Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ARICI

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    5
  • Katılım

  • Son Ziyaret

ARICI - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. ARICI

    Arı Ürünleri Nelerdir ?

    Arı ürünleri olan bal, balmumu, polen, arısütü ve arızehirinin birçok hastalık ve rahatsızlığın 'ilacı' olduğu bildirildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 3 ayda bir baskısı yapılan 'Samsun'da Tarım' adlı dergide, Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Ali Korkmaz imzasıyla yayınlanan 'Apiterapi' başlıklı yazıda, dünyada her geçen gün yaygınlaşan arıcılığın, arısütü, polen, arızehiri ve balmumu gibi ürünlerle de artık dikkat çektiği kaydediliyor. Yazısında, yurtdışındaki arıcılık ürünlerine olan ilginin Türkiye ile kıyaslanamayacak derecede fazla olduğu bilgisine yer veren Dr. Ali Korkmaz, günümüzde sınır tanımayan bilgi iletişimi ve global ekonomik ilişkilerin artması sayesinde Türkiye'de de arı ürünlerinin çeşitliliği ve tıbbi amaçla kullanılabilirliğinin gündeme geldiğine değindi. Türkiye'de yıllardır bal üretimine bağlı olarak yapılan arıcılığın yapısal değişim geçirdiğine, polen ve arısütü başta olmak üzere yeni ürünlerin üretimine geçiş sürecinin başladığına dikkat çeken Dr. Ali Korkmaz, 'Bu üretime paralel olarak da halkımızın arı ürünleri tüketim tercihlerinde de önemli düzeyde değişiklik görülmektedir. Uzakdoğu ve Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere arıcılık ürünlerinin tüketimi konusunda önemli düzeyde mesafe alınmış olmakla birlikte asıl dikkat çekici konu bu ülkelerde arızehiri, propolis ve arısütüne dayalı olarak çeşitli hastalıkların tedavisinin yapılmasıdır. Hatta yüzyıllar boyunca bu olay o kadar gelişmiştir ki, Apiterapi adıyla bilinen tedavi yöntemlerinin doğmasına ve gelişmesine yol açmıştır. Özellikle bu konuda ileri gitmiş olan ülkelerde uluslararası kongreler düzenlenmektedir. Ülkemiz ise, apiterapi konusunda henüz bu konuma gelmemiş, arı ürünleri genellikle kulaktan dolma bilgilerle hastalık sağaltımında kullanılmakta ve bu konuda eğitim almış yetkili kişiler tarafından değil de tamamen bu işi ticari olarak yapan arıcı veya umut tacirleri tarafından yapılmaktadır. Bu sebepten dolayı arı ürünlerini çeşitli hastalıkların sağaltımında kullanacak olan insanların bu konuda yazılmış olan çeşitli bilimsel kaynaklardan yararlanmaları yerinde bir davranış olacaktır. Aksi halde pek çok olumsuz olayın ortaya çıkmasına zemin hazırlanacaktır' dedi. Bilimsel geçerliliği tam olarak kanıtlanmamış olmakla birlikte arı ürünlerinin pek çok hastalığın sağaltımında kullanıldığına işaret eden Dr. Ali Korkmaz, balın vücut tarafından kolay ve çabuk özümlendiğini vurguladı. Dr. Ali Korkmaz, arı ürünlerinin faydalarını şöyle sıraladı: BAL, ENERJİ VERİYOR, POLEN İSE CİNSEL GÜCÜ ARTIRIYOR Bal ve polenin sayısız yararları arasından bazıları şöyle: - Balın besleyici değeri yanında kan şekerini yükseltici, fiziksel ve zihinsel yorgunluğu giderici, enerji verici, canlılık kazandırıcı, cilde olumlu etkileri yanında bazı yaraların iyileştirilmesi, astım, mide, dolaşım, solunum, hazım bozukluklarında, kanser, tansiyon, damar rahatsızlıklarını giderici yararları bulunmaktadır. - Balmumu, temel petek, mum ve çadır yapımında, ilaç ve kozmetik yapımında, diş hekimliğinde kalıp hazırlamada ve marangozlukta kullanılmaktadır. - Polen, sindirimi kolaylaştırıcı, hücre yenileyici, canlılık verici, iştah artırıcı, hemoglobini yükseltici, seksüel aktivite artışı yanında soğuk algınlığı, kısırlık ve kansızlık tedavilerinde, kanser, sinirsel ve ülser gibi rahatsızlıklarda yaygın olarak kullanılmaktadır. - Arısütü, kozmetikte, fiziksel performansın uyarılmasında, öğrenme kapasitesi ve kendine güvenin sağlanmasında, cinsel sorunlarda, kansızlık, kolesterol, viral enfeksiyonlara karşı direncin artırılmasında, kanser, yüksek ve düşük kan basıncı damar sertliği, kronik ve tekrarlayan hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. - Arızehiri, romatizma rahatsızlıkları başta olmak üzere kanserin bazı tiplerinde, adale ağrılarında, eklem ve sinirsel iltihaplarda, boğaz ağrısı, migren, astım, kolesterolün düşürülmesinde, genel bağışıklık uyarıcı, adet öncesi sendromunda kullanılmaktadır. Propolis dokuları onarıcı, damar büzücü, kanı pıhtılaştırıcı, yaraları iyileştirici, sedef, hemoroid, egzama gibi cilt rahatsızlıklarında, romatizma, bakteriyel, kanser gibi hastalıkların tedavisi yanında gıda, kozmetik alanlarında da kullanılmaktadır. - Arı ürünleri, bir ilaç olmayıp kullanımı esnasında bu bilinçle hareket edilmesi halinde yararlı olacaktır. Ancak, uzman tıp doktorlarının gözetim, denetim ve önerileri doğrultusunda hareket edilmesi gerekmektedir. Ülkemizde balın dışındaki arı ürünlerini kullanma oranı gelişmiş ülkelere göre çok az. Halbuki ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılan arı ürünlerinin birçok faydası var. Ülkemiz, arıcılık ve arı ürünleri üretimi açısından büyük imkanlara sahip olmasına rağmen bal dışındaki arı ürünleri fazla bilinmiyor. Ege Üniversitesi (EÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Banu Yücel, gelişmiş ülkelerde arısütü, polen, bal, balmumu, arı zehiri ve propolis gibi arı ürünlerinin tıp, kozmetik ve ilaç sektörlerinde kullanıldığını söyledi. Balarısının ürünleri olan arısütü, polen, bal, arı ekmeği ve arı zehirinin değişik oran ve bileşimlerle hazırlanarak hastalıkların tedavisinde kullanılmasına tıp dilinde “apiterapi” adı veriliyor. Yard. Doç. Dr. Yücel, “Çin ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinde, hastalıkları sadece arı ürünleriyle tedavi eden apiterapi merkezleri bulunmaktadır.” diye konuştu. Bal, kan şekeri seviyesini yükseltmek için en uygun besin maddesi. Bal, aynı zamanda iyi bir enerji kaynağı. Koyu renk ballar, açık renk ballara göre daha fazla mineral madde içeriyor. Banu Yücel, kansızlığı olan kişilerin koyu renkli balları yemesini önerirken, bu balların düzenli olarak yenmesinin kandaki hemoglobini yükselttiğini ifade etti. Bal, yapısındaki enzimler sebebiyle mikropları öldürücü bir özelliğe sahip. Ağız, boğaz ve bronş enfeksiyonlarıyla mide ülseri tedavisinde iyileştirici etkisi de var. Bunun yanı sıra balın yorgunluk giderici özellik taşıdığı, sinirleri teskin edici nitelikte olduğu da belirtiliyor. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve nekahet dönemindeki hastaların çabuk toparlanmasına yardımcı olduğu da biliniyor. Can Ercan, İzmir Polen Polen, kronik prostat hastalığı tedavisinde olumlu sonuçlar vermekte, prostat hücrelerinin büyümesini engellemektedir. Polenli tedaviye, hastaların yüzde 92’si olumlu cevap veriyor. Arı zehiri Arı zehiri tıpta romatizma, bel ve adale ağrısı, eklem ve sinir iltihaplarının tedavisinde kullanılıyor. Kuvvetli bir antibiyotik olan arı zehirinden, apitoksin adı verilen tabletler yapılmakta. Arı zehiri, atardamarlardaki kan akışının hızını değiştirmekte, kanı sulandırmakta ve pıhtılaşmayı önlemektedir. Bu da kalp hastalığı ve yüksek tansiyon riskini azaltmaktadır. Arısütü Arısütü, birçok ülkede onarıcı ve tedavi edici özelliklerinden dolayı diyet ve kozmetik amaçlarla ticari bir madde olarak üretilmekte ve kullanılmaktadır. Araştırmalar, arısütünün atardamarların iltihabı, karaciğer yağlanması, iltihaplı eklem hastalıkları, yorgunluk, zayıflık ve kuvvetsizlik hallerinde tedavi edici özelliği bulunduğunu göstermiştir. Arısütü biyolojik dayanıklılığı artırıcı, iştah açıcı ve zindelik kazandırıcı özelliklere sahiptir. Kübalı doktorlar, mafsal iltihaplarını bal arısını kullanarak tedavi etmeyi başardılar. Kübalı doktorların 3 yıldan bu yana bal arısı zehiri üzerinde yaptıkları araştırma ve deneyler sonucunda, bal arısı zehirinde 18 tedavi edici aktif maddenin bulunduğu, bu maddeler arasında bulunan "militin" isimli ana maddenin özellikle eklem iltihapları tedavisinde etkili olduğu belirtildi. Araştırma grubu başkanı Dr. Sirgiyu Gotiriz konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, arı sokması sonucu vücut, tabii bir şekilde yan etkilerden uzak, kortizon hormonunu salgıladığını ve bu da hastaya ayrıca kortizon ilacı vermeye ihtiyaç bırakmadığını söyledi. Kübalı doktorların hastalarını tedavide bal, arısütü ve son üç senedir de arı ısırmasını (sokması) kullandıkları ifade edildi. Propolis, arılar tarafından değişik ağaç kabukları ve bitki yapraklarından toplanarak kovanlara taşınan reçineli maddedir.Propolisin oluşumunda arıların polen ve enzim katkısı bulunmaktadır.Doğal antibiotik,antiseptik,antifungisttir.Arılar propolisi kovan içinde ölen ve dışarı atılmayan arıların izole edilmesinde kullanarak, hastalıkların yayılmasını önler. Arılar,peteği inşa ederken propolisi balmumuyla karıştırıp petek ve kovan yapımındada kullanırlar. Propolis; %55 reçineler ve balsamlar,%30 mumlar,%3 polen,organik ve mineral maddelerden oluşur.Ayrıca yapısında amino asitler,vitaminler bulunur.Bioflavonoid içeriği akaldan kat kat fazladır.Bioflavonoidler,vitamin C’nin asimilasyonunda temel taştır. Propolis; Bakteri ve enfeksiyonlara karşı mücadelede mükemmel bir yardımcıdır, ayrıca akyuvarların bakterileri harap etme işlemi olan fagositozu kuvvetlendirir.Sadece gripte değil,tekrarlayan çeşitli enfeksiyonlarda ve zayıflamış bağışıklık sistemini güçlendirmede oldukça yararlıdır. _________________ Daha fazla bilgi için : http://arisutu.atspace.com Arısütü,bal,pollen,propolis konularında yazışmak isteyen herkes mail veya msn yoluyla kontak kurabilirler. mail :[email protected] msn : [email protected]
  2. ARICI

    ARI SÜTÜ Nedir ?

    Arı sütü son derece kompleks ve henüz tanımlanamayan bazı bileşikler içerdiği için sentetik olarak üretilemeyen bir maddedir. Doğal hormonlar, mineraller, B vitaminleri, folik asit, yağ asitleri, vücutta eksikliği Parkinson, Alzheimer ve benzeri diğer sinir sistemi hastalıklarına sebep olan acetylcholine maddesi, amino asitler, proteinler, yağlar ve karbonhidratlar bakımından zengindir. Ayrıca vücuttaki doku yenilemesinde ve büyümesinde önemli bir rolü olan aspartik asiti de içermektedir. Arı sütü anti bakteriyel, anti virütik, besleyici ve yaşlanmayı önleyici etkilere sahiptir. Ayrıca solunum, iskelet, sinir, üretim, endokrin, kalp damarları, savunma ve hücre sistemleri için faydalıdır. Arı sütü hormon dengesini harekete geçirici etkiye sahiptir. Hormonları ve metabolik fonksiyonları düzenler ve normalleştirir. İnsanın yaşı ilerledikçe bozulan hücre yenilenmesine yardım eder. Deri problemlerini tedavi etmenin yanısıra derinin rengini de korur. Kronik yorgunluk, ciddi hastalıklar, ameliyat ya da travma gibi durumlardan sonra vücudun güç kazanmasını sağlar. Enerji artırıcı etkisi vardır. Serum kolestrolü ve yağ sayımlarını düşürür, damar sertliğini engellemeye yardımcı olur. Ayrıca karaciğeri koruma, doku ve kas oluşturma, kemik büyüme ve sağlığını destekleme, hafızayı güçlendirme, kiloyu düzenleme ve yara tedavilerinin desteklenmesinde de faydalı olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşılmıştır. Almanya'da değişik alanlarda çalışmalar yapan doktorlar arı sütünü kötü beslenmiş ve prematüre bebekleri iyileştirmede kullanmışlardır. Arı sütü ile beslenen bebeklerin kilo ve sağlık durumlarında iyileşme görülmüştür. Bundan başka arı sütü verilen sinirsel ve ruhsal hastaların da normal kilolarına, daha dayanıklı bir sinir sistemine ve daha güçlü bir fiziksel ve zihinsel yapıya kavuştukları gözlenmiştir. Arı sütü yaşlanma etkisini geciktirmek için, menopoz, beslenme yetersizliğinin düzeltilmesi, eklem iltihabı, damar hastalıkları, peptik ülserler, karaciğer rahatsızlıkları gibi rahatsızlıklarda ve genel olarak daha sağlıklı olmak için doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir Arı sütü; işci arıların gırtlak bezelerinden salgılanan bir bal emülsiyonudur. Kraliçe arının besini olup, besin değeri son derece yüksektir. Tüm yaşamı boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arının ömrünün uzunluğuna da en önemli işarettir. Diğer arılar sadece 2 ay yaşarken, kraliçe arının ömrü 6 yıldır. Bu besinde, kraliçe arının niçin inanılmaz büyük (iri), uzun ömürlü, verimli ve diğer arılarla mukayese edildiğinde neden daha fazla enerjiye sahip olduğunun sırrı saklıdır. Kraliçe arı, sadece arı sütü ile beslenerek günde 3.000 yumurta üretir ve bu emülsiyon kraliçe arıyı sağlıklı ve güçlü tutmak için gerekli besinleri de sağlar. Hayatlarının ilk 2 günü bebek arılar (lavra), işci arılar tarafından yapılan özel bir karışımla beslenirler. İşci arıların yutmaksızın çiğnedikleri, çiçek tozlarından yaptıkları ve başlarının üstündeki bir bezede sakladıkları özel bir madde ile karıştırdıkları bu maddeye arı sütü denilir. İlk 2 günde, bu kuvvetli protein gıdası bebek arıları (larvaları) küçük bir arıya dönüştürür. Bu işlem gerçekleştikten sonra, işci arılar arı sütü üretimini azaltırlar ve sadece mevcut kraliçe arı ve bir sonraki sefer kraliçe arı olarak seçilen arı için üretime devam ederler. Hem kraliçe arı hem de prenses arı bu gıda ile beslenmeye devam eder. Araştırmalar, arı sütünün insan vücuduna da, en az kraliçe arıya sağladığı yayar kadar yarar sağladığını ortaya koymaktadır. Arı sütü, bir çok çeşit etken madde; enzimler, amino asitler, vitamin ve mineraller içermekle kalmayıp, metabolizma için çok önemli olan panteik asit (pantheic acid), asetilkolin (acetylcholine), protein, bağışıklık sistemini güçlendiren ve ruhsal-fiziksel dayanıklılığı artırıcı bir yağ asidi olan 10-HDA (10-Hydroxy-2 Decenoic Acid), sepanin asit (sepanine acid), hastalıkların iyileşme döneminden sonra sindirimi düzenlemek ve iştahı açmak için çok ideal olan oleik asit (oleic acid) içerir. Doğal hormon ve enzimleriyle beraber içerdiği vitaminler arasında tüm B vitaminleri (B-Complex vitamins), A, C ve E vitaminleri vardır. Ayrıca 10 temel amino asitten (esansiyel) sekizini de (lizin, metionin, lösin, fenil-alanin, treonin, triptofan, valin, izolösin) doğal hormon ve enzimleriyle içermektedir. Tüm bunlara ilave olarak; kalsiyum, potasyum, fosfor, demir, sülfür, bakır ve silisyum minerallerini de içerir. Bu faydalı maddeleri yüksek oranda içerdiği için, vücudu strese ve dış etkenlere karşı güçlü kılmakta ve onun anti-bakteriyel ve antibiyotik özelliği ise soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı korunmamıza yardımcı olmaktadır. Arı sütü bir doğa harikası olarak; aşağıdaki durumları önlemede veya iyileştirmede yardımcı olmaktadır : · Bronşiyal Astım · Akciğer Hastalıkları · Uykusuzluk · Mide Ülseri · Böbrek Hastalıkları · Kırıkların daha hızlı iyileştirilmesi · Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi · Saç, cilt ve tırnakların beslenmesi ve güçlendirilmesi · Sindirim sistemini sağlıklı tutmak · Üreme ve boşaltım sistemini korumak · Ruhsal ve zihinsel (mental) dayanıklılığı artırmak · Düşük Tansiyon · Metabolizmayı canlandırmak, enerji vermek · Yorgunluk · Soğuk algınlığı ve grip · Strese ve dış etkenlere karşı dayanıklılık · Sinirsel ve ruhsal dengenin kurulması Yıllardır, arı sütünün olağanüstü gençleştirme gücü ve sağlığa faydaları araştırılmaktadır. Nispeten Amerika’da pek fazla bilinmemesine rağmen, Avrupa ve Asya’da çok uzun bir süreden beri bilinmekte ve kullanılmaktadır. Arı sütü’ nün ünü 1950’li yıllarda Avrupa’da onun hakkında yayınlanan yazı ve raporlardan sonra dünyaya yayılmıştır. Gerçekte arı sütü hakkında en fazla araştırma ve tıbbi yayın Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, Çin ve Japonya’da yapılmıştır. Şu an için Japonya dünyada en fazla arı sütü tüketen ülke durumundadır. Arı sütü, hem erkek hem de kadınların kullanabilecekleri bir doğal ürün olup, ruhsal ve fiziksel vücudunu dengede tutmak isteyen herkes, özellikle orta yaş ve üzerinde olanlar, menopoz dönemindeki kadınlar, en yüksek fiziksel dayanıklılığı arzu eden sporcu veya vücut geliştiriciler onu kullanabilir. UYARILAR: Arı sütü bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Kullanım Önerisi: Arı sütü 1000 mg’lık softgeller halinde sunulmuş olup, gıda takviyesi olarak günde 1-2 defa 1 softgel alınabilir. _________________ Daha fazla bilgi için : http://arisutu.atspace.com Arısütü,bal,pollen,propolis konularında yazışmak isteyen herkes mail veya msn yoluyla kontak kurabilirler. mail :[email protected] msn : [email protected]
  3. ARICI

    Arı kovanından gelen sağlık

    Propolis", arıların kovanları örtmek amacıyla, bitkilerin tomurcuklarından, hazırladıkları sarımsı, esmer renkli, reçinemsi maddeye verilen isim. Mikroorganizmalara karşı 'mikropkıran' etkileri nedeniyle kovanları koruyucu özelliği var. Propolis, son yıllarda dikkati çeken bir doğal ürün olmasına karşılık, halk tarafından kullanılışı çok uzun bir geçmişe sahip. Şüphesiz yararları hakkında birşeyler duymuşsunuzdur. Propolis'in başlıca etkili bileşenlerinin flavonoitler, fenolik bileşikler ve terpenler olduğu biliniyor. Ancak bileşimi hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değil. Toplandığı yerin iklim ve coğrafik özelliklerinin yanı sıra, arıların yararlandıkları ağaçların ve bitkilerin cinsi gibi çeşitli etkenlere bağlı olarak bileşimi büyük farklılıklar göstermektedir. Yapılan çalışmalar, ılıman bölgelerden, subtropik ve tropiklerden elde edilen propolis ürünlerinin bileşimlerinin büyük ölçüde farklılık gösterdiğini ortaya koymuş. İlginç olan husus, bileşimlerinin bu kadar farklı olmasına rağmen biyolojik etkilerinin birbirine çok benzer olması. Arılar hangi bitki kaynağını kullanırlarsa kullansın propolis, amaçları doğrultusunda, 'kovanları koruyucu' özelliğini ve etkilerini sağlayabiliyor. İLTİHAP GİDERİCİ Propolis'in başlıca etkileri; mikropkıran, iltihap giderici, antioksidan, bağışıklık sistemini uyarıcı ve antikanserojenik olması. Propolis'in en dikkati çekici özelliği, geniş bir etkinlik spektrumuna sahip mikropkıran etkisi. Bakteri, virüs, mantar gibi farklı tip mikroorganizmalara, hatta protozoa (giardia) veya grip, uçuk ve HIV virüslerine karşı bile etkili. Bu etkinlik bilimsel çalışmalar ile de ortaya konulmuş. Bu kadar geniş etki spektrumuna sahip olmasına karşılık yine de antibiyotiklerin yerine bir alternatif olarak değerlendirilmesi son derece yanlış olur. Propolis taşıyan ilaçlardan antibiyotik tedavilerinde yardımcı olarak veya koruyucu tedavilerde yararlanmak daha doğru olur. Mesela, boğaz pastili, gargara, şurup veya boğaza sıkılan sprey tipi formülasyonlar en uygun olanları. Ancak burada bir soruna dikkatinizi çekmek isterim; propolis pahalı bir ürün olduğundan piyasada bulunan ürünlerde yeterli miktarda propolis bulunmayabiliyor. Hatta gerekli miktarın onda biri gibi düşük bir miktar ilave edilerek kandırmaca yapılabiliyor. Bu tip ürünler genel olarak 'gıda desteği' adı altında Tarım Bakanlığı'ndan alınan izin ile piyasaya sürüldüğünden yeterli miktarda propolis taşıyıp taşımadığı kontrol edilmiyor. TEDAVİYE YARDIMCI Yetişkin veya çocuk herkes tarafından, antibiyotik kullanılmasının zorunlu olmadığı basit enfeksiyonlarda bu tip ürünlerin tercih edilmesi, tedaviye yardımcı olacaktır. 1-5 yaşları arasında, 430 çocuk üzerinde yürütülen bilimsel nitelikte bir klinik çalışmada, echinacea, propolis ve vitamin C taşıyan bir şurup üç ay boyunca çocuklara verilmiş. Yapılan değerlendirme sonucunda, çocuklarda dönem içerisindeki üst solunum yolu rahatsızlığına yakalanma sıklığında, yani hasta olduğu günlerin sayısında, yüzde 55'lik bir azalma sağlanmış. Literatürde echinacea ve diğer bazı bitkiler ile kombine tedavilerde ağızda tekrarlayan aft yaraları, divertikulit gibi vakalarda başarı ile kullanıldığı yer almaktadır... _________________ Daha fazla bilgi için : http://arisutu.atspace.com Arısütü,bal,pollen,propolis konularında yazışmak isteyen herkes mail veya msn yoluyla kontak kurabilirler. mail :[email protected] msn : [email protected]
  4. ARICI

    Arılardan gelen doğal antibiyotik

    Bilinen birçok hastalığın nedeni, vücudumuzun doğal dengesinin yani bağışıklık sistemimizin bozulmasıdır. Bağışıklık sistemi vücudumuzun adeta “koruma”sıdır. Bağışıklık sistemimiz ne kadar güçlü olursa, bakteriler, virüsler, toksinler ve yabancı doku hücreleri gibi hastalığa neden olacak etkenler vücudumuzda barınamaz. Bağışıklık sistemimizin görevi öncelikle bu organizmaların vücudumuza girmelerini engellemek veya girerler ise de vücudumuza girdikleri yerde yok etmek, yayılmalarını önlemek ya da geciktirmektir. Güçlü bir bağışıklık sistemi, hastalıklara yakalanmamızı önler. Bizi korur. Bal arılarının, ağaçların tomurcuk ve kabuklarından, bitkilerin filizlerinden topladıkları; kovanlarını mikroplardan korumak ve arındırmak için kullandıkları, içeriğinde bir çok faydalı madde bulunan doğal bir antibiyotik olan Propolis etken maddesi ile ESI Propolpiu bağışıklık sisteminizi kışa hazırlamanıza yardımcı oluyor. Uzman doktorlar tarafında da tavsiye edilen ve ESI Doğal destek Sistemi’nin bir halkası olan %100 doğal olan ve vejetaryenler birliği tarafından da onaylı olan ESI Propolpiu, doğal antioksidan ve antibiyotik özelliği taşıyor. ESI Propolpiu, özellikle kış aylarında grip ve soğuk algınlığına karşı bağışıklık sistemini destekliyor. Yüzyıllar Boyu Propolis Yüzyıllar öncesinde, Ibn-i Sina’nın çalışmalarında rastlanan ve Aristotales’in 2300 sene önce hayvanlar üzerine yazdığı eserinde adı geçen propolis, İnkalar’da ateşli hastalıkların tedavisinde kullanılırken; Mısır’da mumyaları bakterilerden korumak için; orta çağda ise ağız yaralarında ve bebeklerin göbek deliklerinin iyileşmesi için kullanılırdı. 1. ve 2. dünya savaşında propolis, yaraların enfeksiyon kapmaması için kullanılırdı.
  5. Arıların kovan içinde enfeksiyonlara karşı kullandığı propolisin, antiviral, antifungal ve antibakteriyel özellikleriyle eski çağlardan beri birçok rahatsızlığın tedavisinde yaygın olarak kullanıldığı bildirildi. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Lütfiye Yılmaz, yaptığı açıklamada, ''Arı zamkı'' olarak da bilinen propolisin, işçi arılar tarafından toplanan nektarın, kovanda polen ve arıların salgıladıkları çeşitli enzimlerle biyokimyasal değişikliğe uğratılarak elde edilen reçinemsi bir madde olduğunu söyledi. Arıların bu maddeyi petek gözlerinin cilalanması, kovanda oluşan çatlakların, yarıkların kapatılması ve kovanın dezenfekte edilmesinde kullandığını ifade eden Yılmaz, propolisten, insanların da eski çağlardan beri çeşitli amaçlarla yararlandığını kaydetti. Tıpta antiviral, antifungal (Mantar karşıtı) ve antibakteriyel özellikleriyle yararlanılan propolisin kimyasal özelliğinin, toplandığı bölge, bitki kaynağı ve mevsime göre değişiklik gösterdiğini dile getiren Yılmaz, bazı çalışmalarda propolisin, insan sağlığı için önemli olan protein, karbonhidrat, çeşitli mineraller ve az miktarda da olsa vitaminler içerdiğinin belirlendiğini vurguladı. -PROPOLİSİN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİ- Propolisin içerdiği birçok bileşenin biyolojik ve farmakolojik aktivite gösterdiğini anlatan Yılmaz, propolisin kan seviyesinin düzenlenmesinde, çeşitli alerji ve enfeksiyonlarda, astım, ateş, migren, hipertansiyon, akne, ülser, artiritis gibi hastalıklar ile sindirim, solunum ve dolaşım sistemi rahatsızlarının tedavilerinde yaygın olarak kullanıldığını bildirdi. Propolisin ayrıca bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek vücudun hastalıklara karşı direncini artırdığına dikkat çeken Yılmaz, çeşitli araştırmalarda propolisin deride görülebilecek yanık, kesik, yara gibi rahatsızlıklarda iyileşmeyi ve dokuların yenilenmesini hızlandırdığının belirtildiğini söyledi. -ANTİMİKROBİYAL ETKİSİ- Güçlü antimikrobiyal etkisi nedeniyle ''Doğal antibiyotik'' olarak bilinen propolisin, bakteriler, virüsler, küfler ve parazitler üzerinde etkili olduğunun bilindiğine işaret eden Yılmaz, propolisin, düzenli ve sürekli alınması durumunda sindirim, solunum ve dolaşım sisteminde ve bu sistemlerin çalışmalarında antibiyotiklerin etkisini ve etki sürelerini artırdığını belirlendiğini vurguladı. Propolisin, bünyesinde barındırdığı maddeler nedeniyle kan basıncını azaltığı, yatıştırıcı etki gösterdiği ve serum glikoz seviyesini düzenlediğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti: ''Propolis hipertansiyon, damar sertliği ve koroner kalp hastalıklarının tedavisinde olumlu sonuçlar verdiği bildirilmektedir. Propolis, dünyada yaygın olarak kullanılan en iyi bağışıklık uyarıcısıdır. Tıpta sentetik ilaçların kullanımının yaygınlaşması, bilinen doğal ilaçların öneminin azalmasına neden olmaktadır. Ancak, son yıllarda sentetik ilaçların yan etkilerinin ortaya çıkması ve hastalık etmenlerinin ilaçlara dirençli hale gelmeleri insanları alternatif tıpa ve doğal ilaçlara yönlendirmektedir.'' Doğal ilaçlar arasında yer alan propolisin etkili ve hızlı bir şekilde farmakolojik fayda sağlamasının, kullanımını yaygınlaştırdığını ifade eden Yılmaz, şunları söyledi: ''Propolisin, düzenli alındığı zaman herhangi bir yan etkisinin olmadığı, hemen her türlü hastalığın tedavisinde olumlu etkiler yarattığı biliniyor. Propolis ürünlerini kapsül, tablet, pastil ve ciklet şeklinde Avrupa pazarlarında bulmak olasıdır. Çok farklı amaçlar için önerilen propolisin birçok patolojik hastalığın tedavisinde yeni uygulama alanları yaratabileceği düşünülmektedir. Kullanım alanının çok geniş olmasına karşılık ülkemizde üretim metodlarıyla ilgili geliştirilmiş bir standart bulunmamaktadır.'' _________________ Daha fazla bilgi için : http://arisutu.atspace.com Arısütü,bal,pollen,propolis konularında yazışmak isteyen herkes mail veya msn yoluyla kontak kurabilirler. mail :[email protected] msn : [email protected]
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.