AŞK
AŞK
Aşk hem kendinle hem de karşındakiyle didik didik savaşmaktır…
Dingin, sakin, barışçıl, uyumlu bir akış değil aşk, hani şu "karşılıklı sevgi ve saygı temeli"nde.
Tam tersine yıkıcı aşkın kimyası, yaratmaktan ziyade yok etmeye, alan açmaktan ziyade işgâl ve ilhak etmeye
yönelik, kimsenin muzaffer olmadığı bir savaş meydanı.
Yani sadece ötekiyle değil, kendinle de didik didik savaşmak demek aşk.
Aşk bu yüzden tekin olamaz. Ve tıpkı delilik gibi, o da yaptıklarından ve yapacaklarından sorumlu tutulamaz. Aşk
öncesiz ve sonrasızdır. Dünsüz ve yarınsızdır.
Aşık olduğumuz insanın ne eski aşklarının, ne de sabık aşıklarının varlığına tahammül edebiliriz.
Eğer aşıksak, geçmişten zerre kadar hazzetmez, selef istemeyiz. Geleceğe gelince, aslında o da hiç gelmesin isteriz.
Aşık olduğumuz insanın bizden sonra yaşayabileceği aşkları düşünmek bile istemez, hayali aşıklarıyla cenk ederiz.
Eğer aşıksak, gelecekten zerre kadar hazzetmez, halef istemeyiz. Demek ki aşk tam da ‘‘şimdi’’ye, şu ana aittir.
‘‘Hep vardım’’ diyemez; ‘‘Hep var olacağım’’ diyemeyeceği gibi.
Böyle tumturaklı konuşursa şayet, özünü inkár, ruhunu tard eder. O noktadan itibaren de artık kendisi değil, başka
bir şeydir. Evlilik ya da ilişki olabilir; sevgi ya da arkadaşlık. Ama aşk değildir artık….
Elif Şafak’tan….
Aşk gerçekten tekin değil ve tahammülsüz eski aşklara …
Tahammülsüz hala O’nun hayatında olduğunu sanıp şuanda yaşadıklarının pek de anlamı ya da eksik olduğunu
düşünenlere…
Aşık olan da rahatsız hep O’nu geçmişte varolduğu anlarda hapsedip varolanı hiçe sayanlara….
Bu yüzden aşık tekin değildir yaptıklarından sorumlu tutulmaz… en iyisi damarına, damarıma basmayın
2 Yorum
Önerilen Yorumlar