Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 6.353 görüntü

Mirgün Cabas.... hımmmm

Ahhh efendim ahhh hastayız ya zaman geçmiyor yat yat. Düşüne düşüne bir yerde bir şey kalmıyor didiklemedik. Tamam tavuk suyuna çorbamızıda içtik geldik kendimize biraz. Film seyredelim dedik bulamadık bugün için kafamıza göre. Dizi seyredelim dedik , İngilizce sağlam değil. Gözlerden şapır şapır sular akarken alt yazıları da okumakta zorlanıyorum. Eeee ne yapayım bende sizin kafanızı şişiririm olur biter he he   En iyisi ben size Mirgün Cabas'tan bahsedeyim. Bu bey benim için televizyon

Mouchette

Mouchette

Ha ha ha ha ha hapşuuuuuu

Nane limon kabuğu bir güzel kaynasın aman Ha ha ha ha ha içine hatmi çiçeği biraz çörek otu katasın aman Ha ha ha ha ha hatta biraz tarçın bir tutam zencefil aman Ha ha ha ha ha bin derde deva geliyor biraz daha sabret güzelim Ha ha ha ha ha hapşuuuuuu.....     Evet tam bu vaziyetteyim işte. Valla billa hepsini de yaptım ama... ki bu yıl hayatımda ilk defa kendimi bitki çaylarına teslim etmiştim oysa. Psikolojik olarak şimdiye kadar iyi de gelmişti. Hiç hasta olmam sanıyordum. Ama bu

Mouchette

Mouchette

HALBUKİ SÖYLENMEMİŞLERDİR İNSANIN CANINI ACITAN...

İçimde bir kiz çocuğu oturtmuşlar İçimde yüreğimin taa şurasina bakin ağlıyor! Susturamıyorum onu! İçimde bir hüzün saklanmış.. Çıkaramıyorum! Kiz çocugu ile öyle özleşmiş ki.. Hüzün o kiz çocuğuna öyle yakışmiş ki, Ayrılamıyorlar sanki...   Duyuyor musunuz..? Hıçkırıklarını..? Nasıl da sessiz ağlıyor duyuyor musunuz..? Duymuyor musunuz? Fakat nasıl olur? Nasıl duymazsın? Baksana hıçkırıklara boğulmuş ağlıyor..?   Göremiyorsan gözlerime bak..! Gözlerimde ki mate

rina

rina

Gün Batımı

Akşamın alaca karanlığı, gün batımına sarılış sahile vuran dalgaların eşliğinde güneşin, renkli bulutlara elveda deyişi O an seyredebilmek o güzelliği dalmak hayallere, konuşmak yürekten tüm içtenlikle kırmızıya çalan bulutlar semada şekillerle dansederken, anladı güneşin gittiğini hüzün sardı renklerini solup gidiyordu güneşle gökkuşağı misali renkleri, ağır ağır yok olurken ağladı kendine, deniz dalgalarına küstü sakinliğe bıraktı,

Legendary

Legendary

CİNGÖZ ve MESAJI

hanımefendi kocamustafapaşa doğumlu... doğum yeri sümbül efendi cami avlusu.. 92 şubatı da doğum tarihi..etnik kimliği konusunda çeşitli veterinerler tekir veya iran olarak görüş ayrılığına düşmüşlerse de tekir cinsi bugün kabul görmekte. evin kraliçesi unvanına ulaşması ve evin tüm alanlarının onun tarafından işgali şöyle oldu : evin beyi bir akşam iş dönüşü iki bira içmiş,kafasında tatlı düşünceler , çakırkeyif bir ruh haliyle evine dönmedeydi.mevsimin yemişi bir kilo erik de al

AED

AED

Tetikçi

Bir dokunsan bin ahh işitirsin halimden, fakat ben ahh edemez oldum... Bir dokunuyorum bin ahh işitiyorum herkesten... Gülümsüyorum, Bu aralar olura olmaza, kendime ve herkese gülümsüyorum... Bu iyi birşey mi dersin?   ( Büyükler derlerdi ki, "Allah çekemeyeceği derdi yüklemez kuluna" öyle mi acaba? )   Oysa bütün ölümler acı, bütün kayıplar derin, bütün ihanetler can yakıcı... Oysa, her yeni gün, her yeni yıl takvimlerimizin eksilen sayfaları... İlk günden, ilk andan ve ilk gözya

sardunyam

sardunyam

Nev-i şahsıma münhasır

Efendim ben artık acayip biri oldum çıktım. Kekler, börekler, yemekler, temizlik bildiğiniz gibi değil valla. Bugün bu güzelim güneşli havada dışarı çıkmayı kendimce reddedip bayan vileda ve bayan oktay usta edalarıyla bir mutfağa bir banyoya yol aldım durdum. Yol aldım durdum derken sanırsın ev 250 metrekare, var yok 70 metrekare. Viledanın sopasını dış kapıdan sallasan zaten bütün ev paspaslanır. Yalnız ütü ve cam silmek gibi illet başka bir ev işi daha tanımam ben. Ama azimliyim bu konularda

Mouchette

Mouchette

HAYAL İŞTE...

HAYAL İŞTE…   Bazen diyorum ki hayat bir yerlerde tıkandığında hayatın da bilgisayardaki gibi bir reset düğmesi olsa ve hayatı resetlesek… Tıkanıklığı, donukluğu ortadan kaldırıp yeniden başlasak…   Bazen güzel bir kesit yakaladığımızda sağ tıklayıp kopyalama işlemini gerçekleştirerek hafızamıza yapıştırsak, varsa hafızamızda kötü anılar onları da silip geri dönüşüm kutusuna yollasak…   Arada bir geri dönüşüm kutusunu boşaltsak… Geri dönüşüm kutusunda silinenlerin nereye gittiğini bilme

rina

rina

yazar hangi aşkı işlemektedir?

ELLERİN YANGIN   BEN ASLINDA SENİN BAKIŞLARINI SEVERİM UZAKLARDAN GELİR UZAKLARA GİİDER TRENLER GEÇER GÖZBEBEKLERİNDEN GÖRÜRÜM RAYLARIN IŞILTISINDA GÖZLERİNİ   BEN ASLINDA SENİN DOKUNMANI SEVERİM ELLERİN YANGIN OLUP YALIM YALIM ULAŞINCA BEDENİME TUTUŞUR TENİMDE ÖLÜRÜM   BEN ASLINDA SENİN GÜLÜŞÜNÜ SEVERİM LEYLAKLAR AÇAR GÖNLÜMDE BÜLBÜLE KAFES OLUR YÜREĞİM YENİDEN DİRİLİRİM

tango

tango

Sarı Sıcak Bir Akşam Üzeri...

Akşamlar sarı ve sıcak olduğunda Hep bir hüzün sarıyor içimi ... Bir terk ediliş ki bu öylesine sonsuz Ve ben hala hala aynı yerde bekliyorum seni...   En uygun zamandır diye mi bilinmez? Satın almak için yeni düşlerimi, O zalim satıcımı bekliyorum... Bir yanım hüzün, Bir yanım sevinç, İnatla, Sabırla, Hep gelmeni bekliyorum...   *tna   « : Mart 18, 2009, 14:10:47 »

GeceKuşu

GeceKuşu

ibrahim tatlıses - fosforlu cevriyem

hey gidi günler hey.. belki de ibomuzun çıkardığı en son ibrahim tatlıses albümüdür.. sonrasında kendisiyle uzun süre aynı yolda kalmak için mücadele verdiysek de, bilahare ayırmak zorunda kaldık.. sevenlerine saygımız sonsuz, fakat o günlerde ibo dinlemiş insanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır..     kısa keselim, 1989 çıkışlı bu güzide albümün içeriğine geçelim.. malesef neresi olduğunu bilmediğim bir kadınlar matinesinde kaydedilmiş canlı performanstır, bilebildiğim kadarıyla da ibr

alamet-i farika

alamet-i farika

''Balans ve manevra''...Ertuğrul Özkök

Ertuğrul Özkök 13 KASIM 2009 da Hürriyet Gazetesinde ki,''Buzdolabına Konan Cep Telefonu'' başlıklı yazısında:   İktidarın... insanları ve kurumları dinletmesini eleştirerek Türkiyenin büyük bir korku imparatorluğuna dönüşmüş''olduğunu,net bir ifadeyle açıkladı...   Bu ifadeyi önemsiyorum...iki nedenle;   1-Doğan Grubu medyası...özellikle Hürriyet Gazetesi...''Ertuğrul Özkök Gazeteciliğine'' rağmen hala orta ve alt gelir guruplarının okuduğu ve izlediği yayınlardır.Bu nedenle basının amira

kgurleyen

kgurleyen

Gerçekten Sevmek.!.

O durmadan kaçıyor; Sen ardından gitmiyorsan;   O günün her saatinde saklanıyor, Sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;   O sana acıların en büyüğünü tattırıyor, Sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;   Boşuna aldatma kendini, Onu sevmiyorsun demektir.   Elindeki içki kadehinde, Dudağındaki sigarada , Okuduğun kitapta, Mırıldandığın şarkıda, Söylediğin şiirde, Gördüğün rüyada Ve yaşaman icin Ciğerlerine doldurduğun havada O yoksa; Onun vazgeçilmezliğini a

rina

rina

Ne desem?

Aylardan Kasım...   Kasımpatı kokarken sokaklar, önünden geçtiğim her ağaç dökülen yapraklarıyla selamlarken beni ve birlikte gezindiğim sonbaharı... İçime anlatılmaz duygular çörekleniyor. Adına ne hüzün diyebilirim bunun, ne sevinç... Öyle karmaşık, öyle içsel...   Biraz ağlamaklı, biraz hayranlıkla bakıyorum sarıya çalan doğaya... Öylesi sana ait hissederken kendimi, senden koparılıp atılmış bir yaprak gibiyim şimdi... İçim parçalanıyor... Dudaklarımdan çıkmak için sıraya giriyor ke

sardunyam

sardunyam

Hayat kayar ellerinizden.!.

hani, bir kitap okumaya başlarsınız...   ilk satırlarda çeker sizi içine...   öyle güzeldir ki anlatım…   tüm gerçeklik bir yana...   o kurgunun içine kapılır gidersiniz...   öyle kapılırsınız ki...   uzaklardan bir el uzanıp   tutar ellerinizden...   alıp götürür…   uzaklara…   kokusu ulaşır size dağların,denizin,çiçeklerin...   bir meltem okşayıp geçer teninizi...   dokunuşları hissedersiniz ya yüreğinizde...   hani, bilseniz de kurgu olduğunu...   o a

rina

rina

SAMATYA SERENADI

SAMATYA SERENADI   vuruyor yorgun samatyanın yüzüne yakamozlar gecenin ilerleyen saatlerinde..   bak 93 kışı da bitiyor.. takvimler şubat sonlarında .. koca mustafa paşa bahar hazırlığında samatyasında,küçük paris birahanesi...   durup meydanda, bakınca sokakların bitimine, sanki sizi deniz kucaklıyor…   ali fakih türbesi bir makber gözlüyor insanların yolunu.. yeni yetme kızlar oğlanlara bakmadalar otobüs durağında;

AED

AED

Herşey sen

Herşey Sen... Vapur düdükleri öterken iskelede birkaç hafta sonraki gelişimizi düşünüp martılara simit almalıyız derken, Beyoğlu'nda dolaşırken kendimi sakınırken üstüme yürüyen kalabalıktan , Üstüne Nevizade'de yudumlarken şarabı bir kadeh yeter derken, beş dakika ortadan kaybolup aradaki sevdiğimiz eski pasajlarda seni gülümsetecek bişeyler ararken, kocaman atlı bronz saati alamadım diye hayıflanırken, sonrasında taşıyamazdım ki diye kendimi haklı çıkarmaya çalışırken , gecenin

Butterfly effect

Butterfly effect

Ulusal sol ve sol...

Stalin SBKP nin 19.Kongresinde konuşuyor;   ‘’Burjuvazi eskiden ulusun başı sayılırdı.Ulusun bağımsızlığını ve haklarını savunurdu.Oysa bugün burjuvazi ;ulusal ilkeleri dolarla trampa eden konumdadır.Ulusal bağımsızlık ve egemenlik bayrağını denize atmıştır…Yoldaşlar; eğer siz komününist ve demokratik parti üyeleri,yurtsever olmak istiyorsanız,ulusun yönetici gücü olmak istiyorsanız bu bayrağı başınızın üstünde yükseltmek ve onu ileriye taşımak size düşer.O bayrağı sizden başkası yükseltemez.

kgurleyen

kgurleyen

Güneşin batışında bırak yorgun düşlerini...

*** GÜNEŞİN BATIŞINDA BIRAK YORGUN DÜŞLERİNİ   Bir akşam üzeri Güneşin batışında bırak Seni hırpalayan Yorgun düşlerini...   Yine de kokla doyasıya İçine çek buram buram Sevgiyi,   Sevgini,   Sevdiklerini...       Buz tutmuş yüreklerden Süzülmesin artık Hüzünlere değil, Sevinçlere, Sevgilere aksın gözyaşlarımız...   Yaralı bir kuş gibi Çırpınıp duran sıcacık göğsüme Sokul da usulca Dindir artık Öfke dolu hasretini...   Gel dolaş koynumda, Çiçek kokulu ür

GeceKuşu

GeceKuşu

Ruhun..bedenin ve aklın uyumu; AİKİDO....

Tüm Japon tarihi boyunca Japonlar, savaş sanatı adını verdikleri BUDO nun özünün...O'nun ruhunda var olduğuna inanmışlardır.   AİKİDO nun kurucusu Morihei Ueshiba, fiziksel teknikler üzerine son derece yoğun inceleme ve araştırmalar yapmış olmasına rağmen... ruhsal eğitiminin pek çok acı tecrübe ve zorluklarla dolu olduğunu uzun yıllar içinde saptamıştır...fiziksel eğitimle kazandığı yenilmez gücün yetersiz olduğunu aklıyla algılamış....doygunluk ve uyum açısından ise ruhunun hala boş olduğunu

kgurleyen

kgurleyen

Being John Malkovich

Taşralı biri olarak eskiden beri korkardım ben İstanbul’dan, hoş hala korkuyorum da son 2 tur gidişimde bi haller oldu bana nedense.?  İlk gittiğimde ki sene sene 97 filandı,hayal kırıklığına uğratmıştı beni şahaneleri,misalen ben Boğaz köprüsünü daha yüksek düşünmüştüm, sonra otobüsten indiğim yere otogar demiş olmaları filan bi acaibime gitmişti, lakin o vakitler yarı-manitam olan süper bi rehberim vardı ve suratımdaki memnuniyetsizliği farkedip beni doğrudan Rumelihisarına kahvaltıya göt

alamet-i farika

alamet-i farika

DAİMA KALBİMİZDESİN...

Bugün bize tuttuğun ışığın karartılmak istendiği bir ortamda olmanın üzüntüsü ve utancı ile;   SAYGI SEVGİ VE ÖZLEM İLE ANIYORUM SENİ...           BÜTÜN KALBİMLE ;     Ey Atam!   Türk gençliği olarak, varlığımızın en değerli parçası olan, bağımsızlığın, cumhuriyetin ve devrimlerinin yılmaz bekçileriyiz. Bu karar, onurlu ve ilkeli irademizin göstergesidir.   Bizi hiçbir kuvvet yolumuzdan döndüremeyecektir. Bizler, bütün gücümüzü senin emanetlerinden, ulusal tarihimizden ve ruh

Radya

Radya

Anı Defteri

Hani aklımıza takılan birşey olur da anı defterimizin uzun zaman açılmamış kapağına gider ya elimiz..   İşte öyle D sürücümün sayfalarına daldım..   bilgisayarımın D sürücüsü anı defterimden farksız   yılların birikimi notlar,yazılar ,şiirler, resimlerle şekil almış durumda..hard disk yenileneceği zaman bir   korku telaş kaplar içimi.. Bende en değerli varlıklar sayılan birikimleri   özenle flach belleğe geçirdim mi bir oh çekerim.Bu sabah anı defterimin sayfalarını karıştırıyordum,

Aries

Aries




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.