Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

LostsouL's Blog

  • başlık
    27
  • yorum
    19
  • görüntü
    61.339

Mum Ayrıntısı...


LostsouL

933 görüntü

sene 84 yada 85 olmalı yanlıs hatırlamıyorsam.. ilk defa tv yaynıları basladıgında.. aksamları saat yedide acılırdı tv ve tek kanallıydı.. adile teysemis vardı ve uykudan önce programı hazırlardı.. neden o saatte o program vardı anlamazdım.. tanıdıgım hicbircocuk ben dahil 8 de yatmazdık oysa.. işin ilginc yani elektrik kesintilerinin oldugunu yada elektrik kesilmesinin nasıl birsey oldugunu ben ilk tv yayınları basladıgında farketmiştim.. belkide cocuklugumun elektrikle tek ilişkisi o televizyon makinasıydı.. ve aksam olup hava karardıgında odanın karanlık olmasından cok o kututunun calısmaması tuhafıma giderdi.

genelde her gun yada iki gunde bir kesilirdi elektrikler ve bizim bir gaz lambamız vardı. camdan bölmesi icinde gazyagı dolu olurdu ve bir fitili vardı kalın bezden. o yağın icinde kalırdı büyük kısmı ve ucu en yukarıda.. kucuk bir cevirme koluyla yandıkca yukarıya cekilrdi. ve en ustte huni seklinde uzun bir cam bölme daha.. butun oadanın icini aydınlatırdı. bunun icin duvarda cakılı olan bir civiye asılrdı ama tavana gelen kısmında is olursurdu siyah bir leke.. genelde elektrilk gelince yada ertesi gun ıslak sabunlu bir bezle temizlenirdi o isli karanlık..

 

bazen gazyagı olmazdı yada kalmazdı aksamın bir saatinde bulunmazdı ve mumlar imdada yetisirdi.. beyaz yaklasık on-15 santim uzunlugunda parmak kalınlıgında.. tam ortasından bir ip gecen ve ısındıkca eriyen yandıkca etrafına ısık veren ama ısıtmayan mumlar.. odanın icinde biraz rusgar esse butun verdigi aydınlık o rusgarla birlikte dalgalanırdı.. guclu bir ısıgı yoktu ama gozleriniz karanlıgıa alıstıktan sonra o puslu aydınlık yeterliydi.. ve genelde en cok uyku getiren durumlardan birydi..

 

cok sıkılırdım karanlıktan.. korkmazdım ama sıkılırdım kitap okuyamazdım yada baska bir muzurlukla ugrasamaz otururdum koltuga beklerdim elektrigin gelmesini.. gaz lambasını bile özlerdim o zamanlarda...ama mumlar beni hic kaale almaz inatla gorevini yapardı bir devlet memuru edasıyla.. saki benim elimden gelen budur işine geliyorsa gelmesse cokta umrudma der gibi.. mecburen katlanırdım.. bazen yemek yiyeceksek örnegin iki yada 3 tane mum yakılırdı o zaman daha bi aydınlık olurdu.. ama onların bitme sureside bir en fazla iki saati bulurdu..

 

genelede mum ilk yakıldıgında sabit bir yerde durmazdı.. bir cay tabagı yada masanın uzrine dikmeden önce eriyen kısmını damlatırdık. sonra o ıslak kısmın uzerine mumu bırakırdık kuruyana kadar elimizle destekler beklerdik.. sıcak mum kuruyunca üst kısmıda dik tutardı... mum yandıkca ve eridikce yanlarından asagıya dogru akardı parcaları. cogu zaman can sıkıntısından u asagıya akan parcaları koparır oynardım.. sekil vermeye calısırdım olmazdı sonra caktırmadan gorunmeyecek yerlere atardım:p

 

sonra birden elektrik gelirdi, elektrigin geldigini anlamak icin acık bırakılan odanın ısıgı yanardı bir anda sanki gunes dogmus gibi sevinirdim.. heme mumun basına gider derin bir nefes alıp uflerdim sondurmek icin..söndügü anda beyaz bir duman cıkar ve boslukta kaybolurdu..sonra mumun en ustunde kalan sıvı kısmının donmasını izlerdim.. yavasca parmagımla dokunurdum parmak izim kalırdı uzerinde.. sonraları erkeklik yapıcam ya uflemek yerine o atesi yani mumun uzerinde yanan atesi iki parmagımla bastırıp sondururdum.. tereddut etmemek gerekiyordu cunku bir anda paraklarınla atesi kaparsan canın yanmıyordu.. ama yanar diye korkup tereddut edersen cidden yanıyordu:p

 

aradan yıllar gecti ve daha az elektrik kesilmeye basladı.. gaz lambaları emekli oldu sadece mumlar kaldı geriye.. cunku eskisi kadar ihtiyac olmuyordu ısıga.. zaten buyumustuk artık ve sigara icmeye baslamıstık..oda icinde yanan mumun sigara dumanını aldıgı yada kokusunun isnmesine engel oldugu gibi bir dusunce vardı ki hala duogrumudur bilemem yinede sigara icmeden once bir mum yakmaya basladık.. ne kadar basarılı oldugundan hala emin deilim.. sonra universite yılları, okula basladıgmız hfafta bir arkadasın aldıgı bir şişe jb viski sisesi bosalınca birmizn aklına gelmişti.. renkli bir mum alıp yakmak.. o gun baslamıstık her aksam odanın bir kosesinde o sisenin uzerine bir mum dikip yakardık ve her defasında farklı renkte bir mum... birinci yıl sonunda sisenin uzeri onlarca renkte mumla kaplanmıstı ve harika bir goruntu ortaya cıkmıstı..mutlaka bizden once birileri daha yapmnıstır bunu ama biz o dönem yaptıktan sonra bir cok arkadasımızda yapmaya baslamıstı bunu ve mum farklı bir anlam tasımaya baslamıstı.. kimi zaman gecenin bir yarısı en yakın arkadasımızla dertlesirken sadece o mum sahitlik ediyordu bize.. yada sevgilimzle yalnız kaldıgmızda sadece o mum aydınlatıyordu odayı ve o şişenin uzerindeki her katmanı baska bir anı tasıyordu sonraki yıllara...

 

ne o şişe sıradan bir şişe olarak kalıyordu artık nede o mum parcaları cocuklugumun sıknıtılarını temsil ediyordu.. kimbilir belkide ilk yazdıgım şiirlerin ilhamını tasıyordu o dönemlerde.. simdi ise ne zaman yanan bir mum görsem o yıllara geri donuyorum.. ve gülümsemem dudaklarımda...belkide bir cok insanın bakıpta göremedigni gorebilmenin mutlulugu.... ne tuhaf geliyor artık bir cok insanın mumları sadece aydınlanmak icin kullanıyor olması...

0 Yorum


Önerilen Yorumlar

Gösterilecek hiç bir yorum yok

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.