Φ asterix Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 BU SEVDA Bu sevda Birdenbire saran içimizi Bu narin bu sımsıcak Bu umutsuz Sevda Gün gibi güzel Ve kabaran deniz gibi Çalkantılı Bu sevda O kadar gerçek O kadar güzel O kadar mutlu O kadar sevinçli Ve karanlıkta korkudan titreyen bir çocuk gibi Gülünç Ve gecenin ortasında sakin bir adam gibi Kendinden emin Başkalarının yüreğine korku salan Benizlerini solduran Dillerini çözen bu sevda Gözetlediğimiz için gözetlenen Yaraladığımız Ayaklar altına aldığımız İnkar ettiğimiz unuttuğumuz için Kovalanmış yaralanmış ayaklar altına alınmış İnkar edilmiş unutulmuş Bu kocaman sevda Gene dipdiri Gene güneşli Senin sevdandır bu Benim sevdamdır Hep var olan Durmadan yenilenen Ve değişmeyendir Bir bitki kadar gerçek, bir kuş kadar ürkek Yaz güneşi kadar diri ve sıcaktır İkimiz de gidebiliriz Sonra dönüp Derin uykulara dalabiliriz Acı çekebiliriz uyanınca İhtiyarlayabiliriz Sonra tekrar dalabiliriz uykuya Ölümü düşleyebiliriz Oysa Başucumuzda Gülerek bakıyor bize Durmadan tazelenen bu sevda Ayak diriyor yaşamakta Arzu kadar diri Bellek kadar zalim Pişmanlık kadar budala Hatırlamak kadar tatlı Mermer gibi soğuk Gün gibi güzel Bir çocuk gibi narin Bize bakıyor gülümseyerek Ve hiçbir şey söylemeksizin Konuşuyor bizimle Ve ben ürpererek dinliyorum onu Bağırıyorum Senin için Kendim için Bağırıyorum bizim için Gitme kal Dur orda Ayrılma yerinden Kal orda Kımıldama Gitme Biz ki sevmiştik birbirimizi Unuttuk seni Bari sen unutma bizi Bir sen varsın yeryüzünde bizim için Terk etme bizi Buz bağlamasın yüreklerimiz Ne kadar uzakta Ve nerde olursan ol Duyur bize kendini Bir çalı dibinde Hatıralar ormanında Birdenbire çıkıver karşımıza Uzat elini bize Ve kurtar bizi Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TANİA HAYDE Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 ŞU SEVİ Şu sevi Öyle yaman Öyle ince Öyle sevecen Öyle umutsuz Şu sevi Gün gibi güzel Zaman gibi kötü Zamansız gelirse Şu sevi öyle gerçek Şu sevi öyle güzel Öyle mutlu Öyle sevinçli Ve öyle alaycı Karanlıkta ödü kopan çocuk gibi Öyle sevinçli Geceleyin dingin bir adam Dört yana korku salan şu sevi Olur olmaz söyleten İçin için kemiren Pusu kuran şu sevi Gözledikçe Sıkışan yaralanan tepinen yadsınan unutulan yetinen Sıkıştırmamız yaralamamız yadsımamız unutmamız yüzünden Sevide var ne varsa Öyle canlı Günlük güneşlik Seninki Benimki Tanrının günü Yepyeni Değişmez Bitkiden daha gerçek Kuştan daha titremekli Yazdan daha canlı daha sıcak İkisi de elimizde Gidip gelme Unutabilir Sonra uyuyabiliriz Uyanabilir acı çekebilir yaşlanabiliriz Gözümüzü kapayabiliriz Ölümü düşünebiliriz Gençleşebiliriz Sevimiz İnatçı eşek örneği ................ Unuttuk seni Sen bizi unutma Bir sen varsın yeryüzünde Çok uzaklarda Nerede olursa olsun Bir haber yolla bize Geç de olsa koruluktan Anılarımdan Çık birden orta yere Uzat elini Kurtar bizi Jacques PRÉVERT Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2005 BARBARA Anımsa Barbara Yağmurlar yağıyordu o gün Brest'e durmadan Sen gülerek geçiyordun Şaşkın hayran sırılsıklam Yağan yağmurlar altında Anımsa Barbara Yağmurlar yağıyordu Brest'e durmadan Seninle karşılaştım Siam sokağında Sen gülümsüyordun Ben de Hatırla Barbara Seni tanımıyordum Sen de beni Anımsa Anımsa azıcık n'olur o günü Unutma Kapına sığınan adamı Adını ünleyen B a r b a r a Koşup gelmiştin yağmurlar altında Şaşkın hayran sırılsıklam Atılmıştın kollarına Anımsa Barbara Sen diyorum sana kızma bana Bir kez görsem de onları Sen diyorum bütün sevişenlere Tanımasam da Anımsa Barbara Unutma O yumuşak mutlu yağmur Senin mutlu yüzüne Bu mutlu kentte Bu yağmur denizler üstünde Tersaneler üstünde Quessant gemilerinin üstünde Ah Barbara Ne aptal savaş N'oldun ya şimdi sen Kurşun sağnakları altında Kandan ateşten çelikten Ya o adam n'oldu Kucaklıyan seviyle Öldü mü kaldı mı Ah Barbara Yağmurlar yağıyor Brest'e durmadan Yağardı önceleri yağmurlar ya Şimdi bitmiş ne varsa Bu yağmurlar ayrılık yağmurlarıdır Artık ne o fırtınalar Kandan çelikten ateşten Yalnız bulutlar şimdi İtler gibi ölen Gözden yiten itler Brest'e sular boyunca Uzaklarda çürüyüp giden Uzaklarda Brest'e çook uzak Hiçbir şey kalmıyan Brest'den. Jacques PRÉVERT Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.