abonelere anlatıyorlar.

Akşam olup önlüklerini çıkarttıkları zaman evde bir koşuşturma başlıyor onlar için. Yemek yapılacak, temizlik yapılacak, çocuklarla ilgilenilecek ve tabii ki haber izlenecek. “Belki bugün grevle ilgili iyi bir haber yapılmıştır” diye. Fakat bu arayışları hüsranla sonuçlanmaya devam ediyor.

İki yıldır Telekom’da çalışmaya başlayan genç bir kadın işçi ismini vermek istemiyor. Anne adayı olmasına rağmen grev çadırında olmaktan memnun. “Yalnızca kendimi düşünmediğim için buradayım” diyor. “Kendi geleceğim ve doğacak çocuğumun geleceği için grevdeyim. Yeni kuşaklara garantili bir iş için biz grev yapıyoruz” diyen genç işçi, çevresindeki herkesin onu desteklediğini ifade ediyor.

 

 

Türk-Telekom’da taraflar perşembe görüşecek

27 Kasım 2007

 

Türk-Telekom’da grev sürerken tarafların, Perşembe günü Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da katılımıyla yapılacak bir toplantıda yeniden bir araya geleceği belirtildi.

 

Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan, Türk Telekom çalışanlarının greviyle ilgili olarak teknik heyetler arasındaki görüşmelerinin devam ettiğini belirterek, tarafların perşembe günü Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da katılımıyla bir araya geleceğini söyledi.

 

Akcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bakan Yıldırım ile Türk-İş yetkililerinin görüştüğünü söyledi.

 

Tarafların perşembe günü Bakan’ın da katılımıyla bir araya geleceğini ifade eden Akcan, Türk-İş yetkililerinin de toplantıda hazır bulunacağını kaydetti.

 

kaynak . NTV

 

27/11/2007

Kayseri grevciler için 5 lira topluyor

 

Telekom İşçisiyle Dayanışma Platformu, grevcilerle dayanışmak için “Telekom işçileri için 5 YTL” kampanyası başlattı.

Kampanyanın çağrısını yapmak üzere Mimar Sinan Parkı’ndan bir araya gelen yaklaşık 200 kişi “Telekom işçisi yalnız değildir”, “Diren Telekom seninleyiz”, “İş ekmek özgürlük” sloganları eşliğinde ve “Telekom grevine sahip çıkmak, ülkemize sahip çıkmaktır” pankartı arkasında Telekom il binasına yürüdü

 

z2.gifz18.gifz21.gifz22.gifz1.gifz0.gifz5.gifz25.gifz21.gifz5.gifz25.gif

Türk Telekom Devletleştirilsin

 

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB ) açılışı, Türk Telekom kablolarının kopması sonucu ertelendi. .

İMKB'nin konu ile ilgili duyurusunda, Türk Telekom kaynaklı, veri yayın kuruluşlarının bağlantısını ilgilendiren teknik bir nedenden dolayı Hisse Senetleri Piyasası Seansının açılış saatinin ertelendiği belirtildi. Daha sonra yapılan açıklamada ise, arızanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İstinye Caddesi üzerindeki yol genişletme çalışmaları sırasında Türk Telekom'a ait kabloları koparması sonucu meydana geldiği bildirildi.

İMKB'den yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İstanbul Buyuksehir Belediyesi'nin İstinye Caddesi üzerindeki yol genişletme çalışmaları sırasında Turk Telekom'a ait kabloları koparması sonucu veri yayın kuruluşlarının İMKB ile olan data hatları kesilmiştir. Bu nedenle hisse senetleri piyasası seansının açılış saati ertelenmiştir, seans başlangıç saati duyurulacaktır.

Veri yayını yapılamamakla birlikte, Tahvil ve Bono Piyasası ile yabancı menkul kıymetler piyasası işlemlerine normal seans saatleri çerçevesinde devam edilmektedir."

Öte yandan İMKB Başkanlığı, sorunun 13.30'a kadar giderilmesi halinde 1. seansın 14.00'te başlayacağını ve bu durumda tek seans yapılmasının planlandığını açıkladı. Sorunun 13.30'a kadar giderilememesi halinde 1. seansın başlangıç saati daha sonra ilan edilecek.

BORYAD'DAN SERT TEPKİ

Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) Başkanı Ali Bahçuvan, İMKB'nin bu kadar süre kapalı kalmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını belirterek, Türk Telekom'a sert eleştiriler yöneltti. Bahçuvan, şu görüşleri savundu:

"Bugün biz borsa yatırımcılarına, işlem yapamamaktan doğan zararları tazmin için Türk Telekom yönetimine dava açma gibi bir hak doğmuş oluyor. Bugün Borsada işlem yapamayan insanların oluşan zararları, İMKB'nin bugün alacağı komisyon, aracı kurumların bugün işlemlerden alacağı kar payı ile ilgili çok ciddi tazminat davası açması hakkı doğmuştur, Türk Telekom yönetimine. Acaba Türk Telekom yönetimi halen bu grevi sürdürürken bunun bilincinde mi? Veya bizim gibi kurumların dava açmasını mı bekliyor."

"TÜRK TELEKOM DEVLETLEŞTİRİLSİN..."

 

Hükümete yönelik olarak ise Bahçuvan, "Bu işin vehameti çok kötü boyutlara gitmektedir. Ya bu kurumlar bir an önce anlaşmaya varsınlar ya da Türk Telekom'u tekrar devlet geri alsın, tekrar devletleştirilsin. Neyse şimdiye kadar ödenen bedel geri verelim Öger Grubuna, Türk Telekom'u geri alalım" görüşünü aktardı.

Borsada bu tür olayların tekrar etmesi durumunda Türk Telekom yönetimine dava açacaklarını belirten Bahçuvan, şöyle devam etti:

“Türk Telekom tekel gibi bir kurum, başka bir kurum bu hizmeti veremiyor. Bugün İMKB'de gördüğümüz boyutu diğer konularda veya savunma alanında karşımıza çıkabilir. 3G ihalesi de iptal olduğu için biz diğer teknolojik olanaklardan da faydalanamıyoruz. 3G ihalesi olsaydı, uydu üzerinden de internet erişimine sahip olabilirdik. Bu da olmadı. Türk Telekom'un tekel konumu daha da güçlendi. Ya bu tekel konumundan çıkarmak lazım Türk Telekom'u bir an önce, ya da bu grevi bitirmek lazım."

 

alıntı : Hürriyet

 

Telekom ile sendika anlaşamıyor

 

Türk Telekom'dan yapılan açıklamada, Haber İş Sendikası ile Türk-İş Genel Merkezi'nde geçtiğimiz hafta birincisini yaptıkları ve önceki gün de yoğun bir şekilde devam eden görüşmelere ilişkin bilgi verildi.

 

 

Türk Telekom, Haber İş Sendikası ile görüşmelerin sürdüğünü, ancak işçilerin “kabul edilmesi imkansız” talepleri olduğunu öne sürerek, Sendika yönetimini suçladı.

Türk Telekom’dan yapılan açıklamada, Haber İş Sendikası ile Türk-İş Genel Merkezi’nde geçtiğimiz hafta birincisini yaptıkları ve önceki gün de yoğun bir şekilde devam eden görüşmelere ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, Türk Telekom yönetiminin, çalışanların huzuru, güvencesi, refahı ve takım ruhu içerisinde hizmet yapmalarını sağlayacak çalışma ortamını sağlamak ve sürdürmek için tüm imkanlarını sonuna kadar zorlamaya devam ettiği ifade edildi.

Anlaşmazlık konusu olan unsurların, ücretler, sosyal haklar ve kapsam içi- kapsam dışı çalışanlar arasındaki farklılıkların giderilmesi konularından kaynaklanmadığına dikkat çekilerek, bu konularda grev öncesinde de olduğu gibi, büyük ölçüde uzlaşma sağlandığı ve ortak bir noktaya yaklaşıldığı dile getirildi.

Türk Telekom açıklamasında, yapılan görüşmelerde uzlaşmaya varılamayan nokta şirketimiz ve çalışanlarımız yönünden büyük önem taşıyan “kapsam” maddesi ile ilgili olduğuna işaret edilerek, şöyle denildi:

“Sendika Yönetimi, sendikaca tek taraflı olarak unvan değişikliği, şirkete yeni işe alınacak personel ile ilgili olarak ücret ve işe alım yönteminde şirketin karar mekanizmasına müdahil olma istekleri ve kapsam içi çalışan sayısının artırılması gibi, şirketimiz tarafından kabul edilmesi imkânsız olan taleplerinde ısrarcı ve uzlaşmaz bir tavır sergilemektedir.

Yapılan bütün bu görüşmelerden elde ettiğimiz genel izlenim, sendikanın greve gitme gerekçeleri konusunda çalışanlarımızı gerektiği kadar bilgilendirmediği ve bu anlamda önemli boşlukların olduğudur.

Türk Telekom olarak, önceki gece sona eren görüşmede, sendikaya ‘kapsam’ maddesi ile ilgili şirketimizin net tavrını bir kez daha aktarmış bulunuyoruz. Ayrıca, bundan sonraki görüşmelerde bu konuyla ilgili, süreci olumlu yönde etkileyecek bir yaklaşım geliştirmelerini beklediğimizi ifade ettik.”

Telekom açıklamasında, bundan sonraki görüşmelerin seyrini, Sendikanın bu madde üzerindeki yaklaşımı şekillendireceği bildirildi.

 

alıntı : Cafe siyaset

'Sendika uzlaşmaz tavır içinde'

 

Türk Telekom, Haber İş Sendikası ile görüşmelerin sürdüğünü, ancak işçilerin “kabul edilmesi imkansız” talepleri olduğunu öne sürerek, Sendika yönetimini suçladı.

İSTANBUL(ANKA)

Türk Telekom'dan yapılan açıklamada, Haber İş Sendikası ile Türk-İş Genel Merkezi'nde geçtiğimiz hafta birincisini yaptıkları ve önceki gün de yoğun bir şekilde devam eden görüşmelere ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, Türk Telekom yönetiminin, çalışanların huzuru, güvencesi, refahı ve takım ruhu içerisinde hizmet yapmalarını sağlayacak çalışma ortamını sağlamak ve sürdürmek için tüm imkanlarını sonuna kadar zorlamaya devam ettiği ifade edildi.

Anlaşmazlık konusu olan unsurların, ücretler, sosyal haklar ve kapsam içi- kapsam dışı çalışanlar arasındaki farklılıkların giderilmesi konularından kaynaklanmadığına dikkat çekilerek, bu konularda grev öncesinde de olduğu gibi, büyük ölçüde uzlaşma sağlandığı ve ortak bir noktaya yaklaşıldığı dile getirildi.

Türk Telekom açıklamasında, yapılan görüşmelerde uzlaşmaya varılamayan nokta şirketimiz ve çalışanlarımız yönünden büyük önem taşıyan “kapsam” maddesi ile ilgili olduğuna işaret edilerek, şöyle denildi:

“Sendika Yönetimi, sendikaca tek taraflı olarak unvan değişikliği, şirkete yeni işe alınacak personel ile ilgili olarak ücret ve işe alım yönteminde şirketin karar mekanizmasına müdahil olma istekleri ve kapsam içi çalışan sayısının artırılması gibi, şirketimiz tarafından kabul edilmesi imkânsız olan taleplerinde ısrarcı ve uzlaşmaz bir tavır sergilemektedir.

Yapılan bütün bu görüşmelerden elde ettiğimiz genel izlenim, sendikanın greve gitme gerekçeleri konusunda çalışanlarımızı gerektiği kadar bilgilendirmediği ve bu anlamda önemli boşlukların olduğudur.

Türk Telekom olarak, önceki gece sona eren görüşmede, sendikaya 'kapsam' maddesi ile ilgili şirketimizin net tavrını bir kez daha aktarmış bulunuyoruz. Ayrıca, bundan sonraki görüşmelerde bu konuyla ilgili, süreci olumlu yönde etkileyecek bir yaklaşım geliştirmelerini beklediğimizi ifade ettik.”

Telekom açıklamasında, bundan sonraki görüşmelerin seyrini, Sendikanın bu madde üzerindeki yaklaşımı şekillendireceği bildirildi. 28.11.2007

alıntı : Y.şafak

 

 

 

 

 

Telekom İşçilerine Destek Yürüyüşü

Adana'da Bazı Sivil Toplum Kuruluşları 16 Ekim'de Greve Başlayan Türk Telekom İşçilerinin Yürüyüş Yaparak Destek Verdi.

 

telekom-iscilerine-destek-yuruyusu_o.jpg

İnönü Parkı'nda toplanan Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Adana Şubeleri, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Bölge Temsilciliği, Adana Tabip Odası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ortak bir basın açıklaması yaptı.

 

Grup adına konuşan Tabip Odası Adana Şube Başkanı Osman Küçükosmanoğlu, Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 10. Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer tarafından Anaya Mahkemesi'ne açılan iptal davasından dolayı kanunun aykırı bulunan maddelerinin değiştirilmesinin istendiğini hatırlatarak, "Kanuna aykırı bulunan madde de değişiklik yapılmadan yasanın 1 Ocak 2008'de yürürlüğe girmesi için çaba harcıyorlar. Derhal aykırı maddelerde değişiklik yapılmalı" dedi.

 

 

Konuşmanın ardından grup İnönü Parkı'ndan "Telekom işçisi yalnız değildir", "Memur işçi el ele" şeklinde sloganları atarak Çakmak Caddesi'nden, Kızılay Caddesi'nde bulunan postane önüne kadar yürüdü. Grup burada, 44 gündür grevde olan Telekom işçilerinin alkışlarıyla karşılandı.

 

Burada da bir konuşma yapan Küçükosmanoğlu, Türk Telekom işçilerinin yalnız olmadığını, grevlerini desteklediklerini söyledi.

alıntı : Adana Haberler

 

İMKB'nin kablosunu koparan firmaya ceza

İMKB'nin fiberoptik kablosunun kopartılmasının ardından yüklenici firmaya ceza uygulayacak.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, olayın gece saat 02.00 sıralarında meydana geldiği, ancak sabaha kadar hiçbir görevliye haber verilmediği belirtildi. Açıklamada, "İstinye Park önündeki kavşak inşaatında çalışan Çakır Yapı 'ya ait bir hafriyat kamyonu saat 02.00 sıralarında çamura saplandı. Çamura batan kamyonu kurtarmak isteyen kepçe operatörünün dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde toprağı derin kazması sonucu bölgede İMKB'nin de bağlantılarını sağlayan fiberoptik kablo koptu. Kablonun koptuğu sabaha kadar hiçbir kuruma ve yetkiliye bildirilmedi. Olay, borsanın faaliyete geçmesi ve sistemlerin çalışmaması üzerine anlaşıldı." denildi.

 

Yapımı süren yol inşaatının İstinye Park tarafından üstlenildiği belirtilen açıklamada, "Müteahhit firmanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile doğrudan bir ilişkisi bulunmamaktadır. Belediye, bölgede çalışmaların hızlı ve projeye uygun yapılmasını denetlemekle yükümlüdür. Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü, müteahhit firmaya ceza uygulayacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

CİHAN

 

DİP NOT : Devam eden Telekom Grevinde eğer grevdeki işçiler grevde olmasa idi Belediye çalışmalarının tümünde daha greve çıkmadan evvel uygulandığı gibi gözlemci bulundurmakla yükümlü olan Hariri Telekom (Türktelekom)Maalesef oraya koyacak gözlemci bulamadığından kopukluk oldu ve grevin kokusu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı ...Basın Hala israrla Hariri Telekomun "Herşey yolunda arızaları minimize ediyoruz"sözünü devamlı taşıyor.Düşünün başından beri bazı yazılı ve görsel basın bu konuları bilinen yani gerçek boyutları ile işlese idi bu vurdumduymazlık oluşurmuydu? Maalesef yaşasın Cem Yılmaz'lı Mazhar Alanson'lu reklam pastası ...Ve ülkemin Borsası susdu...ayıp çok ayıp .... :angry::wub::excl:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tg83-custom;size:502,351.jpg

28.Kasım.2007 - Türk Telekom Grevi

44.ve son Gününde ....applause.gif

 

Taraflar 28.11.2007 saat 00:04 itibari ile el sıkıştı ve ANLAŞTILAR ...applause.gif

ARTIK BENİM BU BİLGİ VERME AMACI İLE YAZDIĞIM KONUDAKİ YAZILARI OKUMA EZİYETİNE KATLANMAYACAKSINIZ muhahahaha1.gif2295 DEFA GÖZ GEZDİRİLDİĞİ İÇİN TEŞEKKÜRLER :D

HERZAMAN Kİ GİBİ YARIN HÜKÜMET + İŞVEREN (HARİRİ TELEKOM) + SENDİKA SHOW YAPARAK İMZALAYACAK BAKIN OKUYUN SEYİR EDİN BAKALIM BÜTÜN YAZILI VE GÖRSEL BASIN BASIN NAKLEN VERECEK HERKES KAZANDI KAYBEDEN KİM Mİ VATANDAŞ TABİ Kİ smilie_cresator.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.