Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ALLAH VAR MIDIR, NE YAPMIŞTIR?


cheshmidil

Önerilen İletiler

Yazilar o kadar uzun ve geride kalmis ki, neye teori dedigimi su an hatirlamiyorum. Eger o kismi bulur alintilarsaniz bakarim. Ben hipotez ile teorinin ayni oldugun u da soylemedim. Hipotezin turkcesi varsayimdir. Yani bir seyi var saymak.

 

Elbette, Hipotez ile Teorinin aynı şey olduğunu söylemediniz. Bunu söylemeniz zaten mümkün değil. Çünkü, hiç Hipotez ya da Varsayım demediniz. Ama teoriyi hep Varsayım anlamında kullandınız. Big Bang için, ‘’ Sadece Teori ‘’ demeniz ( bunu hatırlamanız gerekir hemen bir önceki iletinizde ) ,  Evrim Teorisi için HY’nin ‘’ sadece teori, gerçek değil ‘’ demesini andırıyor. HY teorinin ne demek olduğunu bilmiyor, varsayımla aynı kategoriye koyup yanlış çıkarımlarda bulunuyor ( örneğin : ‘’ Evrim Teorisi kanıtlanmamış bir iddiadır, bir kanun değil neticede ‘’ gibi ) .

 

 

Ben big bang'a zaten teori dedim. Oldugunun goruntusu olsa zaten o zaman fenomen olurdu. Ayrica olgu oldugundan da hic bahsetmedim.

 

Efendim, zaten olgu olduğundan değil, siz sürekli olgu olmadığından bahsettiğiniz için ben ısrarla zaten olgu olmadığını / dediğimin bu olmadığını vurgulamak zorunda kalıyorum.

 

 

Neden diyelim?

 

Sıcak Evreden öncesi gözlemlenmediği / gözlemlenemediği için Big Bag Teorisi geçersizdir diyorsunuz da ondan. Yoksa demiyor musunuz ? Efendim ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

polemik, -ği Fr. polémique

a. 1. Söz dalaşı:

 

Tartismak ise karsilikli fikir belirtmektir.

Efendim, Polemik kişiselleştirmek değildir. Tartışmak ise yalnızca karşılıklı fikir belirtmek değildir ( ona sohbet denir ). Tartışma eylemi eğer yeterince entelektüel dürüstük sergilenirse bir sonuca ulaşmayı hedefler.

 

Tartışma, eğer fikirlerde, savunulan tezlerde bir inatlaşma, zıtlaşmaya dönüşür ise de onun adı sert tartışma( Polemik ) olur. Ama tartışmanın sertleşmesi onun ‘’ tartışma ‘’ olma niteliğini değiştirmez. Yeter ki doğru mantık ve entelektüel dürüstlük olsun.

 

 

Benim hic bir zaman sahislar uzerine yorumum yoktur. Sadece dile gelen dusunce uzerine kendi dusuncemi belirtirim. Yalnizis polemige dokulurse ister istemez dusunceden dusunce sahibine yoneniliyor. Benim istedigim degil; fakat benden istenen oldugunda da verdigimdir.

‘’ Bilmiyorsun, ben onu şurada yazmıştım, okumadın mı ‘’ minvalinde tavırlar işi sert tartışmaya ( polemik ) götürüyor ister istemez.

 

 

Bilemem. Ben bazan "sen" ile basliyan bir yazi dili ve uslubu kullanirim, yalniz bu sen sahsa yonelme anlaminda degildir. Mesela "sen ona satasirsan o da sanas satasir" daki sen sana yonelik sen degildir. Sadece kullanilan bir yazi dili ve uslubudur.

Neyse efendim, öyle olsun diyelim ve bence bu konuyu kapatalım en iyisi. Zira, tartışmamız belli bir seviyeye oturdu artık ve bundan sonra da böyle gider umarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Efendim, alıntıdaki ilk cümlede ontolojik bir sav var.


Hayir efendim, ontolojik bir sav yok. Epistemolojik bir sav var. O yuzden cumle "fakat" ile devam ediyor. Cunku eger okumaya devam ederseniz, yapilasndirmaci epistemoloji ONTOLOJIK GERCEKLIGI DEGIL; YAPILASNDIRILMIS GERCEKLIGI ORTAYAS KOYAR.

Tabi bunun icin once metafizigin ontolojisinin sinirlari disina cikilabilmesi gerekir. Yapilandirmaci epistemoloji adi ustunde ontolojik degil; epistemolojik bakis acisidir.

Kisaca.

Herhangibir fenomen, insanoglu fenomeni olmadan kendini kendi adina ortaya koyamaz. Cumle bu. Eger aksini soyluyorsaniz, ispat edin diyemiyecegim. Cunku siz bir insanoglu oldugunuzdan sizin ispatiniz gecmez. Ispat sadece baska bir turun acisindan olur. Bunu da o turun aciklamasi gerekir. Eger siz arabuluculuk yapacaksaniz, o zaman da o tur ile kurdugunuz ortak dialogu aciklamaniz gerekir.

 

 

İlk cümlede dünyanın bilgisinden değil, dünyadan söz ediliyor ve onun ( varlığın ) insan zihninden bağımsız bir gerçekliği olduğu iddia ediliyor Yapılandırmacılar tarafından. Siz ise varlık konusuna hiç girmeden ( bir şey söylemeden ) yalnızca bilgi temelli görüşünüzü ifade ediyorsunuz ve bu tabii ki Yapılandırmacılarla çelişmiyor. Uyumsuz olan ise ilk cümledeki sav. Ben bunu göstermek için bilhassa koyulaştırmıştım. Yoksa elbette daha sonra gelen cümleleri okumamış değilim.

'' According to constructivists the world is independent of human minds ''


Yukarida acikladim. Ufkunuzu metafizigin varliksal tikanikligi disina cikarabilirseniz algilayabileceginizi umuyorum. Yani insanoglu fenomeni olmadan hic bir fenomenin ortaya konamayacagini.

 

 

Yani Yapılandırmacılarla uyumsuz olduğunuz nokta bilgi konusunda değil, varlık konusunda. Ya da herhangi bir uyumsuzluk yok ve siz de dünyadan söz ediyor ve onun ( varlığın ) insan zihninden bağımsız bir gerçekliği olduğu iddia ediyorsunuz.


Kendi uyumsuzlugunuzu ortaya koymak zor geliyor galiba. Yapilandirmaci epistemoloji ONTOLOJIK DEGIL; YAPILANDIRILMIS GERCEKLIGI ORTAYA KOYAR. Gidin bir daha okuyun. Sadece bir cumle ustelik onu da yarim degerlendirerek yapilandirmaci epistemolojiyi algilamanizx mumkun degildir. Hele hele ontolojik tikaniklik ile asla. Zaten insanoglu fenomeni bilgiyi gozlem veren fenomenden alir. Fenomen olmazsa gozlem de yoktur, insanoglu fenomeni olmazsa bu gozlemin algisi da yoktur.

 

 

 

Bakın konuyu bağlamından çıkarmıştınız. Ben ise bağlama getirmek için bu soruyu ( Klasik Metafizik nedir ? ) sorarak Klasik Metafizik’ten ne anladığınızı öğrenmek istedim. Zira, konuya tekrar dönüp bakarsanız benim, ‘’

( Ben ise, bilim alanında kalıp, bilimin bana söylediğinin dışına çıkmıyor, gözlenebilen kısım dışındaki ile ilgili herhangi bir şey söyleyemiyorum. ) cümleme yaptığınız

( Klasik metafizik ve varliga dayanan felsefi bilim mi? ) yorumu reductio ad absurdum girişimi değil mi? ‘’

Soruma alakasız bir yanıt verdiniz. Şimdi de, ‘’ Klasik Metafizik nedir ? ‘’ soruma ‘’ Klasik metafizik degil; klasik bilim. ‘’ şeklinde bir cevap alıyorum.


Kendi kendinize gelin guvety oluyorsunuz. Ben klasik bilimden bahsettim klasik metafizik diye de bir yazimim olmadi.

 

 

Böyle olunca tartışmayı ciddiye almıyorsunuz izlenimi doğuyor. Tartışmanın seyrini takip etmeyip acele cevap vermek gibi bir algı oluşuyor.


Kusura bakmayin ama siz niyet okumaktan karsi tarafi su clamaktan ve itham etmekten pek algilamaya vakit bulamiyorsunuz, o yuzden bu son niyet okumanizi da buna baglayin.

 

 

 

Efendim, ben siz ‘’ Bilgi nedir ? ‘’ diye sorarken sizden bilgi istemedim.

Amacım,

‘’ Felsefem qua felsefesidir. Varliktan ontolojiden metafizikten teolojiden fizik otesinden ve akilciliktan degil; bilgi den bilincten bilimden bilimsellikten bilissellikten ve bunun temeli olan insanoglundan yola cikarim. ‘’

cümlenizde geçen ‘’ Bilgi ‘’ nin türünü sorgulamaktı.


Bilgi paylasilirken aciklanir. Ben bilimsel ve bilissel bilgi disuindaki her bilginin sorununu ortaya koyuyorum. Buradaki sorunda insanoglunun sosyo-psikolojik sorunudur.

 

[quote[Nedir ?

 

En iyisi sizin cümlenizle size cevap vereyim :
 
'' Ben bunlari gayet detayli basliklar olarak acikladim. Iste bilimsel bilgide olan olgu ile gozlem arasindaki gecerlilik ve yanlislanabilirliktir. Bu ne kesinlikci ne supheci ne determinist ne de indirgemecidir. Ustelik herkesi baglayicidir. Tabanini da fenomenden alir ve bu fenomenlerden insanoglu eliyle turetilir. ''



Su baslikta sayenizde gunesin altinda ne varsa yazisiyoruz. O yuzden kusura bakmayin bunca karmasa yeter. Quayi da burada aciklamayascagim. Eger konu ile ilgili yazismak isterseniz, kendi basliginda okur ve mesajinizi kendi basliginda dile getirirsiniz. Bu baslik yeteri kadar kavram ve konu karmasasi acisindan corbaya dondu.
 

 

 

Yine bağlamdan uzaklaşma var. Bakın siz bir kolaylık yapayım da tartışmanın nasıl mecrasından çıktığını ve cevaplarınızın alakasızlaştığını görün :

E - Ben kendime gore ifade ediyorum. Sizin dogru tercumeniz beni baglasmaz,. Cunku bana gore siz dogru tercume etmiyorsunuz. Alguilarimiz ve verdigimiz anlam ve icerikler farkli. Dogrular goreceli ve degiskendir. Mutlak tek dogru yoktur.

C - O dediğiniz felsefede olur. Biz felsefe tartışmıyoruz ki, bilim tartışıyoruz. Bilimde böyle bir şey var mı efendim ?


 

Bilimde bu anlamda dogru yok zaten. Ama bilimsel felsefe, felsefeye bilim isiginda bakmaktir. Buradan da dogrunun ne oldugu tartismasi cikiyor. Evet bu konuda da baslik var.

E- Bilimde sonucta bir felsefe icerir, burada onemli olan bilime felsefi degil; felsefeye bilimsel bakmaktir. Evet en basit bir kavramin tanimi her temele gore degisir. Bilime gore varlik gozlem veren olarak fenomendir ve fenomen metafizikte fenomonoloji olarak farkli bir varlik felsefesidir.

C - Efendim, Bilim de sonuçta bir felsefe içerir ama bu felsefe yönteme yöneliktir. Yoksa, bilimin bir felsefesi olması demek, bilimsel bilgiyi doğruluk açısından göreceli veya tartışılabilir yapmaz. Bizim tartışmamız da bilimsel bilgiler üzerine, varlık üzerine değil.

E - Bunu yukarida acikladim. Bilimsel yontem bilimin yontemidir.


Kusura bakmayin ama siz once soyle bir basligin adina bakin. Belki o zaman ruyadan uyanir bunca herbiri kendi bunyesinde onemli konu ve kavrami neden bu basliga tikmaya calisildigini algilarsiniz.

O yuzden son defa yaziyorum. Her konu ve kavrami kendi basligindas tartismak.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elbette, Hipotez ile Teorinin aynı şey olduğunu söylemediniz. Bunu söylemeniz zaten mümkün değil. Çünkü, hiç Hipotez ya da Varsayım demediniz. Ama teoriyi hep Varsayım anlamında kullandınız. Big Bang için, ‘’ Sadece Teori ‘’ demeniz ( bunu hatırlamanız gerekir hemen bir önceki iletinizde ) ,  Evrim Teorisi için HY’nin ‘’ sadece teori, gerçek değil ‘’ demesini andırıyor. HY teorinin ne demek olduğunu bilmiyor, varsayımla aynı kategoriye koyup yanlış çıkarımlarda bulunuyor ( örneğin : ‘’ Evrim Teorisi kanıtlanmamış bir iddiadır, bir kanun değil neticede ‘’ gibi ) .

 

 

 

Efendim, zaten olgu olduğundan değil, siz sürekli olgu olmadığından bahsettiğiniz için ben ısrarla zaten olgu olmadığını / dediğimin bu olmadığını vurgulamak zorunda kalıyorum.

 

 

 

Sıcak Evreden öncesi gözlemlenmediği / gözlemlenemediği için Big Bag Teorisi geçersizdir diyorsunuz da ondan. Yoksa demiyor musunuz ? Efendim ?

Demiyorum efendim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Efendim, Polemik kişiselleştirmek değildir. Tartışmak ise yalnızca karşılıklı fikir belirtmek değildir ( ona sohbet denir ). Tartışma eylemi eğer yeterince entelektüel dürüstük sergilenirse bir sonuca ulaşmayı hedefler.

 

Tartışma, eğer fikirlerde, savunulan tezlerde bir inatlaşma, zıtlaşmaya dönüşür ise de onun adı sert tartışma( Polemik ) olur. Ama tartışmanın sertleşmesi onun ‘’ tartışma ‘’ olma niteliğini değiştirmez. Yeter ki doğru mantık ve entelektüel dürüstlük olsun.

 

 

 

‘’ Bilmiyorsun, ben onu şurada yazmıştım, okumadın mı ‘’ minvalinde tavırlar işi sert tartışmaya ( polemik ) götürüyor ister istemez.

 

 

 

Neyse efendim, öyle olsun diyelim ve bence bu konuyu kapatalım en iyisi. Zira, tartışmamız belli bir seviyeye oturdu artık ve bundan sonra da böyle gider umarım.

Bende yeterki ne verildigi niyet okunmadan suclanmadan ithamea ugranmadan oyle denmedigi halde oyle denmis gibi gosterilmeden sadece verildigi gibi algilansin.

 

Cunku ben bunu yapiyorum ve karsilikli bilgi ve dusunce alisverisinin mumkunlugunu de bu olarak goruyor ve uyguluyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili @@Canraşit

 

ben yazilarinizi zevkle okuyorum ; 

 

 

oyle guzel cikarimlar ve oyle bitirici bir uslubunuz var ki ;

 

laf lafi actikca

 

daha saglam cikarimlar yapiyor ; konu budaklandirildikca cok zekice toparliyorsunuz : )) hikmetli ve zarifsiniz .. genel kultur yelpazeniz ise ayriyetten zevk veriyor smile.png)

 

 

laf lafi actikca daha da saglamliginiz artiyor ve uzerine gittiginiz fikir daha da sarsiliyor ..

 

 

efendim ; usluben siz benim icin harika bir orneksiniz :))

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili @@Canraşit

 

ben yazilarinizi zevkle okuyorum ; 

 

 

oyle guzel cikarimlar ve oyle bitirici bir uslubunuz var ki ;

 

laf lafi actikca

 

daha saglam cikarimlar yapiyor ; konu budaklandirildikca cok zekice toparliyorsunuz : )) hikmetli ve zarifsiniz .. genel kultur yelpazeniz ise ayriyetten zevk veriyor smile.png)

 

 

laf lafi actikca daha da saglamliginiz artiyor ve uzerine gittiginiz fikir daha da sarsiliyor ..

 

 

efendim ; usluben siz benim icin harika bir orneksiniz smile.png)

Kurnaz seni! Demek @@evrensel-insan seni bu kadar rahatsız ediyor ha....  kahkaha.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kurnaz seni! Demek @@evrensel-insan seni bu kadar rahatsız ediyor ha....  kahkaha.gif

 

 

beni rahatsiz eden beni neden umursamayacak halde olsun : ))

 

 

https://encrypted-tbn2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcT2EgfUau2oy2H1TUdDZrTpG7RsgQ-D9KQ5Yvy2t1YnIcPKcB7y

 

 

kaldi ki ben sadece sevgili canrasit uyeyi ayni fikirlerde oldugumuz icin

 

efendi oldugu icin

 

zeki ve kivrak oldugu icin

 

hosgurlulu ve saygideger oldugu icin

 

anlatimda etkili oldugu icin , bende olmayanlar onda oldugu icin

 

benimsiyorum ...

 

Allah vesile ediyor

 

bunun altinda huzursuzluk aramak kendi mevcut tecrubelerinden kaynaklaniyordur, ben ustume gelindikce cosan biriyimdir ; keske herkez ustume ustume gelse :D ama kaciyorlar benden

 

 

 

evrensel insan benden coktan yuzcevirdi :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili @@Canraşit

 

ben yazilarinizi zevkle okuyorum ; 

 

 

oyle guzel cikarimlar ve oyle bitirici bir uslubunuz var ki ;

 

 

Yağdanlık olmayı bırak ta, konu için fikrin varsa fikrini söyle. Bizler de takipçiyiz.

 

 

evrensel insan benden coktan yuzcevirdi biggrin.png

 

Şaşmam, ezberci insanda ne bulabilir ki.. İsabetli..

 

biggrin.png

 

o senin kendi cikarimin kahkaha.gif

 

Sadece onun değil. smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kaldi ki ben sadece sevgili canrasit uyeyi ayni fikirlerde oldugumuz icin

 

Yok öyle bir şey. Her zamanki gibi yazılanı okumadan, ezberini konuşturuyorsun.

 

  Evrim Teorisi için HY’nin ‘’ sadece teori, gerçek değil ‘’ demesini andırıyor. HY teorinin ne demek olduğunu bilmiyor, varsayımla aynı kategoriye koyup yanlış çıkarımlarda bulunuyor ( örneğin : ‘’ Evrim Teorisi kanıtlanmamış bir iddiadır, bir kanun değil neticede ‘’ gibi )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yağdanlık olmayı bırak ta, konu için fikrin varsa fikrini söyle. Bizler de takipçiyiz.

 

 

biggrin.png

 

ne cekememeymis arkadas biggrin.png

 

sen de benim baskasina yazdigim seye bi mudahale etme bakalim once ;

 

 

zaten yaziyorum konulara : ))

 

 

zaten sana akilli butunu degil ; oldu bittiyi tesadufleri anlatiyorum ... sen akilli butunu inkar ettikce nereye yazicagin isasirdin galiba biggrin.png

 

 

ben sana degil ; canrasite yazdim orda ; )

 

sana degil rolleyes.gif

 

 

 

 

 

 

Şaşmam, ezberci insanda ne bulabilir ki.. İsabetli..

 

 

 

hade ordan : ))

 

ben son derece eglenceli ve hareketi seven biriyim ;

 

tartisma haricinde son derece aktif ve cok yonluyumdur

 

benden yuzceviren tamam oluyor ; bana ''bre kafir, bre irz dusmani diyen dindarlar da oluyor; ama benden kopamayanlar da oluyor

 

mesela sen : ))

 

 

 

bakma severim ben seni rolleyes.giflaughing.gif

 

 gencsin; yakisiklisin ; catismacisin

 

tam tutkulu Dartanyan gibi

 

sevdim biggrin.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hade ordan : ))

 

ben son derece eglenceli ve hareketi seven biriyim ;

 

tartisma haricinde son derece aktif ve cok yonluyumdur

 

 

"Ayna ayna söyle bana, benden daha ........'i var mı?"

 

Sormuş ta sormuş, söylemiş te söylemiş..

 

Sonra da kibirinden çatlamış ölmüüüüüşş..smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ewt

 

 

 

Allah vardir ; herseyi yaratmistir

 

herseyin meydana gelmesinin sirri zaten Allahtir : ))

 

Allahi hurafe olarak degil de ; herseyi meydana gelmesindeki oldurma kuvvetinin sahibi olarak ele alinca

 

Allahin mevcudiyeti zaten heryeride olmus oluyor ..

 

 

 

 

insan bilinci Allahin kendi bilincindendir ; evren yasalari Allahin kucretindendir ;

 

ince ayar ve hassas tasarim Allahin akli ve ilmindendir ..

 

 

 

 

''Allah'' O'nun kendine verdigi genel bir isimdir ; onun 99 tane ismi ve kainatta faal olan 99 tane kusatici kuvveti vardir ..

 

 

 

ama adamlar dinle ilgili bisey duyunca ellerini kulaklarina tikayip yuksek sesle sarki soylemeye basliyorlar

 

o derece ogrenmeye kapatmislar kendilerini ;

 

 

yani senin bahsettigim kibir asil bu ardamlarda gozlemleniyor : ))

 

 

 

kibir ve buyuklenme dolayisiyla haktan yuzcevirdiler Ayet

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Hayir efendim, ontolojik bir sav yok. Epistemolojik bir sav var. O yuzden cumle "fakat" ile devam ediyor. Cunku eger okumaya devam ederseniz, yapilasndirmaci epistemoloji ONTOLOJIK GERCEKLIGI DEGIL; YAPILASNDIRILMIS GERCEKLIGI ORTAYAS KOYAR.

 

Tabi bunun icin once metafizigin ontolojisinin sinirlari disina cikilabilmesi gerekir. Yapilandirmaci epistemoloji adi ustunde ontolojik degil; epistemolojik bakis acisidir.

 

Kisaca.

 

Herhangibir fenomen, insanoglu fenomeni olmadan kendini kendi adina ortaya koyamaz. Cumle bu. Eger aksini soyluyorsaniz, ispat edin diyemiyecegim. Cunku siz bir insanoglu oldugunuzdan sizin ispatiniz gecmez. Ispat sadece baska bir turun acisindan olur. Bunu da o turun aciklamasi gerekir. Eger siz arabuluculuk yapacaksaniz, o zaman da o tur ile kurdugunuz ortak dialogu aciklamaniz gerekir.

 

Yukarida acikladim. Ufkunuzu metafizigin varliksal tikanikligi disina cikarabilirseniz algilayabileceginizi umuyorum. Yani insanoglu fenomeni olmadan hic bir fenomenin ortaya konamayacagini.

Efendim, elbette insanoğlunun varlık hakkındaki bilgisi insanoğlu zihninde insanoğlu tarafından yapılandırılmış olan bilgidir. Bununla bereber neticede tüm bu bilgi algılara ( 5 duyu ) dayalıdır.

 

Ancak bunun böyle olması, fenomenin varlığın kendi hakkındaki bilgisinin tümünü verdiği anlamına gelmediği gibi, vermediği anlamına da gelmez.

 

Eğer, feonomenin varlığın kendi hakkındaki tüm bilgisini vermediğini iddia ediyorsanız, 5 duyu ötesi ( eğer varsa ) duyulara sahip olan farklı bir tür olmanız gerekir. O yüzden ben de size bunu ispat edin diyemeyeceğim. Çünkü, siz de farklı bir tür değilsiniz.

 

Ki ben varlığın kendi hakkındaki tüm bilgisini verdiği iddiasında değilken yazdıklarınız yalnız benim düşüncemi anlamadan fikir yürütmek olmuş.

 

Onun için net bir şekilde bir kere daha ifade edeyim :

 

Ben varlığın kendi hakkındaki tüm bilgisini ne verdiği iddiasındayım, ne de vermediği iddiasındayım.

 

Şimdi,

 

'' According to constructivists the world is independent of human minds ''

 

( Yapılandırmacılara göre, dünya insanoğlu zihninden bağımsızdır ) cümlesi,

 

Fenomenin varlığın hakkındaki tüm bilgiyi vermediğini iddia eden ontolojik bir savdır. Fakat ile devam eden ikinci cümle epistomolojik bakışı ortaya koyar. Yoksa neden '' fakat '' desin ?

 

but knowledge of the world is always a human and social construction.

 

( fakat dünyanın bilgisi her zaman bir toplumsal ve insansal yapılandırmadır. )

 

 

Devamında da, Yapılandırmacıllığın objektivizmin karşıtı olduğu söyleniyor. Bu sav da ontolojiktir. Karşıtı Subjektivizmdir.

 

“ Constructivism opposes the philosophy of objectivism, which embraces the belief that a human can come to know the truth about the natural world not mediated by scientific approximations, with different degrees of validity and accuracy. ''

 

İşte, eğer siz, bu ilk cümledeki ve yukarıdaki paragraftaki görüşte değilseniz ( benle aynı düşünüyorsanız ), Yapılandırmacılarla ters düşmüşsünüz demektir. Dolayısıyla Yapılandırmacı Epistomoloji felsefesine sahip değilsiniz demektir.

 

 

Kendi uyumsuzlugunuzu ortaya koymak zor geliyor galiba. Yapilandirmaci epistemoloji ONTOLOJIK DEGIL; YAPILANDIRILMIS GERCEKLIGI ORTAYA KOYAR. Gidin bir daha okuyun. Sadece bir cumle ustelik onu da yarim degerlendirerek yapilandirmaci epistemolojiyi algilamanizx mumkun degildir. Hele hele ontolojik tikaniklik ile asla. Zaten insanoglu fenomeni bilgiyi gozlem veren fenomenden alir. Fenomen olmazsa gozlem de yoktur, insanoglu fenomeni olmazsa bu gozlemin algisi da yoktur.

Efendim, Yapılandırmacı Epistomoloji sizin tekeliniz de mi ki bu uyumsuzluğu gösterdiğimde tepki gösteriyorsunuz. Yapılandırmacı Epistomoloji’yi siz icat etmediniz herhalde. Öyle ise de sizin görüşlerinizi ‘’ Öz ‘’ veya ‘’ Hakiki ‘’ sıfatı ile kullanmak lazım bu durumda.

 

 

Kendi kendinize gelin guvety oluyorsunuz. Ben klasik bilimden bahsettim klasik metafizik diye de bir yazimim olmadi.

Çabuk unutuyorsunuz demiştim :

 

Klasik metafizik ve varliga dayanan felsefi bilim mi?

Klasik metafizik ve varliga dayanan felsefi bilim mi?

 

Bu yazı size ait.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Su baslikta sayenizde gunesin altinda ne varsa yazisiyoruz. O yuzden kusura bakmayin bunca karmasa yeter. Quayi da burada aciklamayascagim. Eger konu ile ilgili yazismak isterseniz, kendi basliginda okur ve mesajinizi kendi basliginda dile getirirsiniz. Bu baslik yeteri kadar kavram ve konu karmasasi acisindan corbaya dondu.

 

Kusura bakmayin ama siz once soyle bir basligin adina bakin. Belki o zaman ruyadan uyanir bunca herbiri kendi bunyesinde onemli konu ve kavrami neden bu basliga tikmaya calisildigini algilarsiniz.

 

O yuzden son defa yaziyorum. Her konu ve kavrami kendi basligindas tartismak.

 

Sayemde mi ? smile.png

 

Big Bang Teorisini tartışırken ‘’ Zaman nedir ‘’i, ‘’ Evren nedir ‘’ i, ‘’ Doğruluk nedir ‘’i, ‘’ Geçerlilik nedir ‘’ i, ‘’ Metafizik ‘’i, ‘’ Ontoloji ‘’yi, ‘’ Epistomoloji ‘’yi, ‘’ Yapılandırmacı Epistomoloji’’yi, ‘’ o nedir, bu nedir ‘’i, vs.vs.yi karıştıran, bilim tartışırken felsefe tartışmasına döndüren ben miyim, siz misiniz ?

 

Neyse, benim için problem değil. Ancak belli ki  bu şekilde tartışmaya pek alışık değilsiniz ve konuların bağlantısını takip edemiyorsunuz. Onun için, ben size yardımcı olacağım.

 

Bu alt başlıkları ayırıp, kendi özel tartışma başlıklarına dönüştürüp size linkini vereceğim.

 

İlk Olarak Lamarck tartışması :

 

http://www.turkish-media.com/forum/topic/310709-lamarckin-varsayimi-gecerli-midir/?do=findComment&comment=1042082

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Efendim, elbette insanoğlunun varlık hakkındaki bilgisi insanoğlu zihninde insanoğlu tarafından yapılandırılmış olan bilgidir. Bununla bereber neticede tüm bu bilgi algılara ( 5 duyu ) dayalıdır.

 

Hayir efendim. Bilgi sadece duyusal degildir, ayni zamanda duyumsaldir da. Mesela "ne guzel cicek" cumlesindeki "guzel" duyusal degil, duyumsaldir. Gozlemin disinda aklin turettigi tum bilgiler genelde duyumsaldir. Yani gozlem vermeyen bilgiler.
 

 

Ancak bunun böyle olması, fenomenin varlığın kendi hakkındaki bilgisinin tümünü verdiği anlamına gelmediği gibi, vermediği anlamına da gelmez.

 

Insanoglu disindaki fenomen, insanoglu fenomenine bilgi vermez algi ve gozlem verir. Bilgi insanoglunca fenomenden turetilir. Yani insanogluna aittir. Zaten fenomen de gozlem de algi da kavram da sinirsizdir. Yoksa bilgi ne degisir ne yanlislanabilir ne eskir ne de gelisebilirdi. Iste o yuzden fenomenin kendisinin ne oldugu ortaya konamaz, sadece bilgisi ortaya konur.  Fenomenin ne oldugunu ortaya koymak tartismasi, metafizigin ontolojik tartismasidir.
 

 

Eğer, feonomenin varlığın kendi hakkındaki tüm bilgisini vermediğini iddia ediyorsanız, 5 duyu ötesi ( eğer varsa ) duyulara sahip olan farklı bir tür olmanız gerekir. O yüzden ben de size bunu ispat edin diyemeyeceğim. Çünkü, siz de farklı bir tür değilsiniz.

 

Yukarida duyumsal bilgiyi izah ettim. Burada bilgiyi veren fenomen sadece insanogludur.Buradaki "otesi" degildir, olan sadece insanoglunun iki farkli algisidir. Duyusal ve duyumsal. Duyumsal olan bilgi bilimsel bilgi degildir, cunku gozlem vermez. Ama mutlaka bu bilgi de fenomenden turetilir. Bu fenomen direk ya da indirek olabilir. Mesela cicegin guzeli ile fikrin guzeli farki.
 

 

Ki ben varlığın kendi hakkındaki tüm bilgisini verdiği iddiasında değilken yazdıklarınız yalnız benim düşüncemi anlamadan fikir yürütmek olmuş.

Onun için net bir şekilde bir kere daha ifade edeyim :

Ben varlığın kendi hakkındaki tüm bilgisini ne verdiği iddiasındayım, ne de vermediği iddiasındayım.

Şimdi,

'' According to constructivists the world is independent of human minds ''

( Yapılandırmacılara göre, dünya insanoğlu zihninden bağımsızdır ) cümlesi,

Fenomenin varlığın hakkındaki tüm bilgiyi vermediğini iddia eden ontolojik bir savdır. Fakat ile devam eden ikinci cümle epistomolojik bakışı ortaya koyar. Yoksa neden '' fakat '' desin ?

 

Birincisi fenomen zaten insanoglundan bagimsizdir. Dunya da bir fenomendir. Ikincisi ise fenomen hakkindaki her turlu ortaya koyumun bir insanoglu yapilandirilmisligini soylemektir. O yuzden fakat vardir. Ayrica epistemoloji bilgi demektir. Vaarlik ise metafizigin konusudur. Cunku metafizige gore varlik, ontolojiktir. Epistemolojiye gore de bilgiseldir. Bu bilgiyi de insanoglu fenomene verir. Kisaca bilgi turemesi icin ortada bir fenomen vardir, iste insanoglu tum bilgiyi bu fenomenden turettigi icin gerceklik yapilandirilmistir. Buradaki konu ayrica varlik degil; gecekliktir. Yani varliksal gerceklik degil; bilgisel gerceklik ve yapilandirilmisligi.
 

 

but knowledge of the world is always a human and social construction.

( fakat dünyanın bilgisi her zaman bir toplumsal ve insansal yapılandırmadır. )


Devamında da, Yapılandırmacıllığın objektivizmin karşıtı olduğu söyleniyor. Bu sav da ontolojiktir. Karşıtı Subjektivizmdir.

 

“ Constructivism opposes the philosophy of objectivism, which embraces the belief that a human can come to know the truth about the natural world not mediated by scientific approximations, with different degrees of validity and accuracy. ''

 

İşte, eğer siz, bu ilk cümledeki ve yukarıdaki paragraftaki görüşte değilseniz ( benle aynı düşünüyorsanız ), Yapılandırmacılarla ters düşmüşsünüz demektir. Dolayısıyla Yapılandırmacı Epistomoloji felsefesine sahip değilsiniz demektir.

 

Burada da karistirdiginiz ontolojhik objektivizm/subjektivizm ile epistemolojik objektivizmdir. Bilgi de objektivizm yoktur. Cunku bilgi insanoglu olarak bir subjeyi icerir. Dolasyisi ile nesnel bilgi insanoglu subjesi olmadan mumkun degildir. Dedigim gibi felsefenin konu dallarini karistiriyorsunuz. Epistemoloji bilgi dali, metafizik varlik dalidir. Siz varliktan bakip bilgiyi degerlendiriyorsunuz. Ayrica yukarida yapilandirmaciligin neden objektivizme karsi oldugu aciklaniyor. Oyuzden benim adima soylediginiz sey sizin adiniza gecerli. Yani ters dusen sizsiniz. Bu arada, varliksal ideolojilerden hangisini savunuyorsunuz, mustakil var olan varlik-materyalizm, idealizm, pozitivizm. Gercek varlik-objektivizm, subjektivizm ve nominalizm (isimcilik)

Buraya bir aciklik getirirseniz, sizi daha iyi algilarim.  


 

 

Efendim, Yapılandırmacı Epistomoloji sizin tekeliniz de mi ki bu uyumsuzluğu gösterdiğimde tepki gösteriyorsunuz. Yapılandırmacı Epistomoloji’yi siz icat etmediniz herhalde. Öyle ise de sizin görüşlerinizi ‘’ Öz ‘’ veya ‘’ Hakiki ‘’ sıfatı ile kullanmak lazım bu durumda

 

Estagfurullah. Bilgi kimsenin tekelinde degildir ve paylasilmak icindir. Ayrica oz de hakiki de gozlem vermez. Insanoglu yapilandirilmisligidir. Ustelik duyusal degil, duyumsaldir. Epistemolojide bilgi zaten gercegin ne oldugunun inanc ile dogrulanmasidir. Yan i gercegin ne oldugu ile inanc arasindaki dogrulama bilgiyi verir. Yalniz bu bahsedilen bilgi sifatsizdir. Sifatini bilginin ne oldugundan alir. Ideolojik mi, inancsal mi, bilimsel mi, fizik otesi mi, varliksal mi v.s..
 

 

Çabuk unutuyorsunuz demiştim :
 Klasik metafizik ve varliga dayanan felsefi bilim mi?

Bu yazı size ait.

Hayir efendim. O yazi sizin ifade ettiginiz cumleye yonelik saskinlik cumlesidir.

 

Yani "klasik metafizik ya da varliga dayanan felsefi bilim mi, nasil yani" demektir. 

 

Bir daha aciklayayim. Metafizin klasigi yoktur. Metafizik  felsefenin varlik ile ilgili dalidir. Bilimin klasigi ve moderni vardir. Klasik bilim, metafizige dayanir; modern bilim ise epistemolojiye. Buradaki "felsefi bilim" klasik bilim icin soylenmistir. Yani felsefe ve varlik felsefesi ile bilim ortaya koymak. Karsiti da bilimsel felsefedir. Yani bilgi felsefesi ile bilim ortaya koymak. Iste bu felsefeler icinde yapilandirmaci epistemoloji bilimsel felsefedir. Bilginin de ayni metafizik gibi bir suru dallari var.

Bakin burda:

 

Gunumuzde bilgi ile ilgili teoriler sunlardir.

Theories


­Coherentism ·
­Constructivist epistemology ·
­Contextualism ·
­Determinism ·
­Empiricism ·
­Fallibilism ·
­Foundationalism ·
­Holism ·
­Infinitism ·
­Innatism ·
­Internalism and externalism ·
­Naïve realism ·
­Naturalized epistemology ·
­Phenomenalism ·
­Positivism ·
­Reductionism ·
­Reliabilism ·
­Representative realism ·
­Rationalism ·
­Skepticism ·
­Theory of Forms ·
­Transcendental idealism ·
­Uniformitarianism

 

Iste bu bilgi felsefelerinden constructive epistemology bilimsel felsefedir.

 

Constructivist epistemology is an epistemological perspective in philosophy about the nature of scientific knowledge[1

Yapilandirmaci epistemoloji, felsefedeki,bilimsel bilginin tabiati hakkinda epistemolojik perspektiftir.

Constructivists maintain that scientific knowledge is constructed by scientists and not discovered from the world.

Yapilandirmacilar, bilimsel bilginin, bilim kisileri tarafindan yapilandirildigini ve bilimsel bilginin dunyadan elde edilmedigini soylerler.

they do not focus on an ontological reality, but instead on a constructed reality.

Yapilandirmacilar, ontolojik gerceklige degil; onun yerine yapilandirilmis gerceklige odaklanirlar.

Iste benim her seye bakis acim, gercegin yapilandirilmis oldugudur. Bu da insanoglu yapilandirilmisligidir.

Ontolojik bakis acisi, hangi ideolojisi olursa olsun, hem bilimsel degildir, hem de felsefeye bilimsel bakis acisini vermez.

Yapilandirmaci epistemoloji; empiricism, yani deneycilikten, objektivizm, yani nesnellikten, pozitivizm, yani olguculuktan, reductionism, yani indirgemecilikten, rationalism, yani akilciliktan farklidir.         

 

Yapılandırmacılık (constructivism), Bruner (1990), Kelly (1950), Piaget
(1969), Von Glassersfeld (1993) ve Vygotsky (1978) gibi arastırmacılar tarafından etraflıca ele alınan (aktaran Young ve Collin, 2004), anlama ve bilgi konularına odaklanan epistemolojik (bilgi kuramsal) bir yaklasımdır (Savery ve Duffy, 1995).

Bilgi felsefesi olarak da adlandırılan epistemoloji, bilginin olanaklı olmasına,
dogruluguna, geçerligine, kaynagına, dogasına iliskin arastırmayı kendisine konu
edinen bir felsefe disiplinidir (Çüçen, 2001). Dolayısıyla yapılandırmacılık, tek bir
gerçeklik oldugunu ve bu gerçeklige ulasılabilecegini savunan indirgemeci
(reductionist) ve belirlenimci (deterministic) nesnelci (objectivist) paradigmadan farklı bir biçimde (Stead, 2004), mutlak gerçekligin, varsa bile, bilgisine ulasılamayacagını ve her bireyin yasantısal dünyasını bilissel süreçleri aracılıgıyla olusturdugunu öne süren bir epistemoloji olarak tanımlanabilir (Young ve Collin, 2004).

Yapılandırmacı görüsün ilk temellerinin, Socrates öncesi (Pre-Socratic)
filozofların “bilginin bilen tarafından olusturuldugu” fikriyle ve Socrates’in “Bilgi
Algılamadır” ifadesiyle, Demokritos, Anaksimenes, Anaksimandros ve Thales gibi
erken dönem Yunan filozoflarından dıs dünyanın bilgisinin mutlak oldugu,devinimle açıklanabilecegi (Thomson, 1997) ve bu bilgiye ancak deney yoluyla ulasılabilecegini savunan maddeci görüslerden belirgin biçimde ayrılmasıyla atıldıgı söylenebilir.
Bununla birlikte, bir bilgi felsefesi olarak yapılandırmacılık 18. yüzyılda yasamıs olan Napoliten felsefeci Giambattista Vico (1688-1744)’nun çalısmalarında belirginlesmektedir. Vico, Eski Italyan Bilgeligi (De Antiquissima
Italorum Sapienta, 1710, aktaran Copleston, 1996:162) baslıklı çalısmasında,
Descartes’in felsefesini elestirerek, “gerçekligin kuralı ve ölçütü onu yapmıs
olmaktır” ifadesine yer vermis ve bilmeyle yapmayı özdeslestirerek bilginin
dogasındaki öznellige isaret etmistir.

Diger taraftan, söz konusu temel önermeler, literatürde sosyal (social constructivism), bireysel (individual constructivism) ve radikal (radical constructivism) yapılandırmacılık gibi farklı bakıs açılarıyla ele alınan yaklasımların da temelinde yer alan önermelerdir (Brooks ve Brooks, 1999; Yurdakul, 2005).
Esasen, bu bakıs açıları yapılandırmacılık ekseninde yer almakla birlikte, farklı noktalara vurgu yapmaktadırlar. Örnegin, Piaget (1999)’nin ismiyle özdeslesen bilissel yapılandırmacılıkta (cognitive constructivism) bireylerin bilgiyi, deneyimlerini, bir bilissel analiz ve açıklama isleminden geçirdikten sonra yapılandırdıgı vurgulanarak, bilissel süreçler ön plana alınırken, Vygotsky’nin görüsleri etrafında biçimlenen sosyal yapılandırmacılıkta (social constructivism) bilginin sosyal uygulamaların ya da sosyal gruplar arasındaki etkilesimlerin bir ürünü oldugunu kabul edilmektedir.(Young ve Collin, 2004).
Ancak ne bireysel yapılandırmacılık ne de sosyal yapılandırmacılık birbirlerini dıslamamakta, aksine tamamlamaktadırlar (Nuthall, 1999; Kitchener, 2004). Nitekim ne Vygotsky bilginin yapılandırılması sürecinde bilissel süreçlerin önemini yadsımıstır (Nuthall, 1999); ne de Piaget bilginin yapılandırılmasında sosyal etkilesimi dısarıda tutmustur (Kitchener, 2004).

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu alt başlıkları ayırıp, kendi özel tartışma başlıklarına dönüştürüp size linkini vereceğim.

 

İlk Olarak Lamarck tartışması :

Bu da ikincisi: MUTLAK DOĞRU VAR MIDIR ? DOĞRU GÖRECELİ MİDİR ?

 

http://www.turkish-media.com/forum/topic/310710-mutlak-dogru-var-midir-dogru-goreceli-midir/?do=findComment&comment=1042084

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Sayemde mi ? smile.png

 

Big Bang Teorisini tartışırken ‘’ Zaman nedir ‘’i, ‘’ Evren nedir ‘’ i, ‘’ Doğruluk nedir ‘’i, ‘’ Geçerlilik nedir ‘’ i, ‘’ Metafizik ‘’i, ‘’ Ontoloji ‘’yi, ‘’ Epistomoloji ‘’yi, ‘’ Yapılandırmacı Epistomoloji’’yi, ‘’ o nedir, bu nedir ‘’i, vs.vs.yi karıştıran, bilim tartışırken felsefe tartışmasına döndüren ben miyim, siz misiniz ?

 

Neyse, benim için problem değil. Ancak belli ki  bu şekilde tartışmaya pek alışık değilsiniz ve konuların bağlantısını takip edemiyorsunuz. Onun için, ben size yardımcı olacağım.

 

Bu alt başlıkları ayırıp, kendi özel tartışma başlıklarına dönüştürüp size linkini vereceğim.

 

İlk Olarak Lamarck tartışması :

 

http://www.turkish-media.com/forum/topic/310709-lamarckin-varsayimi-gecerli-midir/?do=findComment&comment=1042082

Aksine benim icin de sorun degil. Yalniz bir konuyu/kavrami layikiyle isleyemeden baska bir konu/kavram araya giriyor.

Ama siz yine her zamanki gibi hem niyet okumus hem de adima konusmussunuz. Bakin yukarida koyulastirdim.  

 

Lamarc'in bence tartisacak bir seyi yok.

 

Lamarckizm, Dönüşümcülük ve Ortogenez evrim olgusunun açıklamaları olarak oluşturulmuştur. Artık bu açıklamalar itibar görmemektedir.

 

Darwin'in evrim açıklaması kabaca doğrudur ama geliştirilmeye ihtiyaç duymuştur.

 

Modern evrimsel sentez, genleri açıklamasında yer vermeyen Darwin'in evrim açıklamasının geliştirilmiş halidir. Bu modern sentez evrim olgusunun günümüzde en çok kabul gören açıklamasıdır.         

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayir efendim. Bilgi sadece duyusal degildir, ayni zamanda duyumsaldir da. Mesela "ne guzel cicek" cumlesindeki "guzel" duyusal degil, duyumsaldir. Gozlemin disinda aklin turettigi tum bilgiler genelde duyumsaldir. Yani gozlem vermeyen bilgiler.

Efendim, Soyut ve Somut bilgiden, Normatif ve Pozitif değerlerden daha önce bahsetmiştim.

 

Normatif değerlerle, Pozitif değerleri karıştırmamak gerekir. Ölçülemeyen, Sevgi, Ahlak, Onur, Üzüntü, İyi, Kötü, Güzel gibi kavramlar ölçülemedikleri için soyuttur, olması gerekeni tayin edene göredir, subjektiftir, özneldir, duyumsaldır, kişiden kişiye değişir. Normatif değerlerdir.

 

Bilimin konusu Somut Bilgidir. Varlık hakkında söz ettiğim bilgi ise elbette Duyusal / Somut bilgidir. Onun güzel-çirkin olması falan gibi duyumsal değildir. Zaten bilimi ilgilendiren fenomen dediğimiz şey de gözlem ve algı ile somut bilgi verendir.

 

Ve aynı zamanda söz ettiğim bu somut bilgi de elbette insanoğlu zihninde yapılandırılmış bir bilgidir. Yoksa, soyut bilginin insanoğlu zihninde yapılandırılmış duyumsal, öznel olduğu zaten bilinen bir şeydir, bu tartışmalı bir konu değildir ve duyumsal ( soyut ) bilgi zaten bilimin konusu değildir ve bu nedenle tartışmamızın da dışındadır.

 

Yeni olan Bilimin elde ettiği somut bilginin ( duyusal ) de aslında varlığa ait olmadığı, insanoğlu zihninde yapılandırılmış olduğudur.

 

 

Insanoglu disindaki fenomen, insanoglu fenomenine bilgi vermez algi ve gozlem verir. Bilgi insanoglunca fenomenden turetilir. Yani insanogluna aittir. Zaten fenomen de gozlem de algi da kavram da sinirsizdir. Yoksa bilgi ne degisir ne yanlislanabilir ne eskir ne de gelisebilirdi. Iste o yuzden fenomenin kendisinin ne oldugu ortaya konamaz, sadece bilgisi ortaya konur. Fenomenin ne oldugunu ortaya koymak tartismasi, metafizigin ontolojik tartismasidir.

Efendim, elbette insanoğlunun varlık hakkındaki bilgisi gözlem ve algı ( 5 duyu ) ile insanoğlu zihninde yapılandırılır. Ona bakarsanız gözlem ve algıyı da fenomen vermez, insanoğlu alır. İnsanoğlu bu gözlem ve algı insanoğluna aittir.

 

Fenomenin ne olduğunu ortaya koymak için ( ontolojik tartışma yapmak için )de bilgi gerekir. Bu bilgi de fenomenden türetildiği için 5 duyu ile elde edilen gözlem ve algıya dayanır.

 

Dolayısıyla Bilginin ne olduğu ortaya konmadan varlık tartışılamaz ve insanoğlunun, varlık hakkındaki zihninde kendisi tarafından yapılandırılmış olan bilgisinin 5 duyuya dayalı olması, fenomenin varlığın kendi hakkındaki bilgisinin ( gözlem ve algısını ) tümünü verdiği anlamına gelmediği gibi, vermediği anlamına da gelmez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yalniz bir konuyu/kavrami layikiyle isleyemeden baska bir konu/kavram araya giriyor.

Ama siz yine her zamanki gibi hem niyet okumus hem de adima konusmussunuz. Bakin yukarida koyulastirdim.

 

Hayır efendim. Bu niyet okuma değildir, DURUM TESPİTİDİR.

 

Bakın:

 

Su baslikta sayenizde gunesin altinda ne varsa yazisiyoruz. O yuzden kusura bakmayin bunca karmasa yeter. Quayi da burada aciklamayascagim. Eger konu ile ilgili yazismak isterseniz, kendi basliginda okur ve mesajinizi kendi basliginda dile getirirsiniz. Bu baslik yeteri kadar kavram ve konu karmasasi acisindan corbaya dondu.

Ancak belli ki bu şekilde tartışmaya pek alışık değilsiniz ve konuların bağlantısını takip edemiyorsunuz.

 

Niyet okuma buna denmez, bu durum tespitidir ama şuna denebilir :

 

Kendi uyumsuzlugunuzu ortaya koymak zor geliyor galiba.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Insanoglunun bir seyi alabilmesi icin ona bir seyin verilmesi gerekir. Iste fenomen bu anlamiyla tam da insanoglunu bilgiye itendir.

 

Bir seyi de unutmayalim. Aslinda insanoglu soyutlamasi tamamen duyumsaldir. Duyusal olan sadece gozlemdir.

 

Yalniz algi ister duyusal ister duyumsal olsun mutlaka bir fenomenal tabani vardir. Buna inanclarda ideolojiler de dahildir.

 

Fenomenin ne oldugunu ortaya koymadaki metafizik sorun; bilimsellik icermeyen ve gozlem vermeyen akilci bilgi olmasidir. Mutlak, ilk tek v.s.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır efendim. Bu niyet okuma değildir, DURUM TESPİTİDİR.

 

Bakın:

 

 

Niyet okuma buna denmez, bu durum tepitidir ama şuna denebilir :

 

Peki oyle olsun.

 

Umarim ozelestiri yapabilecegin mesajlarini da ileride gorebilirim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.