Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İNTERLOCK

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4.060
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    70

İNTERLOCK tarafından postalanan herşey

  1. Ben de saklandım beklemeye geçtim.. bu resim de komacanmış..
  2. 5 saatçik.. 300 dakika.. 1800 saniye.. da ne kadar bilmem kaç salise.. Sonra.. Sonrası yok! N'apçaz? Vakitten çıkıp dooru Zaman'a geçicez.. Zamanın ucu-bucu yok.. niçün? İzafî bişeydir..Yani kimse şu-bu diyemez.. Ben zabbahtan beri neler çekip-beklediğimi Gene ben bilirim.. de.. Düşünüyorum.. Yakıtı bi kefşetsem ben de süper man olabilmeyi (bu uçan varlık ünisex kalba..) kendim içün muhtemel bulabileceğimdir de.. torosları kar bürüdü.. Havva ulaşımı sakıncalı mı? Bilemiyorum.. Kim bilir? Öretmenim bilir.. O herbişeyi bilir.. Biat eder.. Kaktüs tutan ellerinden öperim..
  3. Yok Kesmeli-Biçmeli değil amma gitmeli-gelmeli acip-gucup anomali.. Not: Bi de siz görmiyeli uçan süper woman kimin böyle bişi olmuşunuz.. walla tebrik ederim.. huşu içindeyim.. Hankı yakıtı kullandığınız bendenizi derpiş etti.. Ne demekse? By
  4. O zaman güzel sözlerinize karşı içine düştüğüm acziyet ve melânkolik durumu çaktırmamak bâbında bir ifade olarak canım ve herşeyim Radya teacher'ime Diyabet sorunsalını tetiklememek with regard to İkindi Çay'ı ve Gönül Çiçeği sunumu.. Eğer kabul ederseniz..
  5. Dün gece 24.00 den sonra gene Zaman Döngüsü ile ilgili farklı bir yorum filmi izledim.. Meraklısına diyelim..
  6. Radya Öğretmenim.. Ben buralarda yok iken.. üçkâğıt öğrenmiş.. Çaya buyrun diyor ama nerdeee Kalbim kırık.. Üskünüm kalba.. Buyurun bare..
  7. Peki.. Bi da demem örtmenim ama.. Ama bu kez "Triangle" derim.. Döngü neymiş bi de böyle görelim bakalım.. .
  8. Bitanecik Radya Örtmenime çukula getirdim.. Paramın yettiğince. Ellerinden öperim..
  9. Mesafeler uzayınca dün gece eksik geçti.. Çok üşüdüm.. çok..
  10. Bir muamma bulut teslim-alınca geceyi; Gözlerin tuhaf bakar göremem gözlerini..
  11. Bir yüce nehir bildiğince akar Umarsız kaptırır giderim bağışla.. 🐬
  12. Tanrı'n cebinde ya! Unuttun mu? Ama biyerlerde düşürmüş de olabileceksindir.. Kim bilir? Bu arada-derede Aşk'ın da birlikte tırsarsa çocum.. Sana da "Gizemli Acısı" kalır.. Aaaaah Lânet olasıca.. Merhaba @pach of neo
  13. Kısmet; Kısm-et: Division-al Günün konusu ile ilintili olarak..(Dark Dizisi) Recurrent images and files: Tekrarlayan görüntü/resim/simge ve dosyalar Repeated visions and files: Yinelenen hayâl/görüntü/görünüm ve dosyalar Merhaba
  14. geçmiş zamana ve ölmüşlere ağlamayın, onların aralarında kaldığınızda oluşacak haberleşme sonuçları cin çarpmaları ve asılsız haberler ve efsanelerdir..
  15. -- Poseidon; Cyber bir Gemidir.. Açık denizlerde başı-bozuk dolanır Şellâfe deniz cıbıldak kızlarıynan oynaşır Bu arada gördüğünü-yediğini hep yazar notlar tutarmış.. Bu vessel ne mene bişise çok çekici/cazibeli ve Mülevves cinler.. cinnîler ile yakın ilişki kurmuş Onlardan aldığı gizli hem meş'um bilgileri uğradığı limanların pis meyhanelerinde kafaladığı korsan adamlarına şarap karşılığı satadururmuş.. Neticesinde bu durum; an impure condition indicating the presence of undesirable matter in the deep ocean'dur.. Peki; Bu matter ne mene bişidir? Cerehat ya iltihabî midir? Yoksa atıklar mıdır? Residue Filmi seyredin Belki Poseidon görünmez emme Sediment kayaç görürsünüz de İlminiz artar benim canım kuzucuklarım Fanlarım.. By
  16. Muallak; Limbo; A'raf; Cehennem'in Sınırı.. Cehennem'i Bilen-Gören var mı?
  17. Konu hep geliyor ve o;Narin Kelebek; Split Sylph'te noktalanıyor..Muallâk..Merhaba
  18. Sopa: oof invoice operations.. dimehtir..:)

  19. İNTERLOCK

    MU

    . Aşağıya alıntıladığım bahis, Lahun Glifi olarak anlatılan konu ile epey yakınlık gösteriyor. Fazlası ile arapça kelimeler kullanıldığı için pek anlaşılmayacak olabilir. Ancak bizi ilgilendiren kısmı bir daire ve dairenin belli bir amaçla iki parçaya bölünmesi ve bu bölünme yoluyle iki'de gizli olan birliği anlatmasıdır. Bu anlamda bir başka benzer; Yin Yang Glifi olarak düşünülebilir. ** VÂCİP ve MÜMKÜN'ü bir daire farzet. Bu daireyi merkez noktasından geçmek üzere doğru bir çizgi ile ikiye ayırınca iki kavis şekli hasıl olur. Bunların biri VÜCUB'un, diğeri İMKÂN'ın temsilî kavisleridir. Dairenin merkezinden geçen çizgi: vacip'ten ayrı olan imkân taayyünlerinin göstericisidir. Bunlar tevehhümde var gibi görünüyorlarsa da hakikatte varlıkları yoktur. "Görünüşte cihan var görünüyorsa da vücub'un nuriyle imkân'ın karanlığı arasında bir çizgiden başka bir şey değildir." Eğer bu mevhum hattı okuyabilirsen hudus'un, HUDUS TAAYYÜN'ü ile kıdemden ayrıldığını bilirsin, taayyünün itibari oluşu ile; "hiç içinde bir hiç" olduğunu taayyün ile anlarsın. Lâkin burada bir nokta var ki bilinmesi elzemdir. Daireyi ikiye ayıran çizgi ortadan kalkınca şuhud görüşün zail olursa da tayyünün hükmü ve eseri bakidir. Burada eğri hayale kapılma ve iyi bil ki Allah yolunda fâni olan bir kimse Allah değildir. Aşk ile Allah yolunda ilerleyen kimsenin kendinden geçip fâni oluşuna MÜNAZELE derler. Münazele zamanında, ZAT-I AKDES'in ferdaniyeti: ikilikten hasıl olan ittihadı, Ahadiyetin sır perdesi etrafında dolaştırmaz. Çünkü imkânın eseri bakidir. Fâni olduktan sonra sıfatların incelikleriyle istiğrakın kendince mektum kalması: daha hazlı ve daha güzeldir. Ahadiyet, Allah'ın isimlerinde kesret ahadiyeti ve mukaddes zatın hüviyeti itibariyle aynı ahadiyettir. Her iki surette ismi Ahad'dir. Her suretle "Ahadiyet" sırrının eşyada sirayeti; Bir sayısının bütün sayılarda sirayeti gibidir. Eğer bir sayısı olmasaydı, birin tekerrüriyle nihayetsiz sayıların ayınları zâhir olamazdı. "Eğer her varlık sen isen; şu halde bu cihan nedir? Eğer ben hiç değilsem, bu figân nedir? Hem her şey sensin, hem de hep sen. O halde senden başka olan şey nedir? Senden başka bir varlık olmadığı yakîn ile malûm olunca bütün bu şek ve şüphe âvâzeleri nedir? Onun vahdeti; zevk ve vicdan yoliyle senin kendi vahdetinden de bilinebilir. Sayıların bir sayısındaki fertleri gibi. Birin bire darbiyle hasıl olan sayı yıne birdir. Böylece tevhid dürüst olur. Bunu zevk ve vicdan yoliyle bilenler de pek azdır." FAHRÜDDİN-İ IRAKÎ . .
  20. . Kozal Alem ve Temel Özellikleri Kozal alem, egonun doğal ortamıdır ve ego enkarnasyonlar dediğimiz süreler boyunca bu seviyede kalır. Enkarnasyon sırasında, ego'nun bir parçası daha aşağı bilinç seviyelerinde tezahür eder ve ego'nun, değişik fizik bedenler içerisinde tekrar tekrar doğmak zorunluluğundan kurtulması için gerekli olan deneyimleri edinir. "Kozal Beden", insanın en son enkarnasyonunda biriktirmiş olduğu deneyimin eklenmesi suretiyle her yaşamda değişir. Bu nedenden dolayı da bazan Kozal Beden'e "bilgi hazinesi" (reservoir of knowledge) denilir. Evrimleşmiş bir insan bu hazineyle istediği zaman bağlantı kurabilir ve geçmişte ki yaşamlarının deneyimlerini fizik seviyeye çekebilir. Bu da kendisini, her yeni fizik beyin edinişinde belirli bazı şeyleri yeni baştan öğrenmek zahmetinden kurtarır. Çünkü, kendi başına, beynin, geçmiş deneyimlere ait hiç hatırası yoktur. Bundan dolayı da evrimleşmiş bir insan, evrim seviyesi kendi seviyesinin aşağısında olan kardeşine nazaran daha avantajlıdır. Fakat, her birimiz, evrimsel gelişmenin bu safhalarına vardığımızda aynı pozisyonda olacağız. Bu konuların beşeriyetin yardımcıları olduklarını ileri süren kişilerce çok daha iyi anlaşılması ve bireylerden ziyade kitlelere öğretilmesi halinde beşeriyet de bu konulara daha fazla eğilecektir. Fizik seviyede görülebilir olan 'kişiliğin' gerçek insanın, yani 'ego'nun ufacık bir parçasından ibaret olduğu gerçeğini sadece bir kaçımız kavrayabilmektedir. Halbuki, bu 'ego' ya da 'bireysellik’ beşeri varlık statüsüne ulaştıkları zaman tüm insanlara bahşedilen 'serbest irade'nin sağladığı hareket sınırları dahilinde o kişiliği elinden geldiğince ışığı altında tutar ve ona rehberlik eder. .
  21. İNTERLOCK

    MU

    . YARATICININ İKİLİ PRENSİBİ: Bu kadim kavramların en ilgi çekicilerinden birisidir. Üreme eylemi için erkek ve dişinin gerektiği öngörüsünden kaynaklanmıştır; dolayısıyla bu Yaratıcı’yı iki prensipli yapıyordu. Eril prensip güneşle, dişil prensip de ayla simgelendi. Deyim yerindeyse farklı yönleri ifade etmek için sembollerin tasarlanması bu şekilde başlamıştı. Önce ikili kapasiteyi ifade etmek için bir sembol düzenlendi; Lahun denilen bu sembolün çevirisi; "birdeki iki, ikideki bir" dir ve "her şey birin içindedir ve bir hepsidir" şeklinde genişletilebilir. Lahun glifi/glyph/kabartma algoritma; ortasından bir çizgi çizilmiş bir dairedir. Kadim anlayışta yanyana iki mabet inşa etmek olağandı. Bunlardan büyük olanı eril prensip olarak Güneşe ve küçük olanı da dişi olan Ay'a adanırdı. Mısırlılara, Ay’ın Yaratıcı'nın dişil niteliğini simgelemesi yetmediği için ay'ı simgeleyen bir sembol tasarlanmış ve buna İsis adını vermişlerdi; böylece ortaya bir sembolü simgeleyen bir sembol çıkmıştı. ** kişisel not: Dişil; yid ve ibranî dilinde, iş ya da iş'a olarak yaşam ve kadına ilgi bi isimdir. Arap dilinde de iş'a; yaşam ve güneşi ifade eder. Bu bağlamda, Güneşi simgeleyen rölyefin, eril değil dişil prensibi işaret ettiğini söyleyebilirim. ** YARATICI’NIN SEMBOLLERİ : Yaratılış eskilerin en temel konularından birisiydi. Yaratma kuvvetine Kadir-i Mutlak'ın niteliklerinden birisi olarak bakılıyordu. Eskilerin bu niteliği simgeleyen sayısız konvansiyonel/geleneksel tasvirleri vardı. Halk içinde en bilinmekte olansa yılan sembolüydü. Yılan sembolü ile Yaratıcı'yı ve Yaratılış'ı simgelemekteydiler. Bu nedenle kadim metinlerde bu sembolü görmek mümkündür. Kadim yontularda ve literatürde yılanların çok çeşitli tasarımlarını görmek mümkün. Özellikle iki tanesi çok belirgindir. Bunlardan birisi Anavatan’da Naga diye isimlendirilen kobradır. Bunun yedi başı vardı. Yedi sayısı; yaratılışın yedi aşaması, yedi mantal alan benzeri kavramları karşılar. Yedi başlı yılan ise Mu'da vücuda gelmiş ve Naga adını almıştı. Mu'da bu sembolü kullanan kişiler de Nagalar diye anılıyordu. Diğer yılan ise Quetzacoatl denilen tüylü yılandı. Derisi pul yerine tüylerle kaplıydı. Yukatan ve Orta Amerika'nın balta girmemiş ormanlarında ve bataklıklarda halen görülebilir, fakat çok enderdir. J. Churchward, keşif gezileri sırasında bu yılana bir kere rasladığını belirtmiştir. Yeryüzünde bilinen en zehirli yılan türüdür. Mu'da yaşayan ve Yaradan'ın sembolü olarak bu yılanı seçmiş olan kabilelerden birisi, tıpkı Nagalar gibi kendilerin onun ismiyle Quetzallar diye anıyorlardı. Bu yılanlara, Yaratıcı Kuvvetlerin Kutsal sembolleri olarak büyük bir saygıyla yaklaşılıyordu. Yerleri güneşin yani semboller içinde en kutsal olanın yanıydı. kişisel not: Bir timsal olarak yılan; tevrat ve kur'an'da; Nuh/Noah olarak yerini bulur. İsim olarak kullanılan bu kavram; sıfat olarak elektromagnetik bir dalgalı denizi ve bu ummanda sakin kalabilen, barışçı bir bireyi ve dolayısı ile bu sistemi bir bağış, bir hediye olarak insanlığa sunan görünmeyen bir gücü de fail olarak/gizli özne olarak ifade etmektedir. ** Görüldüğü üzere, merkezinden iki paralel çizginin geçtiği bir çemberden ibaret bu glif, yaygın ve evrensel bir semboldür. Nevada'da mağara adamlarının yazıları arasında görülür. Teotihuacan'daki Meksika Piramidinde ve Maya yazılarında da görülür. İngiliz Guyana'sının sınırları yakınında, Kuzeydoğu Brezilya'daki bir taş kitabede de bu glife rastlanır. Ayrıca Uygurların, Hinduların, Babillilerin ve Mısırlıların eski yazılarında da karşımıza çıkar. Doğu Naakal yazılarında, bir paragrafı meydana getiren üç gliften biri de budur. Bu paragraf şöyle der: "Yaradan Birdir (şekil 1.) Hun. O, birde ikidir (şekil 2.) Lahun. Bu ikisi oğulu -insanı- oluşturmuştur (şekil 3.) Mehen." Bu glif, bu anlamda insanın yaratılışına gönderme yapar ve eski yazılardaki sıradan açılımıyla da üretmeyi, üretimi, bir kökenden itibaren devamlılığı da kapsar. .
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.