Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

jupi35

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    6
  • Katılım

  • Son Ziyaret

jupi35 Hakkında

  • Doğum Günü 01-12-1962

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://
  • ICQ
    0

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • Yer
    izmir

jupi35 - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. jupi35 doğum gününüz kutlu olsun!

  2. jupi35 doğum gününüz kutlu olsun!

  3. jupi35 doğum gününüz kutlu olsun!

  4. jupi35 doğum gününüz kutlu olsun!

  5. jupi35 doğum gününüz kutlu olsun!

  6. jupi35 doğum gününüz kutlu olsun!

  7. jupi35

    ORTA ÇAĞ KARANLIĞI İKTİDARDA

    Haklısın demirefe. Bu konu ile sabah ben de din felsefesi başlığı altında konu açmıştım. http://www.turkish-media.com/forum/index.p...howtopic=156185 maalesef liseden beri severek okuduğum bilim ve teknik dergisinin de işini bitirdiler. o dergi ki, astronomi ve astrofizik hakkında müthiş bilgiler edinmiş ve o gazla bir de teleskop satın almıştım. Dağ başında kapkaranlık bir ortamda teleskobunu kurup, gözle göremediğin bir galaksinin bulunduğu yere çevirince karşında belirivermesi gibi bir olayın insana verdiği hazzı anlatamam.. Atatürkün tüm mirasını yerle bir ettiler. Bilimin yerine hurafeyi, karanlığı koydular. Yazıklar olsun diyorum. Yazıklar olsun.
  8. Bilim dinden bağımsız olduğu zaman gelişir. Yerleşik dini bilgilerle çelişiyor diye bulunan bilimsel verileri reddetmeye kalksaydık bilim ve teknolojimiz bu kadar gelişir miydi sizce? Bu konuda verilebilecek o kadar çok örnek var ki.. Pek çok bilimsel gelişmeye baştan "dine aykırı" gerekçesiyle karşı çıkılmadı mı? Bugünkü Vatan gazetesinden güncel bir örnek: -http://w9.gazetevatan.com/Bilim_ve_Teknikte_Darwin_sansuru/227195/1/Gundem- maalesef liseden beri okuduğum bilim ve teknik dergisinin de işini bitirmişler. yazıklar olsun.
  9. Resim Tahmin Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 50 Puan!
  10. ben hakan, 46 yaşındayım, makina mühendisiyim. yarışmaya (pardon foruma) izmirden katılıyorum. ben; - Atatürkün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinde yaşamaktan memnunum, birilerinin yönümüzü değiştirmesini istemiyorum. - Tüm insanların mutlu ve rahat bir yaşamı hakettiklerine inanıyorum, bilimin, dinin, siyasetin ve devletin ana amacı bu olmalıdır. - Kişisel özgürlüklere katılırım, ancak.. kişinin özgürlük sınırı, diğer bir kişinin rahatsız olma sınırında bitmelidir. Örnek, başkasının rahatsız olmayacağı kadar yüksek sesle müzik dinleyebilirsiniz. Birilerinin rahatsız olmaya başladığı an sesi açma özgürlüğünüzün sınırına ulaştınız demektir. - Kadın erkek eşitliğine inanmam. Kadınlar üstündür bence. En azından doğurabiliyorlar. Yaşamı başlatabiliyorlar, ben yapamıyorum. - Allaha inanırım peygamberlere kutsal kitaplara filan inanmam. Allah mesaj vermek istediği zaman direk olarak verecek kudrete sahiptir, elçiye ihtiyacı yoktur. Ben buyum işte :-)
  11. Herşey yanlış yönlendirmeler ile başlıyor ve öyle sürüyor. En büyük yanlış, evrimi allaha karşı olmak veya ateistlik diye yorumlamaktır. Evrimin olması allahın varlığını yadsımaz. Evren kuralları ile birlikte yaratılmıştır ve evrim evrenin temel kurallarından biridir. Peki birçoğu neden evrime karşılar? Çünkü yeşleşik inançlar Allaha insana benzer bir yapı ve kişilik yamamaya meyilli. Sanki allah bu uçsuz bucaksız evrenin yaratıcısı değil de bir büyücü, çamurdan insan şekli yaptı ve püf dedi can verdi.. Yaradılış teorisi dedikleri bir büyücü masalından başka birşey değil. Gerçekte ise Allah bu evreni daha baştan kuralları ile yarattı. Nedir bu kurallar? Örneğin çekim kuvveti. Tüm gezegenleri, yıldızları, güneş sistemlerini ve galaksileri oluşturan güç. Örneğin nükleer güç. Atomların oluşmasını sağlayan güç. Örneğin enerjinin sakınımı kanunu. madde-enerji ilişkisini açıklayan, maddenin aslında enerjinin yoğunlaşmış bir biçimi olduğunu anlatan kanun. Örnekler çoğaltılabilir. Bütün bunların ana teması şudur: DEĞİŞTİRİLEMEZLER.. din adamlarının işlerine öyle geldiği için keyfiyetiyle, reddetmesiyle, yok saymasıyla değişmezler. Allahın gerçek kanunlarıdır. Evrim de bu kanunlardan biridir. evrende herşey evrimleşmektedir. bu nedenle yıldızların evriminden bahsedilir. Güneşimiz de 3. kuşak yıldızlardandır, bir evrimin sonucudur. Dünyamız da öyle. Dünyamızdaki kayalık yapıyı oluşturan atomlar, birinci kuşak yıldızların hidrojen ve helyumu daha ağır atomlara dönüştürmesi sayesinde vardır. Teknolojimiz de evrimleşmektedir. Evrim aslında adım adım mükemmelleşmenin teorisidir. Biyolojik evrim de canlıların mükemmelleşmesini açıklar. teknolojik evrime pek çok örnek verilebilir, basitçe cep telefonu ile anlatayım. cep telefonlarını ne zamandır kullanıyoruz? yaklaşık 15 yıldır. ilk cep telefonunuzu hatırlıyor musunuz? yeşil-siyah ekran, birkaç saat pil ömrü, biplemeler, bir de saati yazardı. hatta ilk cep telefonumda saat bile yoktu, ilk saatli modeller çıkınca tüh be demiştim, keşke biraz bekleyip saatli olanı alsaydım. Ya bugün? renkli ekran, hatta dokunmatik olmayanı da kalmayacak yakında, internete bağlanır, müzik çalar, fotoğraf ve video çeker, databank, alarm, kronometre, oyunlar, navigasyon..... peki bunların hepsi pat diye bir anda mı oldu? Adım adım.. her yıl yeni bir özellik eklenerek. İşte teknolojik evrim. Siz de bilgisayar, araba, uçak, televizyon, vs. ile örnekleri çoğaltabilirsiniz. Evrende hiçbirşey sıfırdan en mükemmel hali ile ortaya çıkmaz. Herşey adım adım evrimleşir. Biyolojik evrim de genel evrim kanununun bir parçasıdır. Evrenin tüm kanunları gibi Allahın kanunudur, birkaç din adamı işlerine gelmedi beğenmedi diye DEĞİŞTİRİLEMEZ. Biyolojik yapıların (canlıların) evrimleşmesini reddetmek için Allahı kullananlar aslında ona karşı geldiklerinin farkında bile değiller. Allah büyücü değildir. insanı çamurdan yapıp üfleyerek yaratmamıştır. Evreni tüm kuralları ile yaratmış ve bu mükemmel kuralların dengesi evreni bu gördüğümüz hale getirmiştir. Evrimi reddedenler, galileoyu işkence ile tehdit ederek dünyanın güneşin etrafında döndüğünü reddetmesini isteyen engizisyon rahiplerinden farklı değildir. Gerçeği reddederek onu yok edemezsiniz, ancak bir süre gizleyebilirsiniz, o kadar. Sonunda gerçek hurafeyi siler atar. Lütfen akılla ve mantıkla bir daha düşünün. Evrimin olduğunu görenleri ise ateistlikle yaftalamayın. Herkese sevgiler ve saygılar.
  12. Ben bu konuda çok farklı düşünüyorum. Genelde insanlar kurana karşı olmayı veya onu eleştirmeyi Allaha karşı olmak gibi algılıyorlar. önce bu ön yargıdan kurtulunması gerek. Bana göre; 1. Evrenin bir yaratıcısı olduğu muhakkak. Adına ne derseniz deyin, ister tanrı, ister Allah, ister Manitu. Her dini inanç merkezine Allahı ( ya da kendi dinindeki karşılığı neyse onu) oturtur. 2. Allahın bu evreni yarattığına kuşku yok. Ama gerçekten kitaplar gönderdi mi? Kitap göndermeye ihtiyacı var mıydı? Evreni düşünün.. Aklımızın alamayacağı kadar büyük ve uçsuz bucaksız. Daha biz dünyamızın büyüklüğünü bile algılayacak durumda değiliz, güneş sisteminde küçük kayalık bir gezegen olan dünyamızı.. Güneşimiz ise sıradan bir yıldız. Galaksimizde güneş gibi yüz milyarlarcası var. Galaksimiz ise sıradan bir galaksi, evrende onun gibi yüzmilyarlarcası var. Evrenin büyüklüğünü kavramamız olanaksız olduğu gibi, onu yaradanı da kavramamız olanaksızdır. ama çıkarsamalar yapabiliriz... Mesela, bu inanılmaz büyük evreni yaratan, sadece insan için mi yarattı? hiç sanmıyorum. eminim ki bu evrende bizim gibi milyonlarca zeki tür var. İşte benim kurana inanmayışım burada başlıyor.. Koca evrende okyanusta bir kum tanesinden ufak olan dünyamızın üzerindeki canlıların (bizlerin) yaşamına doğrudan karışacak bir yaradan düşünemiyorum, neden karışsın ki.. Ya da, zaten tüm evrene sahip olan yaradan, neden kendisine kurban verilmesini istesin? kimin malını kime kurban ediyoruz? Ya da, Neden bünde beş kez yatıp kalkıp kendine dua edilmesini istesin ki? böyle bir büyüklük kompleksi ancak insanda olur.. Zaten kurana baş itirazım burada. Evrenin sahibi yaradanın bizim duamıza veya kurbanımıza ihtiyacı yok, bizden öyle şeyler isteyeceğine de inanmıyorum. Tamamen insan aklının çıkardığı bir durum. Firavunların önünde secde edilirmiş ya, e yaradan firavundan büyük, onun karşısında tabii ki secde edeceksin mantığı. 3. İnanıyorum ki bugün yazılan gerçek kutsal kitaplar var, bilim kitapları. asıl kutsal kitaplar onlar. Çünkü evrenin kurallarını açıklıyorlar. Evreni kuralları ile yaratan Allah değil mi? Bu kuralları yazan kitaplar asıl kutsal kitaplardır. Mesela, evrensel çekim kuvvetini düşünün. Newtonun çekim kanunu diye bilinir, ama newtonun kanunu değil tabii. Allahın kanunu. Ama ilk newton farkına varıp formüle ettiğinden onun adı verilmiş. Dünyamız güneşin çevresinde o kanun sayesinde dönüyor. güneşimiz de galaksinin çevresinde. İşte Allahın kanunu böyle olur. Dünya bir gün olsun güneşin çevresinde dönmeyivereyim diyebiliyor mu? Allah kanun koyarsa buna evrendeki herşey uyar. Allahın kanunu böyledir. Yoksa, kadın başını örtsün müymüş örtmesin miymiş.. içki içsek mi içmesek mi.. namaz kılsak mı kılmasak mı... oruç tutalım mı tutmyalım mı.. Domuz yesek mi yemesek mi.. Böylesine yoruma dayalı şeyler Allahın kanunu olmaz, olamaz. Bu nedenle de kuranın Allahın gönderdiği bir kitap olduğuna da, Allahın insanlara herhangi bir kitap gönderdiğine de inanmıyorum. Kuşkusuz ki Allah, evreni kuralları ile yaratırken bir gün insanların bilimlerinin gelişeceğini, evrenin işleyişinin ana kanunlarını (yani kendi kanunlarını) bulacaklarını biliyordu. Elimizdeki "kutsal" kitaplar ise tarihi güzel metinler, ama Allahın metinleri değil. Benim düşüncem böyle. Herkese sevgiler, saygılar.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.