Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Y.E.K

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    11
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Y.E.K - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Y.E.K

    Çöp "TOPLAMAMA" kampanyası

    Aydın'da kriz. Belediye çöp toplamıyor. Belediye-Üniversite arasında gerçekleşen it dalaşında son hamle belediyeden bu şekilde geldi. Akp'li Belediye Başkan'ı koltuğa oturduğu günden beri "sözde" sözler vererek Adnan Menderes Üniv. kampüsünün çok yakınına atıp, yaktığı çöp boşaltma bölgesinin çok kısa süre içinde değişeceğini söylemiştir. Fakat 3 belki 4 yıldır hiçbir değişiklik yapılmayınca üniversite elinden geldiğince çöp boşaltılmasını engellemeye çalışınca, belediye kampüs içinde inşa halinde bulunan "kültür kompleksinin" kaçak olduğunu öne sürerek inşaatı mühürlemiştir. Ardında yıkım kararı çıkartıp üniversite yönetiminin yapıları kendilerinin yıkmasını beyan etmiştir. Çünkü yıkım işlemini belediye ekipleri yaparsa kaçak yapı cezasının üzerine ek olarak yıkım ücreti de üniversiteden karşılanacaktır. Bunun üzerine üniversite çöp kamyonlarının boşltım kanallarını tamamen felç edince, belediye son çare olarak "ÇÖPLERİ TOPLAMAMA" kararı çıkartıp bu sabah Aydın halkına anonslar ile duyurup, uygulamaya başladı. Halkın hedefini şaşırtma amacına girişmiştir.Bu ikili arasındaki boğuşma tabii olarak bizi, yani Aydın Halkını etkiliyor. Bu çöplerin arasında kaç gün dayanılır, bu işe ne denir bilemiyorum açıkçası.
  2. Y.E.K

    Elektrik kesintileri !

    Bir dokun bin AAAAGGGHHHHHH!!! işit iyice dolmuşuz nereye gideceğiz belli değil... Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete....
  3. Y.E.K

    Elektrik kesintileri !

    Haberleri, oturumları izleyemedim. Aydınlanmaya ihtiyaç var!
  4. Y.E.K

    Felsefe mi?

    Felsefe insanın merak ve şüphelerinden doğmuş değil midir? Felsefe ortada yokken tüm sorulara dinler cevap veriyormuş fakat öyle bir zaman gelmiş ki "din" cevap veremez, cevaplarıyla tatmin edemez olmuş. Sonra aklın ve mantığın sistemli olarak yürtülmesi ve yapılandırılmasıyla bilgi edinme devri başlamış. Soyut kavramlar yerine somut kavramlar insanlara daha tatmin edici gelmiş. Felsefenin etrafı bir mantık sınırıyla çevrilidir ki bu en uçsuz bucaksız sınırdır. Peki "Din" kavramının kesin sınırları yok mudur? Değiştirilmesi mümkün olmayan ayrıca değiştirilmesi akla dahi getirilemeyecek kurallar yok mudur? Bu kadar dar bir alanda ne felsefesi ne vesvesesi bu anlamadım açıkçası. Madem ki "Din Felsefesi" var dini kurallar neden mantık çerçevesi içerisinde incelenmez ya da değişmesi düşünülenler değiştirilmez? Neden aynı çerçeve içerisinde akıl hocalığı yapılır durur?
  5. Y.E.K

    Sırlar ve Yalanlar;

    sonuç olarak bilim de felsefeden doğmadır. İnsanların aradıkları cevapları bilimden öğreniyor olabilirler fakat bilmin de özü felsefe yani sistemli olarak mantık yürütme ise felsefe hala ayaktadır ve sorulara cevap aramaya devam edecektir. Bir ağacın kökü kurursa dalları nasıl yaşayacak?
  6. Y.E.K

    matematik

    Matematik, Doğada bulunan, doğanın içinden çıkartılıp göz önüne serilen tamamen akla dayalı bir bilimdir. İnsan aklının duyusal yönünden değil de semboller ve işlemlerle yani akıl-mantık çerçevesi içerisinde doğayı anlamasını ve kavramasını sağlayan bir aracıdır.
  7. Sınav oldu bitti. İşin garibi, ben sınav olup bitip 19 haziran sabahı kalkıp gezip dolaşmaya başlayıncaya kadar ne bir stres ne de bir kaygı vardı içimde. Fakat asıl zorluk şu belirsizlikmiş, sınavdan sonraki bir hafta boyunca defalarca eridim eridim, bittim! Biran önce sonuçların ve puanların belirlemesini istiyorum!!!!
  8. Y.E.K

    SANAT NEDİR?

    Doğa, olayları, kanunları ve devamlılığıyla insanlar için büyük bir örnektir. İnsanın gelişmesini sağlayan, ham madde görevi üstlenen 'doğa'dır. Sanatçı insan, doğa da bulunan fakat her gözün göremeyeceği tüm herşeyi gözler önüne seren kişidir. Sanatta bu açıklamaya dayanarak sanatçı kişinin 'kişilik eleğinden' geçirerek hazırladığı bir mükemmel bir iksirdir. Ne tamamen doğaya benzer, ne de yapan kişiye... Çünkü insan da doğadan gelmektedir,bu nedenle asla doğadan kopamaz. Sanat kısaca, doğa da göremediğimiz,algılayamadığımız olayların, bize anlaşılabilir ve daha net bir sekilde aktarılmasını sağlar.Bir öğreti amacı gütmez, herkes sanat eserine bakar fakat ona bakarak hayatına yeni anlamlar yüklemek tamamen insanın kendi insiyatifine kalmış birşeydir.
  9. Y.E.K

    Dersim Olayı

    Bu olayı ayrıntılarıyla öğrenmek istiyorum ama internette taraflı açıklamalarda var. Yardımcı olur, bu olayın kilit noktalarını açıklayabilirseniz çok sevineceğim...
  10. Bu toplumsal zeka denilen şey sanırım. İnsanı bireyselleştiren bir sistem içine girerken, biz hala toplumsalcı düşünüyoruz. Kendimizi karşımızdaki insana göre değerlendiriyoruz, kendimize mal olmayı değil topluma, sokaktaki teyzeme, amcama, bakkala, şuna buna mal eldiyoruz kendimizi. Oysa ki kendi içinde belli yere gelememiş bir kişinin toplum içinde üstün bir rol oynaması imkansızdır. Eğer birşeyler yapılmak isteniyorsa, insan öncelikle onu kendi içinde yapmalı, tamamlamalı, hatta teste tabi tutmalıdır. Sokakta yürürken dahi karşımıza çıkan bazı şeyler vardır. Hayatın bize örneklerini sunması gibi. Köşe başında toplanmış bir grup insan aralarında konuşur. "Şu şuymuş bu buymuş..." Ya da bir ebeveyn çoçuğunu ikna etmeye çalışırken "bak böyle yaparsan herkes sana güler..." diyerek, daha biran önce yetişme, bir noktaya erişme hevesinde olan bireyin önüne kocaman bir duvar örerler. Bir süre sonra insanın kendi beyni kaybolur yerine tüm toplumun beyni gelir. Attığı üç adımın hesabı bile bu beyin tarafından yapılır. Hal böyle olunca ne romantizm kalır, ne özgür düşünce, ne sanat akımları için bir yol, ne de..... diye sayılabilecek milyon tane insana özgü davranış. Erkeklik, kadınlık... Birinin baskın birinin silik, gizli olmasının tek sebebi de toplumsal zeka değil midir? Sen çocuğunu yetiştirirken bile bu baskın-silik karakterleri veriyorsan. Yapabilecek hiçbirşey yok. Toplumumuza baktığımızda erkek çocuk, toplum zekası sayesinde, "genel yapıcı", kız çocukları da "genel yaptırmayıcı" olunca aslında bir olması gereken iki taraf bir anda kutuplaşıyor, uzaklaşıyor. Bunlara rağmen arada birkaç kişi çıkıp eşitliği sağlamaya kalkışınca, erkekse "layt erkek" kadınsa "eşi,eşrafı belli olmayan" oluyor. Kendi düşüncelerimizi hayata aktamamız gerekiyor yoksa, biz neciyiz ki? Niye yaşıyoruz ki?
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.