Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Nevrozlar


sedat sencan

Önerilen İletiler

Nevrozlu kişilerin ruhsal yapısı ile psikozlu kişilerin ruhsal yapısı arasındaki en önemli fark,dış dünya gerçeklerinden kopuş derecesi ile ilgilidir.Psikozların aksine nevrozlar gerçeklerden tümüyle kopmuş değillerdir.Nevrozlu hastalarda görülen birtakım belirtiler zaman zaman ruhsal yapısı normal olan insanlarda da görülebilir.Ancak bu durum o kişilerin nevrozlu olacakları anlamına gelmez.Olsa olsa davranışlarının abartılı olduğu söylenebilir.Yaşantılarımızın belirli dönemlerinde karşılaştığımız birtakım olaylardan ötürü çoğumuz bunalıma girmişizdir.Zaman zaman aşırı şekilde kaygıya kapıldığımız olmuştur,normalden daha fazla korkular içinde kalmışızdır.Bütün bunların nevrozlardan farkı nitelikleri değil,nicelikleridir.

*

Nevroz konusu içinde incelenen hastalıklı durumların sayısı oldukça fazladır.Bunları sınıflandırmak zordur,ama belirtilere göre bazı ayırımlar yapılmaktadır.En çok rastlanan kaygı nevrozudur.Bu kişilerde ortak olan fiziksel şikayetler ağız kuruması,kalp çarpıntısı ve aşırı terleme gibi biyolojik olgulardır.Bunların,nesneler karşısında duydukları korku panik seviyesine kadar yükselebilir.Özel bir durumdan korkma olarak adlandırılan fobiler kaygı nevrozunun başlıca niteliğidir.Örneğin hafif fobili bir kişi bir böceği tutması gereken durumda biraz korkabilir.Ama fobisi aşırı derecede olan nevrozlu kişilerin korkmaları için böcek sözünü duymaları bile yeter.Dolayısı ile böceklerle karşılaşmamak için her yola başvururlar.

*

Takıntı nevrozunda hasta,kendisine ait olmayan yani dışarıdan gelen birtakım düşüncelerle mücadele halindedir.Hoşlanmadığı bazı hareketleri yapmaya kendisini zorunlu hisseder,bu hareketleri yapma gereğinin önünü alamaz.Böyle davranmasının nedeni içinden gelen zorlayıcı duygulardır.Ortaya çıkan davranışlar normal sınırını aşan garip özellikli davranışlardır.Herhangi bir eşyaya belirli sayıda dokunmak ihtiyaçlarının önüne geçemezler.Veya başka biri bir eşyanın pis olduğunu düşündüğü anda ondan kurtulmak için defalarca aynı eylemi tekrarlar,örneğin pis olduğunu sandığı bir halıyı tekrar tekrar süpürür.

*

Yakın bir arkadaş veya akrabanın ölümü,istenmeyen herhangi bir olayın gerçekleşmesi,yapılması beklenen bir davranışın gerçekleşmemesi gibi durumlarda çöküntü nevrozu kendisini gösterir.Aslında böyle olaylar karşısında herkes belirgin şekilde sıkıntı duyar,ama çöküntü nevrozu olan kişilerde bu sıkıntılar oldukça abartılıdır ve ruhsal yapılarına kazınmıştır.Gene de manik-çöküntü yani depresyon psikozlardan farklıdırlar.

*

Bazı kişiler öfkelerini kontrol altına alamazlar,aynı zamanda bağırma nöbetlerine girerler.Bu bağırmalardan kasıt, sesli bağırma olabileceği gibi felç,titreme,bellek kaybı gibi hem bedensel hem de zihinsel belirtilerdir.Bütün bunların nedenleri çok çeşitlidir.Örneğin bir kişi karşısına çıkan güç bir durumla başa çıkamayacağına kesinlikle inanırsa o gerçekten kaçar.Böylece bilinçaltına sığınmış olur.Bütün bu durumlar isteri olarak adlandırılır.

İsteriler de çeşit çeşittir.En fazla rastlanan türü kopuntu veya kaçış içeren durumlardır.Hasta etrafındakilere hiçbir şey belli etmeden birdenbire ortadan yok olur.Örneğin bir yolculuğa çıkar.Aslında dışarıdan bakan birisine göre bu yolculuğun hiçbir planı veya hedefi yoktur.Ama biraz inceleme yapılınca diyelim ki o kişinin ufak bir hırsızlık yaptığı anlaşılır.İşte bu hoş olmayan olayı unutmak amacıyla yola çıkmıştır.Yolculuk boyunca yaptığı olumsuz davranışı bellek kaybı vasıtası ile yok edecektir.

*

Bazı hastalar kendilerini dış dünyadan ayırırlar.Bu durumun bir örneği çift kişiliktir.Hasta birbiriyle ilgisi olmayan ve tutarsız davranışlar gösterir.Her zamanki yaşamında utangaç ve çekingen olan bir kız kopuntu veya kaçış nevrozlu halinde baştan çıkarıcı kişilik sergilemeye başlar.Bu nevroz hali yerinde kalmayıp ilerleme gösterirse durum hasta için daha vahim olur.Hasta bu durumda değişik kişilikleri için tamamen farklı ve köklü davranışlar gösterir.Artık bu kişiliklerden birinin diğerinden haberi yoktur.Kullandığı isimler bile farklıdır.

*

Kaygı,çöküntü ve isterik nevrozlar,bu durumlara eğilimli kişilerin karşı karşıya kaldıkları çeşitli baskılara karşı gösterdikleri tepkilerdir.Ruhsal yapısı çok güçlü davranışları çok dengeli olan sağlıklı kişiler bile yaşamlarında karşılaştıkları büyük aksilikler karşısında çöküntüye uğrayabilirler.Gördükleri baskı nedeniyle kaygı duyabilirler.Ama bir süre sonra gerçekler karşısında olduğunu kabul edip bu gerçeklerden kaçmayarak belirli çözümleri üretirler.Bu beceriyi nevrozlu kişiler gösteremezler,kişiliklerine işlemiş olan hastalıklı davranışlarından kurtulamazlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KAYGI NEVROZU (ANGOİSSE)

Kaygı,kişinin istek ve korkularının çatışmasından kaynaklanır.Duygu ve düşüncelerin sahip olduğu gücün akacağı belli bir yön yoktur.Başka bir ifade ile,duygu ve düşüncelerin sahip oldukları güç,kaygı belirtisi olarak boşa harcanır.Bu güç,uygun bir çıkış yolu bulunursa boşa harcanma olayı ortadan kalkar.İsteklerin ve korkuların birlikte oluşması, muhtemel çatışmasını çözecek uygun bir duruma karar verip gücün bu yöne akması sağlanır.Bahsettiğimiz çözüm yolu,istek veya korku şeklinde olabilir.Burada önemli olan,kaygının kaybolmasıdır.

*

Yargılanmakta olan bir kişi,hakimin kararını beklerken elbette kaygılıdır.Kararı duyunca istek veya korkusu gerçekleşmiş olur,aynı zamanda kaygısı da biter.Karar kendi isteğine uygundur veya değildir.Korkusu da bitmiştir,çünkü sonuç ortaya çıkmıştır.Bu durum normaldir.

Kaygı nevrozu değişiktir.Hem istek hem de ona karşı koyan korku bir aradadır,çatışma halindedir.Üstelik bunların arasındaki çatışma bilinç tarafından farkına varılmaz.Kaygı belirtileri kişinin bedeninde fizyolojik olarak ortaya çıkar.Örneğin titreme ve terleme gibi.

*

Hasta kişi,kaygısını bağlayacak veya kaygısını kanıtlayacak bir neden arar.Çok önemsiz bir hata yaptığında bile bir polis gördüğünde tutuklanma korkusu duyar.Veya kendisine ulaşacak her mesaj mutlaka kötü bir haber içerecektir.Tutuklanma gerçekleşmeyince,gelen mesaj normal bir haber içeriyorsa bile kaygıları yatışmamışsa ortada bir hastalık var demektir.İşin ilginç tarafı,gelen mesaj gerçekten kötü bir haber içeriyorsa hasta haklı duruma gelecek ve korkularından kurtulmuş olacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

YANSITMA (PREJEKSİYON)

Zihnimiz kendisi için karşı konulması güç olan fikirlerle başetmek üzere iki yöntem kullanmaya meyillidir.Birincisi fantezi,yani hayal kurmadır.İkincisi ise yansıtma yöntemidir.Herhangi bir düşünce bizi incitiyorsa,onun varlığını kabul ederiz.Zaten normal bir kişinin yapacağı da budur.İncitici düşünceyi görmezden gelmek değil,onu kabullenmek.Ama çoğumuzda incitici düşünceleri bir başkasına yükleyip kendimizi kurtarmak isteği vardır.Böylece kendimizin eksik olan taraflarımızı veya yanlışlarımızı ve onların kendimizle olan bağlantısını kabul etmemiş oluruz.Ama bütün bunlar bir eğilimdir,yapılıp yapılmaması şartlara göre değişir.

*

Beceriksiz bir işçi,yaptığı iş kötü olunca suçu kullandığı iş aletinde bularak başarısızlığını kendi üzerinden atacaktır.Yansıtma,savunmanın ötesinde bir karşı saldırıdır.İyi bir yazı kaleme alamayan,sözgelişi raporunu gereği gibi düzenleyemeyen birisi iş arkadaşlarının arasında hiç kimsenin iyi yazı yazamadığını ileri sürebilir.Gerçekten de kendisinden daha kabiliyetsiz bir iş arkadaşı varsa yansıtmayı gerçekleştirmiş olur.Artık kendisi o kadar da kötü yazı kaleme alan birisi değildir.

*

İnsanların zayıf yanları olabilir,bazılarının davranışı birçok kişiye çılgınca gelebilir.Böyle kişileri sık sık görebiliriz.Hatta günlük yaşantımızda böyle davranan kişileri çoğu zaman hoşgörüyle karşılarız.Ancak yansıtma uygulayan kişiler,zayıf yanlarının ve çılgınca davranışlarının kendilerine ait olduğunu kendi kendilerine açıklamak istemezler.Toplum içindeki mevkilerine sıkı sıkı sarılırlar,ancak içlerinde taşıdıkları bu eğilimlerini başkalarının davranışına yansıtmak isterler.Kişinin içinde oluşan herhangi bir duygu veya düşünce,kendisi için endişe verici bir özellikte ise,aynı durumu başkalarında da görmeye çalışacaktır.Komşusunun yanlış bir hareketine tepki gösteren birisi,kendisi o davranışı yapmamış bile olsa,öyle davranabilecek potansiyelde olabilir.Ama o kişi komşusunun yaptığı yanlış hareketin kendisinin de eğilimi olacağını kabul etmedikçe tepkisi şiddetli olacaktır.

*

Yansıtma ile ‘Ben öyle değilim’ der.Oysa öyledir.Başkasında tanıdığı ve eleştirdiği özellik,kendisinin benimsemek istemediği,atıp kurtulmak istediği kendi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.