Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Zsa Zsa

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    15
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

Zsa Zsa son kazandığı tarih 30 Kasım 2011

Zsa Zsa en çok beğeni kazanandı!

Zsa Zsa - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

4

İçerik İtibarınız

  1. Zsa Zsa

    Özledim...

    Balkona bir gazete serer ve otururduk yarı çıplak üzerine… Bizim için aldığın o ıslak puroyu yakardık keyifle… Ve tüttürürdük dumanını, güzel bir sohbetin eşliğinde… Bazen de hüzünlü olurdu o sohbetler; sen bana babanı anlatırdın, onu ne kadar sevdiğini ve onu kaybetmiş olmanın seni nasıl üzdüğünü… Gözlerin dolardı bazen, benim de gözlerim dolardı ama babanı sevdiğimden ya da onu kaybettiğinden değil, gözlerin dolduğundan dolardı benim gözlerim. İçime dokunurdu senin gözlerinin doluyor olması… Ben seni ne zaman özlesem, hep ıslak bir puro kokusu gelir burnuma… Ben sevmezdim eskiden beyaz sabun kokusunu ama senin banyondan beyaz sabun eksik olmazdı. Ellerimi yıkardım beyaz sabun kokardım, ellerini yıkardın beyaz sabun kokardın… Banyo yapıp, yanıma geldiğinde çekerdim burnuma kokunu. Son bir nefes alır gibi, nefes almaya hasret kalmış gibi… Ve sen hep buram buram beyaz sabun kokardın… Şimdi seviyorum beyaz sabun kokusunu ve ne zaman duysam seni özlüyorum. Ne zaman seni özlesem gidip ellerimi yıkıyorum… Pişman mısın derdin bana, çok pişmanım derdim. Gülerdik sonra… Niye gülerdik bir tek sen ve ben bilirdik, neye pişmandık onu da bir tek sen ve ben biliyoruz. Yani aslında pişman değildik tabii, aksine çok mutluyduk… Pişman olmak işin esprisiydi güldürürdü bizi bu soruyu sormak. Saçma gelir belki başkasına böyle bir soru sormak ve o soruyu her sorduğunda ya da o cevabı her verdiğinde alabildiğine gülmek… Olsun tek biz gülelim. Hatta tek biz bilelim. Pişman mıyım? Asla pişman olmadım, tek bir anından dahi… Çok şey var aslında, aradan geçen onca zamana rağmen hala seni anımsatan çok şey var içimde ve hala seni sevdiğim, seni özlediğim gerçeği ile yaşıyorum. Sanki geriye kalan her şey yalandan ibaret, hepsi anlamsız… Hayatımda senin yokluğun gerçek olan tek şey… Ve hayatımda başkalarının var olması, olmaya devam ediyor olması benim kocaman yalanlarım… Ve ben yalanlarımdan kurtulamıyorum. Ve ben bu yalanları sadece gerçeğimden kaçmak için devam ettiriyorum. Delilik ötesi… Hiçbiri benim hatam değildi… Sen bizi terk ettiğinde, biz daha çocuktuk… Bu ilişki o zaman daha çocuktu, kendi başına ayakta kalmayı beceremeyecek kadar çocuktu… Seninle büyüyordu, birlikte büyüyorduk, birlikte büyütüyorduk. Ve sen bizi terk ettin, işte o zaman bu çocuk ayakta kalabilmeye devam etmek için bir sürü yalana tutundu. Tıpkı senin de ayakta kalabilmeye devam etmek için bir sürü yalana tutunduğun gibi… Şimdiyse sen geri dönmek istiyorsun, şimdi ben geri dönmek istiyorum ama yalanlar bizi bırakmıyor… Delilik ötesi… Bunları sana söylemeyi isterdim ama biliyorum şu an için mümkün değil… Buraya yazıyorum çünkü bir yere yazmam lazım… Çünkü içimdekileri yazmazsam deliliğin ötesine geçeceğim. Son olarak; geçenlerde bana söylediğin o sözle bitiriyorum cümlelerimi; OLMAK BU İŞTE CAN; OLMAK, HAFIZAYA KAZINMAK... Evet can, olmak bu demek; hafızama kazınmak...
  2. Bugün bir zaman makinesine sahip olduğumu farkettim. Anılarım ve umutlarım... Anılarım geçmişe, umutlarım geleceğe taşıyor beni...

    1. Admin

      Admin

      eh iyi yolculuklar o zaman... :)

  3. Selamlar herkese, Ben de geldim Bloglarda olacağım. Beni buradan takip edebilirsiniz, tabi isterseniz Görüşmek üzere
  4. Bekliyorum ben; bir haber, bir selam, naber, nasılsın falan diye bir mesaj… Sıkıcı ama beklemek; çünkü beklenen haber bir türlü gelmeyince insan sıkılıyor, insan beklemekten hep sıkılır zaten... Ben de sıkılıyorum; çünkü ben de bir insanım. Bazen de ben göndersem bir haber diye de düşünüyorum ama o da pek bir işe yaramaz biliyorum. Sonra kendimi Oruç Aruoba’nın dizelerine vuruyorum... Oruç Aruoba'nın dizeleri de bana vuruyor tabii. Diyor ki; “Aramak, çok zor bastırabildiğim bir dürtüydü; aranmamak ise ince bir sızı…” ___________________________________________________________ Samuel Beckett da Godot'yu beklerken benim kadar sıkılmış mıdır acaba?
  5. Zsa Zsa

    görünmez olsan ne yapardın..

    Muğla'ya giderdim
  6. Olsun varsın pişman değilim, Biraz üzüldüm hepsi bu, Ağlamam artık gidenlere Ağlamam artık bitenlere Ağlamam artık üzenlere İhanet edenlere
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.