YOĞUN İSTEK ÜZERİNE - Haftanın Dişisi- Sezon 1 Bölüm 1
Efenim en sevdiğim forumdaşım çift g'li yoldaşım figgaro bey'in talebi üzerine bu haftanın dişisini ilan eder aşağıda yazacaklarımın kıskançlıkla zerre alakası olmadığını peşin peşin belirtir,saygılar sunarım.
Buyrun burdan yakın : Bar Rafaeli
1985 doğumluymuş. te allam yaw... çocuk be bu daha... aklı evvel bunun dediğine güven olmaz hem... valla bak...
1985 doğumluymuş. te allam yaw... çocuk be bu daha... aklı evvel bunun
yaw amma uzun ara vermişim yahu... biriniz de kızım nerdesin sen unuttun mu ?demiyosunuz ha?
döndüm ben korkmayın...
hemi de ne hikayelerle...
işte....kısım:1 bölüm:1
karabasan oldum ben... evet evet gülmeyin karabasan oldum...hemde konuştum onunla böle yüzü olmayan bişey karşıma geçmiş,hem de saçımı okşuyor...ben de kendi kendime diyorum ki,''aha kızım şimdi gördün ak ... kara ... '' ama bilincim açık yarenler valla billa...kuran evliya çarpsın... zaten o geceden sonra dini bütü
şimdi benim aklıma bi fikir geldi yarenler.
misal ben bu 2009 şeysini kabul etmesem… her şeye 2008 den devam etsem? Misal bugün 03.01.2008 olsa?.
reddetsem 2009'a girmeyi?
kabul ilk başlarda biraz zor olabilir ama sonra paşa paşa yaşar giderim ne var?
zati benim resmi bi iş yapma ihtimalim 0'a yakın.
evrak doldurmak filan gibi şeyleri de eşe dosta yaptırırım,oh mis…
otelci olmanın bu mevzuya katkıları olacağı kanaatindeyim….
misal yıl
Aslına bakarsanız sevmem ben böle önemli gün ve haftalar mevzularında yazmayı lakin son bi kaç gündür başıma gelenler,okuduklarım,gördüklerim sebebiyle yazma zorunluluğu hasıl oldu.
Çok yüksek standartları olan biri değilim hatta kimilerine göre yakında insanlıktan bile çıkabilirim az daha uğraşırsam.
Ama yarenler şu son 10 gündür düşündüklerim beni 30 yıllık yaşamışlığımın aslında hiçbir anlamı olmadığına inandırdı,tekrar.
Bi zamanlar ,içinde kadın olan hiçbir şey beni şaşırtamaz demiştim a
Yılın ilk bulok postunu yapmaktan kıvanç duyuyorum ahali...
Yeni yıldan beklediklerimi bir liste ve başlıklar halinde toparlamaya çalıştım.
a-Hayattan :
-Hayalini kurduğum son bi kaç şey kaldı yamuk yapma reca edeyim.
-Bi de bu Felek eğer arkadaşınsa söyle ona, şarkısı var bunun''tekerine çomak sokarım...''
-Nazlı yarin inadından vazgeçip benimle aynı pencereden bakarak uyanmasını bekliyorum,es geçmeyelim pls.
b-Memleketten :
-Şu açılım mevzusu benim bile içimi sıktı bi
Efenim yeni yazı dizimizin konusu Saygı duyulası Adamlar
Bir simetrik konu olarak da Saygı Duyulası Kadınlar dizisi yapmayı düşündüm lakin henüz aklıma kendimden başka hatun gelebilmiş değil.
Bu aydınlatıcı yazı dizimizin ilk kahramanı bendenizin ekranda gördüğü ilk günden itibaren kendisine hayranlıkta sınır tanımadığım ve hakkında öğrendiğim her yeni şeyden sonra daha da bi takdir ettiğim şahsiyet :
Zebercet post prodakşın iftiharla Takdim eder:
En ünlü Volkanlı Mr.Spock - Leonar
aslına bakarsanız epey de keyifliyim bu günlerde lakin başka bi mevzudan bahsetmek istiyorum bu sefer,zira komik bişeyler yazacak kadar karamsar değilim...rastgele dolaşırken aklıma geldi yoksam bilirsiniz pek de anarşik bi insan diilimdir bilakis sistem insanıyımdır,uyumluyumdur,çilingiroğlunun kaçıncı zevcesini kaçınci kez boynuzladığını bilecek kadar takipçiyimdir...
kastettiğim bu tipleri ben bi ara görmüştüm,öle ellerinde siyah bayrak,sevgiyolu(izmir-alsancak)civarında savaş karşıtı bişel
Yeni Sezon Yayın Akışı
Haftanın erkeki
Haftanın dişisi
Benim de canım var
Olası Savaş tehditleri üzerine güzelleme
Aydınlanmak istediğiniz başka konular varsa ekleyin bi bakiim düşüneyim furum sakinneri...
bakın ben ciddiyim...
bugün benim doğum günüm ve resmi olarak sorana 28 demek zorundayım,lakin ne kalbim ne beynim ne de ayıptır sölemesi fiziksel özelliklerim bu geçen 28 yıla eşlik eder durumdadır.
filhakika,özel mesaj atan,başlık açan olursa peşin peşin söyliim cewap yazmam,umursamam aksine kızar köpürürüm,mümkünse küserim o şahsiyete...
bundan sonraki yaş dönümlerimde de eğer beraber olursak şunu demek isterim ki ben yaklaşık bi 6 yıl kadar 28 de takılıcam,boşuna yeni yaşın filan falan ya
Şimdi şöyle oldu yoldaşlar,
Ben dün gece 3 adet hatun ile beraber Antalyanın Ecnebi müzik yapan tükkanlarından birine gittim ki yaş olarak 3. sıradaydım, genç sayılırdım yani.( bu cümlenin önemini ilerleyen satırlarda anlayacaksınız...)
Girince dedim ki tamam burası güsel yer, gençliğimi hatırlatır, 80’ler-90’lar, geçtik oturduk koltuklara, sonra saat 23:00 civarı böyle yerlerin geleneği bize yaslanmak için yüksek bi masa gösterdiler,itaat ettik garson abiye,geçtik gösterdiği yere...
şimdi böyle aradan yıllar geçmiş bi durum olsa ve ben evimin bahçesinde saçlarımı platin rengine boyatmış krem rengi fincanlarda sütlü çay içiyor olsam misal 1000 yaşına gelmiş (ingiliz kraliçesiyim sanki mübarek)
sonra sen sırtına geçirdiğin DENİZ GEZMİŞ paltosuyla kumsala çektiğin pancar motorlu kayığı ters çevirmiş altını zımparalıyor olsan başında bi bere…gözlüklerin burnunun ucuna düşmüş.
Tabi bi de her zamanki gibi genç kızlar etrafında...
ben seni seyrediyor olsam bu sefer korkmada
OLMUYOR. YAPAMIYORUM. ANLAYAMIYORUM NE YAPSAM...ŞİMDİ BU BİLGİSAYAR NASIL ÇALIŞIYOR MESELA?YA DA BU İNTERNET DENEN MUHTEŞEM ŞEYİN ÇALIŞMA MANTIĞI NEDİR?BAKMAYIN SİZ BENİM BÖYLE BLOG SAHİBİ FİLAN OLMAMA CİDDEN VE UTANARAK SÖYLÜYORUM Kİ BEN TEKNOLOJİ ÖZÜRLÜ BİR UCUBEYİM... WALLA BİLLA...MİSAL : RADYO...KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ HALA DAHA BANA BU ALETİ ANLATAN OLMADI...TAMAM BİLİYORUM İÇİNDE ŞARKI SÖYLEYEN KÜÇÜK İNSANLAR YOK AMA BANA ANLAYACAĞIM DİLDEN Bİ ANLATSALAR ŞU DALGA BOYUNU...ALLAHIM UTANIYORUM BE
ben nası bu kadar bu kapitalist rejimin çarkının dişlisi oldum. ne zaman mesaimin 12 saate çıkmasına göz yumdum?
bugün milli oldum belirtir saygılar sunarım...hayatımda ilk defa bitki çayı içtim yoldaşlar.(ıhlamur sayılmaz o annane ilacı)papatya çayı içtim lisede bahar gelmiş bi gün geldi gözümün önüne... ya yaşlanıyorum ya da nostalji krizim tuttu farkında diilim...
keşke marangoz filan olaydım,kimsenin lafının arkasında kalmasaydım...keşke kafam çalışmadan sadece ellerimle bişiler yaratsa
şimdi şöyle oldu yarenler,
20 yıldır bilfiil sezen aksu dinleyen biriyim...genelde kaçırmam hiç bi albümünü,(zaten kaçırmak ne mümkün de?)hala karar veremedim;seviyor muyum bu kadını,yoksa sevmiyor muyum?bazen modern feylesofmuş gibi geliyor ama bazen de sağdan soldan aPartma kokuyor her yaptığı...aman bana neyse sanki?
sevmiyorum demişken bu aralar yine kafam yerinde değil üzerinize afiyet,hastayım kolum yoruluyo çarçabuk,sayfalarca yazasım var,çok pis küfürler savurasım var tanrınıza...yi
*** Antalya'da kokoreçin içine kokoreç dışında domates,soğan ve muhtelif baharat konulduğunu biliyor muydunuz?
O yüzden gittiğim her kokoreççide ocaktaki amcayla dalaşıyorum.
-''sade olsun lütfen benimki, sadece bağırsaklar ve ekmek araya başka şeyin girmesini istemiyorum...''
-''apla,emin misin?öle bişeye benzemez?'''
-''yaw kokoreççilerin gülü,sana ne ki? yap işte,halla halla...''
işte sırf bu dialog yüzünden alkool sonrası gidemediğim kokoreççi sayısı 6...
*** Yılların yaşlandıramad
sevmiyorum seni (metin altıok)
Şimdi benim buzdan bir döşekte
Üç büklüm olmuş zavallı sevdam,
Üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
Bil ki senin hep böyle güvensiz,
Yaşamdan korkar oluşundan.
İşte bunun için sevmiyorum seni.
Şimdi benim bir han avlusunda
Hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
Soluyorsa başı önde yorgunluktan;
Bil ki senin hep böyle umarsız,
Yarını göze alamayışından.
İşte bunun için sevmiycem seni.
Peki, şimdi şöyle oldu yarenler...
(Özlediniz di mi beni? Neyse...)
Mucbir ve daha sonra ayrıntısı ile anlatamayacağım bir sebepten dolayı 3 haftadır Cuma akşamı 11:30 da güzel İzmir’ime doğru hareket edip Pazar 17:30da da canım İzmir’den bu kavurucu sıcaklar şehrine geri dönüyorum.
Geçen Cuma günü de bu rutin yolculuğu yapacaktım lakin aklı başına gelen bi kaç Antalya’lı hep birden İzmir’e göçmek istemiş olacaklar ki bi türlü yer bulamadım güsel İzmir’ime giden otoboslarda.
Nihayeti
Efenim 2004 senesinin son gününden beri bu tükkanda kepenk kaldırıyorum ayıptır sölemesi ve o günlerden beri beni takip edenler( ahahaha,bayılıyorum bu lafa be...) bilirler ara ara otobüs maceralarımı geçmişliğim var...
Ama yine takip edenler bilir ben bu arada epey bi yol katettim kariyer baabında,müdür neyin oldum az da dötüm kalktı ayıptır sölemesi.
(sayın admincim bey ya da her kim ki bu kontrolleri yapıyorsa, lütfen silmeyin yaw bu argo kelimeleri filan, anlam kayması oluyo valla billa..
BİR NEHİR Kİ ÖMRÜM
Sonra fark ettim ki;su akıyor,rüzgar esiyor,yağmur yağıyor
Her şey yine ve aynı şekilde oluyor
Öyle bir yere geldim ki
Sıcak ve soğuk, aşk ve nefret,savaş ve barış
Üşümek ve sonra ısınmak gibi
Gitsem ayrılık olur kalsam çöl
Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenlerde özler
Derken anladım ki
Özlemden kimse ölmüyor
Ama ben ölüyorum
Nefes alıyorum,önemsiyorum ve gitmek istiyorum
Anladım ki hasret yeni bir aşka ka
Interlock'a
buralarda başka rüzgar esti sen yokken...
gidesim geldi çoluk çocuğu bırakıp...
adı sanı,şanı şöhreti bırakıp,
sana kıyamadım,
gelip de bulamazsın diye
buralarda soğuk rüzgarlar esti sen yokken...
kötü söz sahibine aitti,
kötü şöhret müsebbibine...
301'den muzdarip köşe yazarıydım,
kasıkları kavrulan asiye,pornografik;
kötü bir müjde AR taraftarıydım...
buralarda komik rüzgarlar esti sen yokken...
ağız dolusu gülemedim,sen yoksun diye
bilirsin çok gülebilecek k
ismini ilk duyduğumda lisede filandım, lakin önce haldun taner ve necati cumalı okuyup dönem ödevimi teslim etmem gerekiyordu, kaldırdım rafa o yüzden ÜÇ KURUŞLUK OPERA'yı... Ergen birey entellektüelliği uzun sürmedi tabi unuttum gitti bi kaç yıllığına, ünv.de tekrar ve bilinçli bi şekilde karşılaştık kendisiyle... o zamandan beri de bıramadık birbirimizi...
Kendisi modern zaman feylesofu, şair, oyun yazarı....
tabii günümüz tiyatrosunun, özellikle epik tiyatronun babası sayılan bertolt,