Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

thor

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    64
  • Katılım

  • Son Ziyaret

thor tarafından postalanan herşey

  1. Erken bi merhabaya erken bi hoş çakalın olacak belki ama ben senden daha çok biliyorum,ben daha bilgiliyim,ben iyi yazarım lı düşünüş insanın var olduğu her alanda kendini gösteriyor.biz yazıyoruz dünya bildiği gibi ;biz yazamasaydık dünya daha iyi sürdürürdü sürecini diye düşünüyorum… önce konuştuk ardından yazdık ve kirlendi herşey o yüzden türümü sevmiyorum...öyle bir türüz ki kendimizi,doğayı,diğer türleri her şeyi yok ediyoruz!!! İnsanı insan yapan dostluğa, güvene,adalete ,eşitliğe dair hiçbir şey yok aslında gönül isterdiki hiçte olmasaydı bu zoraki yüklenmiş erdemler;olmasaydı doyacağımız kadar öldürür ve yaşardık ve böyle olmazdı hiçbişey,koca bi ikiyüzlülük …anca fikir beyan edip ertesi günün belirlenen gündeminde kim veya kimler nerede kimi veya kimleri katletmiş,doğanın neresi kirletilmiş ve yok olmuş,hangi hayvanlara işkenceler edilip para için katledilmiş vs vs vs. Bunları okuyup ,birbirimizle paylaşıp sanal bir ortamda gözünün içine bakmadan rahat rahat tartışıp ve bu sosyalliğin verdiği huzurla günümüzü geçiriyoruz. Eskiden maddesel anlamda putlara tapan insanın şimdiki ilahı para ve dolayısı ile getirdikleri İnsan denen türümüz içindeki karşı konulmaz hırsıyla her geçen gün daha da kirleterek sürdürecek iktidarını dünyada…ne kadar çok yorgunmuşum,kendim için yegane dileğim daha fazla saplanmadan bu bataklığa insanın en asgari seviyede olduğu bi yerde yaşamak ve ölmek(olmadığımız yer yok)..! bundan sonrası için serengeti arkadaşın eklediği Kaczynski'nin Manifestosu aşağıda link'var o daha iyi anlatmış çünki ben anlatamamanın sıkıntısını yaşıyorum lisansız bir kürt köylüsü gibi Eleştirilerinize cevap yazamıyacağım hepinize kolay gelsin Kaczynski'nin Manifestosu 1 Web Sitem
  2. aslında hayatımda toplasan aldığım gerçek clover sayısı üçü geçmez ... açıkçası burdan kolayıma gidiyor galiba aman gereksizlik işte bi etkisi olduğundan deil
  3. kusura bakma farkında olmadan kızdırmışım seni. evet haklısın sevmiyorum kendimi "bir yalnışlığım bu dünyada"
  4. niye bu tür düşmanına çiçek mi veriyorki iyi bu arada bana düşman olmadığınıda öğrenmiş oldum
  5. o türün olmadığı bir yer yok,onun için koordinatlarla uğraştırma beni
  6. şimdi gökteki bir martı olup süzülsem ruhunun geniş ovalarında bir daha geri dönmem mi acaba diye düşünüyorum...
  7. tamam ben buldum bi yer dönümü 750 ytl ama ağaç yok,yol yok,su yok,elektrik yok,yok allah yok ! gel kaçırmayalım bunu bedava valla hesap nomu yolluyom öm den 375 yolla ben işlemleri başlatayım arazinin resmide aşağıda yerini kimseye söyleme koordinatlar bende kapmasın kimse bu kelepir arsayı... ağzının suyu aktı dimi arsayı görünce
  8. Yazıyı farklı kulvarlarda algılamak ve eleştirmek yerine milliyetçiyim diyen insanların bu yazıyı okuyarak sadece bi empati de bulunmalarını sağlamak maksadıyla yazılmış bir yazı, yoksa şu olsaydı,bu olsaydıyı ciddiye alıp çokta üzerinde durmaya gerek yok bence... empati empati empati sadece...Cerenimo'nun burda iyi niyetinden başka bi niyetinin olduğunu düşünmüyorum bu alıntıyla, şayet yazılarının bi kısmını okuduğum cerenimo nun ırkçı bi bakış açısı olduğunu kürtçülük yaptığına beni kimse inandıramaz... bence hepimiz kardeşlikten yanayız dil,din,ırk farkı gözetmeksizin...
  9. dün kendime bugün yine kendime yarın yeniden kendime kızdım kızıyorum kızacağım
  10. peki nigarı o hale getiren şahsı idam edip hiçbi vicdan muhasebesi yapmadan öldürmek mi iyi ?yoksa ömür boyu hapse atıp her gün o pisikolojide gebermesimi iyi? anlayamadığım sorun idam değil elbetteki nigarı o hale getiren alçağı savunacak değilim ancak idam etmek caydırı olmaz ve beraberinde bir ton suçsuz insanın geri gelmeyecek bi şekilde yok edilmesini sağlar... İdamı tartışmaktansa düşünce suçu siyasi görüşü vs bu nedenlerle içeri girmiş insanlara afff çıkarmak yerine tecavüzcüye aff çıkaran sistemi,tecavüzcüsüyle evlenince serbes bırakan mantaliteyi,cinselliği tabu haline getirmiş adam gibi eğitimini vermeyip sapık üreten düzeni,doğurun dogurun diye çığlık atan iktidar mensuplarını(ki neyle bakmanız önemli değil onlar için doğurun sokağa atın piskopot,hırsız katil olsunlar önemli değil yeterki üreyin diyen zihniyeti,devletin şefkatli kollarına alınmış kimsesiz çocukların devletin denetiminde şiddet,cinsel taciz ve bilumum pisliklerin yapılmasını,hiçbir sosyal güvencenin olmayışının,devleti bizi koyun gibi görüp nefesimizden vergi almasını ama karşılığında ne sağlıkta ne eğitimde nede başka bişeyde hizmet getirmeyişini ve bunlar yetmiyormuş gibi medyada televolelerde müthiş bir hayat lanse edip 15 yaşında biri kız biri erkek iki kapkaççının swis otelde düğün yapmasını sağlayan düzeni suçlamayalım biz hiçbir zaman... tecavüzcüden banane bana kalsa cinsel organından asalım asalım ama düzen bu oldukça hiçbişeyi değiştirmez bu,önce tekerleğin arasındaki taşları temizleyelim...
  11. 96/ 98 yılları arasında bordo kentinde yaşadım o dönem sarkozy gibi bi iç işleri bakanı da yoktu ancak yinede jandarma ve polisin raşist tutumlarıyla çok karşılaştım.hiçbir suça karışmadım ve devletten 5 kuruşta almadım ama yinede saçımın rengi yüzünden bi çok raşist olayla karşılaştım. hollanda,belçika,almanya ve fransada geçirdiğim süreç boyunca türkleri ve yoğunlukla faslıları yakından gördüm evet ne kadar pis iş varsa ya bizde ya araplarda yada 3. dünya ülkelerinden gelen bi takım gruplarda.Mesala hollanda uyuşturucu trafiği öncelik faslıların elindedir,ardından biz geliriz.neyse... demişsinki ben çalışıyorum ve onlara işsizlik parası veriyorum; hayır öyle değil fransa ve ileri medeniyet avrupanın halkına dağıttığı sus payı olan paralar ne senin nede benim kardeşlerimin çalışmalarından kesilip verilmiyor,sömürdükleri 3. dünya ülkelerinden aldıkları kanlı paraların bir kısmını dağıtıyorlar insanlar sussun diye... Şimdide ülkelerinde geçinememiş(Kİ bunu suçlusu da sömürgeci avrupadır.)kitlelerin para uğruna akın akın avrupa yollarını tutup medeniyete(!) koşar adım gittikleri ve ardısıra o ülkeye sonuna kadar çalışıp hizmet etmesine rağmen eşit haklardan yararlanamamış,kendi ülkesinden uzak iki kültür arasında sıkışmış ne türk ne fransız/ne faslı ne fransız olamamış bu bunalımlı kuşak sarkozi gibi faşist ve raşist birileri olduğu ve bu politikaları sunduğu sürece ne fransızlar nede senin gibi düşünüp kendini ayrı gören yabancılar rahat etmeyecektir... ve sende bilmelisinki sarkozy gibileri fransada yükselince emin olki bu iyi türk diye senide ayırmayacaktır unutmamalısın raşisz herkez için raşismdir.Büyük medeniyet fransa oturup önce kendi politikalarını yarattıkları gettoları sorgulamalı ardından yabancıları sorgulamalıdır... bana şunu söyleyebilir misin sen ve bi fransız aynı okulu bitirdiniz ve bi şirkete iş başvurusu yaptınız öncelik kime tanınacak bi düşün ve cevap ver lütfen... sana başımdan geçen bi olayı kısaca anlatayım daha iyi anlarsın: 1997 yılbaşısı bordo da restoranda bunaldım kapıya çıktım hava almak için 3 tane arap geldi para istediler yok dedim bıçak çektiler tam o an 4 tane sivil polis tekme tokat hepimize saldırdılar ,restoran ablam gilin içeri girip haber vereyim diye kapıya yöneldim dilide çok iyi bilmediğim için,onları bırakıp bana saldırdılar kafam kara ya birbirimize girdik,sorunu anlatıyoruz ikna olmuyor arkadaşlar neyseki içeride tesadüfen komiserleri varmış da gönderdi hepsini mağdur olmam onlar için hiç önemli değildi sadece yabancıydım ve suçlu olmam için çok yeterli bir nedendi onlar için...
  12. »» İdam cezasının kaldırılmasını istiyor musunuz? Evet 22941 % 53 Hayır 20010 % 47 kaynak : http://www.milliyet.com.tr/ozel/anket/anket.html "İdam bu tür elamanların işine gelmez çünkü zaten onlar arka planda suçu teşvik edici zihniyetin görünmez destekçileridir."bu söyleme göre burada 22941 kişi suçu teşvik edici zihniyetin görünmez destekçisi... İdam kalkmasın Ankete katılanlara, idamla ilgili sorular da yönetildi. Yüzde 53.5'i, idam cezasının kaldırılmasına karşı çıktı. ‘‘Kaldırılsın’’ diyenlerin oranı 38.3. Deneklerin yüzde 4'ü de, ‘‘Abdullah Öcalan asılsın, idam cezası sonra kaldırılsın’’ yanıtını verdiler. İdam cezasının kaldırılması konusunda kadınlarla erkekler arasında görüş farkı yok ama yaş grupları arasında farklılıklar ortaya çıktı. İdam cezasının kaldırılmasından yana olan gençlerin oranı daha yüksek. Ankete katılanlar arasında eğitim seviyesi yükseldikçe idam cezası kaldırılmalı diyenlerin sayısı artıyor. ‘‘Kaldırılmasın’’ diyenler, okuması yazması olmayanlar arasında yüzde 56.8, Üniversite mezunları arasında ise 38.7 oranında. İdam cezasına bakışları deneklerin siyasi tercihlerine göre, idam cezasına bakışları da değişiyor. Kaldırılmasın diyenler arasında en yüksek oran MHP'lilerde. kaynak: http://arsiv.hurriyetim.com.tr/hur/turk/00...kiye/02tur.html ; burda da 38,7 lik bir suçu teşvikçi var... bu liste uzatılabilir ama tartışma etiği olmayan zıt bi görüşte bulununca hemen bi damga vuruluyor ;neyseki çok şaşırtmadı beni... bu arada eline yüzüne bulaştırmadan istatiksel bilginle bi istatislikte sen verde öğrenelim nasıl oluyormuş... "İskandinav mitinin elemanı Thor "sözüne gelince :benim burda amacım kimsenin niki ile bir şeyler ima etmeye çalışmak değil...burda bilgi ve fikir paylaşımı için duruyorum...bunun için burda olan arkadaşlarımdan fikirleri ne olursa olsun bir saygı çerçevesinde olurlarsa bir noktada buluşuruz... ama saygıyı elinde tutamayanlarlada buluşmaktan çekinmeyiz...
  13. çok kötüsün ben iyi niyetimle atışın dedim sen dalganı geç bakalım istemem çiçek felan 1,2,3,4,5,6 farketmez
  14. oldu sen de bi miktar koyda ortak alalım arsayı bi ucuna ben diğer ucunada sen yap evi
  15. aloooooo atışacak yermi bulamadınız gidin başlığımdan alla alla bende bi yer tavsiye ettiler diye hemencecik okuyom
  16. 10 bin fitten paraşütsüz uçaktan atlayarak ölmek isterim
  17. Sen bu hediyeyi hakediyorsun al öyleyse çocuksun sen; Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum. Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar Dursam ölürüm paramparça olur dünya Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak (Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç) Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı (Soluğunun elma kokması bundandı belki) Bir elma kokusuna tutundum düşerken Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
  18. Şimdilik zamanı yiyip bitirmişsede karanlık umursama alır senden bunların yükünü/ o boşluk dolar elbet/yaralar ahh yaralar!kavim yaralarımız elbet kabuk bağlar birgün/diner yüreğin sızısı/ acı duvarını aşan bu ince tını gider! Hayat sevinilecek şeylerini tekrar sunar/biryerlerden yeni mutluluklar edinilir/o boşluk doldu sanıp sevinir sevinir seviniriz...Oysa o boşluğu dolduran durmaksızın eksilmemizdir!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.