çoban

bunları yazanın bir bayan olması endişe verici otobanlarda üç kuruşa kendini pazarlayan kızlar türk kızıdır devletin resmi fuhuş evlerinde etleri üç kuruşa satılan türk kızıdır reklamlarda ürünlerin tanıtımı için etleri reklam aracı yapılıp kullanılan kızlar türk kızıdır düğünlerde üç kuruşa erkeklerin önüne atılıp tüm gözlerin aç köpeklerin yiyeceğe baktığı gibi baktığı dansöz kadınlar türk kızıdır erkeklerin sakız çiğneğim usandığı gibi oynaşım terkettiği kızlar türk kızıdır otobanda üç kuruşa müşteri bekleyen bir bayana sorun bakalım ne mutlu türk kızıyım diyebilecek mi dünyayı toz pembe görmeyelim birde bu yönden bakalım seni aldatacak olan kılıbık kocan demişsin unutmaki kocan yine seni o otobandaki kadınlarla yada benzer ortamlardaki kadınlarla aldatacaktır dediğimiz gibi bu kadınların hayatımı güzel yoksa tertemiz bir aile kurup çocuklarını sevmek onları yetiştirmek kocasıyla bir ömrü paylaşmak iyi günde kötü günde yanında olmak mı güzel

kesin kurtuluşa erenler mutludur yani iman edenler türk olunmakla kurtuluşa erilmiyor o halde ne mutlu türküm diyene sözü asılsızdır esasen senin yazmış olduğun yazı bile bu cümleye tersdir çelişkilidir türk olupta milyonlarca mutsuz,ve umutsuz insan var türklük umurlarında değil tek dertleri geçimdir madem senin ırkçılık gibi bir düşüncen yok ne diye üzerine alınıp cavab yazıyorsun bir türk dünyaya bedeldir laflarını sarfeden türkün türkten başka dostu yoktur deyip kendini diğerlerinden soyutlayan hem böyle deyip hemde soyutladığı ülkelerin adetlerini türkiyeye sokan zihniyet kimin acaba biraz gerçekçi olalım ön yargılı olmak bir şey kazandırmaz doğru olan bir şeyi tastiklemekten kaçarsak bu sefer kendi doğrularımızdan da şüphe etmeye başlarız

aman yarabbi ne günlere kaldık güzel ahlak ne zamandır tehlike oldu şeriat deyince ne anlıyorsunuz ki tehlike oluyor size hadi annenizden babanızdan işitmediniz kulağınızada mı gelmedi şeriatın kestiği parmak acımaz insaf biraz

dua na amin diyorum kardeşim allah kendi belirlediği yoldan yani islam dan ayırmasın bu yolun hudutlarınıda peygamber efendimiz bize bir bir göstermiş bize düşen allahın belirlemiş olduğu hudutları aşmadan dini yaşamak

iyide sayın dipnot tüm bu karşı olduğunuz şeyleri ben sizde ve sizin gibi düşünenlerde gördüğüm için bu iletiyi yazdım.sorduğum onca soruya karşı ikna edici bir tek cevabınız olamadı.ne bilimsel olarak ne de mantıken sizde gördüğüm sadece ve sadece başkasının inancını ve davranışını eleştirmeniz oldu. herkez inandığı gibi yaşar senin inanmış olduğun görüşe biz sana ne kadar yanlış desekte bunlar senin kendince olan belki doğrularındır. söylenenler inancını etkilemiyordur.düşün ki aynı şekilde başkasıda kendi inancını tıpkı senin kendi inancına inandığın gibi inanıyordur.ama herkezin ortak olduğu iki tarafında kabul etmek zorunda kaldığı doğrular vardır bu doğrulara kim ki itiraz ederse iki taraftan da dışlanır.kim davasını bu itiraz edilemez doğrularla ispat eder buna rağmen itiraz edilirse artık böylesine ne dersen de buna hiç kimsenin itirazıda olmaz zaten

Halil Cibran yazmış: ''Bir gün 'Göz' demiş ki: -___ Bu vadilerin ötesinde mavi sisle örtülü bir dağ görüyorum; ne güzel değil mi?.. 'Kulak' dinlemiş ve bir süre dinledikten sonra demiş ki: -___ Ama dağ nerede? Onu işitemiyorum... Ardından 'El' konuşmuş: -___ Onu duyumsamak için dokunmaya çalışıyorum, boş yere çabalıyorum, dağı bulamıyorum... 'Burun' seslenmiş: -___ Dağ yok; kokusunu alamıyorum... Göz başka bir yana dönmüş... Ötekiler kendi aralarında 'Göz' ün tuhaf düşlemine ilişkin bir konuşmaya dalmışlar... Sonra ağız birliğiyle demişler ki: -___ 'Göz' ün bir sorunu olmalı!..'' sayın dipnot yukardaki parağraflar sizin yazmış olduğunuz bir iletidir bu iletinizede şu cevab verilmiş BUNLARI İDRAK ETMİŞSİN NE GÜZEL BAK bu yazdıkarının altına imzanı atıyormusun cevabın evetmi hayırmı ben bu yazdıklarına imzamı atıyorum senden önce yazdım bu söylediklerini ilim ilim bilmektir başlığını okursan görürsün ben diyorumki akıl var göz diyoki göremiyorum kulak diyoki duyamıyorum burun diyoki kokusu gelmiyo el diyoki dokunamıyorum sence benim bu beş duyumda sorunmu var yoksa sende akılmı yok olsaydı belki bu beş duyunun birisiyla mutlaka bilirdik belki ha ne dersin? evet bu iletiye göre sizde akıl yok çünkü beş duyu organıyla akıl denen nesne bilinemiyor varmı yokmu yani anlarsınya hani yukarda demişsin zaman aklın hakim olduğu gibilerinden yazmışsında bi hatırlatayım dedim bu senin için bi çelişki olmuyormu ne dersin sayın dipnot artık böyle arı kovanına çomak sokmaktan vazgeç

iki şey arasında mutlaka fark olacak ama genede teşekkür ederim iyi niyetin için sende sevgi ile kal

ne demek istediğinizi doğrusunu söylemek gerekirse tam anlamış değilim,sayın bilimselci fakat şu cümlem belki kısmende olsa sorunuza cevab olabilir işin herkezce malum olan tarafını düşünelim her insan geçimini sağlamak üzere bir işde çalışıyor peki karşılıksız çalışan bir insan varmıdır bir işde çalışacak ve maaş almayacak ömrünün sonuna kadar bu böyle devam edecek sizce bu ne kadar doğru bi görüştür yada böyle bir şey olabilirmi karşılıksız çalışacak ve bu çalışmasının karşılığında hiç bir şey almayacak! herkez işin sonunda bir maaş alır her suçun sonunda o suç yargılanır her başarı sonunda ödül alır sonunda olan şeyler olmasa başında olan şeyler kıymetini yitirir kesinlik le yanlış anlama bir cümle söyleyeceğim hayası olmayanı kınasan ne yazar bugün BM israili kınadı kınadıda ne oldu haya olmadıktan sonra kınama bi işe yaramaz sonunda israile bi hesab sorulmazsa başında yaptığı zulüm karşılıksız kalır eksiklik olur

sayın bilimselci konu bütündür,bütününe göre cevablandırınız.içinden bir cümle alıp,o cümleye göre cevab yazmak iş değildir.bütün bir şeyi ifade eder.bütünden bir şey alırsanız eksik olur doğru sonuç vermez. lütfen şu anlayışı kıralım doğru olan bir şeyi paylaşalım bunu kim söylerse söylesin yeterki ön yargı olmasın çoban yazdı,yada bilimselci yazdı,diye illaki karşı olcaz diye bir şart yok doğruysa paylaşalım yanlışsa yanlış gelen tarafını tartışalım neden yanlış olduğunu açıklayalım ancak bu şekilde olursa bir çok doğrulara ulaşılır aksi taktirde kısır bi tartışmadan öteye gitmez.

konuyu baya bi sabtırmışsın bilimselci bey,dikkatli okusaydın bu hayatın bi anlamı olduğunu ve insanın mutlaka bir gayesi olması gerektiğini aksi taktirde eli boş kaldığını sonu yorgunlukluk olan bi hayat bitirmiş olacak. bir insan ahirete inanmazsa geride kalan ona ne kadar lanet okursa okusun,onun için bir şey değişmez inancına göre zaten yok olmuştur yok olana lanet etsen ne yazar düşünce budur inanmayan için ama inanan yaptığıklarını allah için yaparsa sonunda allahtan mükaafat alacak güzel bir sonuç alacak bir insan bir iş yapıyorsa sonunda elde edeceği bir mükaafat olması gerekli böyle bir mükafat yoksa o iş ona yorgunluktan başka bir şey değildir. bu mükaafat kişilere göre değişir kimi allahın rızasını ister kimi cennetini ister halı sahada yapılacak,başka şeylerde yapılacak insanlara hizmet için tüm bunlar allah için olursa bi anlamı olacak bir hadis kıyamet kopuyorsa dahi elinizde bir fidan varsa onu dikin bilmem düşündüklerimi anlatabildim mi sizin anladığınız şekilde bir izahta bulunmadım ben

“Bütün lezzetleri acılaştıran ölümü çok zikredin.” ... Peygamber efendimiz (s.a.v)bir gün sahabeler yanında olduğu halde yere sırayla üç çizgi çeker ve ardından sorar bu çizgilerden ne anlıyorsunuz sahabeler der; en iyi allah ve rasulü bilir efendimiz buyurur birinci çizgi insandır,ikinci çizgi ölümdür,üçüncü çizgi ise insanın yapmak istedikleri hayallerdir insan hemen önündeki ölümü görmez unutur da, ondan sonra ki hayalleri ile uğraşır. bir kardeşim var kendisi futbolcudur tabi belli bir yaşa geldi. hayalinde bir halı saha yapmak var. ama bir türlü isteğini elde edebilmiş değil belki sonunda elde edebilir ama ben diyorum ki kardeşim senin bu hayalin bir gün oldu gerçekleşti o kadar uğraştın didindin okadar borca , derde ,sıkıntılara girdin,oldu da bu halı sahayı yaptın ve ilk maçı oynayacaksın veya oynayacaksın ki azrail çıktı geldi.hadi gidiyoruz dedi,ne oldu şimdi onca çalışma gayret ne olacak bir ömrü bunca sıkıntı dert ile bitirmiş olacak işte eğer bu dünyalık bir çalışma olacaksa o kadar çalışma ve sıkıntıya girmek sonun da ele geçecek olan kazanç sıfırdır.örnekte olduğu gibi eğer bir çalışma allah için olursa eğer işiniz yarım dahi kalsa tam yapmış gibi karşılığını alırsınız

işte sayın asfalt, filozofların, felsefecilerin ,bilim adamlarının insanları kandırdığı nokta tam burası,bir çift ayakkabının ayağa giyilmek üzere yapıldığı herkezce hiç bir bilim dalına muhtaç olunmadan bilinen bir şey görünen köy kılavuz istemez insan bunu görü görmez idrak eder.ama bunu yapan deriden yapar başka şeyden yapar ama onu yapmaktaki niyet ayağa giysidir. filozoflar,felsefeciler ve bilim adamları tıpkı senin dediğin gibi bilim dallarını göstererek bir ayakkabının anatomisini çıkarıyorlar.sonuçta ayakkabı bir eşyadır.kullanılmak üzere yapılmış bir eşyadır.vücudumuzda bir eşyadır diş bir eşyadır ezmek için kullanılır el ayak hepsi birer eşyadır her biri farklı yerlerde kullanmak için yapıl eşyalardır.bu eşyalar bize verilmiş biz bu eşyalardan ayrı varlıklarız ama kendini eşya gören ölüler var hiç ölü ile diri bir olurmu

sorumu yanlış anlamışsın ben size sadece bir alet bir çivi bir çekiç bir bıçak örnekleri basit veriyorum ki konu iyice anlaşılsın bu saydığımız alet ve eşyaların yapıldığını yani iradeli bir şekilde yapıldığını hangi bilim dalı bilir hangi bilim dalına gireronu sordum. canlılarla ilgili bir şey sormadım

araya girdiğim için kusura bakmayın sayın katar bir soru sorabilirmiyim sizce bir aletin veya bir binanın bir kalemin bir çekicin bir usta tarafından yapıldığını hangi bilim dalı söylüyor veya hangi bilim dalına girer bu konu

merak ettiğim bir husus var big bang la ilgili böyle bir olayın delili nedir?ne hadiste nede kuranda böyle patlama ile ilgili bir açıklamaya henüz rastlamadım.rastlayan varsa yazsın yada bir islam aliminin eserinde de rastlayan varsa yazsın.teşekkürler