Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BESLENME DANIŞMANI

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BESLENME DANIŞMANI Hakkında

  • Doğum Günü 01-10-1980

Diğer Bilgiler

Profil Bilgileri

  • İlgi Alanları
    spor,müzik,sağlıklı yaşam

BESLENME DANIŞMANI - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde
  • İçerik Başlatan

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. BESLENME DANIŞMANI doğum gününüz kutlu olsun!

  2. BESLENME DANIŞMANI doğum gününüz kutlu olsun!

  3. BESLENME DANIŞMANI doğum gününüz kutlu olsun!

  4. BESLENME DANIŞMANI doğum gününüz kutlu olsun!

  5. BESLENME DANIŞMANI doğum gününüz kutlu olsun!

  6. BESLENME DANIŞMANI doğum gününüz kutlu olsun!

  7. BESLENME DANIŞMANI doğum gününüz kutlu olsun!

  8. CİLT BAKIMI Vücudun hücre yenilenmesi ortalama olarak 25 yaşına kadar devam eder ve sonra yerini, her geçen yıl yaşlanmaya başlayan bir cilde bırakır. Erkenden kırışıklarla tanışmamak için yapılması gereken tek şey beslenmeye de dikkat ederek spor yapmak, bol su içmek, cilde ihtiyacı olan oksijen ve nemi sağlamaktır. Yanlış kullanılan ürünler, cildin makyaj sonrası temizliğinin ihmal edilmesi cildimizin gerektiğinden de erken yaşlanmasına neden olur.Bu nedenle öncelikle cildinizin tipini öğrenmelisiniz. uygun nitelikte cilt bakım ürünleri ile 4 adım da,sağlıklı ve güzel bir cilt bakım programı: 1-Sağlıklı bir cilt temizleme ile başlar: TEMİZLEME :Makyajı,yağı ve günlük kiri cildi kurutmadan ve tahriş etmeden derinlemesine temizler.Aynı zamanda yüzeyde ölü hücreleri arındırarak daha taze,yumuşak ve pürüzsüz bir cilt bırakır. 2-Yenileme,Düzeltme,Onarma: NORMALLEŞTİRME-TEMEL BAKIM : Stratum ,korneum üzerindeki ölü hücreleri nazikçe soyarak cildin canlandırılması,cildin sıkılaştırılması ve kırışıklık görünümünün azaltılması. Temizleme adımını takiben, cilt tipi ve durumuna uygun krem, losyon veya jel ile cildinizi dengeleyin ve düzenleyin. Akne, leke, kırışıklık, aşırı kuruluk, gözenek, çatlak, güneş hasarı gibi özel bir cilt problemi varsa, probleme özgü ürünü kullanarak, cildinizi sorunundan kurtarın. Cildiniz normal ise, parlak ve sağlıklı olması, cildinizin kırışmaması için size özel ürünü kullanın. 3- Nemlendirme: CİLDİNİZİN SUSUZLUĞUNU GİDERİN! Cildinizin beslenmesinde üçüncü basamakta nemlendirmedir. Cildinizde hızlı bir nemlendirme sağlamanın yolu A,C,E vitaminleri içeren besleyici ürünler kullanmaktır. Nemlenmenin de ötesinde, daha yumuşak ve sıkı bir cilde sahip olacaksınız. Cildiniz, içerdiği antioksidanlar ile çevre faktörlerine karşı daha dayanıklı hale gelecektir. 4- Koruma CİLDİNİZİ KORUYUN Erken cilt yaşlanmasının %90 nedeni, olumsuz çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır.Cildinizin tipine uygun koruyucu ürünler kullanarak güneşten ve çevre etkilerinden maksimum koruma sağlayın. DETAYLI BİLGİ İÇİN UZMANIMIZA BAŞVURABİLİRSİNİZ [email protected] www.dengelibeslen.com
  9. Hepimiz yaşamımız boyunca hep MUTLU ve SAĞLIKLI olmak isteriz. Evet, insan mutluluğu ile SAĞLIK arasında çok büyük bir bağ vardır. SAĞLIKSIZ yaşam içinde mutlu olmak, çok zor bir olgudur. Ancak, bu gerçeği hemen hemen hepimiz kabul etmemize rağmen, bir başka gerçek hep gözümüzden kaçar; Genelde hepimiz "bırakın sağlıklı olmak için bir çaba harcamayı, SAĞLIĞIN doğal olarak bizim bedenimizde olmasını bekleriz." Oysaki BİZ, yaşamda en ufacık bir olay için bile ÇABA sarf etmek zorunda olan BİZ, kendi sağlığımızın daha iyiye gitmesi için İÇTEN ve DIŞTAN nasıl beslenmemiz gerektiğini hiç düşünmeyiz, hiç uygulamayız. Arızalanan arabanın tamirciye götürülmesi gibi, hastalandıktan sonra kendimizi hatırlar ve kendimizi tamire çalışırız. Sağlıklı Beslenme, bedenimizin büyüme, gelişme ve günlük işlevlerinin sürekliliğinin sağlanabilmesi maksadıyla gerekli olan besin öğelerinin yeterli miktarlarda alınmasıdır. Doğa, bizlerin sağlıklı beslenmesi için inanılmaz yararlar sağlayan canlılarla doludur. "Onları yeterli verimlilikte kullanmak" ve "beslenmemiz için en etkili hale getirmek" ise bilim adamlarının sürekli üzerinde çalıştığı bir alandır. Canlı organizmaların temelini hücreler meydana getirir. Hücrelerin temelini ise protein'ler; Proteinleri ise amino asit denilen daha küçük moleküller oluşturur. Kısacası, hücrelerimizin gelişimi proteinlere bağlıdır. İşte bu sebeple, Bilim Adamlarının bu konudaki araştırmaları çok değerlidir. Kendimiz için sağlıklı beslenmeyi düşünürken vücudumuzun protein ihtiyacına da ayrı bir önem vermemiz gerekir. Bizim programlarımızda bu husus, kişisel yaşam tarzınıza göre protein alımınızı, size özel hale getirmemizle olur. Bugün biliyoruz ki protein; sağlık, yaş ve kilo durumumuza göre her zaman belirli miktarlarda almamız gereken en temel besin maddesidir. Bebek bekleyen hamile veya emzikli bayanlara, bebeklere, çocuklara, hastalara ve hastalıktan yeni kurtulmuşlara protein açısından zengin gıdalar yemeleri önerilir. Protein açısından yetersiz beslenen bebeklerin ve çocukların, bedenen ve zihnen büyümeleri, hastaların kendilerini toparlayarak iyileşmeleri oldukça güç olur. Sağlıklı beslenmek için, yaşam tarzımıza göre günlük almamız gereken besin öğeleri ile birlikte; kendimize özel, kişisel protein ihtiyacımızı da mutlaka karşılamamız gerekmektedir. Bununla birlikte sağlıklı beslenme için lif alımı ve su tüketiminiz de çok önemlidir. Bugün biliyoruz ki lif sindirim sisteminize çok büyük yararlar sağlar. Yeterli miktarda su alımı ile lif etkisi birleşince, yediklerinizi daha rahat sindirebilirsiniz. Buna bağlı olarak da Lif, cilt dokusu ve renginin iyileşmesine, saçların parlamasına, tırnakların güçlenmesine ve formda kalmaya da yardımcı olur. Öte yandan, vitamin ve minerallerin dengeli ve uygun oranlarda alımı da sağlıklı beslenme için çok önemlidir. Vitamin ve minerallerin özellikle antioksidan olarak büyük etkileri vardır. Ayrıca vücudun sağlık açısından çok büyük etkilere sahip NO (Nitrik Oksit) ve serbest radikal oranlarına etkileri vardır. Genel sağlığınıza en büyük olumlu katkılardan biri, şüphesiz ki kilo kontrolü ile sağlanır. Şişman (obez) olan veya kilo problemi yaşayan kişilere bakıldığında, obeziteye veya kilo problemine bağlı bir çok rahatsızlıktan şikayet ettikleri görülür. Ayrıca, oluşan rahatsızlıkların yanında yenilerinin de tetiklenmesi ve oluşması olasıdır. Bu nedenle rahatsızlıklar çıkmadan, doğru ve dengeli beslenmek, sağlıklı yaşam için altın kural gibidir. Kilo kontrolü, çoğunlukla sadece alınan kalorinin harcanan kaloriye denk olması gibi algılanmaktadır. Oysa ki kalorinin kontrolü ile birlikte, vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerinin doğru miktarlarda, dengeli ve düzenli alımı da kilo kontrolünde çok önemlidir. Bu sağlandığı taktirde, aslında sağlıklı ve dengeli beslenmek için gerekli adımlar yerine getirilmiş olur. Bu da genel sağlığın düzelmesine olumlu katkı sağlar. Günümüzde; - Hızlı yaşam koşulları, - Hırçın ve yıpratıcı çevre şartları, - Stres, - Yoğun fiziksel çalışma, - Yoğun zihinsel yorgunluk, - Yediğimiz besinlerin üretilme ve saklanma koşulları, - Yemeklerin pişirilme tarzları, - Yemek yeme miktarlarımız, sağlığımızı etkileyen önemli sıkıntıların doğmasının nedeni olabilmektedirler. Onlarla mücadele ise ancak, ihtiyacımız olan besinleri doğru miktarda ve dengeli olarak almakla mümkündür. Bizim sunduğumuz özel gıda takviyeleri sayesinde, bu beslenme artık çok basittir Sağlıklı Beslenme İçin Öneriler: - Yavaş yemek yiyin, - Lokmalarınızı iyi çiğneyin, - Az ve sık yemek yiyin, - Yağ seçiminde doymamış yağları seçin, - Günde en az 8 bardak su için, - Sebze ve Meyveyi bol bol tüketin, - Kepekli ürünler yiyin, - Balık yemeyi düzenli hale getirin, - Tuz tüketiminizi azaltın, - Cildinizi nemlendirin, DAHA DETAYLI BİLGİ İÇİN UZMANIMIZLA İRTİBAT KURUN! [email protected] www.dengelibeslen.com
  10. Niye kilo veremiyorum?" Kilo vermek için elinizden geleni yapıyor ve hala kilo veremiyorsanız, bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var demektir. Sonu gelmeyen haftalar boyunca sadece salata ve meyve yiyerek kilo vermeye çalışıp başarılı olamadıysanız, yalnız değilsiniz. Bu aslında herkesin yaşadığı bir problem. Hatta bazılarımız bunun sonucunda o kadar üzülüyoruz ki, tüm kilo verme planlarımızdan vazgeçmeye karar verebiliyoruz. İşte 10 klasik diyet hatası ve bunlardan kaçınma yöntemleri: Kısa vadeli düşünmek Kilo vermede başarılı olmanın tek yolu bunu, yaşam tarzınızda yapacağınız bir değişiklik olarak görmektir. Kısa bir dönem boyunca aç kalmayı diyet olarak algılayanların elde edeceği tek şey, kısa zamanda diyeti bırakmak olacaktır. Çünkü zor gelecektir. Bu nedenle de sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı uygulamak en iyisidir. Çoğu diyetisyen kadınların, günde 1300-1500 kalori alması gerektiğini belirtiyor. Eğer örneğin 1000 ya da altı kalorilik bir diyet uygulamaya kalkarsanız, sürekli aç kalmaktan ötürü o diyeti bırakmanız çok muhtemeldir. Üstelik dengeli bir diyetle pek çok farklı besinden de faydalanabilirsiniz. Ünlülerin diyetlerini takip etmek Jennifer Aniston gibi görünme fikri çekici gelebilir ama pek çok diyetisyen, bu sene çok moda olan ünlülerin diyetlerini eleştiriyor. Jennifer Aniston ve Geri Halliwell'in favori diyetler olan Atkins diyeti şüphesiz işe yarıyor. Ancak bu diyet, alınan karbonhidratı ciddi şekilde kıstığı ve proteini artırdığı için ideal olmaktan uzak. Çünkü karbonhidratlar dengeli beslenmenin önemli bir parçası ve bol protein-az karbonhidratlı beslenme vücudun kalsiyum kaybetmesine neden oluyor. Ünlülerin yaptığı çoğu diyet, belli bir besin ya da besin grubunu programın dışında tutmaya yönelik olduğundan, bağlı kalınmaları ve başarılı olunması zor diyetlerdir. Bunun yerine hem karbonhidrat, hem de protein içeren az yağlı bir diyet tercih edilmelidir. Yedikleriniz konusunda kendinizi aldatmak Diyetinizi harfiyen uyguladığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Ancak eğer hala kilo vermiyorsanız, o zaman yedikleriniz konusunda kendinizi kandırıyor olabilirsiniz. Örneğin çayın yanında yediğiniz o 2 tane bisküviyi, ya da doğum günü partisinde elinize tutuşturulan pastayı, ağzınıza attığınız bir avuç fıstığı, ya da yerdiğiniz grissinileri saymayı unutuyorsunuzdur belki, ya da kendinizden bile saklıyorsunuzdur. Ama bunlar biriktikçe kilo verememenizin sebebi olup çıkıveririler. Eğer kilo verememekten şikayet ediyorsanız, bir beslenme günlüğü tutun ve yiyip içtiğiniz her şeyi yazın. Haftanın sonunda, eğer dürüstçe her yiyip içtiğinizi yazdıysanız, niye kilo veremediğinizi göreceksiniz. Egzersizi programınızın dışında bırakmak Pek çok insan zayıflamak istediğinde, aldığı kalori miktarını azaltıyor ama egzersizi bu programa dahil etmeyi düşünmüyor. Tabii ki egzersiz olmadan kilo verebilirsiniz. Ama egzersiz metabolizmanızı hızlandıracağından, sadece diyetle vereceğinizden fazla kaloriyi yakabilirsiniz. Bir çoğumuz haftada bir kez aerobik bir egzersiz yapmanın yeterli olduğunu düşünüyor. Ancak metabolizmayı hızlı tutmanın en iyi yolu günde 20-30 dakikayı egzersize ayırmak. Yapabilecekleriniz arasında ise, asansör yerine merdiveni kullanmak, toplu taşıma araçlarından erken inmek ve eve/işe yürümek, bisiklete binmek yer alıyor. Tabii seçenekleri çoğaltabilirsiniz. Uzaktan kumandayı kullanmak yerine yerinizden kalkıp kanalı değiştirmek bile haftada fazladan 200 kalori demektir. Bir çoğumuz haftada bir kez aerobik bir egzersiz yapmanın yeterli olduğunu düşünüyor. Ancak metabolizmayı hızlı tutmanın en iyi yolu günde 20-30 dakikayı egzersize ayırmak. Yapabilecekleriniz arasında ise, asansör yerine merdiveni kullanmak, toplu taşıma araçlarından erken inmek ve eve/işe yürümek, bisiklete binmek yer alıyor. Tabii seçenekleri çoğaltabilirsiniz. Uzaktan kumandayı kullanmak yerine yerinizden kalkıp kanalı değiştirmek bile haftada fazladan 200 kalori demektir. Bazı besinleri tamamen liste dışı tutmak Çoğumuzun kafasında diyet, çok sevdiğimiz çikolata, kızartma vb gibi bazı besinleri kesinlikle yememekle eş değer.Ancak eğer uzun vadeli bir diyet yapmak istiyorsanız, sevdiğiniz besinleri hiç yemeden o diyete devam edebilmeniz mümkün değil. Aslında işin hilesi şu: Sevdiğiniz besinlerden ufak bir porsiyonu arada bir yemek. Eğer diyetinize sadıksanız ve kilo veriyorsanız, haftada bir kendinize sevdiğiniz bir besinden bir porsiyon yeme hakkı tanıyın. Öğün atlamak Diyettesiniz. Diyelim ki bugün o kadar meşguldünüz ki, kahvaltı ya da öğle yemeğini yiyecek vaktiniz bile olmadı. Belki o öğünün yememiş olmanın kilo verme çabalarınıza katkıda bulunacağını düşünebilirsiniz. Bu durumda sadece kendinizi aldattığınızı belirtmeme izin verin. Öğün atladığımızda, kan şekeri seviyesi düşer. Bu da, tatlı besinlere olan ihtiyacı artırır. Bunun anlamı da, günün ileriki saatlerinde canınızın tatlı çekmesi demektir. Eğer kaçırdığınız öğünü yeseydiniz, yiyeceğiniz tatlıdan çok daha az bir kalori alacaktınız. Araştırmalar, kahvaltı etmeyenlerin, günün ileriki saatlerinde daha çok kalori aldıklarını kanıtlıyor. Düşük kalorili besinlerin hep sağlıklı olduğunu düşünmek En sık yapılan hatalardan biri de, düşük kalorili gıdaların sağlıklı gıdalar olduğunu düşünmek. Çünkü çoğu sağlıklı besin aslında oldukça kalorilidir. Örneğin zeytinyağı, fındık gibi yemişler, ya da peynir, içerdiği yüksek miktardaki kaloriye oranla sağlıklı besinlerdir. Burada önemli olan bunları sınırlı miktarda tüketebilmeyi öğrenmektir. Örneğin sadece tek bir çorba kaşığı zeytinyağında 100 kalori vardır, veya bir avuç fıstıkta 150 kalori vardır ve bunun 13 gramı yağdır. Diğer bir sıkça yapılan hata da, tavuğu derisiyle yemektir. Sevilen bir diyet yemeği olarak ün yapan tavuğun tüm yağı derisindedir ve tavuğu bu deriyle yemek demek 3 katı fazla kalori almak demektir. Salata sosları ve mayonezli sandviçler de diğer riskli besinlerdendir. Büyük porsiyonlar Porsiyon ölçmek insanı diyetten soğutan bir başka konu. Buradaki problem şu: Diyet birkaç hafta sıkı sıkıya uygulandıktan sonra, diyeti yapan kişi porsiyonların miktarını artık bildiğinden emin olarak, buna eskisi kadar özen göstermemeye başlıyor. Tabii bu arada, porsiyon miktarı farkına varılmadan giderek artıyor. Bunun önüne geçmek için, markette alışverişinizi yaparken, ihtiyaç duyduğunuzdan fazlasını satın almayın. Eğer ekmeği kalın dilimlemek gibi bir eğiliminiz varsa, o zaman da tost ekmeği alın. Biz evde öyle yapıyoruz. İçeceklerin de kalori içerdiğini unutmak Sağlıklı bir şekilde beslenip, abur cubura itibar etmiyor olabilirsiniz ama özellikle sodalı içecek ve meyve sularından tüketip, kremalı kahve içip, kahve ve çaya şeker kokuyorsanız, kilo vermede gene problem yaşayacaksınız demektir. Örneğin şöyle bol çikolatalı nefis bir cappucino’nun size getirisi 120 kalori ve 8 gram yağ. Ancak çikolatalı yerine tarçınlı içmeniz, yağ oranını hemen hemen sıfıra indirirken, kaloriyi de 60'a düşürüyor. Alkollü ve gazlı içecekler de cappucino'dan beter kalorili. Alkol hem yağ kadar kalori içeriyor, hem yağ gibi enerji sağlamaıyor, hem de iştahı açıyor. Bu nedenle alkol alımını haftada 1-2 kez sınırlayıp, şaraba dönmekte fayda var. Örneğin şarabı da maden suyuyla karıştırıp kalorisini azaltabilirsiniz. Çok sık tartılmak Diyetin en zevkli kısmı, tartıldığınızda ibrenin sola doğru kaydığını görmektir. Ancak bunu abartarak sık tartılmak kilo kaybını zorlaştırır. Çoğu kadının kilosu, vücuttaki su tutulmalarından dolayı iner çıkar. Bu nedenle zaman zaman kilo almadıkları halde, almış gibi hissederek endişelenirler. Bu da işi zorlaştırır. Başarılı bir diyette kilo kaybı yavaş ve daha kalıcıdır. Ayrıca kas kütlenizin artması da yanıltıcı olabilir. Çünkü kas, yağdan ağırdır. Bu nedenle haftada bir kez günün aynı saatlerinde tartılmak faydalı olacaktır. DAHA DETAYLI BİLGİ İÇİN UZMANIMIZA BAŞVURUNUZ. [email protected] www.dengelibeslen.com
  11. DENGELİ BESLENMENİN ÖNEMİ Beslenme, tüm canlıların en temel gereksinimlerinden biridir ve gıda ile sağlık arasındaki köprüdür. İnsanlar iyi beslenmedikleri zaman büyüyemezler, sağlıklarını sürdüremezler, mutlu ve başarılı bir yaşama ulaşamazlar ve üreyip kendilerinden sonraki kuşaklan dünyaya getiremezler. Nitekim, kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık bir ay süresince hiç gıda alınmaması ölümle sonuçlanır. Yetersiz beslenmenin tersine aşırı beslenme, yani gereğinden fazla gıda tüketimi de özellikle çağımızın yaygın hastalıkları olarak bilinen şişmanlık, kalp hastalığı, kanser, şeker hastalığı gibi önemli sağlık sorunlarına ve sonuçta ölümlere yol açmaktadır. Sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdürmek herkesin ideali olduğu halde, bunu gerçekleştirebilmek için, ozan düşünürümüz Yunus Emre'nin "ilim kendini bilmektir" sözünde olduğu gibi bireyin önce kendi vücudunu çok iyi tanıması ve kendisini beslenme ve sağlık konusunda eğitmesi gerekmektedir. Ailemizden bize geçen kalıtsal özelliklerimizi, genlerimizi ve çevremizi kendimizin kontrol etmesi her zaman mümkün olmasa da, bilinçli bir beslenmeyle daha sağlıklı, mutlu, verimli ve uzun bir yaşama adımımızı atabiliriz. Sağlıklı Yaşam Ne Demektir? Sağlıklı yaşam, kişilerin ciddi ve tedavisi zor hastalıklara yakalanmadan, hem bedensel hem de ruhsal yönlerden üstün durumda, uzun yıllar zevk alarak yaşamlarını sürdürmeleri demektir. Birey olarak sağlıklı bir yaşam amacımız olmalıdır. Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinde kalıtım, çevresel etmenler, gelir düzeyi, yaşam biçimi ve beslenme alışkanlıkları etkili olmaktadır. Çok küçük yaşlardan başlayarak oluşan beslenme alışkanlıkları kişilerin sağlığını belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Ancak, sağlıklı yaşam için yalnızca sağlığa yararlı gıdaların tüketilmesi yeterli değildir. İyi beslenmenin yanısıra aktif olmak, egzersiz yapmak, sigara, aşırı alkol ve stresten uzak bir yaşam sürdürmek sağlıklı olmanın ön koşullarındandır. Sağlıklı bir yaşamınız olup olmadığını belirlemek için önce kendinize şu soruları sormalısınız: Sağlıklı besleniyor muyum? Vücudumu sürekli işler durumda tutuyor muyum, yani hareketli miyim ve belirli egzersizleri yapmaya zaman ayırıyor muyum? Stres yönetimini biliyor muyum, yani kendime fiziksel (çevre, hava, gürültü kirliliği de stres örneklendir) ve psikolojik olarak aşırı stres yükleyebileceğim durumlardan kaçınabiliyor muyum ya da stresimi azaltma yeteneğim var mı? Ailemde bazı hastalıklar sık görülüyor mu? Bu sorulara vereceğiniz yanıtlara göre sağlığınızı belirleyen etmenlerden hangisini düzeltmeniz ve hangi konuda daha çok bilgi edinmeniz gerektiğine karar verebilirsiniz. Beslenme Ne Demektir? Beslenme büyümek, vücut işlemlerini gerçekleştirmek, yaşamı sağlıklı ve mutlu olarak sürdürebilmek amacıyla vücudun alınan gıdalardan yararlanmasıdır. Besin Öğesi Nedir? Besin öğeleri, yediğimiz ve içtiğimiz tüm gıdalarda bulunan,bir kısmı yapay olarak da üretilebilen, insanların yaşamsal işlevleri için gereksinim duyduğu kimyasal maddelerdir. Bu kimyasal maddeleri teker teker saydığımız zaman insanların kırkın üzerinde besin öğesine gereksinim duyduğunu görürüz. Besin öğelerini başlıca altı grupta sıralayabiliriz: Proteinler Yağlar Mineraller Karbonhidratlar Vitaminler Su Sağlıklı bir yaşamın sürdürülebilmesi için insanın gereksinim duyduğu bu besin öğelerinin tümünün günlük diyetimizde bulunması gerekir. Sağlıklı Beslenme Nedir? Sağlıklı beslenmeyi dört ana kavramla açıklayabiliriz: Dengeli beslenmek Çeşitli gıdaları yemek Gıdaları kararınca tüketmek Sağlığa zararlı gıdalardan kaçınmak Dengeli Beslenmek Her bir gıdanın besleyici özellikleri birbirinden farklı olduğu için hepsinden ayrı ayrı yararlanmamız gerekir. Hiçbir gıda, hatta mükemmele en yakın sayılan anne sütü bile, insanların gereksinim duyduğu tüm besin öğelerini karşılayamaz. Bebekler, besin öğelerinin çoğu vücutlarında depolanmış olarak doğduklarından 4 ile 6 aya kadar anne sütüyle beslenebilirler. Daha sonra anne sütünün yanısıra ek gıdalara başlamak gerekir. Demek ki, insanoğlu sağlığını sürdürebilmek için çok küçük yaşlardan itibaren çeşitli gıdalara gereksinim duymaktadır. DAHA DETAYLI BİLGİ İÇİN UZMANIMIZA BAŞVURUNUZ [email protected] www.dengelibeslen.com
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.