Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Blog ala Turka

  • başlık
    60
  • yorum
    15
  • görüntü
    90.281

Bu blog hakkında

Karalama defterim

Bu blogdaki başlıklar

Epilog !

Bir Ayrılık Gününde     Ne gariptir şu ayrılık günleri Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan   Derin bir sızı giriyor içeri Son bir defa bakarken caddelere Dükkanlara, evlere, kahvelere   Hatıra yüklü kervanlar geçiyor Dolu dolu gözlerinin önünden Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden   Ne unutulmaz zamanlar geçiyor Ağır ağır biz farkında değilken Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken   Sen istediğin kadar unutulmaz de Bu son dakika,

Misafir

Misafir

Evrenin bilinmezi: Erkekler

Blog sahibinden tavsiye: Az sonra okuyacaklariniz tamamen uykusuz gecelerimin ürünüdür, dolayisiyle cok fazal ehemmiyet vermeyiniz   Blog sahibinden ÜstNoT: sunu da en basindan belirttim de, sonra demedi demeyin... her zaman ve her yerde oldugu gibi istisnalar burda da kaideyi bozmuyo ...         Erkekler bir kizi elde etmek icin kili kirk yarmaya, bin dereden su getirmeye, sekilden sekile girmeye (güzel giyinmek, kokular sürünmek mansinda), iltifatlar, hediyeler yagdirmaya pek bi he

Misafir

Misafir

kısaca...

Aşk     Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin, Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür; Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.     Özdemir Asaf

Misafir

Misafir

Gelmiş bulundum...

Ben mişim---neymiş?---su sesiymiş Oymuş---cam kırıkları gibi gövdemi yakan--- Yanağında sardunya kokusuyla yazdan Kimmiş o gelen ya giden kimmiş Bir yabancı mı, yoksa bir ermiş Değilmiş, bir çağrı bile yokmuş uzaktan.   Güneş mi batarmış bir özel isim bitirir gibi Yanmış bir ağacın yaprakları mıymış kımıldayan Ne kalmış bir önceden ya da bir sonradan Kim koparmış dalından bu yabani incirleri Ya kimmiş kıyıya çeken hayalet gemileri Ne yazılmış nereye bu garip kargaşadan.   Yıldızlar

Misafir

Misafir

Kimim ben...?

Ben Kimim   Ben kimim yaramaz bir çocuk Sessizliğiyle kendine gizlenen Bugün bile simyacılar iyi kötü Bir şeyler bulup çıkarmak isterken Ben kimim zamanın kıyısında direnen   Uçaklar uzaklara kanat vururken Ben kimim kırılıp kalmış Eski bir tekne gibi Ben kimim çocuk düşlerinden Anlaşılmaz ülkülere uzanmış   Ben kimim bilemiyorum Açlığıyla olmadık sevgilerin Bir küçücük bakışta oyalanan Ben kimim olur olmaz zamanlarda Kendine ve her şeye ağlayan     Afşar Timuçin  

Misafir

Misafir

Denizin nazlı kızı...

Acılar Denizi   Ben acılar denizinde boğulmuşum İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni Duyarım yosunların benim için ağladıklarını   Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını   Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını   bu karanlık bitse ar

Misafir

Misafir

Gözlerim gözlerinde...

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin... Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum. Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum; En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...   Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin, Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim! Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!   Yorgun kalbim seninl

Misafir

Misafir

yollarım...

Bu yollar benim... Önce anlatmak isterim hikayesini, Ama anlatamam... Dilim tutulur, Ve yazarım...   Sol başta duran O benim kavgam Hergün yola çıkar benimle Daha gidecek yolumuz var diye   Tam ortadaki O benim sevdam Sabahın yedibuçuğunda uyanır Güneşinle   En sağdaki O benim direncim Tüm yaşananlara Ve hayata   Bitmedi Bir tane daha var...   O da sen Herşeye sebep Her derde deva Özgürlüğüm Usanmazlığım Ve uslanmazlığım   Bugüne inat Yarına sabrım   Hem yaşam h

Misafir

Misafir

Bir Hüzün Mevsiminden Çıkarken Kalbim...

Ayrılıkların puslu aynasındadır bekleyişlerin solgun yüzü Bekleyişler ki demlenişidir sabrın damıtır sessizliği ve üzüncü damıtır gurbetin kavruk memesinden ve emzirir hasretin yanık yüzlü çoçuğunu   Sen ey sabrın ve üzüncün dervişi başını zamanın göğsüne koy ve dinle yalnızlığın iç çekişlerini Yalnızlıklar ki suskun bir akşam üstüdür usulca örtülecektir gecenin sessiz tülünü ve düşecektir ince bir rüzgarla hüznün harmaniyesi   Ey yenilgilerin bezgin kuşu suskunun sarı sı

Misafir

Misafir

bence....

Aşk Şairi   Acılar vardır, bir de çaresizlikler Ne zaman başladıysa benim öyküm Yürüdük, kimbilir kaç yıl beraber Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm Durup durup kirlendim yaşadıkça Aşktı beni yıkayan, Arıtan su Dünyamı saran bir uçtan bir uca Hep o bir gün sevememek korkusu Ben kalbimi o taşlarda biledim Bütün pisliklerini yeryüzünün Kazıdım hançerimle yeniledim Son dakikasında bile ömrümün Ben Tanrıdan başka bir şey istemem Her sevgiye açık olsun pencerem   Ümit Yaşar Oğuzcan

Misafir

Misafir

bu iş akıl karı diil aslında...

BEKLEYENLER İÇİN   Bir ayak sesi duymayayım Kapıya koşuyorum Gelen sen misin diye Bir siyah saç görmeyeyim Yüreğim burkuluyor Ağlamaklı oluyorum Her şey bana seni hatırlatıyor Gökyüzüne baksam Gözlerinin binlercesini görürüm Bir rüzgar değse yüzüme Ellerini düşünmeden edemem Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer Tadı senden gelir Yediğim yemişlerin İçtiğim içkilerin Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntıBu emsalsiz hüzün Seni beklediğim içindir   Resmine bakamaz oldum

Misafir

Misafir

Yenik düştüm....

Ya, ask benim neyime....?   Ask zenginlerin lüksü, erkeklerin lüksü, delilerin lüksü... Gerci biraz delilik bende de var ama o kadarda olsun, bir baskada lüksüm olmadi benim zaten hayatta...   Delilige siginmak, hayati makaraya sarmak, aslinda hayatin enine, boyuna ciddiyetinin ve ehemmiyetinin farkinda olmak demek. Belkide bu yüzden dur durak bilmeden askin pesine düsmem. Askin pesine düsmek, "hala bir umudum var" demek, hala hayatta güzelliklerin oldugunu düsünmek, ve hatta

Misafir

Misafir

tek gerçek...

Sessiz Gemi   Artık demir almak günü gelmişse zamandan Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.   Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.   Rıhtımda kalanlar bu seyahetten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,   Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.   Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.   Bir çok gidenin her biri memnun ki y

Misafir

Misafir

Giderayak....

Giderayak   Giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak. Ceylanı kurtardım avcının elinden ama daha baygın yatar ayılamadı. Kopardım portakalı dalından ama kabuğu soyulamadı. Oldum yıldızlarla haşır neşir ama sayısı bir tamam sayılamadı. Kuyudan çektim suyu ama bardaklara konulamadı. Güller dizildi tepsiye ama taştan fincan oyulamadı. Sevdalara doyulamadı. Giderayak işlerim var bitirilecek,

Misafir

Misafir

sevgi neydi .... ?

TUT ELLERİMDEN   Sırat'tan incedir sevda köprüsü Beraber geçelim tut ellerimden. Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü Beraber uçalım tut ellerimden   Gönüldeki birlik kalkandır dışa Aldırma ayaza, yele, yağışa Giden ilkbahara, gelecek kışa Beraber göçelim tut ellerimden.   Birleşmek üzredir şafakla gurûp Korku beklenilmez kapıda durup İster zehir olsun, isterse şurup Beraber içelim tut ellerimden.   Çağır hayallerin en ötesini Yakından duyarsın aşkın sesini Sonsuz mutluluğun penc

Misafir

Misafir

öylesine....

Sevi şiiri     Ben senin en çok sesini sevdim Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren Bana her zaman dost, her zaman sevgili   Ben senin en çok ellerini sevdim Bir pınar senrinliğinde, küçücük ve ak pak Nice güzellikler gördüm yeryüzünde En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak   Ben senin en çok gözlerini sevdim Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil   Ben senin en çok gülü

Misafir

Misafir

kaç kere sever insan ?

AŞK RESMİ GEÇİTİ   Birincisi o incecik, o dal gibi kız, Şimdi galiba bir tüccar karısı. Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir. Ama yinede de görmeyi çok isterim, Kolay mı? ilk gözağrısı.   İkincisi Münevver Abla, benden büyük Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları Gülmekten katılırdı, okudukça. Bense bugünmüş gibi utanırım O mektupları hatırladıkça.   ............................çıkar ............................durduk mahallede ..........................................halde ....

Misafir

Misafir

Şıra sandım sirke çıktı neyleyim...

KILAVUZUM KARGA ÇIKTI NEYLEYİM   Deli gönlüm benden yana olmadı Düşmanıma arka çıktı neyleyim... Aşk elinden az buz darbe almadı Yaraları kırka çıktı neyleyim...   Uslanmadı vazgeçmedi yasaktan Bakışları kurtulmadı tuzaktan Kör kediyi samur sandı uzaktan Kürk dediği hırka çıktı neyleyim...   İçer içmez huri dedi cadıya Mahkum etti ıssırganla yatıya Sarhoş iken tayinimiz batıya Ayıkınca şarka çıktı neyleyim...   Yeni değil şu gönlümün kandığı Çalı çırpı çınar diye konduğu Her d

Misafir

Misafir

derdim başka...

Sanma ki, derdim güneşten ötürü; Ne çıkar bahar geldiyse? Bademler çiçek açtıysa? Ucunda ölüm yok ya. Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten Güneşle gelecek ölümden? Ben ki, her nisan bir yaş daha genç, Her bahar biraz daha aşığım; Korkar mıyım? Ah dostum, derdim başka...     Orhan Veli Kanıik

Misafir

Misafir

aciz insanların hastalığı....

DEDİKODU     Kim söylemiş beni Süheyla'ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni'yi öptüğümü, Yüksek kaldırımda, güpe gündüz? Melahat'i almışım da sonra Alemdara gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Güya bir de Galataya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Mualla'yı sandala atıp, Ruhumda hicranını söyletme hikayesi?     Or

Misafir

Misafir

hep aynı....

ÖMÜR   Gözümüz saatte söyleştik hep, Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık. Hep yetişecek biryerler vardı   Aranacak adamlar, yapacak işler.... Bir sonraki günü telaşı bir öncekine bulaştı. Başkalarının hayatı bizimkini aştı.   Kör karanlıkta çalar saat sesi yerine Kuşluk vakti, kızarmış ekmek kokusu veya yavuklu busesiyle uyanma düşlerini Ha babam erteledik.   20'li yaşlardayken 30'lara kurduk saatin alarmını 30'larımızda 40'lara, belki sonra 50'lere....   Lakin öyle ka

Misafir

Misafir

yazsam kim anlar..... ?

ACABA   Uyuyan göllere ay ışığında Sevginin resmini çizsem kim anlar? Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında Yağmurun saçını çözsem kim anlar?   Bir mekan kaplamış ne varsa nerde Kendi ötesini saklar her perde Sonsuzluğun sona erdiği yerde Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar?   Aşk, kömür beyazı; kin, süt karası Eklenir yarama her dost yarası Et oldum bıçakla kemik arası Cellatla ahdimi bozsam kim anlar?   Doğumda yalan var, ölümde gerçek Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek Kırık gö

Misafir

Misafir

yürekten nağmeler .....

AYRILIK HEDİYESİ   şimdi saat sensizliğin ertesi yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın avutulmuş çocuklar çoktan sustu bir ben kaldım tenhasında gecenin avutulmamış bir ben...   şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun bu da benden sana ayrılığın hediyesi olsun   soytarılık etmeden güldürebilmek seni ekmek çalmadan doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun

Misafir

Misafir

alaTurka

"ALATURKA" yla gazellemeler...   --------------------------------------------------------------------------------   ALATURKA     Çık benim şair tabiatım, çık orta yere Fakir güzelinden söyle Hasret ateşinden çal Çal, söyle benim derdimi sevdalı sesinle.   Hep bilinen şarkılar gibi olsun Hani, dil-i biçâreden Sun da içsin yâr elinden Hani bilinen şarkılardan olsun.   Yeni sözler arama nafile Derdim yeni olsa anlarım Gel, hazırından söyle bu akşam Üzme yetişir, üzme firakınla

Misafir

Misafir

sessizce...

SUSKUN   Sus, kimseler duymasın. Duymasın ölürüm ha. Aydım yarı gecede Yeşil bir yağmur sonra... Yağıyor yeşil.   En uzak, o adsız ve kimselersiz, O yitik yıldızda duyuyor musun? Bir stradivarius inler kendi kendine, Yayı, reçinesi, köprüsü yeşil. Önce bendim diyor ve sonra benim... Ölümsüz, güzel ve çetin. Ezgisidir dolaşan bütün evreni, Bilinen, bilinmeyen ıssızlıkları. Canımı, tüylerimi sarmada şimdi Kendi rüzgarıyla vurgun...

Misafir

Misafir

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.