Yüreğimi sıkıştıran bu kesif hüzün, belki de terketmişlere özgü gizli bir terkedilme duygusudur.
Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
Beynimi uyuşturuyor özlemin...
Çok sık birlikte olamasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca yıl içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp mütemadi bir boşluğa dönüşüyor.
Sabahlara seni okşayarak başlamaları akşamları, her işi bir kenara koyup se
''İnanmış kişi zulme maruz kaldığı zaman, aslolan hemen onun aleyhine hüküm vermemektir. Aksine ilkin onun lehine hüküm verilmelidir. Zira mazlumun yükü ağırlaştırılmaz, kolaylaştırılır. Mahremiyeti mubahlaştırılmaz. Küçük düşürülmez. Ve en önemlisi, zalimlerin eline teslim edil(e)mez."
Mezopotamya 'nun'a benzer ve üzerindeki nokta Bağdat'tır. Nun, Kudret Kalemi'nin varlığı yazmak için batırıldığı mürekkep kabıdır. İstanbul ise O'nun adıyla başlayan Kelime'nin ilk harfidir ve altındaki nokta
Nasıl bakıyor sizin gözleriniz?
Kilitli bir kapı gibi mi, hiçbir ışık sızdırmayan? Karanlık ve kapalı mı?
Hiç merak ettiniz mi, nasıl bakıyor sizin gözleriniz...
Oğlu kaybolmuş bir anneyi gördüğünüzde, gözleriniz nasıl bakıyor?
Bir zengin gördüğünde gözleriniz nasıl bakıyor?
Bir general gördüğünde...
Çocukları yerlerde sürüyen polislere nasıl bakıyor?
Ya kocasını arayan bir kadının kederli gözlerine nasıl bakıyor gözleriniz?
Ağaçlara nasıl bakıyor?
Denize, bulutlara, çiçeklere.
UzDmcFo-Dhg Ninlden dinlemekte güzel okurken tabi
Bi turlu bulamadım okdar karmasık ki...
Filozof ve Felsefeciler ne demis Aşk icin :
Aristo Tales:
"Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yalniz sevilmenin hiçbir
zevki yoktur"
François Bacon:
"Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanlarin kendilerini budalaca aska kaptırdıkları
görülmez. Büyük ruhlar ve büyük isler askla uzlasmaz"
Augustinus:
"Sevgi ruhun güzelliğidir."
Franz Xaver Von Baader:
1)yeni başlayanlar için ankara aştidir.
2)soğuğun içine işlediği anda başını kaldırıp etrafta denizi aramaz
isen kolay alışırsın.ankara da deniz yoktur. deniz kenarında bir kentte bir şekilde bulunmuşsan,denizi seviyorsan, ankara yı kısa vadede sevemeyeceksin, hiç kasma. yine de çeneni kapa
3)ankara iyi güzel de denizi yok abi bea kabilinden düşüncelerini
kendine sakla,bu muhabbetleri defalarca kez duymuş olan ankaralılar pek
sevencen davranmazlar,sıcak yaklaşmazlar. baygınlık ve
Bavulları hep toplu durmalı insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
* * *
Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bi
İnsanları sevmiyorum. Her hareketlerini kuşkuyla izliyorum. Bencil olduklarını biliyorum, kendi yararları için, benim zararımı istediklerine eminim. Bu duygu içinde yaşadığımı, ikinci defa birisine ifade ediyorum. İnsanlar (Çevremdekiler) bu düşüncemden habersizler. Onlara belli etmemek için ne gerekirse yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim. Yüzümde sabit bir tebessüm maskesi ile dolaşmam gerektiği konusunda saplantım oluştu. Gördüğüm her kişiye tebessümle baktığım için, bazı bayanların refakatle
Sosyologlar, toplumdaki farklı eğitim-kültür ve sosyo-ekonomik tabakaları çeşitli model ve kavramlar yardımıyla açıklamaktadırlar. Türk toplumunun analizinde kullanılan "Beyaz, Siyah ve Gri Türkler" metaforu, sosyolog Nilüfer Göle ve Orhan Türkdoğan tarafından sıkça kullanılır.
"Siyah Türkler" ifadesiyle, eğitim seviyesi en fazla liseye karşılık gelen, kültür seviyesi düşük, ekonomik gücü olmayan, inanç ve geleneklerine bağlı, ortalama Anadolu çoğunluğuyla, köylü, hizmetli ve işçiler tarif
Onu dinlemek onun sarkılarıyla büyümek ve onu görebilmek....
Sözleri yazmaya gerke yok dinlemek daha güzel sanırım izlemekte....
Islak Islaktı gözler....
Ejju6-mZtNY
Bindik Bir Alamete Gidiyoz Kıyamete (okadar cok sey anlatıyoki kucuktum bilmiyodum buyudum ögrendim)
w7N5hCT29mA
Resimdeki Gözyaşları (Ayrılıkta sadece sen bizi terketmedin Cem karaca seninle avuttuk kendimizi)
r2MN-gkI5Y0
Herkes gibisin (Sevgili icin yapılan onca sey ve unutmak bi anda yine icimizi o
“İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır”, der Dostoyevski…
Veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yıldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer.
Birlikteliğin örttüğü tüm kusurları ayrılık sergiler.
Bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir.
“Ölene kadar” diye söz verilmiştir, ama “ölüm yolunda” başka tercihler belirmiştir.
Kararsız prensesin vicdani azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı “aklini başına” al diye fısıldar