Serhat...
Benim onlarca kuzenden bir tanesi Serhat..
Bir şeye canınızmı sıkkın moraliniz çokmu bozuk takmayın kafanıza Serhat'la bir beş dakika yeter,moral dopingi veriyor sanki, zekice ve tam yerinde espirileri ile en kötü anımda bile gülmek krizine çok sokmuşluğu vardır beni..
Son derece yakışıklı ve girişken yapısı ile yapamıycağı iş yoktur,mesela siz yoğun bakım kapısında hastanızı bir dakika görebilmek için saatlerce beklersiniz o elini kolunu sallayarak içeri girer sonrasındada gelip bilgi verir..
Dünyada en çok keyf aldığı iki şey vardır,yemek yemek ve uyumak..
Bana misafirliğe gelmeden önce mutlaka arayıp yemekte ne olduğunu sorar mönü hoşuna gitmezse siparişlerini verir hazır olduğu zaman gelir..
Bir akşam evde en sevdiğim diziyi izlerken arayıp"menemen yap geliyorum"demesine "hiç kusura bakma evde yemek var dizi izliyorum"deyip onun tam kapıyı çaldığı anda ilginç bir tesadüfle tv görüntüsünün gidişini "oğlum bir yemek için anten kablosunumu kestin"diye soruşuma "Allah her zaman doğrudan yanadır"diye cevap verişi ve benim söylene söylene menemen pişirişimi..
Birgün gelip..
"Mehmet Ağar'la tanıştım adam bana iltifatlar dizerken bir tanıdığın "bu uşak iyidir hoşturda bir fakülteyi kaç yıldır bitiremedi"sözü ile sanki onu soruyorlardı tüm siyasi kariyerim başlamadan bitti" diye anlatışı hala gülme nedenlerimizden biridir..
Galatasaray-Trabzonspor maçı girişinde yaşadığımız izdihamda"Serhat sakın elimi bırakma"deyişimi"o tuttuğun benim parmağım değil"diye haince cevap verişini
Sinemada koku filmini izlerken tüm film boyunca beni koklayıp yaptığı yorumlarla beni gülme krizine sokup dikkatimi dağıtışını..
Her gördüğü yerde bana"çılgın bakire"diye seslenişini doğum günlerimde evde ki kitaplardan birini paket yapıp bana hediye edişini
Uzungöl gezimizde mandıradaki son kalan kaymak kavonozunu benden önce alıp tüm gün boyunca yürütürüm korkusu ile kucağında taşıyışını...
Kilo verme gayretinin sebebi sorulduğunda"askere gideceğim bu göbekle teröristlerden kaçamam"diye açıklayışını..
Babasının bürokrat olmasından her şekilde istifade edişini..(bazen bende kullanmıyor değilim hani)
Birgün yemek yerken elindeki ketçabın son kullanma tarihinin o gün olduğunu görüp tüm ketçabı bitsin diye tabaklarımıza dolduruşunu..
Her gittiğimiz yerde hesabı ablası ile bana ödetişini..
Rus erkek işçilerle yaptığım muhabbeti görünce gözlerini gerip bana"bunlar aylardır kadın görmüyor kaybol"diye kıskançlıkla mırıldanışı..
Parktaki amerikalı turist olayına hiç girmeyeceğim bile aslında o kadar çok şey varki anlatılacak..
Gördüğünüz gibi Serhat bizim evimizin neşe kaynağıdır,olmazsa olmazımız,şeytan tüylümüz..
Yaşanan hadiseleri kendine özgü müthiş yorumu ile bize aktarırken aldığımız keyf anlatılmaz bir şey....her olayda mutlaka bir espiri malzemesi çıkartır,kimse onun sinirli halini bilmez..
Canıımm ablan seni çok seviyor (her ne kadar sana kendime abla dedirtemesemde)
Buraya uyurken çekilmiş bir resmini ekleyecektim ama senden izinsiz yapmak istemedim..
1 Yorum
Önerilen Yorumlar