Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

about.you

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    538
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    1

about.you son kazandığı tarih 2 Ağustos 2010

about.you en çok beğeni kazanandı!

2 Takip eden

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Belirtmemiş

En Son Profil Ziyaretçileri

Son ziyaretçiler paneli devre dışı bırakıldı ve diğer kullanıcılara gösterilmiyor.

about.you - Başarıları

Yetkin

Yetkin (10/14)

  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde
  • İlk İleti
  • Ortak Nadir

Son Rozetler

5

İçerik İtibarınız

  1. Elimizdeyken değerini bilmek! Neden hep böyle olur(?) bilinmez. Hep kaybetmişken farkına varırız gidenin… Bir sevgilinin, bir dostun, bir arkadaşın, maddi – manevi her şeyin. Vefasızlığımız kendimize midir(?) yoksa bu kadar mı zenginiz içten içe(?) o da ayrı tartışılır. Ancak şu bir gerçek ki ; “giden değer kazanır…” Bugün, bunun biraz daha altını çizmek ve gidene “gitmeden” DUR(!) diyebilmek için en çarpıcı örneklerle “elimizdeyken kıymetini bilmenin” altını çizeceğim. Önce bir baba ile kızın diyaloglarına bakalım… 0 yaşında Baba : Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı..? Gözleri de bana ne kadar çok benziyor… Kızı : Bu gözlerini benden hiç ayirmayan adam babam olsa gerek… 5 yaşında Baba : Prensesim benim, güzel kızım… Söyle bakalım baban sana ne alsın..? Kızı : En çok babamı seviyorum… Babam, niye annemle uyuyor..? Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin… 10 yaşında Baba : Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız..? Kızı : Ben babama aşığım… Büyüyünce babam gibi erkekle evlenecegim… Babam bu ay harçlığımı arttırır mı..? 15 yaşında Baba : Ne kadar da çabuk büyüdü… Eve de gittikçe geç kalmaya basladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek… Sanırım daha sert konuşmalıyım… Kızı : Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum… Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum… Ne zaman özgür olacağım..? 20 yaşında Baba : Artık sözümü dinlemiyor, benden giderek uzaklaşıyor… Kendi parasını da kazanmaya basladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten… Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor… Kızı : Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor… Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli..? Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım… Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!… 25 yaşında Baba : Bir gün bunun olacağını biliyordum… İşte evleniyor… Zaten aramız eskisi gibi değildi… Şimdi bir de kocası var… Prensesim beni terkediyor… Kızı : Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki..? Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor… Kendi hayalindeki damat degil ya!… Sanki birlikte yaşayacak olan o… 30 yaşında Baba : Çok az görüşüyoruz. Daha sık biraraya gelsek ne iyi olur… Hem torunlarımı da özlüyorum… Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki… Kızı : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba… Yine telefonda çok üzgün geldi sesi… Haftasonu onlara süpriz yapmak en iyisi… 40 yaşında Baba : Kızım, benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor… Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum… Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim… Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı… Şimdi beni beğenmiyor… Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyecegim… Kızı : Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor… Sürekli bir şeylerden yakınıyor… Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama… Ya ona bir şey olursa..? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım… 45 yaşında Baba : Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel… Gözüm arkada gitmeyecegim. Her şeyi kendi başardı… Onunla gurur duyuyorum… Kızı : Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim… İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten… Allah’ım onu benden alma! 50 yaşında Baba : Dünyada mutlu kal kızım !… Kızı : Seni çok özleyecegim ve arayacağım babacığım… Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana..? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol… Ve hep yanımda olduğunu hissettir, Ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesela… Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım..? 55 yaşında Kadın : Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım… Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, Çünkü “keşke”lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum…. Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu..? Bu satırları okurken “off!” diyip, aslında hepimizin hayatında yaşadığı, gördüğü ya da bildiği şeyleri hatırlattım size değil mi? Şimdi daha iyi bir alıntıya geçiyorum. VE Ann Landers’in yazdığı bir başka “farkına varmak!” ile ilgili yazıya değiniyorum. Babam VE Ben 4 yaş: Babam herşeyi bilir. 5 yaş: Babam çok şeyi biliyor. 6 yaş: Benim babam, senin babandan daha çok şey biliyor. 8 yaş: Babam galiba bazı şeyleri biliyor. 10 yaş: Babamın gençliğinde, herşey çok farklıymış. 12 yaş: Aslında, babam bu konuda hiçbir şey bilmiyor. 14 yaş: Babama kulak asma! O, artık çağ dışı. 21 yaş: Babammı? Aman tanrım! O, hiçbir şeyden anlamaz. 25 yaş: Babam bu konuda azda olsa bir şeyler biliyor. Ama o yaştaki insanın bu konuda bir şeyler bilmesi normal zaten. 30 yaş: Bu konuda babamın fikrini alsak iyi olur. O kadar deneyimli ki. 35 yaş: Babama sormadan hiçbir şey yapmasam iyi olacak. 40 yaş: Acaba babam bu konunun nasıl üstesinden gelirdi? Ne kadar akıllı ve deneyimli bir insandı. 50 yaş: Babamın yanımda olması ve bu konu hakkında fikir vermesini çok isterdim. Onun ne kadar akıllı olduğunu hiç takdir etmemiştim. Oysa ondan çok şey öğrenebilirdim. Meğer babam herşeyi biliyormuş.. Belki hayatımızın en önemli şeyiyle –ailemizle- örnekledim “elimizdekini” Şu dakika, yüreğinizin içi sızladı belki ama bu “sonuncusu!” olsun ve son defa kaybedin değerli olan her şeyinizi… Yazan : Özgür ŞAHİN
  2. about.you

    Her şey... Her şey Yarım!

    Yarım Kalmış Bir Cümleyim... Yine yarım kaldım.Yine..Özne ile başlanıldım,nesneler geldi,edatlar v.s. ama bir anlam kazanamadım..Yüklemim eksik işte... Kayan yıldız,nemli toprak,dalgalı deniz,yeni umutlara gebe bir gökkuşağı.. Hepsinde bir ihtar gizli..Hepsi bir sır..Bir bilmece. .Hiç bir şey tamamlamadı beni;tamamlayamadı.. Paslı bir rüzgar, riyakar kollar,kırılan kanadlar,bitmeyen inatlar ve mütebessim çehreler.. Her şey aslında yarım.. Eksiksiz olan var mı ki; Bu Dünyada? Sesler uçurum,sesler yalan..Takat yok artık.. Caddeler yaralı,sineler alevli..Yağmurlar da erken yağar oldu artık;intiharlarıma..Takatim yok artık..Yookk. Çok mu çileliyim,yoksa çok mu karamsar.. Bu dünyanın denizine mi aldandım yoksa.. Sırlı aydınlıklara doğru yol alırken; yalnız karamsarlıklar arkadaş olmuş bana.. Bir vefakar dostla kurtuluş yolunda mıyım diye düşünürken; hüzünlü bir merasim hazırlanmış bana... MERHABA!.. DÖNME KENDİNE!.. 'O' DÖNSÜN KENDİNE!.. Nedir bu tanımsızlık..Herşeye rağmen çakılmışız kırılgan bendlere.. Alenen yaşanmamış baharlarımız da çoğalır olmuş.. Tasavvurlara yer kalmamış;seraplarımızdan.. Gölgede kalan anlamlı yadlar;gün ışığına çıkamamış.. Yarım kalma kuşkusuyla... VE BENİM SON ŞANSIM!.. BİR EYLÜL YAĞMURU DA TAMAMLAYAMAMIŞ BENİ!.. YİNE YARIM KALMIŞ BİR CÜMLEYİM İŞTE!.. YİNE YARIM KALMIŞ BİR CÜMLE!.. Ve anladım ki;herkes ve her şey yarım.. Tamamlanmak adına çoğu girişimlerde bulunsak da;yarım kalmak da güzel aslında.. En-nihayetinde vuslat anında ancak TAMAM olacağımızı bilmek de güzel!... Ve bilirim ki yarım bırakılmış yüreğim senle tamam olur... Alıntıdır...!!!
  3. about.you

    İyi ki Varsın...

    Sevgi ve aşk karşılık bulduğunda nasıl da doyumsuz. Mevcut tüm zamanların hepsinin bile yetersiz gelmesi ne demekmiş öğrendim seninle. Her şeyin toplamı dahi, sevgini yerinden bile kıpırdatamaz terazimin kefesinde. Kim okumaya gerek duyar ki aşkı anlatmaya çalışan Mevlana'yı, böylesi bir aşkla biz gibi bizzat yanıp tutuşurken alev alev. Aşk biziz, biriz, tamız, hem yokuz, hem de varız. Dünya, hesaplar, insanlar, amaçlar varmış bize ne, üstünde durduğumuz tertemizliğimiz gibi beyaz bulutlardan cennetimizde duyulmayan sesler onların hepsi de. Birbiri etrafında el ele dönen iki pervane olmuşuz, gözleri kamaşmış yüzleri gülen. An durmuş, zaman akmaz, mekan yok olmuş, tek atan kalbimizin sesinin huzuru doldurmuş içimizi, erişilebilecek son noktasındayız mutluluğun, aşkın, sevginin, saflığın, güzelliğin ve iyiliğin. Tutku doluyum her zerrene ve varlığına, bir tanecik güzel eşim, bir tanem...
  4. about.you

    Mutluluk Yanıbaşında

    Teşekkürler, Sevgili LaLaconde, güzel dileklerinizi mutlulukla kabul ediyorum. Dediğiniz gibi ilk günkü heyecanı yıllara taşıyabilmekte başarı. Bu da pozitif olmaktan ve sevginin emek sarfederek korunabileceğini bilmekten geçiyor. Gerçek aşkı saçlarından yakalamış her çifte ömür boyu mutluluklar temenni ediyorum...
  5. about.you

    ALLI TURNAM

    http://www.vidivodo.com/172010/can-yucel-_- baglanmayacaksin
  6. about.you

    Hiçliğe Çıkan Merdiven

    Aşksızlık hiçliğe, aşk sevgiye çıkan merdivenin basamaklarından oluşur Sevgili musa474. Her aşkta yaşanılan inanılmaz anılar, sevgi denen gökdeleni inşa eder. Sevgi aşkın etrafındaki emek, sahiplenme, sadakat ve güvenle yoğrulur pişer, uzun da zaman ister...
  7. about.you

    O Günler

    Anayasa paketine mi?
  8. about.you

    O Günler

  9. about.you

    Mutluluk Yanıbaşında

    Hesapsız sevmek aşkların en kutsalı, en güzeli, sevgimiz gibi...
  10. about.you

    Mutluluk Yanıbaşında

    Teşekkürler Sevgili Radya...
  11. about.you

    Mutluluk Yanıbaşında

    Teşekkürler Sevgili ChatMaster...
  12. about.you

    Mutluluk Yanıbaşında

    Teşekkürler Sevgili Freyja...
  13. about.you

    Sevgi

    Güneş hep parlıyordu gökyüzünde, kara bulutlardandı görülmeyişi. Güçlü rüzgarlar dağıttı pusu, kendinden minik bir yıldızın ışığıyla doğruldu. Şimdi alevler saçan gülüşü ile doğuyor sabahlar. Benzersiz bir yıldız olduğunu öğrendi ve gururla ısıtıyor kalpleri şimdi. Güneş herkes için parlayacak artık ebediyen, minik bir yıldızın kalbi kalbinde...
  14. about.you

    Mutluluk Yanıbaşında

    Hanefi Avcı'nın sevgilisi Kezban Küçük var bu ara ekranlarda. Sırılsıklam aşık resmen kadın. Konuşurken gözleri parlıyor. Uzun zamandır böylesi bir konuşma izlemedim ben. Sabah bir tv haber programında görüntülerin ardından Kezban Hanımın ruh hali seyircilere soruluyor ve fakslar yağmaya başlıyor. Biri diyor ki; bu kadın hasta, psikolojik tedavi görmeli bir an önce. Kendi aşık değil ya, hiç aşık da olmamış ki, aşkı bir hastalık olarak görüyor. Oysa aşk mutluluk sadece, kadın son derece mutlu, faksı atanın hayatı boyunca hangi alanda didinse dursa böyle bir mutluluğu hissedemeyeceği ortada. Aşk o kadar uzak ki ona, mutluluğa daha zor yollardan ulaşacağını zannediyor. Etrafa neden mutlu olunmaması gerektiğini anlatan sayısız insandan biri sadece. Mutluluk ölçülü olmalı ona göre, doyasıya mutlu olunması yanlış. Etrafa da fazla belli edilmemeli, canı çeken olabilir kimbilir, hani. Aşk ve mutluluk alay edilesi ve hatta düzeltilmesi gereken bir durum kendince. Sanırım içinde yaşadığımız meteryalist zamanlar yaptı bizi böyle sevgisiz. Tarihi aşk hikayeleriyle dolu bizler nasıl bu hale geldik acaba. Delice çalıştığımız işimiz, ekmek derdimiz ya da daha fazla kazandığımız paranın peşinden koşarken mi ittik duygularımızı ve tüm bunların nihai amacı olan mutluluğu, bir kenara yoksa. Sevmek zor, seveni anlamak imkansız olmuş artık. Herkes para için dönen bir düzenin kurmalı oyuncağı olmuş gidiyor. Ne dersiniz önünüzde duran mutluluğu, uzaklarda aramaya gerek var mı? Beyaz Kelebekleri bir şarkısı vardı hani; Bak kardeşim Elini ver bana Gel kardeşim Neşe getirdim sana Al kardeşim Ye gül iç oyna Sar kardeşim Kolunu boynuma Sev kardeşim Canım feda yoluna Tap kardeşim Tüm insanlara Dünyaya geldik bir kere Kavgayı bırak her gün bu şarkımı söyle Sevdikçe güler her çehre Amaçlar hep bir olsun Kalpler birlikte Dünyaya geldik bir kere Kavgayı unut her gün bu şarkımı söyle Sevdikçe güler her çehre Mutluluklar bir olsun Acı birlikte.. Dünyaya geldik bir kere Kavgayı bırak her gün bu şarkımı söyle Sevdikçe güler her çehre Amaçlar hep bir olsun Kalpler birlikte Dünyaya geldik bir kere Kavgayı unut her gün bu şarkımı söyle Sevdikçe güler her çehre Mutluluklar bir olsun Acı birlikte.. Dünyaya geldik bir kere Hoşçakalın...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.