Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

rodina

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    12
  • Katılım

  • Son Ziyaret

rodina Hakkında

  • Doğum Günü 31-01-1980

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek
  • Yer
    İstanbul

rodina - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. rodina doğum gününüz kutlu olsun!

  2. rodina doğum gününüz kutlu olsun!

  3. rodina doğum gününüz kutlu olsun!

  4. rodina doğum gününüz kutlu olsun!

  5. rodina doğum gününüz kutlu olsun!

  6. rodina doğum gününüz kutlu olsun!

  7. rodina doğum gününüz kutlu olsun!

  8. İslam düşmanlarını, Müslüman Türk düşmanlarını denize ne siz nede genç siviller gibi, simgesi bile amerikan özentisi olan bir kitle döktü. ***************** Sizin zihniyetinizde olan gruplar, kurtuluş savaşı esnasında İngilizlere istanbulda boyun eğmek ve anadoluda Türk ordusu aleyhinde fetva dağıtmakla meşguldü. Atatürk'ü malzeme yapan grup ya da kişiler olabilir, bu yolla belli bir rantta elde edebilirler. Bu onların ayıbıdır ve bu rant, din istismarı yolu ile elde edilen rant ile karşılaştırıldığında devede kulak kalır. Müslümanım diye, konuşurken mangalda kül bırakmayan arkadaşların bu konuda da hassasiyet göstermelerini beklerim. Erbakan hocanın iç ettiği paralardan sonra, aynı otobüste yolculuk ettiği bir kişi tarafından affedilmesi, fettullah hocanın çevresinde dönen milyon dolarlar hiç mi düşündürmüyor bu genç sivil ve türevi arkadaşları. ********** Osmanlı, mert, dürüst olduğu ve yiğidin hakkını yiğide verdiği devirlerde güçlendi ve dünyayı titretti. Siz de bundan biraz ders çıkartın. Amerikanın kucağına oturup, cemaat kurmakla, dini duyguları dolara çeviren gruplara karşı sempati beslemekle veya bunlara karşı tepki göstermemekle bu cennet vatana, üstünde yaşayan saf ve temiz Anadolu insanına zerre kadar faydanız dokunmaz. Saygılar,
  9. Sen neymişsin Ergenekon... 12 mart döneminde komünist olduğu suçlamasıyla tutuklanan bir yazar bugün faşit bir terör örgütüne üye olduğu idiasıyla gözaltına alınıyor, hem de yeri yurdu belli olmasına rağmen sabahın dördünde baskın yaparcasına. Bu işi yaparken birilerinin hınç alırcasına yaptığına şüphe yok. Bu ülke, meydanlarda faşitlere karşı slogan atıp, sonrada değişen çıkarlar doğrultusunda onlarla kol kola gezenleri çok gördü ama gözaltına alınan üç isimin de yıllardan beri siyasi çizgileri, görüşleri bellidir, tutarlıdır ve bir dönemden sonra çıkıp ben değiştim, eskisi gibi değilim diyen takiyecilerden çok daha onurludur. Gözaltına alınan isimler takiyeye karşıdır, dinin siyaset adına sömürülmesine, ülkenin parça parça satılmasına, iktidar yolundan rant elde edilmesine, AB’ye koşulsuz teslimiyete, ABD sömürüsü ve emperyalizme, her gün can alan teröre, özelleştirme adına ülkenin can damarı kuruluşların yabancılar eline geçmesine, kısıtlanan özgürlüklere de karşıdır ve ne gariptir ki devlet içindeki fettullah yapılanmasına da... Şimdi gelin bu susturma operasyonu ile,( pardon ergenekon demek istemiştim) kimlerin bu işten çıkar elde edeceğini, kimlerin ekmeğine yağ sürüldüğünü bir düşünün. Ergenekon daha bir milyon doları bulamayan, sözde siyasi cinayetler işleyip ülkede darbe yapmayı planlayan ve her nasıl ise TSK ile ilişkilendirilmeye çalışılan adı haşmetli eylemleri belirsiz bir örgüt. İktidar kazanından pilav yiyen yazarlar bu örgütü halka yüzyılın örgütü olarak duyurdu. Biz de terörün her türlüsüne karşıyız ve içimizde bir ergenekon sempatisi beslemiyoruz ama ülkenin bu kadar derdi varken bu adı haşmetli, eylemleri belirsiz örgütü daha ortada bir iddianame bile yokken yüzyılın örgütü diye lanse etmek akla ve mantığa sığmaz, neden mi? Bir terör örgütünün gücü ve büyüklüğü, finasal kaynakları, eylemleri ve istihbarat yeteneği ile belli olur. Karşılaştırmalı olarak incelersek; pkk terör örgütünün yıllık geliri Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un bir konuşmasında belirtilmektedir “Terör örgütünün bu şekilde elde ettiği yıllık gelirinin 400-500 milyon Avro civarında olduğu, bunun 200-250 milyon Avrosunun uyuşturucudan, 100-150 milyon Avrosunun kaçakçılıktan (akaryakıt, sigara, insan kaçaklığı gibi) 15-20 milyon Avrosunun toplanan yardımlardan ve 20-25 milyon Avrosunun da diğer faaliyetlerden sağlandığı...” Ergenekon terör örgütünün maddi desteği bu boyutlara ulaşmış mıdır ya da üstündemidir ki yüzyılın örgütü namını haketsin. Eylemsel açıdan bakacak olursak (pkk nın aldığı canlara değinmiyorum bile) ortada Orhan Pamuk’un öldürülmesi gibi ses getirecek bir cinayet planı var. Şimdi bu noktda geçmişte haince katledilen Muammer Aksoy , Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu gibi aydınların katilleri bulunmuş ve bu tetikçilerin ardındaki karışık bağlantılar ağı çözlülmüşmüdür ki plan aşamasında kalmış bir Orhan Pamuk cinayeti ile ergenekon bütün bu karanlık ilişkiler ağınından çıkıp yüzyılın örgütü yarışını birinci göğüslemiştir. İstihbarat bugün devletlerin ve örgütlerin en önemli silahıdır. Altın kadar değerli bir hal almıştır ki Sayın Başbakan’a Amerika’dan anlık istihbarat sözü verildimi yüzü gülmüş ve istediğimizi almış olmanın gururu ile memlekete muzaffer bir komutan edasında dönmüştür. Devlet içersinde yuvalanan fettullahçı kadroların kurduğu istihbarat ağı Nuh MeteYüksel’in, Fethullah Gülen Örgütü Hakkındaki İddianamesinde kısaca şöyle belirtilmiştir “Fethullah Gülen Grubunun basta Milli Egitim ve Emniyet Teskilâti olmak üzere bütün devlet kadrolarina sizma çalismalari yaptigi ve önemli ölçüde bu faaliyetlerinde muvaffak oldugu bilinmektedir” Söz konusu kadrolaşma ile örgüt büyük bir güce sahip olmuş, devlet, ordu içinde çok gizli bilgilere ulaşır hale gelmiştir. Bu Türkiye için çok büyük bir tehdit oluşturmakta ve devleti orduyu zaafa uğratmaktadır. Bu noktadan hareketle sorulmalıdır ki ergenekon un devlet içindeki kurumlar ve istihbarat teşkilatında ne gibi bir yapılanması vardır, bu yapılanma hakkında ne gibi kanıtlar AKP’ye yakın yazarların eline geçmiştir ki tek celsede yüzyılın örgütü yakıştırmasını, fettullahçıları es geçerek ergenekon a vermişlerdir? Ergenekon cürümü kadar yer yakmakta mıdır yoksa gereğinden fazla şişirilerek gündemi değiştiren bir balonmudur? İşte asıl bunun irdelenmesi gerekir. Bu örgütün bu şekilde lanse edilmesi, dolaylı yoldan ilk olarak AKP’ye yaramıştır. Çünkü yüzyılın örgütünü çökertten iktidar olarak, oya dönüştürülen rantı yiyecek AKP’dir. İkinci olarak yine AKP’ye yaramıştır: kapatma davasının kamuoyu ve partiyi meşgul ettiği bu günlerde onlara, gündemi değiştirerek soluk alma şansı tanımıştır. Sayın Başbakan “çetelerin üzerine gittik, o yüzden bunlar başımıza geldi” diye mazlum edebiyatı yapmaya ve hedef saptırmaya başlamıştır bile. Üçüncü olarak yine AKP’ye yaramıştır: Antilaik eylemlerin odağı olmak nedeniyle kapatılması istenen partiyi her fırsatta eleştiren laik, ulusalcı isimler yüzyılın örgütü ile ilişkileri gerekçesiyle gözaltına alınıp susturulmuştur. Ergenekon Operasyonu kapsamında gözaltına alınanan Hüriyet Yazarı İlhan Selçuk, İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek ve İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun iddia edilen ergenekon ilişkisi nasıl kanıtlanacaktır, en merak edilen konu bu ama gün gibi açık olan bir şey varsa o da; bu ergenekon pastasından aslan payını alacak olan AKP’dir. Fakat unutulmamalıdır ki, çamur at izi kalsın anlayışıyla hareket eden takiyecileri bu millet bir gün o çamurun içinde boğacaktır. Ne mutlu onuru ile üreten, kazanan ve yaşayanlara...
  10. Demirefe, size doktor ne yerse yesin demiş artık. Bu bölümde birkaç yazını okudum da, gerçekten komik valla. Dini konular bölümüne yazacaklarını, Havadan Sudan konular bölümüne yazarsan daha isabetli olur. Gözünüzün önünde bunca yaratılımış düzen mevcut iken ve siz bunların milyonda birini bile yaratcak bilgiye, güce sahip değilken, nasıl olurda böylesine karmaşık bir oluşumu ve felsefeyi 5 yaşındaki bir çocuğun yahal dünyasından çıkma örneklerle açıklamaya çalışırsınız? Gülünç doğrusu... Amacım sizi engellemek değil, hatta daha çok yazın. Bu yazımı inşAllah okursunuz da, sizin için kamçılayıcı bir güç olur. Bizde en yakın takipçiniz olacağız bu forumda. Bedava eğlence her yerde yok, malumunuz... Saygılarımla,
  11. Vatana Millete hayırlı olsun... Forumdaki bir yazımda "artık devlet dairelerinde sarıklı memurlar görmek de bizi şaşırtmayacak" demiştim. Üzülerek sürecin işleyişine seyirci kalmaktayız. Ülkeyi kurtuluş savaşı öncesi duruma yavaş yavaş getiriyorlar. Bilgilerinize... (resim, 8 Aralık 2007 tarihli Cuhmuriyet gazetesinin baş sayfasından alıntıdır.) Saygılarımla,
  12. Çok doğru bir tespit, katılıyorum. Ülke dönülmez bir yola sokulmak isteniyor. Eğer böyle giderse, bir gün gelecek bir şey yapmak istesekte elimiz kolumuz bağlanacak. Ülke geleceğine asıl yön verecek kararlar, türban gibi suni gündem paravanlarının arkasında alınıyor. Teşekkürler Sayın Dipnot bu konuyu açtığınız için.
  13. Fatih - Çarşamba Hatırası. Sayın Tayyip diz çökmeye erken yaşta alışmış. Ne demişler ağaç yaşken eğilir diye... Bir elde Kuran, bir elde tespih kafada sarık zihniyetinin müslamanlığı kula kulluk etmekten, el etek öpmekten ibarettir. Türkiye'nin en yüksek makamlarında oturan insanların bu laubali tavırları, Türk insanının yüksek onuruna zarar vermektedir. ************, sabun köpügü etkili televizyon dizilerinde oynayan oyuncular bile, dizinin imajını zedelememek adına özel hayatlarından, ilişkilerinden feragat etmektedirler. Böyle bir skandala yol açmakatan çekinmeyen Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan böyle bir feragatı Türkiye Cumhuriyeti ve Türk ulusu için gösterememektedir. Bugün hacılara, hocalara, tarikatlara göbeğinden bağlı bir yönetim, ülke onurunu ve çıkarlarını ne kadar koruyabilir veya bu bilince ne kadar sahiptir, bu sorulmalıdır. Atatürk savarona yatında verilen bir balo sırasında, o zamanki yabacı sefirlerden birinin kızını nezaket icabı dansa kaldırır. Atatürk'le dans etmenin verdiği heyecan ile genç kız dansa odaklanamamakta ve sürekli Atatürk'ün ayağına basmaktadır. Atatürk kızın heyecanını anlar ve ses çıkarmaz fakat kız hata yapmanın verdiği suçlulukla valsi kendisinin idare etmesi durumunda daha az hata yapacağını düşünür ve valsi kendisinin yönetmek istediğini söyler. Atatürk'ün cevabı ise gayet kısa ve nettir. "Bir ülkeyi yöneteni ne zaman bir başkası yönetirse, o ülkenin muvaffak olması söz konusu değildir" der ve genç kızı nazikçe yerine oturtur. Bu, ülkesinin onurunu ve çıkarlarını her zaman ve şartta korumasını bilen bir lider örneğidir. Muhataplarına ibret olmasını dilerim... Devlet terbiyesi almış, milli onura sahip insanlarla, mahalle kültürü alıp, arap terbiyesi ile yetişenleri kıyasladıkça içim bir tufaf oluyor, ağzıma saçma sapan sözler dolanıyor. Bizi kim yönetiyor yada bizi yöneteneleri kimler??? Halk bu sorunun cevabını bulunca, onlar da "geldikleri gibi gidecekler"... Saygılarımla,
  14. "İngilizceyi geliştirmek Today's Zaman'la daha kolay English Time kadroları tarafından hazırlanan İngilizce eğitim sayfası hafta içi her gün Today's Zaman'da yer alacak. Yaklaşık bir yıl önce yayın hayatına 'merhaba' diyen ve başarılı haberciliğiyle kısa sürede 15 bin tiraja ulaşan Today's Zaman, İngilizce öğrenme programı başlattı. English Time kadroları tarafından hazırlanan sayfa hafta içi beş gün Today's Zaman'da yer alacak. İngilizce öğrenme programı, Salı gününden itibaren Today's Zaman sayfalarında yayınlanmaya başladı. Zaman'ın İngilizce yayın yapan kardeş gazetesi Today's Zaman, okuyucularına yönelik yeni bir hizmet başlattı. Türkiye'nin en yaygın ve en başarılı dil kurslarına sahip olan English Time işbirliğiyle hafta içi 5 gün İngilizce öğrenme programı başlatan Today's Zaman'ın, Türkiye'de İngilizce öğrenimini daha zevkli kılarak, dil öğrenimine büyük katkıda bulunması bekleniyor. Konu hakkında bilgi veren Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, "Eğitimin her şeyden daha önemli olduğunu düşünen Today's Zaman farklı kültürleri anlamak, yorumlamak, bu kültürlerle diyalog kurmak ve ülkelerle iş yapmanın en önemli aracının yabancı dil bilmekten geçtiğinden hareketle bu projeye imza attı. Bu projeyi başlatmaktaki önemli bir amacımız da İngilizce bilenlerin sayısını artırmak ve halihazırda bu dile aşina olanların dil seviyesini geliştirmektir. Tabii bu suretle Today's Zaman'ın özel haber ve yorumlarının daha fazla sayıdaki Türk okuyucuyla buluşmasını temin etmektir. Bu ülkede İngilizce bilenlerin sayısının artmasının gerekliliği yadsınamaz. İşte bu yüzden ülkemizdeki tartışmasız en başarılı dil okullarına sahip English Time ile birlikte bir İngilizce eğitim sayfası başlattık. Karen Fay koordinasyonundaki English Time'ın profesyonel kadroları tarafından hazırlanan materyaller, Today's Zaman ekibinin enfes sunum ve tasarımıyla haftanın 5 günü gazetemizde yer alacak." dedi." Zaman'ın bu yeni eğitim seferberliği gözlerimi yaşarttı. Yeni bir ödül de Ankara İngiliz Büyük Elçisi'nden alırlar yakında. Türkiye'de daha türkçe düzgün konuşulamıyorken, insanlar Kuran'ın içinde neler yazdığını bilmezken çok yerinde bir seçim olmuş. Kutlarım!!! Saygılarımla,
  15. rodina

    Korkuyla Parçalanmak

    Bu halk hakettiği gibi yönetiliyor deme lüksümüz yok malesef. Bunu başka milletler için kullanabiliriz. Ne halleri varsa görsünler, kendi sınırları içinde birbirlerini yesinler diyebiliriz ama bunu kendi vatanımız için söylemeyi alışkanlık haline getirirsek, bu sözlerin muhattabı bir Türkiye Cumhuriyeti ve o sınırlar içinde yaşayan laik düşünceye sahip bir halk bulamayabiliriz yakın zamanda. Gerçekten süreç çok hızlı işliyor ve biz farkına varamıyoruz. Durum ciddi! Türkiyenin laik, Atatürkçü, çağdaş gençleri sistemli bir beyin yıkama ile karşı karşıya. Durumu abarttığımı düşünebilirsiniz, gelin bir kaç örnek ile nerelerden nerelere geldik hepbirlikte bir bakalım; 70 lerde 12 adanın Yunanistan'dan geri alınması halen yetkili mercilerde hararetli bir tartışma konusu idi, bugün ise bunu idda etseniz size gülerler... 80 sonrası ilk terör olayları başladığı zaman, yer yerinden oynamıştı, bugün ise şehit askerler televizyon bültenlerinde basit bir sayıdan ibaret... 90 sonrası dinci partiler ilk defa büyükşehir belediyeleri aldığı zaman sansasyon olmuştu, bugün türbanın Çankaya'ya çıktığını düşünürsek, belediyeler basit bir ayrıntı sadece... 90'larda apoyu yakalayıp, İmralı'da bakacağımızı ve ordan talimatla pkk yı yönetebileceğini söylek, güzel bir makara konusu olurduk... ve gelecek... Türban ve irtica yavaş yavaş hayatımıza giriyor. Yakında devlet dairelerinde sarıklı memurlar görmekte bizi şaşırtmayacak. Dtp artık ayrı dil ve özerk bölge bildirisi yayınlayabilecek düzeye geldi, 10 yıl sonra bu da gözümüze bir alternatif çözüm olarak girmeye başlayacak. Ve yavaş yavaş Türkiye'nin altı oyulacak. Milli hısrlarından arındırılmış, koyun gibi yönetilmeye hazır bir nesil hazırlanacak. Oyuna gelmeyin, çevrenizde kim varsa uyarın vakit geçmeden. Atatürk'ün ne kadar defa bir insan olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Bırakın yazdığı nutku, söylediği sözleri, yaptığı konuşmaları, gençliğe hitabesi bile tek başına bu ülkeyi kurtarmaya yeter her zaman.... Saygılarımla,
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.