Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

MİKALİKA

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    3
  • Katılım

  • Son Ziyaret

MİKALİKA - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde
  • İçerik Başlatan

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. MİKALİKA

    DENEME

    LÜTFEN DEĞRLENDİRİRSENİZ SEVİNİRİM
  2. MİKALİKA

    Biz, ''Böyle Olsun'' İstemedik!

    ARKADAŞLAR BİR KİTAP DENEMEM VAR ARADA BAKAR MISINIZ
  3. MİKALİKA

    DENEME

    Aslında başlamak bitirmenin yarısıdır diye öğrenmiştim hayatım boyunca ama bu yaşadıklarımdan sonra hayatın nerde başlayıp nerde sonlandığını sorgulamak gerçekten normal gibi görünüyor…. 1996 yılı haziran ayı Oklu bitmiş tüm heyecanımla hayata atılacağımı düşünüyorum her gencin hayal kurduğu gibi….. Aslında vasıflı biriyim de ama neden benim seçildiğimi asla anlayamayacağım sanırım Kemal ben acizane KARAKALP…….. ne kadar çok çığlık atarsan o kadar çabuk sana gelirim….. Hava o kadar sıcak ki bulanltıcı derecede atlet sırtıma yapıştı sanki . Babamın küçük bahçesine tel örgü çekiyoruz . nasıl katlanılır bu duruma yaaa .. babam duymaz büyükbabam duymaz ben ortada off ya benim zeyneple buluşmam lazım kaç gün oldu onu görmeyeli Aşkım benim… Ben dalmışım kendi hayallerime tokadın nerden geldiğini anlamadım sanırım hayatım boyunca büyükbabamin ilk tokatı bana Ama adam haklı ben öyle deli deli düşünürken bağ makasını adamın eline dürtmüşüm… En son arkamdan bağırdığını duydum -Buraya gel dedim sana Kemal Tabi asla dönmedim ama o tokadı da asla unutmayacağım zaten o tokattan sonra her şey daha da kötüleşmeye başladı büyükbabam den uzaklaşmak sanırım iyi bir fikir değildi. Her zaman çok hayal kurdum ama bu rüyalar gittikçe kötüleşiyor bir şeyin beni çağırdığını hissediyorum Ter içinde uyanındım yine çok kötü oldu gceleri uyumak istemiyorum sanki bir şey beni ele geçiriyor. Nerdeyse doğum günüm yaklaşıyor yazın en sıcak günleri hayta hayta okul bitti biraz daha gezmeliyim birde Zeynep var o kadar güzel ki elleri küçücük kocaman iri iri gözleri simsiyah 3 yıldır birlikteyiz Zeynep le her şeyim benim o Bu arada iş buldum mobidick cafe de aslında çok güzel bir iş ben seviyorum şafak abi çok iyi biri yurt dışından gelmişler Fatma abla ile ve bana inanıyor sanki babam gibi ne yaparsam ne söylersem destekliyor işin en güzel tarafı Zeynep her gün geliyor . gerçi işleri biraz aksatıyorum ama olsun zeynepe her şey değer Zaten Şafak abi de çok seviyor beni .. bir şey demiyor günlük birkaç saatlik kaçamağıma…  1996 yılı temmuz ayı Güneş battıktan sonra her şey giderek kötüleşiyor rüyaları ve beni çağıran o sesi artık uyanıkken de duyabiliyorum sadece zamanı yaklaşıyor diyor -Zaman yaklaşıyor hazır ol Metalik bir ses bu sanki microfondan konuşuyor biri kimsenin olmadığında güneş yerini geceye bıraktığında başka şeyler oluyor etrafımda anlamaya çalışıyorum sanki ben başka bir şeye dönüşüyorum her gün daha bir yorgunum İşe gidemez oldum uyumamak için direndiğim her gün daha çok yatağa bağlanıyorum  1996 yılı 2 Ağustos Artık nerdeyse hergün yataktayım çok az uyanıyorum ailem başımda hergün bir başka doktor geliyor benim yanıma beni muayene ettikten sonra herkesin başı önde imkansızlıklar içinde hiç umut yok Artık dualar okunuyor tamamen baygınım duyduğum tek şey o ses sağır edercesine güçlü tek şey söylüyor; -Zaman geldi hazır ol Bilmyorum neye hazır olmalıyım nerdeyse bir bir aydır baygın haldeyim ne oluyor bana koluma taktıkları serum artık acı verıyor aldığım her ilaç daha çok canımı yakıyor neye hazır olmalıyım -Neden ben Daha on sekiz yaşımda bile değilim neden bu haldeyim  4 Ağustos Büyükbabam yanımda kulağıma bir şey fısıldıyor yarı baygın halde duymaya çalışıyorum anlaya bildiğim tek şey -Senin sıran geldi hoşça kal . Bir anda yatağımdan fırladım ne demek bu hoşça kal nereye gidiyorum ben nerdeyse gece yarısı sonra sessizce yatağıma düştüm herkes başımda annem babam Zeynep kızkardeşlerim sıla ve belma her şeyin karardığını hatırlıyorum sonra bir çığlık ve tamamen sessizlik Artık korkmuyorum bu bir ölüm değil sanki bir başlangıç her yer bembeyaz ışık her yeri kaplıyor bağırıyorum Neden buradayım neresi burası lödüm mü cennetemiyim kimse yok mu Cevap yok zaman yok hiçbirşey yok sadece ışık tüm bedenimi isitan heryerimi kaplayan ışık artık bitkinim yine o ses artık rürayalımda olduğu gibi değil daha sıcak -Ben aspia gücün ve egemenliğin tanrısı dünyada beni temsil etmek için sen seçildin -Neden ben ben kimim -Sen benim soyumdansın kemal Dünya var olduğundan beri her bin yılda bir temsilcim olur gücün ve adaletin temsilcisi -Ben nasıl senin soyundan olabilirim sen bana bir tanrı olduğunu söylürsun -Bana inan kemal aradığın cevaplar burada değil yine dünyada -Ben ölmedim mi -Şimdi geri dönmelisin aradığın cevaplar seni bulacaktır artık benim bir parçamsın Yine bayıldım üzerimde beyaz bir örtü var her yarde ağlama sesleri burası bizim evimiz ne oluyor neden ağlıyor insanlar ben ölmedim Annem koştu önce beni yatakta doğrulmuş görünce yere düştü -Anne ben ölmedim buradayım diye bağırdım Babam koştu odaya beni yatakta görünce düşmemek için kapıya tutundu oğlum kemalim başladı bağırmaya babamı duyan herkes odaya koştu Zeynep boynuma atladı nasıl diye bakıyordu herkes gözüme nasıl olurda biri öldükten 8 saat sonra uyanır hemen üzerime bir şeyler ayarladılar dışarı çıkmak istiyordum temiz havayı ciğerlerime kadar çekmek toprağa basmak istiyordum yalın ayak Ve 5 Ağustos benim doğum günüm bugün gerçekten benim doğum günüm 2 Aradan birkaç gün geçmiş ben ayaklanmıştım . evet 5 Ağustos benim doğum günümdü ama büyükbabamide aynı gün kaybetmiştim . Yaşadıklarımın kötü bir rüya olduğunu varsaydım hep evde hiç kimse bir daha konuşmadı bunu ben ölmüş ve tam sekiz saat sonra yeniden dirilmiştim . Sanki hiç bir şey olamamış gibi geçip gidiyordu günler. Ta ki eylül ayının 14. Gününe kadar o gün bir garip uyandım yataktan yüzüm asık içim karamsar hani fırtınadan önce bir sessizlik olur ya öyle bişey işte; Öğleye doğru evin zili çaldı . Sonra annemin seslendiğini duydum Kemal kapıdaki postacı seni soruyor Bende ahşap merdivenlerimizin tırabzanlarına tutunmadan uçar gibi kapıya koştum . Kapıda garip görünüşlü ne postacıya ne kuryeye benzeyen biri bana bakarak adımı söyledi Kemal Caner siz misiniz Evet Bir paketiniz var Kim göndermiş Ali Rıza Caner Büyükbabam…… Baştan aşağı titrediğimi hissettim büyükbabam neden bana bir paket göndersin ki Adam şurayı imzalayın lütfen Adamın uzattığı belge o kadar eski idi ki nerdeyse benle yaşıt . hemen sordum bende büyükbabam ne zaman bunu postaya vermiş Efendim biz özel bir şirketiz. Verdiğimiz onca hizmetlerin yanında uzun zamanlı posta teslimatı da yaptığımız işlerden sadece biri Ne kadar uzun zaman??? Ali Rıza Bey bu paketi tam 18 yıl önce postaya vermiş İçimin iyice ürperdiğini hissettim neden bana 18 yıl önceden bir paket göndersin ki !!!! Acele ile adamın uzattığı belgeyi imzaladım annemin meraklı bakışlarına aldırmadan paketi aldığım gibi odama koştum Çalışma masasının üzerine bıraktığım paketi izlemeye başladım çünkü korkuyordum . aklıma hep öldüğüm günün gecesi başıma gelenler geliyordu . o günden hiç kimseye bahsetmemiştim. Soran herkese de bilmiyorum bir anda uyandım sizin hatanız var ölen biri nasıl uyanır gibi laflar ediyor geçiştiriyordum ama o gece yaşananları hiç unutmadım büyükbabamin kulağıma eğilip bana söylediklerini Artık senin sıran geldi Ya da ASPİA’nın Sen benim kanımdansın şimdi git aradığın cevaplar seni bulacaktır Sanırım büyükbabam çok şey biliyordu ASPİA ile ilgili ve ben nerdeyse hayatım boyunca ondan kaçtım Ve şimdi 18 yıl önceden gönderilen bir paket bir paket masanın üzerinde bana bakıyordu. Öyle kadar oturdum bilmiyorum ama öğleden sonra olduğu kesin gün batıya dönmüş güneş sıcaklığını yitirmişti. Sonra korka korka pakete uzandım .Üzerindeki kaplama kağıdını usulca açtım ki biraz zorlasam parçalanacaktı 18 yıldır bir dolapta bana geleceği günü bekliyordu Kaplama kağıdının altında daha önce hiç görmediğim bir çeşit deriye sarılmış bir sandık daha vardı. Derinin hemen kenarına bir cep dikilmişti. İçinden paslı bir çiviye benzer küçük bir demir parçası onu elime aldığımda ASPİA’nın sesi kulaklarımı çınlattı Anahtarı iki avcunun içinde tut Küçük demir parçası avuçlarımın içinde birden parladı ve kırmızı bir ışık demetine dönüştü . Ellerimi açtığımda o küçük paslı şey altın rengi iki tarafı yılan başlarına dönüşmüş bir anahtar haline geldi. Artık korkudan titriyordum bunu yapabilen nasıl bir güçtü. İnanmamak için kendimi ne kadar zorlasam da her şey gözümün önünde idi işte küçük bir demir parçası gözümün önünde yılan başlı altın bir anahtar dönüştü . Bir anda elimden fırlattım anahtarı korkuyordum ve bağırmaya başladım İstemiyorum istemiyorum bunu neden ben Korkma dedi ASPİA Seni 5000 yıldır bekliyorum Peki ya büyükbabam dedim Büyükbaban sadece benim emanetimi gerçek sahibine ulaştıracak taşıyıcılarımdan biriydi Ne var sandığın içinde Aradığın tüm cevaplar o sandiğin içinde… Yerdeki anahtara uzandım masanın üstünde duran sandığa doğru yürümeye başladım çok büyük değil sandık dersanelerde dağıtılan promosyon klasörle kadardı sadece üzerinde hiç tanımadığım bir dilde şunlar yazılıydı gerçi bildiğim tek dil Türkçe idi ama Sagementa otuante Anahtarı yuvasına yerleştirdim. Işık tüm odayı kapladı hiç bilmediğim dilde birçok kelime havada uçmaya başladı tüm vucudumu kırmızı elektrik dalgaları kaplıyordu. Havada uçuşan kelimeler önce yavaş yavaş gözlerimden içeri girmeye başladı . ayaklarım yerden kesilmiş havada askıda duruyordum. Sonra birden her şey hızlanmaya başladı her şey daha hızlı oluyordu tüm odaya yayılmış ışıktan kelimeler sanki çok hızlı akan bir nehir gibi gözlerimin içine aktı her şey bittiğinde odanın ortasında idim sanırım bayılmışım biraz da burnum kanamıştı. Ayağa kalktım tekrar sandığa baktım Sagementa otuante (gerçek güç saflıktan gelir) Anlayabiliyordum ama nasıl bunları düşünürken yine ASPİA’nın sesini duydum Artık benim dilim olan ENCE lisanın yanında tüm dünyadaki dilleri biliyorsun bu yolculuğun sırasında sana küçük bir hediyem Ne yolculuğu Kardeşlerini bulman için çıkacağın yolculuk Kardeşlerim mi Evet sen benim öğretilerimle onlara ne için dünyada olduklarını anlatacak ve tüm güçleri kendi bünyesine alacak olan kişisin Lantin Lantin de kim Lantin sensin Kemal Kemal senin senin sadece dünyadaki ismin Büyükbaban bunu biliyordu Lantin bu yüzden beni duyabileceğin zamana kadar seni korudu şimdi hazırlanma ya başla kış gün dönümünde yola çıkacaksın
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.