Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

hoara

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    45
  • Katılım

  • Son Ziyaret

hoara - Başarıları

Araştırmacı

Araştırmacı (4/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. sayın hoppa elimizdeki verileri kuran ın genelin de konu bütünlüğü* içinde degerlendirmemizi kılıf bulmak olarak degerlendiriyorsanız, kuranın kalıpları içinde kalarak bana kıvırtma imkanı tanımadan her söylediğimi delille çürütmek zorundasınız. bunu en az benim kadar siz de biliyorsunuz. * ( kuranda evlenme çagı belirtildiğine göre ve 9 yaş kuran kaynaklı olmadığına göre ayet te bahsi geçen henüz adet görmeme durumu olgun kadınlar arasında dogum sonrası ve hastalık durumlarında RASYONEL olarak yaşanıyorsa ki yaşanıyor o zaman bu ayette bu durum anlaşılır ) ki yine hatırlamanızı umarak söylüyorum ki, "kuran iman edenlere açık, inkar edenlere ise kapalıdır". çelişki, eleştirme arama mantıgı ile kurana bakarsanız bir çok tali yol bulabilirsiniz. ama " müslümanlar ki onlar gerçeği araştırıp bulanlardır" ayeti biraz araştırmayı teşvik eder. syg
  2. hayır kuran a göre evlilik yaşı nisa suresi yanılmıyorsam 6. ayette belirtildiği gibi , akıl yürütme yetisinin olgunlaştıgı zamandır. bu da kendi malını idare edebilme yetisi ile ölçülendirirlmiştir. bahsettiğin ayette , mesela dogum sonrasında veya bir hastalık sebeb ile uzun süre adet göremeyen kadınlardan bahsediyor olamaz mı ? diye düşünebilirdin. ama nerde
  3. kuranda eski kıssalarda sizin için örnek vardır denmişken 5/32 gibi ayetlerde haksızlıkla öldürme kınandığı halde kuranda böyle bir ayet yoktur demek ancak basiretsizlik örneğidir. kaldı ki 6/151 17/33 18/74 ayetlerinde Allah ın haram kıldığı canı öldürmeyin denmektedir. Allah kuranda insan öldürmenin meşru hallerini 5/33 2/217 2/191 gibi ayetlerde belirtmiştir. bu meşru hallerin dışında insan öldürmenin ise haram olabileceğini saglıklı bir mantığa ve vicdana sahip herkez rahatlıkla anlayabilir diye düşünüyorum 3/21 ayetinde de " insanlardan adaleti emredenleri öldürünler" kınanırken burada insanlar diyerek inanç ayrımı yapmamıştır. ayrıca kısas hükmünün bir ceza olduğu da düşünülürse haksızlıkla insan öldürmenin bir suç olduğu sonucuna varılabilir. tabiki bu dünyadaki bir suçun cezasının hem dünyada hemde ahirette görülebileceği yine kuranın genel mantığı içinde anlaşılabilir kuranda birebir kelime olarak tecavüze şu ceza vardır gibi bir hüküm geçmez. ancak yusuf kıssasındaki örneklikte bu olay kınanırken kuranda bunun meşru kılındığını söylemek insafsızlıktır. bu konuda bazı çıkarımlarım vardır. ancak kesin emin olmadığım için şu an dile getiremiyorum. ama tecavüzün zina kapsamında veya bozgunculuk veya hırsızlık kapsamında değerlendirilmesi göz ardı edilmemelidir. savaş halinin devam ettiği durumlarda elde edilen ganimetleri hırsızlık gibi göstermekte çok yanlıştır. empati kurmanız için genellikle " kurtuluş savaşında ele geçen silah ve muhimmat hırsızlık malımıdır" örneğini veririm. bu da bir çarpıtmadan ibarettir. tabi kölelik konusu tartışılabilir ama esas konumuz bu değildir. 4/25 ayetinde sağ elin malik olduğu kişi evlenmek için ehlinin iznine ihtiyaç duyar. bu evlenme izni verilmediği veya verilemediği zaman o kişiyi fuhşa / zinaya zorlamış olabilirsin. evlendirin ayeti ile bir sorumluluk yüklemekle birlikte bu yüzden Allah bu izni vermeyeni direkt yargılamaz. yoksa o kişileri kendi eliyle fahişelikte kullanılması demek değildir. ayetleri bağlamından koparmadan ele alısanız bu görülebilir. köleliği de biraz değinmek isterim. evet kuran köleliği yasaklamamıştır. tabiki tarihsel ve filmsel kölelik uygulamaları ( alınıp satılma, işkence vb ) kuranda yer bulmaz. kuranın evrenselliği göz önüne alınırsa kölelik gibi bir sistemin olduğu 2000 yıl öncesine de hitap edecektir, bu güne de , 2000 yıl sonrasınada. oldu ki ekonomik ve sosyal bir depremden sonra mesela 1000 yıl sonra kölelik sistemi mecburen devreye girerse kuranın bu konu hakkında daki hükümleri işlerlik kazanacaktır. bugün kölelik sistemi yoktur. kuran köleliği yasaklamıyor diye illaki insanların köle edinmesi gerekmiyor. çağımızın sosyo ekonomik düzeni böyle bir sistemi gerekli kılmıyorsa kılmıyordur. kendimizi kasmanın bir anlamı yoktur. başka bir pencereden bakarsak ta evsiz , düşkünler için yani ücretle bir işte çalışamayanlar için belkide ideal olmasa bile karın tokluğuna ve barınmaya karşılık bir çözüm gibi de düşünülebilir. köleliğe övgü düzdüğümü sanmayın zaten kuranda köleliği ideal olarak ele almaz kalın salıcakla ve syg
  4. bir kere savunma amaçlı savaş başlamışsa savaş hukukuda başlamıştır. temel prensibi kenara bırakıp savaşa hukuku ile ilgili her ayeti işte barbarlık diye yorumlamak sağlıklı bir düşünce tarzı değildir. o ayetlerde geçtiğini sandığınız cariye lerin elde edilmesini savaş sonucu olduğuna geleneksel anlatım ile anlıyorsunuz. kuranda geçen sag elin malik oldukları yada sizin anlayışınız ile cariye diyelim savaş esirleri değildir. size karıştırıyorsunuz diyorum da inanmıyorsunuz. evet böyle bir kesim vardır ama savaş esiri değildir. demişsiniz oysa konumuz savaş hukuku vs değildi. konumuz sizin dediğiniz gibi genel anlamda erdemli davranıştı siz demiştiniz ki oysa var olduğunu gösterdik . şimdi savaş hukuku nereden çıktı. anlaşılan sizinle fikir alışverişi pek ileri gitmeyecek syg
  5. öncelikle savaşı karşı tarafın başlatması gerekir. kuran da savunma amaçlı savaş vardır. bu durumda yukarıdaki eleştiriniz yersizdir. kuranda insanlar savaş neticesinde ganimet kategorisine girmez. 47/4 te savaş bittikten sonra ya lütfen yada fidye karşılığında serbest bırakılması yazar sanırım geleneksel anlatımla, kuran bilgisini eleştirmeye kalkıyorsunuz. size benim geleneksel öğretiyi red ettiğimi sadece kuranı kabul ettiğimi hatırlatmama izin verin. sizin iddianızı çürüttüğüm 60/8 ayetine değinmemişsiniz. siz karıştırıyorsunuzda farkında değilsiniz bu ayeti yazmanızı inatla anlamamaya çalışmamanıza yoruyorum syg
  6. 3/135- onlar bir kötülük yaptıklarında yada nefislerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe ederler. zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlar. bir de onlar işledikleri kötülüklerde BİLE BİLE ISRAR ETMEZLER 2/81-kim kötülük yaparda kötülüğü kendini kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktir 2/174-Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir değere değişenler, onların yedikleri ateştir... 2/276-Allah küfürde ve günahta ısrar edenleri sevmez bunlar ilk bulduğum ayetler. umarım yardımcı olur syg yine iki ayrı şeyi birbirine karıştırıyorsunuz. evet savaş durumunda elde edilen ganimet haktır. empati kurmanız için örnek vereyim. kurtuluş savaşında yunanlılardan elde edilen silah, mühimmat harammıdır ? 3/75- kitap ehlinden öyleleri vardır ki ona yüklerle mal emanet etsen onu sana öder. öyleleri de vardır ki başına dikilmeden ödemez. onların " ümmilere karşı yaptıklarımızdan dolayı bize vebal yoktur" demelerindendir. Allah adına bile bile yalan söylerler. 3/76- hayır kim sözünü yerine getirir ve kötülükten sakınırsa, bilsin ki Allah sakınanları sever bu ayetlerde bir örneklikten yola çıkılarak sizin bahsettiğiniz tutum Allah tarafından eleştirilir bir başka ayet ise: 60/8- Allah sizinle din ugrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. çünkü Allah adil olanları sever syg
  7. sayın yamyam bile bile yazmıştım. yoksa hata ile , yanılgılar ile yapılanlardan bahsetmiyorum. yada bir anlık gaflet sonucunda tevbe etmek ve düzeltmekten değil. BİLE BİLE içki örneğini veriyorsunuz. eger içkinin haram olduğuna inanıyor ve bunu bilerek içiyorsa evet o kişi müslüman değildir. syg
  8. o cevaptı yamyam geleneksel anlayıştan bahsetmiyorum. kurandan bahsediyorum kuranda tanımlanan müslüman sıfatları öyle 5 şart, kelime-i şahadet lerle sınırlandırılmaz yanlışlığı bilinen bir konuda, bile bile ayete ters davranış içinde olan o ayeti örtmüş yani küfretmiş olur. küfretmek ise müslüman vasfı değildir. bu vasfı bir ayetle olsa bile taşıyanda müslüman değildir. syg
  9. haram para kazanan zaten müslüman olamayacağına göre farketmez. ancak genel anlayışa göre hadi bu kişileri müslüman kabul etsek bile iki şeyi ayırd etmek lazım haram para kazanmak başka bir şey kurban kesmek başka bir şey syg
  10. sayın brainSlapper kabalık yaptıysam özür dilerim. özel olarak senin amacının daha önceki yazılarından takip ettiğim için ukalalık veya din düşmanlığı olmadığını görüyorum . böyle yaklaşmıyorum sana. belki de benim yazı ile anlatmaktaki beceriksizliğimin verdiği sıkıntı ile yazmış olabilirim. bakara 124 te ibrahimin isteğini Allah kabul etmiyor değil. soyu ile ahiti devam ettirecek ancak soyundan iman etmeyen çıkarsa sırf ibrahim le yaptığı ahit hatrına o kişide ahidi devam ettirmeyeceğini belirtiyor. bu durumda ahidin devamlılığı İMAN şartına bağlanmış oluyor. yani ahidin şartı IRK değil İMAN. o iman bir kavimde bulunduğu için ırka dayalı gibi algılanıyor. daha sonra ise kuran ile bütün insanlık ahide davet ediliyor. oysa arap bir kavme gelmesi o mesajın diğer kavimlere ulaştırılmasına engel değil. birde kuranda israilogullarından inkar edenlerinin lanetlendiği ile ilgili ayetleri hatırlatmama müsade edin. buradan da belli ki seçilmişlik ve üstünlük ırka dayalı değil İMAN a dayalıdır ayrıca yukarıda moab lı rut ve firavun örneklerinide vermiştim. umarım bu sefer anlatabilmişimdir. benim gibi iman etmezsen yanarsın diye uyarmak ile iman etmeye zorlamağı birbirine karıştırmayın lütfen syg
  11. boş verin sayın BrainSlapper diye yazmıştım önce anlamayacağınızı düşünerek ama fikrimi değiştirdim ve aşağıdaki ayetin anlamanıza yardımcı olacağını umuyorum bakara suresi 124. ayet -bir zamanlar rabbi ibrahim'i bir takım kelimelerle sınamış, onları tam olarak yerine getirince " ben seni insanlara önder kılacağım " demişti. soyumdan da dedi. Allah: ahdim zalimlere ermez buyurdu syg syg
  12. hayır evet yapar şimdi gelelim asıl konuya israilogullarının seçilmiş olması ırkından dolayı değil, o zaman da diğer kavimlerin içinde bir tek ibrahim in Allah'ı arayıp ona inanmasındandır. bunun için Allah ibrahim ile ahitleşiyor. bu ahidi soyunda da devam ettireceğim diyor. yani seçilmişlik ırksal değil imansal durum. tevratta diger kavimlerden Allah'a iman edenlerden de bahseder ve onlar dışlanmaz. mesela moab lı rut misalinde olduğu gibi. kuran da da dikkat edilirse musa mısırlı firavuna iman et diye tebliğ de yapar. kısaca Allah ırka bakmaz, kalplere bakar syg
  13. sayın haksöz inkar etmekteki direncinizi üzülerek okumaktayım. bu kadar kısa sürede bu kadar zıt dönüşümü nasıl gerçekleştirdiniz ? açıkcası merak ediyorum syg
  14. bakınız sayın arkadaşım. baştan zaten spekülatif bir konu açıyorsun. bu sorunun kesin cevabı( bak dikkat et kesin cevabı ) bilinemez. o hüküm o zamanki mısır kültürüne nerden geçmiş ne bileyim ben. ancak olasılıklardan bahsedilebilir. bende bazı olasılıkları dile getirdim. ki sende kuran kopya mı çekmiştir derken bir başka olasılıktan bahsediyorsun. evet kopya çekmiştir desem ne olacak. bunu Allah'a zafiyet olarak mı kullanacaksın. hayır yine Allah karşı kullanamazsın. çünkü Allah hüküm koyarken bazen yerleşik kuralı devam ettirir, bazen değiştirir. mesela tevratta Allah böyle bir hüküm koymamışken yakup minnettarlığını göstermek için " kazancımın 1/10 nu Allah'a vereceğim " diyerek kendini bir sözle bağlıyor. ve Allah ta bundan razı oluyor ve kabul ediyor. sonra bu ondalık musa şeriatinde ve incilde de devam ettirilmesi isteniyor. tekrar bakınız sayın arkadaşım dininize dil uzatmak kelimesini sizin anladığınız anlamda ele alsak bile , konuyu bağlamından koparmadan tevbe suresindeki önce ve sonraki ayetlerle birlikte okursan zaten bir savaş durumundan, anlaşma yapılan bir ateşkesten, bu anlaşmanın bozulmasından ve bu anlaşmayı bozan ve dininize saldıranlarla mücadeleden bahsettiği görülebilir. ama siz o kadar şartlanmışsınız ki islama düşmanlığa çok açık olan bir konuyu bile ezberinziden tekrar ediyor, inkar için inat ediyorsunuz. tevbe suresinde 13.ayette " önce sizinle savaşan bir topluluğa " der. bakın kalın yazayım belki görürsünüz. " önce sizinle savaşan bir toluluğa.." r inkara şartlanmışlığını kendin belirtiyorsun peki seni mi kıracağım. o zaman kopya demiyelim de , mısır kültüründen , arap kültürüne geçen yerleşik bir kuralı devam ettirmiş diyelim ( hoş hangi kültür hangi kültür den etkilenmiş spekilasyondur ama sen diretirsin şimdi ) yukarıda açıklamaya çalıştım syg
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.