Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

suheda

  • başlık
    71
  • yorum
    121
  • görüntü
    10.633

Rüzgar..


suheda

433 görüntü

75256ruzgar.jpg

RÜZGAR

 

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan

Koştum ama yetişemedim.

Nerelerde gezmiş tozmuş

Öğrenemedim.

 

Besbelli denizden çıkıp

Kıyılar boyunca gitmiştir.

Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu

Yüreğini allak bullak etmiştir.

 

Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru

Bulutları koyun gibi gütmüştür,

Okşayıp otları yaylalarda

Büyütmüştür.

 

Köylere de uğradıysa eğer

Islak, karanlık odalarda beşik sallamıştır

Güneş altında çalışanlara

İmdat eylemiştir.

 

Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,

Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,

Kıraçlarda mavi dikenler...

Toz toprak gözlerine gitmiştir.

 

Kentlere de uğramış ki yanımdan geçti,

Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür.

Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra

Alıp gitmiştir.

 

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan

Koştum ama yetişemedim.

Soraydım söylerdi herhalde

Soramadım.

Cahit KÜLEBİ

3 Yorum


Önerilen Yorumlar

HİKAYE

Senin dudakların pembe

Ellerin beyaz,

Al tut ellerimi bebek

Tut biraz!

 

Benim doğduğum köylerde

Ceviz ağaçları yoktu,

Ben bu yüzden serinliğe hasretim

Okşa biraz!

 

Benim doğduğum köylerde

Buğday tarlaları yoktu,

Dağıt saçlarını bebek

Savur biraz!

 

Benim doğduğum köyleri

Akşamları eşkıyalar basardı.

Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem

Konuş biraz!

 

Benim doğduğum köylerde

Kuzey rüzgârları eserdi,

Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır

Öp biraz!

 

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!

Benim doğduğum köyler de güzeldi,

Sen de anlat doğduğun yerleri,

Anlat biraz!

CAHİT KÜLEBİ

 

Rüzgara yetismek mümkün olsaydi,rüzgar hiziyla yetisebilseydik önümüzdeki hayata,gelecege keske...!

Cahit külebinin bütün siirlerini severim ama en cok sevdigim siiri "rüzgar" ve "hikayae" siirleridir....Bu siiri sayende yine okudugum icin tesekkürler,sevgiler elifce....

Yoruma sekme

Şimdi çok uzaklardadır gençliğim

Çok uzaktadır dudağımın aşkla titremesi

Çok uzaktadır solgun evlerin endişesi

Sayısını unuttuğum serin odalar

Yıldız aydınlığı ve karanlık

Fırat’ın koynuna bıraktığım düşsel yalnızlık

Sesime kavuştuğum an

Kardeşimin bileğine düşen kan

Çıplak ayak

Islak toprak üzerinde çılgınca koşarak

Kendimi mevsimlerin efendisine adayışım

Çok uzaktadır on yedi yaşım.

 

Çok uzaktadır başımda esen kavak yelleri

Kış günü koynuna düştüğüm bahar

Böğürtlen tadında sevdalar

İlk düş ilk sıcak ağrı

İlk kopuş ilk kaçamak ilk vurgun demi

Deli kanımın gövdemi yakan isyanı

Çok uzaklardadır şimdi

Gül tadında söylenen şarkılar.

 

Geride kaldı ardından ağıt yakmadığım yıllar

Zaman dünü bugüne taşıdı kucağında

Sıcak bir duruştur

Dingin bir solukla hayatıma giren sonbahar.

bu da benden olsun istedim ...

Yoruma sekme
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.