Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gugukcuk

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    481
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gugukcuk tarafından postalanan herşey

  1. Çok güzel bir yerdi burası. Harika tartışmalarımız ve yorumlarımız vardı. Yeniden başlasak mı acaba ? diye düşündüm. Onca tecrübeyi cebimize koyduktan sonra eski dostlarımıza raslamak harika olacak.
  2. Pirahna tekniği daha iyidir. Offf kopardı mı tam koparır. Analitiktir.Hata yapmaz. İndikatörleri bile besler. Özellikle beta testlerinde üstündür. Bayesian karşılaştırmalarını ölçer ve kesin cevap verir. stabilizasyonu tam kurar. tahminleri deteksiyona sokmaz. SIYIR YAVRUMM SIYIRR Borsa ,bir tuzaktır. O kadar.Kurgu üzerine hayatınızı karartır.
  3. Hiçbir şey yazamıyorsun. Kalıplaşmış naftalin kokulu hamaset edebiyatı bunlar. Gerçekten kopuk,klişe laflar ile bu işler yürümez. Senin gibi düşünmeyen insanları diğerleri arasına sürmekle de devrimcilik olmaz. Yandaş basın,renkli basın,yalaka insanlar herşey senin istediğin gibi olmadığında sarındığın örtüler bunlar. Yazılarımı okudu isen bu tip şeyleri yazman mümkün değil ki? Ben yazdıklarımın arkasında hep durdum. Benim getirdiğim açılıma ekleyebileceğin hiç bir şey yok.Acı olan ise bunu bir solcu yada devrimci görüntüsünde veriyorsun ki asıl içimi acıtan da bu zaten Bu forumda çok güzel günler geçirdim. Çok güzel insanlar tanıdım. Akademik yazılar okudum. Böyle sığ fikirler ile solculuk olmaz. Sol, hiç bir zaman bu kadar kıyıya vurmadı. Vurmamalı da Bol bol okumalısın,eleştireceğin herşeyin her tarafına bakmalısın. Solculuk genetik değildir.Sonradan olunur. Diyalektik özelliği vardır. Sorgulayıcıdır Çözümleyici ve çevreleyicidir. Gerçek solu kirletme bari.
  4. Daha derli toplu cevaplar bekliyordum açıkçası ama fazla magazinsel cevaplar olmuş. Anarşi, ters yüz edilmiş burjuva ekonomizmidir Önce buna bir bak derim. Bu arada okuman için de ampriokritizmi öneririm. Marksizmin bir karikatürü olarak da yayınlanmış olabilir. Tanımadığın bir insana "hani şu sizin dini deyiminizle " zırvalığından da vazgeçin derim. Yanımda çok dindar kalırsın.
  5. Ben size güneşin doğmak üzere olduğunu ,siz bu güneşin gözleri kör edeceğini iddia ediyorsunuz . Konu ülke ve toplumun tarihi olarak geleceğinden nasıl bahsediyorsunuz ki? Analitik düşünce ile sadece bu görülebiliyor. Burada yazdıklarım ,mevcut ulusal medyada yer bile almıyor.Tamamen dış basın karşılaştırmalarıdır. Bilgilerin projeksiyonudur. Ya buradaki tahmin gerçeğin ta kendisi ise ve bunun engellenmesi ile bugünden de karanlık bir gelecek üzerimize çöker ise böyle bir sorumluluk nasıl üstlenilebilir ki? Ülkedeki bütün kanunlar,evrensel kanunlar ile yer değiştiriliyor. Mevzuat baştan sona yenileniyor. Bilgi teknolojileri sistemin içine entegre ediliyor. Onca alt yapı hızla bitiriliyor.Bunun için ciddi rakamlar harcanıyor. Ulaşım ve iletişim konusunda ülke kaynakları seferber ediliyor. Siz sanıyormusunuz ki bunların tümü karanlığa gidiyor? Hayır hiç de karanlığa gitmiyor. Bunlar büyük projenin sadece alt yapısına işaret ediyor. Haziran ayından öncenin sürprizi hazırlanıyor. Bu böyle olmasa idi onca kişi üst mevkii ve makamlarından istifa edip milletvekili adaylığına neden soyunsun ki? İnsanlar yaşam şartlarını yükseltmek ve rahat yaşamak için politikalar üretir. Bu şartların temelinde gelir yatmaktadır. Gelirin olmadığı düzenlerde anarşi,adaletsizlik ve sosyal dengesizlik had safhadadır. Gelirin olmadığı düzenlerde anarşiyi önlemek,adaleti tesis etmek ve sosyal demokrasiyi kurmak un-maya-su-fırın-odun olmadan insanlara ekmek dağıtmakla aynıdır. Saygılarımla,
  6. Eğer bu yazdıklarımın gerçekleşme olasılığı bir ütopya olmuş olsa idi ,kişisel bir hayalden öte olmasa idi inanın ki bu sözlerinizin altına imzamı seve seve atarım. Ama AKP iktidarı bu seçimlerde zayıfladığı an yada bir şekilde iktidardan düştüğü an gelecek olanların yaratacağı politik riskin çok daha büyük bir kırılma yaratacağını sanıyorum. Ufukta görünen bu olayın gerçekleşmesi ile çok faklı bir konuma ve duruşa güvenliğe sahip olacağız. Ama bir şekilde bu projenin oluşmasına batı müsade etmeyecek zaten. Ne kadar kirli çamaşır var tümünü servis edecekler. İlk defa jeopolitik durumumuz vazgeçilmez bir konuma çıktı. Bu bizim ürettiğimiz bir şey değil. Zamanın getirip önümüze koyduğu birşey. Hiçbirisinde bizim bir katkımız yok farkında iseniz. Ama vazgeçilmez bir noktaya dönüştük. Son günlerde Erbil'de bir amerikan üssünün kurulacağı teyid edildi. Hatta biraz geriye gider isek Irak'ta ABD konsolosluğunun 10 bin kişiik olduğu ve dünyadaki en büyük konsolosluk binası olduğunu hatırlayalım. Savaşların en büyük engeli serbest ticarettir. Ticaret, ulusların birbirleri ile anlaşmalarını,kültür takaslarını yaratır.Sadece para değildir. Kültürdür,anlaşmadır,güvendir. Bölgedeki birçok dengesizlik ticaret ile dengeye gelecektir. işsizlik azalacak,kültür artacak,gelir artacak. 4 Yıla değmez mi? Bir yanımız avrupa teknolojinin üretim yeri. Bir yanımız doğu teknolojinin imalata döndüğü yer.Bir tarafımız komşularımız dünya petrolünün gözbebeği ve arada biz varız. Nasıl oluyor da bu halde yıllarca kalabiliriz? Bizim yuan borcumuz euro borcumuz olmalı idi. Neden gırtlağımıza kadar dolar borcuna batmışız? ABD ye tekstil satabilmemiz için bir koyup beş alacağızın arkasındaki gerçek gümrük kotalarının aşağıya çekileceğini beklemek değil miydi? Üzerinden 15 yıl geçti. Şimdi ise çok farklı bir durum ile karşı karşıya kaldık.Dilerim ki bunca çekilen sıkıntı enazından birşeye değer. Onun için %50 yetmez %100 olmalı dedim. Belki bir defa olsun bir şeyi doğru yapmış olabilir miyiz? Saygılarımla,
  7. Saygınız için öncelikle teşekkür ederim Sayın Evrim. Bu 4 yılın 3 yılı G-20 başkanlığı Türkiye'de Ekonomik eksen doğuya kaymış durumda. Batı bir türlü hazmedemiyor. Rusya'nın Çin ile olan ilişkilerinden rahatsız olduğundan bir şekilde Ukrayna yı bir gecede Avrupa birliği üyesi yaptılar. Suriye konusunda Rusya'nın Akdenizdeki tek üssü kapatıldı. Bunun üzerine birde karadenizin kuşatılmasına Rusya'nın tahammül edebileceğine ihtimal vermek bile yanlış. İran konusu uzun bir müddettir gündemde. Çin,yeni ipek yolunun hazar denizi altından İran'dan geçerek Türkiye'ye ulaşması ile Türkiye'nin uzak doğu için olağanüstü bir açık pazar olması konusunda iddialı.Japonyanın resesyona girmesi ile Avrupa pazarlarına bu yeni ipek yolu ile ulaşabileceği konusunda kararsız.Neticede Çin ile aralarındaki çekişmeyi bir kenara itmek zorunda.Bu arada Ukrayna üzerinden avrupa'ya verilen gazın Türkiyeye yönlendirilmesi ve bunun verdiği bir güç. Farkında olduğunuza inanıyorum.Böyle bir garip durumda jeopolitik yerimiz birden fazlası ile parladı. Bütün dengelerin her an alt üst olabileceği bir konumda mevcut dengeyi korumak zorundayız. Aslında bu savaş bizim savaşımız değil ama dünyanın yeniden paylaşımı noktasına gelen küresel güçler arasındaki çelişkiler iyi kullanıldığında farklı bir duruma gelebiliriz. Böyle birşey oluştuğu anda Uzak doğunun birçok fabrikası-ambalaj ve montaj sanayileri ürün geliştirme ve arge çalışmaları antrepolar Türkiye'ye kurularak hem Avrupa'ya hem afrika'ya hem de orta doğu'ya ticaret merkezi olabilecektir. Singapur-kore-Çin-malesia-Japonya Ülkemizde birçok temsilcilikler fuarlar açacaktır. Ya da bu yol Mısır üzerinden Fas'a oradan da Avrupa'ya geçecektir. 26 bin konteyneri İspanya'ya Çin boşuna göndermedi. Yeter ki bunu kaybetmeyelim derim. 3.cu bogaz koprusundeki 2 demiryolu hattının bulunması ve çok hızlı bir şekilde tamamlanmaya çalışmasının sebepleri sanırım bunlar. Eksen doğuya kaydı zaten.Sadece kabullenişler zor oluyor.
  8. Basının size verdiklerinden çıkarttıklarınızla siyasal yorum yaptığınızda işte böyle sonuçlara ulaşmanız kaçınılmaz oluyor. Hele ki en kritik bir zamanda. Basının beyin çeperinizde kurduğu barikatları bir kaldırın. Gerçek özgürlüğe ulaşın ki daha iyi algılama ve analiz yeteneğiniz oluşsun. Sonra o özgürlük ile dünyaya bakın. Herşeyi göreceksiniz. Bu seçimlerde %100 ittifak ile AKP nin 4 yıl daha iktidarda olması gerekiyor. %50 ile bile değil. AKP,bu 4 yılda kesinlikle iktidarda kalmalıdır diyorum.Ondan sonra hiç kalmasın.Önemli değil. Nehir geçilirken at değiştirilmez.
  9. 89 meclis üyesi bu konuyu C.Başkanına taşımak için bir araya gelmişler ve bir mektup yazarak ABD dışleri bakanı John Kerry' ye iletmişler. Bu meclis üyeleri Türkiye'nin değil tabii ki.ABD temsilciler meclisi üyeleri. Toplam meclis üye sayısı 435 olduğuna göre %20,5 gibi görünüyor. Daha çok şeylere tanık olacağız ama şahsen AKP'nin bunlarla birlikte baştan yürüdüklerine pek inanmıyorum.Sadece bir işortaklığı şeklinde götürdüler sanırım. Birileri bir şeyleri istedi,diğeri de bu istenilen şeylere istinaden başka şeyleri istedi ve ortaya garip bir ilişki çıktı. ABD'nin F.G cemaatini desteklediği aşikar. Gülen okullarının özellikle ABD ye karşı toplumsal tepkili olan ülkelerde olması da enteresan. Ciddi bir bilgi ağından ABD'nin vazgececeğini beklemek de hayalcilik. O halde ne olacak? Çok şey olacak. Doğudaki gelişmeler,ekonomik bunalımın koyulaşması Avrupa'nın yanı sıra Japonya'nın da resesyona girmesi,Rusya'daki gelişmeler,ukrayna sorunundan kaynaklanan restleşmeler Türkiyenin elini, fazlası ile güçlendirmeye devam ediyor. Jeopolitik konumun aşırı yükselmesi ile yeni ipek yolu projesinin gelişmiş doğu ülkelerinin Avrupa-Afrika-Ortadoğu pazarlarına en yakın konumda olması Çin'in de cazibe noktası haline getiriyor. Rusya'nın karadenizin batı kuşatılmışlığından kurtarılabilmesi için Türkiye'nin güçlendirilmesi konusundaki atakları da yakın gelecekte çok ciddi pazarlıkların olacağını da gösteriyor. Çok kritik bir geçişten faydalanabilir isek ,umutlu bir gelecek oluşabilir.Aksi takdirde Filler tepişir,çimler ezilir sözündeki çim biz oluruz.
  10. Şu lafa sinir oluyorum Kadın erkek eşitliği Hangi terazi ile tartıyorsunuz? Domates ile erik eşit midir? biçim olarak değildir ama ikisini de yersiniz. demek ki yenme konusunda eşittirler. Kavun ile zehirli mantar eşit midir? ikisi de satılabileceğine göre eşittir. Yenilme ilkesinde değildir. Aynı toprakta yetişiyorlar Eşittirler. Cumhurbaşkanı sarayının bahçesinde pazar pikniği yapabilir miyim? Hayır O halde orası kamu malı değildir. Cumhurbaşkanı ile bende eşit değilim. Kanunlar karşısında herkes eşit midir? Evet hadi gittt yaaa Biz böyle bir şeyiz işte.
  11. Türkiye'nin sorunu filan yok Nereden çıkartıyorsunuz? Abartmayın lütfen. Şurada üç beş kişi kaldık mı bilmiyorum oda yakın bir gelecekte son bulacak. Sorun biziz. Düşünce tarzımız. Yoksa genelinde sorun filan yok. birkaç tane de yeni yetme sivriler var. Onlarda zamanla törpülenir olurlar dümdüz Herşey tıkır tıkır işliyor. Takmayın kafanıza Antidepresanlarınızı içmeye devam edin. montaigne denemelerin önsözüne ne güzel yazmış. "ben bunları siz okuyasınız diye yazmadım ki " Sonra , İnsan bu dünyaya yaşamak için gelir çalışmak için değil" Biraz daha gidiyorsunuz bize sesleniyor. "kendinize biraz aptal olma hakkı tanıyın çok seveceksiniz " Sevgilerimle,
  12. Bir şeyi iyi anlayalım. İktidarlar hizmet yerleri değildir. Sadece rant yerleridir. Bu siyasi rant da olabilir,kişisel rant da olabilir,statüko rantı da olabilir. Ne zaman ki bilgilerin aktarımı hızlandı. Artık herşey görünmeye başladı. Bu rantların kotarılması güçleşti. Yeni teknikler geliştirildi. Bu rantlar mega projelerin içine saklandı. Yatırımların içine saklandı. Yatırım yok ise rant da yoktu. İşte burada halk kazandı. O rantı yemek istiyor ise bu yatırımın yapılması gerekiyordu. Paydaşlık ilkesi. İşte ondan dolayıdır ki kimse aşırmayı,yolsuzluğu irtikabı ciddiye almadı Burhan Kuzu ne güzel söyledi Doğru olsa bile kimse bunu ciddiye almaz. CHp nin akıl hocaları yine tosladı. Yanlış okudular halkı. Yemeyecek dürüst politikacıya yol yok. Halk salak mı yemeyeceksen yatırım yapmayacaksın demektir.
  13. Herşeyi bir tarafta bırakma zamanı geldi. Yerel yönetimler seçildi.O yada bu şekilde şaibeli-şaibesiz-kuşkulu Diyelim ki bu seçimde ıslak imzalı tutanaklar bile sahte Ne değişecek ki? Düne kadar hak aramaktan korkuyorduk. Şimdi Hem korkuyoruz hem de inanmıyoruz. Dün bir kurs toplantısında idim ve herkes şaibelerden bahsediyordu 25 kişilik bir küçük gruptu Sordum aranızda AKP ye oy atan var mı diye Hiç kimse ben attım demedi. Esnaftan alışveriş yaparken de sordum Bunca olaya karşın hakikaten bir zafer aldılar helal olsun dedim Hiçbirisi gerçekten öyle demedi.Muhalefeti suçladılar. İYİ DE AKP BUNLARI KONUŞTUĞUM YERDEN %50 OY ORANI İLE ÇIKTI. NEREDE PEKİ BU OYLAR ?
  14. Çok fıkramız var çok. Süleyman Demirel'e depremler konusunda soru soran gazeteciye "bianaleyh altımız fevkalade bozuk deyince aynı gazeteci, "Sayın Cumhurbaşkanım ne yazık ki üstümüzde bozuk" demiş Devletin en üst zirvesi net bir şekilde dinleniyor,kayıt altına alınıyor ve bu bilgiler en kritik bir zamanda servis ediliyor. Cevap hemen hazır. Dış güçler bizi çekemiyorlar. Paralel yapı bunlar inlerine gireceğiz. Vatana ihanet Hain bunlar Hain. Kemal kılıçtaroğlu da diyor ki; -Devletin bir vicdanı var. Bunlar devletin vicdanıdır. Habertürk'te,bugüntv de tüm gösteri bu karmaşada F.Gülen yapılanmasını nasıl koruruz oyununu kapsıyor. Şimdi bir seçim var ve bu aktörler,yalvarıyor bizi seçin diye. Hadi birilerini seçtik. Ya sonrası ? Saygılarımla,
  15. Bugünkü DW 'de ukrayna sınırına Ruya'nın askeri yığınak yaptığı haberi 2.nci başlıkta. Bu arada Obama da hazır avrupa'da bir de Papa hazretlerini ziyaret etmiş. Bu tip zamanlarda bu tip ziyaretler pek alamet değil. ??? Çin şu aralar,müthiş suskunu oynuyor. Şu mart bir bitse diyelim artık saygılarımla,
  16. Hadi yaaa. kimi kandırıyorlar.bu solar moduller ile o arabayı yırtınsalar 50 kilometre götüremezler. Bir solar modül pazarlayıcı firmanın bir tanesi de paneli açmış.oradan gelen elektrikle ütü yapan bir kadını gösteriyordu. Siz bunlara aldanmayın
  17. Bak buna inanmam Sayın Evrensel. Hani bende bulanık suda balık avlayayım kadar basit bir şey değil. Resmin bütününe de uygun değil. Diyelim ki Birkaç jeti düşürdünüz. Sonrası ??? Obama'nın Avrupa'ya gelmesi,bundan evvel ailesi birlikte Almanya'ya gelmesi pek rutin şeyler değil. Suriye'nin bir hamle yaparak kuzey i kürtlere bırakması da öyle sıradan şeyler değildi. Müthiş bir senaryo ve anlık değişimler oynanıyor. En sıkıntılı son 5 gün içine girdik. nelerin olduğunu bu beş günden sonra öğreneceğiz. Başımıza bir bela gelmez ise. Tabii bu arada Pattriot bataryalarının denetimi,Almanyanın bizden Rusya'ya tavır göstermemizi istemesi gibi magazinleşmişler de cabası. Bugün de kuzey kore iki füze denemesi yapıyor. Nerde ise kediler ile bir akrabalığımız mı var diye şüpheleneceğim. Nedir bu Mart ayı'nın cazibesi
  18. Şimdi diğer taraftan bir soru soralım. Bizimkiler hadi diyelim savaşı çözüm görüyorlar.Anladık ta sana ne oluyor Suriye? Seçimlere 4 gün kaldı Neden israr edersin kıyı operasyonlarında di mi? Aslında bir de Suriye tarafından bu olaylara bakmak gerekiyor? Diyorum ya garip şeyler dönüyor.
  19. Son gelişmelere farklı bakıldığında çok daha farklı tablolar ortaya çıkıyor sayın evrensel. Herşeyin mart ayı içine sıkıştırılmış olması bile çok enteresan Bence olağandışı bir olay var . Birilerinin de haberi var. Bu kadar bunca olaydan sonra nasıl rahat olunabilir ki? İmkansız.
  20. Biraz dünyadaki gelişimlere ve bize ne şekilde yansıyacağına iyi bakmak gerekiyor. Konu 2012 den buyana dengelerin yeniden tesisi üzerine kurgulanıyor. Rusya'nın revize edilmiş sscb ideali yavaş yavaş su yüzüne çıkıyor. Türkiye,Rusya içinde ABD ve AB içinde ayrı kutuplarda paylaşılamayacak bir konuma yeniden geldi. Taraf olamayanları bertaraf edeceklerine göre Çanlar bizim için çalıyor artık Ukrayna ve polonya konusunda AB'nin hızlı haraket etmesi beni daha da kuşkulandırmaya başladı.
  21. 8 Mart Kadınlar gününün yılda 365 gün kutlanması dileğimle Tüm dünyanın kadınlar gününü Kutlarım. Bu arada Erkekler günü için de adım atma zamanımız gelmiş demektir.Dünya tek kutuplu çekilmiyor da
  22. Yeni kuşağın söylemleri, bütün ezberleri darmadağan etti. Onlar hep sessiz durdular. Dinliyormuş gibi yaptılar. Arada sırada isyanlarda görüntüleri ile bir güzel zılgıt yediler ama yine de birşey demediler. Matematikten hoşlanmadılar. Sosyal olamadıkları halde nasıl oluyor ise sosyal bilgilerden hoşlandılar. Ellerindeki zamane aletleri ile konuşmaktan değil,tuşlamaktan hoşlandılar. Çevreyi hep sevdiler. Örselenmeden,ezilmeden büyüdüler.Ezilme ve örselenmeyi gören anne ve babalarının tecrübelerini dinlediler. Gelecekten ve eğitimlerinden sonra işsiz kalmaktan korktular. En çok paranın statükonun seviyesizleştirmelerinden korktular. ön yargılardan korktular. Onlar,kendilerinden önceki kuşaklardan korktular. Onlar gibi olmaktan korktular. Onlar bu ülkenin çocukları değil dünyanın çocukları olduklarını gösterdiler. Yaratıcılıklarını ,mizahlarını üretip,şarkılarını söyleyerek geliyorlar. Onlar hiç bir bayrağı istemiyorlar.Onlar tüm bayrakları istiyorlar. Onlar bizim çocuklarımız,bizim eserimiz. Çok şükür. Çok şükür
  23. Hassan RUHANİ İran'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı. ABD kimyasal silah kullanıldığının tespit edildiğini ve kırmızı çizgilerin aşıldığını muhalif güçlerin silahlandırılmasını istedi. Kuzey kore ciddi bir görüşme talebinde bulundu. Mısır, suriye ile ilgili diplomatik ilişkilerini durdurdu. Son üç gün içinde olağanüstu hızda olan bu gelişmeler. 75 milyar dolarlık yabancı sermaye ve dünyaya çekilen rest Ve , Gezi parkı ile başlayan ve hızla yayılan Demokrasi arayışı. Yakın bir gelecekte oluşacak cadı avları ama kime???? Mahalle aralarında mı yoksa hava alanlarında mı? Gezi parkındaki ilk adımda bir kamyon ile bin fidanın getirilip gençler ile fidanların gezi parkına dikilmesi ile sonlanabilecek bir çevreci hareketin sosyal bir gülümseme ile mizaha dönüştürülmesi bu kadar mı zordu?
  24. Bugüne kadar hiçbir iktidar bu tip bir eylemi oluşturamadı.Tüm eylemlerin yada başkaldırıların arkasında siyasi bir söylem vardı. Ama bu o kadar farklı ve ve o kadar özel ki. Demokrasinin demosu ile yıllarca oyalanan kitleler,ilk defa gerçek demokrasiyi sokaklara taşıdı. Mizahını,gülümsemesini,dostluğunu,coşkusunu ve herşeyden öte insan olmanın zerafetini bu eylemin içinde ürünleştirerek dünya'ya sundu. İleri demokrasi ülkeleri şaşkındı.İçine bakamayacak kadar öngörülü ve şartlıydılar.Bu bir bahar mı yoksa tahrir mi ikilemini aşmaya çalışıyorlardı. Hemen hemen herkesin dilindeki uyarı destanlaştı. Çevreye zarar vermeyin.-kamu zararı oluşmasın.Bu güzellik kirlenmesin. Ama ne yazık ki istenmese de oluşan reaksiyonlar,aşırı güç kullanmanın da sebebini oluşturdu. Eylemciler genç,kolluk kuvvetleri de genç olunca yılların oluşturduğu erdem meydanlarda yerini duygulara teslim etti.Yaralanmalar ve ölümler oluştu hiç kimsenin kesinlikle oluşmasını istememesine rağmen. Artı ve eksilerine rağmen bu çocuk doğdu. Adı Demokrasi Hayırlı olsun.
  25. Kesinlikle katılıyorum. İşin enteresan yanı ise yurtseverlik kavramını da milliyetciliğin içine eklediler. İnsan'a insan demek bu kadar mı zor gelişmemiş ülkelerde bunu da anlamak zor. Her seçim öncesi ilginç hamlelere tanık oluyoruz.Bu seçimin hamlesi de PKK Konuşmalar dikkatlice incelendiğinde Kürt vatandaşlar ile pkk ayrımlaştırılmaya çalışılırken diğer yandan her türlü milliyetçiliğin inkarı ile bu sorun ümmetçiliğin içinde eritilmeğe çalışılmaktadır. Mesele öyle bir yerlere çekiliyor ki çok yakında İmralı'nın bir camii isteği bile dillendirilebilecektir. 35 sene farklı bir söylem ile dillendirilen bir sorunun birkaç ay içinde tam tersine bir gelişme ile çözümlenebileceğini beklemek hayalcilikten bile ötedir.Sinop meselesi en canlı örneğidir.Zira bu 35 senede bir kuşak oluşmuştur ve 35 senelik söylemlerin oluşturduğu kimlikler vardır.Tıpkı 20 yaşında evlenecek kızın zifaf gecesi için söyledikleri gibi -20 yıl asla yapmamam gereken şeyleri söyleyenlerin bir gecede tam tersini yapmam gerektiğini söylemelerinin bende yarattığı depresyonu nasıl görmemezlikten gelebilirsiniz? İşte biz aynı bu zifaf gecesindeki kızın psikolojisinde olacağız. Böyle bir evlilikten ne hayır gelecek ise Dogruları savunmak farklı birşeydir doğruların kullanılması farklı bir şeydir. Milliyetçiliği eritir iken aynı zamanda inançları da eritebilecek tek yapı demokrasidir.İçinde insan vardır ve tüm insanları kucaklar. Kimbilir belkide böyle eriye eriye demokrasiye ulaşılacaktır.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.