Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İNTERLOCK's Blog

  • başlık
    65
  • yorum
    53
  • görüntü
    130.323

DEFTERDAR'DA SEMÂ'Î KAHVESİ


İNTERLOCK

1.479 görüntü

yahyakemalbeyatl%C4%B1.jpg

 

 

Defterdar'da semâ'î kahvesine gittik. Caddeden de-

nize giden büyük meydan, saz ve sesle dolu. Ağaçlardan

al al bayraklar sarkıyor. Semâ'î kahvesi bu muhitin gö-

beğinde. Kahvenin önünde, ağaçlar altında bir masanın

etrafına oturduk. Eski İstanbul'un lehçesinden şetâretine

kadar bütün vâris olan tâbîler sesleriyle ortalığı çınlatıyor

lar; çayı, kahveyi, nargileyi, ağaçlar altında kahve ocağına

sürekli bir nağme ile ısmarlıyorlar, bir tulumbacı çalâkliğiyle

etrafta dönüyorlar. Sekiz on çay kadehini bir tepside iki

parmak üstünde getiriyorlar. Burada eski İstanbul canlı

bir levha gibi.

 

Klârnet, tiz ve yanık sesiyle bir taksim tutturdu.

Kâğıthane dört yüz senelik hâtırasiyle hava halinde esiyor.

İnsan, dinledikçe maziye karışıyor, ruh bir çocuk sevinciyle

ürperiyor, çifte nâra ve darbuka ile artık Türk şevki içinde

kayboluyor.

 

Divan okunmağa başladığı zaman vecdimi zabtede-

medim. İki genç arkadaşla kahvenin içine girip, orada

herkesle beraber küçük iskemlelere oturarak dinlemek

hevesine kapıldık, girdik, kapı yanında oturduk.

 

Külhânbeyi, bıçkın, çapkın, tulumbacı, kabadayı, hâ-

sılı Türk İstanbul'unun bütün bu şen unsuru burada. Kâh-

ve lebâleb dolu. Tavan ve duvarlar donanmış, bayraklar,

bayraklar, bayraklar, binlerce küçük bayraklar, renk renk

fenerler, bir tarafta Türklüğün kahramanı Mustafa Kemâl'in

resmi; bir tarafta Türklüğün cihan pehlivanı Kara Ahmed'in

resmi. Bütün bu kabadayı halk terbiyeli, vakur, sâkit.

Beni ve arkadaşlarımı yabancı hissettiği halde hiç istifini

bozmuyor. Yalnız arada sırada, klârnetle çifte nâranın

kalbimize vardiği şevkin tesirini yüzümüzde gördükçe,

göz ucuyla bakıyor, bizi külhânbeyliğinin mâna ile dolu

sevimli bir bakışiyle süzüyor.

 

Divandan sonra semâ'îye sıra geldi. "Ayrancı" oku-

yordu. Sesinde bir yanık kokusu olan bu yaşlı şehir çocuğu,

Mekteb-i Hukuk'tan mezunmuş. Mektepten çıktıktan

sonra kendi keyfine göre semâ'î okuyabilmek için semt

olarak Kâğıthane civarını ve sanat olarak ayrancılığı tercih

etmiş. Tanıdığım hukukşinaslar, bu şen adamdan daha

bahtiyar değildiler.

 

O ağaçlardan, o al bayraklardan, o tâbi, klârnet, çifte

nâra ve semâ'î seslerinden ayrılırken, daima muhafaza

edeceğimi tahmin ettiğim bir hâtırayı iyi seçebilmek için

durdum. Belki son semâ'î söylenen yer olan o kahveye

bir daha dikkatle baktım.

 

Yahya Kemal

i-106x106.jpg

..

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.