Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

inançsızların inananları test eden ilginç soruları


kalpgözü

Önerilen İletiler

KADER VE ÖZGÜRLÜK HAKKINDA

1.Kaderimiz çiziliyse kararlarımızdan niye sorumlu tutuluyoruz?

2.Yok eğer hür irademiz varsa, niye bazı şeyleri seçtiğimizde cehenneme atılıyoruz?

(Biz seçimlerimizde özgürüz, kader sadece Tanrı'nın bizim seçimlerimizi önceden bilip takdir etmesidir diyerek bu işin içinden çıkmaya kalkmayın. İnsan verdiği kararları çevresindeki koşullara ve faktörlere göre verir. Bu koşullar ve faktörler ise Tanrı'nın kontrolü altında, hatta onun sebep olduğu şeyler olduğundan, Tanrı eğer denilen vasıflara sahipse, insan gerçekten özgür olamaz. Durum bu olmasa ve Tanrı insanı gerçekten özgür kılabilecek (ve kılmış) olsa, yani insanın kararları konusunda Tanrı'nın hiçbir kontrolü olmasa, o zaman da bu durum Tanrı'nın özgürlüğünü kısıtlar. İnsanın özgürlüğü ve iradesi Tanrı'nın mutlak iradesiyle çelişir. İnsan gerçekten seçimlerinde özgürse ve Tanrı'nın bunda hiçbir rolü yoksa, fonksiyonu sadece bunları baştan bilmekten ibaretse, bu Tanrı'nın gücüne sınır koyar. Tanrı her şeye kadir olduğuna göre, bizim seçimlerimiz de onun onayı ve bilgisi dahilindedir. Hatta çevremizdeki her şeyi o yarattığından, seçimlerimiz de dolaylı olarak onun sebep olduğu şeylerdir. Dolayısıyla, hem Tanrı hem de insan bir arada özgür olamaz. Cüz-i irade ve külli irade ayrımı da bu işi çözmeye yetmez. Bu çelişki dinlerin doğasında vardır ve din adamları bunun içinden ağızlarıyla kuş tutsalar çıkamazlar. Kendilerine sorun, alacağınız hiçbir cevap sizi tatmin etmeyecektir. )

3.Seçme yeteneğimiz var, fakat bazı şeyleri seçmememiz isteniyorsa bu yeteneğin ne kadar anlamı var?

4.Tanrının gerçekten varolduğunu farz edelim. Benim niye ona tapınma zorunluluğum var? Eğer benim herhangi birine, bu biri benden çok daha güçlü bile olsa, tapınmayı reddetme yeteneğim varsa (eğer bunu seçebiliyorsam, böyle bir yeteneğim var demektir), o zaman bu yeteneği kullanmaktan dolayı neden ceza görmem gerekiyor? Eğer itaat istiyorsa, neden itaat etmeme yeteneğini de veriyor insana? Yok eğer başka türlüsünden zevk alamıyorsa, o zaman "Peki bu Tanrı sadist midir?" sorusu gündeme gelir.

5.Tanrı her şeyi biliyorsa (geçmiş, gelecek, vs), o zaman geçmiş de, gelecek de daha yaratılış anında belli demektir. Belli olan bir şeyi değiştirmek için, kitap, peygamber, vs göndermenin mantığı ne o zaman?

6.Jean Paul Sartre’a göre, Tanrı varsa bile ona savaş açıp yok etmeye çalışmalıyız, çünkü o bizim özgürlüğümüze engeldir. Tanrı varsa bile, eğer iddia edildiği gibi adilse, hür irade verdiği ve istediğini seçme yeteneğiyle donattığı kullarından, bu yeteneği kullanma hakkını esirgememelidir. O zaman kendisi iyi niyetli ve adil olmaz. Gaddar, despot ve adaletsiz olur.

ADALET HAKKINDA

1.Farz edelim ki bilimkurgu filmlerindeki o akıllı robotları yapacak kadar gelişti teknolojimiz. Ve bu yaptığımız robotlar hem kendi varlıklarının bilincinde, hem de hür seçimlerini yapabilecek varlıklar. Bu durumda, biz onlardan, bize köle gibi itaat etmelerini bekleyebilir miyiz? Buna hakkımız var mıdır? Bunu yaparsak, bu durumun hür insanları köle edinmekten ne farkı vardır? Bu bizi, gaddar, acımasız, despot ve adaletsiz yapmaz mı?

2.Yapay zeka programları üzerine çalışan bir bilgisayar programcısını düşünün. Bir program hazırlıyor, test ediyor ve programın istediği kadar zeki davranmadığını görüyor. Bu durumda programcı kimi suçlamalıdır? Yazdığı programı mı, yoksa kendisini mi?

3.Kuran'da neden devamlı kölelerden bahsedilmektedir? (Kölelerinize iyi davranın,vs. benzeri telkinlere kuranda bolca rastlamak mümkündür). Yani kuran köleliği doğal karşılar, hatta tasvip eder görünümdedir. İnançlılar bu durumla nasıl yüzleşmektedir?

4.Kurana göre Tanrı bazılarının kalplerini mühürlemiş, onlardan imanı esirgemiştir. (Biz ateistler o kişilerdeniz belli ki). Peki bu durumda Tanrı bize haksızlık yapmış olmuyor mu? Bizim ne suçumuz vardır? Bu Tanrı'nın adil sıfatıyla çelişmiyor mu?

5.Peki ya ömrü boyunca islamla tanışmamış kişilerin ne sucu vardır? Afrika’nın ilkel bir kabilesinde doğmuş birinden Tanrı nasıl kendisine iman bekler?

6.Tanrı’nın bizi hem sevdiği söylenir, hem de hayatın bir imtihan olduğu ve eğer bu imtihandan kalırsak, bunun cezasının olduğu söylenir. Yani Tanrı bizi zorla böyle tuhaf bir imtihana sokmuştur. Ve hem hadislerde hem de kutsal kitaplarda cehennemde cennettekinden çok daha fazla insan olacağı söylenir. Bu insanın sevdiği birilerine yapacağı türden bir şey midir?

7.Tanrı'nın kadınlara ne garezi vardır? Neden gerekirse dövülebileceklerini söylemiştir (Nisa suresi, 34. Ayet)? Neden onlar "Aklen ve dinen eksik yaratıklardır" (Hadis, kaynak: Buhari). Neden şahitlikleri erkeğin yarısı değerindedir?

8.Bizim Müslüman ülkeler, Tanrı katındaki en son ve en hak dine sahipse, neden dünya üzerinde tüm Müslüman ülkeler sürünmektedir? Neden gavur Hristiyanlar ve Yahudiler dünyayı yönetmektedir?

9.Tanrı, eğer varsa, hem varlığının tüm kanıtlarını bizden gizleyip, hem de bizlerden kendisine inanmamızı beklerken ne yaptığını zannetmektedir? Kendisi saklambaç oynayan bir çocuk mudur?

UZAYLILAR HAKKINDA (KOMİK AMA İLGİNÇ GELDİ BANA)

1.Eğer evrende yaşayan bizden başka pek çok uygarlık varsa (ki modern bilime göre bu kuvvetle muhtemeldir), o zaman bu uygarlıkların bir kısmı bizden geriyse bile, bir kısmı da kesinlikle çok daha ileridir. Fakat kurana göre Tanrı insanı kainatta kendisinden sonra en değerli varlık tayin etmiştir. Meleklerin ve cinlerin bile üstüne koymuştur. Peki bizden kat kat zeki ve becerikli, uygarlıkta bizden trilyonlarca yıl ileri uzaylılar varken, Tanrı bu şerefi niye bize layık görmüştür?

2.Neden kutsal kitaplarda bu uygarlıklardan bize hiç bahsetmemiştir?

3.Tanrı Adem ve Havva'yı yaratıp cennetten kovmuşken, uzaylılar nasıl olup da cennetten kovulmuşlardır? (Eğer kovuldularsa). Ya hepsi yaratılıp yaratılıp cennetten kovulmuş olmalı, ya da sadece insan cennetten kovulmuş, diğerleri kendi gezegenlerinde yaratılmış olmalı. Eğer bu ikincisi doğruysa, o zaman yine insan bunların tümünden daha ayrıcalıklı oluyor demektir. (İnsanı önce cennette yarattığına göre).

4.Acaba Tanrı uzaylılara da peygamberler ve kitaplar göndermiş midir? Onları da mı cehenneme atacaktır? Bizlere huri kızları ve şaraptan nehirler vaat ederken, acaba uzaylılara ne vaat etmiştir?

DOĞA VE EVRİM HAKKINDA

1.Tanrı her şeyi bir sebep için yarattıysa ve her canlının yeryüzünde bir fonksiyonu varsa, neden 60 milyon yıl önce tüm dinozorları ve o zaman yeryüzünde yaşayan canlıların %95’ini ortadan kaldırmıştır? Neden devamlı pek çok canlı türünün soyu tükenmektedir?

2.İnsan bugünkü şekliyle yaratıldıysa, bilim adamları kazı bölgelerinde neden iskelet yapısı günümüz insanına uymayan (daha bir maymuna benzeyen) fakat yanı başında taştan delici ve kesici aletler bulunan iskelet örnekleri bulmaktadır? (Bunların yüzlerce örneği var).

3.İnsanlar Ademle Havva'dan türediyse, ve evrim, dolayısıyla da bununla bağlantılı olarak "çevre koşullarına bağlı modifikasyon" diye bir şey yoksa, neden dünyanın dört bir yanındaki insanların vücut özellikleri, deri renkleri vs. farklıdır?

4.Canlı türleri yaşadıkları ortamlar içinde ve son halleriyle yaratıldılarsa, neden bilimde evrim denen bir prensibe inanılıyor ve neden bu teorinin yığınla kanıtı vardır? Neden bütün saygın bilim adamları bu teorinin doğruluğuna inanırlar? Ve neden televizyonda yayınlanan bütün doğa belgesellerinde evrim teorisine doğrudan veya dolaylı atıflar yapılmaktadır?

MANTIKSAL SORULAR VE PARADOKSLAR

1.Tanrı'nın kendi kendini yok etmeye gücü yeter mi?

2.Tanrı'nın ikinci bir Tanrı'yı yaratmaya gücü yeter mi?

3.Tanrı'nın birden fazla olmaya gücü yeter mi?

4.Tanrı'nın kaldıramayacağı bir taşı yaratmaya gücü yeter mi?

5.Tanrı'nın gücü yetmeyecek bir şeyi yaratmaya gücü yeter mi?

6.Tanrı her şeye kadir olmamaya da kadir midir?

7.Tanrı, herhangi bir sıfatına (Tanrı'nın 99 ismi olan esma-ül hüsna’da geçen tüm isimleri birer sıfatına karşılık olduğuna göre) aykırı şekilde davranabilir mi? Davranabilirse, ve davranırsa, o zaman bu sıfatı nasıl hak eder?

8.Tanrı mantık ilkelerinin üzerinde midir? Aynı anda hem doğru olan hem de yanlış olan bir şey yaratabilir mi örneğin? Ya da daire şeklinde bir kare?

9.Tanrı evreni yaratmadan önce neredeydi? Ne yapıyordu?

10.Tanrı geleceği hem bilir, hem de değiştirebilir mi? (Değiştirirse eski bilgisi yanlış olur).

11.Tanrı düşünebilir mi? (Düşünme geleceğe ve geçmişe dairdir. Tanrı geleceği ve geçmişi bildiği için düşünememelidir. Düşünmeye kalktığında kendini yalanlar. Bu yüzden Tanrı gelecek de kurgulayamaz. Kurgularsa geleceği bilmiyordur).

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

*************

*************

 

a) kader ve özgürlük hakkında

1. bu serüvene katılmayı "ezelde" insan istemiştir, cennet cazip gelmiştir, ve insan ilk seçimini "insan olmayı kabul ederek" yapmıştır. anne karnında hazırlanan minik bedene de böylece ruh getirilir, bebe canlanır. insan, kendisine verilen minik bedenle çıkar hayat serüvenine. Rabbisine söz vermiştir, "sana teslim olucam, ve göndereceğin kılavuzu takip edeceğim.." ancak oyunun kuralları bellidir: "verilen bu söz, dünyadaki yaşamda hatırlanmayacaktır." ve böyle bir sözü daha önce Rabbimize verdiğimiz bize bildirilecektir, ki bildirildi. Kılavuzumuz Kuran, Muhammed (s.a.v.) dir. dört yaşındaki bi çocuğun meraklı gözlerle keşfe çıkması da temelde "kılavuz arayışı"dır. kaderimiz elbette bellidir, bütün bu sistemi var eden Allah'ın, bilmeyeceği zerre kadar bilgi olabilirmi. ancak, o yüksek ilmiyle, bize seçim yapma hakkı tanımıştır. "madem bana söz verdin, senden 'beni sevmeni ve bu sevginin gereğini yerine getirmeni' istiyorum" demiştir. irade bizdedir, bu iradeyi dilediğimiz yönde kullanabiliriz, seçim bizim. seçimlerimizin ne olacağının Allah tarafından bilinmesi, özgür iradeye sahip olmamızı engellemez. seçimlerimizden sorumlu tutulmamızın nedeni de vermiş olduğumuz bu sözdür, hatta söz vermemiş olsaydık bile, bunca nimete nankörlük etmek, Allahı işaret eden bunca delili görmezden gelmek bile sorumlu tutulmamız için yeterdi. akıl var mantık var, muhabbet kuşunun desenine tesadüf diyenlere bu sözlerin tesiri nasıl olabilir ki. şüphesiz Allahın dilediğinden başkası hidayete ermez, hidayete ermemelerinin sebebi ise kendi seçimleridir. Allah hakedene hakkını fazlasıyla verir, sınırsız adaletlidir.

2. ikinci sorunun cevabı da yukarıda yazılı zaten. bu arada parantez içindeki yorum gözüme ilişti, çevresel faktörlerden falan bahsediyor. ortada bir imtihan söz konusuysa, seçim yapabilmek için elbette faktörler olacaktır, iyi ve kötü olacaktır. babasından dayak yiyen bir çocuğun, büyüdüğünde oğlunu dövdüğü sık görülür. etki- tepki. oysa iradesi vardı ve dayak atmanın yanlış olduğunu biliyordu. hata yaptı, ve hatalar cezayı hakettirir. "şeytanın ihlaslı müminlere bi etkisi yoktur". olumsuz çevre koşullarına vesile olan da; şeytanın insanı kışkırtmasıdır. dolayısıyla insan seçimini olumlu yönde yapma şansına herzaman sahiptir. yaratılışı gereği hata da yapacaktır elbette. hatalar olmasa nasıl af dileyip göz yaşı dökerek yücelirdik. Allah tüm eksiklerden münezzehtir, kötülüğü şerri Allah yaratır, ancak bu yaratmayı da şeytanın ve özgür irade verilenlerin seçimleriyle yapar. dolayısıyla mükemmel bi sistem söz konusu, zaten aksi beklenemezdi.

3. seçme yeteneğimiz var, fakat bazı şeyleri seçmemiz bekleniyor, ne anlamı var denmiş. gülmemek için özel çaba sarfediyorum çünkü gülmek esnemeyi beraberinde getiriyor uyumamalıyım. varsayalım ki seçme yeteneğimizle ne seçersek seçelim farketmeyecekti. e asıl şimdi ne anlamı kaldı seçme yeteneğimizin??? seçme yeteneği= irade. iradenin veriliş amacı da, bu imtihanda "doğruyu, güzeli, temizi, sevgiyi" seçmektir. iyiliği seçiyorum ve seçimimin bi anlamı oluyor, aksi takdirde seçmemin ne anlamı olurdu ki. bakalım daha komik soru varmı.

4. bu soru komik değil, üzücü. Allaha ezelde söz verdiğimizi söylemiştim, dolayısıyla sözünde durmayan elbette cezayı hak eder. ayrıca, insan neden kendisini yaratana aykırı davranmayı seçmek istesin, yoksa Allah o insana kötü şeyler mi emrediyor. yoksa git kan dök, tecavüz et, zinaya yelten, teşhirci ol, alkole batıp batıp çık trajikomik hallere gir, şehevi duygularının peşinden git, konserde ittirmece oyna, yeme içme kendine eziyet et mi diyor Rabbimiz. hayır, su gibi temiz olun diyor, arının yücelin diyor, tövbe edin ki paçanıza bulaşan çamurlardan kurtarıvereyim sizi diyor. sonsuz cenneti vaadediyorum size diyor. sevin sevilin diyor. kul hakkını gözetin diyor. ama laf ebesiyiz ya, "ilginç" sorular sorup kafa bulandırmaya çalışıyoruz cılız bakışaçımızla. bu cevaplar da tatmin etmediyse, bizahmet "tanrının var olduğunu farzedelim" yerine, "tanrının olmadığını farzedelim" sorusunu sorun da içine düştüğünüz çıkmaz sizi belki dehşete düşürür.

5.Allah elbette herşeyi biliyor, aynı şeyi kaç kere vurgulamam gerekiyor bilmiyorum, soruların seviyesine bakılırsa bir iki defa vurgulamam yetmeyecek. ortada bir imtihan söz konusu, özgür iradeli bireyler söz konusu, ezelde verilen söz yani yapılan bir anlaşma söz konusu, bu anlaşamada kılavuzun gönderileceğine dair veri söz konusu, seçim yapma yetisinin gereği olarak kılavuza uyanlar ve kılavuzdan yüz çevirenler ayrımı söz konusu. yaratılan bu müthiş sistemin özeti budur. evrim de güzel neyse siz onla takılın, "banane bana uymasaydın" demesin de peşinden koştuklarınız size sonra. "belli olan birşeyi değiştirmek için değildir kılavuzların gönderilme sebebi, kılavuzların peygamberlerin neyi değiştirip değiştirmeyecekleri de zaten bellidir".. hey allahım ya.

6. yukarıyı okursanız bu zırvanın cevabını satır aralarından bulursunuz. neyse azimliyim bu gece. sen kim oluyorsun da tanrıya savaş açıyorsun, seni var eden seni yok edemeyecekmidir, tanrının yarattıklarının sayısı arttıkça, yaratılanların yaratana karşı bir üstünlüğü olacak öyle mi. o da güzel. ayrıca, tanrı diye kestirp attığın, senin varolma sebebin. seni rızıklandıran, hareketlerini yaratan o. o olmadığı zaman sen nasıl varolacaksın, yoksa onu yok etmeyeceksin de ellerinden zincirleyecekmisin. soru sayısı arttıkça ateistlerin elleri güçleniyor sanmıyordur umarım kimse. çünkü soruların kalitesi ortada. Allah adildir, adaletiyle herşeyi kuşatandır, ölümden sonrasına inanmayanlar için dünya adaletsiz gelir. tanrı tanrı diye zırvalıyorlar hatta o üztün zekalarıyla tanrıya savaş açalım diyorlar da, ölümden sonrasını nasıl göremiyorlar. yoksa kısacık hayatlarında mı yenecekler tanrıyı. değmez ki kısacık hayat için tanrıyı dövüp azarlamak. zaten öleceksin. ha pardon tanrıyı öldürürsen sen ölemezsinki, yoksa yaşaman için neden mi kalmaz tanrı ölürse. yanı görüldüğü gibi kocaman bi zırva. tut neresinden tutarsan. imtihan bilinci olmayanlar, ölümden ötesine bakamayanlar adaletten söz ediyorlar, sen önce nefsine adaletli ol, çünkü şüphesiz kendine zulmediyorsun ve bu zulmü itiraf edeceksin zamanı gelince.

B. adalet hakkında

1. tuvalette tam olarak neler yaptığını keşfedemeyen insanın artisliğine bakın hele. bu bedenin insana verildiği okadar belli ki. yap robotunu, yapay zekaları olsun, zekayla iş bitiyormu, senin de zekan var ama nelerden bahsediyorsun. seçim yapma şansı olan robotların, yapacakları seçimleri içeren yazılımları olacaktır. dolayısıyla onların özgür iradesi olmayacaktır ki "kölelik" durumu söz konusu olsun. zaten kainattaki her canlı insanın emrindedir, bunu Allah veriyor bize ve bizi üstün tutuyor yüceltiyor. insan robot icad ettiğinde aslında o robotu Allah yaratıyor insanın eliyle. tıpkı şöyle: ben bu yazıyı yazmak istiyorum ve allah benim elimle bu yazıyı yaratıyor. o halde biz robot icat edince Allahın sisteminin ötesinde, onun etki alanı dışında bişey icad etmiycez. böyle bişey mümkün değil zaten, Allah'tır herşeyi var eden. Ayrıca, biz Allaha köle gibi itaat etmiyoruz, Sadece bir kulun Rabbine itaat etmesi gibi itaat ediyoruz, inanan insanlar bunu severek yapar, çünkü Allah iyiliği ve güzelliği emrediyor. inanmayan insanın kalbi ise inananlara karşı hasetle dolarsa bu kölelik zırvasını atar ortaya. çünkü uzanamadığı ciğere pis demektedir. köle halinden memnunsa sana ne oluyor be adam (ki köle olmadığını söylemiştim). asıl kendisi şeytana kölelik etmektedir ya, farkına varamaz bunun.

2. hala yazılımdan bahsediyor, senin yazacağın kıytırık yazılımla bu müthiş kainat bir mi. kaldı ki "özgür irade söz konusu" diyoruz iki saattir, ben kötülüğü, ateizmi seçersem Allah'ın suçu mu, seçim benim. yazılım ise seçim yapamaz, özgür iradesi yoktur, nasıl yazıldıysa öyle işler. oysa Allah insanı tertemiz yaratır, ama insan seçimleriyle düşürür derecesini ya da yükseltir.

3. Kuranı kerim hem zaman üstü bi kitaptır, hem de İslamın yayılmasını hedeflediğinden o günün koşullarını da göz önünde bulundurmak zorundadır, ve okadar mükemmeldir ki, o günün koşullarını göz önünde bulundururken zamandan bağımsız dersler verir insanlara. Kuran cahilliyenin alıp başını gittiği bi devirde inmiştir yeryüzüne, kölelik o dönemde oldukça doğaldır. kuran ve hadisler köleliği teşvik etmeyi bırakın, köleleri serbest bırakmayı öğütler. cehalet diz boyu.

4. ben kolumu kaldırmak isterim, Allah kolumu kaldırmayı yaratır. seçim benimdir, ben vesile olurum, Allah da yaratır. sen ateist olmayı seçersin, Allahı tanımazdan gelirsin, "nankörlük" edersin, Allah da kalbini mühürler, katılaştırır. yani bu sonuca neden olan senin tutumundur. şimdi af dilersen, tövbe edip göz yaşı dökersen, arınmayı hedeflersen, saygısızlığını itiraf edip samimiyetle pişman olursan, iyiliği emreder kötülükten alıkoyarsan, bak bakalım mühür mü kalıyor yoksa katılık mı kalıyor. "tövbe edip halini düzeltenler başka, onlar kurtuluşa erenlerdir" diyor Allah.

5. Afrikanın ilkel kabilesinde yaşayan ve hiçbişekilde dış dünyayla irtibat kuramayan insanlar için farklı bir statü söz konusudur, ne cehennem ne cennet, ikisinden ayrı bir yer, ya da cennetin en düşük mertebesi. eğer o insanlar "medeni" hayatta yaşasaydı belki de kafir olmayı seçeceklerdi, nereden bilebilirsin. Allah'ın adaletinden şüphe duyuyordun değil mi, ozaman sen şeytanından dinle cevabını.

6. Ezelde verilen sözden bahsetmiştim, bu imtihanı insan seçti. bakınız, sayfanın başı. dolayısıyla kendi seçtiğimiz bir şeyin sonuçlarına elbette katlanıcaz. ama hala meraktayasan müjdemi isterim, ölümden sonra bütün bunların cevabını net bişekilde görerek alıcaksın, ve hımm doğruymuş diyeceksin, dilersen bekle o günü, golf falan oyna zaman geçer.

7. Demek yalan atmaya da başladın şimdi. cıx cıx cıx. yakışıyormu, ateist dedik merhamet ettik bağrımıza bastık birşeyler anlatmaya kalktık belden aşağı vuruyorsun. kadınlara yürüyen et yığını muamelesi yapılan bi devirde, kızların diri diri toprağa gömüldüğü bi devirde, gökten kusursuz bir ışık iniyor (kuran) kadın haklarını düzenliyor, kadınları boşama hususna ve miras hukukuna kadar herşeyi düzenliyor, kadınlar insan olduğunu anlıyor, sen kalkıp ne zırvalıyorsun. üstelik böyle bi devirde yüze vurmayı yasaklıyor, dövme konusuna gelince, o konu net olmamakla beraber, orada bahsedilen dövme, "sevgilisini kaybetmek istemeyen bi kızın, erkek arkadaşına tutku ve aşkla kıyamayarak şamar atmasına benzer." ya da eşinin ateşe adımlamasına tahammül edemeyen bi erkeğin kıymayarak kadınını dürtmesine. bakın şamar bile diyemiyorum çünkü dinimiz yasaklıyor. kadınlar aklen eksik değildir, sadece daha duygusaldırlar ve yönlendirilme ihtiyacı hissederler. hangi kıza sorarsanız sorun, erkeğinin yanına kıvrılıp çocuklar gibi uyumaktır hayali. erkekler ise bedenen de güçlü yaratılmışlardır ve aşırı duygusal da olmadıklarından "sahiplenen ve yönlendiren" konumunda yaratılmışlardır. tabi günümüzde yaratılışın aksine hareketler ve sloganlar oluyorsa da sonuçları trajikomiktir. unutulmamalıdır ki, kadına şiddet varsa, bu dinden kaynaklanmaz, erkeğin ************ bunun kaynağı. şahitlik konusuna gülüp geçiyorum.

8. dünyaya "batıl" hakimse, bunun sorumlusu islam değil, müslümanların tembelliği ve değişime kapalılığıdır. sorgulayarak özümsemek esastır. ama her müslüman da oxford mezunu değil. gerçi oxford mezunu olmak müslüman olmanın yanında lafı yapılacak bir şey değildir. ama müslüman birinin oxford mezunu olması gerçek faydayı doğurur. tabiiki her müslüman da değişime kapalı değildir o ayrı.

9. kendince ironi yaptığını zanneden bu bacaksıza şunu söylemeliyim ki, Allah herşeyden gizlidir, ama herşeyde kendini belli eder. Allahın 99 isminde bunu bulabilirsin. güneşin batışı sana bişey ifade etmiyorsa, bu muhteşem sistemi ahengi evrim diye geçiştiriyorsan, kusursuz Kuran'ı kenara koyup Darwinin evrim teorisini baş tacı ediyorsan acaba Allah mı gizlidir, yoksa senin aklın senden saklanmış da saklambaç mı oynuyor.

C.uzaylılar hakkında:) :)

1. insanı üstün kılan, elini kaldırdığında karşıki dağların striptiz yapması değildir. insanı üstün kılan "özgür iradesiyle Rabbisini sevmeyi tercih edebilecek potansiyele sahip olması, ve gözyaşı döküp tövbe etmesi"dir. ve en önemlisi: "kainatın yaratılış sebebi Hz. Muhammed (s.a.v.)" dir. Yaratan, yarattığını üstünlük açısından değerlendiriyor, ama bizim ateist "banane banane ben üstün değilim ki diyor".. tıpkı, Azazil=İblis=Şeytan gibi. o da aynı soruyu sormuyormuydu.

2. bu uygarlıkların bizden kat kat zeki olduğunu nereden çıkardın, kurana iman etmiyorsun, **************

3. kardeşim sanane uzaylıların hayat hikayesinden, biz ne bilelim, tutturmuşsun kısa pantolonlu ************. 11.000 alem var deniyor, bu alemlerin hepsini bilmek gibi bir yükümlülüğümüz mü var, olsa bildirirdi Rabbimiz.

4. merhamet duygularım kabardı yine bu adama. arkadaş zuzaylıların avukatı olmuş.

D. Doğa ve Evrim Hakkında

1. Allah herşeyi sebep sonuç ilişkisine dayandırıyor bu muhteşem sistemde, ancak yaratılan sebepler sonsuza dek sürecek diye bir şart koşan kim, Allah bana bunları yazdırarak senin imana gelmene ya da inadını arttırmana vesile olabilir, ama belki de hiç yazmayacağım bundan sonra. yani sebep ortadan kalktı, ama benim şu an bunları yazmam anlamlı ve işe yarıyor, görevini yapıyor. dinozorlar da gereğini yerine getirmişlerdir ve "mission complete" deyip ayrılmışlardır bu arenadan. Kainatın Hz. Muhammed için yaratıldığını bilseydin, zırvalamazdın böyle.

2. HY'nın evrim teorisinin çöküşü ile ilgili eserlerine ve bu eserler karşısında nasıl aciz kaldıklarına bakarak bu sorunun da cevabını vermeniz mümkündür. ayrıca, maymuna benzeyen dedikleri çoğu fosil sahtedir, gerçekten benzeyenler varsa da denebilir ki "darwin de maymuna benziyor ama insan". evrim teorisi, varlığı açıklayabiliyormu; hayır. diyorki o ondan oluştu, öbürü bundan zıpladı, diğeri şurdan fırtladı. peki bunun öncesi nereye dayanıyor. ses yok. ya peki madem evrim diyorsunuz, güçlü güçsüzü ezer diyorsunuz, bu "sevgi merhamet" de neyin nesi. ya da bu muhteşem sistem de neyin nesi. tesadüfen mi oluştu yoksa? tesaadüfen oluşmasının imkanı yok. ayrıca türler arasında geçiş olması için mutasyon gerekir, ve mutasyon da yıpratıcıdır öldürücüdür dolayısıyla nesil ilerleyemez. hem hani türler arasındaki geçişi belgeleyecek olan ara formların fosilleri. yok. ha var ama fiyaskoydu sahteymiş. kandırmayın kendinizi artık. siz kaybedersiniz gerçi.

3. vücut özellikleriyle, türler arası geçiş olayı farklı kavramlardır. sebep sonuç ilişkisinden dolayı, bazı farklılıklar elbette görülür. saçlarını sertçe tarayan bi topluluk kel olunca bunu evrimle mi izah edeceksiniz. güneşin dik geldiği yerlerde çocuklar siyahi doğuyorsa bunu evrimle mi izah edeceksiniz. o halde teori değil zırvanın ta kendisi bu.

4. imtihanın gereği olarak Allah kusursuz bir de illüzyon yaratmıştır. dileyen batıla kapılıp gider, dileyen sadakatinden ödün vermez, Rabbine teslim olur. evrimin yığınla kanıtını bırak, bir tane doğru düzgün kanıtı yoktur. kanıt kanıt diye gezdirdiği zırvalar da islami açıdan açıklaması mümkün unsurlardır. ancak evrimin yığınla cevaplayamadığı konu vardır. islam ise kusursuzdur, kalbe indirdği huzur bile Rabbi kanıtlmaya yeter. inanmak istemedikten sonra insanlara peygamberler söz geçirememişler, ben kimimki. bilim evrim diye gezip duracak tabiiki, çünkü bilimin kalbi yok. gördüğüne inanıyor, hükümdarı bırakıp, askerlerine tapıyor.

E. Mantıksal Sorular ve Paradokslar

1. insan, aklıyla herşeyi kavrayabileceğini mi sanıyor. öyleyse önce kendi beynini çözsün. Allah kendisini yok etmek ister mi, kendisini yok eden, kendisini yokluktan var da edebilir. ne yani bunları bilmekmidir Allaha inanmanın ön koşulu. iğne olmaktan korkan bi çocuğun zamandan kazanmak için zırvalamasına benziyor bu sorunuz.

2. Tanrının ikinci bir tanrı yaratmaya gücü yeterse o ikinci tanrıya mı inanacaksın, ozaman sipariş edelim bitane. aa ama sen inanmıyordunki tüh. boşver. mutlak güç sahibi, gücüne ortak birini istemez, ve oluşacak varlık kendisinden olacağı için yine Allaha muhtaç olacaktır. deli kuyuya taş atınca çıkarması zor oluyor ne yapayım.

3. birden fazla olmak güç değildir. Allah zaten herşeyi kuşatır, birden fazla olmaya ihtiyacı yoktur. Allah benim elimle de kendisini belli eder, ya da şeytanı da planında bişeye vesile kılar. biz yerde Allah gökyüzünde mi sanıyorsunuz. Allah herşeyi kuşatır, sınırsızdır. Yunus'un dediği gibi, bir ben vardır benden içeri. ve bu tarz ***** ****** sorular, ilmimizin kavrayamayacağı cevaplara yönelten sorular, islamı zor durumda bırakmaz, aksine insan aklının acizliğini gözler önüne serer. bukadar aciz bir varlık neye güveniyor da kibirlenip büyüklük taslıyor. tanrıyı küçümsemeye kalkıyor. bunun sorgulanması lazım.

4. Allah'ın kendi yetkisini sınırlamaya gücü yetermi. soruya bak. senin kendini yemeye gücün yeter mi. yetmiyormu. aa çok acizsin. bunun güçle ne ilgisi var. Allah hertürlü eksiklikten münezzehtir. bi de paradoks demişsiniz bende bişey sandım.

5. hı hı öyle. nerden bilelim abicim, bakkal amcaya sor o söyler.

6. şeytanın ayak oyunları bunlar. kadir olmayı kullanıyor, oysa bir acizliği ve küçültmeyi hedefliyor. bu şuna benziyor, sen kendine en ağır hakaretleri edebilecek şerefe sahipmisin. ne değilmisin. ******* *****.

7. 99 isim sadece insanlara yönelik olandır. bizim Allahı hakkıyla bilmemiz imkansızdır. Allahın başka yaratılmışlar için başka alemler için başka sıfatları da vardır. İnsan Allahın halifesi olma görevini üstlenmiştir. İnsan Allahın sanat eseridir. dolayısıyla eserde sanatçıyı tanıyabilirsiniz ama başka bi eserinde sanatçının başka yönlerini de tanırsınız. bilmediğimiz bir sürü kainat var, Allahı hakkıyla tanımamız mümkün olamaz. Allahı nasıl 99isime sığdırabilirsiniz. İnsanların bilgisine sunulan kısımıdır bu.

8. Allah dilediğini yaratmaya kadirdir. ol der, o da oluverir. yanlış, çirkin vs. eksikliktir ve Allah tüm noksanlardan münezzehtir. insanın hem bukadar aciz, hemde yaratılmışların en üstünü olması onun aynı anda iki zıtlığı nasıl ahenk içinde yaratabileceğinin göstergesidir. daire, kare gibi isimleri biz koyarız Allahın izniyle. daire yaratmasını mı istiyorsun kare mi. daire şeklindeyse daire olur. kare şeklindeyse kare. ama özel bi siparişin varsa Allahtan, merak etme o sana hazırlamıştır hazırlayacağını.

9. Allah zamanı yaratandır. onun evveli ve sonrası yoktur. zaman bizler içindir. Sizin sandığınız Tanrı cennette terlikle yürüyen bi figürmüdür de ne yapıyordu neredeydi gibi sorular soruyorsunuz. hem siz tanrıya inanmıyordunuz. derdiniz imanı keşfetmek mi, yoksa inananlara haset edip onların kafasını bulandırmaya çalışmak mı. eğer kafa bulandırmaksa niyetiniz, olmuyor, çünkü alaya alınıyorsunuz. böyle sorulara insanlar bitarafıyla gülüyor. islamın veremeyeceği hiçbir cevap yoktur, insanlar ya ******** de bilmiyordur bu cevabı, ya da bu cevabı bilmeye yetkileri yoktur. İnsanın Allahın her işine burnunu sokmasını, anlamasını beklemek *********.

10. Allah geleceği bilir, çünkü kendisi yaratıyori elbette işlemi kendisi yapacağından ötürü neyin ne olacağını bilecektir. allah vaadinden dönmez, cehennem olacak dediyse olacaktır.

11. düşünmek, yemek, içmek vs. insana özgü davranışlardır. kurgulamak da öyle. Allahın bunlara ihtiyacı yoktur. ol der, o da oluverir. bukadar basit. gelecek ve geçmiş gibi kavramlar da insan içindir. geleceği yok ki kurgulasın. ne yani, Allah zamanı yarattıktan sonra, yarattığı zamanın emrine mi girdi de Allahın geleceği geçmişi olsun. cehalet tahsille gitmez bazen. çok şey bildiğinizi sanarsınız, oysa zihniniz kullanılmaz kağıt ************. kalbinizi imana açarsanız şüphesiz bu size benim anlatmaya çalıştığımdan çok daha ötesini anlatacaktır ve "haa böyleymiş" diyip bu sorulara gülüp geçeceksinizdir. seçim sizin, tik tak tik tak.. (bu arada muhatap olarak bu soruları buraya getiren arkadaşı almıyorum elbette, ben sadece zihniyeti eleştiriyorum. buraya bu konuyu taşıyan arkadaşa teşekkürler)

 

bugünkü yazıma ek olarak, belirtmeliyim ki bunlar sadece benim görüşlerimdir. bilgimin yetersizliği konusunda itiraz edemem. din alimi değilim, herhangi bir yetkiyle de konuşmuyorum. benim yazdığım kelimeler inancımızı tam anlamıyla ortaya koyamayabilir, hepimiz gibi ben de öğrenme yarışındayım. eksiklerim vardır, hatta yanlış bilgilerim de olabilir. önceki büyük yorumumu gecenin bi saatinde yazdığımdan ötürü, kelime hataları ya da üslupta sıkıntı ile karşılaşılmış olabilir. inancını öğrenmeye çalışan, bilgisini artırmaya çalışan, ve zaman zaman heyecanına yenik düşüp işi "egosuna dökebilen" bu 21 yaşındaki genci anlamanızı umuyorum. inanç elbette kimsenin tekelinde değildir, inancımızın kaynağı: Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed (s.a.v.) dir. ve her kulun asli görevi inancını kaynağından öğrenmeye çalışmak, araştırmaktır. hurafelere ve "o öyle diyor"lara boğulmamak için, islamı kaynağından öğrenmeye çalışmak gerekir. eğer uzunca bi yorum yazan 21 yaşındaki bir gençten islamın kesin doğrularını öğrenmeye niyetleniyorsanız yaptığınız yanlıştır. zira bu gencin sözleri fetva niteliği taşımaz, mantığa aykırı davranmışsa, eksik bilgiye sahipse, hatta çarpıtıyorsa, sorun bu gençtedir, yani bendedir. İslam kusursuzdur, ışık hüzmesidir. Tek yoldur. İslamı kaynağından, önyargısızca öğrenmeye çalışınız, samimi bir kalple arınma ve basamakları bir bir tırmanma yoluna giriniz, kalbinizde yaşayacağınız duygular; "benim önceki yorumumda iyi niyetle aktardığım cevapların" sizde uyandıracağı etkinin çok çok üstünde olacaktır. ateizmin sorduğu sorular, art niyet taşıyor mudur, ya da öğrenmeyi mi amaçlıyor gerçekten, bunu sizin takdirinize bırakıyorum. Ancak tüm eksikliğime ve bilgimin yetersizliğine rağmen yazdığım büyük yorumdaki amacım, meydanın boş kalmamasıydı, yani İslamın her soruya verebilecek bir yanıtının olduğunun bilinmesiydi. verdiğim yanıtlar beğenilmeyebilir, beğenilebilir de. ancak mesele benim yanıtlarım veya senin yanıtların değildir. "doğru bilgi" kusursuz kaynaktan alınmalıdır. bu bilginin gereği kalpte, fiili hayatta yaşanmalıdır. ateizmin yönelttiği soruları cevaplarken, "senin inancın sana, benim dinim bana" noktasından hareket edilmeli, ve olabildiğince sade öğütlerle karşındakine faydalı olmaya çalışılmalıdır. eğer art niyet söz konusuysa, cevaplama işlemi bırakılmalı, Allah'a o kişinin iyiye güzele kavuşması, kalbinin manevi ışıkla dolması için dua edilmelidir. yineliyorum, inancımızı benim gibi genç bi çaylaktan değil, Kuranı Kerimden öğrenelim ve Peygamberimizin sünnetinden öğrenelim. yazımdaki hatalar, eksiklikler cehalet tamamen beni bağlar. İslam bütün eksikliklerden uzaktır Allahın izniyle. Bununla beraber, yukarıda sıralanan soruların zaman zaman gülünç olduğu da aşikardır, bazen de maalesef saygısızlık içermektedir. ve o sorularda geçen "tanrı kavramı" ile Allah'ın uzaktan yakından ilgisi yoktur. bu konuda da "tanrı" öznesiyle sorulmuş sorulara, büyük bir cehaletle "Allah" öznesiyle cevap verdiğim için özür dilerim. Allah duaları çokça kabul edendir, dualarımız "ortaya yi birşeyler çıkarmaya çalışırken başarısız olma tehlikesiyle yüzyüze olanların, bilmeden yanlış yapabilme noktasında olanların" yanında olsun, Allah ilmimizi artırsın, niyetimizi güzelleştirsin, niyetimizin sonucu olan işlerimizi de faydalı ve amaca uygun kılsın. Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
*************

*************

 

a) kader ve özgürlük hakkında

1. bu serüvene katılmayı "ezelde" insan istemiştir, cennet cazip gelmiştir, ve insan ilk seçimini "insan olmayı kabul ederek" yapmıştır. anne karnında hazırlanan minik bedene de böylece ruh getirilir, bebe canlanır. insan, kendisine verilen minik bedenle çıkar hayat serüvenine.

.

.

.

Allah duaları çokça kabul edendir, dualarımız "ortaya yi birşeyler çıkarmaya çalışırken başarısız olma tehlikesiyle yüzyüze olanların, bilmeden yanlış yapabilme noktasında olanların" yanında olsun, Allah ilmimizi artırsın, niyetimizi güzelleştirsin, niyetimizin sonucu olan işlerimizi de faydalı ve amaca uygun kılsın. Saygılar.

başkalarının düşüncelerine saygı göstermek zorundasın. birşeye karşı çıkman ona hakaret etmeni gerektirmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

başkalarının düşüncelerine saygı göstermek zorundasın. birşeye karşı çıkman ona hakaret etmeni gerektirmez.

söze alıntı yaparak başlıyorum ama senin neden bi önceki arkadaşın sözlerinden alıntı yaparak bu cümleyi kurduğunu anlayamadığım için böyle yaptım arkadaşların yazılarının tamamını okudum onu geçim senin alıntı yaptığın kısımda nasıl bi hakaret var ki bunları söyledin onu anlayamadım ben hakaret göremiyorum... sadece buraya kadar yazdıklarım senin yaptığın alıntı ve verdiğin cevapla ilgiliydi burdan sonrasında asıl konuya devam etcem saygılar...

 

 

konu başlığımız inançsızların inananları test eden ilginç soruları olarak sunulmuş öncelikle bu bizim inanmamızı imanızmı test eden bir yazı değildir bu inançsızların inançsızlıklarını onaylayan kendi inançlarını sınayan ( Allah'ın olmadığına inanıyorlar) bir yazıdır kendilerine göre cevaplanamaz sorularular , islamı ve inanları çelişkiye düşürecek sorular olduğunu düşündükleri bu sorular aslında siz ateistlerin kendinizi kandırmanızdan başka bir şey değildir umuyorsunuz ki inananlarda bu sayede sizler gibi düşünsün size yandaş çıksın yalnız kalmayasınız birileri sizleri onaylasın vay ve doğru mantıklı diyorsunuz desinler ama iş sizin sandığınız kadar kolay değildir ben inanan biri olarak bu sorulara saygı duymakla beraber şu cevabı vereceğim tabiki kendi inancıma kendi mantığıma göre öncelikle biz inanıyoruz ki Allah bizi özgür irade verdi seçimi bize bıaraktı ama neyi seçip neyi seçmiyeceğimizi biliyor ama biz bilmiyoruz eğer biz kötüyü seçeceksek ve sonucunda ceheneme gideceksek neden bu dünyadayız ki neden yaşıyoruz ki diyorsunuz bunları yaşamasanda diyecektinki bana yaşama şansı vermedinki belki ozaman daha iyi anlardım falan filan... yanı şunu söylemek istiyorum sizlerin sorduğunuz soracağınız her sorunun ve bunların cevabının tümü Allah tarafından zaten biliniyor biz diyoruz ki bize özgür irade verildi e bize bu özgür iradeyi veren bu soruları soracağımızı hesaba katmadımı sizce bu soruları sorunca bizmi haklı olacağız sizce böylece üstümüzden sorumluluk kalkmış mı olacak bu çok düz ve basit bi mantık arkadaşlar size daha önce başka bir arkadaşımında söylediği gibi bizler söz verdik bize bunu hatırlamama şansıyla.. şimdi diyeceksinizki nereden biliyorsun hani hatırlamayacaktık sen hatırlıyormusun hayır o anı kendim hatırlamdım ama bana bu hatırlatıldı bu sizler için anlımsız olabilir ama Peygamber aracılığıyla Kuarn-ı kerim aracılığıyla hatırlatıldı.. kalplerim mühürlenmesi olayıda hatırlatılmasına rağmen kabul etmeyenler için söz konusudur yoksa Allah haberdar edilmemiş hiç bir topluluk yaratmamıştır..

bütün sorulara uzun uzadıya cevap vermek istemiyorum gerçekten benim için okadar anlamsız sorularki gene olarak zaten verdiğim cevabımın arkasındayım siz bizim akımıza kara diyorsunuz ve sonra karanın aslında sarı, yeşil yada başka bi renk olduğunu söylüyorsunuz bu durumda aynı noktada buluşmamız oldukça zor oluyor bu söylediklerimden kasıt şudur mazı kavramlar konusunda aynı şeyleri nedense bi türlü kabul edemedik yani sizler zamanın yaratılmış bi varllık olduğunu Allah'ın zaman karşısında bi acizliğinin bulunmadığını bi türlü anlayamadınız habire kurgudan bilmekten önceden sonradan düşünmekten bahsedip Allah'ın bu kavramlarla ilgili çelişkide olduğunu söylüyorsunuz... bu kavramların hepsininin yaratıcısı olan Allah'ın bi insan olmadını dolayısıylada bu tür şeylerin onu bağlamayacağını bi türlü kavrayamadınız sürekli bi kalıba sığdırmaya çalışıyorsunuz sözünü ettiğimiz şey yani Allah sonsuz bir şeydir sonlu sınırlı yaratılmış olan bi akılla akılla tam olarak kavranamaz anlaşılamaz artık sonsuzluğu anlamaya çalışmaktan vaz geçin aciz olduğumuzu kabul edin ama bundada çzimeyi aşmaşın maymundan gelecek kadarda aciz değiliz bizler özeliz;)

anti parantez maymun demişken aklıma geldi çarlinin ne suçu vardıda insan olamadı:P

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...
  • 6 yıl sonra...
MANTIKSAL SORULAR VE PARADOKSLAR 

 

 

1.Tanrı'nın kendi kendini yok etmeye gücü yeter mi? 

 

 

2.Tanrı'nın ikinci bir Tanrı'yı yaratmaya gücü yeter mi? 

 

 

3.Tanrı'nın birden fazla olmaya gücü yeter mi? 

 

 

4.Tanrı'nın kaldıramayacağı bir taşı yaratmaya gücü yeter mi? 

 

 

5.Tanrı'nın gücü yetmeyecek bir şeyi yaratmaya gücü yeter mi? 

 

 

6.Tanrı her şeye kadir olmamaya da kadir midir? ...

 

 

 

Tanriyi gaza getirme cabasi gibi duruyor - gercekten cok ucuz bir yontem

 

o zaman ucuz bi yontemle cevap vereyim

 

 

Tanrinin ikinci ve daha guclu bir tanriyi yaratmaya gucu yeter diyelim - Ama yaratmamis, madem yaratmamis demek ki henuz butun guc kendisinde olmali 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

6.Jean Paul Sartre’a göre, Tanrı varsa bile ona savaş açıp yok etmeye çalışmalıyız, çünkü o bizim özgürlüğümüze engeldir. Tanrı varsa bile, eğer iddia edildiği gibi adilse, hür irade verdiği ve istediğini seçme yeteneğiyle donattığı kullarından, bu yeteneği kullanma hakkını esirgememelidir. O zaman kendisi iyi niyetli ve adil olmaz. Gaddar, despot ve adaletsiz olur.

 

duz gececegim

 

tanri insana zarar veren butun faktorleri kasten yaratmis ve haber vermistir - nesf,kibir,ofke,kin besleme,intikam,cehalet,irkcilik vs

 

ve bu faktorleri lanetlemistir - 

 

bunlari secen kisinin de basina neler gelecegini haber vermistir 

 

 

 

TAnri sunu yapma bunu yap der - ama bunu herkese demez -  Ey iman edenler der ve onlara hitap eder

 

inanmayanlar icin zorlama ve baski yoktur

 

 

yani Jean Paul Sartre gibi kisiler icin hicbir uygulama ve dayatma olmadigi halde bu gibi kisilerin kendi felsefelerinde dine dayatma olmasi biraz dusunulmelidir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 2 ay sonra...

Öncelikle bilinmesini isterimki mevcut olan,bize anlatılan ve bildiğimizi sandığımız din sonderece aslının gerisinde cahilane bir kavramdır.dolayısı ile böyle sorularınızı sorgulamalarınızı kısmen anlıyor kısmende allah sizlere hidayet nasip etsin diyorum. Dediğim gibi mevcut din anlayışından sizin sorularınıza tatmin edici cevaplar alamazsınız.KADER: Hayatımızda yaşayacağımız ana konulardan ibarettir. Mesela kiminle evleneceğiniz kaderinizdir ama onunla nasıl yaşayacağınız seçimlerinizdir. Evliliğnizi nasıl yaşayacağınızı sizin hoşgörü-ego-çocukluk travmalarınızın kalıntıları,anlayış, dünya görüşü, karşı cinse bakış,merhamet,kızgınlık, kin, öfke,affedicilik,intikam duygusu, çalışkanlık veya tembellik,eğlence anlayışı,sadakat,kıskançlık vs bir sürü insana özgü unsurları sizin nasıl kullanacağınız belirler. Bu unsurları kullanma özgürlüğünüz sonuna kadar vardır ve allah buna karışmaz. İşte bu da HÜR IRADEdir. Arkadaşınızı eşinizi ailenizi Çocuğunuzu kaybedebilirsiniz,bütün paranızı , işinizide kaybedebilirsiniz . bunları kader size sunabilir.Ama yaşadığınız bu

Kötü olaylarda nasıl davranacağınız tamamen sizin hür iradenizdir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

5) İslamdan haberi olmayan insanlar yaptıkları iyiliklere göre değerlendirilir. Çünkü Kur'an sürekli iyilik yapmayı tavsiye eder.

 

aynen katiliyorum

 

bir hadis ; 

 

''Ruhumu kudret altinda tutan Allaha yemin ederim ki Cennete sadece guzel ahlak sabipleri girecektir''

 

 

ibadetler ise bir yonuyle imani ve islam felsefesinin ozunu algilamaya ve muhafazaya yonelik tedbirattir diyebiliriz 

 

 

yani namaz,oruc gibi ibadetler insani guzel ahlaka ve iyilige tesvik etmiyorsa zaten ise yaramayacak ve ayette dedigi gibi ; 

 

''Vay o namaz kilanlarin hallerine ki onlarin yapip ettikleri bosa cikmistir''(ayet-mealen)

 

 

 

yani Islami ve iman etmeyi; sozlesme imzalar gibi sartlara ayirmak hic yakismiyor - Hatta bunun islamfobia'ya destek olan bir sapkinlik oldugunu dusunmekteyim .. Kuran herkese akli ve ederinligi olcusunde zaten biseyler anlatir .. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...
  • 1 ay sonra...
  • 1 ay sonra...
  • 5 hafta sonra...
  • 3 ay sonra...
  • 2 hafta sonra...
Misafir seckınmelek

seçimlerimiz bir nevi bizim kaderimizi belirler cunku ne secersek onu yasarı ornegin ıyı bır es ıyı bır hayat yanı ıyı bır kader demek ama kotu bır es kotu bır hayat kotu bır kader demek yasadıgım veya yasıcagımız seyler allah tarafından bız daha ana rahmıne dusmeden yazılır ve buna kader denır ınsan secımlerınde ozgurdur yanı kaderını secımın belırler 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...
Misafir Dışardan okuyucu

Uzaylılarla ilgli bölüm dikkatimi çekti. Yaşayan ve varolan bizde başka 18 bin alem var. Kur-an da da bunda ve başka uygarlıklarda bahsediyor. Bir ayette" Başka bir gezegende hayat olduğunu bilseniz orada Hak'kı anlatmakla mesulsünüzdür." Diye geçiyor. Tam olarak düzgün yazamamış olabilrim ama bu manaya geliyor. Burdan da görüyoruz ki Kuran da başka gezegenlerden ve oradaki hayattan bahsetmiş. Çünkü sadece insanlar ve cinler imtihanda. Diğer varlıkar irade ve akıl sahibi değil. Emin olun eğer uzaylılar da imtihan olsaydı Kuran da mutlaka bahsederdi. Şerefli Varlıklar olmak illaki son model bir teknolojiye veya bizden kat kat üstün olanlardan da üstün olmak değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir dışardan okuyucu

Kuran da ŞARAP NEHİRLERİ vaat edilmiyor. Eğer vaat ediliyorsa sonradan değiştirilmiş diğer kitaplarda yazıyordur.( O sırada din adamı ne düşünüyorsa?) Her yaratılan da cennete alınmamıştır. Kesin olarak uzaylılar varmı ki bilmiyoruz. Belki insanlık kendi uzaylılarını kendisi yapacaktır. Bu da bir imtihan. Ayrıca BİLİNDİĞİ KADARIYLA CENNETTEN HER KAFASINA ESEN KOVULMAMIŞTIR. Bundanda görüyouz ki insan seçimlerinin cezasını çrkmiştir. (Kovulmasında) Ayrıca insanlık zaten cennette durmayacaktı. Kalıcı değildi. Kovulmak değil de çıkarıldı. Bu çıkarılma aslında Allah ın şeytanın insanı nasıl kandırdığını bizlere göstermek amacı ile yaptığını biliyoruz. Peygamberlerin hayatları insanlara örnek olmak için vardır. Buda bir örnek timsalidir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...
Misafir Dinim İslam..

Öncelikle kader ve özgürlükten başlıyorum. Senin özgür iraden var seçiyorsun bunu da Allah biliyor bu seni neden rahatsız ediyor. Mesela sen kardeşinin yaramazlık yapacagını bilirsin hatta onu uyarırsın ama o yine de yaramazlık yapar ya da seni dinler yapmaz bizim durumumuzda böyle Allah bizim günah yapacagımızı biliyor hatta kitaplarla peygamberlerle bizi uyarıyor bizde ya Allah'ın uyarısını dinliyor günah yapmıyoruz ya da dinlemiyor yapmıyoruz ama Allah bizim günah işleyeceğimizi biliyor yada işlemeyeceksekde biliyor Allah'ın bunu bilmesi seni niye rahatsız ediyor tıpkı kardeşinin yaramazlık yapacağını sen nasıl bilirsen ki o sadece senin kardeşin Allah yani senin yaratıcın senin ne yapacağını tabiiki bilir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.