Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ERBAY

  • başlık
    88
  • yorum
    19
  • görüntü
    112.956

Bu blog hakkında

Ne zaman bir sevda takılsa aklıma,Seni düşünürken suçüstü yakalanırım...

Bu blogdaki başlıklar

Mumdan bir gemiyle ateş denizini geçmek

Şeyh Galib meşhur mesnevisinde 'Hüsn'ü bulmak için yollara düşen 'Aşk'ı mumdan bir gemiye bindirerek ateş denizinden geçirir.   "Mumdan bir gemiyle ateş denizini geçmek de ne ola ki?" diye yormayın zihninizi. Bu akılla kavranabilir bir keyfiyet değildir. Ve bu öyle bir manzaradır ki aklı gözünde olanlarda temaşa zevki dahi uyandırmaz.   Bu tür muammaların hakkından ancak gönül gelir. Öyle ya ateşi gülşene çevirmek için İbrahim İbrahim olmak içinse kainatı gönlün sorgusundan geçirmek gerek. İ

ERBAY

ERBAY

Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa ben koca bir hayat sığdırdım...

Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa ben koca bir hayat sığdırdım... Beni sevmemene isyan edip kaçmak, sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak, ruhumun en büyük yanılgısıydı... Hayat bana en acımasız yüzünü sevgini inkar ettiğim zamanlarda gösterdi... Ve şimdi asıl olmam gereken yerde, hayata başladığım yerde, kalbindeyim... Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte: Senin olmadığın yerde ne olduğunu biliyorum...     Bir tek seni sevdiğim doğruydu.Sen beni dışladığından beri beni se

ERBAY

ERBAY

Karşılıksız Aşklara...

Sana uzaktan bakıyorum. Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni. Sen gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor, yüreğim de.. Yanında biri mi var, ona bir şey mi söylüyorsun, onunla gülüyor musun.. içim yanıyor. Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor. Senin baktığın her yer artık güzel, senin konuştuğun her insan, özel oluyor.   Sen evine şu yollardan gidiyorsun. Ardından yürüyorum. Beni fark etmiyorsun. Önünden geçtiğin evlere, gölgesinde yürüdüğün ağaçlara, her

ERBAY

ERBAY

DEVRİM...

DEVRİM     Temiz kalan tek yerdir devrim bütün bir yıl kirlenen duvarda ama görebilmek icin asıldığı çividen indirilmelidir yapraklari biten takvim       Zorbalara direnmektir devrim bir çocuğun annesinin çantasından aldığı paraları altına gizlediğini söylememiştir dövülen hiçbir halı       İçinde yaşamaktır devrim dikiş kutusunun ve toplu iğneler gibi bir arada olmayı gerektirir karşı koyabilmek icin zulmüne makas denilen patronun       Gece ışıklar arasınd

ERBAY

ERBAY

SÖZ OLSUN...

yitirdiğim bir şey var sende arıyorum yüreğim madenci feneri yol uçurum yaklaşma diyorsan peki umudum bir daha kimseden sormayacağım seni söz olsun...   akrep tutmuş gibi kirpiklerinin ucundan beni görünce üşüyorsun, tamam uğramam bir daha kamçılasa da kan sana kör bakacağım görmeyeceğim seni söz olsun...   dağlara doğru uçan kuşlarla tüm sırları çözülmüş nemli düşlerle öfke çiçekleri getiren kışlarla korkma, yokuşlarda yormayacağım seni söz olsun...   kurtlar gibi ulusa da gön

ERBAY

ERBAY

Canım İSTANBUL

Canım İSTANBUL   Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.   İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım...

ERBAY

ERBAY

MÜSLÜMANLIK NERDE BİZDEN GEÇMİŞ İNSANLIK BİLE...

MÜSLÜMANLIK NERDE BİZDEN GEÇMİŞ İNSANLIK BİLE...   Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile... Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile! Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir; Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir! İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana... Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana! İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr! Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr. Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâf

ERBAY

ERBAY

DERSİMİZ İSTİKLAL

Kastamonu Lisesi'nin orta kısmında okuyan iki öğrenci, T.B.M.M'nin açtığı İstiklal Marşı yarışmasına katılma kararı alarak, birer şiirlerini gönderirler. Bir süre sonra iki öğrenciye de Milli Eğitim Bakanlığından teşekkür yanıtı gelir, ama bir farkla; birinden 'bu yolda devam etmesini' istiyor ve de başarılar diliyorlardı!   Yaşamdan Dakikalar'da, İstiklal Marşı'nın kabulünün 86. yildönümü için Nebil Özgentürk'ün hazırladığı kısa belgesel öyle ilgi gördü ki, okurlarım hâlâ "Tüm bunlar dogru mu

ERBAY

ERBAY

GÜLBEYAZ...

bugüne kadar izlediğim diziler içinde en sevdiğim dizidir...kadirle gülbeyaz'ın birbirlerini sevmeleri ama bunu kendilerine bile itiraf edememeleri,iki aile arasındaki düşmanlığın aşklarına gölge düşürmesi ve en sonunda aşkın galip gelmesi...herşeyiyle çok güzel bir diziydi...burdada sevdiğim sahneleri sizinle paylaşıyorum...     kadir ve gülbeyazın gizlice buluşması ardından rahmetli kazım koyuncunun şarkısı..   PVIcqbgWK5g   kadir'in gülbeyaza aşkını itiraf ettiği kısım   cmJylLbV1mc

ERBAY

ERBAY

Bir Elif Miktarı Gülümse...

Hiçbir filiz kendi gölgesinden öte bir yerde ölümü tatmamıştır..”   Ey gözlerime bahşedilmiş mucize,   Ey yüreğime hediye edilmiş Cennet kokusu,   Ey nefesime serpiştirilmiş bir yudum taze hayat,   Kan ter içinde susuz dudaklarıyla ve semâya dönen dualarıyla “ bir avuç deryâ’yı “ dileyen bir Haziran Cumartesi vaktinden düşüyorum sen kokan bu satırları..Vaveylâ eden bir öğle saatinde bulunduğun yerin deli rüzgarlarında düşlüyorum seni..Deli esen rüzgara inat başını eğmeyen gözlerine b

ERBAY

ERBAY

sevgilim yetimim...

Sevgilim.. yetimim benim, aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken..   kapılar kapalı, dünya buzlu can uyuşmuş gözlerimin önünde hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan..   ikimizin yerine dinliyorum sevdiğin şarkıları siyah tişörtünü giyiyorum yatarken gömleklerini, kazaklarını, kokunu senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken gün boyu elimde kahve fincanı..   kapıyı açmıyorum telefonlara çıkmıyorum başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların..   Sevgilim, y

ERBAY

ERBAY

Bir Mezar Taşı Var Başucunda

Bir Mezar Taşı Var Başucunda   Doğuştan kalbi delikti Yıldız’ın Annesinin gözleri önünde günde güne eriyordu Ana yüreği kaldıramıyordu bunu İyileşmesi için dua ediyordu Rabbine Bir umut ışığı doğmuştu ameliyat olacaktı İyileşip annesinin kollarına koşacaktı Daha bir umutlu olacaktı yarınlar Annesi okuyacağı okulları bile şimdiden düşünmüştü İyi bir gelecek annesine yakışan bir kız olacaktı Yıldız Olmadı.. Olamadı.. Hayallerin, düşlerin, umutların üstünü kara toprak kapattı Yıldız am

ERBAY

ERBAY

DÖN...

Dön   Arkanı dönme yüzünü dön bana Aştan, ekmekten, sudan ziyade Muhtacım sana Beni bu dünyaya Niçin saldığının farkındayım.   Önce Bezm-i elest'te yüzleştin ruhumla Sonrası mühürlü bir damla Toprak, su, ritim ve nur Baştan sona evrensel bir mâcera Hâlime güldüğünün farkındayım.   İrinli Bir çıban gibi sürdürürken varlığımı İçimde senin aşk tohumun yeşerdi Çimdikleyip deştin çıbanımı Anladım noksan yanımı Yüreğimin sağaldığının farkındayım.   Yakam Her zaman senin elinde

ERBAY

ERBAY

Aşktan evler

Aşktan evler     Yel savurur dalga çalar kumdan evler kurmayalım yıkılmayan yapı mı var taştan evler kurmayalım gel kadınım aşktan evler kuralım ufkunda gülüşün açsın her sabah lacivert gecelerde ay doğsun bakışların duvarı dünya olsun tavanı gökyüzü her an patlayan bir tomurcuk aşkın dalında ne dün- ne yarın... nerede olursak olalım yürekten bağlı kalalım gül diye büyüttükçe yürekte hüznümüzü hükmü yok ayrılıkların...     Adnan Durmaz

ERBAY

ERBAY

HAYALLER....

Hayaller   Sen bu kadar güzelleşirken Tabii ki bahar geldi sanıp çiçek açar ağaçlar Çocuklar gibi pür neşe bir rüzgar Kocaman dalgaların önünde bir dalgakıran olur bakışların Sert Ve fakat içten gülümsemeli   Dağlarda eriyen karlar nehirlerle denize ulaşırken Sana hala söylenmemiş sözler aramakla meşgulüm Tarifi imkansız diyarlardan Dizilmesi imkansız sözcüklerle cümleler kuracağım Seni seviyorum dediğimde patlayan tomurcukların üzerinde bir çiy damlası gözlerin olur Bir hayal bu

ERBAY

ERBAY

Acı Şiir

Acı Şiir     Bir yerleriniz yaralanmıştır mutlaka, ya düşmüşünüzdür çocukken, ya da incinmişinizdir aşıkken   Kapanmaz sandığınız ne yaralar kapanmıştır Durmaz sandığınız ne kanlar pıhtılaşmıştır kabuk bağlayıp Hani efkar bir sis gibi çöktüğünde başınıza Bir yüz ararsınız Tüm yüzlerle yerdeğiştiren gözlerinizde Yaranızı kanatan Hep ağrıyan yerinize değmek istercesine Mazoist bir duygu çöreklenir beyninize İşte o zaman Yalnızlığın atlıları Boşanıp dizginlerinden Kar

ERBAY

ERBAY

Dostları Olmalı İnsanın..

Dostları Olmalı İnsanın   dostları olmalı insanın, aynen gemilerin limanları gibi zaman zaman uğradığın yükünü boşalttığın dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda   sonra açık denizlere uğurlamalı seni, geri döneceğin günü bekleme umuduyla bazan rüzgara o açmalı yelkenini yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla halatlarını çözmeli seni çok ama çok özlemeli   dostları olmalı insanın, ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen düşünmediklerini düşündüren seni bir cambaz ipinde gü

ERBAY

ERBAY

Kim Olduğunu Bilmediğim Birine...

Kim Olduğunu Bilmediğim Birine...       Karşılıksız aşkının zehrini taşıyordu bana Kokusu sinmişti inatçı ruhuma, kitaplarıma, ellerime... Öyle çok öpüşürdük ki, Ağzının tadıyla yerdim yemeklerimi... Öylesine inanıyordu ki dünyadaki son aşkla beni sevdiğine, Bir gün ansızın korkunç bir özlem duymaya başlamıştım Kim olduğunu bilmediğim birine... Şimdi ağzımda karşılıksız aşkın o aç tadı... Karşımda o... Yine hüzünlü, yine yenik... Ama eşitiz artık, Damarlarımızda karşı

ERBAY

ERBAY

GİZLİCE SEVGİLİM

GİZLİCE SEVGİLİM   Rüyalar bile geceleri bekler Gizlice görünmek için Yüreğimdesin, saklısında içimin Gizlice sevgilim   Kimse bilmesin üzgünlüğümü Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu En gizli kuytularında ömrümün Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu   Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı Canımı tutuşturan özlem gibi Özlüyorum derin yokoluşta Gizlice sevgilimi   Ataol BEHRAMOĞLU

ERBAY

ERBAY

İNSAN BİR KERE ÖLÜR

İNSAN BİR KERE ÖLÜR   Her bulduğum yerde yitiriyorum seni Yanıbaşımda öldüğün oluyor kimi gün Ya da ben ölüyorum sessizce gözlerinde Bir yaprak kımıldıyor hafiften Bu sessizlik bir kasırga başlangıcı Kükremeye hazırlanışı denizin Bu aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı Bu bir yerde erimek Apansız yok olmak belki de Ve sonra susmak, susmak yüzyıllar boyu Beni unuttuğun bir uzak çizgide   Tuvale sürdüğüm boya değil artık Kırmızı kan rengidir gözlerimin En karadan dah

ERBAY

ERBAY

Bulanık Suların Balığı

Bulanık Suların Balığı   Madem ki farkına varmakta geciktin. Şimdi tutmalısın yasını. Bundan alınacak dersin var mı bilmiyorum. Bende senin gibi derslerden kaçıyorum.   Her yaranın her durumun ve her olmaz olsunun ilacı, ilaçların babası. ZAMAN!   Kaçma ne dersten ne aşktan ne işten. Hayat kolay mı yavrum? Dünyada bir kaya parçası olmak bile bir sorumluluk. Sen insan olmayı ne sandın?   Hayatı hüzünlü bir şarkı gibi yaşıyorum ben; ölümü, acıyı, yalnızlığı... Karlı sabahlar İst

ERBAY

ERBAY

Adı Konmuş Ayrılığın...

Adı Konmuş Ayrılığın   Ben o eski ben değilim, çok değiştim elde değil Ben o eski ben değilim, yüzüm gülse içim zehir   Ayrılığın sürükleyip kıyılara vurdu beni Kaybedenler kumsalında her gün ağlıyorum Akan yıllar sürükleyip kıyılara vurdu beni Kaybedenler kumsalında seni bekliyorum   Esti rüzgarlar Bir şiir oldun dudaklarımda Tarih olmuş şarkılarda Hep seni söylüyorum   Adı konmuş ayrılığın çok iyi biliyorum Seni hala seviyorum Günü geçmiş bir sevdayız çok iyi biliyorum Seni h

ERBAY

ERBAY

Nostalji...

Nostalji   yürekleri dağlayan keşke hasret olsa, eski dostlara atılan bir gönül köprüsü, taşlanmış yüreğinde memleket kokusu, avuçlarının içinde unutulmuş yıllara meydan okuyan toprak kırıntısı olsa hasretini gideren!   her taşın altından çocukluğun çıksa, her sokakta anılar uyansa, ağaçların gölgesinde kırılmış aynalar, yollarını kapatsa, memleketi hatırlatsa! göbek bağı kesilmiş işte bu topraklarda, bir gurbet, bir de memleket bildiğin yıllarca.   bir gün yok olur ayakl

ERBAY

ERBAY

GİZLİ ÖZNE

GİZLİ ÖZNE   Yaşadığım her acının sonuna Mutlaka iliştiriyorum seni Cümlelerimin en görünmez yerine Her derdimi anlatıyorum Ve alamıyorlar ismini ağzımdan Saklanıyor anlamın kelimelerimde Hep yaşadığımı Anlayacaksın okuduğunda Hüzünlerim eğitildi çünkü Kalbinin anaokulunda Hataydı Bırakmak sana korkusuzca Aşkımın çocukluğunu......   CEYHUN YILMAZ

ERBAY

ERBAY

MAVİ MAVİ SEVDİM SENİ

MAVİ MAVİ SEVDİM SENİ   Bir tek şeyi unutma seni sevdim ben kalbim şimdi bir sokak çocuğu kelebekleri göç etti gönlümün ıssızlaştı hayat sanki sanki sabahı eksik şiirlerimin sanki gecesi hep kanayan bir yara ve sanki artık hep kanayacak ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim çare yok ağlayacak   Bir tek şeyi unutma seni sevdim ben kapıları kendime ben açamadım ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni ter içinde takvimler istasyon öksüzlüğünde gözyaşım düşünüyorum da sen

ERBAY

ERBAY

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.