Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ölümdevar

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    35
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

ölümdevar son kazandığı tarih 19 Mayıs 2012

ölümdevar en çok beğeni kazanandı!

3 Takip eden

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • Yer
    istanbul
  • İlgi Alanları
    alkol, sigara

ölümdevar - Başarıları

Yazar

Yazar (5/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

11

İçerik İtibarınız

  1. ölümdevar

    BABA EVI

    yaşlılık sendromu:)
  2. ölümdevar

    çok mu fakir görünüyorum ben

    bunu da beğendim...
  3. ölümdevar

    27 yaşında evin genç kızı konumunda olmak

    yazını çok beğenim.
  4. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    Maalesef bu ülkeye alkol girişi yasak:( kargo ile de olmuyor. Ama kafaya koydum, bu hafta sonu bir gece gelip, şehri koklayarak içip, ertesi gün geri döneceğim.. yine de teklifin için çok sağol.. şerefe:)
  5. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    Sevgili "Profit", asıl senin alacağın olsun:) madem şerefe, benim yerime de bir kadeh içer misin? Yoksa evdeki alkolsüz biralara saldıracağım:)
  6. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    sevgili "merhaba", bu güzel yorumun için çok teşekkür ederim. sana tamamı ile katılıyorum, bu nedenle yorumunda zaten tartışabileceğimiz bir konu yok sadece ufak bir açıklama yapma gereği duyduğum için bir cevap yazayım dedim. prensipleri olan ve kendini bilen herkesin kendi doğruları vardır ve bu doğrular çerçevesinde yaşamaya çalışırlar. mesela, ben, hani son zamanlarda denir ya "dilenen, mendil satan çocuklara para vermeyin, bilmem ne olur...", bana elini açan hiçbir çocuğu sebebi ne olursa olsun geri çevirmem. bu benim doğrumdur, genel doğru ile örtüşmesine de gerek yoktur. Babam derdi ki, içmesini bilmiyorsun oğlum, illah dibini bulacaksın... Aslında bence çok iyi biliyorum.. 15 günde ya da ayda bir içerim, içince muhakkak dibine ulaşırım, dışardaysam kendimi bileceğim noktada keser, evde ve yalnızsam sürünerek yatağa giderim bu da babamın doğrusu ile çatışanı..yani demek istediğim, herzaman sarhoşken yazmıyorum. Hayatımda olmayan ama hayatımdan çıkartamadığım en anlamlı duyguya özlemimi seslendiriyorum. Sevgili "merhaba", seni çok iyi anlıyorum, toplumsal sorunlara karşı duyarsızlıktan serzeniş etmişsin. Ben biraz bencilim galiba, kendi sorunlarımı çözmeden, toplumsal sorunlarla ilgilenmek umurumda bile olmuyor. Halbuki sorunsuz olduğum dönemleri de hatırlıyorum.. Öğrencilik yılları.. O dönemde gayet duyarlıydım, hatırlıyorum.. gerçi 4 kere üniversiteden atıldım, 1 yıl okula sokmadı jandarma, okul 9,5 yılda bitti ama olsun, yine de pişman değilim.. Bu arada sana bu cevabı yazarken tek damla alkol almadım, çünkü 10 günden önce bulabileceğimi, bulsam da içeceğimi sanmıyorum. Değerli yorumun için çok teşekkür ederim, sevgiyle kal..
  7. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    burada içki kaçak.. zor bulunuyor ve pahalı.. bundan sonraki ilk absolute vodtka yı bulduğumda, dibini bulup deneyecem.. sonra da beni atacaklar siteden;)
  8. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    teşekkürler.. ikisi de süperdi..
  9. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    ----------------------------------------------------- Şarap içmediğin için, Sarhoşlara sövme. Eğer Allah tövbe verirse, Ben sadece Şarap içmemek için tövbe ederim. Sen; Şarap içmemekle övünüyorsun. Ancak; Öyle ayıp işler ediyorsun ki, Şarap onların yanında Yüz kere zemzemle yıkanmıştır. ***** Ne cehennemi hak ettim, Ne cennete layığım. Benim toprağımı ne ile yoğurduğunu Allah bilir. Fakir, kafir, çirkin, fahişe gibiyim. Ne dinim var ne dünyam. Ne de; Cennet umudum var.
  10. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    son 2 fondipden sonra yazarım demiştim yazacaklarımı ama ayıldım galiba:) demek ki hala hazır değilim;)
  11. ölümdevar

    Bir Shapeshifter Hikayesi

    senin yazını okumadan önce yayınladım yazımı.. sadece şunu söyleyeceğim: Ruhunu serbet bırak... kelimelere boğulma.. Basitçe soy ruhunu....
  12. ölümdevar

    Puşkin'in Gizli Güncesi

    Lafa nereden başlayacağımı bilmiyorum. Yıllarca okudum.. Tuvallette okudum, otobüste okudum, sonra metro çıktı orada okudum.. Kendimi bildim bileli yemek yerken bile okudum.. Matematik okudum, psikoloji, felsefe, tarih okudum.. Yeni yıl kutlamaları yapılırken bile ben sabahlara kadar okuyordum... Taa ki.. Kendimi keşfetmem mi diyeyim, yoksa insan psikolojisini keşfetmek mi diyeyim bilmiyorum ama "Puşkin'in Gizli Güncesi" adlı bir kitap beni derinden etkiledi. Puşkin severlerin bir kısmı bu güncenin ona ait olmadığını iddia etse de ilginç bir kitaptı.. hayatımda hiç açık olmadığım kadar açık bir yazı yazacağım. Ruhumu olduğu gibi ortaya sermek istiyorum. Puşkin'in güncesindeki gibi.. (Tabii eğer alkolün etkisi geçer de vazgeçmezsem) Hayatıma normal herhangi bir salak erkeğin olduğu gibi yüzlerce kadın girdi.. Bazıları yıktı geçti, bazılarının esintisi bile vurmadı yüzüme.. en sonunda anladığımı şu, biz(erkekler) hakikaten salağız.... Binlerce insanla çalışma fırsatı bulunca insanları bir bakışta tasnifleyebiliyorsun. Böyle bir yeteneğim olduğuna inanıyorum. kadınları da aynı şekide tasnifledim.. Ruhumu çırılçıplak bırakmak için hazır mıyım bilmiyorum ama yine de yazacağım.. İnşallah moderatörler "dismiss" etmezler:) İlk önce duygusal kısmından gireyim.. Hayatımda yalnızca 2 kadın sevdim. Sonuncusuna kavuşamadığımdandır herhalde, "Leyla&Mecnun" hikayesine döndü.. onu görmeden yıllar geçmesine rağmen hergün onunla yaşıyorum.. Bütün bu yazılarım da onadır aslında.. o okumuyor onu da biliyorum.. Her kadını tasnifledim de onu bir yere koyamadım.. hayatıma giren herkes de onu aradım.. zerresini yakalayamadım ve sonuna gidemedim.. Duygusal kısmı geçtik, kadınlara gelelim. Benim şahsi fikrim kadınların şeytan olduğu yönündedir. Bazı arkadaşlarımız buna şiddeti tepki göstereceklerdir (bayan arkadaşları kastetmiyorum).. ama onlar da bence yalakalıklarından yapacaklardır bunu.. Ya da umutlarından dolayı.. Bu benim şahsi fikrim, kimse üzerine alınmasın lütfen.. Haa, şeytan derken öyle mistik ritüellerden bahsetmek istemedim.. Sadece bizden çok daha zekiler ve kurnazlar. ."Suya götürüp susuz getirebilirler" hayatta girilebilecek her mekana, her türlü batağa girdim. ve her türlü fantazinin alasını da yaşadım. Kim kimi kullandı hala emin değilim... Puşkin'in Gizli Güncesi'ni okursanız eğer, orada okuduklarınızdan, ya da Puşkin'in hayallerinden öteye geçtiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.. ve aslında inandığım ne biliyor musunuz, kadın ruhunun bizden daha hassas olduğu kadar bizden daha da derin olduğu... Benim hayallerim ve yaşadıklarımdan daha da derin.. Bunca yıldan sonra kadınlar hakkında kesin hüküm verebileceğim tek şey, aşık olan kadın aldatmaz... gerisinden korkun arkadaşlar. Hayatımın sonbaharına yaklaşıyorum.. bazı arkadaşlarım daha gençsin diyecektir belki de (muhtemelen benden daha büyük olanlar:)).. ama ruhumun hissettiği bu. bazıları der ya benim ruhum genç diye.. benim ki çok yaşlı arkadaşlar.. Detaya girmeye gerek yok.. Kitap reklamı yapmıyorum ama inanın bu kitabı herkes okumalı.. Ruh'un nasıl çırılçıplak bırakılabileceğinin örneği. Yukarıda yazmıştım ruhumu çırılçıplak bırakmak istiyorum diye ama bunu burada nereye kadar yapabileceğimi bilmiyorum.. dediğim gibi alkolün etkisi geçiyor sanırım.. Egom tekrar baskın hale geliyor.. İki dakika müsaade.. 2 founddip bu işi çözer galiba.. Fonda "Unutursun" çalıyon Candan Erçetin'den.. Gel de melankolik olma şimdi... Nasıl yazayım ben şimdi gerçekleri.. Benimki iflah olmaz bir aşk.. ondan kurtulmak için yıllardır çöllerdeyim.. mecnun mu oldum ne şaka bir tarafa her erkeğin hayatında sadece bir kadın olabilir hayatı boyunca.. Ben böyleyim.. umarım diğer hemcinslerim de böyledir.. (bu yalandı...) Bir erkek her türlü boku yer.. Sonra kendini kandırır, ben bunu yaptım şunu yaptım diye.. aslında yapılan kendisidir de haberi yoktur... Araya sıkıştırayım bari, burada 2 arkadaşım var, ikisini de bu yazıdan sonra kaybedeceğim gibime geliyor.. Olsun gerçekleri olduğu gibi yazmam lazım.. (aradan yarım saat geçti...) ve ben kimseyi kaybetmek istemiyorum.. yazımı burada sonlandırıp yayımlıyorum.. Okuyan herkesi, aşk'ı bilen herkesi çok seviyorum..
  13. ölümdevar

    ORTAYA KARIŞIK

    Ne güzel hayatın var.. Bence sen çocuklarının tavsiyesine kulak ver.. Yayınlayamazsan bile, çocuklarına bir kitap bırakmış olursun:)
  14. ölümdevar

    evet, bağımlıyım.. şerefe:)

    şerefe sevgili hocam ve sevgili radya
  15. ölümdevar

    evet, bağımlıyım.. şerefe:)

    Yıllardır bir kelimenin peşinden deli gibi koşturuyorum. her gün rutin olarak yaptığım "şey"lerden biri de, Google'da o kelimeyi yazıp arama tuşuna basmak.. 61.300 tane sonuç çıkıyor. günde 20-25 sayfayı geziyorum, alakası var mı diye. Birkere bulmuştum, yine bulurum gibi geliyor.. Az biraz sabır.. Yarısından çoğunu bitirdim.. Biliyorum hastalıklı bir ruh hali, kendimi engelleyemiyorum. Sanırım sigaraya bağımlı olduğum kadar da bu kelimeye bağımlıyım. Bu kelime üzerinden ulaşacağım sanki O'na.. Halbuki cep telefonum kadar yakın bana. Haa, onu yapmıyor muyum, yapıyorum elbette.. Ortalama haftada birkere geliyor kriz! Önceleri daha fazlaydı. Numarayı tuşluyorum, buraya kadar herşey kolay ama "yes" tuşuna basacak cesareti bulmak çok zor. Konu karıştı, kelimeye gelelim. Hani sigara kadar bağımlı olduğum kelimeye. bilirsiniz, hani bazen bir kitap okurken bir kelime sürekli gözünüze çarpar, sayfada ışıldar, büyür.. Sürekli onu görürsünüz.İncecik kelimeler içinde onu görmemeniz mümkün değildir. Algınız sürekli ona odaklanır. Bendeki böyle birşey.. Hayatım böyle.. Nereye baksam o kelimeyi arıyor gözlerim. Özledikçe bu siteye giriyorum. Bloglardaki yazıları okumak biraz olsun krizimi azaltıyor. Genelde kendi kendine konuşanlara deli derler.. Ben uzun zamandır yapıyorum bunu, ama muhtemelen deli değilim Bazen tavaya-tencereye kızıyor, Bazen beni çıldırtan sivrisineklere sövüyorum.. ama galiz küfür değil, adamın yüzüne söyleniyorum İyi de oluyor, yoksa Türkçeyi unutacağım.. Ya çevremde bir tane Türkçe konuşan adam yok ki.. Hayatımda bir çok şeyi özlüyorum. Özlem duymanın ne demek olduğunu hepiniz hissediyorsunuzdur. yani bana has bir duygu değil ama benimki biraz uzun süreli be kardeşim.. Hergün aynı duygu ile uyanıp, gecenin sonuna kadar devam eden bir his ve bu yıllardır aynı.Alıştım artık bu duyguya galiba.. Yani özleme... Kelimeyi hala söylemedim değil mi? O zaman son bir cümle ile bitireyim: "Özledikçe seni ben, bir taş daha basıyorum bağrıma ... Özledikçe seni ben, eğilip yüreğime, seni ne çok sevdiğimi haykırıyorum"
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.