Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KELEBEK ÖPÜCÜĞÜ

  • başık
    1
  • yorum
    2
  • görüntü
    3.954

Gönül Yarası mı? Dil Yarasa mı?


butterfly_kiss

931 görüntü

Canım acıyor benim yaaa…. Canım acım acım acıyor… Karar vermek dedikleri bu kadar mı zormuş ki? Ne yapacağına, ne olacağına karar vermek?

 

Bence bir dönüm noktasındayım, hayatımın dönüm noktalarından birinde… Bir yol ağzına geldim, çabalıyorum, ne yapmalıyım? Hangi yolu seçmeli ki?

 

O şarkının sözleri geliyor aklıma;

 

Gücün var mı sevgilim,derin sularda inci tanesi aramaya…

Cesaretin kaldıysa hala benle aşktan konuşmaya…

Söyle canım sevgilim, hayat bize oyun oynuyor olabilir mi?

Yorgun gibi bir halin var, duyguların karışık olabilir mi?

Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak…

Sil baştan sevmek gerek bazen, her şeyi unutmak…

Sanki bugün son günmüş gibi dolu dolu yaşamak istiyorum ben

Her ne çıkarsa yoluma selam verip yürümek istiyorum ben

Sil baştan sevmek gerek bazen, hayatı sıfırlamak

Sil baştan sevmek gerek bazen, her şeyi unutmak…

 

Hani bazı anketler olur, cevap verirken (her zaman) (bazen)(hiçbir zaman)(bilmiyorum) şıklarından birini seçmeniz gerekir, bu şarkı şu an gözümde aynı o anketler gibi…

 

Gücün var mı sevgilim, derin sularda inci tanesi aramaya… (Her zaman) sanıyordum ama şu an (bilmiyorum)

 

Cesaretin kaldıysa hala benle aşktan konuşmaya… (Hiçbir zaman) sanıyordum ama şu an (bilmiyorum)

 

Söyle canım sevgilim, hayat bize oyun oynuyor olabilir mi? (Her zaman) diyordum hala (her zaman) diyorum

 

Yorgun gibi bir halin var, duyguların karışık olabilir mi? (Her zaman) (her zaman) (her zaman)

 

Ve hep istediğim şey, son zamanlarda neredeyse tek istediğim şey;

 

Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak…

Sil baştan sevmek gerek bazen, her şeyi unutmak…

Sanki bugün son günmüş gibi dolu dolu yaşamak istiyorum ben

Her ne çıkarsa yoluma selam verip yürümek istiyorum ben

Sil baştan sevmek gerek bazen, hayatı sıfırlamak

Sil baştan sevmek gerek bazen, her şeyi unutmak…

 

Oysa şimdi o yolun ağzındayım, sil baştan başlama fırsatı karşımda ama ben karar veremiyorum, o yola bir turlu giremiyorum, bir şeyler engelliyor, acaba diyorum, acaba o yol yanlış mı? Girersem o yola, dönüşüm olmaz mı? Dönemem mi yani? Bir girip baksam, geri dönemem mi?

 

Sil baştan başlamak, neden bu kadar zor geliyor acaba şimdi bana? Bugüne dek aldığım yaralar mı endişelendiriyor beni dersiniz? Korkuyor muyum yani ben şimdi? Başlayamam mı sanıyorum? Yeniden başlayıp, yeniden sevemem mi diyorsunuz? Sevemem mi yani ben şimdi?

 

Her şeyi unutmak… Her şeyi mi? Bazıları kalsa, bazılarını unutmasam olmaz mı? Her şeyi mi unutmalıyım yani? Korkutucu… Her şeyi unutmak imkansız… Ben geçmişinden kurtulamayanlardanım sanırım, ama bilirim de geçmişinden kurtulamayanlar geleceğini göremez… Ama ya o şarkılar, o kokular… Ya o şarkı ve o kokularla birleşen o görüntüler… Nasıl atacağım bunları beynimden ben ya… Dinlemeyecek miyim, koklamayacak mıyım yoksa? Nasıl ama? İmkansız değil mi ki bunlar? Kokuyu duyarsın, geçmişe gidersin, gözlerinin önüne gelir o an… Şarkıyı dinlersin, geçmişe gidersin, hatırlarsın, anarsın, gözünden bir iki damla yaş dökülür… Bilmez misiniz? Size olmaz mı bunlar? Nasıl sileceğim ben her şeyi, nasıl unutacağım, hatırlamayacağım hiçbir şeyi?

 

Sanki bugün son günmüş gibi yaşamak… Öyle kolay ki bunu söylemek, ama ya yapmak? Ertesi gününü hesaplamaz mı, planlamaz mı kimse? Bir yıl sonrayı mesela? 10 yıl sonrayı bile hesaplıyoruz, her şeyi geçtim hangimiz emekli olduktan sonra yapmak istediklerini aklından geçirmemiştir ki? Bugün son günmüş gibi yaşamak demek, bunların hiç birini yapmamak demek ama bu mümkün mü ki?

 

Aslında biliyorum, ben yorgunum, artık yoruldum. Duygularım da karman çorman, labirent gibi, girişi var ama çıkışı yok sanki… Cesaretim yok sanki…

Bir şarkı, bundan yaklaşık olarak 20 dakika önce dinlediğim bir şarkı oturtup bana bunları yazdırıyor, o şarkı var ya hayatımın en mutlu günlerinden birine ait… Şu an ise en mutsuz olduğum günlerimden birindeyim…

 

Hayatının en mutlu gününün şarkısı, hayatının en mutsuz gününde karşına çıkınca, kulaklarına çalınınca insan ne kötü oluyormuş meğer? Araba çarpmış gibi oluyormuşsun… Beynin hemen seninle oyununa başlıyor. Önce şarkı, sonra o şarkının can alıcı sözleri ve sonunda şarkının sende yer etmiş olduğu o an… Ve gözünden dökülen iki damla yaş eşlik ediyor şarkıya… Gözünün önüne gelenler öyle tatlı ki… Yüreğinin içindeki ise kocaman koskocaman bir acı...

 

Bunlar acaba bir şarkının mı sana yaptığıdır yoksa senin kendine yaptığın mı hiç bilemezsin? Kendini suçlamak yemez, bunu yediremezsin kendine, şarkıyı suçlayıverirsin olur biter… Bunlar sana bir şarkının yaptıklarıdır dersin oluverir işte…

 

“BENİMLE KAL” der şarkı, ama sen bir türlü KAL diyemezsin… “ARKANI DÖNME, AŞKINA İHTİYACIM VAR, DEVAM ETMEK İÇİN BANA GÜÇ VER” der… Aslında sen de öyle demek istersin ama bir türlü dilin dönmez, evelersin, gevelersin, bir şey engel olur sanki sana, diyemezsin işte… Sonra bir başka şarkı gelir dolanır dilinin ucuna ve bir anda çıkıverir dudaklarının arasından, hiç beklemediğin bir anda, seni sırtından vururmuşçasına dökülüverir şarkının o sözleri dilinden ve dersin ki; “SİL BAŞTAN BAŞLAMAK GEREK BAZEN, HER ŞEYİ SIFIRLAMAK…”

2 Yorum


Önerilen Yorumlar

İnişler çıkışlar, kırılıp dökülmeler bazen sevgimizi ölçmede belirleyici olabilir.

 

Kırılıp dökülenleri küreğe süpürüp çöpün başına geldiğimizde onları çöpe atmadan uzuuuunca bir düşünmek lazım.

 

Bu kürektekiler rastgele bir vazomu yoksa çok değerli antika bir vazomu?

 

Rastgele bir vazoysa at gitsin.Ama diğeriyse hemen başla parçaları biraraya getirmeye...

 

Tamir olmaz ki deme :)

 

Sevgi en güçlü yapıştırıcıdır herşeyi tamir eder...

Yoruma sekme

Aklıma bir film geldi, şu Yeşilçam filmlerini bilirsiniz Sayın Radya, Ayşecik rolünde Zeynep Değirmencioğlu, baba rolünde ise Sadri Alışık... Konuyu tam hatırlayamıyorum ama çocuk aklımla o filmi izlerken aklımda kalan tek sahnesini de hiç unutmuyorum...

 

Ayşecik, şöminenin üzerindeki vazoyu alıyor ve yere fırlatıp atıyor, vazo paramparça oluyor, sonra dönüp "Tamir et bakalım" diyor babasına... "Yapıştır bakalım parçaları... Vazo, aynı vazo oluyor mu?"

 

Ne demek istediğimi çok iyi biliyorsunuz, Radya... Tamir edeyim ben şimdi o vazoyu, yapıştırayım bakalım, ya peki ben o izleri nasıl yok edeceğim?

 

Umutsuz vakayım sanırım ben :)

Yoruma sekme
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.