Çok eski bir tanıdığı ziyaret ettim.
Nerede mi? HUZUR EVİNDE
Huzur evini ilk ziyaretimdi ve neden daha önce gitmediğime hayıflandım.
Bir tatlı söz,bir güler yüz görmek isteyen insanlarımızla dolu.Hepsi çok tonton , çok cana yakınlar.Geçmiş hayatlarından kopup istemeselerde yaşamak zorunda bırakılan tatlı ihtiyarlarla dolu.
Ufak bir odaya hayatlarının geri kalan kısmını yayıp yaşıyorlar.
Geride bıraktıkları uzun hayatın kokularını küçük odalarında duymak mümkün...
Gözlerin
Yağmurlu bir hava,insanın içini karartan,benliğindeki tüm sıkıntıları göğe yayıp içinden çıkılmaz hissi veren bir gün..
İçinizden;bu karamsarlık niye diyenleri duyar gibiyim..
Okuduğum bir haber,beni geçmiş yıllara ışınlayıp o anı tekrar yaşattı...
Puslu bir hava ve freni patlamış gibi yağan yağmur,evden çıkma isteği olmasa da beni dışarıya çıkaran gerekli işler...
Yaşamımda unutamayacağım sahnelere hazırlıksız evden çıktım.
Apartmanın kapısında şemsiyemi unuttuğumu farkettim
Akşamın alaca karanlığı,
gün batımına sarılış
sahile vuran dalgaların eşliğinde
güneşin, renkli bulutlara elveda deyişi
O an seyredebilmek o güzelliği
dalmak hayallere,
konuşmak yürekten tüm içtenlikle
kırmızıya çalan bulutlar
semada şekillerle dansederken,
anladı güneşin gittiğini
hüzün sardı renklerini
solup gidiyordu güneşle
gökkuşağı misali renkleri,
ağır ağır yok olurken
ağladı kendine,
deniz dalgalarına küstü
sakinliğe bıraktı,