Insomnia

bence çok gereksiz olur...

Derler ya "İmanın ve Paranın kimde olduğu belli olmaz" diye aslında aynen öyle.. Ben asıl kavram olarak "gerçek müslüman" ne demek onu anlamadım. Bir insan ya müslümandır ya da gayrimüslümdür. Herkes benimsediği dinin gereklerini yani yap dediklerini elinden geldiğince yapar. Yasakladıklarındanda yine elinden geldiğince sakınır. Kul olarak yok bu gerçek müslüman yok öteki sahte müslüman demek kimseye düşmez. Onun taktiri yaradana aittir.. Kul olarak kimse mükemmel değildir herkes hata yapabilir. Ayrıca diğer bir önemli nokta herkes değişebilir... Böyle etiketler yapıştırmak yerine herkesi kucaklayabilmek daha güzel bence...

Bir Türkiye vatandaşı olarak ve ülkesine aşık insanlar olarak ancak daha önemlisi bu ülkede soluk alan bu ülkede ekmek yiyen,derdini,zorluklarını,kederini,sevincini kısacası herşeyini bölüşen insanlar olarak tarihimize,kültürümüze,insanımıza ve özellikle "toprak bütünlüğümüze" yönelik yapılan her türlü saldırıya tepki göstermek kadar doğal olan bir reaksiyonu sanki kötü birşeymiş gibi göstermek her vatan sevgisini ve milliyetçilik duygusunu sanki "Faşizm" ve/veya "Irkçılık" gibi gösterme çabasına girmek ancak Türkiyeye karşı art niyet besleyen ve yukarıda adı geçen saldırıları gerçekleştirenlere ait bir davranış biçimi olarak tanımlanabilir. Türkiyeye ve bu ülkeye ait herşeye karşı olmayı adeta bir çeşit modanın bir parçası gibi algılayıp bu şekilde hareket eden,birtakım yabancı kelimeler kullanarak akıllarınca daha entellektüel gözükme çabasında olan akıl fukarası insanların var olduğu bir ülke burası maalesef!! Haddini hududunu bilmemenin ya da fazla cürretkar olmanın ayıplanmadığı bir zamanı yaşıyoruz maalesef. Nereye ait olduğunu bilmeyen serseri mayını gibi ortalık yerde dolaşan ona buna MAŞA olmaya aday insanlar var bu ülkede maalesef... Ekmek yediği ülkenin buyruğu altında olmamak adına dağlara sığınan ancak cehennem kadar uzak ülkelerin attığı bir gıdım sadakaya tav olan insanlar var bu ülkede maalesef... Kendi sefil yaşamlarının farkına varmadan,neye hizmet ettiklerini bilmeden yitip gidenler var maalesef... Düşmanımın düşmanı dostumdur diyen ***** yiyenlerin olduğu bir ülke burası maalesef... "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE" lafını işitmekten rahatsız olanlar var maalesef... Acımaktan başka elden ne gelir.....

Bence tevazuyu ve alçak gönüllülüğü kaybettik. İstanbulda yaşıyorsanız şöyle dönüp etrafınıza bakın. Büyük,küçük,genç,yaşlı,kadın erkek herkes best model gibi küçük dağları ben yarattım edasıyla yürüyorlar... Kimse burnundan kıl aldırmıyor...Egolar tavan yapmış dolaşıyorlar ortalık yerde.....Bir nevi büyük şehir hastalığı olsa gerek....

Kendisini tanımam ama yakışıklı gerçekten daha doğrusu ekrana yakışıyor. Birkaç güzel şarkısıda var. Ama sanatsal olmaktan çok piyasa şarkıları bunlar... Üretmesi güzel........

Yüzsüzlüğü iyice abarttılar artık. Mesut Yılmaz kendisi ve etrafındakilerin cebini doldurmaktan ve aldığı emirleri kayıtsız şartsız uygulamaktan bu ülkenin sorunlarına yeterince eğilemediğine kanaat getirdi en iyimser tahminimce....

Endaze-i Kantar olmaktan memnunum hernekadar bazen kantarın topuzunu kaçırsamda-)

Ülkemizde "hayatımda herhangibir işi yaparken hiç torpile başvurmadım" diyebilecek olan birisi varsa berigelsin. Adam kayırma ve torpil maalesef hayatın her bölümünde mevcut. Ben torpil yaptırmayacağım ya da işte kayırılmayacağım,hakkımla bir yere geleceğim diyenlerden çok azı gerçekten biryerlere gelebiliyor maalesef... Çoğunluk düzene uyuyor... Bunu onayladığım için yazmıyorum ama gerçek olan bu... Ben okul yaşantım boyunca çok fazla torpil yaptırma imkanım olduğu halde geri çevirdim... ne oldu hayat çok daha zor oldu benim için...evet belki birşeyleri hakkını vererek başardım diyorsun ama iş üniversite ile bitmiyor hayat okulunda devam ediyor..... Afrika serengeti deki gibi işliyor .... güçlü olan kazanıyor....en azından bu dünyada...(ya da kazandığını mı sanıyor demeliyim bilmiyorum)

Evet cevap yazmışsın bakalım ne demişsin.. İnsanın sahip olduğu bencilliğinden kurtulabilmesi ve tevazu sahibi olabilmesi açısından yazdıklarının kafamda canlandırdığı profil olumlu. Ancak unutma ki daha çok gençsin ve yaşaman gereken şeyler var. Senin yaşından itibaren insan daha bir idealist oluyor ve herşeyin en idealini ve en doğrusunu aramaya başlıyor. Bu çok doğal. Aslında yaşı ne olursa olsun özünde herkes ideali arar. Hernekadar kendine rehber edindiğin ve ideali bulduğunu düşündüğün adres doğru ise de her zaman ideali aramak ya da fazla ahlakçı olmak çok sağlıklı değil diye düşünüyorum. Çünkü gerçek olan ile ideal olan arasında ne yazık ki dağlar kadar fark var. Dolayısı ile bu süreç fazlasıyla idealist ve ahlakçı olan birisi için son derece yıpratıcı olabilir. Herşeyi orta karar yapmak ve tadında bırakmak lazım diye düşünüyorum...

Ahirzaman yaşında pek ufakmış be yaw.. Aman herzaman savunduğum gibi yaşı,ırkı,milleti,dini,cinsiyeti,şekli,ideolojisi,hayat görüşü ne olursa olsun her insanın bir diğerinden öğreneceği şeyler vardır. Herneyse benim yazdıklarıma cevap alamadım ben... Yoksa göz görmek istediklerini mi görüyor sadece?-)

Gerçektende havadan sudan konular bölümüne yakışır bir başlık olmuş bu. Ben doğrusu şimdiye kadar öyle aykırı,katılımcıları rencide edebilecek nitelikte bir avatar görmedim.. Bence normal gözüküyor avatarlar...-) "Ahirzaman" doğrusu bu konuyu açma nedenini ve son yazdığın mesajı dikkatlice bir-iki defa okudum ve düşündüm. Bence insanın kendini tanıması kendi kimliğine,kişiliğine ve inancına güvenmesi ile ilgili birşey bu. Kaldı ki bu tip detay denebilecek konularda bile bu tür bir ikileme düşmek insanın ruh sağlığı açısından hiçte kolay baş edilebilir olmasa gerek. Bu mantıktan yola çıkarsal internet yolu ile ikinci kişilerle iletişim kurmak dahi senin için büyük bir risk! Yüzyüze görüşmemenin verdiği rahatlıkla gerçeği yansıtmayan ya da gerçek duygu ve düşüncelerimizi yansıtmayan şeyler yazma yoluna gidip yanlışa düşme riskide var. Hani o "Vesvese" dediğin ve topu taca atıp şeytana yüklediğin yanlışlarının sorumluluğu bu noktadada seni yorabilir. Seninkide zor iş vallaha aklından geçen her farklı düşünce için acaba bu bana şeytanın yüklediği bir vesvese mi yoksa değil mi diye düşünüp durmak.. Her şekilden bir anlam çıkartmaya çalışmak ve bunun sorumluluğunu hep ya karşı tarafa ya da sana vesvese verdiğini düşündüğün şeytana yüklemek ne derece doğru acaba. Belki birey olarak sen(genel olarak kişi anlamında) inancın konusunda yeterince bilgili değilsindir ya da ahlakına,güzel huyuna duyduğun güven konusunda bir sorunun vardır..

Tarkan - Beni Anlama

Selam Sözkonusu haberi bende okudum ve bu beni hiçte şaşırtmadı. Tüm Ermeniler ile ilgili genelleme yapmak istemem ama fanatik Ermeniler geçmişten bu yana Türklere karşı besledikleri düşmanlıklarını kusmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Senin verdiğin örnek Ermenilerin sanatı Türklere olan nefretlerine kurban etmelerine ilk örnek değil biliyorsun. "Midnight Express" ve "Ararat" gibi filimleri heğimiz hatırlıyoruz. Türkiyede ve dünyada yaşayan Türkler peki bu konuda ne yaptı? Organize olamıyoruz maalesef. Türkiye sınırları içinde yaşayıp ülkemizin tarihini ve tüm değerlerini rahatlıkla küçültebilen insanlar var maalesef. Ders almıyoruz hiç. Sadece kınamak yetmez somut birşeylerde yapılmalı.. İyi niyetinde bir sınırı var...

Şayet "Kıro" kelimesi bahsedildiği gibi doğuda çocuklar için kullanılan bir kelime ise bunu daha önceden bilmediğimi belirtmek istiyorum. Hiçkimse bunu bilmek gibi bir zorunluluğa sahip değil. Ayrıca eminim bu başlık açılırken kast edilen "Kıro" benim anladığım ve yorumladığım anlamda "kıro"dur. Kimsenin o canım çocukları kast ederek bir aşağılama ya da dışlama için bu ifadeyi kullandığını düşünmüyorum. Bunun böyle olduğunu iddia etmek asıl bir çeşit ayırımcılık ve art niyetlilik olur.. Ben şahsen yukarıda yaptığım "Kıro" tanımını beğendim ve bu etiketin (ki biz toplum olarak etiket yapıştırmayı çok severiz) taşıyıcıları olan insanlar bana göre bunlar... Bir insanın beyaz çorap giymesi,yere tükürmesi falan şekilsel şeyler ve benim için birine "kıro" demek için tek başına belirleyici değiller. Ben asıl kıro tabirini cahil olduğu halde öğrenmeyi reddeden ve değişime kapalı insanlar için kullanırım....Şekil şemal sonra gelir......

Ben burada kimsenin "bakirelik" üzerine bir tartışma yaptığını düşünmüyorum. Konunun o kısmı apayrı bir tartışma konusu. Burada sözkonusu olan birinin bilerek ve taammüden bir diğerinin yaşama hakkını elinden alması. Nedeni ne olursa olsun... Kaldı ki bunu yapan şayet kişinin birinci dereceden yakını veya akrabasıysa durum çok daha acı.. Kendi kardeşine kıyan biri herkese hatta her canlıya rahatlıkla kıyabilir.. En kötüsüde bunu iyi ve "hak" birşey yaptığını düşünerek yapması.... Bunun ötesinde örf ve adet dediğin şey sabit birşey değildir sürekli değişir. Özelde örf adetleri genelde kültürü şekillendiren şey geçmişten bugüne süregelen yaşanmışlıktır... (Din kurallarını bunun dışında tutuyorum elbet..)