Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

beymen66

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    5
  • Katılım

  • Son Ziyaret

beymen66 - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. arastırmacı kardeşim sen ne diyosun farkındamısın acaba neyi savunuyorsun senden bir önce evirip çevirme olaylarına ihtiyac duyulmadığını anlatmaya calışmıştım ama sen de evirip ceviriyorsun be kardeşim. Diyanet İşleri Başkanlığı: Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, “Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın” diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü’minlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir. şimdi iddia edilenleri nerden çıkarıyorsun 1 2.si ise biz bugun iddia edebiliriz ama o zaman kim neden iddia etsin bugun sen birine bu senin evlatlığın diye iddia edermisin:)cahiliye döneminde evlatlık öz den ayrı tutulmazdı ki günümüzdede aynıdır sanırım bugun sen bi çocuğu evlat edinsen sonra bu büyüyüp evlenip boşanmak istese sende sorsan neden oda deseki o çok iyi bir insan bana fazla senin gibi iyi bir insana layıktır ve sen evlensen ne derler veya ne deriz?o zamanda insan lar aynen bugun milletin sana söyleyeceklerini hz muhammede söyleyeceklerinden ki buna müslümanlarda dahildir bu ayet inmiştir ve hep evlatlıklarıyla evlenmenin hayalini kuran müminler güçlük yaşamasın hayatları kolaylayşın ve yaşam standartları artsın diye bu ayet inmiştir.(şimdi hz muhammet mecbur kalmıştır çünki nikahı göklerde kıyılmıştır ve sadece müminlere örnek teşkil etmesi sebebiyle evlenmiştir diye sacmalıyacak arkadaşlar sacmalayın.yüce her seye gücü kudreti yeten allah bunu bir ayetle direk olarak yazabilirdi evlatlıklarının esleriyle evlenmek müslümanlara helaldir diye.bu yüzden o zamanda yaşayıp görmemekle beraber şu rivayet kurandda yazan ayetlerin manasından dolayı daha yatkın geliyor akla.hz muhammed bir gün evlatlığını görmek için evine gider ama evlatlığı evde değildir eşide ev haliyle acık olup peygamberimiz onu görüp etkilenmiştir.
  2. şimdi bu konuda bazı arkadaşların anlamsız eğilip bükülmesine anlam veremiyorum.yani yok ilim yok fıkıh lazım diyenlere hele küfredesim geliyor.kardeşim apacık yazıyor kuranda kuranın anlaşılması apacık yazıldığı ve kurandan başka hiç kimseye kimsenin lafına inanılması gerektiğine.kuranda seyhlerden tarikatlardan fıkıhtan mı bahseder ki bize sonradan türeyen bu şeylerle kuranı anlatmaya calışıyorsunuz.Yani şimdi neden ötürü bu ayetlere değişik yorumlar getirerek savunmaya gecişiyorsunuz sanki bir hata varmış gibi.kuranda yazılan ayetlere müslümanlar uyar doğal olarak peygamberde bircok karısı ve bir çokta cariyesi vardır bunlar harammı?haram değilse bunları olmamış gibi sanki hiç bir karısına hiçbir cariyesine el sürmemiş gibi sacma sapan fikirlere giriyorsunuz.hz hafsa ile evlenişi: Hz. Ömer şöyle anlatıyor: Bedir savaşında da bulunmuş olan, kızım Hafsâ'nın kocası Huneys b. Huzâfe es-Sehmî Medine'de vefat ettiğinde, Osman'a giderek "Eğer istersen Hafsa'yı sana nikahlayayım"dedim. O da "Bana biraz zaman ver de düşüneyim"dedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra da evlenmek istemediğini söyledi. Bunun üzerine Ebubekir Sıddîk'a gittim ve ona da "Eğer istersen kızım Hafsa'yı sana nikahlayayım!"dedim; fakat o ne müsbet ve ne de menfi hiç bir şey söylemedi. Bu yüzden onâ Osman'dan daha çok kırıldım. Aradan birkaç gün daha geçmişti ki Hz. Peygamber, Hafsa'yı benden istedi. Ben de onu kendisine verdim. Daha sonra bir gün Ebubekir Sıddîk'la karşılaştık. Bana şunları söyledi: "Kızın Hafsa'yı bana teklif ettiğin gün sana cevap vermemiş olmama herhalde gücendin. Fakat bunun bir sebebi vardı. Şöyle ki ben Hz. Peygamber'in Hafsa'dan bahsettiğini duymuştum. Bunun için de onun sırrını ifşa etmek istemedim. Şayet Hz. Peygamber almamış olsaydı onu ben kabul edecektim"(1). Hz. Ömer şöyle anlatıyor: Osman'ı Hz. Peygamber'e şikayet ettiğimde "Kızın Hafsa, Osman'dan daha hayırlısıyla evlenecektir. Osman da kızından daha hayırlisıyla evlendirilecektir"buyurdular. Böylece Hz. Peygamber kendi kızını Osman'a verip kendisi de kızım Hafsa. ile evlendiler (2). Alın neyin kafasını yaşıyosanız bunuda kafanıza göre evirin çevirin.hz muhammed hz hafsayı babasının evine gönderir o günde hz hafsanın günüdür yanı sıra ondadır ancak hz hafsa geri döner ve hz muhammedi kendi odasında hz mariye ile bulur ve öfkeyle artık ne söyler bilinmez ama hz muhammet onu susturur ve sakinleştirip hz mariye ile illel ebet bir daha görüşmeyeceği üzere yemin eder ve derki sende bunu kimseye söyleme.oda hz ayseye söyler ve bu ayetler iner. Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir. 66:1 - Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir. 66:3 - Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi." dedi. 66:4 - Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır. 66:5 - Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir. 66:10 - Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Bu ikisi, kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler. (Kocaları,) Allah'tan hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): "Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin!" denildi. 70:12 - Eşini ve kardeşini, 70:30 - Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar. 72:3 - Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk. 80:36 - Eşinden ve oğullarından. 111:4 - Karısı da odun hamalı olarak (onunla beraber girecektir). malasef bizim kafamızda yüzyıllardır oluşturulan kulaktan dolma tamamen palavra bir ermiş şeyh şıh dini ve felsefi bir düşünce oluşmuştur.o yüzden bu kadar fıkıh ilim diye kuranda yazanları kıvırma gayretine girenler var.girmeyin kardeşim hz muhammed bir insandı ve hanımları da seviyordu.islamla özellikle osmanlı zamanın da 13.yy da oluşan ve bence sonun başlangıcıdır medreseler ve sufilerdir yani mevlanıdır, Şah Nakşbend Muhammed Bahâüddin Buhârî dir, yunus emredir, bunlar kuranda yazmayan bir hayata kuranda yazmayan bir yola girmişlerdir ve insanları kuranın tam tersine çalışmamaya dünya malına önem vermemeye,budisttler gibi inzivaya çekilmeye cinsel oruc tutmaya varana kadar sacma sapan seyleri kafamıza sokmuşlardır.felsefeleride sapkınlıktır dilerseniz ayrı bir başlıkta sufileri anlatırım.yani hanımları sevmesi malı mülkü olması gayet doğal ve kuranda da haram değil kıvırmaya gerek yok.bence bu konuda bir gariplik yok ama allahın yazdığı bir kitabın ve bütün dünya insanlarına üstelikte son kitap son din olarak gönderdiği bir kitabın ve üstelik biz herşeyi açıkladık içinde hiç bir eksik bırakmadık derken sadece o günü ve oranın insanlarının problemlerini hatta yerel problemleri üzerine yoğunlaşan bir kitap gönderir mi bence tartışılabilir bu insanı dinden çıkarmaz bilakis sonucuna göre insanı allaha dahada yaklaştırabilir.(tartışma derken bilimsel olarak bu işten anlıyan profosyenel insanlardan bahsediyorum o zamanki tarihi gecmiş tarihi ve dinler tarihini özelliklede dönem insanları psikolojosini çok iyi anlayabilecek insanları kastediyorum)çok uzun oldu ama düşüncelerimi anlatma ve yazmada gercekten çok kötüyüm ve tam olarak anlatamadım ve çok uzun oldu.hepinizden özür dilerim arkadaşlar.sorularınıza seve seve cvp veririm ancak seviye ve terbiye içinde olanlara.
  3. şimdi hidayet kardeşime bir kaç sorum olacak ama kimse yanlış anlamasın çünki kainatın en güvenilir kitabı ve bu tür lafları o kadar çok söylemişki imanına hayran olamadım desem yalan söylerim. 1.kuran ayetlerinin yazılı bulunduğu deri kemik vs vs günümüze ulaşamamıştır bu kadar kutsal bir şeyin ulaşamamasını nasıl acıklıyorsun? 2.günümüze ulasan en eski kuran hz osmanın zamanında olandır ve ondan önceki farklı yazılan kuranlar yakılmıştır(sahabelerin kendileri için yazdıkları /hz ebubekirin yazdırdığı gibi) 3.hz ayşenin anlatımına göre peygamberimizin vefati ile ilgilenirlerken yaprağa yazılı recm ile ilgi ayeti eve giren bir keçi veya koyun yemiş. 4.neden allahtan indiğinde bulunmayan harekeler kullar tarafından sonradan eklenmiştir?her şeyi yaradan allah cc onlar kadar lehce farklarını düşünememiştir ki haşa böyle bir işe kalkışmışlardır? 5.kuran eğer bir bölgeye değilde bütün insanlığa gelmişse neden arapcadır?ve neden kuranda belli ırklardan bahsederken türklerden veya asyada sibiryada amerika kıtasında avrupa kıtasında yaşayanlardan bahsetmez.israiloğulları neden ayrıcalıklı ırk olduğu yazar? bu sorularımı hidayetinle aydınlatırsan sevinirim sevgili kardeşim,şu an araştırma aşamasındayım ve her türlü bilgiye açım ama lütfen dediğim gibi bilgi.
  4. neden böyle bir karşılaştırma içine girdin anlamadım.nedeni ise 2side birbirini doğruluyan şeylerdir.yani şeytana inanıyorsan demekki allaha da inaniyorsun ve seytanı allahın yarattıgınada inaniyorsun yani herşeyi yaratanın ve mutlak gücün allah olduğunu kabul ediyorsun.bu durumda allaha inanmak varken neden onun yarattığı bişeye inanırsınki?tabi zaten dinlerin yalan olduğunu söylüyosan bu muhabbet yine boşa çünki o zaman zaten allahda şeytanda gercek olmadığı için konuşmaya luzum yok.
  5. Evet arkadaşlar gercekten bu yazıyı yazarken cok tereddütte kaldım.Öncelikle ben kücük ve dindar bir anadolu şehrinde doğdum.6 yaşında kuran kursuna başladım 7 yasında dini bir yurtta eğitim almaya başladım(fetullah gülenin yurduydu ama o zaman tarih 1988 di böyle entrikalar yoktu ve gercekten iyi insanlar vardı).Yaklasık 8 sene her yaz yurtlarında kaldım sonrada abi evlerine gidip hem ders calışıyordum hemde sohbetlere katılıyordum.Olduğum sehirde açık kadın görmek neredeyse imkansızken ben kafamı kaldırmadan yürüyordum(aman günaha girmeyim diye gerci bi araba çarpıp ölmeden hala yasıyor olmamda bi mucize sayılır:)16 yasından itibaren inanılmaz bir değişim yasadım herseyi sorgulamaya başladım,bazı seyler mantıksız geliyordu ama o zaman suna kanaat getirdim kesinlikle dini hz muhammedden sonra yasayan bütün insanlar kendi ticari ve siyasi menfaatleri için kullanmıştır.Kuran kesinlikle doğrudur allah birdir ve hz muhammed elcisidir.O konuyu orda kapattım veya kapatmak istedim ama gecen yıllar içinde karşılaştığım ve yaşadığım tecrübeler,edindiğim birbirinden alakasız bilgiler beni düşünmeye ve sorgulamaya itti ama bu sefer arastırarak ve aslında islamla kuranla peygamberle ilgili hiç bişey bilmediğimi sadece bize kulaktan söylemlerle nasıl bir farklı yapı olusturuldugunu gördüm.1 yıldır arastırmaktayım ve arastırmayada devam edeceğim çünki cahilliğimin boyutunu arastırdıkca daha iyi anlıyor ve cahilliğim dahada artıyor.Bu yazıyı kesinlikle siz ateist kardeşlerim dini bulan veya müslüman kardeşlerim ateist olun diye değildir ama kesinlikle yorumsuz ve sadece kuran ayet ve meallerine göre yazacağım.Tabiki soracağınız sorulara cvplarım yorumlu olabilir kusura bakmayın. KUR'AN 610 yılında inmeye başlamıştır ve 23 sene boyunca inmeye devam etmiştir.kuran ayetleri genelde yaşanan sorunlara göre inmiştir bunuda size örneklerle anlatmaya calışcağım. 4/NİSÂ-11: Allah size, çocuklarınızın (mirası) hakkında şöyle tavsiye ediyor. Erkeğe, kadının payının iki katı, fakat, eğer kadınlar ikiden fazla iseler, o zaman terekenin (mirasın) üçte ikisi onlarındır ve eğer o (kadın) bir tek ise, o zaman yarısı onundur. Eğer ölenin çocuğu varsa, onun anne ve babasının herbiri için, bıraktığı mirasın altıda biri pay vardır. Fakat onun çocuğu yoksa ve yalnız ana-baba mirasçı oluyorsa, o taktirde, üçte biri annesinindir (geriye kalan babanındır). Fakat eğer ölenin kardeşleri de varsa, o zaman, altıda biri annesinindir. Bunlar, borcu ödenip ve de vasiyeti yerine getirildikten sonradır. Babalarınızdan ve oğullarınızdan hangisinin fayda bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. (Belirlenen bu paylar) Allah'tan bir farzdır. Muhakkak ki Allah, Alîm’dir, Hakîm'dir. İniş nedeni ise:ummü kücce ve 5 kızının ölen kocasının mirasından pay alamamasından dolayı hz muhammedin yanına gidip durumunu arzetmesi üstüne bu ayet inmiştir.(kısaca yazıyorum) 24NUR-11 - Haberiniz olsun ki (Muhammed'in eşine) bu ağır ifki (iftirayı) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük saymayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan herbir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. (Elebaşlılık yapan, bu yüzden de) bu günahın büyüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır. 12 - Erkek ve kadın müminlerin, bu iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup da, "bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi? 13 - (Bu iddiayı ortaya atanların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler. 14 - Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi. 15 - Çünkü siz bu iftirayı, gelişi güzel birbirinizin ağzından alıyor ve hakkında bilgi sahibi olmadığınız (bu uydurma haberi) ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük bir suçtur. 16 - Onu duyduğunuzda "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Haşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır..." demeli değil miydiniz? 17 - Eğer inanmış insanlarsanız, Allah, bir daha buna benzer tutumu tekrarlamaktan sizi sakındırıp uyarıyor. 18 -Ve Allah âyetlerini size açıklıyor. Allah, (işin iç yüzünü) çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir. Hz. Aişe'den rivayetle İbn Hişâm'ın Sîre'sinde hicretin altıncı senesi olayları cümlesinden olarak ve Mustalik Oğulları gazvesi sırasında meydana gelen olaylar arasında anlatılmaktadır. Hz. Aişe şöyle anlatıyor: Allah'ın Rasûlü (sa) bir sefere çıkmak istediğinde kendisiyle birlikte çıkacak hanımını tesbit etmek üzere hanımları arasında kur'a çekerdi. O, Mustalik oğulları gazvesine çıkacağında hanımları arasında çekilen kur'a bana çıktı ve Rasûl-i Ekrem bu sefere beni götürdü. O zamanda kadınlar az yemek yerler, et tutmazlar (fazla şişmanlamazlar) ve ağır olmazlardı. Yola çıkmak üzere devem hazırlanınca ben de hevdece girer otururum, sonra birileri gelir hevdeci altından tutar kaldırır, devenin sırtına yükler, iplerini bağlarlar, sonra da devenin başından çekerek beni yola çıkarırlardı. Allah'ın Rasûlü (sa) bu seferini bitirip dönerken Medine yakınlarında bir yerde konakladık ve gecenin bir kısmını orada geçirdik. Gecenin bir vaktinde yola çıkma emri verildi ve insanlar yola koyuldular. Bu arada ben bir ihtiyacım için hevdecimden çıkmış, devenin yanından ayrılmıştım. Boynumda cez'-i zafâr taşından bir kolye (gerdanlık) vardı. İşimi bitirdiğimde ben bilmezden haberim olmadan) meğer o gerdanlık çözülmüş ve boynumdan düşmüş. Binitimin yanına gelince boynumu yokladım; baktım ki gerdanlığım yok. O sırada insanlar yola çıkmaya başladılar. Ben ise ihtiyacımı giderdiğim yere gittim ve orada düşmüş olan gerdanlığımı buldum. Benim yokluğumda benim hevdecimi deveme yük*leyen ve devemi sürüp götüren insanlar gelmişler; devemi yola hazırlamışlar, daha önceden yaptığım gibi beni hevdecin içinde zannederek hevdeci almışlar, deveye yüklemişler, benim hevdecde olup olmadığım hususunda hiç şüpheye düşmemişler, devenin başından tutup yola çıkmışlar. Ben, gerdanlığımı bulup da konaklama yerine geldiğimde bir de baktım in cin top atıyor, orada kimse kalmamış, herkes gitmiş. Cübâbıma sarındım ve o-racıkta kıvrılıp yattım. Biliyordum ki beni arayıp bulamadıklarında mutlaka bu*raya bana dönülecek. Allah'a yemin olsun, ben orada kıvrılıp yatmış haldeyken birden bana Safvân ibn el-Muattal es-Sulemî uğradı. Bir ihtiyacı sebebiyle ordudan arkada kalmış, insanlarla beraber o konaklama yerinde gecelememiş. Benim karaltımı görmüş, gelmiş, başucumda durmuş. Safvân daha önce beni, kadınların örtünme emri gelmezden önce gördüğü için şimdi de görünce tanımış. "İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn, bu Rasûlullah (sa)'ın hanımı!" demiş, ben elbisemde sarılı bir haldeyim, o bana: "Allah sana merhamet etsin, seni böyle ordudan arkada bırakan nedir?" diye sordu, ben cevap vermedim, onunla konuşmadım. Sonra deveyi bana yaklaştırdı, bana: "Bin." dedi, kendisi de geride durdu. Ben deveye bindim, devenin yularını aldı ve orduya yetişmek üzere hızla yola koyuldu. Sabaha kadar biz orduya yetişemedik, insanlar da sabaha kadar benim yokluğumun farkına varmamışlar. Sabah olunca yeniden konaklamışlar ve işte o sırada benim devemi güderek yürüten benim yokluğumun farkına varmış; bunun üzerine tfk ehli benim hakkımda söylediklerini söylemişler, ordu dalgalanmış. Allah'a yemin ederim benim bunların hiçbirinden haberim yok.Bundan sonra hz ayşe baba evine gider ve 1 ay orda kalır.1 ay sonra nur suresi 11/26 iner ve hz ayşe geri döner. NAHL/75Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile, kendisine tarafımızdan güzel rızık ve servet verilen ve ondan gizli ve aşikâre, karşılık beklemeden, gönüllü harcayan hür bir insanı misal veriyor. Hiç bunlar eşit olur mu? Bütün övgüler Allah'a yakışır. Fakat onların çoğu bunu bilmezler. NAHL/7676. Allah, iki kişiyi de misal veriyor: Biri hiçbir şeye gücü yetmez bir dilsizdir ki efendisine yüktür. Nereye gönderse bir hayır getirmez. Bununla, doğru yolda olup adaletle emreden hiç bir olur mu? İbn Cerîr'in İbn Abbâs'tan rivayeti olarak şöyle diyor: "Allah size bir misal verir: Başkasının malı olan ve hiçbir şeye gücü yetmeyen bir köle ile..." âyet-i kerimesi Kureyş'ten bir adam ile kölesi hakkında nazil oldu. O, "Allah iki kişiyi de misal veriyor: Biri hiçbir şeye gücü yetmez bir dilsizdir ki..." âyet-i kerimesi hakkında da şöyle der: Hz. Osman ile İslâm'dan hoşlanmıyan ve İslâm'ı kabul etmemekte diretip Hz. Osman'ı, yaptığı iyiliklerden ve verdiği sadakadan da men'etmeye çalışan kölesi hakkında nazil olmuştur.[27] Ancak A1ÛSÎ, Bahr'den naklen bu rivayet yanında Hz. Ebu Bekr ve Ebu Cehl hakkında nazil olduğuna dair rivayetin de isnadlarının sahih olmadığını kaydetmektedir.[28] ENFAL/65. Ey o peygamber, müzminleri savaşa teşvik et. Eğer içinizden sabırlı yirmi kişi bulunursa onlar iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa kâfirlerden binini yener. Çünkü onlar anlamıyan bir toplulukturlar. 66. Simdi Allah sizden hafifletti. Bildi ki sizde muhakkak bir zayıflık vardır. O halde içinizden sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiyi yenerler. Eğer sizden bin kişi olursa Allah'ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir. İbn İshak der ki: Abdullah ibn Ebî Necîh kanalıyla Abdullah ibn Abbâs'tan rivayette o şöyle diyor: "Ey o peygamber, mü'minleri savaşa teşvik et. Eğer içinizden sabırlı yirmi kişi bulunursa onlar iki yüz kişiye galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa kâfirlerden binini yener." âyet-i kerimesi nazil olunca bu müslümanlara ağır geldi ve yirmi kişinin iki yüz kiiiyle, yüz kiiinin bin kişiyle savaşması emrini gözlerinde büyüttüler. Allah Tealâ da onların bu yükünü hafifletti, başka bir âyetle bunu neshetti ve şöyle buyurdu: "Şimdi Allah sizden hafifletti. Bildi ki sizde muhakkak bir zayıflık vardır. O halde içinizden sabırlı yüz kişi olursa iki yüz kişiyi yenerler. Eğer sizden bin kişi olursa Allah'ın izniyle iki bin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir." İbn Abbâs der ki: Düşmanlarının yarısı kadar olduklarında düşmandan kaçmaları onlara yaraşmaz ama yansından az oldukları zaman onlarla savaşmaları vacip olmaz, onlardan uzaklaşmaları ve onlarla savaşı terketmeleri caiz olur.[91] İbn Abbâs'tan gelen bir rivayette birinci âyet-i kerime ile bir zaman, ikinci âyet-i kerime nazil oluncaya kadar müslümanların amel ettikleri ayrıntısına da yer verilmektedir.[92(Ama burada şunuda eklemeliyim ilk ayet uhuddan önce 2.si uhuddan sonradır.uhudda savaşı ganimeti toplamak için savaş disiplinin dışına çıkan halid bin velid yüzünden kaybedildiğini söyleyenler var bide oranın kadınlarının eteklerini kaldırarak tahrik ettikleri ve onların güzel cariyeleri kapmak için yerlerini bıraktıklarını söyleyenlerde var. AHZAP 37:Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, “Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın” diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü’minlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir. TAM BİR AÇIKLAMA BULAMADIM.HZ Muhammedin evlatlığı zeydin peygamberin karısı zeynepe olan duygularını hissedip kendisin yanına gelerek boşanmak istediğini söylemiş hz muhammedde bir kötülükmü etti diye sormuş zeyd is keza mükemmel bir mümin olduğunu ancak bir peygamber karısı olabileceğini kendisi için cok fazla olduğunu söylüyor.cahiliye döneminde evlatlıklar öz evlattan ayırmadıkları için evlatlıkların hanımıylada evlenmek çok ayıp karşılanır ve evlenenlere kötü gözle bakarlardı.bu ayetle müslümanlar üzerindeki bir yük kalkmış ve artık bütün dünyadaki insanlar evlatlıklarının boşadığı karılarıyla evlenebilirler. Bir kac örnekle kuranda ayetlerin nasıl indiğini anlamış olduk.Yazılarıma devam edeceğim ama bugunlük bu kadar.Benim kafamda kuran inmesi tamamen farklı idi daha önceleri bunun için birkaç örnekle ufak bir giriş yapmak istedim benim gibi düşünen cahil insan malasef cok bu dünyada.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.