Saat Gecenin İkisi Olmuş
Ve Ben Sendeyim Yine
Durduramadan İçimdeki Seni ;
Beni Alıp Götüren Saatler
Sana Akıyor Sanki,
İçimde Tarif Edemeyeceğim Kadar
Anlamsız Fırtınalar Esiyor
Ilık Rüzgarlar Getirdi Seni Bana
Ruhumdan Bir Parça Alıp
Adını En Güzel Duygu Koydu,
Beni Öyle Bir Heyecan Sardı Ki ;
Bir Annenin Evladını Sarar Gibi
Beni Sana Mahkum Eyledi
Nasıl Yazmak İsterim Şimdi Sana
Sayfalarca Sana Anlatmak İsterim
Yaşadıklarımı..!
Sana Uzaktan Konuşuyo
Sana gitme diyemediğim zaman; gözlerine baktım ağlamaklı ve çaresizce. Belki anlar anlar da gitmez diyen
bir umutla. Ellerin kayarken ellerimden yavaşça "seni seviyorum" dedim sessizce, belki de vaz geçip
yanımda kalmanı bekleyerek. Sararken kolların beni yavaşça kokluyordum saçının her telini ve güzel tenini
unutmak istemezcesine. Verirken bana son buseni akıyordu gözlerimden yaşlar usulca.
Sana gitme diyemediğim zaman; ağlıyordum önce sessizce bir köşede dönecek diyen bir um
Anneciğim!
Evlatlar vardır başarılarını, zaferlerini yazarlar...
Sana yazacak bir başarım, bir ödülüm yok anne.
Keşke olsaydı da, seni sevindirebilseydim.
Keşke, benim de anneme yazacak, anlatacak başarılarım olsaydı.
Ama yok anne...
Sevdiğin, okşadığın saçlarıma aklar düştü anne.
İlk evvel saçlarım hayat mücadelesinde yenildi.
Düşmanlarım hep benden güçlü oldu anne.
Onların tahta kılıçları benim çelikten kılıcımı paramparça etti.
Onlar beni yenmek için ne senaryolar yazdı, ne iftir
gülüm
Kapatırmısın gözlerini arada bir
İç çekişlerle anarmısın beni
Sol yanın sızlarmı hiç gülüm
Hala ara sıra aklına gelirmiyim
Yoksa geçmişinde sıradan birimiyim
Sanma ki senden sonra hayatı sevdim.
Neredesin şimdi?... Ne yapmaktasın?..
Gecenin karanlığına çaresizliğine isyandamısın ben gibi
Dinermi zamanla bu acı bitermi sevdan
Vazgeçebilirmiyim ki senden.
Zaman herşeye ilaçmış gülüm
İlaca lüzum yok sensizlik zaten ölüm
A.CAN
Sensizliğe attığım her adım, ben benlikten çıkıyorum ben, ben olamıyorum, senin esirin oluyorum, gecelerin kör karanlıklarında.Şarkımızı mırıldanıyorum sana,ve ben yine sen oluyorum.
Ben neden sende özlemlerimle sevgimle tutuklu kaldım.
Sensizliğe attığım her adım da görmek istiyor gözlerim seni. Baktığım her yerde,hep seni görmek için bakıyorum boşluklara..
Gerçeklerin gün ışığına ihtiyacı yok artık. Yeni yüzler de sunma bana, usandım senden. Usandım yaşar gibi yapmaktan, usandım
Bir zamanlar gökyüzünde birbirlerini gerçekten çok seven
Bir bulutla yıldız vardı...
Bulut gökyüzünün en şeker, en pembe bulutu
Yıldızsa; en parlak, umudu en çok yansıtan yıldızıydı...
Gökyüzündeki her varlık onların sevgisini kıskanırdı...
Tatlı bir kıskançlıktı onlarınkisi... Ama biri vardı ki;
Bulut ve yıldızın ayrılmalarını yürekten istiyordu...
Hem de yıldızın en yakın arkadaşı olmasına rağmen...
Bulut biraz saftı, kimseyi kıramazdı...
Yıldızsa bulutu için elinden ge
Biliyorum, matah biri sayılmam...
Çok sıradanım belki, isteklerim, düşlerim fazla basit senin için...
Belki, senin kadar yol almadım; çok şey görmedim hayatta; acıdan bahsettiğimde, belki en beteri değildir kastettiğim.
Cümleleri allayıp, pullayıp sıralamaktır tek yaptığım; utanmadan, sıkılmadan ahkam kesmek!
Belki daha çok toyum; ama, çok olmadı doğalı; hele yaşamaya başlamam, yeni sayılır daha...
Çok savaştım, çok düşündüm, çok seyrettim alemi, öğrenebilirim sandım; gerçekten sevene
GiT - Me
Bana gel, sadece bana...
Yıllardır içinde sakladığın ve haykırmak için biriktirdiğin sevda sözlerinle gel.
Ya da konuşma, tek bir söz bile söyleme, suskunluğunla gel.
Utangaçlığın, güçsüzlüğün, üzerini yalanlarla örttüğün hatalarınla gel...
Sana kendini anlatman için hiç fırsat vermeyen insanları bırak bir kenara.
Onlar hep zamanını çaldı senin.
Sen aşkını saklarken hoyrat ellerden, onlar her seferinde bir çentik açıp yüreğine, büyüttüler yaranı, kanattılar.
Sen payla
seni düşlemek ne güzel
Saat Gecenin İkisi Olmuş
Ve Ben Sendeyim Yine
Durduramadan İçimdeki Seni ;
Beni Alıp Götüren Saatler
Sana Akıyor Sanki,
İçimde Tarif Edemeyeceğim Kadar
Anlamsız Fırtınalar Esiyor
Ilık Rüzgarlar Getirdi Seni Bana
Ruhumdan Bir Parça Alıp
Adını En Güzel Duygu Koydu,
Beni Öyle Bir Heyecan Sardı Ki ;
Bir Annenin Evladını Sarar Gibi
Beni Sana Mahkum Eyledi
Nasıl Yazmak İsterim Şimdi Sana
Sayfalarca Sana Anlatmak İsterim
Yaşadıkla
Kimseciğim Seni Çok Seviyorum...
"Beni gör. Senin için başladığım ilk yer burası olabilir.
Varlığımı işaretle. Sana nasıl bakıp nerenle göreceğine dair bir işaret
gönderiyorum. Onun için önce gözlerimin içine bak. Orada senin için, hem yola
dair izler var ve hem de içime dair yollar..."
Beni gör; İçine akmam lazım. Dünyayı seninle birlikte senin içinden görmem,
seninle birlikte yeniden başlayabilmem, içime ilmeklenmiş bu eskiden emanet
masumsuzluk hissini seninle yenmem
hiç gitme olur mu?
Sana gitme diyemediğim zaman; gözlerine baktım ağlamaklı ve çaresizce. Belki anlar anlar da gitmez diyen bir umutla. Ellerin kayarken ellerimden yavaşça "seni seviyorum" dedim sessizce, belki de vaz geçip yanımda kalmanı bekleyerek. Sararken kolların beni yavaşça kokluyordum saçının her telini ve güzel tenini unutmak istemezcesine. Verirken bana son buseni akıyordu gözlerimden yaşlar usulca.
Sana gitme diyemediğim zaman; ağlıyordum önce sessizce bir köşede dönecek diyen