Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Blanc Sombre "écrit"

  • başlık
    6
  • yorum
    49
  • görüntü
    8.401

ANLATAMADIM


Blanc Sombre

1.070 görüntü

Tek başıma kalamıyorum. İkinci bir kişi beliriyor birden. Hem bildik biri, hem yabancı. Hem dost, hem düşman. Çevremi boş bulunca gelip yerleşiyor yanıma. Oturuyorsam, karşı koltukta. Sokaktaysam, bir adım önümde. Koluma giriyor. Yüzüme gülüyor. Kaşlarını çatıyor. Hemen kalabalığa dalmalıyım. Hemen radyoyu açmalıyım. Hemen biriyle konuşmalıyım. İlk karşılaştığım adamdan ateş istemeliyim, yol sormalıyım. Bir kadına bakmalıyım. Bir kahveye, bir sinemaya dalmalıyım…

 

Yasak bana insansız sokaklar, boş park kanepeleri, kimsesiz yollar. İlle garlara gitmeliyim. Sinemalar, meydanlar, kahveler. Yüzler, yüzler görmeliyim. Çirkin, uzun, sıska. Gözler renk renk. Şapkalar, paltolar, ıslak, tozlu. Yanıma yaklaşamamalı. Kulağıma dudaklarını değdirememeli. Sesini duymamalıyım. Bana durmaksızın kendimi hatırlatmamalı. Beni kendi üzerimden düşünmeye sürüklememeli.

 

Gereği var mı on yıl önceye dönmenin? Bir geceyi, bir akşamüstünü yeniden yaşamanın? Hayır, yapacak. On yıl, yirmi yıl öncenin karışık öyküsünü duyuracak. Yanlışlıklar mı yapmışım, ters bir adım mı atmışım, bir çıkmaza mı girmişim, ille ille hatırlatacak! Biliyorum onları. Terslikler, yanılgılar çok. Yaşamım dolu onlarla. Ne olacak? Ben geçtim onarlı. Ben o insan değilim. Başka kişiyim artık. Her gün yeni bir insan değil miyiz? Geçti o anılar. O anılardaki kişi. Bak, kilom başka, paltom başka, elbisem başka. Deri, deri de başka. İçimdeki düşüncüler, üzüntüler, sevinçler, düşler başka. Duygular başka. Öyleyse ne var o eski şeyleri tekrarlayacak? Evet, o yollara sapmamalıydım, o yanılgılara düşmemeliydim. O kitabı kapatmalı, başka kitabı açmalıydım. Yeni yönlere doğru koşmalıydım. Doğru belki de dedikleri. Belki yanlış büsbütün. Kim bilebilir? Geçmiş, geçmiştir. Yeniden yaratılamaz ki! Ne istiyor öyleyse benden? Niye ayrılmaz ardından. Niye hep beni kıstırmaya uğraşır?

 

 

 

Tamam. İçime bir şeyler doluyordu. Yalnızlığımın acısını duyuyordum. Kaçırılmış fırsatlar, aptallıklar. Yıllar öncesi bu duraklarda bekleyişlerimi, eli boş dönüşlerimi. Sinemada bazen bir benzeyiş, bir anış, bir gülüş beni geçmişe sürüklüyordu.

 

Sevmiyordu beni hiç. Küçümsüyordu. Ömrünü havaya uçurmuş biri sanıyordu. Çılgına çeviriyordu. Beni geçmiş yanılgılarımla baş başa kalabileceğim günlere itiyordu. Bir aynaya baksam gözlerimin içine güldüğünü görüyordum. Garip bir sevinç duyar gibiydi acılarıma. Aynaları kırmak, geçmişi geleceği ortadan kaldırmak istiyordum. Çaresi yoktu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Karşıma ilk çıkan insana koşup “Ateşiniz var mı? “ diyordum. Ya da bir kadına çapkın çapkın bakıyordum. Uzaktan geçen bir tanıdığı görür görmez koşup koluna giriyordum.

 

….

(Bu Oktay Akbal' ın "Yalnızlık Bana Yasak" adlı öyküsünden kısa bir bölüm.

------------------------------------------------------------

 

İnanmıyorlar, gülüşüyorlar. Pis pis. Sarı dişlerini göstererek. Hepsi kahvedeydi, yalvardım, gelin 5 dakikacık, ne olur. Güldüler. Biri tekme savurdu. Kara suratlısı küfür etti. Kahveci tuttu kolumdan sokağa itti. Yüzümü yağmura çevirdim. Çirkin bir akşamüstüydü. Sonra camın ardında tavla oynayanları seyrettim. Canım bir sigara yakmak istedi. Hoştur yağmurda sigara içmek. Yok sigara ceplerimde. Tütüncüye koştum. On kuruş uzattım. Vermedi. Güldü o da. Herkes gülüyor nedense. Geldiler başkaları, beni ittiler…

 

 

Bir gün inandıracağım hepsini. Gerçeği göstereceğim. Kızı kaptırmayacağım onlara. Hem inanmasınlar, gülsünler, beni tekmelesinler, hem de kız onların olsun. Yağma yok! Kız benim. Ben buldum onu. Ben yarattım. Onlar önünden geçip gittiler sabah akşam. Göremediler, bilemediler. Oysa oradaydı. Camın ardındaydı. Birini bekliyordu. Kendisini anlayacak birini. Ben anladım. Onun yaşadığını, soluk aldığını, kımıldadığını, düşler kurduğunu. Şarkı söylediğini. Şarkı söylüyor ya! Kimse duymuyor, ben duyuyorum. Ne zaman radyoda oynak bir hava olsa dudaklarını oynatıyor hafiften.

………….

 

(Bu da Oktay Akbal' ın "Canlılar Cansızlar" adlı öyküsünden kısa bir bölüm. Burada bir vitrin mankenine ve ona olan sevigisini anlatıyor.Devamı çok güzeldir.Ama benim için buraya eklediğim bölüm çok önemli.Sanal dünyanın gerçek sevgisini belki böyle tarif edebiliriz.)

 

 

sizedir bu yazı.

11 Yorum


Önerilen Yorumlar

"Bir gün inandıracağım hepsini. Gerçeği göstereceğim. Kızı kaptırmayacağım onlara. Hem inanmasınlar, gülsünler, beni tekmelesinler, hem de kız onların olsun. Yağma yok! Kız benim. Ben buldum onu. Ben yarattım. Onlar önünden geçip gittiler sabah akşam. Göremediler, bilemediler. Oysa oradaydı. Camın ardındaydı. Birini bekliyordu. Kendisini anlayacak birini. Ben anladım. Onun yaşadığını, soluk aldığını, kımıldadığını, düşler kurduğunu. Şarkı söylediğini. Şarkı söylüyor ya! Kimse duymuyor, ben duyuyorum. Ne zaman radyoda oynak bir hava olsa dudaklarını oynatıyor hafiften"

 

 

 

Çok guzelmiş çok hem de...

Bilmem bunu okuyunca sen ne hissettin ne yaşadın ama ben ilk haksızlıkları getirdim gözümün önüne...

Haketmeyenin haketmediği şeylere sahip olması ne acıdır aslında hem de hakeden oracıkta dururken...

Hakeden de hakkına sahip çıksın dimi ama!

Yoook her zaman olmaz, olamaz bu, bazı şartlar önüne sınır olur, geçemezsin ama oracıkta oturur beklersin...

Doğru zamanı beklersin...

 

Okudum da bu sahne geldi ilişti gözümün önüne...

Yoruma sekme

Ben de anlatamadım bir türlü...

 

Yıllar yılı ben hep yanlız gittim sinemaya,evde yanlız başına izledim en beğendiğim filmleri.

Kolunun altında izleyebileceğim bir kaç kişi geçti hayatımdan,ama olmadı izleyemedik birtürlü belkide.

ama ben artık hiç yanlız film izlemiyorum,o bilmiyor,hiç farkında değil,belki farklı zamanlarda izliyoruz hatta...

Bir düş bel ki, bir hayal,ama ben yanlız izlemiyorum artık filmleri :wub:

 

YANLIZ BİR ŞİKAYETİM VAR,PATLAMIŞ MISIRLARI YERLERE ÇOK DÖKÜYOR YERKEN :stuart:

 

Sevgili Blanc,teşekkürler :clover:

Yoruma sekme
Bilmem bunu okuyunca sen ne hissettin ne yaşadın ama ben ilk haksızlıkları getirdim gözümün önüne...

Haketmeyenin haketmediği şeylere sahip olması ne acıdır aslında hem de hakeden oracıkta dururken...

Hakeden de hakkına sahip çıksın dimi ama!

Yoook her zaman olmaz, olamaz bu, bazı şartlar önüne sınır olur, geçemezsin ama oracıkta oturur beklersin...

Doğru zamanı beklersin...

 

Okudum da bu sahne geldi ilişti gözümün önüne...

Gerçekten öyle... Bende haksızlıkları getirdim gözümün önüne ve bir de yılmayacağımı söyledin kendime...

 

Teşekkür ederim Gloria :clover:

Yoruma sekme
Ben de anlatamadım bir türlü...

 

Yıllar yılı ben hep yanlız gittim sinemaya,evde yanlız başına izledim en beğendiğim filmleri.

Kolunun altında izleyebileceğim bir kaç kişi geçti hayatımdan,ama olmadı izleyemedik birtürlü belkide.

ama ben artık hiç yanlız film izlemiyorum,o bilmiyor belki,belki farklı zamanlarda izliyoruz hatta...

Bir düş bel ki, bir hayal,ama ben yanlız izlemiyorum artık filmleri :wub:

 

YANLIZ BİR ŞİKAYETİM VAR,PATLAMIŞ MISIRLARI YERLERE ÇOK DÖKÜYOR YERKEN :stuart:

 

Sevgili Blanc,teşekkürler :clover:

:) Olsun yerlere döksün yeter ki yanında olsun...

 

dökülen mısır olsun, ben yollarda dökülmeden...

 

Ben Teşekkür ederim sevgili Radya :clover:

Yoruma sekme
Bilmem bunu okuyunca sen ne hissettin ne yaşadın ama ben ilk haksızlıkları getirdim gözümün önüne...

Haketmeyenin haketmediği şeylere sahip olması ne acıdır aslında hem de hakeden oracıkta dururken...

Hakeden de hakkına sahip çıksın dimi ama!

Yoook her zaman olmaz, olamaz bu, bazı şartlar önüne sınır olur, geçemezsin ama oracıkta oturur beklersin...

Doğru zamanı beklersin...

 

Okudum da bu sahne geldi ilişti gözümün önüne...

Gerçekten öyle... Bende haksızlıkları getirdim gözümün önüne ve bir de yılmayacağımı söyledin kendime...

 

Teşekkür ederim Gloria :clover:

 

demek aynı şeyleri düşünmüşüz :) Yılmamak lazım bence de, sabretmek kimi zaman :)

 

Oturdum bekliyorum işte, hiçbir yere gitmeyeceğim, oracıkta oturup öyle bekleyeceğim, eninde sonunda doğru zaman gelecek biliyorum... Şimdilik beklemekten başka yapabileceğim hiçbirşey yok :)

Yoruma sekme
demek aynı şeyleri düşünmüşüz :) Yılmamak lazım bence de, sabretmek kimi zaman :)

 

Oturdum bekliyorum işte, hiçbir yere gitmeyeceğim, oracıkta oturup öyle bekleyeceğim, eninde sonunda doğru zaman gelecek biliyorum... Şimdilik beklemekten başka yapabileceğim hiçbirşey yok :)

Evet Gloria hepimiz aynı şeyi yapıyoruz ve bekliyoruz ama yılmayacağız en azından...Sonu güzel olacak umarım...

 

:clover:

Yoruma sekme
höyttt...

foruma bahar gelmiş...

herkesler bi hisli olmuş yaw... :P

 

He he sen bile hatta demi,gözünü sevdiğimin baharı nelere kadirsin... :rolleyes::P

Yoruma sekme

“Her şey bir anda olmuştu; ağzından kelimeler nasıl döküldü anlamadı bile adam… Kadın onu aldatmıştı… Biliyordu adam aldatıldığını yıllardır, ama söylemiyordu… Kadın, aldatmış olduğunu yüzüne bir tokat çarpan adama baktı… Yıllardır biliyordu adam onu aldattığını ama neden şimdi söylemişti…Adam kısık sesiyle sadece, “Neden?” diye bildi ve kadın anlatmaya başladı…”

 

“Her şey ilk ne zaman başladı bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki, o da bunun uzun zaman önce başlayan bir şey olduğu… Neden diyorsun ya bana, belki de hiçbir nedeni yok, ben yeni ve farklı heyecanları yaşayabileceğim bir hayatın kollarında olmak istedim sadece…

 

Sen bana her şeyi vermiş olabilirsin… Hatta bana kendini adamış bile olabilirsin… Belki gözün benden başkasını görmediğinden olmuştur… Gerçeği söylemek gerekirse, beni bu kadar sevmen tuhaf…

 

Uzun zaman kendim takip ettim seni, gittiğin yerleri, konuştuğun insanları, hallerini, tavrını, insanlarla olan diyaloglarını inceledim… Sen bunların farkında değildin ama hiçbir açığını, hiçbir yanlışını bulamadım… Gerçekte bir insan böyle gözü kapalı sevemezdi birini, bir yerlerde senin de gönlünün, aklının ya da cinsel arzularının karışması ve yol değiştirmesi gerekirdi… Oysa aylarca peşinde dolandığım süre içerisinde; sen hiçbir yanlış, hiçbir kaçamak, hiçbir şey yapmadın…

 

Benim için yaptıkların, bu dünyadaki birçok kadının rüyalarında bile isteme cesareti bulamayacağı şeylerdi… Ben isteklerimi arttırdıkça, sen beklentilerimden de fazlasını sundun bana… Hep bir şüphe dolandı içimde, hep bir bilinmezlik hali ile gezdim… Senin yanındaki susuşlarım; acaba ne zaman açık vereceksin ya da nasıl açığını bulacağım soruları esnasında oluyordu…

 

Sen bilmiyorsun ama ben kendim bulamayınca açığını, peşine insanlar taktım… Peşinde olan insanlar kendi konularında bir duayendiler biliyor musun? Ama ne hikmetse, nasıl olduysa onlar da hiçbir şeyini bulamadılar…

 

Artık senin açığını aramaktan vazgeçtim farkındasın değil mi? Son zamanlar da artık gerçekten o kadar çok sıkılıyorum ki beni bu kadar sevmene; katıksız, karşılıksız, umursamazca seviyorsun ya beni… Yaşamın hiçbir anlamı yok artık…

 

Madem sen doğru adamdın, yanlış yapmayacaktın, ben kötü kadın olup seni yanlışa sürüklemeliyim dedim… Sen beni bu kadar severken benim içimde sana karşı bitmeyen bir nefret oluştu… Oysa sevilmek ister dimi herkes sonuna kadar; sakin, durgun, hiçbir şeysiz sevilmek ister…

 

Oysa sen de biliyordun, ben hiçbir zaman sevilmemiştim… Geçmişim o kadar yalnız, o kadar içine kapalı ve bir o kadar sevgisiz geçmişti ki, senin beni sevmen garipti, yanlıştı, kısaca; doğru değildi…

 

Evet, aldattım seni, hem de sen bunu bil diye yaptım… Bunu bilmen için her şeyi, her yolu denedim… Ve biliyordum seni aldattığımı bildiğini… Öyle seviyordun ki beni, her şeyimle seni aldatmama rağmen kabul ettin beni… Hep elini uzattın, yardımcı oldu, sevdin, sevdin, sevdin…

 

Kim severdi bu kadar, kim neden severdi? Ben seni aldatırken bile çok sevdin beni… Artık çıldırmak üzereydim bu durumdan, artık son noktamdı… Bir keresinde, gözünün önünde hiç sevmediğim bir iş arkadaşınla bile yatmayı düşündüm ama işte bu son nokta oldu, yapamadım… Midem kaldırmadı bekli de o herifin altına yatmayı…

 

Ama sen bunu biliyordun, bunları anladın, farkındaydın ama hep sevdin… Katıksız dupduru sevdin… Neden sevdin beni bu kadar diye sordum mu ben sana bu güne kadar? Şimdi sen bana, seni neden aldattığımı soruyorsun…

 

Evet, aldattım seni çünkü benim yeni heyecanlara, yeni tutkulara ihtiyacım var… Biliyorum esasında, kimse senin kadar beni sevemez… Üstelik kimse senin kadar tutkulu olamaz…

 

Sinir oluyorum sana, nefret ediyorum hatta… O kadar insanla beraber oldum, seni aldattım ki sayısını şimdi ben bile hatırlamıyorum… Ama sen nasıl bir adamsan, nasıl sevdiysen beni, ne başkasının öpüşlerinden tat aldım ne başkasıyla sevişirken senle olmanın hazzını bulabildim. Bu durum beni daha bir deli, daha bir çılgın, daha bir umutsuz etti… Sen benim yaşam hakkımı elimden aldın… Özgürlüğümü… Ben senden kaçtıkça, senin yanlış adam olduğunu düşündükçe, sen beni her kalemde yenilgiye uğrattın…

 

Şimdi neden soruyorsun seni aldattığımı demeyeceğim çünkü biliyorum… Artık yolun sonuna geldin… Artık sevemeyeceksin birkaç aya kadar beni… Nefesimi hissedip, gözlerimin içine bakıp benle olamayacaksın birkaç aya kadar… Sen tüm yaşam pınarlarını bana akıtırken, hayatının ellerinin arasından kaydığını bilemedin… Son günlerin bu dünyada ve ben eminim ki sen ölünce de beni seveceksin… Bu hastalık beni senden ayıracak ama biliyorum ki sen beni orada da bekleyeceksin…

 

Ben bunları bildikçe daha çok nefret ediyorum kendimden, senden, aşktan, sevgiden… Çünkü hiçbir tanıma sığmazdı senin bu sevgin… Ve işte şu kanserli bedenin bile bu sevgiyi kabul etmedi iflas ettin…

 

Neden sevdin be adam beni bu kadar? Neden… ”

 

Adam gözyaşları içinde dinledi kadını anlattığı her şeyi biliyordu ama ondan duymak adamı yaralamış ve bitirmişti…

 

Adam odadan çıktı, yatak odasına gitti, yatağına uzandı ve uyudu… Karısını başka mekânlarda, başka zamanlarda beklemek üzere bir hazırlık yapmaya gitti…

 

Yalnızlık Okulu

Yoruma sekme

Yanlız kaldığımızda beynimizde fırtınalar kopuyor.Pencereden gelen soğuk havayı bile hissetmiyorsun.Taki sana seslenen bir sesten irkilene kadar.Camı kapat üşüdüm .Oysa sen camın açık olduğunu o an hatırlıyorsun. Hayat insanları bu hale getiriyor.Yaşamın içinde mücadele ederken seni yıpratanlar,hak etmediğin haksızlıklar,seni alıp götürüyor bir yerlere.Bilmediğiz için suçlamalar..........Sonrada yasaklar .Hayatımızda bir çok yasaklarla tanıştık ve tanışıyoruz .Ben bugün iletimi gönderememe yasağı ile tanıştım.Öğrenecek çok şeyler var.

Yoruma sekme
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.