Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Denizlerin kralı: Köpekbalıkları


zeyynepp

Önerilen İletiler

Köpekbalıkları gezegenimiz üzerinde en kuvvetli çeneye sahip canlılardır. Diğer hayvanlardan farklı olarak hem üst hem de alt çenelerini hareket ettirebilmektedirler. Köpek balığı önce alt çenesiyle ısırır sonra üst çenesiyle koparırlar. Avını parçalamak için kafasını aşağı yukarı hareket ettirirler.

Köpekbalıkları sekiz ana gruba ayrılırlar. Sınıflandırma, ortak özellikleri, vücut ve burun şekilleri, solungaç şekilleri, ağzın vücuttaki yeri, anal solungaç ve sırt solungaçların bulunup bulunmamasına göre yapılmaktadır. Sekiz grup kendi içinde de 34 familya ve 350’den fazla türü vardır. İşte size en çok bilinen köpekbalığı cinsleri

1- Şişen Köpekbalığı (Swell Shark): Yaklaşık 1 metre uzunluğunda olan bu cins köpekbalıkları daha çok Kaliforniya ve Şili kıyılarında bulunur. Gece aktif haldedirler. Tehlikeyi sezdikleri zaman vücutlarını U şeklinde kıvırırlar ve su yutarak hacimlerini iki katına çıkarırlar. Böylece avcıların kendilerini yakalayıp çekmelerini zorlaştırmış olurlar.

 

 

2- Kaplan Köpekbalığı (Tiger Shark): Kaplan köpekbalıklarının tıknaz ve silindir şeklinde görünümleri vardır ve yaklaşık 3.5 metre uzunluğundadır. Tek başına yaşarlar ve bir çok deniz hayvanlarını avlarlar. Hatta diğer köpekbalığı cinslerine ve insanlara da saldırırlar. İsmini, sırtındaki koyu renkli şeritlerinden almıştır. Yaşlandıkça bu şeritler kaybolmaktadır.

 

 

3- Sapan Köpekbalığı ( Thresher Shark): Sapan Köpekbalığı, ismini çiftçilerin kullandığı sapana benzer uzun kuyruğundan almıştır. Avını sersemletmek için kullanır. Birçok köpek balığı gibi, sapan köpekbalığı da 14 yılda olgunlaşır. Tropikal okyanuslarda bulunur ve göç etmektedirler.

 

 

4- Balina Köpekbalığı ( Whale Shark): Balina köpekbalığı en büyük deniz canlısıdır. Yaklaşık 18 metre boyundadır ve ortalama 20 ton ağırlığındadır. Dama tahtasına benzeyen, benekli derisi vardır. Su içindeki mikroskobik organizmalarla beslenmektedir.

 

 

5- Zebra Köpekbalığı (Zebra Shark): Leopar köpekbalığı olarak da bilinir. Bu küçük tropikal köpek balığı genelde mercan kayalıklarında bulunur. 1 metreye kadar büyüyebilmektedirler. Genç zebra köpekbalıklarının sarı şeritleri bulunur; yetişkinlerin ise kahverengi rengindedir. Diğer köpekbalıklarından farklı olarak, solungaçları vasıtasıyla suyu içlerine çekerler ve sürekli olarak yüzmezler.

 

 

6- Wobbegong Köpekbalığı (Wobbegong): İsmi gibi kendisinin de ilginç bir görünümü vardır. Vücudunda koyu renkte işaretler vardır ve çevreyle uyum sağlar. Yaklaşık 3 metre boyundadır. Avustralya ve Endonezya sularında bulunur.

 

 

7- Güneşlenen Köpekbalığı (Basking Shark): Balina köpekbalıklarından sonra ikinci en büyük deniz canlısıdır. 15 metre uzunluğundadır. Su yutarak, su içindeki mikroskobik canlılarla beslenmektedir. Zararsız bir cinstir.

 

 

8- Siyahuçlu Kayalık Köpekbalığı (Blacktip Reef Shark): Pasifik ve Hint Okyanus’da kayalıklara yakın sığ sularda bulunur. Yaklaşık 2 metre boyundadır. Göğüs ve sırt kanatçıkları siyah uçludur. Küçük balıkları avlarlar, fakat insanlara da yanlışlıkla saldırabilirler.

 

 

9- Mavi Köpekbalığı (Blue Shark): Üstü koyu mavi karın kısmı beyazdır. Mavi köpekbalıkları su üstü avcılarıdır. Canlı balıkları avladıkları gibi, ölmüş balinaları da yerler. Göç ederken çok uzun mesafeleri kat ederler, Güney Amerika’dan ABD’nin kuzey kıyılarına kadar yüzerler. 2-2.5 metre boyları vardır. Sürü halinde bulunurlar.

 

 

10- Boğa Köpekbalığı (Bull Shark): Ilık, sığ sularda yaşarlar. Boğa köpekbalıkları en çok insana saldıran cinstir. Diğer köpekbalıklarından farklı yönleri de vardır. Tuzsuz sularda, göl ve nehirlerde de yaşayabilmektedirler. Avına saldırmadan önce uzun, geniş burunlarını avına sürterler.

 

 

11- Çekiç Başlı Köpekbalığı (Hammerhead): İsmine uygun olarak geniş düz T-şeklinde çekice benzer başı vardır. Her iki tarafında bir göz ve burun deliği vardır. Yüzerken önünü görmek için başını sağa sola sallayarak yüzerler. 5.5 metre boyundadır ve okyanuslarda bulunur.

 

 

12- Boynuzlu Köpekbalığı (Horn Shark): Kanatlarında geniş çıkıntılar vardır. Boynuzlu köpekbalığı denizin dibinde yaşar. Bazen karın kanatçıklarını kayalara sürterler. Mağara veya resiflerde gizlenerek avlarına pusu kurarlar. Yaklaşık 1 metre boyları vardır.

 

 

13- Galapagos Köpekbalığı (Galapagos Shark): Torpedo şeklindeki bu büyük balıkları okyanus adalarında bulunur. Tehlike anında arka taraflarını kavislendirip göğüs kanatlarını kısarlar. Bu işe yaramazsa saldırgana hücum ederler. Yaklaşık 4 metre boyları vardır.

 

 

14- Büyük Beyaz Köpekbalığı (Great White): Büyük beyaz köpekbalığı dünyanın en büyük yırtıcı ve saldırgan hayvanıdır. Vahşi ve saldırganlığı ile bilinen bir avcıdır. 6.5 metre boyundadır. Diğer köpekbalıklarını, yunusları, fokları, deniz kaplumbağaları, deniz kuşlarını ve evet, insanları yerler. Tropikal ve ılıman okyanuslarda yaşarlar.

 

 

15- Limon Köpekbalığı (Lemon Shark): Limon köpekbalığı bilim adamları tarafından en çok incelenen cinsidir. Sarı-kahverengi arasında (limon renginde) ve 3 metre boyunda olurlar. Limon köpekbalıkları Atlantik kıyılarında, Kuzey ve Güney Amerika’da bulunur.

 

 

16- Mako Köpekbalığı (Mako Shark): İki cins mako köpekbalığı vardır. Kısa kanatlı makolar en çok bilinendir ve balıkçılar tarafından en çok görülendir. Saatte yaklaşık 100 km hızları ve suyun üstünde uçmaları ile meşhurlardır.

 

 

17- Nurse Köpekbalığı (Nurse Shark): Nurse köpekbalığı Pasifik ve Atlantik okyanusunda astropikal sularda bulunurlar. Deniz dibinde ve gece aktif olurlar. Kabuklu, yumuşakçalar ve diğer balıklarla beslenirler. İlginç ağız yapıları vardır- gözden oldukça uzakta ve burunun önünde. Okyanus dibini taramada kullanırlar. 4.5 metre boyları vardır.

 

 

18- Tazı köpekbalığı (Smoothhound Shark): Bu cins köpekbalıkları Kaliforniya ve Meksika kıyılarında bulunur. Kum köpekbalığı veya çamur köpekbalığı olarak da bilinirler. Yaklaşık 1 metre boyları vardır. Üst kısımları kırmızı-kahverengi ve alt kısımları gümüş rengindedir. Yengeçler başta gelen yiyecekleridir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Malesef denizlerin bu görkemli kralları bizim sayemizde, varlıkları tehlikede olan canlılara dönüştüler.

 

Normal şartlarda insanlar köpekbalıklarının diyetinde yoktur. Bunu bilim adamları insanların köpekbalıklarının avlanırken vucut elektriğini algılayarak avlanmaları ve insanların suya balıklar kadar yoğun elektirik salmamalarına ve tüm avcılarda olduğu gibi, hakkında hiçbir tecrübeye sahip olmadığı yabancı bir canlı olan insandan çekindikleri için diyerek açıklarlar.

 

Köpekbalığı saldırı vakalarında ortak olarak gözlenen sebepler. İnsanların avuç içleri suyun altında ışık hüzmeleriyle parlayınca köpekbalıklarının onu bir balığın karnı sanmaları. Vucutta kanama, veyahutta suya hızlı bir şekilde düşünce köpekbalığının ani refleks vermesi gibi unsurlar.

 

Bunlar haricinde köpekbalığının insanları bir av olarak görüp saldırdığını düşünmüyor bilim adamları.

 

JAWS filmi ile beraber birçok canlının başına geldiği gibi Büyük Beyaz köpekbalıkları haksız bir nam sahibi oldular. Oysa Büyük Beyaz tarafından saldırıya uğrayan insan sayısı. Deniz kaplumbağası ısırığıyla yaralanan insan sayısından daha az.

 

İnsanlara en çok saldıran tür ise Spielberg sayesinde yanlış bilinenin aksine Boğa Köpekbalıkları.

Okyanusların bu görkemli kralları bizim sayemizde artık türlerini ve varlıklarını devam ettirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan zavallı canlılara dönüştüler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

arasıra özellikle fok balığı sandıkları için (genellikle sörfçüler olur bu talihsizler) insanların tadına bakarlar

ancak sanılanın aksine köpekbalıkları insanları öldürmez veya özellikle saldırmaz hatta saldırsa bile ısırdıklarını yiyemez

yapılan araştırmalar k.balıklarının yedikleri insan etlerini bir süre sonra kustuklarını gösteriyor

yinede cici hayvanlar oldukları söylenemez :unsure::D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Boğa köpekbalıkları insanların insan olduğunun farkında olarak saldırmakta ve insan eti yemektedir.

 

Boğa köpekbalıkları diğer tüm köpekbalıklarından farklı olarak bölgecilik ve bölgesini yabancılara karşı koruma güdüsüne sahiptir. İnsanlara avlandığı türlere benzettiği için değil. Bölgesine tecavüz ettiği için saldırmaktadır.

 

Daha önce tüm saldırıların yanlış anlama ve benzetme yüzünden olduğu sanılırken. Kimi sağ kurtulan (kimiside kendi sağ kurtulup arkadaşını kaybeden) kurbanlar. Kendilerine saldıran balığın uzun süre kendilerini takip ettiğini, ısrarla ve plan yaparak saldırdığını, bir uzvu kopardıktan sonra geri dönüp öldürme amacıyla tekrar saldırdığını anlatmışlardır.

 

Bu bilinçli saldırıların baş şüphelisi olarak hep büyük beyazlar görülmüş ancak bilim adamlarının büyük beyaz saldırılarının tek seferlik olduğunu. ve ilk saldırıdan sonra hayvanın ilgi kaybı yaşayıp uzaklaştığını bildiklerinden. başka bir şüpheli aramaya başladılar. Büyük beyazlar, ya ayhanında dediği gibi insan silüetini başka bir av hayvanına. insanların avuç içlerini bir balığın beyaz karnına benzettikleri için yada sudaki insanların üstünde hayvanın dikkatini çekecek kadar elektrik yayan cihazlar bulunduğu için (köpek balıkları avın vucut elektriğini algılayarak avlanır) saldırmakta. İlk saldırıda saldırdıklarının sandıkları olmadığını anlayınca uzaklaşmaktadır. Oysa sağ kurtulanlar, böyle bir saldırıdan değil, planlı, organize ve bilinçli saldırılardan bahsetmektedir.

 

2005 yılında Amerikan sahillerinde National Geographic Society'e bağlı bilim adamları tarafından incelemeler başlamış ve asıl failin boğa köpekbalığı olduğu anlaşılmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki daha çok kan dökücü olarak tanıdığımız bu canlıların hiç mi faydası yok?

 

Evet var. Köpekbalığı kıkırdağı başta kanser olmak üzere bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır.

 

Tümörler beslenebilmek, gelişebilmek, yayılabilmek ve toksinlerini kan dolaşımına aktarabilmek için kan damarlarına ihtiyaç duyarlar. Tümör oluşumundan sonra o bölgede yeni kılcal kan damarları oluşumu gözlenir. Yapılan çalışmalarda köpekbalığı kıkırdağının bu yeni kılcal kan damarlarının oluşumunu baskılayan bir etkiye (anti-angiogenesis) sahip bir maddeyi içerdiği bulunmuştur.

 

Köpekbalığı kıkırdakları kullanıldığında, bu etki ile damarlaşmayı baskıladığı için tümör gelişemiyor. Tümör yok olmasa da yayılması durduğu için belirli bir bölgede sabit kalıyor ve tedavi için çok büyük bir şans doğuyor çünkü bilindiği gibi tümörün yayılması (metastaz) hastanın hayatını kaybetmesinin en büyük habercisidir.

 

Sadece bununla da kalmıyor kıkırdağın faydaları. Eklem yaralanmalarının tedavisinde, iltihap giderici olarak, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde, bakteriyal, viral ve mantar (fungal) enfeksiyonlara karşı dayanıklılık sağlanmasında, artrit (mafsal iltihabı) tedavisinde, ağrı kesici olarak, sedef ve akne tedavilerinde kullanılmaktadır.

 

Köpekbalıklarının bazı türleri yaklaşık 500 m derinlikte yaşarlar. Peki hiç düşündünüz mü bu canlılar ışığın bile ulaşamadığı bu derinliklerde nasıl ya-şamlarını devam ettirebiliyorlar? Bi-limadamları bunu da araştırdılar ve köpekbalığı karaciğerinde saklı olan bu sorunun cevabını buldular.

 

Köpekbalığının karaciğerinde squalene denen bir madde vardır. Bu madde yağ özelliğinde bir maddedir, oksijeni kolayca tutar ve ihtiyaç duyulan dokuya iletilmesini kolaylaştırır. Bu özelliği ile de bağışıklık sistemini güçlendirir. Oksijenin verimli kullanılmasına yardım eden squalene bize, köpekbalılarının çok derinlerde, yüksek basınç altında çok az oksijenle nasıl yaşayabildiklerini açıklıyor. Squalene’ nin diğer faydalarına gelince, kanser tedavisinde hem antioksidan hem de kemoterapik ajandır, kanserojenler karşı koruyucudur, kalp hastalıklarında, diyabet (şeker), artrit, hepatit, gastrit tedavisinde ve kandaki kolesterolün düzenlenmesinde kullanılır. Köpekbalığı karaciğeri yağında, aynı zamanda anne sütünde bulunan alkoksi gliserol yüzlerce kat daha fazla bulunmaktadır. Alkoksi gliserol bağışıklık sistemimizi güçlendirir, akyuvar ve trombositleri arttırarak antikorları uyarır, radyoterapinin yan etkilerini azaltır.

alıntıdır :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

köpekbalıklarının başka yararlarıda var maalesef

maalesef diyorum çünkü bu yüzden bir çoğunun soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya

özellikle uzakdoğu ülkelerinde cinsel gücü arttırdığı için k.balığı yüzgeci çorbasını içiyorlar

sadece bir yüzgeç için o hayvanları sürekli olarak katlediyorlar ve bildiğim kadarıyla alınmış bir önlemde yok :(:angry:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.