Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 6.323 görüntü

Peki...

“Ben sadece sevdim...” İçinde ne barındırır bu cümle?   Emek? Özveri? Acı? Çok Acı? Umutsuzluk? Ayrılık? Hepsi?   Ben söylerim, sen dinlersin. Söylemesi gereken sadece söyler mi? Umut ederek mi söyler? Daha mı çok acı çeker söylerken? Kıvranır mı acıdan?   Dinlemesi gereken peki? O ne yapar o zaman? Ne yaşar? Ne hisseder? Hiçbir şey mi? Çok şey mi?   Hiçbir şeydir belki... Sevme der, sevmeseydin der. Ne kadar kolay söyler.   Sev desem ben olur muydu peki? Sevseydin deseydim... Ben bun

gloria

gloria

Çağdaş Sosyalizm

Genelde gunumuzde kisiler sosyalizmden bahsederken bunun neden gerekli oldugunu izah etmeye calisiyorlar.   Halbuki 21. Yuzyilda tartisilmasi ve sorgulanmasi gereken "Nasil bir sosyalizm?" sorusu olmalidir.   Cunku, herseyden once her bir beyin duzeyinin sosyalizm kavramindan ne algiladigi ve nasil bir ve ne sekilde anlam ve icerik verdigi farklidir.   O yuzden once sosyalizm kavraminin nasilinin anlam ve iceriginde ortak noktalarin bulunmasi gerekir.   21. yuzyildayiz. Cagimiz bilgi ve

evrensel-insan

evrensel-insan

Etik Olmak İle İdeolojik Olmak Farkı / İlişkisi

Insanoglu bilindigi gibi sosyal bir fenomen olmasinin yaninda, soyutlama soyut degerlendirme, soyut deger verme ve soyut deger yaratma yetisi olan ve bu soyutlarini da somutlastirarak dozen system ve kurum haline getirebilen bir fenomendir.   Sanki burada bir metafizigin ontolojik yani varl;iksal "madde/dusunceden birinin monizmi" celiskisi varmis gibi algilanmaktadir.   Halbuki insanoglu fenomeninde bu iki varliksal temel biri birini tamamlar ve bu tamamlamadan insanoglu kavramsal bilgisini

evrensel-insan

evrensel-insan

Kuran'ı Algılamadaki / Uygulamadaki Pragmatisizm (Yararcılık)

Bilidigi gibi Kuran ve icinde yazanlar ile tarihteki farkli reel islam yasam iliski duzen sistem farki, Kuran'daki cagdisilik, bilimsel yer almayanlar celiskiler ve hatalar; Kuran'i "kalb ile iman ve dil ile ikrar" temelinde ve de algi ve uygulamadakiaklin ve yorumlarin kullanilmasi temelinde ve de "Kuran'da hic bir celiski yoktur, cunku Allah'in sozudur" sabit bilincalti ve degismez iman ve inancida, bir pragmatisizm sezilmektedir.   Yani her iman eden ve inanan, Kurani kendi inancini dogrula

evrensel-insan

evrensel-insan

Bu hafta tatil ama ben çalışıyorum

Bugün pazartesi, ama ben güne güzel başladım. Öncelikle her günkü gibi sabah 6.30 da kalkıp 7 de servise binmek zorunda kalmadım. 8 de kalktım, 8.30 da servise bindim 9 da işe geldim (insani koşullarda çalışmak diyorum ben buna) sonra arkadaşlarla oturup güzel bir kahvaltı yaptım sohbet ettim tabii güzel bir müzik de bize eşlik etti.   Oturduğum yeri sevmedim bugün, hemen kapının dibinde, üstelik banko gibi her yanın çevrili, sıkışık ve dağınık, kısıtlanmış... Aldım masamı, koltuğumu, bilgisay

gloria

gloria

Sosyalleşmedeki, Politika ve Etik Farkı / İlişkisi

Insanoglu, kisisel toplumsal ve de sosyal yasam ve iliski kurabilen bir fenomendir.   Yalniz tarih boyu baktigimizda, insanoglunun; kisisellestigini ve toplumsallastigini gorebiliriz de, bir turlu sosyallesebildigini goremeyiz.   Bunun ana temeli, insanoglunun evrimsel gelisim olarak beyninin kazandigi zihinsel soyutlama, soyut degerleme ve soyut degerlendirme yetisi ve ozelligidir.   Iste insanoglu kendi turu bunyesinde bu soyutlama ve soyut degerleme/degerlendirme temelinde farklilasmis,

evrensel-insan

evrensel-insan

Radikalleşme ve Demokratikleşme Farkı / İlişkisi

Bugun insanoglu tarihine baktigimizda, kendisine dogumdan verilen degerlere; ya sorgulamasiz sarilmis ve savunmus, ya da yeri geldiginde de karsi cikmistir.   Bu degerler genelde, metafizik, varliksal, inancsal, ideolojik, izmsel, etik ve felsefi degerlerdir.   Genelde bilimsel bir temeli olmayan bu degerlerin, insanoglu cagi degistikce ve yasam ve iliski dozen ve sekli degistikce "eskimesi, gericilesmesi, tutuculasmasi, yobazlasmasi" soz konusudur.   Iste radikal yani, koktenci olarak bil

evrensel-insan

evrensel-insan

BİR DİLEK

Halinden memnun olmanın zenginlik olduğunu anlayamazsak, hayat boyu bahçemizde gömülü hazinenin farkında olmadan yoksul bir hayat süren adama benzeriz. Bir okulda ilkokul çocuklarına eğer gerçekleşecek 1 dileğiniz olsa bu dilekle ne yapmak isterdiniz diye sormuşlar. Çocuklardan bir tanesi, "Eğer gerçekleşecek bir dileğim olsaydı, annemin istediğim kadar çikolata yememe izin vermesini dilerdim," demiş. Diğer çocuklar bunu onaylayarak alkışlamışlar. Bu gerçekten iyi bir dilekmiş. İkinci ç

Radya

Radya

GÜNAYDIN 2015

Normalde yeni günü "GÜNAYDIN" diyerek selamlamayı çok seviyorum. Seviyorum ama hiç de selamlamıyorum artık neredeyse. Gün aydınlık değilken, gün aydın demek bana yapmacık gelmeye başladı sanırım. İşte bu yüzden yeni yıldan en büyük isteğim aydınlık günlere uyanabilmek..   Az önce çok güzel bir yeni yıl mesajı okudum:   "En çok neyi seviyorum biliyor musunuz, yılbaşı gecesi herkes aynı yöne doğru bakmayı başarabiliyor. Bütün umutlar, beklentiler hep aynı yönden gelecekmiş gibi, herkesin yüzü

Radya

Radya

ÖZLEMEK, ÖLMEKTEN SADECE İKİ HARF FAZLA BE ÇOCUK

Sadece bir rüya idi aslında, ama düşündükçe, gözlerimin önüne geldikçe, ruhumda karmakarışık duygular uyandıran bir rüya. Hani "göğsüme fil oturdu" deriz ya, iki göğsümüzün ortasına. Sanki yarmış biri orayı, içine bir çuval taşı doldurup tekrar dikmiş. O vakit derin derin nefes almaya uğraşırsınız, ama ne mümkün. Çabalarınız beyhudedir, fil göğüs kafesinizin tam da üzerine oturmuştur bir kere…   İşte tam o noktadan, zaman zaman belki geçer diye yumrukladığım yerden, çatlıyor mu, yarılıyor mu,

Radya

Radya

Uyarılmışlık / Uyarılış

Uzun zamandir "hani su herkesin ve herseyin ilk nedeni" konusu var ya, ya da "herseyin teorisi" denilen konu; bu temelde sorgulama, inceleme ve arastirma yapiyordum.   Aslinda bu arastirma cercevesinde bir seyin farkina vardim. Aslinda bu farkina varilan sey, yine herseydfe oldugu gibi, normal disi idi.   Sonucta bizim en buyuk hatamiz ve sorunumuz, hep etkenden edenden yapandan, varliktan v.s. yola cikmak.   Halbuki farkina varilmasi gereken bir edilgen; yani hareketsizi, hareketli kilan,

evrensel-insan

evrensel-insan

anadolu

öylesine özel bir çoğrafyada yaşıyoruz ki anadolu antik kent yerleşimlerini saymakla bitiremeyiz hoyratlığımız ve aldırmazlığımız yanı sıra bir kaç menfeat uğrunu bunları tahrip etmekten vaz geçmiyoruz gecen hafta sonu doğa yürüyüşlerimizde bir olay beni yine etkiledi antik dönemlerde insanların psikolojik sebeblerinden ötürü yapmış oldukları bazı sembollerin define bulma amaçlı tahrip edilmeliri ayrı bir acı olaydır bu işle ilgilenen arkadaşlara sesleniyorum doğada her gördüğünüz sembol ardınd

Yusuf Tongüç

Yusuf Tongüç

ilkbahar şiiri ve yazısı

ilk baharın havası,kuşların yuvası,kalplerin yarası.. kuşlar cıvıl cıvıl öter;çiceklerin kokusu heryere söker;tane tane yaprak döker...ilk baharın mutluluğu çiceklerin kutluluğu hoş geldin ilk bahar;kokusu mis gibi her yeri sarar ;güzelliği her şeye yarar;hoşgeldin ikbahar! yazın mujdecisi;hoşgeldin ilk bahar........ size bir şey diyeyim kim olursanız olun ilbahar bazen rüya gibidir.insanı cennete indirir,sanki. tabiyki siz ilkbaharın güzellikleri ile kendinizi överseniz. böyle olursa her şeyd

Lara Şengöz

Lara Şengöz

Ayaksız Yol..

Ayakları olmayanlar yolunu kaybedemez!     Sevdiğimden bu yana acelem var. Çelik çomak oynuyor aşk; yanak çukurunda. Ömür kuyusunun kovası iken ayrılık Islanıyor, ehli akla kadar duyu.. Nemlenen tüm uzuvlar, Tüm yağmurlar; omuriliğe çarpmalar.. Bir kibrit içimde yakıyor yaşamı. Yarınlarım için sol tarafımdaki ben'i görürsen Kaç; onlar sana ecnebi olanlar..   Tanık yok dışarıdan bakılınca Tanık olsun bana yüzünü ezberleten gölgen. Ben çalmadım elinin üstündeki titrekliği, Aşkları

Mirim

Mirim

HELİN

Son'a bir damla kan kala ağızlarda Yaşam, firar; ölüm merhabadır. Sevdadan evvel sarfiyatınadır kulluğunuz. Cümle alem bilsin ki; Kalemimi tutuşturan Tanrının adıyla Seven/ler m a s u m d u r...!   Puştluğun anlam bulduğu dünyada, tanımsızlaştı can veren sevmişliğim. Ben yaşamı nasırından tanıdım Helin. Ahiri belli bu silinmişliğin..   Isırgan takvimler ansızlığın donukluğuna katıldı. Panzer gibi gürültülü, yıkıldılar üzerime. Mevsimler Helin, kahırlar için birleştiler Vadesi kısal

Mirim

Mirim

Ben Seni Her Gün Başka Türlü Seviyorum

Ben seni her gün başka türlü seviyorum Kimi gün bir kardeş gibi, bir bacım gibi Kimi zamanlar neşem gibi acım gibi.. Bazı zamanlar derdime ilacım gibi.. Ben seni her gün başka türlü seviyorum.   Her gün bendesin aklımdan hiç çıkmıyorsun. Sevdim seni ateş de olsan yakmıyorsun Her adımımda benimle bir atıyorsun Olmasan da her gece benle yatıyorsun Ben seni her gün başka türlü seviyorum.   Saçların gözün siyahtı karayı sevdim Yüreğime açtığın bu yarayı sevdim. Sen yaşıyorsun diye bu d

necdetgöknil

necdetgöknil

AŞK Yüreğe Düştüğü Zaman

Gün Bugün. Saat bu saat.. Yarına kalmaz aşk..     Bir rüzgardır aşk.... Esintisini duymak gerek, Solumak, İçine çekmek gerek.     Bir ulu çınardır çok zaman Golgesinde uyumak, Sırtını yaslamak gerek...     Bazan, Bir kar tanesinin kristalindedir aşk. Dokunmak gerek.     Aşk, Yüreğe düştüğü zaman, Hiç bırakmamak.. Dört elle sarılmak gerek...             Necdet GÖKNİL

necdetgöknil

necdetgöknil

ROMAN GİBİ (sen bende oldukça varım)

Sen düşüncelerimde oldukça ben varım. O zaman.. İstediğim kadar, İstediğim yerlere getiriyorum seni. Ellerimi boynuna dolayıp, Uzun uzun bakışıyoruz... Bazan sokak sokak dolaşıyoruz birlikte.. Hangi bahçede çiçek görsem Koparıp, sana veriyorum,gülümseyerek. Her çiçek sen kokuyorsun. Utangaç çocuklar gibi Gözlerime bakıyorsun.     Bazan Sahilde bir çay bahçesine gidiyoruz seninle Semaver çay söylüyorum-sevdiğini bildiğim için. İnce belli çay bardağımda Ş

necdetgöknil

necdetgöknil

Algı, Bilinç ve Bilişsellik Farkı / İlişkisi

Insanoglunun ilk ve duyusal algisi evrimsel ve hayvani (anima/animus) temelli bir algidir.   Yani algida, sadece uyari temelinde bir "uygula/uygulama/ertele" v.s. temelli bir algi vardir.   Diyelim karnin acikmasi bir uyaridir ve karninin aciktigi uyarisi alindiginda, ya doyurmak eylemine gecilir ya da o an icin ertelenir. Bu bir secim hakkidir ve tamamen mustakil var olan varligin bilincli bilincsiz ortama zamana duruma v.s. gore bir secimidir.   Akilsal algilarda devreye beyinde o zamana

evrensel-insan

evrensel-insan

ÖTME BÜLBÜL

Bahçeye bir bülbül geliyor yıllardır.Kah gelip uykumu kaçırıyor, kah uykumdan uyandırıyor.   Nasıl bir şakımadır, nasıl bir ötüştür!   Aslında tarifsiz...   Cennetten bir ses diyeceğim, bilmiyorum ki cenneti..   Bir sabah yine o sesle uyanıyorum.Meşk ediyor sanki mübarek.(Ama bu sefer nasıl yakın..)   Sese yöneliyorum yataktan kalkıp hızlı hızlı.   Meğer balkonun demirine konmamış mı.   Şakıyor var gücünle   büyülü gibi, esunlu gibi..   Nasıl güzel!   Aslında tarifsiz..   B

Radya

Radya

Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni

Bugünümü sana ayırıyorum, sadece sana. Senin için şarkılar dinleyip seni anlatanı bulmak, yüreğimi seninle doldurup sonra da onları kağıda dökmek ve sana yüreğimde yeniden yeniden yerler açmak için. Her yerim sen olsun istiyorum, çepeçevre seninle sarılmak, havanın ısıtamadığını seni düşünerek ısıtmak, içtiğim çayda tadını bulmak, tadını buluncaya kadar içmek. Biliyorum bunları seni bilmeden yapmak çok zor. Ben, seni bilmek istiyorum!   Sana bakmayı seviyorum, yüzündeki her izi, her hareketi e

gloria

gloria

Bilimin Bilimsel Sınırını Belirleme

Bilimin felsefesinde, "demarkasyon, yani sinirini belirleme" sorunu, bilim ile, bilim olmayanin buna bilim ile sozde bilimi, ve digger etkinlikleri ve inanclari da dahil ederek ne oldugunun nasil farkini ortaya koymak sorunudur.   Bu konudaki tartismalar, bir yuzyildan fazladir, bilimin felsefesi ve bilim kisileri arasinda ve bilimsel metodun genis temelinde ortak bir anlasmaya varilsa da cesitli dallarda devam etmektedir.   Dogrulamaya/kanitlamaya karsit olarak yanlislanabilirlik bu siniri

evrensel-insan

evrensel-insan

Yapılandırılmış İşlevin, Bilişselliği

Herhangi bir islevin, yapilandirilmisliginin yapi ve islevini algilamak o yapi ve isleyisin bilisselligi ile mumkundur.   Bu baslikta, neyin ne olarak ortaya kondugu ile ilgili bir aciklama yapacagim.   Herseyden once islevin olabilmesi icin; asagidaki islevler gereklidir.   Bunlar;   Yansima   Algilama   Yansitma   olarak uclu bir yapilandirilmisliktir.   Burada soyle bir aciklama yapalim.   Yansiyana- A diyelim   Algilamaya- B diyelim   Yansitmaya da C diyelim.   Burada

evrensel-insan

evrensel-insan




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.