Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BerlinFatih

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    26
  • Katılım

  • Son Ziyaret

1 Takip eden

BerlinFatih - Başarıları

Araştırmacı

Araştırmacı (4/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. 1. Eğer fikir, akıl ile yerleşik kılmazsan Fıtrata uygun olan fikre sahip olmazsan Akli akideden doğan nizamı almazsan İnsan icadı demokraside kalırsın Bu halde iken ömrün olur da yaşarsan Ya bir kapitalist, ya bir komünist olursun. 2. Asıl olan gayede karar kılar olmazsan Fehmü idrakinle hedefi bulur olmazsan Tek düstur, Kitap ve Sünnet’ i alır olmazsan Hayat düsturunu şarktan, garptan alırsan Bu halde iken ömrün olur da yaşarsan Ya bir kapitalist, ya bir komünist olursun. 3. Hak’tan gelen şeri hükmü kaldırıp atarsan İnsan icadı kanunları alıp tutarsan Hak Nizama batıldan bir şeyler katarsan Ya kraliyet ya cumhuriyet kurarsın Böylece kapitalist, ya da komünist olursun. 4. Demkaratik hayatı düstur kılar isen Bu düstura dayalı partiler kurar isen Düstur yapan o mecliste karar kılar isen İslam Devleti Hilafet’ten uzak kalırsın Bu halde iken ecel gerlir de gidersen Hak huzuruna hüccetsiz, delilsiz gelirsin 5. Eğer olmazsan Halife nasb etme yolunda Bey’at farizası düşmezde kalır boynunda Şayet halifesiz olursan, ömrün sonunda Eğer boynunda bey’at olmadan ölür isen Cahiliyye ölümüyle ölür gidersin. 6. Olmazsa olmaz olan davanı bilmezsen Hükmetme nizamı Hilafet’i kurmazsan Kitap, Sünnet’i hayata hakim kılmazsan İslami hayatı yaşamaktan mahrum kalırsın Ve demokrat olmaya da mecbur olursun. 7. Tanımaz , korumaz isen İslam Akidesini Aleme duyurmazsan İslam Daveti’nin sesini Bulmaz isen İslami hayatı yaşama çaresini Tutunacak kulpun olmaz dayanaksız kalırsın, Ehli küfre boyun eğmeye mecbur olursun 8. Mana ve cevher değişmez, değişmekle zaman Değişen vesile ve şekildir, bilmelisin müslüman Metod şeri hükümdendir, fehmetmelisin ehli iman Tanımazsan metodu, usluptan kılarsın Mana cevher yerine, şekilleri alırsın. 9. ‘Hüküm yalnız Allah’ındır ‘ kavline uymaz isen Hevadan kanun koyan, müşrik olur, bilmez isen Hak hükmü inkar eden kafir olur, duymaz isen ‘Hakimiyeti’ ya millete ya da cumhura verirsin Böylece demokrat ya da cumhuriyetçi olur kalırsın. 10. Hilafet’in kurulmasını ol Resul buyurdu Ona çalışmanın farz olduğunu duyurdu Onu, ashabı ile bizzat kendisi kurdu Kurmak için çalışmazsan, Devletsiz kalırsın Aynı ashab gibi çalışmadığın sürece de Ya krallığı ya da cumhuriyeti seçer alırsın 11. Fatih ‘ Haktan gelen rahmettir’ ey müslüman Ümmetin izzeti çiğnenmekte, gafletten uyan Dinin hayattan kovulmasından sensin sorumlu olan Hilafet’i kurar isen Dini hayata hakim kılarsın Hilafet’i kurup, halife nasb etmedikçe de Küfür sömürgeci ayağı altında çiğnenir kalırsın.
  2. Dünya müslümanlarının tek devleti, HİLAFET devletinin yıkılmasıyla sahipsiz Devletsiz kalan müslümanlara yapılan zulüm ve katliamlardan etkilenerek yazılmıştır. 1. Yıkılınca o mübarek Hilafet devleti, Sahipsiz kaldı dünyada bütün İslam ümmeti, Kapladı tüm dünyayı küfrün zulmeti, İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 2. Hak buyruk sadece yazılı kaldı Kur’an da Kitap, Sünnet hükmü geçersiz oldu cihan da Had safhaya ulaştı cinayetler her yan da İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 3. Kapitalizim hakimiyeti millete verdi, Eş cinseller yaşantısına hürriyet dedi, Şahsi menfati için kardeş, kardeşini yedi, İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 4. Görülmemiş böyle zulüm Firavunda, Nemrut da, Kitle katliamları Filistin de, Beyrut da, Afganistan Irak ta Müslümanın bulunduğu her yerde, her yurt da, İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 5. Halifeden başka kim gelirse gelsin başa, İster cumhur reisi olsun ister bir paşa, Ginede mazlumun feryadı yükselir arşa, İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 6. Filipinde,Elitrede, Hindistan da dahi, Arşı titretiyor feryad eden mazlumun ahı, Her yerde müslüman vuruyor kafir silahı, İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 7. Bosna/Hersekte, Viyana, Kosova ve Balkanda, Kol, bacak, kelle kesilmiş vücut hep Balkanda, Bir şimdi değil, her yerde ve her zamanda, İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 8. Feryad ediyor müslümanın masum yavrusu Ne intifade kurtarıyor ve nede Fekosu Yok kurtaracak mescidi Aksayı Kudüs’ü İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 9. Filistinli kardeşimin kırılıyor kolu Mescide giden ecdaminin kesiliyor yolu İşlenen bu cinayetlerin gelmiyor sonu İslamın tek devleti Hilafet olmayınca. 10. Bu zulümden, işkenceden asla kurtulmazsın Bu halinle asla huzur sukun bulamazsın Şer’i Mübini hayata hakim kılmazsın İslamın tek devleti Hilafeti kurmayınca. 11. İslam hayatı yaşamaktan mahrum kalırsın Ölünce cahiliye ölümüyle ölürsün Huzuru hakka hüccetsiz, delilsiz gelirsin Hilafeti kurma çalışmasına girmedikçe 12. Fatih der, kardeş yokmu sende ALLAH korkusu Payimal olmakta müslümanın ırzı namusu Hep öldürülen müslümanın masum yavrusu İslamın tek devleti Hilafeti kurulmayınca.
  3. Sayin BilgiER, Evet Cumhuriyeti Kafirler isterler, Hilafeti ise Müslümanlar. Küfür olan Cumhuriyet son anlarini yasamaktadir bugünlerde. Sizler istesenizde istemesenizde, ALLAHin yardimiyla Biz yakin bir zamanda ISLAM Devleti Rasidi Hilafeti kuracagiz.
  4. İSLÂM'DA YÖNETİM NİZAMI CUMHURİYET DEĞİLDİR İslâm'da yönetim nizamı cumhuriyet değildir. Zira cumuhriyet nizamı esasında demokrasi nizamı üzerine kuruludur. Demokrasi nizamı ise, dini hayattan ayırma (laiklik) akidesi üzerine kurulu bir küfür nizamıdır. Bu nizamda egemenlik halka aittir. Bu nizamda halk kanun koyucudur. Halbuki İslâm nizamı esasında İslâm akidesi ve şeriatınn hükümleri üzerine kuruludur. Onda egemenlik şeriata aittir, ümmete ait değildir. Bu nizamda ümmet ve halife yasama/kanun koyma hakkına sahip değildirler. Zira kanun koyucu Allahu Teâla'dır. Halife, ancak Allah'ın Kitabı ve Resülü'nün Sünneti'nden anayasa ve kanunlar için hükümler benimser. Buna binaen, "İslâm nizamı cumhuriyettir" ya da "İslâm Cumhuriyeti" demek kesinlikle caiz değildir. Çünkü İslâm nizamı ile cumhuriyet nizamı arasında büyük çelişki vardır.
  5. 32. Kanun yaptılar kendi hevai hevesiyle Yönetim yaptılar Kapitalist yasasıyla Müslüman öldürdüler şapka bahanesiyle Müslüman öldürücüsü oldu Cumhuriyet. 33. Yaptıkları her şey maddi menfaatlarına Yürütülen siyaset dünya saadetlerine İslam’ı feda ettiler pis hayatlarına Kapitalistler hayatı oldu Cumhuriyet. 34. Yürütülen siyaset, yapılan tüm yönetim. Zevklerini sürdürmek için verilen eğitim Şahıslarını korumak için, vurucu tim Derin devlet koruyucusu oldu Cumhuriyet. 35. İstemediler Mestür Kadın görmelerini Resmi dairelere kapalı girmelerini Başları kapalı eğitim vermelerini Resmen fuhşiyata izin verdi Cumhuriyet. 36. Türk ordusu Kemalisttir yok dini imanı Asla barındırmaz bünyesinde Müslüman’ı Her Kemalist şüphesiz şeriat düşmanı Kemalist ordunun kuklası oldu Cumhuriyet. 37. Bu ordu düşmanlar tarafından kurduruldu 1300 yıllık Hilafet ordusu kadırıldı Bu ordu ile hep müslümanlar vurduruldu Hep mü’mini ve Müslimi vurdu Cumhuriyet. 38. Türk ordusu Avrupa siyaseti güdüyor Onlardan gelen emirle hareket ediyor Dur derse, duruyor git derse gidiyor Avrupa emrine amade oldu Cumhuriyet. 39. Bütün Kemalist subaylar düşmandır İslam’a Kesinlikle inanmazlar sünnete Kuran’a Yönetiminde asla yer vermez Müslüman’a Gayri İslami Yönetim yaptı Cumhuriyet. 40. Ordudan Müslüman subay, as subayı attı Orduyu ateist Kemalistlerle donattı Orduyu derin devlet asalaklar yönetti Üç beş asalak yönetimi oldu Cumhuriyet. 41. Kemalist ordunun milli güvenlik kurulu Yakalarında Kemalist damgası vurulu Sadece İslam’la savaş yapmakla sorumlu D.G.M emrinde oldu Cumhuriyet. 42. Tefrika koyup halkı sınıflara böldüler Müslümanlara mürteci, gerici dediler Kemalist demokratlara ödül verdiler Halkı ayırdı, sınıflara böldü Cumhuriyet. 43. Müslümanlarla savaşmak bunların tüm işi İrtica toplantısı yapmak, sıkışınca başı Zira böyle emretmiş onların baş keşişi Hahamlar, papalar emri oldu Cumhuriyet. 44. Fatih bu devlet değil bu halkın devleti İstemiyor bu devleti tüm İslam ümmeti İslam Devleti Raşidi Hilafet Devleti Kapitalistler devleti oldu Cumhuriyet.
  6. Sayin Zeyno, Alternatif ISLAM Devleti Rasidi Hilafet tir.
  7. Sayin CYRANO, Mademki sende biraz ********* ******* var, o zaman bugün Cumhuriyetin kimlerle el ele oldugunu, eger kör degilsen görmeye bak. Cumhuriyet Size 1923 yilinda gelmistir, ondan önce dünyadaki tüm Müslümanlarin tek Devleti olan Hilafet vardi. Ve Bu ISLAM Devleti Hilafet tam 1302 sene boyunca dünyanin süper gücüydü. Cumhuriyeti benimseyenler Kafirlerdir, cünküyse Cumhuriyette kanun koyan insanlardir. Hilafet te ise Kanun koyucu yalniz ALLAHu Tealadir. Cumhuriyetciler puta taparlar, Biz Müslümanlar ise ALLAHa tapariz, aramizdaki fark budur.
  8. Sayin CYRANO, Cumhuriyetin nereden geldigini o ******** kafanla arastirma gücünü bulabilirsen, o zaman kafir ingilizin yaninda kimin oldugunu ögrenebilirsin.
  9. 1. Hıristiyan Akideli Kapitalistlerden Dünya insanlarına yayıldı cumhuriyet İslamın tam düşmanı soysuz sosyalistlerden İslam Alemine geldi girdi Cumhuriyet. 2. Fransız ihtilali ilk başlangıç mebdei Kapitalist Akidesidir kaynak menbei Hıristiyan milletidir sevkiyat menşei Küfür hadaretinden alındı Cumhuriyet. 3. Kapitalist Akidesidir onun mekanı Demokratik ülkelerdir onun meskanı Laik demokratlar onun hayat imkanı Laik demokratlardan geldi Cumhuriyet. 4. Din diye kanun koyan papaz ve papaların Halkı sömüren kral ve imparatorların Buna karşı çıkan düşünür, filozofların Orta yol düşüncesinden çıktı Cumhuriyet. 5. Papaz ve filozofların vasat hal çaresi Din ayrı, devlet ayrı Kafir Demokrasi Bu düşünce kesin Kapitalist akidesi Bu akideden ortaya çıktı Cumhuriyet. 6. Demokratlar demokrasisinden geldi Düşmanlar eliyle İslam alemine girdi Hep kafirleri sevdi, Müslümanları yerdi Kapitalist akidesinden geldi Cumhuriyet 7. Laikler demokrasisinin ön gördüğü Sömürme aleti olarak öne sürdüğü Her an Müslimin hayat defterini dürdüğü Laik demokratlardan geldi Cumhuriyet. 8. Hakkı olmadan maddi menfaatlar getirten Gayri meşru zevklere, meşru dedirten Halkı sömürtüp her türlü haramlar yedirten Kafir Demokratlardan geldi Cumhuriyet. 9. Kaldırdı insandan namusu, hayayı, arı Şer’i esasları yok etmek oldu şiarı Müslüman’a zulmetmek oldu kisb ile karı Mü’min ve Müslimin düşmanı oldu Cumhuriyet. 10. Tamamen İslam’a zıt kanun ve nizamları Her yönden fuhşiyata sevk eder insanları Şer’i hükümlerden men eder Müslümanları İslam’ın zıddı inançtan geldi Cumhuriyet. 11. Kapitalist yönetimiyle yönetim yaptı İslam’ı bıraktı küfre meyledip saptı Paraya, kadına, Ataya Rab deyip taptı ***** ****** ******* geldi Cumhuriyet. 12. Kaldırdı 1300 yıllık İslam Devletini Bozdu parça parça etti İslam milletini Astı, kesti, yaktı, yıktı İslam ümmetini İslam’a karşı meydana çıktı Cumhuriyet. 13. Laiklik, Cumhuriyet, Demokrasidendir Demokrasi, faşist Kapitalistlerdendir Kapitalist, faşist Demokratlardandır Faşist Demokratlardan geldi Cumhuriyet. 14. İyisi de, kötüsü de yok İslam da Cumhuriyet Cumhuriyetin kuruluşu şu dört hürriyet Fikri, şahsi, mülki ve inançta serbestiyet İşte bu serbestiyetten geldi Cumhuriyet 15. Müslüman bu dört unsurda da değildir serbest Şer’i hükümle bağlı olması gerek elbet Bağımsız olamaz Müslüman olduğu müddet İslam’a bağımsızlıktan geldi Cumhuriyet.
  10. Ankara'nın göbeği Kızılay'da İncil dağıtıp, Hıristiyanlık propagandası yapanlara göz yumulduğu Türkiye'de; camilerde Hizb-Ut Tahrir adına tebliğ amaçlı bildiri dağıttıkları öne sürülen 12 kişiden 9'u tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geçen hafta Cuma namazından sonra camilerde Hizb-Ut Tahrir örgütünün bildiri dağıtacağı istihbaratının alınması üzerine, 30'a yakın camiye operasyon yapıldı. Cuma namazının ardından Altındağ ve Keçiören'deki çeşitli camilerde söz konusu örgüt adına bildiri dağıttığı öne sürülen 12 kişi gözaltında alındı. Gözaltına alınan bu kişiler, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde 3 gün sorgulandı. Sorgulamalarının ardından savcılığa sevk edilen 12 kişi, tutuklanma talebiyle 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Bu kişilerden Uğur Aslankoç, Bayram Sağnak, Salih Elvan, Mevlüt Taşdelen, Vedat Karagöz, Yakup Helvacı, Tevfik Çiçek, Murat Traş ve Murat Alvasan tutuklanarak cezaevine konuldu. Vakit 11 Mayıs 2005 Çarşamba
  11. İŞTE MÜSLÜMAN BUDUR ! Müslüman, İslâmi zihniyete ve İslâmi nefsiyete sahip olduğu zaman, kendinde merhameti ve sertliği, takvayı ve nimetleri bir arada toplayabilen, hayatı doğru bir şekilde anlayan, gerektiği kadar dünyaya yönelen, ahireti kazanmak için bütün gücüyle çalışan aynı anda hem asker hem de lider olmaya elverişli şahsiyet olur. Ona ne dünyaya tapanların sıfatları, ne Hint çilekeşliği (fakirliği) ne de dünyadan elini eteğini çeken kimsenin hali etki edebilir. O, cihadda kahraman iken aynı zamanda mihrabın dostudur. Güçlü olduğunda da mütevazidir. Liderlik ile fakihliği, ticaret ile siyaseti bir arada barındırır. Onun özelliklerinin en üstünü onu yoktan yaratan yaratıcısı Allah'ın kulu olmasıdır. Bunun için onu, namazında huşuda, yüreği Allah korkusu ile dolu, boş sözlerden yüz çeviren, zekâtını veren, gözünü haramdan çeviren, kendisine verilen emanetleri muhafaza eden, ahdine vefakâr, verdiği sözü yerine getiren ve Allah yolunda cihad eden bir kimse olarak bulursun, İşte Müslüman budur. İşte mü'min budur. İnsanı, insanoğlunun en hayırlısı kılan, İslâm'la yoğrulmuş İslâm şahsiyeti işte budur (Şeyh Takiyyudin en-Nebhanî, İslam Şahsiyeti I)
  12. EVET ****** NE İSLÂM DEVLETİDİR NE DE İSLÂM ÜLKESİDİR. LAİK DEVLETTİR YANİ ****** CUMHURİYETİ KÜFÜR DEVLETİDİR. DARÜL KÜFÜRDÜR FAKAT ****** İSLÂM TOPRAKLARIDIR. MÜSLÜMANLARIN ÜLKESİDİR. Derin devlet tartışmalarının yapıldığı, derin devletin asker olduğunun söylendiği şu günlerde Genel Kurmay Başkanı iki gün önce bir açıklama yaptı. Dedi ki: “****** ne bir İslâm devletidir, ne de İslâm ülkesidir; laik devlettir...” Daha önceleri cumhurbaşkanı da aynı manalarda söz söylemişti. Bu söze Müslümanlardan bazı kesimler tepki gösterdiler. *******’nin İslâm kimliğinden, İslâm ülkesi olduğundan bahsettiler. Halbuki bu tür açıklamaların tepkisel olduğu görülmektedir. Aydın bakışla düşünüldüğünde bu sözün ******* gerçeğini ifade ettiği görülür. Madem ki; ***** gerçeği budur o halde bu ne anlama gelmektedir: ******* İslâm devleti değilse nedir? İslâm ülkesi değilse nedir? Evet ***** İslâm devleti değildir, laik devlettir. Yani İslâm’ı hayattan kovan, bireysel toplumsal siyasal hayatın İslâm esası üzerine kurulmasının şiddetle yasaklayan, Allah’ın indirdikleriyle yönetimi reddeden ve yasaklayan, Allah’ın sözünü Allah’ın mülkünde yasaklayan, irtica ile mücadele adı altına İslam ile sürekli savaşan çağdaş tağuti, cahiliyye / İslâm dışı küfür devletidir. Bunun başka bir izahı yoktur. Evet ****** İslâm ülkesi de değildir. Yani Darülİslâm değildir. Çünkü bir ülkenin Darülİslâm yani İslâm ülkesi olması için o ülkede eman ve yönetimin İslâm’ın ve Müslümanların elinde olması gerekir. O ülkede güvenliğin İslâmî otorite yani İslâm Devletinin gücü ile sağlanması ve yönetimin Allah’ın indirdikleri ile olması gerekir. Başka bir ifade ile o ülkede devletin eman ve yönetim bakımından İslâm esası üzerine kurulu olması gerekir. Sadece halkının Müslüman olması yeterli değildir. Halkının Müslüman olması o ülke topraklarının müslümanların mülkiyetinde olmasını gösterir, ülkenin İslâm ülkesi olmasını değil!... Ancak, ********* İslâm topraklarıdır. Çünkü bu topraklar üzerinde İslâm hakim olmuş izzet ve şerefle Kelime-i Tevhid bayrağı asırlarca dalgalanmıştır. Bu topraklar İslâm şehitlerinin kanları ile sulanmıştır. Dolayısı ile bu topraklar İslâm ülkesi iken, sömürgeci kafirlerle işbirliği yapan hain, dönek sabetaycıların eliyle İslâm Devleti olan Osmanlı Hilâfet devleti yıkılmış ve yerine Laik T.C. Devleti kurularak ülkenin emanı/güvenliği ve yönetimi küfür otoritesi ve küfür nizamlarına verilerek ülke darülküfre/küfür ülkesine dönüştürülmüştür. Bu durum Müslümanlara şu sorumluluğu yüklemektedir: Bir İslâm ülkesi, küfür ülkesine dönüştürülürse o ülkedeki Müslümanlara en kısa zamanda en acil ve öncelikli iş olarak o ülkeyi tekrar İslâm ülkesine dönüştürmek için çalışmaları farzı ayın olmaktadır. Çünkü İslâm’ın hakim olmadığı, şekillendirmediği bir hayat cahiliyye hayatıdır. Bu hayata teslim olmak akıbeti emin kılmamaktır. Zira Müslümanı, cahiliyye / İslam dışı bir hayat yaşayarak cahiliyye ölümü ile ölme tehlikesiyle başbaşa bırakmaktadır. Halbuki Allahu Teala Müslümanca yaşayıp ancak Müslüman'ca ölmeyi emretmektedir. Şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a yakışır şekilde takvalı olun. Allah’ın emirlerine titizlikle bağlanın. Ve ancak müslümanlar olarak ölün!” (Ali İmran: 102) “Yoksa onlar cahiliye/İslam dışı hüküm mü/yönetim mi ar‎yorlar? İyi anlayan bir topluma göِre, hüküm bakımından Allah'tan daha güzel kim vardı‎r?” (Maide: 50) Resulullah Sallalahu Aleyhi Vesellem de şöyle buyurmaktadır: “Kim boynunda bir biat olmadan ölürse cahiliyye ölümü üzere ölür.”(Müslim, 3441) “Emirinden hoşlanmadığı bir şey gören kimse ona sabretsin. Zira bir karış dahi olsa sultadan (Halife’nin otoritesinden ) dışarı çıkan hiç bir kişi yoktur ki öldüğünde cahiliye ölümü ile ölmemiş olsun.” (Müslim, 3439) Bu ayet ve hadislere göre İslâm’ı hakim kılacak ve emanı sağlayacak olan hilâfet devleti ve halife yok ise yaşam cahiliyye yaşamı olmaktadır. Ölüm de cahiliyye ölümü olma riski taşımaktadır. Çünkü “boynunda biat olması”; Hilâfet Devletinin ve halifenin varlığını ifade eder. Şu halde hayatı kirleten, karartan ve kokutan ve hayatı cahiliyye hayatı kılan Laik ********* Cumhuriyeti devletini ortadan kaldırıp, arınmış, aydınlık, izzetli ve onurlu bir hayat olan İslâmî hayatı tekrar başlatacak olan, böylelikle *********’yi tekrar Darülislam/İslâm ülkesine dönüştürecek olan Raşidi Hilâfet Devletini tekrar kurmak için çalışmak bütün Müslümanlar üzerine özellikle de *********’deki Müslümanlar üzerine en öncelikli, acil farzdır. Böylelikle ancak Müslümanlar küfür devletlerinin zilletinden, pisliğinden, sıkıntılı yaşamından ve cahiliyye ölümü ile ölme riskinden kurtulup Allah’ın vaad ettiği izzetli, onurlu, temiz, adaletli yaşama ve daha önemlisi Müslümanca ölerek Ahiret Saadetine kavuşabilirler!... Yaşamlarından ve akibetlerinden emin olurlar. Ülkeler de küfrün pisliğinden temizlenerek darülİslama yani İslam ülkesine dönüşürler. İşte adalet, temiz, aydınlık, izzet dolu hayatın yolu budur. “Ey inananlar! Size hayat verene sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resûlüne uyun.Ve bilin ki, Allah kiş‏i ile onun kalbi aras‎na girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksını‎z. (Enfal: 24) Ahmed Kılıçislam 22-04-2005
  13. TIME gazetesi 15 şubat 1926, sayfa 15-16 “Bu zamanda, Türkiye misyoner çalışma için en vaatli bölgeyi temsil etmekte diye Hıristiyan İşi’nin son baskında misyoner çalışmaların müdürü olan James L. Barton yazmıştı. Fakat 1923’te Türkiye de gerçekleşen devrimlerden bahsettikten sonra bu bu devrimler: (...) yüz yıldır Hıristiyan misyonerler çaresiz bir şekilde Müslümanların kalbinden halifelerini atmaları ve bu şekilde kalplerini kazanmaları için mücadele ettiler. Onlar “Müslüman Allah’ın rahmetine nail değildir” diye düşünmeye başlamışlardı, dedi bay Barton 9 Ocak 1933, sayfa 64 Türkler geçen hafta ışıldayarak gökte ay’ı aradılar. Eğer ay’ı görürlerse bu Ramazanın başlayışı olacaktı. Ramazan Kuranın peygamber Muhammed’e indirildiği kutsal aydır. Bu yıl, yeni ayın ilk yansıyışının özel ve gizemli bir anlamı vardı. Kendilerine başörtüsünü ve fesi yasaklayan katı diktatör ********** Paşa Türklere bu Ramazan dan itibaren İlahlarının Arapça ismi olan Allah’ı kullanmalarını yasakladı. Kendisi imanlı olmayan ******, Türklerin Allah yerine Tanrı dememelerini gerektiren hiçbir gerekçenin olmadığını düşünüyordu. Ve yine, asrın geleneği dışında, Türk imamlarının tümü Kuranı Arapça yerine bazılarının sadece Türkçe mealini bilmelerini gerektirmeyen hiçbir neden olmadığını da söyledi. Diktatör ******** gaddarlığa yakın olan devrimi müezzinlerin, ki bunlar iman etmiş insanları Türkiye’deki minarelerden namaza davet ediyorlar, artık “Allah-u Ekber” (Arapça Allah büyüktür demek) yerine yabancı kelimeler olan “Tanrı Uludur” sözlerini okumaları gerektiğidir. Türk imamları görevlerine son verip imam kıyafetlerini gizleme tehdidinde bulununca, devlet onlara 400 yeni kıyafetlerinin olduğunu söyleyerek “Onların yarini doldurabilecek ve Kuranı Türkçe olarak öğrenen müezzinlerinin olduğu tehdidini de yaptılar. Yeni ay yaklaşmaktaydı. Türkiye de neredeyse Ramazandı ki Kültür Bakanlığından (dinde bu bakanlığa dahildi) bakanlar bütün cesaretlerini toplayıp diktatör ******** Türkiye’nin İlahına ait olan ay’ı değiştiremeyeceğini söylediler, en azından bu hafta yapamayacağını söylediler. Bu zaman sarfında hala Allah-u Ekber’de ısrar eden birkaç müezzin hapishanelere girmişti. Halk huzursuzlaşmaya başlamıştı ve alenen Allah-çağrısı yapanların yanlarındaydılar. Aniden diktatör *********** “Bırakın, şimdilik nasıl ibadet etmek istiyorlarsa öyle etsinler” diye homurdandı. Bakan bu güzel haberi yeni ay’ın gözükmesine birkaç saat kala açıklamak için oradan hızla ayrılır. “Müezzin ve imamların karşı çıkmalarından dolayı” ibadetleri ve Kuran’ı Arapça olarak okuyacaklardı, fakat imamlar arasındaki diyaloglar Türkçe olarak yapılmaya devam edecek”. Ramazanda bütün Müslümanlar yemek yemedikleri için çok hassastırlar. Oruç bittikten sonra Türkler daha itaatkar olacaklardır ve ilahlarının ve Diktatörlerinin ismini kabulleneceklerdir. 20 Şubat 1933, sayfa 18 Tıpkı sinirli bir babanın evlatlarına söylediği gibi *********** Aralık ayında Türklere İlahlarının Arapça ismini (Allah’ı) unutmalarını ve yerine Türkçe’si olan (Tanrıyı) öğrenmelerini söyledi. 1300 yıllık olan ilah kavramını unutmanın duygusallığını kabullenerek ******* müezzinlere Kuran’ı Türkçe olarak öğrenmeleri için zaman verdi “Yeşil şehir”, Bursa da insanlar 14 asır boyunca hep “Allah-u Ekber” çağrısına kulak vermişken geçen hafta bir müezzin minareden “Tanrı Uludur” diye seslendi insanlara. *********** ilahına kızgın olan bir topluluk bu müezzini ve ona yardıma gelen polisi aşağıladılar. İlahın yeni adını ve Türkiye’nin yeni dinini bu “eski kafalılardan” korumak için ****** “galip gelen” süratle Bursa’ya gitti ve bu inananlardan 60 kişiyi tutukladı, Ouglubjami camisinin müftüsünü görevden aldı ve bundan böyle İlah Tanrıdır açıklamasında bulundu. Emil Lengyel: “TÜRKİYE”, 1941 sayfa 134 ****** Allah’a hiç değer vermiyordu, o sadece kendiyle ve Türkiye’yle ilgileniyordu. O Allah’tan nefret ediyor ve Türkiye’nin başına gelenlerden O’nu sorumlu tutuyordu. Allah’ın hakimiyetiydi Türkleri felçleştiren. Fakat kendisi Türk çiftçiler, ki onlar için ırkçılık söz konusu değil, Allah’ın gerçek olduğunu bilmekteydi. O yüzden kendisinin ırkçı hedefi için Allah’ı da bu çalışmasına danışman olarak dahil etmeye karar verdi. Allah’ın da yardımıyla insanlarının Muhammed’in ümmeti olmaktan vazgeçip Türk olmalarını gerçekleştirecekti ve Allah’ı hedefini gerçekleştirdikten sonra tekrar kovacaktı Sayfa 140-141 ******* kariyerinin başlarında iken onu takip edenlerin çoğu onun İslam’ın şampiyonu olduğunu ve Hıristiyanlara karşı savaştıkları kanaatinde idiler. “******, Hıristiyanları yok eden” lakabını vermişlerdi ona. Eğer onun gerçek amacını bilmiş olsalardı “*****, İslam’ı yok eden” lakabını verirlerdi ona. H.C. Armstrong: “Milliyetçi, **********: “Bir diktatörün özel portresi”, 1934 Çok içiyordu. Alkol ona destek ve güç veriyordu fakat, hassasiyetini de artırıyordu. Hem özel hem genel hayatında çok direkt, net ve kırıcı idi. En ufak bir yorumda hiddetleniyordu. Kendisi ile yapılacak her tartışmayı engelliyordu. En ufak ayaklanmada sinirleniyordu. Kimseye güvenmiyor kimseyle birlikte çalışmıyordu. Politikacı ne zaman kendine bir tavsiye de bulunursa onun orayı terk etmesini söylerdi. Meclisten saygın bir üyenin kendisine Türk kadınlarının açıkta (meydanda) dans etmelerinin doğru olmadığını söylediğinde, Kuran’ı ona fırlatarak sopası ile onu bürosundan kovmuştu... Sayfa 241 Şöyle dedi: “500 yıl boyunca Arap Şeyhin kanunları ve düşüncelerini ve işe yaramaz tembel papazların yorumları Türkiye’nin muamelat ve ceza yasalarını belirledi. Onlar Türkiye’nin anayasasını belirlediler,her türkün yaşamının detaylarını, yemesini, yatmasını kalkmasını, kıyafetlerini, çocuklarının eğitim hususunu, okuldaki eğitimini, adetlerini, fikirlerini hatta en özel hallerini bile ..., Arabın dini olan İslam öldü Çöldeki göçebelere uygun bir dindi fakat bu modern bir devlete ters Allah’ın ayetleri ve Allah yoktur. Bu rahiplerin ve zalim idareciler insanları bir arada tutmak için kullandıkları zincirlerden biriydi. “Yönetebilmek için dine ihtiyacı olan bir yönetici zayıftır!” Ve hiçbir zayıf insan yönetmemelidir.” Ve rahipler Onlardan nasıl nefret ederdi. Halkın rızkını yiyen işe yaramaz tembel papazlar. Onları adam gibi çalışsınlar diye camilerden ve kiliselerden kovaladı. İnancı! Türkiye’den, tıpkı bir ağaca tırmanan sarmaşığı ağacı kurtarmak için çıkartır gibi çıkartıp yok eder Sayfa 243 Bunların ötesinde dinsiz olduğu ve bütün kanunları çiğneyip onlarla alay ettiği kitlesel bir sırdı. O Şeyh-ul İslam’ı bürosundan kovup Kuran’ı da arkasından atmıştı. Angora’daki kadınları başörtülerini çıkartmaları için zorlamıştı. Ve onları vücutlarını lanetlenmiş yabancı erkekler ve Hıristiyanlarla bitiştirerek dans etmeleri konusunda cesaretlendirmişti. Lord Kinross: “*******”: Bir ulusun yeniden doğması”, 1965 Sayfa 365 Yıllarca aslı konusunda hep bir bilinmezlik içerisindeydiler. Anatolia’daki birkaç askere müfettişliği esnasında ****** bir keresinde şunu sordu: “Allah kimdir ve nerede yaşar?” Asker, büyük bir istekle; “Tanrı ************* Paşadır ve Angora’da yaşıyor” diye cevaplar “Peki Angora nerede?” diye sordu *******. Cevap: “Angora İstanbul’dadır” oldu. Sırayı inerek başka bir askere; “************* kimdir?” diye sordu Cevap: “Bizim sultanımızdır” oldu Sayfa 437 ****** için İslam ve kalkınma iki zıt kelimelerdi. Bir keresinde “Onları bir Hıristiyan yapabilseydik” dedi. Onunki Müslümanların arzuladıkları değiştirilmiş İslam Devleti olmayacaktı fakat, Sultan zamanındaki gibi kendi bürokrasisi ile dönen bir ordu tarafından desteklenen kati bir seküler devlet olacaktı. Sayfa 470 Müzik zevkinde de düşüncelerini anlayabiliyorduk. Bunu İstanbul’daki Park Hotel’e getirttirmiş olduğu 2 orkestra, biri Türk diğeri Avrupalıyı dinlerken algılayabiliriz. Birisi duruyor, diğeri çalıyor, duraklamalar eşliğinde dinliyordu. Nihayet, rakı etkisini gösterdiği anda sabrı taşıyor ve lokantayı şu sözü ile terk etti: “eğer istiyorsanız şimdi birlikte çalabilirsiniz’’ Başka bir akşam, müezzinin sesi dans grubununki ile çatıştığında sinirlenip minareyi yerle bir edeceği emrini verir -bu ertesi sabah iptal edilen emirlerden bir tanesidir- ...
  14. 31. Maddi manfaat için Cumhuriyeti kurdular Kan emmek için Cunhuriyet kurdular Cumhuriyet için milyon Müslüman vurdular Sömürgeciler sığınağı oldu Cumhuriyet. 32. Kanun yaptılar kendi hevai hevesiyle Yönetim yaptılar Kapitalist yasasıyla Müslüman öldürdüler şapka bahanesiyle Müslüman öldürücüsü oldu Cumhuriyet. 33. Yaptıkları her şey maddi menfaatlarına Yürütülen siyaset dünya saadetlerine İslam’ı feda ettiler pis hayatlarına Kapitalistler hayatı oldu Cumhuriyet. 34. Yürütülen siyaset, yapılan tüm yönetim. Zevklerini sürdürmek için verilen eğitim Şahıslarını korumak için, vurucu tim Derin devlet koruyucusu oldu Cumhuriyet. 35. İstemediler Mestür Kadın görmelerini Resmi dairelere kapalı girmelerini Başları kapalı eğitim vermelerini Resmen fuhşiyata izin verdi Cumhuriyet. 36. Türk ************** yok dini imanı Asla barındırmaz bünyesinde Müslüman’ı Her ******** şüphesiz şeriat düşmanı Kemalist ******* kuklası oldu Cumhuriyet. 37. Bu ******* düşmanlar tarafından kurduruldu 1300 yıllık Hilafet ordusu kadırıldı Bu ***** ile hep müslümanlar vurduruldu Hep mü’mini ve Müslimi vurdu Cumhuriyet. 38. Türk **** Avrupa siyaseti güdüyor Onlardan gelen emirle hareket ediyor Dur derse, duruyor git derse gidiyor Avrupa emrine amade oldu Cumhuriyet. 39. Bütün ********** düşmandır İslam’a Kesinlikle inanmazlar sünnete Kuran’a Yönetiminde asla yer vermez Müslüman’a Gayri İslami Yönetim yaptı Cumhuriyet. 40. ******* Müslüman *****, as subayı attı ****** ateist Kemalistlerle donattı ****** derin devlet asalaklar yönetti Üç beş asalak yönetimi oldu Cumhuriyet. 41. ****** milli güvenlik kurulu Yakalarında Kemalist damgası vurulu Sadece İslam’la savaş yapmakla sorumlu D.G.M emrinde oldu Cumhuriyet. 42. Tefrika koyup halkı sınıflara böldüler Müslümanlara mürteci, gerici dediler Kemalist demokratlara ödül verdiler Halkı ayırdı, sınıflara böldü Cumhuriyet. 43. Müslümanlarla savaşmak bunların tüm işi İrtica toplantısı yapmak, sıkışınca başı Zira böyle emretmiş onların baş ***** Hahamlar, papalar emri oldu Cumhuriyet. 44. Abdullah bu devlet değil bu halkın devleti İstemiyor bu devleti tüm İslam ümmeti İslam Devleti Raşidi Hilafet Devleti Kapitalistler devleti oldu Cumhuriyet.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.