APHORISM
..
agnia 23/07/2005 : 14:22:20
Gelecekte en popüler iş "yeni dünyalar" projeleri olacak.
Bir projede binlerce insandan oluşan bileşimler çalışacak.
Bileşimler yarışacak;
önce mekanlar, sonra koşullar, daha sonra
bilinç kazanması planlanan oyuncu prototipleri
hazırlanacak.
prototipler kendilerini hazır hissedene kadar
onların içinde konaklayacaklar.
Öngörülebilecek en yüksek olasılıkların hesaplanması için
onbinlerce alt kontratlar yapacaklar.
İnce ince dokuyacaklar.
Sonra sonuçtan emin mutlulukla sahneye çıkacaklar.
Yine de kazalar olacak!
Peki buna üzülecekler mi?
Yoooooo...
O kadar çok detay var ki bunu akıl almaz.
Bir gün detaylara şöyle bi bakayım dediydim;
geri dönemiyordum nerdeyse!
Küçük bi örnekleme çabasına gireyim:
bir insan (günümüzde) sadece tek objeye bakabilir, onu
ya bütün olarak görmeyi seçer ya da objenin içinden yine
tek bir noktaya zoom yapapabilir.
Bu küçültme işlemi gözün kabiliyeti oranında içeri doğru
götürebilir; fakat hep BİR NOKTA ya zoomdur bu.
Gelecekte bir birleşim (geleceğin insansıları) ise,
bi objeye baktığında, onun tüm (yine de sonsuz değil)
bileşenlerine anı anda zoom yapabilir!
Bu çoklu zoom işlemi şu anda olmuyor mu?
Pek tabi oluyor ama bilinçle algılanamıyor.
Sezgisel dediğimiz (farkındalıklı olmayan) bu
bütünsel algılama, geleceğe doğru atılmış
milyarlarca maladır!.
Geleceğin duvarını örüyor o malalar.
Şu anda yalnızca tek zoom luk iş yapabilen
eski bir prototipiz biz.
Gelecekte aynı işi yapan bi baska daha birleşim, daha bi
çok birleşim olduğunu düşünün!
Bunların her birinin fırlatmış oldukları binlerce malanın
birbirleriyle çarpışma olanak/olasılık girdaplarını
hesaplayın!
İki bileşimin bu çarpışmalar için her bir karşı mala
ile kontrat yapmaları gerektiğini de düşünün!
Akıl alacak şey değil.
Eğer orada zaman dondurma gibi kayıp dağılmamış
olsaydı bu tek dünya planlaması bi kaç milyar yıl sürerdi!
Nasıl birleşeceğiz peki?
Asla birbirimize benzemememiz gerekiyor.
Her insan TEKtir ve öyle kalmalıdır.
Gelecekte bir birleşim işte bu biricik/tek parçaların
her birinin gönül rızasızyla kendi iradesini o birleşim'e
sunması/bağışlaması ile mümkün olacak.
Bizi bundan şu anda ne men ediyor?
İrademizi (ki bu sevgidir) kendimizden çekip guruba
devredemiyoruz.
Birleşebilmek için kendimizden bi tane daha olmasını
arzu ediyor ve deli gibi onu bulmaya çalışıyoruz.
Ne çaresiz bir çaba!
Bu mümkün değil.
Bu oyun trilyonlarca yıl bile bu şekliyle devam etse,
hayır biz GELECEĞE geçemeyiz!
İnsanlar bilinçsizce/sezgisel olarak hep gurup kurmaya
itiliyorlar. Bu itilim çoğunlukla korkudandır.
İyi ki varmış korku!
Fakat kurulan guruplar dünya tarihinde hiç bi zaman
(en azından 25 bin yıldır) -gurup- kelimesinin ötesine
yani -bileşim- olmaya geçemediler.
Buna fırsat kalmadan dağıldılar.
Biz burada şu anda bin ayaklı bir binayak'tan
bahsediyoruz. Ayakların her biri özgün olacak ve
iradesini(sevgisini) birliğe devretmiş olacak.
Tıpkı şu anda vücudumuzun her biri -özgün-,
uzuvlarının hücrelerinin iradelerini bize bırakmış
olmaları gibi!
Kimbilir onlar(uzuvlarımız) da bu iradeyi bize bırakmak
için kaç trilyon yıl çabaladılar!
Deli gibi korkuyorlardı herhalde..
Oysa verdiler de ne oldu?
Biz uzuvlarımızı çok seviyoruz, onları ölüm pahasına
koruyoruz (önce can sonra canan şeklinde),
aslında korkacak bişey yokmuş meğerse! Bunu
anladıkları için (uzuvlarımız) şimdi keyif yapıyorlar
Gerçi onlarda hala bütünlerini bize terketmediler, eğer
etselerdi varoluş, sapmasız haline geri dönebilirdi.
Bi yerlerde söylemiş olmalıyım:
Birleşmek, BİR olduğuna aymanın yavaşlatılmış
sürecidir.
Her şey, bütün düğüm şu noktada çözülecek;
kendimizden bir tane daha aramayı bıraktığımızda.
Sarılın, ne duruyorsunuz, şu anda size en yakın duran
kişiye sarılın.
O belki şu anda yalnızca fiziken yanınızda olandır; taksi
şöförüdür, otobüste yanınızda dikilendir, içki masasında
yanınızda oturan, ya da şu anda sevişmekte olduğunuz,
ya da beşiğini sallamaktan yorulduğunuz oğlunuzdur. Ne
fark eder, onların her biri ASAL sayıdır, kendinden başka
bir tek BİR’e bölünür.
Şu anda gördüğünüz ilk kişiye sarılmanız yeterli.
Yaptınız mı?
Şimdi birleşik ama tek damla gibi görünüyorsunuz.
Başka damlalar da çekilecek size artık;
çünkü yoğunluğunuz/çekim gücünüz arttı.
İnsanın DNA sında var olduğu söylenen 40000 genden
her biri özel bilgiler içeriyor. Yani her biri TEK! Fakat yine
de kırkbini de birleşip iradelerini DNA ya devretmiş
görünüyorlar. Onlar yaptıysa biz neden yapamayalım?
İşte bana göre gelecek böyle inşa ediliyor
Not:
Gelecek diye yukarıda tarif ettiğim her şey zaten şu
anda olmaktadır. Bu eş-zamanlılığı ifade etmek
gerçekten biraz zor!
bağlantı
moortip 09/08/2006 : 09:41:22
ben felsefe pek bilmem.. delil aramam..
ancak konu başlığı "hikmet"
öyleyse, hikmet'ten bahs edelim..
mes'ele, fikirler ile tasavvurlar arasındaki
bağı kabul veya redd etmek pozisyonunda
ne yapacağımızı bilmek ise..
cari olan muhit tesirlerinin etkisi altında kalıp-
kalmadığımızın tartışmasını yapmak ve hükm'e
gitme yolları aramak ise..
bir problemimiz olduğu takdirde, çabuk ve
kolaylıkla nasıl çözebileceğimizin yolunu bulmak
için araştırmalar yapmak ise..
uzatmadan söyliyeyim..
ve fazla bilmiş olmanın da gereği yok..
sevgili agnia'nın yukarıdaki ifadelerini dikkat ile
ve öneririm bi kaç kez okuyunuz..
nedensellik ve eşzamanlılık üzerine derinleşiniz
ve sonra sizi bağımlı kılan, şu ana kadar
"edinmiş olduğunuz" değerlerin/kriterlerin
"hatalı/eksik/yetersiz" olabileceğinin mümkün
olduğunu, acı da olsa ve hiss ya da duygu dahi
olsa kabullenmeye çalışınız.
büyü gibi.. belki sihr..
nasıl değişiveriyor her şey..
akmaya başlıyor hayat..
ve sizi de alıp-götürerek..
farklı bi ülkeye..
kendi bildiğince.. özgürce..
..
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok