..
pek sayın
fanatik boyut gizemci fantomlarım!
genel ve umumi istekler üzerine
sizlere bu gün bazı büyülerimizi
arzediceyiz
mahabbet(1) içün büyümüz;
kadının(7) tırnakı(8) alına
münasip bir mahalde kaba konup
yakıla (3)
toz haline getirile
emerging tozumuz
biberimiz ile(2) karıştırıla
ayrıcana başkası biyerdede
kırmızı bakıra(5) yedi sefer
sevilen kimsenin adı yazıla(4)
bu bakır ateşe bırakıla
o ööle durucak orda
bu işlem yapılısıyada
diğer mahlûl de
hiç ça
..
yetenek;
parametre üzerinde ve kişisel katsayısı bağlamında
bulunduğu paradigmanın kapsama alanında yerleşik
olan ek bileşenlerini-yasal olmak koşulu ile-etkin
göreve getirme becerisi olmalıdır.
burada önemli olan kişinin-farkında olsun olmasın-
bulunduğu noktada son ya da plasentasının ilişkili
olduğu uterus ya da matrix'tir.
olayın gelişimi böyle bakıldığında;
kişiden bilinmeyen ya da görünmeyene zaman
içerisinde bir akış-dönüş olarak anlaşılabilir.
..
..
Astral Boyut/Astral Format'ta, ve çevresi ile ilişkilerinde
sürekli problemler, acı ve ızdırablar içerisinde olan kişinin,
bu durumun sadece kendisinden ya da Post Environment;
Mental Post ortamında durduğu hatalı pozisyondan veya
günahlarından nemalandığı/faiz kaynağı bulduğunu kabul
etmesi ile birlikte, sorunlar-nedenler döngüsünden çıkıp,
"acının kendisini" ni sorgulaması, bu yönlü yorumlamaya
gitmesi özverili, çetin, zor bir süreci gerektirir.
"Bu noktada 'Günah'; post'unu
..
çepeçevre sinistro dipte birikmiş taneleri
nevbenev yardakçılar gezinir hürmetle
pür-çin târumar saçlarında genckız-ın
hem evvel etapta üstelik extra olarak
naklî yayında rüyateknesi yeşilyıl-ında
tırmanıyor eyer kaltağında bi delikanlı
eklentiler göz aç-kapa geldiler bile ah!
asansör kabininden taksi çağırıyorum
tiksinerek infilâk ediyor cümbüş-âlem
aşırı bi duygusallık bulaştırıyor üzerime
mesiredeyim keramet yerinde hemen orda
bi de anahtar teslimi-nin figüran bileş
http://youtu.be/FFC8bdJv0PI
bi damlacık aklım kalmıştı
ta öte zamanlardan getirebildiğim
hani yaprak üzerinde sabah çiyi
bi damlacık
hani gözucunda yaş bi damlacık
..
Vaktiyle İstanbul'da bi kambur adam yaşarmış.
Zavallı, fakir olduğu için uzun müddet hamama gidememiş.
Nihayet bi gün eline beş-on kuruş geçmiş.
Akşam hemen hamama giderek temizlenmeyi düşünmüş
ve düşündüğünü yapmış.
Oraya gidince görmüş ki kendisinden başka müşteri yok.
"Oh ne ala, rahat rahat yıkanırım"
diyerek kurnanın başına geçmiş, başlamış yıkanmaya.
Fakat biraz sonra içeriye bi takım mahluklar girmiş ve
orta yerde topluca:
"Çarşambadır Çarşamba.."
diyerek haykırıp
..
Bahar Gelme Üstüme…
Bahar, yalvarırım çek git işine!..
Salma üstüme çiçeklerini...
Aklımı çelme!..
Her sabah çimenlerin çiyden ürpererek uyanıyor bahçemde;
sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.
Ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek...
Kavaklar kıpır kıpır, ıslık ıslığa meltem...
Kırda dayanılmaz bir kekik kokusu, toprakta türlü çeşit börtü böcek...
Yapma bunu bana bahar, böyle üstüme gelme...!
Zaten damarlarıma zor zaptediyorum kanımı
..
sıradan çizelgede
ikimiz vardık-çünkü sen-
benimle gelmeyi tercih etmiştin
süs almıştın kandırmıştın
gerekçelerini ben bilmiyordum
sormamıştım
aklım bi başka yerdeydi o sıra
sonra ve yoldaydık-epey yoldaydık-
araba sola döndü
alışılmadık bi yola döndü
ekseni çevresinde ve
aklından neler geçtiyse değiştirerek
önceki izlenimini
ağaçlara doğru
ağaçlık bi yöne doğru döndü
kırlangıç kuyruklarıyla
kendi içine ve silinebilirliğe döndü
sesimi çıkaramazdım
dilim tutulmuştu-ay
..
Shevetaketu, Âruni'nin oğlu idi.
Babası ona şöyle dedi:
"Shevetaketu, Brahman'ı incelemek için
yolculuğa çık. Çünki sevgili oğlum ailemizden
biri bilgisiz ve Brahmancılığın sırf bir taraftarı
olarak kalmamalıdır."
Bunun üzerine on iki yaşında olduğu hâlde
çırak oldu. Yirmi dört yaşındayken bütün
Veda'ları incelemişti ve burnu havada ve
kendini bilge sanarak ve gururlu bir hâlde
geri döndü.
Bunun üzerine babası ona:
"Shevetaketu, sevgili oğlum, sen burnun
havada, kendini
..
Birisi tuzakla bir kuşu avladı. Kuş ona dedi ki:
"Ey himmet sahibi,
Sen nice öküz ve koyunlar yedin,
kurban için pek çok develer kestin.
Onlarla bile bir zaman doymamışken,
bu fakîrin vücûdu seni hiç doyurmaz!
Beni âzâd et, sana üç nasîhatte bulunayım;
aptal mıyım, akıllı mıyım kanâat gelsin!
Birinci nasîhati elindeyken,
ikincisini ise duvar üzerinden;
Üçüncü öğüdü de ağaç tepesinden söyliyeyim;
böylece bu üç öğüt baht mumunun nûru olur!"
Elindeyke
..
Dakûkî , iyi bir hale sahipti.
Âşık ve keramet sahibi bir zat.
Yeryüzünde gökteki ay gibi seyreder dururdu.
Gece yolcularının gönülleri, onunla aydınlanır, nurlanırdı.
Bir yerde az otururdu, bir köyde iki günden fazla kalmazdı.
"Bir evde iki günden fazla otursam,
kalbimde oranın sevgisi alevlenir.
Eve barka mağrur olmaktan çekinir,
hadi ey nefis zenginleşmek, bir şey elde etmek için
sefere düş derim; İmtihanda muvaffak olması için
kalbimi hiçbir yere alıştırmam.." d
MERHABALAR BLOCK MÜDAVİMLERİ CANLARIM BUGÜNÜN FLASH HABERİ BİLDİĞİNİZ GİBİ HÜLYA AVŞAR FENOMENİ DİYALEKTİKSÜRECİNDE GARİP PARADİGMALARDIR.ZITLIK VE KARŞITLIK DÜZLEMİNDE İLLA ÜÇ BOYUTLU OLMA KAVGASI VERENVE BU BAĞLAMDA AŞKIN FİKİRLERİ İLE BEN BİLİRİM İDDİASINDA FİZİKAVANTAJLARINI AVANTAJSIZLAR ÜZERİNDE BİR DOMİNANT GÜÇ OLUŞTURARAKSULTA ETKİNLİĞİ YAPANLARIN SON-UÇ GÖRÜNTÜLERİ GÜNDEMİMİZE BİRBOMBA GİBİ DÜŞMÜŞTÜR CÜMLE DÜNYA SAKİNLERİNİN BU GÜNCEL BOYUTTAN BİR HAMİŞ ELDE ETMESİMÜMKİNDİR VE HERKES
.
"Marangozun elinde testere görürsen, şüphesiz o,
Cemşid'in bedeni ve Zekeriyya'nın kafası içindir."
Edibu'l Memâlik-i Ferâhânî
Kaynak:
Prof. Ahmed Suphi Furat
Prof. Nimet Yıldırım
** **
kişisel yorum:
Cemşid'in Bedeni=
Extreme Parasite Dimension; Aşırı Parazit boyutu.
Zekeriyya'nın Kafası=
Atmospheric Simulation; Simülasyon Atmosfer/Aerial.
Zekeriyya'nın Eşi= İş'â=
Güneş; Yayılan Işınları.
İş'a'nın Annesi= Fâkûza=
Rotating Dial.
Devir halinde radyo dalga-b
..
seninle doğan güldür bu gönül
ah bu gönül şarkıları
dilimdeki bülbüldür bu gönül
ah bu gönül şarkıları
doldu sevgi tasında gönül
bir gençlik masasında
ikimiz arasında bu gönül
ah bu gönül şarkıları
kavuşmanın tadını ayrılık feryadını
taşır senin senin adını bu gönül
ah bu gönül şarkıları
doldu sevgi tasında gönül
bir gençlik masasında
ikimiz arasında bu gönül
ah bu gönül şarkıları
**
Gönül: Feza; Magnetik etkileşim alanı; Mesafe; Alâka
Masa: Sunu; Ekran
..
*İspanyol asıllı bir İngiliz bayan.
-1800'lü yıllarda İstanbula geliyor.
-Gözlem yapıyor ve yorumluyor, kitaplar yazıyor.
-Türkiye de yayımlanan bir kaç kitabı var.
-Aşağıya bir bölüm aldığım kitabı; 18.yy. İstanbul.
-Kısalttım ama hiç değiştirmedim.
-Fikriniz olsun diye.
-Yorumsuzum.
**
-Türkiye'de ilk gördüğüm hamam İşkodralı Paşa'nın
hamamı oldu.
-Bu hamam, üstü kubbeli, yerleri mermer döşeli,
orta ölçüde sıcak bir yerdi. Hamamın içine, çok güzel
bir soyunma ve gi
..
1600'lerde, Johannes Kepler diyor ki:
"Gökteki cisimlerin neden böyle bulunup da,
başka türlü bulunmadığını anlamak üzere
çok çalıştım ve bu cisimlere ait üç mühim
noktayı buldum;
Bunlar, bu cisimlerin adedi, cesametleri ve
hareketleridir."
1596'da ilk neşrettiği neticenin hulâsası şudur:
"Arz bir daire olup, diğerlerinin ölçüsüdür.
Bunun dışına on iki vecihli bir cisim çiziniz;
bu cismi ihtiva eden daire Merih'tir.
Merih'in dışına bir dört vecihli resmediniz;
MERHABA BİLGİ İNSANI REFİKLERİM:SİZLERE BİR BORÇ OLARAK ÜSTLENDİĞİM AYDINLATMA VAZİFESİ BANA BİRRIFK OLMUŞTUR.BU NEDENLE KAVENİN BİR KÖŞESİNİ SİZLER İÇİN BİR MABET GİBİ DÜZENLEYEREK MUİTTİN ABİDEN EPEY AZAR İŞİTMİŞSEMDESİZ CANLARIMA FEDA OLSUNDUR. BUGÜNKÜ AYDINLATMA KONUMUZ ADVAİTA YANİ İYİ, KÖTÜ,GÜZEL VEÇİRKİN, MUİTTİN ABİ VEYA NAZANÖZKAN ABLAM GİBİ ZIT KAVRAMLARIAŞKIN YORUMUDUR.BOŞLUKTA VAR OLAN OLANDA ERDEM VARMIDIRI İNCELEMEK BENİM GİBİAŞKIN BİR ÜSTÜN VARLIĞI İRŞAD MEKANİZMALARINI ANİDEN HI
..
"Öyle insanlar vardır ki, duyularının/duygularının
onları öz'den ayırdığını duyumsarlar.
Bu duyumsama/Apprehend; Görüş ve endişeleri,
onların diğer duygularını zehirler, duygularından
nefret ettirir.
-Gördüğüm şey beni kör eder.
-İşittiğim şey; beni sağır kılar.
-Bildiğim şeyle ben; cahilleşirim.
-Ben eğer çok şey biliyorsam; cahilimdir.
-Önümdeki bu ışık; bir bağdır.
Çünki ya bir karanlığı örter ya da bir ışığı kapatır
ki, o daha çoğudur.
(Burada bir ters-yüz edişle dair
..
Tükeniş/Yıkılış/Ölüm olarak ifade edilen
"Çıkmaza Düşme/Dilemma" olayının nedeni
üzerine;
Death/Hicret/Göç/Tenasüh/Exodus/Trek/
Transmigration kelimelerinin çözümlenmesi
analizi/tahlili sonucu olarak ortaya çıkan bilgi;
Seykousas;
Yüce konsey'in desteğini inkâr ya da redd
etmenin karşılığı/bedeli olan, Psychosis yani,
Ruhsal Dengenin bozulması halidir..
**
KUR'AN:
Saffat: 37/8
"Lâ yessemmeûne ilel meleil a’lâ.
Ve yukzefûne minkulli cânib."
"Onlar ne kada
ANA " H " DAN GELEN BİLGİTALİ "H " YA ULAŞINCA BU BİLGİ: TALİ- HA' İÇİN BİR TALİH' MİDİR?YOKSA TALİH GELEN HALİT Mİ OLUR?HALİT HALİTA MIDIR- MI OLUNUR?AHALİ BU MUDUR?TALHA ÖZMEN KİMDİR?YOKSA TALİHLİ OLAN O MUDUR?AHLAT MI YEMİŞ BÖYLE OLMUŞTURHATA MI İŞLEMİŞTİR , YOKSA HİLAT MI GİYMİŞTİR?SİZ BU BLOCKA GİRMEKLE HALT MI İŞLEMİŞİNİZDİR?5 PAK PUAN VERMİŞ OLMUŞMUŞUNUZDURMU?
..
Toparlama biraz uzun oldu.
Okuyucu dikkatini cümleler ve paragraflar süresince
sağlayamaya bilir.
Bu nedenle, konu ilginizi çekti ise, bu rally'i aralar
vererek okumanızı salık veririm.
Teşekkürler..
**
Nicolas Schoffer'e göre, içinde bulunduğumuz ve yaşam
sürdürmekte olduğumuz yüzyıl'da kişiler, eşzamanlı bir
"Hızlı Değişim Süreci" içindedir.
Teknoloji, çok hızlı bir "Bilgi Alış-Verişi" sağlamış
olduğundan, kişi'ler, bu akışa uygun olarak, kültür
ile de çevreleri ile