Saba Tümer, cnntürk kanalında o meşhur kahkahasını atıyor..hah hah haaa..
kahkahanın sebeb-i hikmeti futbolcu Rıdvan a ilk kez hangi tarihte milli
oldunuz sorusuna Rıdvan ın <milli takımda mı> sorusu ile cevap vermesi..
büyük program <duayeni>basıyor kahkahayı,hem de çok şuh olan cinsinden :
hah hah hhaaaa..
dişlerinden emin hepsi porselen..kanalla ilişkileri çok iyi,kimse yerinden
oynatamaz..geriye seyirciler kalıyor kaliteyi sorgulayacak..onlara da bir bel
altı esprisi
ŞAİRLER ŞEHRİNDE ROMANS
İşte gazeteci çocuk koşuyor yüreği nefesinde
Onun çığlığı haber gibidir okunur her keresinde
<Eyüp cinayetini yazıyor,ihtilali yazıyor..>
Anladın değil mi Ümit Yaşar, insan bir kere sevmeye görsün
Nereye gidersen git orda İstanbul
Beyazıt ta çarşı kapıda
Erenler dergâhına vardım da bir güz günü
Kokladım havayı bir İstanbul akşamı nargile yudumunda
Başım döndü gönlüm kudurdu
Gedik paşadan sahil el sallıyordu
Bir güz günü çına
hanımefendi kocamustafapaşa doğumlu...
doğum yeri sümbül efendi cami avlusu..
92 şubatı da doğum tarihi..etnik kimliği konusunda çeşitli veterinerler
tekir veya iran olarak görüş ayrılığına düşmüşlerse de tekir cinsi
bugün kabul görmekte.
evin kraliçesi unvanına ulaşması ve evin tüm alanlarının onun
tarafından işgali şöyle oldu : evin beyi bir akşam iş dönüşü iki bira
içmiş,kafasında tatlı düşünceler , çakırkeyif bir ruh haliyle evine
dönmedeydi.mevsimin yemişi bir kilo erik de al
SAMATYA SERENADI
vuruyor yorgun samatyanın yüzüne
yakamozlar gecenin ilerleyen saatlerinde..
bak 93 kışı da bitiyor..
takvimler şubat sonlarında ..
koca mustafa paşa bahar hazırlığında
samatyasında,küçük paris birahanesi...
durup meydanda,
bakınca sokakların bitimine,
sanki sizi deniz kucaklıyor…
ali fakih türbesi bir makber
gözlüyor insanların yolunu..
yeni yetme kızlar oğlanlara bakmadalar otobüs durağında;
-Kusura bakmayın kartınız limit yetersiz diyor.Başka kart var mıydı?
Kasiyer kız nazikti.Ama Zuhal kıpkırmızı oldu..
Ezikliğini gizlemek için azami gayret göstererek,
-Ek kart vardı haylaz oğlanda..Demek ki limiti doldurmuş..Ben yatırıp yarın
tekrar gelirim. Bu alışverişler kalsın şimdilik..
diyebildi.
Yedinci ayıydı işten atılmasının..Tükenmez kalem imalatı ve ihracatı yapan
büyük bir markanın imalat şefiydi..Kimyagerdi..Kriz var denilmiş toplam
kırk iki işçi dört idari pers
Telefonun mesaj uyarısı çalınca mesajı açtı:
<unutma , VOİLA açık kestane no.5.0>
Karısıydı..saç boyası istiyordu…Of bu kadın hep böyleydi,ne anlardı kendisi saç boyasından..
Bu neyse de bazen ekmek için bile mesaj atıyordu..Üç marketin ortasındaydı halbuki evleri..
Bir keresinde kızmış ama kadın <canım gelirken alıver yolunun üstü hem açılmış olursun >
diye yumuşatmıştı..Tam çıkmak için iş arkadaşlarına tek tek <iyi akşamlar >dağıtıyordu ki,
Tokgöz Mustafa nın sesi duyu
memo binanın kamelyasında yakaladı beni..
hava yağmura gebeydi..
-aydın amca derdim büyük bi konuşsak.
onbeşindeydi..okul kravatı yakanın çok altındaydı..
gözlükleri 4.5 numara..ceketi yeni ergen bedeninden hafif yan sarkmıştı.
bir trafik kazasında baba vefat edince anne ve kızkardeşi ile üvey babanın
tek oğlu olmuştu...baba tarikatçıydı,halı yıkama makinesı vardı ilişkileri ile
camilerin halılarını yıkardı..akşam olmadan iş minibüsü ile pelerini,
çember sakalı görünümü ile binanın o