Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 6.323 görüntü

Ama Birazda şans gerekirr....

Yeni bir hayata, atlamak isteyip de kıyısında dolaşanlar için,   kamburken dik durmaya çalışanlar için,   sıkıp sıkılanlar, sıkanlar için,   isteyip gidemeyenler yapamama korkaklıgında olanlar için,   fena şeyler düşünüp korkmayanlar için,   takmayanlar için,   küçük harfleri sevenler için,   büyük sözler söylemek değil,   hayata dair bir deepnot düşmektir hayat...     Eski zamanlarda Hint Imparatoru, satranc oyununu yaninda bir mektup ile hediye olarak Pers İmparat

rina

rina

Akıllı Olun Artık...!

Cevabı uzun ama erkek egemen toplumlarda çok normal. Adeta bir kural.   Televizyonla beslenen, medyatik refleksli toplumumuzun bazı erkekleri, gücün ve iktidarın karşı cinse geçmesi halinde çıldırıyor. Bir aşağılık kompleksi durumu yani cennet anaların ayakları altında deyip, kadın döven zavallıların düştüğü acizlik...   Erkek hep zeki kadından hoşlanır ama zamanla bu zeka yarışında yenilince kızar, küser ve ağlar. Tıpkı yenilgiyi hazmedemeyen bir çocuk gibi. Zeki kadınlar erkeklerin çocuk

rina

rina

Adı aşk

Adı daima aşk olarak kalacak Hep yürekte Hep seslenişte Aşk acı verecek Yakacak Aşk sevda bağıracak Sessiz gecelerde arkadaş Bilinmezlikte alev olacak Hare hare büyüyecek Santim santim ölçülecek Bazen klavyenin tuşunda Bazen saçının bir kıvrımında Havada soluk Yağmurda damla Müzikte tını olacak Hep olacak Olumsuzluklarda Doyumsuzluklarda Erişilmezliklerde Daima olacak...   10/10/2009            

Aries

Aries

Sussss....Maaaa

İçimdeki sessiz çığlığımmm yeter artıkk ....   s...u...s...t...u...m...     susmak bazen en güzel cevaptır...   susarsan dağlar devirirsin...   susarsan sen olursun...   sevdiğini mi söylüyor...   sus...   çünkü birgün o zaten susacak..   konuştuğuna pişman olacaksın...   seni istediğini söylüyor öyle mi?   sus...   çünkü birgün senden vazgeçtiğini söyleyecek...   senin için öleceğini mi söylüyor?   sus...   çünkü birgün baldan da tatlı olacak canı...   senden

rina

rina

Özelll olduğumuzu anlayın artık''Bir Kadın Vardı''

Küçük bir erkek çocuk, annesine sordu: "Niçin ağlıyorsun?" "Çünkü ben kadınım." Diye cevapladı annesi. "Anlamadım!" dedi çocuk. Annesi, çocuğu kucaklayıp "Hiç bir zaman anlayamayacaksın!" dedi. Babasına "Baba, annem niçin ağlıyor?" diye sordu. Babanın cevabı: "Bütün kadınlar sebepsiz ağlayabilen yapıdadır" oldu. Küçük çocuk büyüdü, yetişkin adam oldu, halâ kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi. Nihayet öldükten sonra cennete gittiğinde Allah'a sordu. " Allahım !" dedi: "

rina

rina

Aslında Melektirlerrr....

Birgün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düsürür.   'Aman tanrım' diye bağırdığında bir peri belirir ve   'Ne diye bağırıyorsun?' der.   Ormancı baltasinı suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler.   Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir. 'Baltan bu muydu?' diye sorar. ormancı'hayır' diye cevaplar.   Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile te

rina

rina

İnançla, Umutla Örülü O Şey En Çok O Umurumda

Umurumda değil derdin bir zamanlar Acı da, aşk da, çocuklar da Yıllar sonra şimdi diyorsun ki Acı değil ama Çocuklarla aşk umurumda   Çocuklarla aşk Çünkü bir insanı hayata bağlar Öyleyse umurunda her şey Yani karının baş ağrısı Ve afişlemeye giderken sen Üstelik elinde elması da varken Kızının arkandan ağlaması   Eskiden derdin ki Ansızın ölüversem bir kazada Umurunda değildi ölüm de hayat da Gerçi ölüm şimdi de değil ama Yaşamak korkunç umurumda   Örneğin kahvaltı dahi Etm

delifırtına

delifırtına

Tarzmı değiştiriyorum neee....

Hayata hiç isyan etmeyin. Öncelikle şunu kabul edin, hayat adil değil. Hiçbirimiz, hiçbir canlı eşit yaratılmadı. Başımıza gelenler de eşit değil. Önce hayatın adil olmadığını kabul etmelisiniz. İşine akıl erdirebildiğiniz bir Tanrı, Tanrı değildir. "Guguk Kuşu" filminde Jack Nicholson akıl hastanesinde çok ağır bir mermer havuzu kaldırabileceğine dair diğer hastalarla iddiaya girer     Yüklenir ve havuzu kaldırmaya çalışır, kaldıramaz. Diğer hastalar onunla alay ederken bi

rina

rina

Kuş pislemesi yararlıdır, röntgencilik zararlıdır

Günün en önemli olayı Kafama kuş pisledi. Gittim hemen bir sayısal büfesine. Abi sayısal, loto, toto, moto, piyango bileti ne var ne yok oynanacak , alınacak ver bana dedim. Adam güldü abla dedi hayırdır. (bu arada abla demesine de çok bozuldum ya neyse ) Hayırdırmıdır şermidir bilinmez ama ne olur ne olmaz alayım ben dedim. Bakalım sonuç ne olacak. Zengin mengin olurum belki dimi ama. Aldım elime bi tomar kağıt parçası hayal alemine dala dala geldim eve. Pek bir hayal kurar oldum ya bu arala

Mouchette

Mouchette

Anılar Şarkım Çalıyorrrr........

Bazı şarkılar vardır.... dinlerken o şarkıda erirsiniz yok olursunuz... Sizi bir yerden alır bambaşka bir dünyaya götürür... ayaklarınız yerden kesilir dinlerken... bir sevda yeli gibidir heyecanlandırır.... Her enstruman sizin duygularınızı seslendirir sanki... her nefes soluğunuz olur.... her parmak ucu yüreğinizin tellerine dokunur... her vuruş daha coşturur... gençken olduğu gibi deli akmaya başlar kanınız damarlarınızda... herşey kıpırdamaya başlar... eskiye dair ne varsa hortl

rina

rina

Plan yapmamayı bir kere daha öğrendim

Bir kaç gündür açıyorum şu blog sayfasını iki lafın belini kırayım diye ama öyle zıttırıbıktan şeyler oluyor ki bir türlü bir yazıyıyı bitirip ekleyemedim. İlk seferinde yazdım yazdım durdum tam gönderecekken yazıyı, bir kaç yerde kelimeleri yalnış yazdığımın farkına vardım ve düzeltme yapayım dedim. Düzelteyim derken tamamen sildim Bir daha da uğraşmadım tabi...Çünkü konu aynı olsada yazdıklarım , kullandığum cümleler aynı olmayacaktı. Diğerinde yine başladım yazmaya, bu arada kardeşim aradı.

Mouchette

Mouchette

Babamı Kaybettim, Hükümsüzdür...

6 gündür kafamın içinde dönen bi şarkı var. 6 gündür kafamın içinde dönen kelimeler var, toparlayıp yazarsam iyi gelecek gibi...   tam 2 yıl 2 ay boyunca babamın isminin yanına yakışmayan o hastalıkla dövüştüm ben... Zira babam kanser olamayacak kadar güçlü bi adamdı, girdiği her savaştan çatık kaşları ve kocaman göbeği ile ve kusursuz bi galibiyetle çıkmıştı...En çok da buna üzüldüm bizi bıraktığında,zira o hiç yanlış yapmayan, hiç yanılmayan, her şeyi bilendi, çok güçlüydü...   Toktamış A

alamet-i farika

alamet-i farika

Tutsaklığım

Hayli zaman oldu Ne kadar uzaklaştık birbirimizden Artık adını anmayı unutuyorum zaman zaman Herşeye rağmen içimde kanayan bir yer var hala Acısına alıştığım Hatta garip bir zevk alır olduğum acı!   Seni özledim En çok gözlerini Sonra kokunu Gözlerimi kapatıp, nefesime çekmeyi isterdim Ellerimle keşfetmeyi Seni...   Oysa ne çok korkuyorum İçimi görmenden Aklımı okumandan Gardımı indirmiş sayılmamda Kendimi savunacak değilim!   Masum bir hayal işte Çocukça ve oldukça aptalc

sardunyam

sardunyam

AAAAAAAAAAAA........................................

Öyle değil iste. Istiyor. Insan herseyi istiyor. Hem de ayni anda... Nedir bu her ş ey?   Yaptığın işi, iyi yapmaya calışacaksın. Kafa patlatacaksin. Uyduruk kaydırık olmamasına ugraşacaksın. Bu yeterince zor zaten.   Sabah aksam işle yatıp kalkman gerekiyor. Ama iste an geliyor, o da insani kesmiyor. Insan, yatagına is dışında, baska seyler de almak istiyor! Ee peki, âşık oldun diyelim. Sanki bir iliskiyi yürütmek kolay? O da inanilmaz emek istiyor. Diyelim ki, iyi gidiyor.

rina

rina

piştttttt! Bakarmısınn... Öğrendim işteee

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi... Ağladım.   Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.   Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla... Zamanla yarışılmayacağım, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...   İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve

rina

rina

HER ŞEY SENDE GİZLİ.....

Yerin seni çektiği kadar ağırsın... Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın... Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin... Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün... Karşındakinin gördüğüdür rengin... Yaşadıklarını kâr sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa... Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun... Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin... Sakın bitti s

rina

rina

ölümsüzlük 2040 da

Amerikalı bilim adamına göre 30 yıl içinde insan beyni kişiliği, anıları, yetenekleriyle birlikte bilgisayara aktarılacak. Daha sonra bu bilgiler androidlere aktarılıp sonsuza kadar yaşamak mümkün olacak.   HAYATINI insanlara yardım edecek buluşlar icad etmekle geçiren Amerikalı bilim adamı Ray Kurzweil, ’ölümsüzlük’ teorisinin tamamen gerçekçi olduğunu ve bunun 30 yıl içinde gerçekleşeceğini öne sürdü. Yeni teknolojileri icat edilmeden önce tahmin etmesiyle tanınan Kurzweil’in iddiasına göre,

ulubeyturktimi

ulubeyturktimi

Yüreği olan karşıma çıksın.....

Ateş, su ve ahlak bir yolda buluşmuşlar. Tanıştıktan sonra bir muhabbete tutuşmuşlar. Başlamışlar kendilerini tanıtmaya. ATEŞ,SU VE AHLAK....... Ateş başlamış söze. Bendeniz ateş: Ben demiş aşığımdır kimi zaman karanlıklarda, kimi zaman soğuklarda ısınmaya sebebim. Kimi zaman güneşim, kimi zaman bir kor parçasıyım yakarım hoşuma gitmediğinde önüme ne gelirse. Çok iyiyimdir. Benden çok kere istifade edilebilir der ve ekler ateş. Fakat bir sinirlenirsem yakarım etrafımda ne varsa kimi zaman y

rina

rina

Kalp kırıldığında nasıl bir ses çıkarır?

güvercinin telaşlı kanat çırpışındaki ses mi?   yoksa, kelebeğin kanadındaki inadına sessiz bir çığlık gibi mi?   ya da, tuz-buz olan bir sırçanın haykırışı gibi mi?   nasıl bir sestir ki, perişan eder bizi duyduğumuzda?   ne kalpler kırdık bilmeden.. ya da bile bile...... ne setler koyduk aramıza bu kırılmış kalplerden de..   sonra aşmaya çabaladık durduk çok...   dokunmak istedik, ulaşamadık....   ulaşmak istedik, kendi ellerimizle kurduğumuz setler engel oldu yi

rina

rina

Yollar

Yürüdüğüm yollar.. Koştuğum yollar.. Üstünde uçtuğum..kimisinde süründüğüm..kiminin ortasında enlemesine uzanmışken,araçlar altında ezildiğim..   Kimi uçurumun kenarında,kimi güzel manzaralı,kimi taşlı,topraklı,kimiyse hepten patika.   Yine de,her acıya beni onlar götürse de vazgeçemedim bu yol düşkünlüğünden..hep bir aracın içinde,bir yolda olmalıyım,hep yolculuk etmeliyim.Bir yere ait değilim ben,hiç de olmadım,konmadan göçmeliyim..çoğunlukla yalnız olmalıyım; bazen kalabalık olabilir..

hiba

hiba

Ananemden İnciler

Çok uzun zamandır bloguma birşey yazmıyordum...Artık karar değiştirdim Veee karşınızda ilk yazım       Herkesin hayatında evlere şenlik bir babaannesi, dedesi ya da ananesi vardır. Benim hayatımda ki evlere şenlik kişim de ananemdir. Bazen öyle şeyler söyler ki dakikalarca gülerseniz veya tamamen dumur olursunuz, cevap veremezseniz…   İşte ananemin incilerinden biri:   Ananem oldum olası kızıl saçtan nefret eder. Benim , annem ve teyzemin saçlarına mutlaka karışır. Her kuaföre g

zeyynepp

zeyynepp

Bu fotoğrafa şaşırmamak mümkünmü?

varmı böyle muhteşem bir fotoğraf..Ne fotomontaj ne aldatmaca bu gerçek bir görüntü..Deniz nerede diyeceksiniz bu da İzmir'in başka bir harika tarafı.. İzmir'e yolu düşenlerin yada İzmir'de yaşayanların tasdikleyeceği gerçeklik...   Alsancak limanından kalkan bir transatlantik...

Aries

Aries

BURASI NERESİ BEN KİMİM=)

Büyük balıkçılar iş başında     Oğlum sabırla avını beklerken     Ve sabreden dervişşşş...       Ama kediler her zaman ciğer yiyemez biliyorsunuz ki..Selen ve yakaladığı torba..     Ayvalığa günü birlik turumuzdan..Benim bildiğim eskiden şeytan sofrasında dilek ağacı yoktu Zaten görmeyeli dilek ağacına bağlanan kumaş parçalarının yerini kağıt mendil yada kolanyalı mendil almış..   Kızımın dileği pek çokmuş,ağacın başından zor ayırdık..     Bu biskrem,oğlumdan köşe bu

Radya

Radya




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.