Bu konuya farkli bir yorum yapmak gerekirse:
Ben yurtdisinda okuyorum, bundan memnunum. Yazin Turkiye'de Turk universitelerinde okuyan arkadaslarla sohbet ederken farkettim ki, universitelerde proje veren hoca sayisi yok denecek kadar az. Universitenin genelde insana verdigi "baskalariyla" beraber takip kurup, o insanlarla bir sekilde bir odev/projeyi bitirmektir. Insana verdigi yararlar, hem insani kominikasyonu arttirir, hem digerlerinin gorus acisini ogrenirsiniz, hemde tum yuk size kalmaz. Bundan daha guzel ne olabilir ki?
Ilk 500'e Turkiye girmedi! BU anlasmazlik cikardi hatirladigim kadariyla "yanlislik var" gibilerinden yorumlarla... Fakat aci gercek bu! Ilk 500 u haketmemisiz ki...
Universitelerin siralamaya girmesi bildigim kadariyla, o sene nekadar Doktora ogrencisinin kagit publish etmesine bagli. Eger her bolum yuksekse, digerlerine nazaran universite 1. seciliyor. Ne kadar basarili ise doktora ogrencisi bir okulun, okulun o derece rutbesi artiyor. Bu da diger gercegi gosteriyor ki, universitelerimizde pek arastirma yapilmiyor, veya olanak yok! Olanak-sans olmayinca insanlarin dogal olarak motivesi kiriliyor ve muhakkak arastirma hevesi o anda sonuyor ve dogal olarak universite ilk 100, ilk 200'e hatta ilk 500'e giremiyor.
Universite ne kadar isim yaparsa, bir sonraki donem icin o kadar aplikasyon aliyor!
Bizim universitelerimizin boyle bir sansi yoK! Ogrencinin application yapma gibi bir secenegi yok OSS ve hatta simdi OYS'ye girmekten baska....
Bu konu uzadikca uzar! Derler ki, zararin neresinden donulse kardir ama bide derlerki ne ekersen onu bicersin. Turkiye'nin egitim sistemi boyle gelmis, boyle gidiyor. Artik ne ortaya koysa da cok gec kalindigini dusnuyorum ozellikle cag teknoloji cagi iken...
Tum universitelilere basarilar. Sevkimizin kirilmasina izin vermeyelim!