Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

adısaklıadam

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    127
  • Katılım

  • Son Ziyaret

2 Takip eden

adısaklıadam Hakkında

  • Doğum Günü 01-01-2007

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • Yer
    buradan işte

adısaklıadam - Başarıları

Meraklı

Meraklı (6/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. sevgili adısaklıadam düşündüklerinle benim için oldukça özel olduğunun farkında ol.doğrularımız emin ol ki bizim yazdıklarımızla değil insana dair düşündüklerimizle daha özel olana dönüşecektir.kim ne olursa olsun biz buyuz,forumlarda değildir mücadalemiz,insanın olduğu her yerde.sevgiler değerli arkadaşım.

  2. türkiyede derin devlet yoktur çeteler vardır büyügünden küçügüne çeteler hakimdir türkiyede lozandan kalmadır irili ufaklı çeteler her hukuksuz yapılanma çetedir bunun devlet kılıgına girmişi fark etmez..
  3. valla ne diyeceğimi bilmiyorum,haklısın sonuna kadar

  4. istiklal marşı lozandan önce kabul edilmiştir 1921 de lozan 1923 de lozan bir takım sözlerden sonra kabuyl edilmişdir galip devletlere verilen sözler... atatürkün ingilizlerle alış-verişleri 1923 den öncedir lozandan sonrakileri mevzu etmedik. padişah olunca ******* atatürk olunca kurtarıcı sanada garip gelmiyor mu? 1921 deki meclis ile 1923 teki meclis aynı meclis degil 1923 deki meclis atatürkün atadıgı meclis nasıl oluyorsa padişahın bile meclis atama yetkisi yoktu nerden nereye gelmişiz degil mi? istiklal marşını zaten degiştirmek istediler ama o kadar ileri gitmediler şimdilik tabi... ****ile yeni kurulan kemalist devletin varmak istedigi nokta aynıdır. birde bunu kurtuluş diye dayatırsan.. süngü zoruyla tabi millet daha üç beş senede kurtarıcılarından kurtulmak istemişdi..
  5. yahu neredesin;)yakında bende gideceğim buralarda bu gidişe.

  6. onlar cevap degil arkadaşım eger cevap olmuş olsaydı zaten sorunda kalmazdı cevap dediginiz sadece sizin inandıklarınız olabilir ama başkası buna inanmayacaktır onun için kendinize ait cevaplara herkesin inanmasını beklemek abes olur olmaz mı? olur olur bütün sorunların cevapları olsaydı yaşamında bir degeri kalmazdı. ************** selamlar
  7. Bu konudaki tartışmaları Kemal Tahir, Mete Tuncay, İlber Ortaylı, Yılmaz Öztuna, İsmet Bozdağ, Murat Bardakçı ve Mustafa Armağan gibi yazarlar bitirmişti aslında. Hemen bütün yetkin tarihçiler “Vahdettin hain değildir” hükmünde hemfikir.
  8. Açın bakın, Mondros’ta İngiltere ile aramızda rica minnet çöpçatanlık yapan General Townshend’in hatıralarını, İngiliz gemileri kasım ayında Çanakkale’den nasıl birer ‘kurtarıcı prens’ olarak girmişlerdir, hayretle görürsünüz. [..] O zaman Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’da kendi parasıyla çıkardığı Minber gazetesinde işgalci İngilizlerin tebrik edilip alkışlandığını da, 17 Kasım 1918′de aynı gazetede çıkan söyleşisinde “İngilizlerden daha hayırhah (iyiliksever) bir dost olmayacağı” mesajını verdiğini de, ertesi gün çıkan Vakit gazetesinde ise “Britanya hükümetinin Osmanlılara karşı olan iyi niyetlerinden şüphe etmediğini” söylediğini ve dahi “muhataplarımızla [yani İngilizler, Fransızlar vd.] anlaşmak lazımdır” dediğini de hatırlamamız gerekmez mi? Ya Mustafa Kemal Paşa’nın 11-13 Ekim 1918′de Halep’ten Vahdettin’e çektiği telgraftaki ilginç teklifleri… Şöyle diyordu padişahın yaveri Naci (Eldeniz) Bey adına gönderdiği telgrafta: Müttefiklerle olmadığı takdirde ayrı olarak ve mutlaka barışı sağlamak lazımdır ve bunun için kaybedilecek bir an bile kalmamıştır. Peki, bütün bu belgeler bilinip dururken birilerinin kalkıp da “Mütareke hükümlerine sonuna kadar riayetkâr davranmalıyız” şeklindeki tavrı nedeniyle Vahdettin’in hain ilan edilmesini anlamak gerçekten de mümkün değil..... ...En iyisi son sözü, bir ara bakanlık da yapmış olan Hüseyin Cahit Yalçın'a bırakmak. Bakın yakın tarihimizdeki hain-kahraman düellosu hakkında bu tecrübeli kalem ne ibret-âmiz laflar söylemiş: "İzzet Paşa kabinesinde mütarekeyi [Mondros'u] imza eden Rauf [Orbay] Bey, bugün âdeta vatan haini oluyor. Çünkü Halk Fırkası'ndan çıkmıştır. İzzet Paşa kabinesinde mütarekeyi kabul eden ve imza etmesi için emir verenler arasında bulunan Fethi [Okyar] Bey ise bugün Millet Meclisi Reisi bulunuyor. Çünkü, henüz Halk Fırkası'na mensuptur. Bu ne mantıktır, bu ne ölçüdür, bu ne mutaassıp fırkacılık [particilik] hissidir?"(6) Tarih yalan söylemez; ama ona yalan söyletilebilir. Tabii yatsıya kadar... Rauf Orbay, Yakın Tarihimiz, cilt IV, İstanbul 1962, s. 180. düzeltilecek o kadar çooook şey yalan varki..
  9. ben diyorum ki çanakkale 18 martan sonra geçilmedi mi? gönül isterdi ki geçilmesin hadi hidularla alakasını bana açılayın çanakkalenin .................................. Aslı Britanya arşivlerindeki gizli yazışmalara göre, işgalci İngilizler, şimdi de ‘esir padişah’ı Samsun’a çıkmış bulunan Mustafa Kemal Paşa aleyhine konuşmaya zorlamaktadırlar. Ne var ki, Vahdettin kendilerine, Mustafa Kemal Paşa’nın ancak İtalya’nın birliğini sağlayan millî kahramanları Garibaldi kadar “haydut” kabul edilebileceğini, onun yurtseverliğinden kuşku duymadığını, dahası ona saygı ve hayranlık hissetmemenin güç olduğunu söylemiştir. […] Bir başka belge ise gerçekten şaşırtıcı. 14 Kasım 1918 günü, bir gün önce İstanbul’a gelip Pera Palas’ta ikamete başlamış olan Mustafa Kemal Paşa, İngilizlerin Daily Mail Gazetesi’nin muhabiri G. Ward Price’ı aracı yaparak General Harrington’la görüşmek ister. Price, Pera Palas’ta yaptığı görüşmeyi hatıralarında şöyle aktarıyor: “Mustafa Kemal, yapmak istediği bir teklif için Britanya resmi makamlarıyla nasıl temas edeceğini” bildirmemi rica etti. “Bu harpte yanlış cephede savaştık, dedi, eski dostumuz Britanyalılarla asla kavga etmek istemezdik… Biliyoruz, partiyi kaybettik… Anadolu’nun Müttefik Devletler tarafından işgal edileceğini tamamen biliyordum… Bu topraklar üzerindeki bir Britanya idaresinden o kadar hoşnutsuzluk gösterilmemesi gerektir.” Burası da çok ilginç. Bakın neler olmuş: Anadolu’da İngiliz idaresinden o kadar da rahatsızlık duyulmaması gerektiğini söyledikten sonra Mustafa Kemal, bu topraklar üzerindeki İngiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğunu gazeteci aracılığıyla işgalci yetkililere şöyle iletecektir: “Eğer İngilizler Anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa Britanya idaresinde bulunan tecrübeli Türk valileri ile işbirliği halinde çalışmak ihtiyacını duyacaklardır. Böyle bir selahiyet dâhilinde hizmetlerimi arzedebileceğim münasip bir yerin mevcut olup olmayacağını bilmek isterim…”(5) Türk Tarih Kurumu’nun çevirtip bastığı bir kitaptan alındı bu çarpıcı sözler. Şimdi söyleyin bakalım, İngilizlerle ilişki kurmak vatan hainliği sayılabilir miymiş?
  10. 1920'lerde dünyada rüzgarlar totaliterlik ve diktatörlük yönünde esiyordu. bir padişahlıkdan başka padişahlıga geçiş yapılmışdı ama meşrulaştırmak gerekdi. işte cumhuriyetler ilan ediliyordu dünyada. halkın kendi kendisini yönetme hikayesi anlayacagız dünyanın diger bölgelerinde 50 li yıllardan sonra demokrasi rüzgarları esmeye başladı ve bizdede esmeye başladı haliyle ama biz 'benim totaliter geçmişim yücedir, tartışılmaz' dedik. anıt mezarlarda saygı duruşuna geçtik, salya sümük agladık. darbelerle hep tek parti ruhunu geri getirdik, çünkü insanımızla, insanlarla sorunumuz vardı. hatta onları bilgisiz kalabalıklar olarak tanıyorduk.askere al *****, vergi versin, bize para getirsinler.. oysa bunları red etmeden demokrasi bir hayaldir. not; benim birşeyleri ispatlamak gibi bir derdin yok arkadaşım ben inandıgımı yazıyorum istersen senin inandıgını yazayım ben insanların bir şeyler anlatmakla ikna olacaklarına fazla inanmam insanlar kendileri ikna olmalıdırlar herkes tekdir, biricikdir sadece inandıgımı belirtmek isterim..
  11. güzel kardeşim aksini yaz aksini ******** neye inanıyorsan onu belirt, niye başkasını yalancı çıkarmak için ugraşacaksın ki, sen sadece inandıgını yaz sıkma kendini boş ver.. özgüvenözgüven
  12. lozan emperyalist bir savaşın sonunda kurulan yeni bir dünyada orta dogunun nasıl olacagının karar alma yeridir. bizde buradan bir rol kapma işine girdik. lozan ingiliz emperyalizminin onaylanmasıdır, meşrulaştırılmasıdır.lozan bir biatdir sisteme, yeni efendilere sunulan bir biat.... İsmet İnönü'nün şöyle dedigi rivayet edilir, lozandan çıktıkdan sonra, ''bir yüzyıl kazandık''.... Sevr ise meclis açıldıktan sonra yapılmışdır, milli mücadeleye bir tepkidir aslında. (demek istiklal harbine karşı degilim, ne mümkün İSTİKAL HARBİ İSLAMIN İSTİKLALİDİR karşı olunabilinir mi?) ingiliz emperyal düşüncesi sonradan işin rengini degiştirmişdir. lozana varmışdır durak olarak...
  13. ***************** çanakkale geçilmedi diyorsunuz yani çanakkale 18 marttan sonra geçildi biliyorsunuz. tıngır mıngır geçtiler.. demek ingiliz maliyesi savaşa devam etmeye müsade etmedi ve lozana razı oldular. aslında lozanda ingilizler diger devletleri de ekarte etti, lozanın sahibi ingilteredir, sevrin diger mensuplarını diskalifiye etmişdir ingiliz diplomasisi önemlidir. mesela biz kurtuluş savaşını yunanlılara karşı vermişiz, öyle diyorlar resmi tarihde ingilizlere lafda söylemezler varsa yoksa yunan garibi (ingiliz maşası) zırt pırt belge işine girmeye gerek yok, devletin arşivine mi koyacan sanki belge olunca devlet tarihini mi degiştirecek? bunlar resmi güçle alakalı şeyler. Ecevit Vahdettinin hain olmadıgı itiraf etti, bazı şeylerin belgeye ihtiyacı yoktur, yalan apaçık ortadadır. bunun belgeleride açıklandı zaten vs.vs.
  14. abd türkiyeyi kaybetmemek için eski ortaklarını terk ediyor onların posası çıktı artık biraz daha ılımlı islam mış gibi görünen tiplerle devam edecek bu zamana kadar eski rejimi (laik-kemalist) desteklemişdi artık işi bitti bu rejimin, öyle gerekiyor çünkü eski rejim devamlı muhalefet üretiyor, toplumu iyice sıkıyor sistem dışına itiyor, anlatabildim mi* sistem dışına çıkmasın diye biraz daha muhafazakar tiplerle işini yürütecek türkiyenin payına da bişiler düşücek bundan tabi görmüyon mu yabacı sermayeyi eski rejim zamanında millet aç gezerken bir dünya parayı taşlara, heykellere yatırmışdı çagdaş oldugunu sanıyorlardı, yazık eski rejimin yeni sahipleride aynı yerde ve çizgide, toplum hiç umurlarında degil. hala 1930 lu yılları özlüyorlar, 27 mayısı devrim diyolar vb. vb. yeni dünyaya uymuyor anlıyacagınız bilmem anlaşılır oldumu?? sevgiler
  15. zaten ergenekon diye bişi de yok masonlar tam bir hayal bunlar ne ki ya bunlar çocukca yalanlar islam dogdugundan beri hayatın göbegindedir diyorum sen parmakdan bahsediyorsun
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.