Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Su DaMLaSı

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    278
  • Katılım

  • Son Ziyaret

3 Takip eden

Su DaMLaSı Hakkında

  • Doğum Günü 01-03-1982

Diğer Bilgiler

  • Website URL
    http://

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Kadın

Su DaMLaSı - Başarıları

Düzenli Gelen

Düzenli Gelen (8/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Su DaMLaSı doğum gününüz kutlu olsun!

  2. Su DaMLaSı doğum gününüz kutlu olsun!

  3. Su DaMLaSı doğum gününüz kutlu olsun!

  4. Su DaMLaSı doğum gününüz kutlu olsun!

  5. Su DaMLaSı doğum gününüz kutlu olsun!

  6. Su DaMLaSı doğum gününüz kutlu olsun!

  7. Su DaMLaSı doğum gününüz kutlu olsun!

  8. bu arada ben kullanmadığım halde "siyaset" kelimesini ve "din alimi" ve "din alimlerine saygı (ki sanırım siz bunu din alimine iman olarak algılıyorsunuz)" tabirlerini bu tartışmaya sizin dahil ettiğinizi benim çok başka sularda seyrettiğimi belirtmek isterim. selam olsun.
  9. bağlantı sorunu olduğu muhakkak. öncelikle şöyle cevap vereyim bende sizin 'din ile uğraşma' maksatlı olduğunuzu biliyorum. esas problem tefsire soyunmanız, lakin terim ile kavram arasında bilim ile ilim arasında veri ile yorum arasındaki mesafelerden söz açmak gerekir ki lafı bu kadar uzatmak istemem. bi apartman dolusu komşum var diye toplumbilimcisi omayı iddia etmek gibi bi şey sizinkisi. *bu ayetle siyasette kullanılan dinin alakası nedir ondaki bağlantıyı da ben kuramadım. *bir profesörün yanlış dediği ile bir çobanın yanlış dediği arasında takdir edersiniz ki bilimsellik ve sağlamlılık açısından seviye farkı olacaktır. işte benim de müfessir ile sizin aranızda gördüğüm seviye farkıdır tepkime sebep. Ayeti yorumlamanız yasak değil lakin bunu hakikat ve -güya- delil olarak lanse etmeniz dine ve dinî ilimlere saygısızlıktır. *Peygamber sallalahu aleyhi ve sellemin zengin bir hayat yaşadığına dair delillerinizi göremedim. Ayette "zengin etmedi mi" diyor. bakın geliri olup da kendine harcamayan bi adama "tercihidir" der, ona yardımda bulunmayı düşünmezsiniz. bu da onun yoksul veya yoksun olmadığından kaynaklanır. Nitekim Ahzab suresi 28. ayette maddi sıkıntılardan bunalıp Resulullah'a sitem eden eşlerine binaen bizzat şöyle deniyor: "Ey Peygamber! Eşlerine şöyle söyle: Eğer dünya dirliğini ve süsünü (refahını) istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim de, sizi güzellikle salıvereyim." yani onun ve eşlerinin lüks ya da zengin hayatları yoktu. fakat bu Resulullah'ın tercihiydi ki zaten bu nedenle hanımları sitem etmişti. Peygamberin bu tercihini sizinle tartışmayı gereksiz görüyorum. *"fehaddis" kelimesini doğru tercüme etmişiniz. Lakin esas sorun "nimeti" kelimesinin anlamını kaçırmanızdan kaynaklanıyor. her nimet kelimesi sizin düşündüğünüz gibi "at-avrat-silah" zenginliğini kasdetmez. burada nimet denen şey peygamberliğin bizzat kendisidir. Çünkü ayetlerin tümüne bakacak olursanız peygamberliği dolayısıyla Resulullah'ın kendisine verilenlerden bahsediliyor. son ayeti tek bi ayete dayandırmak kasıt taşır ki ben de zaten başka bi niyet göremiyorum yazdıklarınızda. Bu arada okuduğum kadarıyla Resulullah'ın deve sayısı 1 idi. Hanım sayısına gelince spekülatifseverlerin sakızı olan bu mevzunun konunuzun dışında olduğunu düşünüyorum. yok eğer zenginlik emaresi diye savunma sunarsanız zenginliğin göstergesinin hanım sayısı değil evlat ve mal sayısı olduğunu belirtmek isterim. çünkü sizin vurguladığınız cahiliye araplarında zenginlik emaresi değersiz olarak gördükleri kadınlarla değil sahip olunan erkek evlatlar ve mallarla ölçülürdü. daha da bağlantı kuramıyorsanız sanırım yapabileceğim bi şey kalmadı. selam ile...
  10. ilk defa resimsiz bir karikatüre bu kadar güldüm. ilahi politikacı saygılarla
  11. komik... müfessirlik size çok beden büyük gelmiş demirefe... deterministler dinle bu kadar uğraşmasalar sanırım kendilerini felsefe ekolleri arasında saymalarına kimse ses çıkarmaz. "determinist müfessir " ayrı bi komedya ya hadi neyse! bahsi geçen zenginlik fakirlik mevzuunu böyle vasat ele alırsanız mal bulmuş determinist pardon! mağribi gibi olaya atlayabilirsiniz ancak durum böyle değil sayın demirefe. Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. "1. Andolsun kuşluk vaktine siz şimdi bu "kuşluk"u da kuş evi filan zannedersiniz 2. Ve sükûna erdiğinde geceye ki, 3. Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı. 4. Gerçekten senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır. 5. Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın. 6. O, seni yetim bulup barındırmadı mı? sizin tefsir metodunuza göre bu ayeti de islamiyetin ilanından sonra yetimlikten kurtuluyor peygamber, diye çevirmeliyiz 7. Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi? 8. Seni fakir bulup zengin etmedi mi? 9. Öyleyse yetimi sakın ezme. 10. El açıp isteyeni de sakın azarlama. 11. Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an. " gelgelelim yüzyıllardır gizlenen ve sizin üstün müfessirliğinizle ironisi ortaya konan ayete: "seni fakir bulup zengin etmedi mi" Resulullah sallalahu aleyhi ve sellem babası vefat edince yoksulluğa düştü amcasının himayesiyle kurtuldu, gençken Hz. Hatice ile evlenerek daha da zengin oldu ve sonra Medine şehrinin kurucusu ve islamiyet önderi olarak -dünyevî bir- makam ve gelir sahibi oldu. Zenginlikten kastedilen bunlar olsagerek. Sizin takıldığınız hususa gelince Resulullah sallalahu aleyhi ve sellem bir tek babası ölünce yoksul kaldı. Sonrasında maddi gücü oldu fakat onu kendisi için kullanmayı tercih etmedi. Zaten tarih kitaplarında anlatılan bu halleridir. Eline geçen gelirleri sadaka olarak dağıtması onun yoksul olmadığının apaçık göstergesidir. Yeri geldiğinde aç kalması hasırda uyuması vs halleri "komşusu açken tok yatan bizden değildir" düsturunun apaçık ve peygamberce ortaya konmasından ibarettir. Lakin demem o ki gönül neyi görmek isterse akıl onu o yola taşıyan bir eşektir. (Yanlış anlaşılmasın Mevlana'ya atfen (akıl çamura batmış eşektir, der kendileri) Peygamber peygamberdir. Ve taşıdığı şeyi göz önüne alırsanız, ortaya koyduğu öğretilerin insanoğlunun açmaz veya sorunlarına cevap taşıyacağını düşünmek de abes olmaz. Ancak bu durum Peygamberi, soru peşinde koşan bi filozof, toplumu izleyen bir sosyolog veya emeli siyaset olan bir politikacı da yapmaz. neyse öylesine uğramıştım. maalesef hâlâ aynı abes iştigali hakim buralarda... selam ile...
  12. Evlilik bir zat-ı bu kadar mı değiştirmez...

    Değişmek iyi derlerdi bize, iyi midir acep?

  13. Su DaMLaSı

    Şeriat Tehlikesi

    Orta yol bulundu. Karar, herkese uydu! Laiklik karşıtı odak parti kapatılmadı; ama cezası kesildi. İyi güzel de! Acilen bir vatandaş olarak bu laiklik denilen kavramın/şeriat tehlikesi olgusunun ne anlama geldiğinin tanımlanmasını istiyorum! Devletin Anayasal Kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fetvasına uyarak başını örten insanların ne tarz bir laiklik karşıtı eylem içinde olduğunu bilmek istiyorum. Türkiye'de şeriat rejimi gelecek diye korkanların aklına şaşıyorum desem şaşırır mısınız? Kim getirecekmiş bu şeriatı? Bu kaygı sahipleri sokaklara hiç çıkmayan, televizyon gazete takip etmeyen insanlar mı? Sabah namazına camiye gitmeye/bırakın camiyi, namazını dahi kılmaya üşenen Müslümanlar mı şeriat getirecekmiş? Çatır çatır bankalardan araba ev kredisi çekip, işine ocağına faizi bulaştıran şuurlu dindarlar mı? Üçü bir araya gelse dördüncüyü çekiştiren bu insanlar mı? Bayramdan bayrama büyüğünü küçüğünü hatırlayanlar mı? Her biri bin parçaya bölünmüş, meşreb mezheblere ayrılmış, birbirlerinin aleyhinde, sevgisiz, saygısız, suratları bir karış, cep delik cepken delik, işsizlikten kendini lafa vurmuşlar mı? Hadi canım siz de! Nerede yaşıyorsunuz siz? Rüya görüyor olmalısınız; ya da derdiniz başka! Bugün banka ile ortaklığı olmayan kim var? Çektiği kredi ile son model arabaya binmesine rağmen, evine et almaya parası olmayan insanların gece sohbetlerinde leblebi muhabbetleri mi sizi korkutuyor? Bu ülkede hangi hanenin boyundan aşkın borcu yok? Borcu olan adamın zilleti biter mi de izzet peşinde koşsun!? Veya üç nesil sonrasına yetecek malı mülkü olmasına rağmen daha da palazlanmak isteyen şişman amcaların hırsı daha mı az tehlikeli geliyor size? Azerbeycan'da köylerde lise var. Türkiye'de lisesi olan kaç köy var? Bu bir tehlike değil mi? Eğitim ciddi şekilde yaygınlaştırılmazsa, terör biter mi? İnsanların maddi sıkıntıları çözülmezse yaşama sevinci pekişir mi? Şeriat diye uyduruk bir sorun geliştirilmiş bu topraklarda! Dön dön, aynı türkü tıngırdatılır! Ne şeriatı yahu? Asıl tehlike şuursuz, gayesiz, yaşama sevinçsiz, hayat küskünü, gülümseyemeyen insanların çoğalmasıdır ki bu sorun hakikatli sorun. Dahası elin Almanı iki savaşta iki kere sırtı yere geldi; yine dünya devi oldu! Japonu atom bombasıyla yerle bir ettiler; bugün dünya süperi! Herkes gitti aya, bir biz kaldık yaya hesabı! Bu gerçekleri göremesinler diye şeriat tehlikesini göz bağı olarak kullanmaya, insanca yaşama hakkı ihlallerine, kalkınma hakkı isteklerine daha ne kadar milleti şeriat beşiklerinde uyutmaya devam edeceksiniz? Memlekette şeriat düzeni mi var da bir uçağımız yok!? Peki bu İran ne iş, atom bombası yapma sevdasında? Bilmem kaç kere darbe ile gelişmenin önünü kestiniz. Her şey elinizdeydi. Niye bir uçak yapmadınız? Neden bir araba patentimiz yok? Nasıl olur da Uçak gemisi sahibi olamadık? Şeriat mı engelledi sizi? Ne bu şeriat hikayesi yahu? Eğitim hakkı, çalışma hakkı, özgürce yaşama hakkı!... Başını kapatan kadının görüntü kalitenizi bozmasından başka size ne zararı var? Bu durum nasıl şeriat tehlikesi oluyormuş? Daha da tehlike adına ne var? Dönüp dolaşıp, baş örtüsü! iki tesbih, bir takke! Başka hiç mi argüman yok!? Bırakın şeriat meriat laflarını da ülke insanının hukukunu koruyun. Zenci muamesi yapmayın bu insanlara; yazıktır. Bir tarafta hamuduyla götürenler, diğer tarafta evine ekmek götüremeyenler! Beceriksizlikleri, suistimalleri şeriat sloganları ile örtemezsiniz! Şehid düşünce çocuk, anasının elini öpmeye sıraya girilir. O ananın kızı okusun, bir meslek sahibi olsun diye okula alınmaz! Ne iş bu? Dindar olmama hakkını savundukları kadar, dindar olma hakkını da savunduklarında birileri, bu laiklik ne anlama geliyor anlamış olacağım! Yalandan uyduruk bir şeriat gelecek, kıtır kıtır kesecekler! ile oyalıyorlar insanları. Halbuki önünüze bakın! Gerilerden korkmayın! Sanayi lazım ülkeye. Üretmek lazım! Medeniyet lazım! Ergenekon diye bir sallandı ortalık, hazmı kim bilir kaç zaman alacak? Kimin eli kimin cebinde belli değil bir ülkede, sorun mu kalmadı! Önüne gelen ülkede baş olma sevdasında. Bir aklı başında insan da ayak olmak istemiyor! Olmak isteyenin de ayağına basılıyor! Hizbullah, dhkp-c, ibda-c, pkk meğer aynı masadan idare edilirmiş! Kaç ocak söndürdü bu insanlar? Bunlardan daha büyük hain olur mu? Bir şey yapacaksanız bu kan içici sömürgenlerin hakkından gelin! Bu sorundan daha reel bir sorun öyle mi, camiye bile gitmeyen Müslümanların getireceği şeriat yönetimi? Dön dön dört Aczimendi görüntüsü, iki çarşaflı, bir sakallı cübbeli... Materyal bile yok yeni! Bıktık! Gına geldi! Madem biz bu filmi izleyeceğiz; yeni sezonda yeni diziler isteriz! Biraz masraf yapın! Şöyle usturuplu bir şeyler olsun. Macera, heyecan olsun! Tesbih takke zikir görüntüleri kesmiyor! Sokakta görmediğimiz tipler hele hiç kesmiyor! Yemiyoruz artık! Doğdum doğalı şeriat ile korkutuyorlar! Bir gram şeriat görsek de civarımızda, laflarına kıymet versek! Gördüğümüz aynı yüzler, aynı işler! Toplasan hepsini bir yerli dizi kadrosu bile etmez! Ne bileceğim ben onların da Ergenekon tezgahının ürünü olmadığını? Bu memleket sizin standap sahneniz mi? Bana aş, iş ver kardeşim! Eğitim ver, medeniyet ver! Bırak bu masalları! İsmail Arslan E herkes uyumuyor tabi.
  14. Geçmiş olsun efendim. Onlarca kişinin önünde iddianın balon çıkması kötü bi marazdır. Şifa diliyorum. Türkiye'ye gelince, her iktidar yolunu bulur, halk bi türlü hangi yolda gittiğini bilmez. Konuşur, konuşur, konuşur...
  15. Su DaMLaSı

    BİR AZİZE YARATMAK

    Herhangi bir konuya "kaz"mış gibi baksaydım, emin olun ele almazdım. Ortalık boşa benzemiyor Sayın Demirefe. Ve biz ortalığın tenhalığının da derdinde değiliz. Bu bir disiplindir, kendi içinde mantıklı cevapları vardır. Siz bunu politik çevirmeler olarak algılamak isterseniz algılayabilirsiniz. Tercih meselesi... Mucizeye yok demedim. Mucize vardır. Ancak son Peygamber ile birlikte noktalanmıştır. Keramet mevzusu tartışmalıdır. İşte burada halkın mucize iştahı ve olağanüstüye olan merakı devreye giriyor. İslam tasavvufunda keramet, bizzat kerametin gizlenmesi olarak erdemli sayılmıştır. Böyle fiskos masalarında askerlik anısı anlatır gibi kerametli hikayeler yarıştırmak halkın hobi edindiği bir tatmin olayıdır. Kuran'ın mucizeliği kemal olmasından kaynaklanmaktadır. Ana disiplin olarak mükemmeldir. Kuran bilimsel bir kitap değildir, ancak bilim Kuran'ın yanında zayıf kalacak kadar ondan seviye olarak düşük ve yetersizdir. Bu nedenle Kuran'ı reddetmeye gücü yetmez. Bu tıpkı binbir renkli bahçe ile buzdolabının sebzeliğini kıyaslamak gibi. Bu sözlerim size ağır gelebilir. Ama müslüman olarak bunların hakikatine olan inancımla sizinle muhatap olduğumu bilmenizi istedim. Yani ortalığın tenhalığı beni enterese etmiyor ve ortalığın sofrası da öyle. Bir konuyu pek çok ağızdan dinlerseniz pek çok konu dinlemiş olursunuz. Din de böyledir. Herkes dinini ve hatta Rabbini kendi zihnince ve ilgisince belirler. Bu yüzden emin olun burada savunulan İslam da, yerilen İslam da tek ve öz değil. Daha çok birbirimizin hayata bakışını ve kutsalını kurcalamaktayız. Geneli değil özeli... Özetle, demek istediğim, Sayın Demirefe, bu konularda güvenebileceğiniz ve seviyenize uygun bir muhatap belirlemedikçe kalabalık içindeki gürültüye hizmet etmiş olursunuz. Ve aynı yorumları yapmaya kendinizi mahkûm edersiniz. Selam ile...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.