Bu uc kavram uzerine ciltlerce kitaplar yazilabilir ve en cetin tartismalara girilebilir.
Yalniz burada onemli olan, bu uc kavramin ayri ayri; biribirinden farkinin farkina varmak ve her bir kavramin bilisselligine kendi farkinda varmaktir.
Kisaca bu uc kavrama ....e gore temelinde ve hedefinde analojik ve mana turetme ve cikarma mantigi temelinde bakarsak;
Evrim; Herhangi bir seyin kendi kendine kendi ic dinamigi ile geldigi noktadir.
Bilim, Bu gelinen noktanin gelis surecini ge
Bireyin, cagin; bilgisel, bilimsel ve bilissel gelisimine, degisimine uygun olarak; evrensel hukuk, insan haklari hak ve ozgurlukleri temelindeki, adaletin, vicdan ve saygisini talep, savunu ve destegini dusunce ve davranisa; yasam ve iliskisinde tasimasi evrensel-insan zihniyetidir.
Evrensel-insan zihniyeti her turlu insanoglu yapilandirilmisliginin bilisselligi ile; bu yapilandirilmis gercekligin sorununun yapi ve isleyisini temelden ve kokten cozucu ve bozucu bilginin bilimsel ve bilissel ac
Zihinsel evrim, dunyanin herhangibir cografya ve toplumunda dogan bir bebegin sahip oldugudur.
Yani dogumda olan her turlu fiziki, sinirsel/kimyasal yapisi; beyin ve vucudunun algiya bilgiye ogrenime acik olmasi ve tamamen herhangibir kavram ya da bilgi ile dogmamis olmasi.
Iste bu zihinsel evrim, dogan bir bebegin bulundugu ortamda kendisine dogumdan itibaren verdikleri ile yetisir.
Burada onemli olan bu bebegin genelde tum dusunce ve davranislarinin sadece bir taklit ve ogrendigini te
Toplumumuzda her kavramda oildugu gibi, basliktaki iki kavramda da bir algi karmasasi mevcuttur.
Itaat genelde,"kucuklerin" "yeni" neslin, "buyuklere" "eski" neslie, " karsi ve yonelik dusunce ve davranista "uymasi" yani, onlarin dediklerini aynen dusunmesi ve davranmasi anlamindadir.
Kisaca itaat, buyuklerin kucuklerden otomatikman bilincalti olarak bekledigi davranistir.
Aslinda itaat cagdasligi onleyen en onemli faktorlerden biridir. Cunku gelisen dunyada ve cagda yenilerden eskil
Bir kisinin caga uygun olarak yasam ve iliski surebilmesi icin; once cagin bilisselligi gerekir.
Cagimiz bilgi ve bilisim cagidir.
Bir bireyin cagdas yasam ve iliskisi iki farkli faktore baglidir.
Birinci faktor, ozgur birey olabilme faktorudur.
Ozgur birey olabilmek, bireyin kendisinden ziyade; yasam ve iliski surdugu ulkesine toplumuna duzenine sistemine kisaca ozgur bir birey olarak yetisip yetismemesine baglidir.
Ne demektir ozgur birey?
Ozgur birey demek, birey olara
Genelde toplumumuzda bir fark algilanamamaktadir.
Eger bir kisi bir konu ya da bir kavram hakkinda birseyler dile getiriyorsa; bu otomatikman "onun kisisel fikri/tarafi" olarak algilanmaktadir.
Halbukmi bir bireyin iki farkli ikade cesidi vardir.
Birincisi kendine ait olan kendisi icin olan kendi ile ilgili olan fikrini ortaya koymak
Ikincisi ise, bir konu ve kavramda genel olarak ve kendi fikrini katmadan bilgi ve dusunce paylasmak.
Iste bir konu ve kavram ile ilgili yazilmi
Aslinda buradaki sorunun ana temeli, AKLIN NAKLETTIGININ, NAKLEDEN AKIL SAHIBI ile, Bu NAKLEDILENI BASKA BIR AKLIN DILE GETIRMESI sorunudur.
Buradaki sorunun temeli, AKLINDAKINI NAKLEDENIN NAKLETTIGINDE KENDI BEYIN DUZEYININ ALGISI BILGISI BILINCI VE NAKLETTIGINI NEYE DAYANARAK, NE AMACLA NAKLETMESININ, kisaca neyi naklettiginde vermek istediginin SADECE AKLI NAKLEDENE AIT OLDUGU SORUNUDUR.
Yani, diyelim baska bir akil; bir aklin naklettigini, kendi dili ile dile getirirken; BU DILE GETI
Insanoglu tarihine baktigimizda TUM NAKLI, YANI ORTAYA KOYDUGU KAVRAM VE ONUN KAVRAMSAL BILGISI; iki farkli alanda ve her iki alanin da iki farkli temelinde gelismistir.
Iste ana olarak insanoglunu zihinsel insallastirmayan bu dogal/fenomenal zihniyetin; temeli HEM AKILDAN ZIYADE NAKLEDENI MUTLAKLASSTIRMASI HEM DE GOZLEM YERINE AKIL NAKLINE YONELMESI sorunudur.
Simdi bunlari acalim;
Akil ile nakil iki turludur;
Birincisi, AKLI ILE NAKLEDENIN, AKLI ILE NAKLETTIGINI BELIRLI IDEOLOJ
Bilindigi gibi, icinde bulundugumuz gunler; Turkiye toplumunda ve ulkesinde yasanmis kitlesel olaylarin ilk yildonumudur.
Gecen sene adini Istanbul/Taksim/gezi Parkindan alan bir hareket ve sokaga cikis baslamis ve tum ulke beldelerine yayilarak surmus ve sadece Turkiye'nin degil; dunyanin da gundemi haline gelmistir.
Gecen sene sicak ve pratik olarak yasanan ve adini mekanindan alan bu gezi hareketi yasanmis ve her hareket gibi katilanlar katilmiyanlar olmus ve ana gundem haline gelmist
Vahsi kapilalizmin, ana ogeleri uygulamali ve sistemlestirmeli/duzenlestirmeli/kurumlastirmali olarak; MULKSUZLESTIRME, BORCLANDIRMA, ISSIZLESTIRME, ISCILESTIRME, HUKUKSUZLASTIRMA, OZELLESTIRME, KOLELESTIRME olarak sayabiliriz.
Bu uygulamalara DINI ETIK DEGERI OLAN TOPLUMLARDA, KULLASTIRMAYI DA ekleyebiliriz.
Simdi bu uygulamalara, kisaca deginelim.
Mulksuzlestirme- Tarimda ve hayvancilikta uretim yaparak gecimini saglayan kesimin, cikarilan kanunlar la ellerindeki tarim alanlarina D
Vahsi kapitalizmin ne oldugunu ya da normal gelisen kapitalizmden farkini ortaya koymadan once, "vahsi" sifati uzerinde bir aciklama gerekir.
"Vahsi" sifatinin ingilizcesi "feral" dir ve EVCILLESTIRILMEMIS HAYVANLAR" icin kullanilan bir sifattir.
Yani dogadaki vahsi bir hayvan, "tame-evcillestirme" ye tabi tutmadan once vahsidir. Sonra da insanoglu onu onun ile birlikte yasayabilecek/olabilecek sekilde evcillestirir.
Kisaca "vahsi evcillestirilmistir"
Iste vahsi kapitalizm, EVCIL
Antropoloji, insanoglunun kendi turu ve birini tarihler boyu birbiri ile her turlu yasam ve iliskisini bilimsel inceleyen bilim dalidir.
Sadece sosyaloji, psikoloji gibi dallari degil; ayni zamanda geneloji, etoloji, ve de bunlarin bilimi (budun bilim) ni de isler.
Genelojinin ana dallarindan biri de; ethogeni dir. Yani gen ile etik arasindaki her turlu insanoglunun iliskisi ve gecmisidir.
Simdi bu temelde cografyamiza ve toplumumuza bir goz atalim.
T.C. ( Etik/siyasi) ve ANADOLU
Bu baslik sadece turkce temelli ve de bugun konusulan dahil dillerin tarihi ve cografi gelisimini tarihsel ve bilimsel olarak islemek icindir.
Lutfen, Turk kavramini gen ya da irik ya da kavim ya da millet v.s. olarak bu baslikta islemeyelim.
Bu baslik sadece dil basligidir.
Herseyden once dil etigin toplumlar ve kisiler arasi biribiri ile iletisimi ve dialogu saglamak icin bir aractir.
Su an Turkiye de konusulan resmi dil olan turkce dili hakkinda gecmiste ve gunumuzde bir suru tez
Herseyden once, daha once aciklandigi gibi; dusunce bir isim, dusunmek ise bir eylemdir.
Iste burada onemli olan DUSUNCE ISMINE VERILEN SIFATIN ILK EYLEM OLMASIDIR?
Konumuz o andaki bizde olan dusuncenin, SIFAT OLARAK; KOTUMSER/RAHATSIZ EDICI/NEGATIF v.s. olmasidir.
Yani "Su andaki dusuncemiz, nasildir?" dusunmek eyleminin sifat vermesi temelinde "Rahatsiz edici bir dusuncedir."
Simdi bu temelde bakalim.
Yalniz burada once dusuncenin de icerdigi, cemberimizin diger ogelerini
Wikipedia'dan tercumedir.
Turkiye Halkinin Genetik Tarihi;
Nufus genetiginde, bugunku modern Turkiye nufusunun, diger Turki Halklardan mi veya Anadolunun yerli halkinin orta cagda KULTURU ASIMILIYE OLMUS kesiminden mi geldigi uzerinde tartismalar vardir.
Orta asya genetiginin, bugunku modern Turkiye halkina sagladigi katki/etki ye bir cok yerde karsi cikilmistir.
Sonuc olarak cesitli calismalar gostermistir ki; tarihi olarak islam oncesi ve Anadolunun yerli gruplari bugunku moder
Etik ile etik olmak arasinda onemli algilanir ve gozlemlenir farklar vardir.
En basta etik, genel anlamiyla; felsefenin "her turlu yasam ve iliskinin nasil olmasi gerektigi" sorusunun yaniti bu yanitin BUGUNKU GELINEN CAGDAS DUZEYIDIR.
Etik olmak ise, etik bunyesindeki her turlu degerin; etik olup olmadigidir.
Once etigin bunyesindeki ana degerlere bakalim;
Milli, dini, ahlaki, toresel, sosyal, toplumsal, bireysel, geleneksel, kulturel, toresel, politik degerlerdir.
Butun bu
Tanri, Allah dediniz,
Hep biribirinizi "yediniz.
Halbuki ne guzeldir,
mehtapli deniz.
Tanri mi size, siz mi tanriya verdiniz?
Soyleyin bana, nedir, derdiniz?
Aslinda siz, cuvala un serdiniz.
Zannettinizki huzura erdiniz.
Halbuki guzelce aranizda gecinebilseniz.
Siz ektiniz, siz bictiniz.
Insanoglu olarak; idareyi kime verdiniz?
Verirken geri almakmiydi derdiniz?
Yoksa, neydi niyetiniz.?
Karar verseydi tekiniz,
Gecinip giderdi ikiniz.
Tanri allah demeyiniz,
Boyle bir halt yemeyini
Bilgi demek bilmektir,
Bilineni bildirmektir.
Bilişsellik bilgidir,
Bilimsel belirtmektir.
İnanç bilgi değildir.
Aklın bir eseridir.
İnancına sarılan,
Bilgiden habersizdir.
Epistemolojinin fendi,
Metafiziği yendi.
Varlık tartışmasına
Bilimsellikle son verdi.
Herşeyi bildiğini sanan,
Bilgiye vurur çapan;
Bilgiyi noktalayan,
çağdışı olur herzaman.
Bilgi mutlak değildir,
çünkü yanlışlanabilir.
Temeli de gözlemdir,
Sadece gözlem verendir.
Bilgi ile yetinmeyen,
İna
Ben farkin farkindayim,
Oyleyse farki neden ayirayim?
Ya da farki yok sayayim.
Kendi farkini kayiran,
Diger farki kendinden ayiran,
Diger farka yasam hakki tanimiyan,
Olmasin sonra pisman!
Cunku,ne bir birey oluyor; ne de bir insan.
Farkin farkina varan ayniya kavusur.
Ne bir sorun yasar,ne de baskasina bulasir.
Boylece insanligin butunune ulasir.
Iste buda dunyanin bireyine yakisir.
Bireyciliktir,bireyi tutuklu kilan,
Ona bireysel ozgurluk ve yasamini unutturan.
Bireye insan
Tarihi ve etik geleneklerimize bakildiginda, bir suru deyim/soylev ve atasozunun aslinda ne kadar yanlis bir bilincalti algisi ve otomatiklesmis dusunce ve davranis turettigini herhalde en iyi son zamanlarda diktator ve onun bu akilci sinirli algisi ve soylemi/yaptiklari ortaya koymustur.
Buradaki en buyuk sorun, aklin IKILI VE HER BIRI BIRIBIRINE KARSIT ALGININ "EGER BIRI DEGILSE, MUTLAKA OTESI" ALGISININ GETIRDIGI YANLISTIR.
Bir kac ornek verelim.
AKP-CEMAAT CEKISMESI- Eger AKP'li
Aslinda insanoglunun yapilandirdigi ve yapilandirdiginin ne oldugunu algilamak adina; yapilandirilmisligin cesitlerini ve de yapilandiranin bir BEYNIN SENARYOSU MU, YOKSA GOZLEMIN DILE GETIRDIGI MI oldugu farkini algilamak; hem felsefi hem de bilimsel farkin farkini algilamak, hem ideolojik/inancsal hem de bilimsel/bilissel farkini algilamak ile esdegerdir.
Bu ayni zamanda akilci ve gozlemci algilama farkinin da farkidir.
Insanoglu tarihler boyu, beyninin soyutlama yetisi ile bir suru ak
Bilisim devrimini aciklamadan once bu devrime kadar gelen tarihi/zihinsel sureci kisaca degerlendirelim.
Hayvancilik ve tarim doneminin zihinsel, ideolojik, inancsal sistem/duzen sekillenisi;din ve mezhep uzerine iken, Endustri devriminin zihinsel ideolojik inancsal sistem ve duzeninin sekillenisi; irk ve milliyet uzerinedir.
Bilissel devrim ise EVRENSEL HUKUK INSAN HAKLARI HAK VE OZGURLUKLER TEMELLI OZGUR BIREY DEVLETLERI ILE BASLAR.
Bilissel devrim, iki ana yonlu ve tek temel uzeri
Felsefi tarih olarak Marx'dan sonra; metafizigin ontolojik temeldeki "mustakil var olan varlik" algisini, materyalizm, idealizm ve pozitivizm disinda; farkli bir boyuta INSANOGLU TURUNUN BIRI BOYUTUNA TASIYAN ilk filozof, Nietzche ve onun sorun olarak dile getirdigi, kendince insanligi "gelen tehlike" olarak uyardigi ve METAFIZIGIN HER TURLU VARLIKSAL TEMELINE YENI BIR BOYUT KATTIGI SOSYO-PSIKOLOJIK SORUNLARIN ANA TEMELINI TESKIL EDEN "BOSLUGA DUSME/CANAVARLASMA" NIN YARATILDIGI ILK AKIMDIR
Bir bebek; dunyaya geldiginde, hazir ve isleyen bir duzen ve sistemin icine; tabulu rasa olarak dogar.
Dogumuyla birlikte; tabularin verisiyle karsilasir. Bunlar once kimligini olusturan verilerdir. Cinsiyet, Ad, soyad, aile. Daha sonra; kisiligini olusturan veriler le tanisir. Milliyet, din, ahlak, kultur, davranis, yap-yapma ve soyle-soyleme karsitligi.
Zamanla kendi kisisel kisiligini olustururken, yani toplumsal kisilik kazanirken; bilhassa bu karsitliklardan; ya verilene gore, ya da
Benim din konusundaki tehlikeli ve toplumdan her turlu zarar gormeye acik donemim; 14 yaslarindadir. Yasimin kucuklugunden dolayidir ki, ben bu donemi belkide toplumdan gelecek herhangibir zarari gormeden atlatmis oluyorum.
Bu konudaki serbest dusunurlugun gelismesi de; ailemden aldigim, o saygi yuklu ve her konudaki anti ayrimci ve baski ve de empozeden yoksun musluman anlayisidir.
Ideolojik/inancsal/dogrusal konusunda, yasadigim tehlike donemi ise; 1970 ler sonrasidir. Bu konuda da ail