Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SORuSORMA

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    21
  • Katılım

  • Son Ziyaret

SORuSORMA - Başarıları

Araştırmacı

Araştırmacı (4/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. işin ilginç tarafı jüri adamın dişleri yamuk ustu guzel değil diye dalga geciyor sen bu şarkıyı söyleyemezsin diyorlar ama adamdaki cevhere bak
  2. "uçakta pilotlar ölür ya da bayılır, yolculardan biri merkezden telsiz talimatıyla uçağı indirir" klişesinin uyarlanmış hali. ABD de olur da Türkiye'de olmaz mı ? yurdum insanı el atmış mevzuuya. - aloo, aloo, abi ben öz gaziantep istanbul-ankara otobüsünden arıyorum. kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi. - evlat sakin ol, muavin orda mı? - hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok! - tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine. - ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil! - düşsün ************! oraya senin oturman lazım. - tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım? - direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek. - tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu - evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi; önündeki panelde bir çok gösterge var değil mi? tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor orda? - bismillahirrahmanirrahim. - hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! Hız göstergesine bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun? - sıfır. - nasıl sıfır? dikkatli bak. - sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz? - otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli! - duruyooor - kalk ******************! bize de panik yaptırdın. Şoför uyanınca devam edersiniz
  3. PKK'yı Bir Tek ABD Ordusu Bulamıyor 27 Ekim 2007 Türkiye, Irak’taki PKK’lıların iadesini isteyince ABD, “Yerlerini bilmiyoruz” diyor. Fakat yabancı basın, hergün kolayca ulaştıkları teröristlerle röportaj yapıyor. PKK'nın “yuvası” haline gelen Kandil Dağı'na 2 ay gibi kısa bir süre içinde 8 yabancı gazete ve dergi ile 2 de televizyon çıktı. Yaklaşık 10 gazeteci, Burada PKK'lı teröristler ve elebaşlarıyla görüştü. Hatta Time dergisi, geçen hafta buradaki teröristlerin sanatsal portrelerini bile çekerek internet sitesine koydu. İşte bu süre içinde Kandil Dağı'na çıkan yabancı yayın organları: The Independent (İngiltere), The Times (İngiltere), The Guardian (İngiltere), Daily Telegraph (İngiltere), New York Times (ABD), Washington Post ( ABD), Le Monde (Fransa), El Cezire (Katar), BBC (İngiltere). Bu yayın kuruluşlarının muhabirleri, PKK kamplarına nasıl vardıklarını da haberlerinde ayrıntılı bir biçimde anlatıyor. Son bir hafta içinde Kandil Dağı'na çıkan tüm gazetecilerin, Mizgin Ahmet ve Bozan Tekin adlı PKK liderleri ile görüşmeleri ve onların sözlerinden alıntı yapmaları, akıllara “bu gazeteciler, PKK'nın davetlisi olarak mı oralara götürüldü” sorusunu getiriyor. PKK, bulunması kolay grup Kandil'e giren Independent muhabiri Patrick Cockburn'ün yazısının başlığı. “PKK bulunması şaşırtıcı derecede kolay bir grup. Cocburn yazısında “Erbil'in doğusuna 2,5 saat süren yolculuk yaptık. Vardığımız Sangassar köyünde bir 4X4 arazi aracı kiraladık. Yolda bizi Iraklı polisler durdurdu ama sadece ismimizi alıp bıraktı. Bu yollarda arazi aracı kullanmak çok önemli, çünkü yollar hem bozuk hem d dolambaçlı. Yarım saatte PKK noktasına ulaştık. Kalaşnikoflu militanlar bizi durdurdu. Burada kontrol PKK'da. Tepelerin yamacına PKK bayrakları ve Abdullah Öcalan'ın resimlerini taşlarla yapmışlar. Maliki veya Talabani'nin Bağdat'tan söylediği sözler ve tehditleri buraya hiç uğramamış.” Le Monde'dan Patrice Claude ise “PKK ile Kandil Dağları'nda” başlıklı yazısında “Dağdaki bir virajı daha dönüyoruz ve aklımızda hiçbir şüphe kalmıyor: Dağın bir yüzünde karşımıza çıkan yüz Öcalan'a ait. Teorik olarak hala Irak'tayız. Ama bu topraklar her şeyden önce Türkiye'nin Kürt isyancılarına ait” diyor. Daily Telegraph gazetesinden Tim Butcher de Kandil'e giden Batılı gazetecilerden. Butcher'in yazısının başlığı: Burası bağımsız olmayı bekleyen bir ülke gibi. Guardian'dan Michael Howard ise gözlemlerini aktardığı yazısında PKK'ya moral veriyor: Hepsi şaşırtıcı bir biçimde canlı gözüküyorlar.
  4. hocam tek kelimeyle muheteşem bir yazı yureğine sağlık
  5. Hain terör saldırısının ardındaki sır!.. Sabah 04.45 sularıydı. Muhsin Yazıcı-oğlu’nun telefonu çaldı. Büyük bir telaşla uyandı. Karşısındaki ses, Dağlıca’daki PKK saldırısını anlatıyordu. Dehşete kapıldı. Çarpıcı iddialar: 24 Ekim 2007 13:30 Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar'ın yazısındaki çarpıcı iddialar... 8 asker kaçırıldı mı teslim mi oldu? Pazar sabahı 04.45 sularıydı. Muhsin Yazıcıoğlu’nun telefonu çaldı. Büyük bir telaşla uyandı. Karşısındaki ses, Dağlıca’daki PKK saldırısını anlatıyordu. Dehşete kapıldı. Konu henüz basına yansımamıştı. Hatta devlet erkanından çok kişinin olaydan haberi bile yoktu. Bir daha gözüne uyku girmedi. Başka haber kaynaklarından kendisine ulaşan bilgileri teyit etmeye çalıştı. Maalesef doğruydu. Ortaya şu tablo çıktı: 12 şehit, 16 yaralı ve 14 kayıp var. Terörist sayısı ise 210 civarında. Bu rakamların ötesinde iki vahim iddia vardı: 1- Kaybolan askerler (veya bir kısmı) kaçırılmadı, teslim oldular. İçlerinde en az birisi köstebek olabilir. 2- Saldırı sırasında telsiz ve telefonlara uydudan karartma uygulandı. PKK böyle bir teknolojiye sahip değil. Acaba ABD bu saldırının içinde mi? Dün Sabah’ta yayınlanan Erhan Öztürk’ün çarpıcı haberindeki bir iddia, Yazıcıoğlu’na aktarılan bilgilerle örtüşüyordu. Çatışmadan yaralı kurtulan bir er şöyle diyordu: ‘ Üstlerimizden öğrendiğime göre içimizden bizi bilen biri ‘buraya gelebilirsiniz, burası savunmasız’ demiş.’ Kalın bir terör dosyasıyla pazartesi günü Çankaya Köşkü’ne çıkan Yazıcıoğlu, Cumhurbaşkanı Gül’e önce önerilerini sıraladı: ‘İdamı yeniden getirin. Terörle mücadelede yeni konsept belirleyin, anti-terör timleri oluşturun. Habur’u kapatın, Ovacık’tan yeni kapı açın. Terörle mücadele için yeni uydu kiralayın...’ Ardından kendisine ulaşan özel bilgileri paylaştı. Gül, düşünceliydi. Bu konulara girmek istemiyordu ama Yazıcıoğlu’nun bu ayrıntılı sunumu karşısında ağzından bir cümle döküldü: ‘Haber kaynakların sağlammış.’ Gül sadece küçük bir ilave yaptı: ‘Kayıp asker sayısı 14 değil 8. Ancak daha önce kayıp asker sayısı daha fazla sanılıyordu.’ Kaybolan askerler ve iletişim araçlarına karartma uygulandığı iddiaları karşısında ‘ Haber kaynakların sağlammış’ cevabını alan Yazıcıoğlu, bundan cesaretle, bu kez can alıcı soruyu yöneltti: ‘ Bu askerler zorla mı kaçırıldı yoksa teslim mi oldular?’ Bu arada PKK’nın yayın organı Fırat Haber Ajansı’na konuşan örgütün lider kadrosundan Feyman Hüseyin’in ‘ Çatışmak istemeyen 8 Türk askeri elimizde’ açıklaması da bu şüpheyi arttırır niteliktedir. Kaldı ki, 16 yaralı askerimizin varlığı, teröristlerin siperlerden içeri girmediğini gösteriyor. Öyle olsaydı, yaralı askerleri de öldürürlerdi. Gül yine kısa konuştu: ‘ Bu konuda kesin bir şey yok. Genelkurmay bu konuyu çok yönlü olarak soruşturuyor.’ Anlıyoruz ki, Dağlıca baskını soruşturma konusu. İstihbarat zaafı, köstebek kuşkusu, ABD’nin PKK’ya lojistik desteği gibi tüm iddialar mercek altında. Doğrusu da bu. Hatalarımızdan ders çıkarmayı bilmez ve sorunun çapını keşfedemezsek, Allah korusun daha büyük facialar kaçınılmaz olur. PKK’lı teğmen Önceki günkü ‘200 terörist sınırdan nasıl sızdı?’ başlıklı yazım yoğun ilgi gördü, sayısız tepki aldım. Demek ki, herkesin zihnini kurcalayan yerden dalış yapmışız. Arayanların çoğunluğunun emekli gazi subaylardan oluşması dikkatimi çekti. Bölgeyi yakından tanıyan ve yıllarca buralarda terör örgütüyle çatışan subaylarımız, istisnasız ‘Haklısınız’ dediler. Bu emekli subaylar arasında biri var ki, anlattıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü bu konuşma, köstebek kuşkusu, terör örgütüne Amerikan yardımı ve yöntem yanlışlığına ilişkin önemli ipuçları verir nitelikteydi. Şöyle başladı sözlerine: ‘ Maalesef TSK içinde de PKK’ya yardım edenler var. Bir devre arkadaşım Mehmet Ali Kaya isimli bir teğmen, 1989’da PKK’ya katıldı. Teçhizatıyla birlikte PKK’ya katıldıktan sonra 1989-1992 arasında örgütte sözde tabur komutanlığı yaptı. 1992’de Tunceli’deki bir çatışmada öldürüldü. Devre arkadaşlarımız telsizden ‘namusumuzu temizledik’ diye anons yaptılar.’ Terörle mücadele şeklimiz yanlış mı? Devam etti: ‘1992’deki Taşlıca baskınından sonra TSK , ‘Alan Savunması Doktrini’ni uygulamaya başladı. Sürekli hedef durumundaki karakollar boşaltıldı, merkezde toplandı. İstihbarat alınıp nokta operasyonları düzenlenmeye başlandı. Mete Sayar Paşa bir gün Şenoba Karakolu’nun boşaltılmasını istedi. Oradaki subay , ‘Elimizde Unimog (kamyon tipi jeep) var ama arızalı, şimdi boşaltamayız’ diye mesaj göndermiş . Mete Paşa, hemen karakola gitti, o unimogu lav silahıyla parçalayıp şarampole yuvarladı. ‘PKK’nın roket saldırısında parçalandı’ diye tutanak tutturdu . ‘Arızalı bir unimog yüzünden 30 mehmetçiğimi burada feda etmem’ diye bağırdı.’ Ya şimdi? Şöyle dedi: ‘Sonra bu alan savunmasından vazgeçildi. 28 Şubat süreci ve Apo’nun teslim edilmesinden sonra rehavet doğdu, asker enerjisini siyasi konulara harcamaya başladı.’ ABD’nin rolü olabilir mi? Cevabı ilginçti: ‘Mümkündür. Yıllardır mücadele ettiğimiz PKK’nın bu tür eylemleri tek başlarına yapmaları mümkün değil. Benim kuşkum, saldıran grubun içinde profesyonel Amerikalı askerler de olabilir’ Şimdilik bu kadar, başımızı kumdan çıkarmaya devam edeceğiz. Star gazetesi
  6. PKK'dan 100 Kişiyle İkinci Saldırı 25 Ekim 2007 Terör örgütü PKK bu kez 100 kişiyle, sıfır noktasında bulunan Yeşilova karakolunu hedef aldı. Ancak bu kez beklemedikleri biçimde karşılandılar. Sınırın sıfır noktasında bulunan Karakola saldırmaya kalkışan PKK'lı grubu püskürtüldü Gözü dönen PKK'lı teröristler, sınırın sıfır noktasındaki Yeşilova Karakolu'nu hedef aldı. Mehmetçiğin tank ve top atışına tuttuğu 100 kişilik terörist grubu, ölü ve yaralılarını da alarak Irak'a kaçtı 100 PKK'lı bu kez de Hakkari Şemdinli'de, sınırın sıfır noktasında bulunan Yeşilova Jandarma Karakolu'na saldırmaya kalktı. Mehmetçiğin tank ve top atışına tutarak püskürttüğü teröristlerin ağır kayıp verdiği, ölü ve yaralılarını da alarak gecayarısı Irak topraklarına kaçtığı belirtildi. Termal kameralar yakaladı Pazar günü Dağlıca Köyü yakınlarındaki birliğe saldırarak 12 askeri şehit eden, 16 askeri yaralayan ve 8 askeri kaçıran PKK'lılar, önceki akşam da Şemdinli'deki Yeşilova Jandarma Karakolu'na saldırmaya kalkıştı. Irak sınırının sıfır noktasında bulunan Yeşilova Karakolu'ndaki askerler, termal kameralarla 80-100 kişilik PKK'lı grubun Irak topraklarından geldiğini ve karakola saldırı hazırlığı yaptığını saptadı. Akşam saatlerinde gelişen bu olayla ilgili bilgi Derecik Beldesi'ne 7 kilometre uzaklıktaki karakolun bağlı olduğu komutanlığa iletildi ve takviye kuvvet gönderildi. Saat 19.30 sıralarında teröristlerin saldırıya geçmesi beklenmeden, bulundukları bölge tank ve top atışlarıyla yoğun ateşe tutuldu. Yeşilova Karakolu'ndan bir süre devam eden atışlar sırasında ağır kayıp veren teröristler, planladıkları saldırıyı yapamadan Irak topraklarına kaçtı. Ağır zayiat veren teröristlerin kaçarken ölen ve yaralanan arkadaşlarını da götürdükleri belirtildi. 30 kayıp verdiler iddiası Askeri yetkililerce konuya ilişkin henüz bir açıklama yapılmazken, Kuzey Irak'daki istihbarat kaynaklarına göre, Yeşilova Jandarma Karakolu'na saldırmaya kalkışan PKK'lılar 30 kayıp verdi, teröristler yanlarında götürdükleri cesetlerle yaralıları Kuzey Irak'daki Diyala Bölgesi'nde bulunan hastanelere kamyon kasalarında taşıdı
  7. Emekli Paşa'nın değeri son günlerde bir kez daha anlaşıldı. "Pamukoğlu göreve" çağrıları duyuluyor. Dağlıca’da yaşanan terörist saldırının olduğu gün, Türkiye’de bir çok televizyon kuruluşu ulaşabildiği hemen tüm uzmanları yayınlarına konuk etti. Bunlardan biri de Osman Pamukoğlu’ydu. Özellikle SkyTürk’te kendisi ile birlikte “Kan Uykusu” serisini hazırladığı Serdar Akinan ile birlikte yürüttüğü program, tam da operasyonun devam etttiği, bölgeden sağlıklı haberlerin gelmediği, hükümetin ve Genelkurmay’ın da yeni yeni kamuoyu ile bilgi paylaşmaya başladığı saatlere denk düştü. UZMANLIĞI KENDİNDEN MENKUL UZMAN O MU? Durum böyle olunca Pamukoğlu Paşa, askeri tecrübesini kullanarak sanki operasyonu yönetiyormuş denli önemli açıklama ve analizlerde bulundu. Bulundu ama hükümet tarafından-isim vermeden de olsa-oldukça sert reaksiyon gördü. Önce Başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, ardından da bizzat Başbakan birden çok kez bu tür yayınların doğru olmadığını, “uzmanlığı kendinden menkul uzmanlar” serzenişini de kullanarak hem medyaya hem de bu uzmanlara kaş çattı. KAMUOYU ONU SEVİYOR Bu eleştiri doğru veya yanlış tartışılır ama o sırada kamuoyu çoktan Pamukoğlu’na kilitlenmişti ve bu kadar başarılı bir askerin nasıl olup da emekli edildiği konusunda da merak sahibi olmuştu. Nitekim ATV’deki “Siyaset Meydanı”nda ve daha bir çok kanalda bu soru gündeme geldi. Hatta sorular “emekliliğinizde gizli bir durum olduğunu düşünüyor musunuz”a kadar vardı. Pamukoğlu ise bu soruları açık biçimde yanıtlamadı. "Bir duyum ve spekülasyonlara bakarak, benim kulağıma şu veya bu geldi diyerek bilmediğim bir konu hakkında yorum yapamam” diyerek kestirip attı. PAMUKOĞLU PAŞA BİR FENOMEN Pamukoğlu fenomeni hem konjonktür hem de seri belgesellerle kamuoyuna yansımış bir akım olmakla birlikte, aslında çok uzun zamandır internet sitelerinde “fan”ları oluşmuş bir mesele. Bu sitelerde ve forumlarda Pamukoğlu paşa gerçekten de “efsane komutan” ünvanını çoktan kazanmış bulunuyor. Neden emekli olduğu sorgulanıyor. Bu sorgulamanın ana ayağı ve nedeni ise Pamukoğlu’nun askeri kariyeri. Çünkü Yüksek Askeri Şura, subayların terfilerinde önce ve öncelikle bu sicillerine bakıyor. Ve Pamukoğlu’nun sicili “emeklilik” için pek uygun gelmiyor kimseye. BU SİCİL HANGİ PAŞA'DA VAR? Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 5 kez Üstün Birlik Yetiştirme Nişanı almış başka bir komutan bulunmuyor. Hatta bir subayın bu onuru tüm hayatı boyunca ancak 3 kez yaşayabileceği söyleniyor. Benzerine çok nadir rastlanan bir başka örnek, Pamukoğlu’nun daha Albay rütbesindeyken Tugay Komutanlığı’na getirilmiş olması. Bu şu demek; daha ortada Şura yokken general olacağı belli anlamına geliyor. Pamukoğlu Yüzbaşı rütbesindeyken de 1. sırada olan, generalliğe giden yolda ana geçit olan kurmaylık sınıfında 86 kişi içinde “üstün sicille” mezun olan sadece 5 kişiden biri ve bu 5 kişi içinde de birinci sırada bulunan bir subay. Nihayet Kurmay Albay rütbesinden generalliği ilk açıklanan subay da Pamukoğlu. İşte tüm bu kariyer ve askeri başarılar Pamuoğlu’nun bir üst rütbeye terfisine yetmemiş ve emekli edilmiş. NEDEN EMEKLİ EDİLDİ? Zaten kamuoyunun merak ettiği, Pamukoğlu’nun neden emekli edildiği. Bu sorunun tam bir yanıtı yok. Ama ipuçları mevcut. Birinci iddia; zamanın Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’le yaşadığı söylenen anlaşmazlıklar. Bunların da ne olduğu bilinmiyor. Aslında bilinmesi de çok gerekmiyor. Çünkü Güreş o sırada TSK’nın komutanı ve onun emirleri geçerli. Pamukoğlu’na düşense bu emirle uymak. Zaten bu iddianın bir de çürük tarafı var. Osman Paşa Güneydoğu’da Tugay Komutanı olduğu zaman hala Albay rütbesinde idi ve Doğan Güreş tarafından özel olarak seçilip gönderilmişti. İkinci iddia; zamanın Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel ile ilgili. Cumhurbaşkanı Demirel’in, İran sınırlarını da zorlayan, terör kampı çevrildiği ve 1 saat sürecek çatışma ile terör örgütünün çok ciddi bir darbe olacağı başlamış bir operasyonu, "iran ile iliskilerimize zarar verir" gerekçesiyle iptal etmesiyle başlayan ve daha sonrasında saldırıya uğrayan bir askeri karakolu ziyareti sırasında Demirel ile Pamukoğlu arasında dialoğun emeklilikte payı olduğu iddiasıdır. Konuşma şöyledir; Demirel: General bu kişilerin İran'dan geldigini ispatlayabilir misin? Pamukoğlu : Nasıl?.. Nasıl yani?! Demirel: Bunları bana ispatla ki ben bunlara birşey yapayım? Pamukoğlu: Horoz dünyanın her yerinde horoz! Horoz resmi çizip, üzerine horoz yazmanın anlamı yok! CEVABI KENDİ VERDİ Peki bu tür spekülasyonlar bir yana Pamakoğlu’nun neden emekli edildiğine ilişkin somut bir bilgi var mı? Esasında var denebilir. Pamukoğlu her ne kadar bu sorulara açık ve kesin bir yanıt vermese de, pek bilinmeyen şu sözler kendisine ait; “Sanırım şöyle düşündüler. Biz bunu daha şimdi kontrol edemiyoruz. Bir de Korgeneral olursa iyice kontrol edemeyiz.” Tabii bu iddia da işin bir cephesine ait ve çoktan kapanmış bir konu. Geri dönüşü de yok. Buna rağmen Pamukoğlu’nun fan kitlesi gittikçe genişliyor ve bir çok yerde “Pamukoğlu göreve” sözleri duyuluyor. Hatta direkt Pamuokoğlu adresli sitelerde bile bu başlıkla açılmış bölümler var. GÖREVE DÖNMESİ MÜMKÜN MÜ? Peki bu mümkün mü? Bu sorunun yanıtını Pamukoğlu yine kendisi veriyor; “Bizde böyle bir kanun yok, yani eski generallerin orduya dönmesi gibi. Sadece komşumuz Yunanistan'da geçerli bu.” Bu sözler çok doğru. Pamukoğlu paşa göreve dönemez. Böyle bir yolun açılması imkansız olduğu gibi, çok yararlı olduğu da söylenemez. Çünkü “emir” böyle ve bu tür bir istisnanın arkasını kesmek zorlaşır. Ama şu mümkün. Paşa siyasete girebilir. Çünkü göründüğü kadarı ile seçmen kitlesi oluşmuş bulunuyor.
  8. NOT: ARKADAŞIM yargılamadan önce yazdıklarımı okumanı tavsiye ederim bu butun kurtler için yazılmış bir yazı değil öncelikle alttaki bir yazımı okumanı tavsiye ederim http://www.turkish-media.com/forum/index.p...mp;#entry615722
  9. Kürdistan” almış başını gidiyor! Şu aşağıdaki broşür elime yeni geçti. Alt tarafı bir “Film Festivali” tanıtım broşürü. Bakın bakalım aşağıya, kırmızı okla işaretlediğim tarafa. Festivale katılan film hangi ülkeden? Kürdistan’ dan! YOK böyle bir ülke değil mi? Kürdistan diye bir yer yok. Peki o zaman bu ne? Ya filmin konusu? Sıkı durun! Amerika’ nın 2003’ te Irak’ ı işgali sırasında, 5 yaşındaki Saddam kaybolur. Saddamı 2 Kürt “direnişçi”(!) bulur. Film, bu iki “direnişçinin” yeni sorumlulukları hakkındaki görüşlerini, tartışmalarını anlatıyor. Konu bu: “Direnişcilerin” sorumluluk anlayışı. Bizim “yok öyle bir yer!” dediğimiz Kürdistan, sanata, sinemaya, basına, haritalara ve de iş dünyasına sızdı dedim daha dün size! El altından, yavaştan yavaştan. Alın size kanıt. Devam ediyorum. Peki biz neden Kuzey Irak diyoruz? Söyler misiniz NEDEN? Orası IRAK! Yoksa Irak, Kuzey ve Güney olarak iki ayrı devlete bölündü de benim mi haberim yok? Oysa benim bildiğim bir Kuzey Kore ve bir de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var. Her ikisi de Güneylerinden tamamen bağımsız iki ayrı devlet. Peki biz bütünlüğünü savunduğumuz IRAK’ a neden Irak demiyoruz da Kuzey Irak diyoruz? Ya da şöyle sorayım: Kuzey Irak’ ın güneyinde ne var? Güney Irak mı? Irak mı? Kafam iyice karıştı. Devam ediyorum. Fuarlardan davetiye geliyor, yer Kürdistan. Karşıma gelen iş adamı kartvizitini veriyor, adresi Kürdistan. Heeeey! Uyanın! Sözün bittiği yerde, SANAT başlar. Sanat en büyük silahtır! Evrenseldir. Ölümsüzdür. Sanatta yoksan, Orada da meydanı boş bırakırsan, Kapımıza dayanıp bütün dünyaya “direnişçi” oldukları palavrasını inandırırlar. Teröristlere destek verenler var. Silah ve eğitim verenleri de var. Ama, Bizde de, Eşi benzeri görülmemiş bir birlik ve beraberlik duygusu var. Vatan sevgisi var. “Mevzu bahis olan vatan ise, gerisi teferruattır” demiş M. Kemal Atatürk, Hakkı var. Bizi asla parçalayamayacaklar.
  10. saol arkadaşım keşke herkes senşn kadar duyarlı olsa
  11. TÜRK Milleti olarak size, Amerikalıların kzılderelilere yaptığı gibi soyunumuzu kuruttuk yada zenciler gibi köle mi oldunuz? Yahudiler gibi gaz odalarında mı geberdiniz? Hatırlarsanız tunustaki fransız benzeri bir katliam bir yana dursun ne kıbrıstaki çocuk katliamını yaşadınız nede bosnadakiler gibi kesildiniz? Biz ne bir kasap olduk karşınız da ne bir ne cellat? Lübnan gibi bombalanmadınız bile?Bunları sadece pkk yaptı size? Peki siz ne yaptınız? Bizim vergilerimizle devlet köylerinize elektrik su okul hastane getirirken mehmedimizi şehit ettiniz yıllarca...Yalan mı? Öğretmeni korumadınız doktoru tokatladınız iş makinalarını yaktınız.... Yalan mı? Ya şu an gaddarca kullandığınız kaçak elektrik-su, para uğruna eczanelere kiraladığınız yeşil kartlar, sırf çocuk yardımı için bol doğurdunuz ****, yalan beyanlarla alınan terör tazminatları, köy desteklemeleri, kömür yardımı....Utanmadan alıyorsunuz YALAN MI? Ve ŞEHİTLERİMİZ ASLAN GİBİ ŞEHİTLERİMİZ Onlara sizin evlatlarınız hainlik etti yalan mı? Kendinize azınlık dedirttiniz, çogunluk kimliğine sahipken azınlık gibi haklar istediniz? TV.de Kürtçe yayın kurs gibi ıvır zıvırlarla bizi dünyaya rezil ettiniz ediyorsunuz... Neyi yapamıyorsunuz ****** şu ülkede? TüRK ten çok kürde değer verilen ülkemde daha ne istiyorsunuz ***** toprak mı? Bu ülkede herşey olur verilir ama bayrak asla inmez. Ölürüz öldürürüz o bayrağa direk oluruz.... Şimdi verdiğimiz her şehidin ardından pkk.yı destekleyen ****** bedenlerinize baktıkça keşke kasap olsaydık da hepinizi ****** diyorum.... AMA SANMA HAİNLİK HEP PRİM VERMEYECEK....
  12. arkadaşlar öncelikle hepinizin cvplarını tek tek okudum bende konu hakkında dusuncelerimi söyleyeyim ben bir kürt değilim öncelikle ama sorun kurtlukte turklukte değil ortada bir yara var ve bu yarayı kaşıyan cok insanlar var kendi anımı anlatmak istiyorum doğu illerinden birinde kadının birisini gördük birsürü cocugu var hali perişan okutucak durumu yok kadın ne diyor cocukları hakkında tuylerim diken diken oldu devlet memuru olamazsa teröristtemi olamaz diyor bakın 94-95 senesinde teröristlerin en yogun oldugu yer ve terör olayının en cok yaşandıgı yer liceydi ne oldu sonra halis toprak gitti 4-5 tane fabrika kurdu insanlar aş iş buldu terör namına hiçbir şey kalmadı şimdi herkes iş güç derdinde yatırım yapıldı eger bunu butun doğu illerimize yaymayı başarabilirsek halk zaten terörü kendi bitiriyorr terör sadece devletin askeriyle polisiyle bitmez doğuda terörü bitiren devletin insanlara sunacağı calışma imkanı ve kürt halkının kendi istegi olucaktır saygılarımla SORuSORma
  13. saol arkadaşım yureğine sağlık
  14. > > >>TÜRK ERKEĞİ ÇEKİCİDİR. > > >> > > >>İşe Başlarken Besmele Çeker > > >>Delikanlıdır Tesbih Çeker > > >>Sportmendir Barfiks Çeker > > >>Tek Eliyle şınav Çeker > > >>Kendi Dişini Kendi Çeker > > >>Kaçan Golde Yuh Çeker > > >>Ağzında Sigara Halay Çeker > > >>Dikiz Aynasından Hareket Çeker > > >>Muazzam Kopya Çeker > > >>Kaynanadan Çok Çeker > > >>Genelde Babaya Çeker > > >>Evladına Nutuk Çeker > > >>İskenderin Üstüne Künefe Çeker > > >>Komedi Filminin Kralını Çeker > > >>Çuhayı Yırtmadan Pike Çeker > > >>Kafası Bozulunca Resti Çeker > > >>Yükte Ağır Parada Hafif Çeker > > >>Parayı Bulan Arabayı Çeker > > >>Mahallede Pati Çeker > > >>Gurbette Hasret Çeker > > >>Sevdiğini Sorguya Çeker > > >>Aldatılınca Tetiği Çeker > > >>Memlekete Turist Çeker > > >>Kaşı Gözü İlgi Çeker > > >>Her Ortamda Dikkat Çeker > > >>İtalyan Erkeklerine Beş Çeker > > >>İngilizlere Yirmibeş Çeker > > >>Balıketli Görünce İçÇeker
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.