Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Damien

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    202
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Damien tarafından postalanan herşey

  1. "la ilahê illâllâh" anlamı: tanrı yoktur sadece ALLAH vardır. "hayalini hevasını tanrı edineni gördün mü?" (45-23) "Allah yanı sıra tanrı edinme" (28-88) "Allah de; bırak **** fikirleri ile başbaşa..." (6-91=
  2. dilin bu şekilde kullanımı bir nevi şöyle de açıklanabilir: zaman ilerledikçe türkiye'deki iş sektörleri gelişmeye başlamış, yeni yeni iş alanları türkiye'ye gelmiştir. reklamcılık, halkla ilişkiler, mühendislik gibi alanlardaki bu gelişme ile ülkemizdeki terminoloji de evrensel yapıda değişim göstermiştir. çünkü uluslararası literatürde geçen sözcüklerin sektörel alanı da aşıp sık bir şekilde kullanılması herkes için daha kolay gelmiştir. bu alanlar çoğunluklu olarak amerika'da geliştiğinden dilimize giren yeni sözcükler için türkçeden bi türetme yapılmamış. hem bu yönde kafasını yoran pek olmamış hem de daha cazip gelmeye başlamış. meslek alanı seçerken hocalar özellikle o mesleğin terminolojisini de özenle anlatırlar her zaman üzerinde dururlar.
  3. Damien

    Yürü be aslanım...

    çok mantıksız fikirler ortaya tılıyo toplumun farklı kesimlerinde ama sağduyulu mantıklı insanlar da azımsanmayacak kadar fazla. akp'li yaşar yakış ve chp'li onu öymen de diyorlar ki 70 bin ermeni sınırdışı deilsin, kaçak çalıştıkları gerekçesiyle. çok gereksiz bir fikir. bence fransızlar eninde sonunda bu yasanın çıkmasını engelliyecekler. kamuoyu, siyasilerin baskısı sebebiyle bence çok ileri götüremeyecekler bu olayı.
  4. bir de müslümanım imanım tamdır diye geçinenler oluyor. ben bi iktidar partisinin böyle fırsatları çıkar amaçlı değerlendirmesini tamamen kendisine olan güveninin ve türkiye'deki demokratik altyapının eksikliğine bağlıyorum. aklıma bunlar geliyor. sizin fikirleriniz neler?
  5. Damien

    Türk toplumu

    arkadaşım bu yazı zaten kendi öz düşüncelerim başkalarına ait değildir tamamen bana aittir. kimseden herhangi bi alıntı yapılmamıştır. başka forumda gördüysen de o forumda bu metni yazan ben olabilirim. tek yaptığım aynı düşüncemi farklı ortamlara taşımaktan ibarettir.
  6. Damien

    Türk toplumu

    türkiyenin ve türkçenin gerçekten de kendine özgü, dünyada pek çok millette görülmeyen bi kültürü var. yemeklerden yöresel oyunlara kıyafetlere kadar çok acayip çeşitlilikler söz konusu. bunun kıymetini bilmiyoruz belki de. tarihimizin, kültürümüzün ve potansiyelimizin kıymetini.
  7. Damien

    ıste ırtıca!

    ordudan, milli güvenlik kurulundan, mit'ten ya da devletin çeşitli kurumlarından defalarca brifing, rapor alan hükümet nasıl "irtica yok" diyebiliyo? ya da "gelin şu işi tartışalım" tavrını takınıyo? hiç inandırıcılığı yok, hatta art niyetli olabilirler.
  8. Damien

    Türk toplumu

    bence.. türk toplumu olarak hayattan tatmin olmamış bir görünüm sergiliyoruz. devlet, toplumun ve bireylerin biraraya getirerek oluşturduğu sistem bizi hiç tatmin etmez. ama sistemden kopup kendi halimize davranmaya da gücümüz yetmez. çok sık şikayet ederiz, ama şikayetlerimiz kendimizle veya çevremizle sınırlı kalır. daha ötesine pek sık gitmez. türk toplumu olarak devletin ve toplumun getirdiği düzen, insanları kendi başlarının çaresine bakmaya zorlar. kendi yolumuzu kendimiz bulmak zorunda kalırız. bilmeden, emin olmadan, olayları irdelemeden, detaylara inmeden karar vermek hareket etmek çok sık yaptığımız şeydir. yerel kültürün çok çeşitli olması, insanlarda bu çeşitlilik içinde bir ait olma duygusu yaratır. ait oldukları kültürü her yere taşırlar. birbirimizi ilk gördümüzde karşımızdakini tanımak için ilk olarak nereli olduğunu sorarız. iat olma duygusu aynı zamanda dayanışma duygusunu da yaratır. başkasının yaptığı davranışı ayıplarız ama aynı davranışı biz sergileriz. kendimizle ilgili kararları gelende biz almayız, çevremizdekiler, ailemiz, dostlarımız alır. parasızlıktan ve zamansızlıktan çok yakınırız. bütün sorunların başında bu iki etmen gelir. beklemeye çok alışkın bi milletiz. her yerde, otobüste, devlet dairesinde, işyerinde bekleriz. ama zaman zaman bizim de birilerini beklettiğimizi çoğunlukla farketmeyiz.
  9. Damien

    Zihin gücü

    bilmiyorum ben de bi psikoloji kitapında okudum ve beni etkilediğini de itiraf etmeliyim.
  10. Damien

    Zihin gücü

    Nick adında demiryolu işçisinin öyküsü bu. Nick, güçlü sağlıklı bir işçi, manevra sahasında çalışıyor. Arkadaşlarıyla ilişkisi iyi ve işini iyi yapan güvenilir bir insan. Ne var ki kötümser biri. Her şeyin en kötüsünü bekler ve başına kötü şeylerin geleceğinden korkar. Bir yaz günü tren işçileri, ustabaşının doğumgünü nedeniyle bir saat önceden serbest bırakılırlar. Tamir için gelmiş olan ve manevra alanında bulunan bir soğutucu vagonun içine giren Nick, yanlışlıkla içerden kapıyı kapatır, kendini soğutucu vagona kilitler. Diğer işçiler Nick'in kendilerinden önce çıktığını düşünürler. Nick kapıyı tekmeler, bağırır ama kimseler duymaz, duyanlar da bu tür seslerin geldiği ortamda sürekli bulundukları için pek kulak vermezler. Nick, burada dönerek öleceğinden korkmaya başlar. "Eğer buradan çıkamazsam burada kaskatı donacağım" diye düşünür. İçeride yarısı yırtılmış bir kartın kutunun içine girer. Titremeye başlar. Eline geçirdiği bir kağıda karısına ve ailesine son düşündüklerini yazar:"Çok soğuk, bedenim hissizleşmeye başladı. Bir uyuyabilsem. Bunlar benim son sözlerim olabilir." Ertesi gün soğutucu vagonun kapısını açan işçiler Nick'in donmuş bedenini bulurlar. Üzerinde yapılan otopsi, onun donarak öldüğünü gösterir. Fakat, bu olayı olağanüstü yapan, soğutucu vagonun soğutma mtorunun bozuk olduğundan çalışmıyor olmasıydı. Vagonun içindeki ısı 18 santigrat derecede idi ve vagonda bol hava vardı. Nick'in korkusu kendini gerçekleştiren bir kehanet oluşturmuştu.
  11. Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u aldıktan sonra bir emir yayınladı: "Ben ki İstanbul Fatihi abd-i aciz (aciz kul) Fatih Sultan Mehmed, bizatihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle (paralarımla) satun alduğum 136 bab (kapı-adet) dükkánımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde (doğrultusunda) vakfı sahih eylerim... (Vakıf kurduğunu bildiriyor.) Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim (yaptırdığım) imarethanede (yoksullara ücretsiz yemek dağıtılan yerde) şehitlerin harimleri (karıları) ve İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizatihi kenduleri gelmeyup, güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle." Devrin en büyük adamı, şehit yakınları ve yoksullar için aşevi kuruyor. Ancak onların onuru incinmesin diye "yemekleri hava karardıktan sonra onların evine götürün, kimse görmesin" diye emir veriyor. Yani günümüzdeki bazı siyasetçiler gibi gösteriş amaçlı değil.
  12. Damien

    ROME TOTAL WAR

    rome total war benim dünyada oynadığım en güzel ne profesyonel oyunlardan. oynarken çok keyif almışımdır hep. favori ırklarım ise romalılar ve yunanlılar. romalıların piyadeleri, süvarileri, okçuları çok kuvvetli. okçularının menzili çok daha uzun. süvarileri de çok kuvvetli. yunanlıların en büyük avantajı da upuzun mızrağa sahip piyadeleri. phalax moduna geçerek kirpi özelliğiyle piyadelere ve süvarilere karşı çok büyük üstünlükleri var. başka ırklarda oynamadım hiç. ayrıca şu patch'lerin resimleri de çok hoşuma gitti ve iştahımı kabarttı. oyundaki bence en önemli taktiklerden birisi, isyan eden şehirlerinizden sürekli asker yaparak o şehrin nüfusunu dengede tutmaya çalışmak. hatta o şehirlerden yaptığınız askerleri direk öldürün gitsin derim. çünkü aşırı nüfus artışı ile 35 binlere dayanan nüfusun tüketim ihtiyacını şefir karşılayamıyo. güvenliği sağalamak da zorlaşıyo. bu nedenle en temizi o şehirden asker yapmak. fetih politikanız daima deniz kıyısındaki şehirlerden olsun çünkü ticaret gelirleri sayesinde çok daha yüksek vergi alabiliyosunuz. bunu yaptıktan sonra komşu devletlerle ticaret anlaşmaları yaparak ekonominizi güçlendirmek de mümkün. savaşlarda okçular daima piyadelerin gerisinde dursunlar ama fire at will modunu kapalı tutmakta fayda var çünkü kendi adamlarınızı vurabilirsiniz. eğer düşman geri çekilirse piyadeleri üzerine salmayıp okçularla düşman askerlerini düşürebilirsiniz. sayısı ve inancı azalan düşman askerlerinin üzerine son olarak süvarilerinizi de salarsanız çok az bi kayıpla savaşlardan galip gelmeniz mümkün.
  13. teşekkürler. sonunda Atatürk'ün geri gelmesini beklemeyip, kendimizi de o yolda geliştirmemiz, eğitmemiz gerektiğini söyleyenler çıkıyor ortaya. işte olması gereken bu. başka bir şey değil. biz bunu kavrayabilirsek bir yere varıcaz.
  14. hocamın bi lafı vardı her zaman doğruyu söyle ama her doğruyu söyleme diye. gerçekten de insanlara yalan söyleme, ama her şeyi de olduğu gibi anlatma. insanlar bilmese de olur sen bir şey kaybetmezsin.
  15. ne din derslerinin zorunlu olmasından ne de nüfus cüzdanlarında din ibaresinin bulunmasından yanayım. isteyen istediğini seçmekte özgürdür, ta ki (eğer yanlışsa) yaptığından doğacak olan sorumluluğu üzerine alana dek. insanlara başka yönde yatırım yapılması gerektiği kanatindeyim.
  16. Damien

    kişilik testi

    neresi saçma? yapanlar beğendi, testin sonuçlarının gerçekten doğru olduğunu söyledi herkes. sana nesi saçma geldi ?
  17. selam verdiğiniz hizbullah, türk milletinin en çok acı çektiği terör yoluyla başka topraklardaki masum sivilleri kadınları çocukları katledenlerdir!!!! allahın adını alarak şeytanca işler yapanlar ta kendileri!!
  18. harddiskin kapasitesi sürekli düşüyo. nedenini anlayamadım bir türlü. internetten kopyaladığı dosyalardan olamaz çünkü azalma 3 gb'lık oluyo. download desek bi günde o kadar dosya indirmiyorum. nedenini bir türlü çözemedim. kime sorsam kimse bir şey diyemiyor. kaynağını bir türlü bulamadım. yorumlarınızı bekliyorum.
  19. lübnan'a oraya buraya türk askerinin gitmesine karşı olan arkadaşlara bir sorum olucak lütfen cevap versinler: madem türkiye'nin oraya gitmesi türkiye'nin lejyonerliğinin kanıtı, peki AB'nin koskoca devleri italya ve almanya ne amaçla gidiyo olabilirler, hem de daha riskli bölgeye? almanya ve italya'da o zaman abd'nin uşaklığını yapıyolar tıpkı türkiye'nin de yaptığı gibi değil mi? güldürmeyin... onlar da bm'nin almış olduğu kararı uygulayacaklar, türkiye'de. amaçları ise gayet basit, bölge siyasetinde, ekonomisinde söz sahibi pay sahibi olmak. bunu elin almanı italyanı yapıyo da türkiye niye yapmasın? 3 mart tezkeresinde de kıyamet koparıldı girmeyelim, abd'ye izin vermeyelim diye, ne olduğunu şimdi görebiliyolardır inşallah. türkiye'de hala biçok insan kurtuluş savaşı'nın bittiğini unutmuş, birilerinin bizi istila ediceğini bekleyip hala altımızı dinamitleyen birileri var gözüyle bakıyolar çevrelerine. tamam anladık kimsenin bizi sevdiği yok da, dünya düzeninin de her fırsatta türkiye aleyhine sonuç vericek şekilde tasarlanmış olması mümkün mü? tüm dünya bir olmuş bizi mi yoketmeye çalışıyolar? böyle bi dünya görüşü olabilir mi? sevgili jön, çok güzel açıklamışsın ama; haydi iktidarı ve muhalefeti geçiyorum, cumhurbaşkanı madem en üst yetkide, niye sesi soluğu çıkmıyo? yasaları bilmiyo değil ya.. niye bir fikir söyleme gereğini görmüyo?
  20. bu belki türk toplumunun kültürel, geleneksel davranış, olaylara bakış tarzından birisi olarak kökleşmiş insanların arasında. kısacası insanların kendilerinin meydana getirdikleri sistemdir bu. yetişen her birey, kendisini benliğinden çok farklı olan bu sistemin içinde bulunca, gerçekten şüphe duymaya başlayarak iki tip savunma mekanizmasına geçiyo: ya uyum sağlıyor, ya da benliğini bunlardan korumaya çalışıyor. insanların birçoğu da buna uyum sağlamayı tercih ediyo ve sistemin kendisinden istediklerini yerine getirerek sistemin parçası oluveriyorlar. yani arkadaşım, yalan söyleyip takdir alan kişi sisteme gayet uyumludur. sistem ise genelde neyin doğru olduğuna bakmaz, kendi işine yarayacak bir şey var mı yok mu ona bakar. benim de çalıştığım firmada hiç mesaiye kalmayan adam, haftanın 3 günü mesaiye kalan adama göre genel müdürden daha çok ilgi görüyor. yalan söylemek çözüm değil tabiki, sen doğruları söylemeye devam et, bir gün öyle bir olay gerçekleşir ki tüm yalanlar ortaya çıkar sen tertemiz kalırsın.
  21. benim başbakanın beğenmediğim özelliklerinin bitanesi de, güncel olaylar yaşanırken toplumun çoğunluğunun değerleriyle, kültürüyle, inanç yapılarıyla örtüşmeyen tavırlarda davranışlarda bulunması. zaman zaman halkını küçümseyen söylemlerde olması. uzlaşmacı tarafı olması gerekirken uzlaşmayı zorlaştırıcı söylemlerde politikalarda bulunması bence bi başbakanda olmamalı. başbakan halkı bir içinde tutmalı, sorunları iletişimle, istişare ve ikna ile çözümlendirmeli, halkının gereksinimlerine yönelik politikalar üretmeli. ama türkiye'de böyle başbakan zor çıkar.
  22. müdürün ya da patronun senden rapor istediğinde veya sana iş verdiğinde hepsini eksik yap. işe her gün yorgun gel, traş olma, işlerini hatalı yaptığın zaman da yorgunluktan yapamadım gibi bahaneler ileri sür. sonra da patronun yanına çık ve çeşitli nedenlerden dolayı maaşına zam iste örneğin kursa başladım de, maaşına zam iste, kursa da gitmediğini belli et ayrıca. umarım yasalar bunlara bir şey demiyodur.
  23. bence hükümet çok acemi, her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırıyolar. tayyip erdoğan ise başbakan olabilicek kişiliğe kalıba sahip değil. topluma örnek olabilmekten uzak davranışları var. örnek davranışlarını gözardı etmek istemem; ama bir başbakanın yapmaması gereken, kendi halkını azarlama vs gibi davranışları sergilememesi gerekir. toplum gözündeki kendi algılamasını belki yiyip bitirmiştir. hükümet, bi yandan kendi acemiliğiyle uğraşırken bi yandan da türk siyasetinin kötü yönetimiyle (kendileri de dahil) de uğraşıyo. hükümeti devralırken milyarlarca dolar dış borç vardı. üretim çok yavaştı vs.. türkiye gerçekleriyle kendi acemilikleri, özellikle talan ekonomisi zihniyetleriyle ülkeye çok zarar verdiler. benim gözümde hepten bitmişlerdir. ama bi başka hükümet gelse türkiye gerçekleri karşısında ne kadar dayanabilir, dış borçlardan nasıl bağımsızlık elde edebilir, talan ekonomisini durdurabilir mi, yolsuzluklara, mafyaya, rüşvete dur diyebilirler mi, eğitime, sağlığa, dış politikaya ne gibi öneriler getirir orasından da ümitli değilim. gelicek olan her iktidar bu gerçeklerin altında ezilicek.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.